• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Aylık Arşivler : Ağustos, 2012

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik

Ağu31
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 

11.07.2012

Sayı: B.055.MAH.0.11.01.00-250-18531

Konu: İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsallarına İlişkin Yönetmelikte 05/04/2012 tarih ve 28255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ve Bazı Yönetmeliklerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile çeşitli değişiklikler yapılmıştır.

Söz konusu Yönetmelik değişikliği ile Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelikte öngörülen amaçlara paralel olarak mahalli idarelerce düzenlenen işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının vatandaş beyanına dayalı olarak şeffaf, hızlı, kaliteli, basitleştirilmiş ve düşük maliyetli bir şekilde verilmesi amaçlanmaktadır.

Yönetmelik ile getirilen düzenlemeler çerçevesinde;

1) Birden fazla işyerinin bulunduğu işhanı, çarşı ve benzeri işyerlerinin yangına karşı gerekli önlemlerin alındığını gösteren itfaiye raporu bina yönetimi tarafından alınacak, yapıda yangın tedbirlerini etkileyecek şekilde değişiklik yapılmaması kaydıyla bu türden işyerleri için münferit itfaiye raporu istenmeyecektir, Yapıda değişiklik yapılması halinde ise yalnızca yapısında değişiklik yapılan işyeri için münferit itfaiye raporu istenecektir.

2) Sıhhi işyerlerinin adresleri değişmeksizin faaliyet konusunda değişikliğe gitmeleri ve işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin EK-1 listesinde yer alan yeni faaliyet konusu ile ilgili aranan şartları taşımaları kaydıyla, dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınarak başvuru sahibi adına ruhsat düzenlenecektir.

3) Birinci sınıf gayrisıhhi müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerleri için yetkili idareye ruhsat başvuruları sırasında başvuru sahiplerinden sorumlu müdür sözleşmesi istenmeyerek beyana tabi olarak işlemler sonuçlandırılacak ancak, yapılacak denetimlerde söz konusu sözleşmenin işyerlerinde bulunup bulunmadığı kontrol edilecektir.

4) Başvuru sırasında umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalışacak kişilerin adı soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları, adli sicil durumları ile bulaşıcı hastalığı olmadığına dair beyanları alınarak başvurular sonuçlandırılacak, ancak yapılacak denetimlerde bu hususlar kontrol edilecektir.

5) işyerlerinin ruhsatlandırılması esnasında mevzuat kapsamında talep edilen belgelerden asıl olanların aslına uygunluğu görevlilerce kontrol edildikten sonra onaylanarak başvuru sahiplerinden belgelerin asılları ile noter onaylı suretleri istenmeyecek, yetkili idarelerin kendi birimlerinde bulunan veya bulunması gereken bilgi ve belgeler için ayrıca başvuru sahiplerinden bilgi ve belge talep edilmeyecektir.

6) İşyeri açma ve çalışma ruhsatı alma başvurusunda bulunanların kimlik bilgileri Kimlik Paylaşım Sistemi sorgulamasıyla, mülkiyet bilgileri Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) sorgulamasıyla, vergi dairesi ve vergi kimlik numarası bilgileri e’-vergi levhası sorgulanmasıyla, ticaret sicil gazetesi bilgileri ise Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi Müdürlüğünün kurumsal internet sayfası üzerinden yapılacak sorgulama ile teyit edilecektir.

Bilgilerinizi ve konunun İl Özel İdaresi ile iliniz dahilindeki belediyelere duyurularak uygulamanın takibini rica ederim.

 

Seyfullah HACIMÜFTÜOĞLU

Bakan a.

Vali-Müsteşar

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Sayıştay Temyiz Kurulu, Karar No: 34202, Karar Tarihi:10/01/2012

Ağu31
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Sayıştay Temyiz Kurulu, Karar No: 34202, Karar Tarihi:10/01/2012

KONUSU: 5018 sayılı Kanun kapsamında Gerçekleştirme Görevlilerinin yetki ve sorumlulukları hk.

KARAR: “Dilekçi dilekçesinde özetle: 1, 2, 4, 5, 7, 8 ve 9 uncu maddelerine ilişkin yer alan kamu zararı ile ilgili olarak 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun Madde 33.- Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi harcama yetkilisinin ödeme emri belgesini imzalaması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar denildiğinden. Belediye Başkanlığında işçi olarak çalışmakta olduğunu ve Mali Hizmetler Müdürlüğünde gerçekleştirme görevlisi ( Bel işçisi ) olarak görev yapmakta olduğunu, çıkartılan olan kamu zararı kişi borçlarının belediyede ödemesi yapılan harcama evraklarının tamamının Mali Hizmetler Müdürlüğüne hazır olarak gelmekte olduğunu, Gelen evrakların bilgisayar ortamında kaydedilmesi, çek karnelerinin hazırlanması birim amirimin hazırlama emri vermesi üzerine gerçekleştirme görevlisi olarak tarafından bilgisayar ortamına kaydedilmekte olduğunu, Şahsına ödeme emri verilmeden hiçbir ödeme işlemini yapma imkanının olmadığını, Buna göre 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun Madde 33’te de belirtildiği üzere Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirílmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler denildiğini, Bundan dolayı adına çıkartılmış olan kamu zararının iptalini talep etmektedir.

Dilekçi esasa ilişkin bir itirazda bulunmamış sorumluluk yönünden daire kararının bozulmasını istemiştir. İlamda dilekçi gerçekleştirme görevlisi olarak sorumlu tutulmuştur.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal ve hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirílmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürüteceği düzenlenmiştir. Dolayısıyla, onay belgesi ve ekleri ile şartname ve sözleşme tasarılarını hazırlayanlar, mali karar ve işlemleri belgelendirenler, mal ve hizmeti teslim alanlar, ihale komisyonu ile muayene ve kabul komisyonlarında görev yapanlar da gerçekleştirme görevlisi olacaklardır.

Maddenin dördüncü fıkrasında ise gerçekleştirme görevlilerinin bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu oldukları ifade edilmiştir.

Öncelikle gerçekleştirme görevinin memur personel tarafından yürütülmesi gerekir. Ancak İşçi statüsünde olmak gerçekleştirme görevlisi olmayan ve 5018 sayılı Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumlu olmaya engel değildir.

Bu itibarla dilekçinin 1063 sayılı ilamın 1, 2, 4, 5, 7, 8 ve 9 uncu maddelerine ilişkin olarak sorumluluk ile ilgili itirazının reddine, Karar verildi.”

 

Yazıldı Yargı Kararları

Çocuk Trafik Eğitim Parkları

Ağu28
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Emniyet Genel Müdürlüğü

 16.07.2012

 

 Sayı: B.05.1.EGM.0.84.2948.(64208)-1359-9054/4229-139169

Konu: Çocuk Trafik Eğitim Parkları

Trafik, günlük yaşama birçok kolaylık sağlamasına ve refah katmasına rağmen çeşitli olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu olumsuzlukların başında trafik kazaları gelmektedir. Kazaların büyük çoğunluğunun insanların kasıtlı olmayan davranışları sonucu meydana geldiği bilinmektedir. Makam, mevkii ve statü gözetmeksizin insanlarımızın hayatını kaybetmesine, yaralanmasına neden olan, bu yönüyle toplumun her kesimini etkileyen trafik kazalarında ilköğretim çocukları, bilim insanı, sanatçı, siyasetçi başta olmak üzere pek çok vatandaşımız yitirilmekte ve milyarlarca liralık milli servetimiz heba olmaktadır.

Bu olumsuzluklardan korunmak “Güvenli Trafik Eğitimi” ile mümkün olacaktır. Temel bilgi ve becerilerin kazandırıldığı ve pekiştirildiği dönem olarak, değerlendirilmekte olan ilköğretim çağı bu açıdan çok önemli bir dönemdir.

Bu nedenle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 10. Maddesinin 6. Fıkrası, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 16. Maddesinin (b) bendi ile 172. Maddesi ve Çocuk Trafik Eğitim Parkı Yönetmeliğinin 10. Maddelerine göre, belediyelerin Çocuk Trafik Eğitim Parkları yapmak ve yapılmasına izin vermek görevleri arasındadır.

Ayrıca, 30.05.2012 tarihinde Başbakanımızın başkanlığında toplanan Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu’nda, “Çocuklarımıza trafik kültürünün aşılanması ve trafik güvenliği konusunda yetiştirilmelerinin sağlanması amacıyla, ülke genelinde büyükşehir belediyelerince belediye sınırlan ve mücavir alanları içerisinde çocuk trafik eğitim parklarının zorunlu olarak yapılmasına ve yaygınlaştırılmasına” karar verilmiştir.

Alınan bu karar ve yukarıda sayılan mevzuat çerçevesinde Büyükşehir Belediyeniz sınırları ve mücavir alanları içerisinde yeni yapılacak-yaptırılacak olan “Çocuk Trafik Eğitim Parklarının ekte gönderilen kroki ve Çocuk Trafik Eğitim Parkları Yönetmeliğine uygun bir şekilde yaptın iması hususunu rica ederim.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

M. Bahrettin DEMİRER

Bakan a.

Vali-Müsteşar Yardımcısı

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

442/3367 Sayılı Köy Kanunu

Ağu28
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

                                                                         05.07.2012

 Sayı: B.05.0.MAH.0.02.01.00-349-18017

Konu: 442/3367 Sayılı Köy Kanunu

Bakanlığımıza çeşitli şekillerde intikal eden müracaatlardan; belediye mücavir alanlarındaki köy yerleşme planlarının 442 sayılı Köy Kanununun Ek 14 üncü maddesine aykırı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayına sunulmadan belediyelerce yetkisiz olarak onaylandığı, bu durumun hukukî sorunlara yol açtığı ve vatandaşların mağduriyetlerine sebep olduğu anlaşılmaktadır.

442 sayılı Köy Kanununun Ek 14 üncü maddesinde “…Bu Kanunun hükümleri, belediye mücavir alanında bulunan köyler için, valinin teklifi ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığının onayı ile uygulanır.” hükmü, 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 37 nci maddesinde “Mevzuatta Bayındırlık ve İskan Bakanlığına yapılmış olan atıflar Çevre ve Şehircilik Bakanlığına,  yapılmış sayılır…” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, belediyelerin mücavir alanlarında bulunan köylerde ilgili belediyesince yapılan köy yerleşme planlarının uygulanması için, valinin teklifi ve Çevre ve Şehircilik (Bayındırlık ve İskan) Bakanlığının onayının alınması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesi ve konunun iliniz dahilindeki belediyelere duyurulması hususunda gereğini arz ve rica ederim.

Yavuz Selim KÖŞGER

Bakan a.

Genel Müdür

Yazıldı Güncel Mevzuat

Fenni Mesuliyet

Ağu28
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 

25.07.2012

 Sayı: B.050.MAH.0.11.01.00-250-19812

Konu: Fenni Mesuliyet

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının proje müellifleri ve fenni mesuliyet üstlenen meslek mensupları ile ilgili 31/05/2012 tarih ve 1789 sayılı yazısı ilişikte gönderilmiştir.

Konunun iliniz dahilindeki yerel yönetimlere duyurulması hususunda bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.

Yavuz Selim KÖŞGER

Bakan a.

Genel Müdür

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü

 

 31.05.2012

 Sayı: 1789

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Bakanlığımıza iletilen ilgi (c) de kayıtãı dilekçede özetle meslek mensubunca; mesleki faaliyetinin kısıtlı olduğuna ya da cezalı olduğuna dair herhangi bir tebligat yokken, ilgili meslek odasınca mesleki denetim bedeli adı altında ücret alabilmek için bilgisayarlı kayıt programı öne sürülerek geri çevrildiği ifade edilerek, mesleki faaliyetinin kasıtlı olarak durdurulduğu ve herhangi bir tebligat olmadığı için yasal yollara başvuramadığından bahisle konunun incelenerek olaya sebep olanların cezalandırılması talep edilmektedir.

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 58. maddesinde; “Fenni mesuller unvanına ve eğitimine göre, yapının kanuna, plâna, yönetmeliklere, ilgili diğer mevzuat hükümlerine, fen, san’at, sağlık. kurallarına, ruhsat eki projelerine, Türk Standartları Enstitüsü standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetleyeceğine dair ek-1`de yer alan taahhütnameyi ilgili idareye vermek zorundadır. Taahhütnamede fenni mesul ile mal sahibi arasında yapılan sözleşmede belirlenen fenni mesuliyet bitiş süresine ilişkin bilginin yer alması gerekir. Ayrıca, noter tasdikli imza sirküleri, sosyal güvenlik numarası ve vergi kimlik numarası da idareye verilir.

İdare; aynı zamanda, kanuna ve mevzuata aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak faaliyetleri kısıtlanan fenni mesullerin bu durumu hakkında bilgilenmek ve aşağıda belirlenen inşaat alanı sınırlamalarının denetimini sağlamak üzere, ilgili fenni mesulce düzenlenen, sicil durum taahhütnamesini ve fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (m2) belirtir belgeyi ister.

İlgili idareler fenni mesuliyet üstlenen mimar ve mühendislerin bir önceki ayda yaptıkları işlemlere ilişkin bilgileri her ayın ilk haftası içinde ilgili meslek odalarına bir liste halinde topluca bildirir.

Meslek odaları, fenni mesuliyete ilişkin yapı inşaat alam sınırlamasının kontrolünü bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere kayıtlarına giren yapı ruhsatı ile bu ruhsata istinaden düzenlenen yapı kullanma izin belgelerini veya fenni mesul sözleşmelerini veya istifa dilekçelerini dikkate alarak yerine getirirler,” denilmektedir.

İlgi (b) yazımız ile İçişleri Bakanlığı ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine de iletilen ilgi (a) Başkanlığımız Genelgesinin (6) nolu bölümünde; 03.04.2012 tarihinden itibaren yapı ruhsatı düzenlemeye yetkili idarelerce ruhsat sürecinin kısaltılabilmesi adına; proje müellifleri, fenni mesuller veya yapı denetim kuruluşunun denetçi mimar ve mühendisleri için daha önceki mevzuatta da zorunlu olmayan meslek odası incelemesi, vizesi vb. işlemler yapılmayacak, ayrıca bu doğrultuda sicil durum belgesi istenmeyecek ve projelerin meslek odasınca vizelenmesi talep edilmeyecek, mimar ve mühendislerden Yönetmelik eki taahhütname istenecektir. Elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin ilgili kurumunca onaylanması haricinde, projeler ruhsat düzenlemeye yetkili idare onayı ve proje müellifinin imza ve parafı dışında, mevzuat uyarınca da zorunluluk arz etmediğinden meslek odaları dahil hiçbir kurum veya kuruluşça inceleme yapılmayacak ve vizelenmeyecektir.”,

Anılan Genelgenin (7) nolu bölümünde; “Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin birer örneği ve bir önceki ayda yapılan işlemlere ilişkin bilgiler, incelenmek ve üye kısıtlılığının olup olmadığı hakkında ilgili idareye bilgi verilmek üzere her ayın ilk haftası ilgili meslek odalarına liste halinde topluca bildirilecektir. Üyelerin mesleği uygulamada kısıtlılıklarının idareye bildirilmesinde sorumluluk meslek odalarına aittir.”,

Aynı Genelgenin (8) nolu bölümünde; “Yapı ruhsatı düzenlemeye yetkili idarelerce, 14,04 2012 tarihinden itibaren meslek adamlarından oda kayıt belgesi talep edilmeyecektir.”, denilmektedir

Özetle, proje müellifleri ve fenni mesuliyet üstlenen meslek mensuplarının bu işleri üstlendiklerine ve mesleği uygulamada kısıtlılık içinde olmadıklarına dair taahhütnamelerini, fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (m2) belirtir belgeyi ruhsat düzenlemeye yetkili idareye vermeleri, bu meslek mensuplarının mesleği uygulamada kısıtlılığının; ruhsat vermeye yetkili idarece iletilecek yapı ruhsatı ve yapı kullanma izinleri ve ilgili bilgiler üzerinden ilgili meslek odasınca incelenmesi ve mesleği uygulamada kısıtlılığın tespiti halinde ilgili meslek odasınca ruhsat vermeye yetkili idareye bildirimde bulunulması gerekmektedir.

Uygulamanın yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve açıklamalarımız kapsamında gerçekleştirilmesi gerektiği hususunda;

Bilgilerinizi ve gereğini arz ve rica ederim.

Bülent ERCAN

Bakan a.

Genel Müdür V.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

İdari Para Cezalarının İndirimli Olarak Peşin Ödenmesi

Ağu28
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Hukuk Müşavirliği

 17.07.2012

Sayı: 10268

Konu: İdari Para Cezalarının İndirimli Olarak Peşin Ödenmesi

İlgi: Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 09.07.2012 tarih ve 18258 sayılı yazısı

GÖRÜŞ İSTENİLEN KONU; Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün İlgi yazısıyla; 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesine göre belediye encümeni tarafından verilen para cezalarının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında taksitlendirilmesinin mümkün olup olmadığı ile bu cezalarının tebliğ tarihinden itibaren yasal ödeme süresi içerisinde ve kanun yoluna başvurmadan peşin olarak dörtte üçü oranında ödemesinin yapılıp yapılamayacağı hususunda Bakanlık görüşü istenilmektedir.

İLGİLİ BİRİMİN GÖRÜŞÜ: Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü konuya ilişkin olarak;

“… Kabahatler Kanununun 3 üncü maddesi uyarınca idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümler dışındaki 1-31 inci maddesinde yer alan diğer genel hükümlerinin bütün kanunlarda yer alan idari yaptırımları gerektiren fiiller hakkında uygulanacağı, sözü edilen genel hükümler arasında; 17’nci maddede düzenlenen peşin ödeme indirimi ve (taksitlendirme hakkının da yer aldığı, bu çerçevede imar para cezalarıyla ilgili olarak tebliğ tarihinden itibaren yasal ödeme süresi içerisinde ödeme yapılması: halinde indirim hakkından, yine süresi içerisinde talep edilmesi halinde taksitlendirme imkanından yararlanılması gerektiği değerlendirilmekle…”

Şeklinde görüş belirtmiştir. ‘

HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNİN GÖRÜŞÜ: Konuya ilişkin olarak mevzuatta;

3194 sayılı İmar Kanununun “İdari müeyyideler” başlıklı 42 nci maddesinde; “(Değişik: 9/12/2009-5940/2 md.) Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır…”

5326 sayılı Kabahatler Kanununun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3 üncü maddesinde; “(Değişik: 6/12/2006-5560/31 md.) (1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”,

Aynı Kanunun “idarîpara cezası” başlıklı 17 nci maddesinde;

(3) (Değişik; 6/12/2006-5560/32 md)… mahalli idareler tarımdan verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir.  Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması hâlinde, idarî para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idarî para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir.

(4) (Değişik: 6/12/2006-5560/32 md)… mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. …

(6)… idarî para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkım etkilemez. …

Hükümleri yer almaktadır.

Kabahatler Kanununun uygulanması hakkında 12/05/2007 tarih ve 26520 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde; “… 5326 sayılı Kanunun kanun yolu dışındaki diğer genel hükümleri tüm idari para cezaları hakkında uygulanacak, idari para cezalarının düzenlendiği kanunlarda kanun yoluna ilişkin özel bir düzenlemenin bulunmaması halinde 5326 sayılı Kanunun idari yaptırım kararlarına karşı getirdiği kanun yoluna ilişkin hükümleri de uygulanacaktır.

Bu itibarla, idari yaptırım kararlarında bulunması gereken hususlar, kararların ilgililere tebliğ usulü, özel kanununda hüküm bulunmaması koşuluyla idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümler (başvuru yolu ve süresi, itiraz yolu ve süresi), ödeme usulü, zamanaşımı, idari para cezalarının gelir kaydedileceği kamu idareleri gibi düzenlemeler genel hükümler olup, ilgili Kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Kamu tüzel kişileri, görevleri gereği verecekleri idari para cezalarının uygulamasını, 5326 sayılı Kanunda yer edan genel esaslara bağlı kalarak yapacaklardır.

Kamu tüzelkişilerinin görev alanları dikkate alınarak aşağıdaki şekilde tasnif edilmesi mümkündür.

c) Mahalli idareler: Mahalli müşterek ihtiyaçları karşılamak üzere kurulmuş olan mahalli idareler; il Özel idareleri, belediyeler ve köylerden oluşmaktadır. …

Yukarıda yer verilen kamu tüzel kişiliği tasnifine dahil kamu tüzel kişileri ile bu tasnifte yer almayan diğer kamu tüzel kişilerine idari para cezası verme yetkisi kanunla verilmiş olması halinde, bu tüzel kişilerce verilecek idari para cezalarında 5326 sayılı Kanunla getiren genel esaslara uyulması gerekmektedir….”

Şeklinde açıklamalar bulunmaktadır.

Dosyasının tetkikinden; Ankara Valiliğinin 18/06/2012 tarih ve 14557 sayılı yazısıyla; belediye encümenince 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesine göre verilen para cezalarının, Etimesgut Belediyesi tarafından tek seferde tahsil edildiğinden bahisle, bu cezaların 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında taksitlendirilmesinin mümkün olup olmadığına dair görüş istenilmesi üzerine. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 29/06/2012 tarihli ve B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 17458 sayılı yazısı ile İmar Kanununda gösterilen para cezaları hakkında da 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği ve buna göre taksitlendirme yapılabileceği yönünde görüş bildirildiği, S.S. Akdenizkent Konut Yapı Kooperatifinin 04/07/2012 tarihli dilekçesinde ise, kooperatif tarafından yapılan inşaatları için Etimesgut Belediye Encümenince verilen imar para cezalarının tebliğ tarihinden itibaren yasal ödeme süresi içerisinde ve kanun yoluna başvurmadan belediyenin banka hesabına peşin olarak dörtte üçü oranında yatırıldığı, ancak Belediyece imar para cezalarının 5326 sayılı Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle kalan kısmının da ödenmesinin istenildiği Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 09/07/2012 tarihli ve B.05.0.MAH. 0.01.01.00-255-18258 sayılı yazısı ile belirtilerek, konunun Hukuk Müşavirliğimize iletildiği anlaşılmıştır.

Mevcut mevzuat hükümleri ve Tahsilat Genel Tebliği çerçevesinde konu irdelendiğinde;

3194 sayılı imar Kanununun 42 nci maddesinde, yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsat ve eklerine veya îmar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine veya sorumlularına idari para cezası verileceği hükme bağlandığı ve cezanın tahsili ile ilgili olarak Kanunda özel bir hükme yer verilmediği, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3 üncü maddesinde, Kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde ve diğer genel hükümlerinin de idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı, 17 nci maddesinde, mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezalarının kendî bütçelerine gelir kaydedileceği, kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması halinde, idarî para cezasının, ilk taksitinin peşin ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebileceği, mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezalarının, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunacağı, idarî para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçünün tahsil edileceğinin hüküm altına alındığı. Dolayısıyla, 3194 sayılı İmar Kanununun 42 nci maddesi çerçevesinde verilen idari para cezalarının tahsili ile ilgili olarak aynı Kanunda özel bir hükmün bulunmaması nedeniyle, bu cezaların tahsilinde 5326 sayılı Kabahatler Kanununun genel hükümlerinin uygulanacağı,

Ayrıca, Kanunun 17 nci maddesinde düzenlenen “peşin ödeme indirimi” ve “taksitlendirme” imkanının da sözü edilen genel hükümler arasında yer aldığı göz önünde bulundurulduğunda, imar para cezalarıyla ilgili olarak tebliğ tarihinden itibaren yasal ödeme süresi içerisinde ödeme yapılması halinde indirim hakkından, yine süresi içerisinde talep edilmesi halinde taksitlendirme imkanından yararlanılabileceği,

Değerlendirilmektedir.

Uygun görüldüğü takdirde görüş yazımızın Mahalli İdareler Genel Müdürlüğüne havalesini arz ederim.

Ahmet Hamdi NAYIR

1.Hukuk Müşaviri

Yazıldı Makale ve Görüşler

Sosyal Denge Tazminatı

Ağu28
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 

16.07.2012

 Sayı: B.05.0.MAH.0.08.02.00-900-18990

Konu: Sosyal Denge Tazminatı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 06/07/2012 tarihli ve 8825 sayılı yazısında;

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda değişiklik öngören 04/04/2012 tarihli ve 6289 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla, kamu görevlileri sendikalarına toplu sözleşme hakkı tanınmış olduğu; yerel yönetim hizmetleri hizmet kolunda da ayrıca sosyal denge tazminatının belirlenmesine yönelik sözleşme yapılabileceğinin öngörüldüğü;

Aynı Kanunun “Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması” başlıklı 32 nci maddesinde 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabileceği, bu sözleşmenin bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılamayacağı, yapılacak sözleşmenin, toplu sözleşme dönemi ile sınırlı olarak uygulanacağı ve sözleşme süresinin hiçbir şekilde izleyen mahalli idareler genel seçimi tarihini geçemeyeceğinin hükme bağlandığı belirtilmekte olup;

Sendikal örgütlenmenin bulunmadığı kurumlarda sosyal denge sözleşmesinin imzalanamayacağı bildirilmekledir.

Bilgilerinizi ve konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulmasını rica ederim.

Yavuz Selim KÖŞGER

Bakan a.

Genel Müdür

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

KPSS Online Talep

Ağu28
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

 

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

                                                                                                 11.07.2012

Sayı: B.05.0.MAH.0.08.02.00-000-18477

Konu: KPSS online talep

Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik uyarınca yapılacak atamalarla ilgili olarak kurumların personel yerleştirme taleplerinin on-line olarak alınacağına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Devlet Personel Başkanlığının 03/07/2012 tarihli ve 12083 sayılı yazısı ilişikte gönderilmiştir.

Konunun Özel İdaresi ile iliniz dahilindeki Belediyelere ve bağlı Kuruluşlara duyurulmasını önemle rica ederim.

Yavuz Selim KÖŞGER

Bakan a.

Genel Müdür

                                  ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI

                                                   Devlet Personel Başkanlığı

03.07.2012

Sayı: 12083

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin “Atama yapılacak kadroların belirlenmesi” başlıklı 20 nci maddesi hükmü çerçevesinde, kurumlar tarafından merkezi yerleştirmeye ilişkin personel talepleri, EK-2 form doldurulup CD ortamına aktarılarak üst yazı ekinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilmektedir.

Kamu kurum ve kuruluşları arasında uygulamada birliğin sağlanması amacıyla, “2012 KPSS Takvimi”nde belirlenen KPSS 2. Yerleştirme işlemlerinden itibaren kurumların personel yerleştirme talepleri on-line olarak, Devlet Personel Başkanlığının resmi internet sitesindeki “DPB e-Uygulama” kısmının “KPSS Talep” bölümü üzerinden alınacaktır.

Kurum ve kuruluşlar, on-line olarak yerleştirme talebinde bulundukları boş kadro ve pozisyonlara ilişkin nitelikleri, “Nitelik-Kod Kılavuzundaki niteliklere göre belirleyecektir. Bu kadrolar için ilave veya yeni nitelik belirlenmeyecektir. Bilgilerin on-line olarak girişinin yapılmadan gönderilmesi halinde kurum ve kuruluşların talepleri dikkate alınmayacaktır.

Bu uygulama kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarınca;

1) KPSS Merkezi Yerleştirmeye ilişkin personel taleplerini, “KPSS Yerleştirme Yapılması Talep Edilen Kadrolara ilişkin Bilgi Formu”ndaki bilgi alanlarının eksiksiz doldurulması suretiyle o yılın ocak ayında açıklanacak yerleştirme takviminde belirlenen süreler içinde,

2) Boş kadro veya pozisyonlarına yerleştirilmiş olan adaylardan; atama sonucu göreve başlatılanlara, ataması yapıldığı halde göreve başlamayanlara, niteliği uymadığı gerekçesi ile ataması yapılamayan veya ataması iptal edilenlere ilişkin bilgileri, “Yerleştirme Sonrası Memur Atamalarına İlişkin Bilgi Formu”ndaki alanların eksiksiz doldurulması suretiyle, atamaya ilişkin işlemlerin sonuçlandığı tarihten itibaren 15 günlük süre içinde, “Web Sorumlularının belirleyeceği kullanıcılar aracılığıyla Devlet Personel Başkanlığı sistemine girişi yapılacak ve on-line olarak gönderilecektir. Ayrıca, girişi yapılan bilgilere ilişkin çıktılar adı geçen Başkanlığa yazı ile de gönderilecektir.

Kurum ve kuruluşların “Web Sorumlusu” bulunmaması halinde, bahsi geçen bilgilerin on- line olarak gönderilme işleminin gerçekleştirilebilmesi için yerleştirme talebinde bulunmadan önce kurum ve kuruluşların “Web Sorumlusu”na ilişkin bilgileri Devlet Personel Başkanlığına ait http://euygulama.dpb.pov.tr/ DPB_yetki/DPB Kullanıcı Basvuru.aspx internet adresindeki, bilgi alanlarının doldurulması suretiyle online olarak bildirerek Web sorumlularını belirlemesi ve yazı ile de Devlet Personel Başkanlığına göndermeleri hususlarında gereğini bilgilerinize arz / rica ederim.

Faruk ÇELİK

Bakan

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Yargıtay Kararı

Ağu16
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ,E. 2010/11812,K. 2010/16078

ÖZET :Üç yıldan az kira sözleşmelerinin yapılamasına karar vermenin Belediye Encümeninin görevinde olduğu, ancak süresi sona eren kira sözleşmesini ihale yapmaksızın uzatmak şeklinde belediye meclisince alınan kararın hukuksal değeri bulunmayıp yok hükmünde olması itibariyle kiraya veren belediyenin sözleşmeyi uzatma iradesinin varlığından söz edilemez.

 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU,E. 2009/14-380,K. 2009/433,T. 14.10.2009

ÖZET : Davada dayanak kabul edilen anılan belediye meclisi kararında, satışa çıkarılacak taşınmazlar tek tek sayılmamış, nitelikleri belirtilmemiştir. Kaldı ki, belediye meclisi kararının 2. bendinde, düzenleme sonucu oluşan taşınmazlara ait bir listeye atıf yapılmakta ise de, bahsi geçen liste bulunamadığı gibi, çekişmeli taşınmazın satışının da açıkça meclis kararında belirtilmediği görülmektedir. O halde, davacıya satış kararı veren… sayılı belediye encümeni kararı, belediye meclisi kararına dayanmadığına göre, yapılan satışa geçerlilik verilemez. Davacıya satış encümen kararı ile yapıldığından bu satışa dayanılarak tescil isteminde bulunulamaz.

Bilindiği üzere, mülga 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 70 ve 13.7.2005’te yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18/e maddesinde Belediye Meclisi’nin “…Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması halinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisi…” konularında karar vereceği düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra 5393 sayılı Yasanın 34/g maddesinde de “…Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına…” belediye encümeni tarafından karar verileceğini belirten hüküm uyarınca, belediye meclisi taşınmaz satımında belediye encümenine yetki verebilir. 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 70 ve 83. maddelerine yorum getiren gerek adli gerekse idari yargı kararlarında belediye taşınmazlarının satışına karar verme yetkisinin, belediye meclislerine ait olduğu ilkesi benimsenmiş ve yargısal uygulama istikrar kazanmış iken bu defa 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Yasa ile 1580 sayılı Belediye Kanunu iptal edilmiş ve 5393 sayılı Yasanın 18/e ve 34/g maddesi hükmü ile belediyeye ait taşınmazların satışı yine belediye meclisinin kararına bağlı kılınmış, meclisin kararı doğrultusunda belediye encümeninin tasarrufa yetkili olduğu benimsenmiştir. Buna göre, belediye encümeni tarafından yapılan belediyeye ait taşınmaz mal satışlarının geçerli olması için, belediye meclisi tarafından belediye encümenine yetki verilmesi gerekmektedir. Ne var ki, bu konuda alınacak meclis kararlarının hangi unsurları kapsaması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Gerçekten, belediye meclislerinin “…Belediyenin taşınmazlarının satışına…” ya da “…Belediye başkanınca veya belediye encümenince uygun görülen taşınmazların satışına…” şeklindeki genel nitelikte olan ve yetki devri anlamına gelen kararları, hukuki sonuç doğuramaz ve geçerli kabul edilemez. Öyle ise, belediye meclis kararlarına, satılacak taşınmazların ada ve parsel numaraları, mevkii ve yüzölçümleri raice uygun tahmini bedelleri yazılmalıdır.

Yazıldı Yargı Kararları

Disiplin Cezası Nedeniyle Memuriyetten Çıkarılanlar…

Ağu13
2012
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

1999 ile 2005 tarihleri arasında disiplin cezası nedeniyle memuriyetten çıkarılanlar, boşta kaldıkları sürelere ilişkin sosyal güvenlik primlerinin kurumları tarafından ödenmesi için 12 Ekim tarihine kadar Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) müracaat edecek. Böylece söz konusu kişilerin boşta kaldıkları süreler de memuriyette geçmiş gibi kabul edilecek.

 

23 Nisan 1999 ile 14 Şubat 2005 tarihleri arasında tabi oldukları personel mevzuatına göre aldıkları disiplin cezası sonucu memuriyetleri sona erenlerin haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla, 22 Haziran 2006 tarihli ve 5525 sayılı Memurlar İle Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun, uyarınca ortadan kaldırılmıştı.
5525 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinin ardından disiplin cezası nedeniyle memuriyeti sona erenlere, memuriyete dönme ve 1999-2006 yılları arasında boşta kaldıkları süre için borçlanma hakkı tanınmıştı. Bu kapsamda, disiplin cezası nedeniyle memuriyetine son verilen yaklaşık 600 kişi SGK’ya müracaat etmiş, bunlardan yaklaşık 170’i de primlerini yapılandırarak ödemişti.

3 ay içinde başvuru yapacaklar

12 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ”Torba Kanun”un 40’ıncı maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenen geçici 44. madde uyarınca, söz konusu dönemde disiplin suçu nedeniyle memuriyetine son verilen kişilerin boşta kaldıkları döneme ilişkin sosyal güvenlik prim borçları, mensup oldukları kurum tarafından ödenecek.Söz konusu kişilerin, memuriyetlerinin sona erdiği tarih ile 22 Haziran 2006 tarihi arasında boşta kaldıkları sürelerine ilişkin kesenek ve kurum karşılığı toplamları, görevden ayrıldıkları tarihteki derece ve kademelerine hizmet olarak sayılacak. Boşta kalınan sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek suretiyle belirlenecek emekli keseneğine esas aylık tutarları üzerinden SGK tarafından hesaplanacak.
Boşta kalınan süre için belirlenen tutarlar, kişilerin halen veya kamu görevlisi olarak en son çalıştıkları kamu idarelerine bildirilecek. Tutarlar, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde kamu idareleri tarafından SGK’nın hesabına yatırılacak.Buna göre, kanun kapsamına giren sigortalıların ”Torba Kanun”un yürürlüğe girdiği 12 Temmuz 2012 tarihinden itibaren üç ay içinde yani 12 Ekim 2012 tarihine kadar SGK’ya müracaat etmeleri gerekiyor.

Yazılı başvuru yapılacak
Bu kapsamda yapılacak işlemler, Ankara’daki Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sigortalı Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığı tarafından yürütülecek. Sigortalıların, bu hükümden yararlanmak istediklerine dair müracaatlarını TC kimlik numaralarını, emeklilik sicil numaralarını, varsa 5510 sayılı Kanun’un ilgili hükümlerine tabi çalışmalarına ilişkin sicil numaralarını belirterek, yazılı olarak başvuru yapmaları gerekiyor.Ayrıca, sigortalılar söz konusu taleplerini bulundukları ildeki sosyal güvenlik müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkez müdürlüklerine de yapabilecek.SGK’nın söz konusu kişilerin boşta kaldıkları her ay için kurumlardan ortalama 500 TL prim tahsil edeceği belirtiliyor.Disiplin cezası nedeniyle memuriyeti sona erenlerden daha önce SGK’ya müracaat ederek, boşta kaldıkları sürelere ilişkin primlerini ödeyenlere ise iade yapılmayacak.

 
 

                      PLAN YAPIMINA AİT ESASLARA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK   31.07.2012 gün ve 28370 sayılı R.G.de yayınlandı.

 

MADDE 1 – 2/11/1985 tarihli ve 18916 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (12) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“12) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır.”

 

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 11 ve 23 üncü maddelerinin birinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 34 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 34 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.”

 

MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

 

MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

 

 

Yazıldı Duyurular
Onceki Sayfa ←

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız