Danıştay İkinci Daire, Esas : 2012/4255, Karar: 2012/10794, Tarih: 27.12.2012
ÖZÜ: Dava; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda avukat olan davacıya ödenen vekalet ücretlerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi ile getirilen sınırlamaya uyulmaması nedeniyle toplam 12.912,99 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, söz konusu miktarın davacıya ödenen vekalet ücretinden resen kesinti yapılması suretiyle tahsil edilmesi yolunda davalı idarece tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İzmir 1. İdare Mahkemesi’nin 3.11.2011 günlü, E: 2011/1833, K: 2011/1560 sayılı kararıyla; Avukatlık Kanunu’nda yapılan değişiklik nedeniyle limitsiz şekilde davalı idare tarafından davacıya fazladan vekalet ücreti ödendiği görülmekle birlikte, 657 sayılı Kanun’un 146. maddesinde herhangi bir değişiklik olmadığı gibi Avukatlık Kanunu’nda da açıkça kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan avukatlara yönelik bir hükmün bulunmadığı özel yasa niteliğindeki 657 sayılı Yasa’da yer alan kuralların esasen kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan avukatlar açısından tartışmalı olmadığı, bu ödemenin “mevzuat hükmünün yoruma ihtiyaç göstermeyecek kadar açık olduğu, idare edenlerin kasıt ya da ihmal içinde olmadıkları sürece, hükmü uygularken hataya düşmelerinin beklenemeyeceği” haller kapsamında değerlendirilmesinin gerekeceği ve ortada açık hatanın bulunduğu, açık hatanın varlığı hallerinde ise idari istikrardan söz etmeye olanak bulunmadığı gibi idarenin herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın işlemini her zaman geri alabileceğinin içtihatlarla kabul edildiği hususunda kuşku olmadığı, bu durumda açık hata sonucu davacıya ödendiği tespit edilen yersiz vekalet ücreti ödemelerinin süre sınırlaması olmaksızın her zaman geri istenilmesine olanak bulunması karşısında, dava konusu işlemde anılan mevzuata ve hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Davacı, dava konusu vekalet ücretinin resen kesilmesinin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden davacının, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda avukat olarak görev yaptığı, 1136 sayılı Kanunda yapılan değişiklik uyarınca 10.11.2003 günlü,228 sayılı Meclis kararı ile vekalet ücretlerinin limitsiz ödenmesine karar verildiği, bu doğrultuda davacıya 2004 yılında brüt 12.912,99 TL ödeme yapıldığı, 2004 yılında yapılan Sayıştay denetimi sonucunda, limitsiz ödemenin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle sorumlulardan tahsiline karar verildiği, ancak, sorumlular arasında avukatların değil sayman ve tahakkuk memurlarının adının yer aldığı, tazmin yönündeki kararın Sayıştay 3. Dairesi ve Temyiz Kurulu kararıyla kesinleşmesinden sonra da 8.9.2009 ve 15.11.2010 tarihlerinde davacının vekalet ücretlerinden resen kesinti yapılmaya başlanıldığı, davacının 15.1.2010tarihli dilekçe ile kesintiye itiraz ettiği, 20.1.2010 günlü, 941 sayılı yazı ile kesinti sebeplerinin izah edilerek 14.1.2010 tarihli Başbakanlık Makamı kararı gereği fazla ödemelerin resen kesileceğinin bildirilmesi üzerine de görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.12.1973 gün ve Eç 1968, K: 1973/14 sayılı kararında; idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın hatalı ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, bunun dışında kalan hallerde hatalı ödemelerin istirdadının ise, hatalı ödemenin yapıldığı tarihten başlamak üzere dava açma süresi içinde olanaklı olduğu ve bu süre geçtikten sonra istirdat edilemeyeceği belirtilmiş olup; anılan kararın gerekçesinde iyi niyet kuralı üzerinde de durularak idarenin sakat ve dolayısıyla hukuka aykırı işlemine, idare edilenlerin gerçek dışı beyanı veya hilesi neden olmuşsa ya da geri alınan idari işlem yok denilecek kadar sakatlık taşımakta ise, hatalı işlemde idare edilenin kolayca anlayabileceği kadar açık bir hata bulunmaktaysa ve idareyi bu konuda haberdar etmemişse, memurun iyi niyetinden söz etmeye olanak bulunmadığı ve bu işlemlere dayanılarak yapılan ödemeler için süre düşünülemeyeceği, bu ödemelerin her zaman geri alınabileceği; ancak bunun dışındaki hatalı ödemeler için memurun iyi niyetinin istikrar ve kanunilik kadar önemli bir kural olduğu ve bu nedenle yukarıda belirtilen istisnalar dışındaki hatalı ödemelerin ancak dava süresi içinde geri alınabileceği vurgulanmıştır.Yapılan ödemenin her zaman geri alınabilmesi olanağı tanıyan “Açık hata” halinin; yapılan ödemede, ödemenin muhatabı olan kişinin (idare edilenin) kolayca anlayabileceği kadar açık bir hatanın mevcudiyetini ifade ettiği kabul edilmektedir. Uygulamada bu çoğu kez ilgili mevzuata aykırı bir şekilde ve hiç gereği yokken yapılan ödemeler şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Dava konusu olayda ise, mevzuat hükümlerinin davalı idarece yanlış yorumlanması nedeniyle davacıya yapılan ödemelerde, davacının hilesinin gerçek dışı beyanının neden olmadığı gibi “açık hata” halinin de bulunmadığı görülmüştür.
Bu durumda, yukarıda yer verilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile belirlenen ilkeler uyarınca, davacıya yersiz ödendiği tespit edilen 2004 yılına ait vekalet ücretinin, en son ödendiği tarihten itibaren dava açma süresi içerisinde geri istenilmesi ya da davacının vekalet ücretinden re’sen kesilmesi mümkün olup, bu süreye uyulmaksızın tesis edilen işlemde yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, İzmir 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 3.11.2011 günlü, E.2011/1833, K: 2011/1560 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme’ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay’a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Bu karara karşı davalı idare tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun54. maddesi uyarınca düzeltilmesi talebi Danıştay 2. Dairesinin 12.09.2013 gün ve 2013/4441, 2013/4596 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Bu karar “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda Avukat olan davacıya ödenen vekalet ücretlerinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146. maddesi ile getirilen sınırlamaya uyulmaması nedeniyle toplam 12.912,99 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğinden bahisle, söz konusu miktarın davacıya ödenen vekalet ücretinden re’sen kesinti yapılması suretiyle tahsil edilmesi yolunda davalı idarece tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda İzmir 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 3.11.2011 günlü, E: 2011/1833, K: 2011/1560 sayılı kararın bozulmasına dair Danıştay İkinci Dairesi’nin 27.12.2012 günlü, E: 2012/4255, K: 2012/10794 sayılı kararının düzeltilmesi talebinin reddi şeklindedir.)