• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Aylık Arşivler : Eylül, 2014

6552 sayılı Kanun kapsamında Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Genel Tebliğ Taslağı

Eyl22
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

6552 sayılı Kanun kapsamında  Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Genel Tebliğ Taslağı (Seri No: 1) Hazırlandı.

(www.gib.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz)

                11/9/2014 tarihli ve Mükerrer 29116 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun;

– 73 üncü maddesinde Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacakları ile büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin ve belediyelerin bazı alacaklarının yeniden yapılandırılması ile Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen bazı amme alacaklarının terkinine ilişkin düzenlemeler yer almakta,

– 74 üncü maddesi hükmü ile de bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını Kanunun yayımlandığı 11/9/2014 tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmelerine imkanı verilmekte, olup anılan maddelerin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden söz konusu Tebliğ ile maddelerin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Bu taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi için Başkanlığımızca çalışmalarımız devam etmekte olup; mevcut taslakta yer alan konuların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili 73 üncü maddesi kapsamında kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasına ilişkin olarak görüş ve önerilerinizi sbayram@gelirler.gov.tr, kakgun@gelirler.gov.tr, oozden@gelirler.gov.tr adreslerine;

Gönderebilirsiniz.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Soru / Cevap

Eyl15
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Soru :

 Belediye Başkanı mevcut sendikaya üye olan işçileri istifa edin sendikanın vermiş  olduğu hakları meclis kara ile verelim diyor bu yasal olarak mümkün mü?
yani işçiler hiç bir sendikaya üye olmazsa Belediye başkanı sosyal hak (ikramiye, giyim parası, bayram parası, yakacak parası vb.) ücretleri ödeyebilir mi,öderse  nasıl bir yol izlenir?
                  (GÖKÇEADA BELEDİYE BAŞKANLIĞI)

 

           Cevap :  

            6356 sayılı  Sendika ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun Sendika üyeliğinin sona ermesi ve askıya alınması başlıklı  19.maddesinde;

“ (2) Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır.

(3) Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Çekilenin bir aylık süre içinde başka bir sendikaya üye olması hâlinde yeni üyelik bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış sayılır.” Denilmektedir. İşçi, üye olduğu sendikadan çekilme bildiriminde bulunarak ayrılabilir..

             4857 sayılı İş Kanununun 2.maddesinde ise; “ Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.”şeklinde tanımlama yapılmıştır.

Tanım ve şekil

            İş Kanununun 8.maddesi, işçi ile işveren arasında özel bir şekle tabi olmayan iş sözleşmesi yapılmasını öngörmektedir. İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.

                 Belediye  yönetimince, sendikadan ayrılan işçilere sendikanın sağladığı maddi ve sosyal hakları sağlayabilir.Ancak yukarıda da değindiğimiz gibi, bir  yıldan süreli işlerde iş  sözleşmesi yapılması       zorunludur. Bu sözleşmede, işçiye verilecek ücret, fazla çalışma ücreti, ikramiye, aile ve çocuk zammı, bayram parası, yakacak parası vs. ücret ve sosyal yardımlara ilişkin işverence yapılacak ödemeler belirtilmelidir.

           Ancak , işçilerin sendikadan ayrılmaları için belediye başkanınca veya diğer yöneticilerce telkin, zorlama ve cebir kullanılması söz konusu olamaz.Bu durumun varlığı halinde işçilerden birinin şikayeti üzerine işveren (belediye başkanı)  Türk Ceza Kanunu  hükümleri uyarınca cezalandırılır. Diğer taraftan, işçilerin bağlı olduğu sendika tarafından da işçilerin sendika üyeliğinden ayrılmaya  zorlandıkları gerekçesiyle belediye başkanı aleyhinde dava açılması da mümkündür.

5393 sayılı Belediye Kanununun belediye başkanının görev ve yetkilerini  düzenleyen 38/a Maddesinde, belediye başkanının

            “a) Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumakla”. Yükümlü olduğu açıklanmaktadır.Bu nedenle; Sendikadan ayrılan işçilere yapılacak mali ve sosyal haklar için belediye meclisinden karar alınması olumlu olabilir ancak,tüm sorumluluk işveren/belediye başkanına aittir.

Yazıldı Soru / Cevap

Torba Kanunu

Eyl15
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

       

 Birçok Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde ek ve değişiklik yapan, kamuoyunda kısaca Torba Kanun olarak adlandırılan 6552 sayılı “ İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN” 11 Eylül 2014 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Soru / Cevap

Eyl10
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Belediyemiz Meclis üyesinin; Belediyemizin %90 hissesine sahip olduğu şirkete işçi olarak çalışmasının bir sakıncasının olup, olmayacağı konusunda tarafımıza vereceğiniz bilgiden dolayı teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.

Gölmarmara Belediye Başkanlığı/MANİSA

 

CEVAP :

    Danıştay 8. Daire, Esas: 2010/8752, Karar: 2012/467, Tarih: 10.02.2012

            ÖZÜ: İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün belediye ya da il özel idaresi bünyesinde daimi işçi kadrosunda çalışan kişilerin bu görevlerinden ayrılmadan aynı belediyede belediye meclisi üyesi veya aynı il özel idaresinde il genel meclisi üyesi olarak görev yapmayacaklarına ilişkin genelgesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hakkında.

”… Dava, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 03.08.2010 gün ve 2010/53 sayılı genelgesi ile anılan genelgeye dayanılarak tesis edilen 07.08.2010 gün ve 2949 sayılı Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi işleminin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 03.08.2010 gün ve 2010/53 sayılı genelgesi; belediye ya da il Özel idaresi bünyesinde daimi işçi kadrosunda çalışan kişilerin bu görevlerinden ayrılmadan, aynı belediyede belediye meclis üyesi veya aynı il özel idaresinde il genel meclisi üyesi olarak görev yapamayacaklarına ilişkin olup, 07.08.2010 gün ve 2949 sayılı Kastamonu Valiliği il Özel İdaresi işlemi ise; Kastamonu İl Özel İdaresi bünyesinde daimi işçi olarak çalışan ve aynı zamanda Kastamonu İl Genel Meclisi üyesi olan davacının anılan Genelge doğrultusunda işçilik ya da il genel meclisi üyeliği görevlerinden birini tercih ederek bu görevlerden birini bırakması için gereğinin yapılması gerektiğine ilişkindir.5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 9. maddesinde; “İl genel meclisi, il özel idaresinin karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre ildeki seçmenler tarafından seçilmiş üyelerden oluşur.” hükmüne yer verilmiş, 21. maddesinde ise; il genel meclisi üyeliğinin, ölüm ve istifa durumunda kendiliğinden sona ereceği, özürsüz veya izinsiz olarak arka arkaya üç birleşim günü veya bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alındıktan sonra üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar verileceği, il genel meclisi üyeliğine seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay tarafından üyeliğin düşmesine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.5393 sayılı Belediye Kanununun 17. maddesinde; belediye meclisinin, belediyenin karar organı olduğu ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilmiş üyelerden oluşacağı belirtilmiş olup, 29. maddesinde; meclis üyeliğinin, ölüm ve istifa durumunda kendiliğinden sona ereceği, özürsüz veya izinsiz olarak arka arkaya üç birleşim günü veya bir yıl içinde yapılan toplantıların yarısına katılmayan üyenin üyeliğinin düşmesine, savunması alındıktan sonra üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar verileceği, belediye meclisi üyeliğine seçilme yeterliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay tarafından üyeliğin düşmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır.2972 sayılı Mahalli İdareler İle Mahalle Muhtarlıkları Ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun “Seçilme Yeterliliği” başlıklı 9.maddesinde; “2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen sakıncaları taşımamak şartıyla, yirmibeş yaşını dolduran her Türk vatandaşı belediye başkanlığına, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliğine seçilebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Atıf yapılan 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun 11. maddesinde ise;

“Aşağıda yazılı olanlar milletvekili seçilemezler:

a) İlkokul mezunu olmayanlar,

b) Kısıtlılar,

c) Yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,

d) Kamu hizmetinden yasaklılar,

e) Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis veya süresi ne olursa olsun ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar,

f) Affa uğramış olsalar bile;

1. Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkûm olanlar,

2. Türk Ceza Kanununun ikinci Kitabının, birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların işlenmesini aleni olarak tahrik etme suçundan mahkum olanlar,

3. Terör eylemlerinden mahkûm olanlar,

4. Türk Ceza Kanununun 536 ncı maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı eylemlerle aynı Kanunun 537 nci maddesinin birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında yazılı eylemleri siyasi ve ideolojik amaçlarla işlemekten mahkûm olanlar.” hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 2972 sayılı Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları Ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunda, il genel meclisi veya belediye meclisi üyeliğine seçilebilmek için adayların yürütmekte oldukları görevlerini bırakıp bırakmayacaklarına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte; 2972 sayılı Mahalli idareler ile Mahalle Muhtarlıkları Ve ihtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 36. maddesinde; “Bu Kanunda özel hüküm bulunmayan hallerde 26/4/1961 gün ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile 22/4/1983 tarih 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu, 10/6/1983 gün ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun ve bunların ek ve değişikliklerinin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.Bu atıf bağlamında işçi kadrosunda çalışanların il genel meclisi ya da belediye meclisi üyesi seçilebilmek için görevlerini bırakıp bırakmayacaklarını anlayabilmek için 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun “Adaylık için görevden çekilmesi gerekenler” başlıklı 18. maddesine bakılması gerekmektedir. 2839 sayılı Yasanın 18.maddesinde; “Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, aday olmak isteyen belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, aday olmak isteyen siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar genel ve ara seçimlerin başlangıcından bir ay önce seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilandan başlayarak yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını koyamazlar ve aday gösterilemezler.” Hükmü yer almaktadır. Madde hükmü uyarınca işçi niteliğini haiz kamu görevlilerinin 2839 sayılı Kanuna göre aday olabilmek için görevlerini bırakmaları gerekmemektedir.Bir başka ifadeyle; alıntısı yapılan yasa metinlerinden açıkça anlaşıldığı üzere, belediye meclisi veya il genel meclisi üyesi seçilebilmek için adayların işçi kadrosunda ifa ettikleri görevlerinden ayrılmaları yolunda yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır.Ayrıca, 2972 sayılı Yasanın Ek 3.maddesinde, belediye başkanlarına ilişkin olarak özel bir düzenleme yer almaktadır. Bu hükme göre; subaylar, astsubaylar, hakimler ve savcılar ile yüksek yargı organları mensupları hariç olmak üzere, kamu kurumları ile kamu kurumu niteliğinde bir kuruluşta memur veya kadrolu işçi olarak çalışmakta iken bu görevinden ayrılarak Belediye Başkanı seçilmiş olup da yeniden aday olamayan veya seçilemeyenler daha önceki kurumlarının bağlı bulunduğu bakanlığa başvurmaları halinde eski görevlerine veya istifa ettikleri tarihteki kurumun özelliği ve niteliğine uygun eşdeğer bir göreve atanabilecektir. Ancak, belediye başkanı adayı olabilmek için işçi kadrosundan ayrılmayı zımnen de olsa öngören bu hüküm, münhasıran belediye başkanlarına ilişkindir ve belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyelerine ilişkin olarak hiç bir hüküm içermemektedir.Diğer taraftan, Anayasanın 48.maddesinde; herkesin, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, 49.maddesinde ise; çalışmanın, herkesin hakkı ve ödevi olduğu, 70. maddesinde de; her Türk’ün, kamu hizmetlerine girme hakkına sahip olduğu hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, Anayasanın 67.maddesinde; vatandaşların, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahip olduğu hükme bağlanmıştır. Sayılan bu haklar Anayasanın Temel Haklar ve Ödevler başlıklı ikinci kısmında yer almaktadır.

Yine Anayasanın 5.maddesinde; “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı 13. maddesinde ise, “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” hükmü yer almaktadır. Anayasamızın alıntısı yapılan hükümleri uyarınca; çalışma, kamu hizmetine girme ve seçilme gibi hak ve ödevlerin kullanımının ancak Yasa hükmü ile sınırlanabileceği tartışmasız olup, Devletin bu hakların kullanımını engelleyen sınırları kaldırmakla yükümlü olduğu açıktır. Her ne kadar gerek 5302 sayılı İl Özel idaresi Yasasında, gerek 5393 sayılı Belediye Yasasında,  gerekse 2972 ve 2839 sayılı yasalarda il genel meclisi veya belediye meclisi üyelerinin bu görevleri ile beraber daha önce ifa etmekte oldukları işçilik görevini aynı anda ifa etmelerine cevaz veren bir hüküm bulunmamakta ise de, bu iki görevi aynı anda yürütmelerini yasaklayan bir hüküm de anılan Yasalarda yer almamaktadır. Bununla birlikte yasal bir boşluk bulunmasına ilişkin hukuki durumun, Anayasa ile vatandaşlara tanınan hakların kullanımı engelleyecek şekilde kişi aleyhine yorumlanarak düzenleme yapılması ve işlem tesis edilmesi, Anayasanın hakların ancak yasa hükmüyle sınırlanacağı yolundaki temel prensibine açık aykırılık teşkil edecektir. Bu duruma göre, il genel meclisi veya belediye meclisi üyesi seçilebilmek için devam etmekte olan işçilik görevinin bırakılması gerektiğine ilişkin veya bu iki görevin birlikte yürütülmesini yasaklayan açık bir yasal düzenleme bulunmamasına rağmen; Anayasanın hakların ancak yasa hükmüyle sınırlanacağı yolundaki temel prensibine aykırı olarak, belediye ya da il özel idaresi bünyesinde daimi işçi kadrosunda çalışan kişilerin bu görevlerinden ayrılmadan, aynı belediyede belediye meclis üyesi veya aynı il özel idaresinde il genel meclisi üyesi olarak görev yapamayacaklarına ilişkin İçişleri Bakanlığı Mahalli idareler Genel Müdürlüğünün 03.08.2010 gün ve 2010/53 sayılı genelgesinde ve bu genelge uyarınca tesis edilen 07.08.2010 gün ve 2949 sayılı Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, içişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 03.08.2010 gün ve 2010/53 sayılı genelgesi ile 07.08.2010 gün ve 2949 sayılı Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi işleminin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 171,65-TL yargılama gideri ile karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.200,00-TL vekâlet ücretinin davalı idarelerden  alınarak davacıya verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi.”

Yukarıdaki Danıştay kararından özetle ;  “Gerek 5393 sayılı Belediye Yasasında,  gerekse 2972 ve 2839 sayılı yasalarda il genel meclisi veya belediye meclisi üyelerinin bu görevleri ile beraber daha önce ifa etmekte oldukları işçilik görevini aynı anda ifa etmelerine cevaz veren bir hüküm bulunmamakta ise de, bu iki görevi aynı anda yürütmelerini yasaklayan bir hüküm de anılan Yasalarda yer almamaktadır. Bununla birlikte yasal bir boşluk bulunmasına ilişkin hukuki durumun, Anayasa ile vatandaşlara tanınan hakların kullanımı engelleyecek şekilde kişi aleyhine yorumlanarak düzenleme yapılması ve işlem tesis edilmesi, Anayasanın hakların ancak yasa hükmüyle sınırlanacağı yolundaki temel prensibine açık aykırılık teşkil edecektir. Bu duruma göre, belediye meclisi üyesi seçilebilmek için devam etmekte olan işçilik görevinin bırakılması gerektiğine ilişkin veya bu iki görevin birlikte yürütülmesini yasaklayan açık bir yasal düzenleme bulunmamasına rağmen; Anayasanın hakların ancak yasa hükmüyle sınırlanacağı yolundaki temel prensibine aykırı olarak, belediye bünyesinde daimi işçi kadrosunda çalışan kişilerin bu görevlerinden ayrılmadan, aynı belediyede belediye meclis üyesi   üyesi olarak görev yapamayacaklarına ilişkin İçişleri Bakanlığı Mahalli idareler Genel Müdürlüğünün 03.08.2010 gün ve 2010/53 sayılı genelgesinde ve bu genelge uyarınca tesis edilen 07.08.2010 gün ve 2949 sayılı Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”  Denilmektedir. Bu nedenle, belediye meclis üyesinin belediye şirketinde çalışmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.

Yazıldı Soru / Cevap

Soru/Cevap

Eyl04
2014
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

SORU :

Ekonomist kadrosunda bulanan personelimiz tam zamanlı sözleşmeli personel olup ,Üniversitede  ücret karşılığı ders verebilir mi ?

CEVAP :

5393 SAYILI BELEDİYE KANUNUN 49 UNCU MADDESİNİN ÜÇÜNCÜ FIKRASI GEREĞİNCE TAM ZAMANLI OLARAK ÇALIŞTIRALACAK SÖZLEŞMELİ PERSONELE İLİŞKİN HİZMET SÖZLEŞMESİNİN        Madde 10 – Sözleşmeli personel, kazanç getirici başka herhangi bir iş yapamaz, hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre tam zamanlı personeliniz  üniversite  de ücret karşılığı ders veremez.

Yazıldı Soru / Cevap
Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız