T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.07.2014
Sayı: 30546965-000- 15932
Konu: Genel Aydınlatma Yönetmeliği
İlgi: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 17.07.2014 tarihli ve 5564-10195 sayılı yazısı.
Genel Aydınlatma Yönetmeliğinin uygulamasında oluşan aksaklıkların giderilmesine dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından alınan ilgi yazı ekte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
17.07.2014
Sayı: 5564-10195
Bakanlığımız tarafından 27.07.2013 tarih ve 28720 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Aydınlatma Yönetmeliğinin (Yönetmelik) uygulama açısından oluşan aksaklıkların giderilmesi için zaman zaman çıkarılan yazılarımızla yapılacak çalışmalara esas teşkil etmesi bakımından bahsi geçen konulara açıklık getirildiği bilinmektedir. Yaşanan aksaklıkların giderilmesinde oluşan son durumun genel bir bakış açısıyla değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur.
1. Yönetmelikte de belirtildiği üzere kamunun genel kullanımına yönelik bulvar, cadde, sokak, alt-üst geçit, meydan, kavşak, köprülü kavşak, yürüyüş yolu ve yaya geçidi ile halkın ücretsiz kullanımına açık ve ticari faaliyette bulunulmayan kamuya ait park, bahçe, tarihi ve ören yerleri gibi halka açık yerlerin aydınlatmaları ile trafik sinyalizasyonu gibi tesisler genel aydınlatma kapsamında değerlendirilecek ve enerji giderleri genel aydınlatma kapsamında ödenecektir. Ticari faaliyetten anlatılmak istenen, söz konusu tesislerin girişinde ücret alınmamasıdır.
2. Genel aydınlatma kapsamında, reklam, ilan, figür, logo, amblem, benzeri panoların aydınlatmaları ile her türlü projektör aydınlatmaları ve dekoratif aydınlatmalar için harcanan enerji ödemeleri genel aydınlatma kapsamında değerlendirilmeyecektir.
3. Park, bahçe, tarihi ve ören yerlerinde bulunan sirk-festival-bayram veya belirli günlerde yapılan neon, lazer, ışık gösterileri, her çeşit süs aydınlatmaları (ağaç, yol, bayrak, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda tanımı yapılamayan kale, yapı, heykel, saat kulesi, kule vb. aydınlatmalar) şelale, fıskiye, su pompaları, kamera ve ses sitemleri, gösteriş amaçlı led aydınlatmalar, havalandırma sistemleri, ışıklı kaldırım bariyerleri, ticari faaliyeti olan otopark, liman veya sahil aydınlatmaları, her türlü Pazar yeri, mezarlıklar, mendirek aydınlatmaları, fuar alanı, festival alanı, gösteri merkezi gibi yerlerin enerji giderleri ile büfe, restoran idari bina, sosyal tesisler, genel aydınlatma kapsamında değerlendirilmeyecek olup, bu tesislere ait lambaların besleme noktaları ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile dağıtım şirketleri tarafından oluşturulacak ekipler tarafından sokak aydınlatma devrelerinden ayrılması gerekmektedir. Ayrıştırılmayan tesislerin elektrik tüketimleri Bakanlığımızca ödenmeyecektir.
4. TEDAŞ tarafından yürütülen genel aydınlatma tesislerindeki denetimlerde site ve konut kooperatiflerince kamuya terkedilmiş imarlı yol aydınlatma tesislerinin yaya ve araç trafiğine tamamen açık olması belediye imar müdürlüğünce site içindeki sokak ve caddelerin isimlerinin belirlenmiş olması halinde genel aydınlatma kapsamında elektrik tüketimlerinin ödemeleri yapılabilecektir.
5. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından meskun mahal(şehir merkezi) dışında yaptırılmış ve yaptırılacak olan tünel, alt-üst geçit ve vb. karayolu aydınlatma tesislerinin bakım ve onarım işleri Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılacağı için alt-üst geçit vb. tesislerin genel aydınlatma kapsamında değerlendirilmesi söz konusu olamayacağından devir alınması da zorunlu bulunmamaktadır. Bu nedenle aydınlatma tüketimlerinin bedelleri de tesisi yapan kurumlarca ödenecektir.
6. Her türlü sorumluluğu tesisi yapan kuruluşlara ait olmak üzere belediye, il özel idaresi tarafından yeni tesis edilecek park, bahçe, tarihi ören yerlerindeki aydınlatma tesisleri ile Toplu Konut İdaresinin, küçük sanayii sitelerinin, dağıtım lisans’ olmayan OSB’lerin anahtar teslimi yaptırdığı genel aydınlatma tesisleri ile Karayollarının ve Belediyelerin anahtar teslimi yaptırdığı alt/üst geçit ve köprülü kavşak, kavşak ve trafik sinyalizasyonu yapım işleri ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aittir. Söz konusu tesislerin proje onayları, geçici ve kesin kabulleri ile geçici ve kesin kabul tutanak onayları ilgili dağıtım şirketlerince yapılacaktır.
7. Park bahçeler ile tarihi ören yerleri ve çevreleri, stadyum çevreleri, fuar alanları, sağlıklı yaşam merkezleri, kongre merkezlerin ve spor alanları ile spor kompleksleri çevreleri ve halka açık otoparklar halkın tamamının ücretsiz yararlanabilmesi etrafının tel çit her türlü duvar vs. ile çevrili olmaması ve her türlü yaya ve araç trafiğine açık bulunması halinde genel aydınlatma kapsamında Bakanlığımızca ödenecektir.
8. Halkın ücretsiz kullanımında olmayan park, bahçe, tarihi ve ören yerleri her ne kadar genel aydınlatma kapsamında olamasalar da söz konusu yerlerin aydınlatma bedellerinin ücretlendirilmesi mevcut olan aydınlatma abone grubundan ayrıca bu parkların içerisinde ticari faaliyette bulunan tesisler olması halinde enerji bedelleri kendi abone grupları neyse o gruptan değerlendirilecektir.
9. Belediyeler ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca tesis edilen ve yönetmelik kapsamında devir alınan tesislerin işletme bakımlarından dağıtım şirketleri sorumlu olacak ve devir tarihi itibariyle devir öncesi elektrik tüketimleri ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanacak devir sonrasındaki enerji bedelleri 6446 Sayılı Kanun Kapsamında Bakanlığımız tarafından ödenecektir.
10. Genel aydınlatma tesislerinde led tipi armatür kullanımı hususunda Bakanlığımızca teknolojik gelişmeler dikkate alınarak gerekli çalışmalar devam etmektedir. Genel aydınlatma denetimlerinde led tipi aydınlatmalar çalışmalar sonucunda belirlenecek mevzuata göre değerlendirilecektir.
11. 10.01.2012 tarih ve 142-189 sayılı yetkilendirme yazımızın 13 üncü maddesi; “Genel Aydınlatma Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde dağıtım şirketlerinin yükümlülüğündeki genel aydınlatma tesislerinin proje onayları, denetimleri, geçici ve kesin kabulleri TEDAŞ Genel Müdürlüğü tarafından yapılır geçici ve kesin kabul tutanakları da TEDAŞ tarafından onaylanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
12. EPDK tarafından yayınlanmış olan “Elektrik Piyasası Dağıtım Sistemi Düzenlemeye Esas Yatırım Harcamalarının Belirlenmesi ve Gerçekleştirilmesinin izlenmesine ilişkin Usul ve Esasların 15 inci maddesinin birinci fıkrasında aydınlatma yatırımları sadece “yeraltı kablolu tesis edilen şebeke ve tesisler için yapılan yatırım harcamaları” olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, Genel Aydınlatma Yönetmeliği’nin 5 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasına istinaden havai hatlı şebekenin (AG ya da müşterek direkli havai hattın) aydınlatma kısımları için Aydınlatma Komisyonu Kararı istenecektir.
13. Dağıtım projeleri kapsamında yer alan, kabulleri yapılan, son şeklini almış elektrik dağıtım tesislerinde genel aydınlatma projesi dağıtım tesisleri ile müşterek yapıldığı ve genel aydınlatmanın dağıtım projesinin ayrılmaz bir parçası olduğu, kabullerinin de dağıtım tesisleriyle birlikte yapıldığından genel aydınlatma projesinin dağıtım projesi içerisinde değerlendirilmesi kabul işlemleri gerçekleştirilmiş nihai şeklini almış şebekelerde ayrıca genel aydınlatma projesinin aranmaması ve bu gibi tesislerin aydınlatma komisyonu değerlendirilmesine tabi olması gerekmektedir.
14. Genel Aydınlatma Komisyonu, Genel Aydınlatma Yönetmeliği’nin Komisyonun hak ve Yükümlü-lükleri başlıklı 12 nci maddesinde belirtilen yetkiler haricinde kalan konularla ilgili kararlar alamazlar.
Yukarıda belirtilen hususlarla ilgili iş ve işlemlerin bu şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Bilgilerini ve gereğini arz/rica ederim.
Metin KİLCİ
Bakan a.
Müsteşar
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.07.2014
Sayı: 931272266/902.03-15301
Konu: Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavı
Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 07/05/2014 tarihli ve 28993 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, 2014 yılı mahalli idareler personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavının aşağıdaki usul ve esaslar dahilinde yürütülmesi Bakanlığımızca uygun görülmüştür.
1- Yönetmeliğin Geçici 2 nci maddesine göre 2014 yılına münhasır olmak üzere mahalli idareler, Temmuz ayının sonuna kadar görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına tabi tutmak istediği personelin niteliklerini ve sayısını valiliklere bildireceklerdir. Valiliklere gelen başvurular, tek liste halinde en geç 15 Ağustos 2014 tarihine kadar Bakanlığımıza gönderilecek ve listeler Bakanlığımızca birleştirilerek sınavı yapacak kuruma bildirilecektir.
2- Mahalli idareler personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı Anadolu Üniversitesi tarafından gerçekleştirilecektir.
3- Mahalli idareler personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavına Valiliklerin Bakanlığımıza göndereceği listelerde yer alan personel katılabilecektir.
4- Kayıt işlemleri:
a) Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler e-Sertifika Programına kayıtlar 29.09.2014-17.10.2014 tarihleri arasında internet üzerinden gerçekleştirilecektir.
b) Adaylar adresinde kayıt başvuru formunu dolduracaklar, fotoğraflarını sisteme yükleyecekler, başvuru formunun dökümünü alarak imzalayacaklardır.
c) Adaylar Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimler e-Sertifika Programına katılım ücreti olan 100 TL’yi kayıt başvuru formunda belirtilen banka hesabına yatıracaklardır.
d) Adaylar; imzalı ve fotoğraflı kayıt başvuru formu ve banka dekontunu (kredi kartı ile yapılan ödemelerde onay numarası ekranı dökümü) 17.10.2014’ün son gününe kadar Anadolu Üniversitesi e-Sertifika Programları Koordinatörlüğü, Yunusemre Kampüsü, 26470, Eskişehir adresine postalayacaklardır.
5- Adaylar sınav giriş belgelerini, 12.01.2015 tarihinden itibaren adresinden çıktı alarak temin edecekler ve sınav sırasında yanlarında bulunduracaklardır.
6- Adaylar 18.01.2015 tarihinde tek oturumda kayıtlı oldukları sınav konularından görevde yükselme sınavına gireceklerdir. Sınav çoktan seçmeli test usulü ile yapılacaktır. Sınav süresi 90 dakika olup, sınavda her dersten 20’şer soru olmak üzere toplam 60 soru sorulacaktır.
7- Adaylar 18.01.2015 tarihinde tek oturumda kayıtlı oldukları sınav konularından unvan değişikliği sınavına gireceklerdir. Sınav çoktan seçmeli test usulü ile yapılacaktır. Sınav süresi 90 dakika olup, sınavda her dersten 20’şer soru olmak üzere toplam 60 soru sorulacaktır.
8- Sınavlar 81 ilde online sınav şeklinde düzenlenecek olup, adaylar kayıt başvurusu sırasında tercih etmiş oldukları merkezde sınava gireceklerdir.
9- Sınav notları Anadolu Üniversitesi tarafından 02.02.2015 tarihinde adaylara internet üzerinden duyurulacak ve aynı hafta içinde Bakanlığa iletilecektir. Adayların görevde yükselme ve unvan değişikliği sınav sonuçları İçişleri Bakanlığı tarafından 09.02.2015 tarihine kadar duyurulacaktır.
Konunun iliniz özel idaresi, iliniz dahilindeki belediyeler ve bu idarelerin bağlı kuruluşları ile bunların kurdukları birlik, müessese, işletme ve bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlara bildirilmesini, mahalli idareler personelinin görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı ile ilgili iş ve işlemlerin Yönetmelik hükümleri ve yazımız doğrultusunda herhangi bir aksaklığa meydan verilmeden yürütülmesi için gerekli planlama ve koordinasyonun Valiliğinizce yapılmasını ve görevde yükselme sınavına katılacaklar ile unvan değişikliği sınavına katılacakların ayrı olmak ve birleştirilmiş liste halinde (excel formatında) hazırlanarak öncelikle adresine e-posta yoluyla, üzerinde mutabakat sağlandıktan sonra da e-içişleri ve posta yoluyla Bakanlığımıza iletilmesi hususunda;
Bilgi ve gereğini önemle rica ederim.
Seyfullah HACIMÜFTÜOĞLU
Bakan a.
Vali
Müsteşar
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22.08.2014
Sayı: 30546965-000-17769
Konu: Kat Mülkiyeti Kanunu
İlgi: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 14/08/2014 tarihli ve 120937 sayılı yazısı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından alınan ilgi yazıda; 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile yapılarda engellilerin erişilebilirlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinde düzenleme yapıldığı, buna ilişkin Yönetmeliğin de 22/04/2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, ancak bazı belediyelerin söz konusu fıkranın uygulanmasında tereddüt yaşadığı için konu hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığından görüş alındığı belirtilmektedir.
İlgi yazı ve eki görüş yazısı ilişikte gönderilmiş olup, konunun iliniz dahilindeki belediyelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
M. Emin BİLMEZ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI
14.08.2014
Sayı: 120937
Yaşamın tüm alanlarındaki hak ve hizmetlere erişebilmek ve bunlardan yararlanabilmek tüm insanlar için büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde kentsel yaşam çevreleri fiziksel düzenlemelerin yetersizliği nedeniyle başta engelliler olmak üzere yaşlılar, hamileler, bebek arabalılar gibi hareketliliklerinde zorluk yaşayan kişiler tarafından bağımsız ve güvenli şekilde kullanılamamaktadır. Engellilerin toplumsal hayata herhangi bir ayrımcılığa uğramaksızın tam ve etkin katılımlarının sağlanmasında mekânsal düzenlemeler hayati önem arz etmektedir. Tekerlekli sandalye veya diğer yardımcı araçlarla hareket edebilen kişilerin, kalp hastalığı bulunanların ve yaşlıların konutunu kullanabilmesi için bina girişinin erişilebilir hale getirilmesi, asansör yapılması ve engelli otoparkı sağlanması gibi düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
7/7/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkından Kanun ile yapılarda engellilerin erişilebilirlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinde düzenleme yapılarak, “Engellilerin yaşamı için zorunluluk göstermesi halinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bina güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usulü ile engelinin kullanımından sonraki süreç ile ilgili usul ve esaslar Bayındırlık ve iskan Bakanlığı ile Özürlüler idaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir…” fıkrası eklenmiştir. Bu düzenlemeye istinaden hazırlanan Yapılarda özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 22/4/2006 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Ancak, bazı belediyeler tarafından söz konusu fıkranın uygulanmasında, 3194 sayılı imar Kanununun 21,22 ve 23 üncü maddelerine ilişkin olarak tereddüt yaşandığı, proje tadili için kat maliklerinin tamamının onayının istendiği ve engelliler için erişilebilirlik düzenlemelerinin yaptırılmadığı Genel Müdürlüğümüze iletilmiş, bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğüne konu ile ilgili görüş sorulmuştur.
Bu çerçevede; konuyla ilgili mevzuat ile Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından Genel Müdürlüğümüze gönderilen ve ekte yer alan görüşün tüm belediyelere duyurularak, ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin tereddütlerin giderilmesi ve engelli vatandaşlarımızın muhtemel mağduriyetinin önlenmesinin sağlanması hususunda;
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Muhammet Ecevit CARTİ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü
16.07.2014
Bakanlığımıza iletilen ilgi yazınızda, 7/7/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile yapılarda engellilerin erişebilirlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinde düzenleme yapıldığı ancak 3194 sayılı imar Kanunun 21 inci, 22 ve 23 üncü maddeleri kapsamında tereddüt yaşandığı belirtilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 42 nci maddesinin uygulanmasına 3194 sayılı İmar Kanunun 21 inci, 22 ve 23 üncü maddelerinin engel teşkil edip etmediği hususunda Bakanlığımız görüşü istenmektedir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinde; “Engellilerin yaşamı için zorunluluk göstermesi halinde, proje tadili kat maliklerinin en geç üç ay içerisinde yapacağı toplantıda görüşülerek sayı ve arsa payı çoğunluğu ile karara bağlanır. Toplantının bu süre içerisinde yapılamaması veya tadilat talebinin çoğunlukla kabul edilmemesi durumunda; ilgili kat malikinin talebi üzerine bine güvenliğinin tehlikeye sokulmadığını bildirir komisyon raporuna istinaden ilgili mercilerden alınacak tasdikli proje değişikliği veya krokiye göre inşaat, onarım ve tesis yapılır. İlgili merciler, tasdikli proje değişikliği veya kroki taleplerini en geç altı ay içinde sonuçlandırır. Komisyonun teşkili, çalışma usulü ile engelinin kullanımından sonraki süreç ile ilgili usül ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Özürlüler idaresi Başkanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
Planlı Alanlar Tip imar Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde; “İlgili idare, mevzuat ve standartlarda engelliler konusunda getirilen hükümlere uymakla ve bunları uygulamakla yükümlüdür. Ayrıca, ilgili idare yörenin koşullarını göz önünde bulundurarak mevzuat ve standartlarda yer almayan hususlarda da engellilerle ilgili gerekli önlemleri almaya yetkili ve sorumludur.” hükmü yer almaktadır.
Bu kapsamda engelliler ile ilgili yapılan düzenlemelerde Kat Mülkiyeti Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen hükümlere göre uygulama yapılması, ayrıcı Planlı Alanlar Tip imar Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde belirtildiği üzere ilgili idarece, mevzuat ve standartlarda engelliler konusunda getirilen hükümlere göre uygulama yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Selami MERDİN
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.07.2014
Sayı: 71188846-000- 15913
Konu: Kilometre tahdidi uygulaması
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 22/05/2014 tarih ve 31125 sayılı “kilometre tahdidi uygulaması” konulu yazısı ilişikte gönderilmiştir.
Bilgi ve gereğini rica ederim.
Enver SALİ HO Ğ LU
Bakan a.
Vali
Müsteşar Yardımcısı
T.C.
ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
22.05.2014
Sayı: 31125
Bilindiği üzere, 20/12/2003 tarihli ve 25322 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8 inci maddesinde akaryakıt ve LPG istasyonları arasındaki mesafelerin, aynı yönde olmak üzere, şehirlerarası yollarda 10 (on) kilometreden, şehir içi yollarda 1 (bir) kilometreden az olmamak üzere Kurul tarafından çıkarılacak ve 01/01/2005 tarihinde yürürlüğe girecek Yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir. Kanun’da yer alan düzenleme doğrultusunda Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından hazırlanarak, 17/06/2004 tarih ve 25495 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 45 inci maddesinde; “iki akaryakıt ve/veya LPG istasyonu arasındaki mesafe, aynı yönde olmak üzere, şehirlerarası yollarda 10, şehir içi yollarda 1 km’den az olamaz” hükmüne yer verilmek suretiyle istasyonlar arasındaki kilometre tandidi, şehirlerarası yollarda 10 şehir içi yollarda 1 kilometre olarak belirlenmiştir.
Ayrıca 17/11/2005 tarihli ve 579-113 sayılı Kurul Kararıyla da;
“Akaryakıt ve LPG arasındaki asgari mesafe kısıtlaması uygulamalarında,
a) İstasyonun üzerinde bulunduğu yol isminin veya yol kodunun değil, yön esasının dikkate alınmasına;
b) Şehirlerarası yolların üzerindeki akaryakıt ve LPG istasyonları arasında on kilometrelik mesafenin aranmasına,
c) Şehir içi yolların üzerindeki akaryakıt ve LPG istasyonları arasında bir kilometrelik mesafenin aranmasına,
d) Şehir içi yollar ile şehirler arası yolların kesiştiği kesimlerde yer alan istasyonlar arasında en az bir kilometrelik mesafenin bulunmasına,
e) Şehir içi yollar ile şehirler arası yolların yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak birbirlerinden ayrı olarak değerlendirilmesine,”
Karar verilerek, mesafe tespitinin ne şekilde yapılacağı ve dikkate alınacak hususlar da belirlenmiştir.
Bununla birlikte, şehir içi yol ve şehirlerarası yol ayrımının hangi kritere dayanacağı hususunda münferit bir düzenleme yapılmamış; ancak, gerek kilometre tahdidine ilişkin yapılan Kurumumuz işlemlerinde gerekse konuyla ilgili olarak verilen Kurum görüşlerinde büyükşehir belediyelerinde büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları, diğer belediyelerde ise belediye ve mücavir alan sınırı şehir sınırı olarak kabul edilmiş; buna göre değerlendirmeye esas yolun karayolunun erişim kontrollü yol, devlet, il veya köy yolu olmasına bakılmaksızın belediye/büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içindeki tüm trafiğe açık karayolları şehir içi yol, belediye/büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırı dışındaki tüm trafiğe açık karayolları ise şehirlerarası yol olarak değerlendirilmiştir. Böylece büyükşehir belediyeler ile diğer il, ilçe ve ilk kademe belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan yollar şehir içi yol olarak kabul edilerek, bu yollar üzerinde kurulacak akaryakıt/LPG istasyonları için 1 km; dışında kalan yollar şehirlerarası yol olarak kabul edilerek, bu yollar üzerinde kurulacak istasyonlar için 10 km asgari mesafe kriteri uygulanmıştır.
Bu doğrultuda konu hakkında ayrıca piyasa aktörleri ile istasyonların kurulumuna ilişkin gerekli izin, onay, ruhsat işlemlerini yapan ve asgari mesafe tespit tutanaklarını da düzenleyen yetkili mahalli idareleri bilgilendirmek ve yol göstermek amacıyla Kurumumuz resmi internet adresinde yayımlanan “Petrol Piyasası Bayilik Lisansları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular” dokümanında konuyla ilgili “Büyükşehir belediyelerinde büyükşehir belediyesinin diğer belediyelerde ise belediyenin mücavir alan sınırı şehir sınırı olarak kabul edilmektedir. Buna göre belediye/büyükşehir belediye mücavir alan sınırları içindeki tüm trafiğe açık karayolları şehir içi yoldur. Belediye/büyükşehir belediye mücavir alanı dışındaki tüm trafiğe açık karayolları şehirlerarası yoldur. Karayolunun erişim kontrollü yol, devlet, il veya köy yolu olması kilometre tandidine ilişkin değerlendirmeleri etkilemez” açıklamalarına yer verilmiştir.
Şehir içi ve şehirlerarası yol ayrımında başvurulan “belediye ve mücavir alan sınırı” kriterinin tek istisnası ise İstanbul ve Kocaeli illeri olmuştur. Zira 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde il mülki sınırıdır.” hükmü ile her iki büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiğinden, bu il sınırları içerisinde kalan yolların tamamı şehir içi yol olarak kabul edilmiş ve 1 km’lik asgari mesafe uygulamasına tabi tutulmuştur.
06/12/2012 tarihli ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6360 sayılı On Dört ilde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 30/04/2014 tarihinde yürürlüğe giren;
– 4 üncü maddesiyle 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi “a) Büyükşehir belediyesi: Sınırları il mülki sınırı olan ve sınırları içerisindeki ilçe belediyeleri arasında koordinasyonu sağlan; idari ve mali özerkliğe sahip olarak kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisini.”
– 6 ncı maddesiyle de 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 5 inci maddesi
“MADDE 5 — Büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırlarıdır. … İlçe belediyelerinin sınırları, bu ilçelerin mülki sınırlarıdır.”
Şeklinde değiştirilerek daha önce sadece İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerinin sınırları için esas alınan “il mülki sınır” kriteri tüm büyükşehir belediyelerine teşmil edilmiştir.
6360 sayılı yasayla tüm büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il mülki sınırı olarak belirlenmesi beraberinde büyükşehir belediyelerinin yeni düzenlemeyle sınırları içerisine dahil edilen ancak yasa öncesi dönemde belirlenmiş belediye ve mücavir alan sınırı dışında kalan yollarda kurulacak akaryakıt istasyonları için 1 km’lik mesafenin mi yoksa 10 km’lik mesafenin mi uygulanacağı sorusunu getirmektedir.
Konuyla ilgili olarak;
– 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinde sayılan (b) bendi uyarınca “büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak,” (d) bendi uyarınca “Büyükşehir belediyesi tarafından yapılan veya işletilen alanlardaki işyerlerine büyükşehir belediyesinin sorumluluğunda bulunan alanlarda işletilecek yerlere ruhsat vermek ve denetlemek”; (g) bendi uyarınca “Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki mahalleleri içe merkezine bağlayan yollar, meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarım ile bu yolların temizliği ve karla mücadele çalışmalarını yürütmek; kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilan ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek”; gibi kurulacak olan akaryakıt ve LPG istasyonlarını da doğrudan ilgilendiren görev ve sorumlulukların Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına verilmiş olduğu,
– İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Yetkili İdare: Belediye sınırları ve mücavir alanlar dışı ile kanunlarda münhasıran il özel idaresine yetki verilen hususlarda il özel idaresini büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanlar içinde büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu konularda büyükşehir belediyesini bunların dışında kalan hususlarda büyükşehir ilçe veya il kademe belediyesini belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyeyi ve organize sanayi bölgesi sınırları içinde organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğini,” tanımı uya-rınca Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde kurulacak akaryakıt ve/veya LPG istasyonları için işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenleme yetkisinin Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğu,
– Petrol Piyasasında Lisans Başvurusu Açıklamalarına ilişkin 31/05/2011 tarihli ve 3242/2 sayıl Kurul Kararı’nın 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “Asgari Mesafe Tespit Tutanağı; Büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanları içinde Büyükşehir Belediye Başkanlıklarınca belediye sınırları ve mücavir alanları içinde Belediye Başkanlıklarınca, belediye sınırları ve mücavir alanlar dışında ise İl Özel İdarelerince yolun aynı yönü üzerinde önceki ve sonraki en yakın akaryakıt ve/veya LPG istasyonları arasındaki mesafenin metre cinsinden tespitinin yapıldığı resmi belgeyi,” tanımı uyarınca asgari mesafe tespit tutanağının da işyeri açma ve çalışma ruhsatını düzenleyen yetkili idare tarafından düzenlenmesi gerektiği,
– 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasıyla 5216 sayılı Kanunun yayımlandığı 23/7/2004 tarihinden bu yana Büyükşehir Belediye sınırı, il mülki sınırı olarak belirlenmiş olan İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerinin sınırları içerisinde kalan yolların, Kurumumuzca bugüne kadar kilometre tahdidi uygulaması kapsamında şehir içi yol olarak değerlendirilerek istasyonlar arasında 1 km’lik asgari mesafe arandığı, Hususları da göz önünde bulundurulduğunda sınırları il mülki sınırı olarak belirlenen büyükşehir belediyelerinin sınırları içinde yer alan tüm yolların kilometre tahdidi uygulaması kapsamında şehir içi yol sayılmasının ve söz konusu sınırlar içerisindeki istasyonlar arasında asgari bir kilometre şartının uygulanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılmasını teminen konu hakkında yetkili mahalli idarelerin bilgilendirilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Mustafa YILMAZ
Başkan
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.07.2014
Sayı: 71188846-250- 15914
Konu: Sınav Yürütme Komisyonları ve Sınav Güzergahları hk.
İlgi: 18.07.2014 tarihli ve 3039856 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazıyla; 31/07/2011 tarih ve 28370 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/16 No’lu Başbakanlık Genelgesi ile 2011-2020 yılları arasında uygulanacak on yıllık Trafik Güvenliği Eylem Planının yürürlüğe konulduğu,
Eylem Planında taahhütte bulunulan hedefleri tutturabilmek, kazaların azaltılmasına katkı sağlamak için Milli Eğitim Bakanlığı olarak sürücü kurslarının konuya daha hassas davranmaları ve eğitimlerin kaliteli hale getirilmesi amacıyla 29/05/2013 tarihinde Özel Motorlu Taşıt Sürücü Kursu Yönetmeliği, 10/06/2013 tarihinde ise Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesinin yürürlüğe konularak, bahse konu Yönergenin 02/04/2014 tarihinde güncellendiği, bu düzenlemelerle eğitimlerin kaliteli hale getirilmeye çalışıldığı ve direksiyon sınavlarının zorlaştırılarak AB Standartlarına uygun hale getirilmeye çalışıldığı,
Direksiyon eğitimi dersi sınavlarının Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitim Dersi Sınav Yönergesinin 6 ncı maddesi ikinci fıkrası (b) bendinde özellikleri belirtilen sınav güzergahında yapılması gerektiği,
Ancak, sınav komisyonlarının söz konusu Yönergede standartları verilmiş sınav güzergahını bulmakta zorlandığı, bazı illerin Ulaşım Koordinasyon Merkezlerinin sınav yürütme komisyonlarına zorluk çıkarmakta olduğu ve istenilen güzergahlara; kaza endişesi ile müsaade edilmeyerek, sınavların akan trafikte yapılmasının engellendiği, bu nedenle sürücü kurslarının eğitimlerinin daha kaliteli hale getirilemediği, oysa ki sertifikasını alan bu kişilerin ertesi gün akan trafiğe çıktıkları belirtilmektedir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, milli eğitim müdürlüklerine gerekli kolaylığın sağlanması hususunda iliniz dahilindeki belediyelere gerekli duyurunun yapılması için;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Enver SALİHOĞLU
Bakan a.
Vali
Müsteşar Yardımcısı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.08.2014
Sayı: 30546965-250- 17780
Konu: SRC-5 Sertifikası
İlgi: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 12/08/2014 tarihli ve 39090 sayılı yazısı.
İşletmeci olarak faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının tehlikeli madde taşımacılığında kullandıkları öz mal taşıtlarını kullanan sürücülerine “Tehlikeli Mal Taşımacılığı Sürücü Eğitim Sertifikası (SRC5)/ADR Şoför Eğitim Sertifikasının aldırılması hususunda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının ilgi yazısı ekte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI
12.08.2014
Sayı: 39090
Bilindiği üzere, Bakanlığımızın kuruluşuna esas olan 09/04/1987 tarihli ve 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun,01/11/2011 tarihli ve 28102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılarak, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Bakanlığımıza bağlı olarak, tehlikeli madde taşımacılığı konusunda taraf olduğumuz uluslararası sözleşme veya anlaşmalardan doğan zorunlulukların ulusal sınırlar içinde uygulanması amacıyla, farklı kamu kurum kuruluşların yönetiminde olan ülkemizdeki tehlikeli madde taşımacılığı yönetimini tek bir idarenin yönetimi altına almak için, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
Bu çerçevede, Tehlikeli maddelerin, insan sağlığı ve diğer canlı varlıklar ile çevreye zarar vermeden güvenli ve düzenli bir şekilde kamuya açık karayoluyla taşınmasını sağlamak için, bu faaliyetlerde yer alan gönderenlerin, alıcıların, dolduranların, yükleyenlerin, boşaltanların, paketleyenlerin, taşımacıların ve tehlikeli yükleri taşıyan her türlü taşıtın, taşıt sürücülerinin sorumluluk, yükümlülük belirlemek amacıyla taraf olduğumuz “Tehlikeli Malların Karayolu İle Uluslararası Taşımacılığına ilişkin Avrupa Anlaşması (ADR)” paralelinde hazırlanan “Tehlikeli Malların Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik” 24/10/2013 tarihli ve 28801 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu bağlamda Yönetmeliğin Kapsam başlıklı 2 ikinci maddesinin birinci fıkrasının ( c ) bendinde “11/6/2009 tarihli ve 27255 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamında yetki belgesi alma zorunluluğundan muaf olan ve kendi iştigal konusu ile ilgili özmal taşıtlarıyla tehlikeli madde taşımacılığı yapan veya yapacak kamu kurum ve kuruluşlarını kapsar” hükmü, Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı dördüncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde işletmeciyi tanımlayan “Kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere, kâr amacı bulunup bulunmadığına bakılmaksızın bu Yönetmelik kapsamındaki faaliyetlerde bulunan gerçek ve tüzel kişileri” hükmü ile aynı Yönetmeliğin Tehlikeli mal taşımacılığı sürücü eğitim sertifikası alma zorunluluğu başlıklı 8 inci maddesinin birinci fıkrasında “Bu Yönetmelik ve (ADR) hükümlerine uygun olarak ulusal ve uluslararası karayollarında tehlikeli yük taşımacılığı yapacak şoförlerin, Tehlikeli Mal Taşımacılığı Sürücü Eğitim Sertifikası (SRC)/ADR Şoför Eğitim Sertifikasına sahip olmaları zorunludur.” hükümleri yer almaktadır.
Bu itibarla, Yönetmelik kapsamında kalan ve işletmeci olarak faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının tehlikeli madde taşımacılığında kullandıkları öz mal taşıtlarını kullanan sürücülerine yapılacak yol kenarı denetimlerinde idari yaptırımlara muhatap olunmaması için; 19/06/2013 tarihli ve 769 sayılı Bakanlık Makamının Olur’u ile yayımlanarak yürürlüğe giren Karayoluyla Tehlikeli Madde Taşıyan Araç Şoförlerine Yönelik Mesleki Yeterlilik Eğitimi Yönerge’si kapsamında “Tehlikeli Mal Taşımacılığı Sürücü Eğitim Sertifikası (SRC)/ADR Şoför Eğitim Sertifikası’nın aldırılması konusunda kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatlarının, ilgili veya bağlı birimlerinin bilgilendirilmesi hususunda, bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim.
İzzet IŞIK
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.08.2014
Sayı: 71188846-250-1700993127266-900-14505
Konu: Taşınmaz Envanteri
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 04/08/2014 tarih ve 90192509-756.03-8279 sayılı “taşınmaz envanteri” konulu yazısı ve ekleri ilişikte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Muhasebat Genel Müdürlüğü
04/08/2014
Sayı: 90192509-756.03-8279
Bilindiği üzere, 13/09/2006 tarihli ve 2006/10970 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına ilişkin Yönetmeliğin bazı maddeleri, 19/06/2014 tarihli ve 29035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/06/2014 tarihli ve 2014/6455 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına ilişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilmiştir.
Yapılan değişiklik sonucu kamu idarelerine ait taşınmazlarla ilgili işlemlerin ne şekilde yapılacağı 25/07/2014 tarihli ve 90192509-756.03-8189 sayılı Genel Yazımızla duyurulmuş olup, yazımızın bir örneği ilişikte gönderilmiştir.
Sinan İPEK
Bakan a.
Genel Müdür V.
Bilindiği üzere, 13/09/2006 tarihli ve 2006/10970 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına ilişkin Yönetmeliğin bazı maddeleri, 19/06/2014 tarihli ve 29035 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 03/06/2014 tarihli ve 2014/6455 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına ilişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilmiştir.
Söz konusu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasında,
“Taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleri, kamu idarelerine ait taşınmazların mevcutlarla birlikte içinde bulunulan yılda çeşitli yollarla edinilenlerin ve elden çıkarılanların miktar ve değer olarak takip edilmesi amacıyla kayıt altına alınmasıdır. Kayıtların belgeye dayanması esastır.” hükmü, aynı Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinde,
” (1) Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre maliyet bedeli veya rayiç değerleri üzerinden muhasebe kayıtlarına alınması gereken taşınmazlar bu değerler üzerinden kayıtlara alınıncaya kadar emlak vergi değerleri üzerinden ve aşağıdaki şekilde kayıtlara alınır:
a) Taşınmazların fiili envanteri emlak vergi değerleri üzerinden kayıt ve kontrol işlemleriyle görevli birimlerince, mevcut kullanım şekilleri esas alınarak en geç 30/9/2014 tarihine kadar tamamlanır ve bu Yönetmelik ekinde yer alan formlara ve icmal cetvellerine kaydedilir.
b) Fiili envanteri yapılan taşınmazlara ait bilgiler muhasebe kayıtları yapılmak üzere ilgili muhasebe birimlerine verilir. Muhasebe birimleri, kayıtlı taşınmazları ilgili hesaplardan 1/10/2014 tarihi itibarıyla çıkarır ve aynı tarihte fiili envanter bilgileri üzerinden muhasebe kayıtlarını yapar.
(2) Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre yapılması gereken işlemler 31/12/2016 tarihine kadar tamamlanır.” hükmü ve 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise,
“Kamu idarelerince; mülkiyetlerinde, yönetimlerinde veya kullanımlarında bulunan taşınmazlar: mevcut kullanım şekli ile tapu kaydının birbirine uygun olmaması durumunda, taşınmazlar mevcut kullanım şekli ile kayıtlara alınır.”
hükmü yer almaktadır.
Bu çerçevede, uygulama birliğinin sağlanması açısından taşınmazlarla ilgili işlemlerin aşağıda belirtildiği şekilde yapılması gerekmektedir.
1- Taşınmazların fiili envanteri kayıt ve kontrol işlemleriyle görevli birimlerce mevcut kullanım şekilleri esas alınarak, emlak vergi değerleri üzerinden en geç 30/09/2014 tarihine kadar tamamlanarak envanteri yapılan taşınmazlar Yönetmelik ekindeki formlara ve icmal cetvellerine kaydedilecektir.
2- Hesaplarda kayıtlı bulunan taşınmazlar muhasebe birimlerince, 01/10/2014 tarihi itibariyla “500-Net Değer Hesabı”na borç, taşınmazın kayıtlı olduğu “250-Arazi ve Arsalar Hesabı”, “251-Yeraltı ve Yerüs-tü Düzenleri Hesabı” veya “252-Binalar Hesabı”na alacak kaydedilmek suretiyle kayıtlardan çıkarılacaktır.
Kayıtlardan çıkarılan taşınmazlara ilişkin amortisman tutarları “257- Birikmiş Amortismanlar Hesabına borç, “500- Net Değer Hesabı”na alacak kaydedilmek suretiyle kayıtlardan çıkarılacaktır.
Emlak vergi değerleri ya da iz bedeli üzerinden fiili envanteri yapılan taşınmazlara ait bilgiler, kayıt ve kontrol işlemleriyle görevli birimlerce muhasebe kayıtları yapılmak üzere 01/10/2014 tarihi itibarıyla ilgili muhasebe birimlerine gönderilecek, muhasebe birimleri ilgili birimlerden gelen üstelere istinaden taşınmazları “250- Arazi ve Arsalar Hesabı”, “251- Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı” veya “252- Binalar Hesabı”na borç, “500- Net Değer Hesabı”na alacak kaydedecektir.
Bu şekilde kayıtlara alınan taşınmazlar içinde 31/12/2014 tarihi itibarıyla amortisman işlemleri yapılacaktır.
31/12/2016 tarihine kadar maliyet bedeli veya rayiç bedeli tespit edilen taşınmazların yeni değerleriyle kayıtlı değerleri arasındaki olumlu fark “250-Arazi ve Arsalar Hesabı”, “251 -Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı” veya “252-Binalar Hesabı”na borç, “600- Gelirler Hesabına (“11.08.02.01- Mali Olmayan Varlıkların Değer Değişiminden Kaynaklananlar” gelir yardımcı hesabı) alacak, olumsuz fark ise “630- Giderler Hesabı”na (“11.08.02.01- Mali Olmayan Varlıkların Değer Değişiminden Kaynaklananlar” gider yardımcı hesabı) borç, “250-Arazi ve Arsalar Hesabı”, “251-Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri Hesabı” veya “252-Binalar Hesabı”na alacak kaydedilmek suretiyle muhasebeleştirilecektir.
Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin taşınmaz envanter işlemleri Milli Emlak Genel Müdürlüğünce yapılarak Milli Emlak Otomasyon Projesi (MEOP) aracılığıyla Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemine (KBS) aktarılacak, muhasebe kayıtları da bu verilere dayanılarak Bakanlıkça yayımlanacak uygulama kılavuzlarına göre yapılacaktır. Bu şekilde yapılacak muhasebeleştirme işlemlerinde Muhasebe işlem Fişi ekine herhangi bir belge eklenmeyecektir.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Mehmet ŞİMŞEK
Maliye Bakanı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08.08.2014
Sayı: 67007988-811.99- 16750
Konu: Ulusal Adres Veritabanı Kullanımı
İlgi: 10.07.2014 tarihli ve 15 sayılı yazı
Türkiye istatistik Kurumu Başkanlığının ilgi yazısı ekte olup, belediyeler ve il özel idarelerine bildirilmesi hususunda,
Gereğini rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI
10.07.2014
Sayı: 15
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 31/07/2006 tarih ve 26245 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Adres Numaralamaya ilişkin Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi gereğince; belediyeler ve il özel idareleri kendi sorumluluk alanlarındaki adres bileşenlerini adres standardına uygun olarak tanımlayıp değiştirilemeyecek sabit tanıtım numarası vermek suretiyle adres bilgilerini oluşturmak ve adres bileşenlerinde meydana gelen değişiklikleri takip ederek Ulusal Adres Veri Tabanına (UAVT) işlemekle yükümlüdür.
Aynı Kanunun 48 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre kurumlar ile gerçek ve tüzel kişilere adres ile iş ve işlemlerinde adres standardına uyma zorunluluğu getirilmiş, söz konusu kanunun 52 nci maddesi ile 2008/8 sayılı Başbakanlık Genelgesinde de kurumların her türlü iş ve işlemlerinde MERNİS veri tabanında yer alan ve T.C. kimlik numarası ile ilişkilendirilmiş bulunan “Kimlik Paylaşım Sistemi”nden (KPS) temin edecekleri yerleşim yeri ve diğer adres bilgilerini esas almaları hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, Türk istatistik Sisteminin etkin şekilde hizmet verebilmesi için gerçekçi, güvenilir ve uluslararası tanım ve sınıflamalara uygun idari kayıt sistemlerinin oluşturulması gerekmektedir. Bu çerçevede Türkiye istatistik Kanununun 9. maddesinde idari verilere erişim, 10. ve 18. maddelerinde ulusal kayıt sistemlerinin oluşturulması ve 11. maddesi ile bu kayıtların istatistik amaçlı sınıflamalara uygunluğunun sağlanması hususlarında düzenlemeler yapılmıştır. Anılan düzenlemelerde idari kayıt sistemlerinin oluşturulmasında TÜİK’den görüş alınması zorunlu hale gelmiştir.
Bilindiği gibi UAVT ile ülkemizdeki tüm adreslere bir standart getirilmiş, adres konusunda yaşanan karmaşaya son verilerek tüm Kurum/Kuruluşların kullanabileceği bir veri tabanı oluşturulmuştur. Ancak, Kurumumuzca yapılan kurumsal tarama ve idari kayıt değerlendirme çalışmalarında halen birçok Kurum/Kuruluşun idari kayıtlarında UAVT standartlarında adres bileşenlerini kullanmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, Kurum/Kuruluşların uhdesinde bulunan çok değerli ve önemli veri kaynakları birbirleriyle ilişkilendirilemeyecek durumda olduğundan, kamunun ve tüm ilgili tarafların doğru, güncel ve güvenilir veriye ulaşmasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Ayrıca, adres yapısı bulunmayan idari kayıtların istatistik üretiminde kullanılabilmesi, bu kayıtların diğer idari kayıtlara eşleştirilerek zenginleştirilebilmesi veya kontrol edilebilmesi zaman, işgücü ve mali kaynak israfına neden olmaktadır. Aynı nedenlerle, Kurumlar arası veri paylaşımı ve veri tabanlarının birlikte çalışabilirliği hususlarında güçlükler yaşanmakta ve ülkemiz kaynakları bu alanda boşa harcanmaktadır.
Kurum ve Kuruluşların idari kayıtlar ve bunlara dayalı veri tabanların; daha etkin, verimli ve birlikte çalışabilirlik anlayışında kullanabilmesi için, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli uyum çalışmalarının ivedilikle tamamlanması hususunda gereğini arz ve rica ederim.
Rıdvan YAKA
Başkan Yardımcısı