• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Aylık Arşivler : Mart, 2014

6306 sayılı Kanuna ilişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

Mar03
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Anayasa Mahkemesi 16.5.2012 günlü, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un;

A- 1- 6. maddesinin (9) numaralı fıkrasının ikinci cümlesi,

2- 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesi ile (2) numaralı fıkrası,

27.2.2014 günlü, E.2012/87, K.2014/41 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu fıkra ve cümlelerin, uygulanmalarından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASI  kararı verdi. Bu karar 1.Mart 2014 günlü Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu kararla ilgili olarak; Kentsel Dönüşüm Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Anayasa Mahkemesinin Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 6306 sayılı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi’ hakkında kanunun bazı maddelerini iptal etmesine  ilişikin yorumunda ;

Gürsel Öngören; “Anayasa Mahkemesi kentsel dönüşüm mağduru vatandaşı biraz rahatlatmıştır. Artık İdare Mahkemeleri yürütmeyi durdurma kararları verebilecekler. Bugüne kadar idare mahkemelerinde açtığımız davalarda yürütmenin durdurulması talebinde bulunamıyorduk. Sekiz ay, bir yıl davanın sonucunu beklemek zorunda kalıyor ve zaman kaybediyorduk, bu arada yıkımlar olabiliyordu. Şimdi riskli yapı, riskli alan kararlarının iptali ve bu konuda yapılan bakanlık il müdürlüklerinin işlemlerinin iptali için idare mahkemelerinde açtığımız iptal davalarında yürütmenin durdurulması kararının verilmesi yasağı kaldırılmıştır. Bu iptal kararından sonra, idare mahkemelerinde açılan; apartmanların boşaltılması ile yıkım kararı ve 1/3 azınlık daire sahiplerinin hissesinin komşulara satılması kararlarının iptali için dava açıldığında, hakimler, yürütmenin durdurulması kararı vererek uygulamayı ve idari işlemleri durdurabilecekler” dedi.

Öngören şöyle devam etti: “Bir idare hukukçusu olarak Kentsel Dönüşüm Yasası olarak bilinen 6306 sayılı kanun çıktığından beri üç konunun Anayasaya ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtiyorduk. Birincisi, açılan idari davalarda, kamu kurumlarınca yapılan uygulamanın hakim tarafından acilen durdurulmasını sağlayacak olan “yürütmenin durdurulması kararı” verilmesinin yasaklanması. İkincisi 2/3 çoğunluk kararına karşı çıkan 1/3 azınlık daire sahiplerinin hisselerinin komşulara satılması. Üçüncüsü 6306 sayılı Kanuna, diğer kanunlarla çelişki halinde üstünlük sağlanması. Bu üç konudan ikisini Anayasa mahkemesi iptal etmiştir.

Riskli alan kararlarının iptali için açılan davalarda artık davanın başında mahkeme, işlemi açıkça hukuka aykırı görüyorsa ve uygulanmasının geri dönülmez zararlara yol açacağını düşünüyorsa yürütmesini durdurarak buradaki durumu davanın sonuna kadar donduracaktır. Yine riskli alanda devlet tarafından yapılan uygulamalara karşı vatandaş dava açarak yürütmenin durdurulması kararını hemen alabilecek; evinin boşaltmasını, tahliyesini veya yıkımını davanın sonuna kadar önleyebilecektir. Anayasa Mahkemesinin bu kararları idare tarafından Fikirtepe’deki kentsel dönüşümde uygulanan hukuksuzlukları, idare mahkemelerinin acilen durdurmasını da sağlayabilecektir.

Gürsel Öngören; “Riskli binalarda ise riskli yapı kararlarının hukuka ve teknik ilkelere aykırı alınması halinde açılan davalarda idare mahkemesi uygulamayı durdurabilecek. Yine riskli yapının 60 gün içinde boşaltılması ve riskli yapının yıkılması hakkındaki kararlara karşı dava açıldığında il müdürlükleri veya belediyeler tarafından verilen kararların yürütülmesini mahkeme, davanın başında durdurabilecektir. Ancak riskli yapılarda, 2/3 çoğunluğun binanın yeniden yapılmasına katılmayan azınlıkta kalan dairelerin komşulara satılması yönündeki hükme Anayasa Mahkemesinin duyarsız kalmasını görmek düş kırıcıdır” diye ekledi.

Kentsel dönüşüm kapsamında bakanlığın veya belediyelerin yaptığı yeni imar planı değişikliklerinin 3194 sayılı İmar kanunu ve diğer mevzuata aykırı olabileceğine izin veren 6306 sayılı Kanun maddesinin de Anayasa Mahkemesi tarafından iptali doğrudur. İmar planları il bazında, ilçe bazında ve semt bazında bütünlük ve harmoni içinde olmalıdır. Bakanlık ve belediyelerce, parsel veya ada bazında plan değişiklikleri ile imar planlarının bütünlüğünün bozulmasına Anayasa Mahkemesi izin vermemiştir.

Kentsel Dönüşüm Platformu Başkanı Öngören; açtığımız davalarda inşaat şirketlerinin ve komşuların yeni bina paylaşımında daire ve işyeri sahiplerine yaptığı haksızlıklara karşı hukuk mahkemelerinde “ihtiyati tedbir kararları” alarak hak kaybını önlüyorduk, şimdi de Anayasa Mahkemesinin bu kararı ile idare mahkemelerinde ve Danıştay’da açtığımız davalarda “yürütmenin durdurulması kararı” alarak hukuksuzluğu ve hak kayıplarını davanın başında durdurabileceğiz” diyerek sözlerine son verdi.

Yazıldı Yargı Kararları

657 sayılı Kanuna İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

Mar03
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

   

 Anayasa Mahkemesi 14.11.2013 günlü toplantısında: 2013/15 Esas,  2013/131 sayıyla ;

            14.7.1965 günlü, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun, 12.5.1982 günlü, 2670 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değiştirilen 57. maddesinin birinci fıkrasının “Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir.” biçimindeki birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu ve İPTALİNİ karara bağlamış ve bu karar 28.02.2014 gün ve 28927 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Yazıldı Yargı Kararları
Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız