Aylık Arşivler : Ekim, 2015
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,E. 1999/1-282,K. 1999/302,T. 12.5.1999
ÖZÜ: Belediye meclislerinin “Belediyenin taşınmazlarının satışına ya da “belediye başkanınca veya belediye encümenince uygun görülen taşınmazların satışına şeklindeki genel nitelikte olan ve yetki devri anlamına gelen kararları, hukuki sonuç doğurmaz ve geçerli kabul edilemez. Öyle ise, belediye meclis kararlarına satılacak taşınmazların ada ve parsel numaraları, mevki ve yüzölçümleri raice uygun tahmini bedelleri yazılmalıdır.
Yönetmelik Değişikliği Hakkında
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12.08.2015
Sayı: 71188846-010.07.02- E.16801
Konu: Yönetmelik Değişikliği
İlgi: a) 08.07.2014 tarihli ve 71188846-010.07.02-14304 sayılı yazımız,
b) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (Spektrum Yönetimi Dairesi Başkanlığı) 04/06/2015 tarih ve 3694 sayılı yazısı,
c) 26.06.2015 tarihli ve 71188846-250-13880 sayılı yazımız,
ç) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (Spektrum Yönetimi Dairesi Başkanlığı) 03.07.2015 ta-rihli ve 40484 sayılı yazısı.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan ” Kamu kurum ve kuruluşlarının ortak kullanımlı tel-siz hizmet işlemleri” konulu ilgi (ç) yazı ekte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dâhilindeki mahalli idarelere duyulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU
(Spektrum Yönetimi Dairesi Başkanlığı)
03.07.2015
Sayı: 40484
Bilindiği üzere, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK)’nun 8/2/b maddesi, 37/2’nci madde-si ve ilgi (a) Yönetmeliğin 6’ncı maddesi ile ilgi (b) Yönetmeliğin 6’ncı ve Geçici 1/3″üncü maddesi çerçevesinde ve 17/11/2009 tarihli ve 2009/DK-11/598 sayılı ile 29/12/2009 tarihi ve 2009/DK/700 sayılı Kurul Kararları uyarınca; özel kanunlarının verdiği yetkiye göre telsiz cihaz ve sistemleri kullanan kamu kurum ve kuruluşları haricindeki kamu kurum ve kuruluşlarının Kurumumuza yaptığı başvurulara istinaden; mevcut telsiz sistemlerine ilişkin telsiz cihaz ve sistemi kurma ve kullanma izinleri, söz konusu kurum ve kuruluşlarca yürütülen faaliyetlerinin yerine getirilmesinde zafiyet oluşmaması amacıyla en fazla 5 (beş) yıl süre ile olmak üzere yenilenmiş olup, anılan izinler 31/12/2014 tarihi itibariyle sona ermiştir.
İlgi (b) Yönetmeliğin yayımı akabinde, mevcut telsiz sistemlerinin kurma ve kullanma izinleri yenilenen ve 31/12/2014 tarihi itibariyle süreleri dolan bazı kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuatlarında; kurumlarının lüzum göreceği telli ve telsiz alıcı ve verici cihazları ile her türlü haberleşme araçlarını ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak kurma, kurdurma ve işletme yetkisinin verildiği tespit edilmiş olup, bahsi geçen kuruluşların 2014 yılı sonunda dolan telsiz sistemlerine ilişkin kurma ve kullanma izin sürelerinin uzatımı hususu EHK’nın 8’inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında değerlendirilmiştir.
Ancak, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuatlarında; münhasıran verdikleri hizmetler ile ilgili olarak elektronik haberleşme hizmeti sunma ve/veya şebekesi veya altyapısı kurma yetkisi veren herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen, söz konusu kuruluşların izin sürelerinin bitmesini müteakip Kurumumuza başvuruda bulunmamaları veya gerekli hizmetlerin işletmecilerden temin edilmesinde sıkıntı yaşamaları durumu olabileceği dikkate alınarak, konuya ilişkin yönetmelik değişikliği çalışması yapılmıştır.
İlgi (b) Yönetmeliğin Geçici 1’inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında izin almış kurum ve kuruluşların durumuna yönelik olarak, ilgi (c) Yönetmelik değişikliği yayımlanmış olup,
“GEÇİCİ MADDE 1-(1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (Il) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idareler ile düzenleyici ve denetleyici kurumlar, köy tüzel kişilikleri, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Kızılay, belediyeler ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi telsiz ücretinden muaf kullanıcılar tarafından yürütülen faaliyetlerin yerine getirilmesinde zafiyet oluşturulmaması amacıyla talebi halinde, söz konusu kuruluşlara bir defaya mahsus olmak üzere 31/12/2015 tarihine kadar telsiz kurma ve kullanma izni verilir, bu tarihten itibaren telsiz kurma ve kullanma izinlerine ilişkin iş ve işlemler, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülür.
MADDE 2- Bu Yönetmelik 1/1/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer…” hükümlerine istinaden anılan kamu kurum ve kuruluşların talepleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere 31/12/2015 tarihine kadar telsiz kurma ve kullanma izni verilmektedir.
Bu kapsamda, 31/12/2015 tarihi itibariyle telsiz kurma ve kullanma izni sona erecek olan söz konusu kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin, ilgili mevzuatlarında herhangi bir değişiklik olmaması halinde, anılan tarihten sonra ihtiyaç duyacakları elektronik haberleşme hizmetlerinin,
• İlgi (a) Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca söz konusu hizmetlerin Kurumumuzca yetkilendirilmiş işletmecilerden alınması gerektiği,
• İlgi (a) Yönetmeliğin ve ilgi (b) Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde; söz konusu telsiz haberleşme ihtiyacı talep edilen alanda işletmeci yok ise veya işletmeciler olmakla birlikte bu ihtiyacın işletmeciler tarafından karşılanamayacağının Kurumumuzca tespit edilmesi halinde, talep sahibine talebe göre en fazla iki yıl süreli telsiz cihaz ve sistemi kurma ve kullanma izni verilebileceği,
• İlgi (a) Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca; Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre, yalnızca yetkilendirmeye tabi faaliyetleri veya bununla birlikte yetkilendirme konusu hizmeti yerine getirirken gerekli ve/veya ilgili olan cihaz satış, kurulum, bakım-onarım ve danışmanlık gibi faaliyetleri yürütmek üzere anonim veya limited şirket statüsünde ilgili kurumların kuracağı ve Kurumumuzdan ilgili yetkilendirmeyi alacak şirketlerden de anılan hizmetlerin karşılanabileceği,
• Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun 07/12/2012 tarihli ve 2012/DK-08/610 sayılı Kararında yer alan “5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3’üncü ve 8’inci maddesi ve ilgili diğer mevzuata istinaden; kamu kurum ve kuruluşlarının ve bu kuruluşların ortağı bulunduğu sermaye şirketlerinin mülkiyetinde bulunan telsiz altyapı cihazlarının; söz konusu kurum, kuruluş, şirketlerinin tamamen kendi ihtiyaçları için kullanılması kaydıyla kendilerine sunulacak hizmet süresi boyunca, hizmeti sunacak Ortak Kullanımlı Telsiz Hizmeti (OKTH) işletmecileri tarafından kullanılabileceği” hükmü kapsamında, kurumlara ait mevcut telsiz altyapılarının yetkili işletmeciden hizmet alınması halinde kullanılabileceği değerlendirilmektedir.
Kurum ve kuruluşunuzca sunulan hizmetlerde afiyet oluşmamasını teminen, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ve rica ederim
N.Deniz YANIK
Kurum Başkan Yrd.
Hayvanları Koruma Konulu Genelge
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
31.08.2015
Sayı: 30546965-349-E.17893
Konu: Hayvanları Koruma
İlgi: Orman ve Su İşleri Bakanlığının 13.08.2015 tarihli ve 169324 sayılı yazısı.
Sahipsiz hayvanların alınmaları, alındıkları ortama geri bırakılmaları esnasında tür ve özelliklerine uygun ortam ve şartlarda taşınmaları, ormanlık alanlar veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına kesinlikle bırakılmamaları hususunda Orman ve Su İşleri Bakanlığından alınan ilgi yazı ilişikte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dahilindeki belediyelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
13.08.2015
Sayı: 169324
Bilindiği özere 5199 sayılı Hayvanları Korama Kanunu 4 üncü maddesi (j) bendi gereğince “Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esastır.” Yine söz konusu Kanunun 6 ncı maddesi “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” şeklindedir.
Basımda yer alan haberler, BİMER ve şikayet dilekçeleri doğrultusunda Bakanlığımız İl Şube Müdürlüklerince yapılan denetimlerde, sokak hayvanlarının toplanması, rehabilite edilen hayvanların geri bırakılmaları esnasında gerekli özenin gösterilmediği, hayvanların uygun olmayan koşullarda taşındıkları, ormanlık arazilere bırakıldıkları, hayvanların bırakıldıkları yerde besin bulamadıkları ve bu sebeplerle hayvan ölümlerinin gerçekleştiği tespit edilmiştir. Söz konusu Kanunda “hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar”, Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nde ise “Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz.” ifadeleri yer almaktadır.
Ayrıca, 5199 sayılı Kanunun 28 inci maddesi gereği hayvanların kanuni istisnalar ile tıbbı ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında ve yavrulama, gebelik ve sütanneliği dönemlerinde öldürülmeleri halinde hayvan başına 1002 TL idari para cezası verilir ve bu fiillerin, veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri, hayvan toplama, gözetim altına alma, bakma, koruma ile görevlendirilmiş olan kişilerce işlenmesi halinde verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanır.
Bu kapsamda sahipsiz hayvanların alınmaları, alındıkları ortama geri bırakılmaları esnasında tür ve özelliklerine uygun ortam ve şartlarda taşınmaları, ormanlık alanlar veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına kesinlikle bırakılmamaları konusunda Yerel Yönetimlerin uyarılması hususunda;
Gereğini arz ve rica ederim.
Nurettin TAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması Ait Katkı Payı ile İlgili Genelge
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
İller İdaresi Genel Müdürlüğü
28.08.2015
Sayı: 50327860- 150-E.4522
Konu: Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması Ait Katkı Payı
İlgi: a) Maliye Bakanlığının 26.06.2015 tarihli ve 61911 sayılı yazısı.
b) Kocaeli Valiliğinin 29.06.2015 tarihli ve 8157 sayılı yazısı.
c) Maliye Bakanlığının 14.08.2015 tarihli ve 79183 sayılı yazısı.
6552 sayılı Kanuna göre yapılandırılan belediye alacaklarından, 30.03.2014 tarihinden sonraki döneme ait ilgili belediye tarafından vadesinde ödenmeyen taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı alacaklarının, takip ve tahsilinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre, 26.06.2015 tarihli ve 2015/4 Seri No’lu Tahsilat İç Genelgesine göre işlem tesis edilmesi hususunda;
Bilgi ve gereğini rica ederim.
Hamza ERKAL
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir idaresi Başkanlığı
26.06.2015
Seri No: 2015/4 (Tahsilat İç Genelgesi)
Bilindiği üzere, 30/03/2014 tarihinde bir bütün olarak yürürlüğe giren 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi ilçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesiyle büyükşehir belediyesi olan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmıştır.
6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin bu maddenin birinci fıkrasına göre kurulan komisyon kararıyla her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçlarının maddede belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarına devredileceği düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin sahip oldukları bazı gelirlerin hangi bütçeye gelir kaydedileceği ile takibinin ne şekilde yapılacağının düzenlendiği 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin;
1) Üçüncü fıkrasında, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı,
2) Sekizinci fıkrasında,
a) 3213 sayılı Maden Kanununa göre verilen maden ruhsatları için il özel idarelerine ve köylere hizmet götürme birliklerine verilen Devlet hakkı, I (a) grubu madenler için alınan harçlar ile aynı Kanuna göre valiliklerce yapılan I (a) grubu maden ihalelerinden elde edilen gelirler,
b) 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununa göre verilen idare payına ilişkin gelirler ve harçlar ile aynı Kanun gereğince valiliklerce yapılan ihalelerden elde edilen gelirler,
c) 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezaları,
ç) 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar gereğince yapılan ihaleler nedeniyle alınan teminatlardan elde edilen gelirler, hakkında düzenleme yapılmıştır.
Bu itibarla, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde yer verilen gelirleri ile geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre devredilen gelirlerine ilişkin yapılması gereken işlemler aşağıda açıklanmıştır.
I- TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASINA KATKI PAYI
Bilindiği gibi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “Taşınmaz kültür varlıklarının onarımına yardım sağlanması ve katkı payı” başlıklı 12 nci maddesinde “…Belediyelerin ve il özel idarelerinin görev alanlarında kalan kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci ve 18 inci maddeleri uyarınca mükellef hakkında tahakkuk eden emlak vergisinin %10’u nispetinde Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı tahakkuk ettirilir ve ilgili belediyesince emlak vergisi ile birlikte tahsil edilir.
Tahsil edilen miktar, il özel idaresi tarafından açılacak özel hesapta toplanır. Bu miktar; il özel idaresince ve belediyelerce kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan projeler kapsamında kamulaştırma, projelendirme, plânlama ve uygulama konularında kullanılmak üzere il özel idaresine ve il sınırları içindeki belediyelere vali tarafından aktarılır ve bu pay valinin denetiminde kullanılır. İl özel idarelerince yapılan projeler için kullanılan miktar özel hesabın % 30’unu geçemez…
Yukarıdaki hükümlere göre, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı olarak tahsil olunan miktarlar tahsil edildiği ayı takip eden ayın onuncu günü akşamına kadar il özel idarelerine bir bildirim ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Tahsil ettikleri katkı payını yukarıda belirtilen süre içinde il özel idarelerine yatırmayan belediyelerden, bu katkı payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil edilir…” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin;
– ikinci fıkrasında “(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir…” hükmüne,
– üçüncü fıkrasında “(3) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12 nci maddesi kapsamında il özel idarelerince kullanılan haklar ve yetkiler ile yürütülen görevler, il özel idaresi bulunmayan illerde Yatırım izleme ve Koordinasyon Başkanlığınca kullanılır ve yürütülür. Bahsedilen kanun hükmü uyarınca toplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı tutarları, defterdarlıklar bünyesinde açılan emanet hesaplarına aktarılır. Toplanan paraların yüzde yirmilik kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığının öncelik vereceği projelerde kullanılır. Yıl içinde proje karşılığı tahsis edilmeyen miktar aynı amaçla kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine aktarılır. Aktarılan bu miktarları aynı amaçla kullanmak üzere gelecek yıl bütçesine aktarmaya Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilidir.” hükmüne, yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde emlak vergisi üzerinden tahakkuk ettirilen ve emlak vergisi ile birlikte tahsil edilen taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı paylarının 2863 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen süre içerisinde 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince belediyeler tarafından Yatırım izleme ve Koordinasyon Başkanlığına (YİKOB) beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, süresi içerisinde YİKOB’a ödenmeyen söz konusu katkı paylarının, YİKOB tarafından belediyenin bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirilmesi üzerine, bu payların 9208 Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı vergi türü ile kayıt yapılarak takibine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emri tebliği ile başlanılması ve vade tarihinden tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 51 inci maddesine göre gecikme zammı tatbik edilmesi gerekmektedir.
Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı paylarına ilişkin vergi dairesince tahsil edilen tutarlar ertesi ayın sonuna kadar YİKOB’un kullanımında olan ve defterdarlık bünyesinde açılan emanet hesaba muhasebe işlem fişi ile aktarılacaktır.
Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan katkı paylarının anılan Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince aynı maddenin birinci fıkrası kapsamında kurulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun kararına göre YİKOB’a veya genel bütçeli başka kamu idarelerine devredilmesi durumunda bu alacakların 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairesince takip ve tahsili gerekmektedir. Ancak, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uygulamasının Kanunun yayımlandığı tarihten sonrası için mümkün olduğu ve Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan katkı paylarının YİKOB’a devredileceğine ilişkin 6360 sayılı Kanunda açık bir hüküm bulunmadığı dikkate alındığında, devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun kararına göre YİKOB’un dışında genel bütçeli başka kamu idarelerine devredilen katkı paylarının, vergi dairelerince tahsil edilerek emanet hesaplarına alınan tutarların bu hesaplardan çıkarılarak genel bütçeye çeşitli gelir olarak kaydedilmesi, dolayısıyla bu katkı paylarının YİKOB’un kullanımında olan defterdarlık bünyesindeki emanet hesaba aktarılmaması gerekmektedir.
II- 3213 SAYILI MADEN KANUNUNA GÖRE İL ÖZEL İDARELERİ VE KÖYLERE HİZMET GÖTÜRME BİRLİKLERİNE VERİLEN DEVLET HAKKI
Bilindiği üzere, 3213 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde Devlet hakkı, maden istihracı ile sağlanacak gelirden Devlet payına düşen kısım olarak tanımlanmış, Kanunun 14 üncü maddesinde de “…Ruhsat sahilibi tarafından yatırılan Devlet hakkının %25’i il özel idare payı olarak ruhsatın bulunduğu ilin özel idaresine, %25’i ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere, doğrudan ilgili ilçe veya ilçelerin Köylere Hizmet Götürme Birlikleri hesabına, %50’si de Hazine hesabına yatırılır…
Devlet hakkı ve özel idare payı, her yıl haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılır…” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanuna göre verilen maden ruhsatları için il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birliklerine verilmesi gereken Devlet hakkı paylarının genel bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.
Bu itibarla, 6360 sayılı Kanunun bir bütün olarak yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden sonra il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanuna göre tahsil edilen Devlet hakkının tamamının genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin bulunduğu illerdeki maden üretiminden kaynaklı olarak 3213 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan Devlet hakkının tamamı genel bütçeye gelir kaydedileceğinden, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmesi için vergi dairesine gönderilen bu devlet haklarından yapılacak tahsilat tutarlarından herhangi bir kamu idaresine pay aktarılmayacaktır.
Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde tahakkuk ettiği halde 30/03/2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş veya bu tarih itibarıyla tahsil edildiği halde vergi dairesi emanet hesabında olan Devlet haklarından il özel idarelerine ve köylere hizmet götürme birliklerine verilmesi gereken paylara ilişkin olarak devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından bir karar verilip verilmediğinin araştırılması; karar verilmiş olması halinde karara göre işlem yapılması, bu konuda bir karar verilmemiş olması durumunda ise bu payların da genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.
III- 3213 SAYILI KANUNDA YER ALAN I (A) GRUBU MADENLER İÇİN ALINAN HARÇLAR
Bilindiği gibi, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde, I (a) grubu madenler için alınan harçların genel bütçeye gelir kaydedileceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 18/02/2015 tarihli ve 29271 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesiyle değişmesinden önce 3213 sayılı Kanunun “Harç, teminat, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü madde-sinde “Ruhsatların verilmesi için harç ve teminatın yatırılması zorunludur…
Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idari para cezaları 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre tahsil edilir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları ile ruhsat harçları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir.” hükmü yer almaktaydı.
Diğer taraftan, 6592 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin “III-Maden arama ruhsatnameleri, işletme ruhsatnameleri, işletme imtiyazları” başlıklı bölümünün yürürlükten kaldırılmasından önce söz konusu ruhsatnamelerden alınacak harç tutarları düzenlenmişti.
Buna göre, 6360 sayılı Kanuna istinaden il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanunda belirtilen I (a) grubu madenler için alınan harçların tamamının 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden sonra da ilgili vergi dairelerine yatırılarak genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 6592 sayılı Kanunun;
– 9 uncu maddesiyle başlığı ve içeriği değiştirilen 3213 sayılı Kanunun “Ruhsat bedeli, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü maddesinde “Yürürlükteki ruhsatlar için her yıl ocak ayının sonuna kadar ruhsat bedelinin tamamının yatırılması zorunludur. İşletme ruhsat bedelinin %70’i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına, %30’u çevre ile uyum planı çalışmalarını gerçekleştirmek üzere ruhsatı veren idarenin muhasebe birimi hesabına aktarılmak üzere Bakanlığın belirlediği bankada açılacak teminat hesabına yatırılır. I. Grup (a) bendi madenlerin ruhsat bedelleri ise, büyükşehir belediyesi dışındaki illerde il özel idaresi hesabına yatırılır. Ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması hâlinde 20.000 TL idari para cezası verilir ve ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanması istenir. Bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edilir. Verilen sürede yatırılmayan ruhsat bedelinin %70’ine tekabül eden tutar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir…
Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idari para cezaları hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir…” hükmü,
– 26 ncı maddesinde “2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin “III- Maden arama ruhsatnameleri, işletme ruhsatnameleri, işletme imtiyazları” başlıklı bölümü yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü,
yer almaktadır.
Buna göre, 6592 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda, maden ruhsatlarının verilebilmesi için harç ve teminat yatırılması zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Bu itibarla, 6592 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 18/02/2015 tarihinden sonra vergi dairelerince maden ruhsatlarına ilişkin herhangi bir harç tahsilatı yapılmayacak ancak, anılan Kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemlere ilişkin olarak tahakkuk edecek harçlar ile bu tarihten önce tahakkuk ettiği halde süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen ruhsat harçlarından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca ve/veya il özel idarelerinin tüzel kişiliklerinin kaldırıldığı illerde I (a) grubu madenlere ilişkin olarak valiliklerce 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsil edilmek üzere ilgili vergi dairelerine bildirilen/bildirilecek olanların takip ve tahsiline ise devam edilecektir.
IV- 5686 SAYILI KANUNA GÖRE ALINAN HARÇLAR
Bilindiği gibi, 5686 sayılı Kanunun “Devir, sicil, ihale, harç, teminat ve idare payı” başlıklı 10 uncu maddesinde, jeotermal kaynaklar için 1.000 Türk Lirası, doğal mineralli sular için 500 Türk Lirası arama ruhsat harcı alınacağı, işletme ruhsatları için bu harç miktarlarının dört kat olarak uygulanacağı ve harçların her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranlarına göre artırılacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 5686 sayılı Kanun gereğince ödenmesi gereken harçların genel bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.
Buna göre, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 5686 sayılı Kanun gereğince ödenmesi gereken harçların, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere defterdarlık muhasebe birimlerine veya vergi dairelerine ödenmesi gerekmektedir.
V- 3213 VE 5686 SAYILI KANUNLAR GEREĞİNCE VALİLİK VE KAYMAKAMLIKLARCA UYGULANAN İDARİ PARA CEZALARI
Bilindiği üzere, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin;
– üçüncü fıkrasında “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (Il) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idari para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idari para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir…” hükmü,
– dördüncü fıkrasında “Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir…” hükmü,
yer almaktadır.
Buna göre, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarından, ödeme süresi içerisinde ödenmeyen ve kesinleşenlerin, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi, 3213 sayılı Kanunun “Ruhsat bedeli, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında “Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idari para cezaları hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır…” hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, 5686 sayılı Kanunun “İdari yaptırımlar” başlıklı 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasında “(4) Ruhsat olmadan faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde, faaliyetler idarece durdurulur. 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanununa göre 50.000 Türk Lirası idare tarafından idari para cezası tahakkuk ettirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
5326, 3213 ve 5686 sayılı Kanunların yukarıda yer verilen madde hükümlerine göre;
– 3213 sayılı Kanun kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile mülki idare amirlikleri tarafından verilen idari para cezalarının genel bütçeye,
– 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar kapsamında il özel idaresince verilen idari para cezalarının il özel idaresi bütçesine, gelir kaydedilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezalarının genel bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.
Bu itibarla, 6360 sayılı Kanuna istinaden il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanun gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezalarının 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden sonra da genel bütçeye gelir kaydedilmesi ve kesinleştiği halde süresinde ödenmemiş olan bu idari para cezalarının vergi dairesine bildirilmesi üzerine 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının (c) bendi gereğince valilik ve kaymakamlıklarca 5686 sayılı Kanun kapsamında uygulanacak idari para cezaları hakkında da yukarıda yer verilen açıklamalara göre işlem yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar kapsamında il özel idareleri tarafından verildiği halde 30/03/2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezalarına ilişkin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından bir karar verilip verilmediğinin araştırılması;
– karar verilmiş olması halinde karara göre işlem yapılması,
– bu konuda bir karar verilmemiş olması durumunda ise bu idari para cezalarının da genel bütçeye gelir kaydedilmesi,
gerekmekte olup, genel bütçeye gelir kaydı gereken idari para cezalarının vergi dairesine bildirilmesi üzerine 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi icap etmektedir.
VI- TÜZEL KIŞILIĞI KALDİRİLAN İL ÖZEL İDARELERİNİN DİĞER KANUNLARA GÖRE VERİLMİŞ OLAN İDARİ PARA CEZASİ ALACAKLARI
Bilindiği üzere, 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre kurulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin alacaklarını bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, YİKOB’a, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verebilmektedir.
Buna göre, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde il özel idareleri tarafından 30/03/2014 tarihinden önce verildiği halde ödenmemiş olan idari para cezalarına ilişkin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından bir karar verilip verilmediğinin araştırılması;
– karar verilmiş olması halinde karara göre işlem yapılması,
– bu konuda bir karar verilmemiş olması durumunda ise bu idari para cezalarının genel bütçeye gelir kaydedilmesi,
gerekmekte olup, genel bütçeye gelir kaydı gereken bu idari para cezalarının vergi dairesine bildirilmesi üzerine 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi icap etmektedir. Ancak, 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar kapsamında verilen idari para cezaları hakkında bu iç genelgenin “V- 3213 VE 5686 SAYILI KA-NUNLAR GEREĞINCE VALİLİK VE KAYMAKAMLIKLARCA UYGULANAN İDARİ PARA CEZALARI” bölümündeki açıklamalar dikkate alınacaktır.
VII- DİĞER HUSUSLAR
1) 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin kamu ve özel hukuktan kaynaklı alacaklarından bazılarının anılan Kanunun;
– 3 üncü maddesi gereğince,
– geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca bu madde kapsamında oluşturulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararlarına istinaden (genel bütçe kapsamında olan bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, YİKOB’a devredilen alacaklar),
genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere, 6183 sayılı Kanunun “Kanunun şümulü” başlıklı 1 inci maddesinde “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur…” hükmü yer almaktadır.
Anılan madde hükmü ile 6183 sayılı Kanunu uygulayacak alacaklı amme idareleri (kamu tüzel kişileri) ismen belirtilmiş ve bu idarelerin hangi alacaklarına bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı sayılmak suretiyle kapsama giren alacaklar açıklanmıştır.
Ayrıca, 6183 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde sayılan amme alacakları içinde yer almamakla birlikte, özel kanunlarında 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edileceği belirtilen alacaklar da mahiyetine bakılmaksızın anılan Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmektedir.
Öte yandan, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan ve 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesi olarak tanımlanmıştır.
Dolayısıyla, genel bütçeye gelir kaydedilecek olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında bulunan veya özel kanunları gereğince bu Kanun kapsamında takibi gereken alacakların takip işlemlerinin Bakanlığımıza bağlı vergi dairelerince yerine getirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği sona eren il özel idarelerinin genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken alacaklarından;
– 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi gerekenlerin vergi dairelerince,
– 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi mümkün olmayanların ise genel hükümlere göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 2004 sayılı icra ve iflas Kanunu kapsamında ilgili idarelerce,
takip ve tahsilinin sürdürülmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi gereğince genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak 6183 sayılı Kanuna göre takibi mümkün olmayan; 5686 sayılı Kanun kapsamındaki idare payı, 5686 sayılı Kanun kapsamında ve I (a) grubu madenler için 3213 sayılı Kanun kapsamında valiliklerce yapılan ihaleler nedeniyle sürecinde ödenmeyen ihale bedelleri ve bu ihalelere ilişkin olarak alınan teminatlarla ilgili alacaklar Bakanlığımıza bağlı vergi dairelerince takip edilmeyecektir.
Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararıyla genel bütçe kapsamında olan bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, YİKOB’a devredilen dolayısıyla genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken alacaklardan 6183 sayılı Kanuna göre takibi mümkün olmayan; kira gelirleri (iş yeri ve konut, dere suyu, su ürünleri, deniz yüzeyi kullanımı, kaynak suyu), süt dağıtım ünitesi geri ödemeleri, vekalet ücreti alacakları, mahkeme ilamlarına bağlı alacaklar, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmadan önce mülkiyetinde bulunan menkul ve gayrimenkul malların satışı nedeniyle henüz tahsil edilmemiş satış bedelleri, vb. alacakların da takibi Bakanlığımıza bağlı vergi dairelerince yapılmayacaktır.
Öte yandan, 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararıyla genel bütçe kapsamı dışında olan kurum ve kuruluşlara devredilen dolayısıyla genel bütçeye gelir kaydedilmeyecek olan alacaklar hakkında vergi dairesince herhangi bir işlem tesis edilmeyeceği tabiidir.
Buna göre, 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin genel bütçeye gelir kaydı gereken alacaklarının takibi için vergi dairesine bildirilmesi üzerine, bu alacakların takibine başlanılmasından önce yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak, 6183 sayılı Kanuna göre takibi gerekenlerin takibinin yapılması, 6183 sayılı Kanun kapsamında olmayanların ise ilgili idarelere açıklama da yapılmak suretiyle iade edilmesi gerekmektedir.
2) 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir…” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir hükmü nedeniyle genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ve takibi 6183 sayılı Kanun kapsamında vergi dairelerince sürdürülecek olan alacaklarla ilgili tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında yapılmış olan takip işlemleri geçerli sayılacak ve takipler vergi daireleri tarafından kaldığı yerden devam ettirilecektir.
Bu kapsamda, vergi dairelerine takip için bildirilmiş olan alacaklarla ilgili olarak devredilmiş olan alacak dosyalarının tetkik edilmesi ve daha önce yapılmış takip işlemlerinin bulunması durumunda kaldığı yerden takibin sürdürülmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.
Adnan ERTÜRK
Gelir idaresi Başkanı
Asansörlerin Yıllık Periyodik Muayeneleri Konulu Genelge
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10.08.2015
Sayı: 30546965-000- E.16601
Konu: Asansörlerin yıllık periyodik muayeneleri
İlgi: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 23/07/2015 tarihli ve 1214 sayılı yazısı.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan ilgi yazıda özetle; “Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği” ile “Asansör Periyodik Kontrolleri İçin Yetkilendirilecek A Tipi Muayene Kuruluşlarına Dair Tebliğ (SGM: 2015/24)” kapsamında sorumluluk bölgesindeki asansörlerin yıllık periyodik muayenesi için henüz bir A tipi muayene kuruluşu ile protokol imzalamamış olan belediye ve il özel idarelerinin, bölgelerindeki asansörlerinin tamamının yıllık kontrollerini yaptırmalarının sağlanması, ayrıca protokol imzalamış olan idarelerin de sorumluluk bölgesindeki asansörlerin tamamının periyodik kontrolünü yapmaları/yaptırmaları yönünde talimatlandırılması istenilmektedir.
İlgi yazı ve ekleri ilişikte gönderilmiş olup, konunun iliniz özel idaresi ile iliniz dahilindeki belediyelere duyurularak, gereğinin yapılmasının takip edilmesi hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
Kamu Mevzuat Sistemi ile ilgili Genelge
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
31.08.2015
Sayı: 71188846-010.07.01- E.17875
Konu: Kamu Mevzuat Sistemi (KMS)
İlgi: Başbakanlığın (idareyi Geliştirme Başkanlığı) 28/07/2015 tarih ve 297 sayılı yazısı.
İlgide kayıtlı yazıda özetle, Başbakanlık tarafından yürütülen Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi (KAYSİS) çalışması ile gereksiz bürokratik işlemlerin azaltılması çalışmaları kapsamında Resmi Gazetede yayımlanmaksızın yürürlüğe konulan tüm mevzuatın tek merkezde toplanmasına ihtiyaç duyulduğu, bu nedenle sistemin mahalli idare kuruluşlarını (büyükşehir sınırları kapsamında olmayan ilçe belediyeleri hariç) kapsayacak şekilde genişletileceği,
Büyükşehir ve il belediyeleri, il özel idareleri ve büyükşehir belediye sınırlarındaki ilçe belediyelerinde yürürlükte bulunan “çok gizli”, “gizli” ve “hizmete özel” gizlilik derecesi taşımayan yönetmelik, yönerge, genelge gibi Resmi Gazetede yayımlanmayan her türden mevzuatın, ilgili kuruluşların hukuk müşavirliği/hukuk işleri müdürlüğü tarafından derlenerek sisteme kaydedileceği ve güncelleme işleminin yapılacağı belirtilerek, KMS işlemlerinin yürütülmesi için hukuk müşavirliği/hukuk işleri müdürlüğü birimlerinden en az iki personelin
“KMS kurum sorumlusu” olarak görevlendirilmesi sorumluların sisteme giriş yetkilerinin tanımlanabilmesi için T.C. kimlik numarasının, ad ve soyadının, e-posta adresi ve telefon numarasına ait bilgilerin 04/09/2015 tarihine kadar kaysis@başbakanlik.gov.tr adresine bildirilmesi ve mevzuatın en geç 27/11/2015 tarihine kadar sisteme kaydedilmesi istenmiştir.
İlgi yazı ve eki bilgi metni ekte gönderilmiş olup, konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
BAŞBAKANLIK
(İdareyi Geliştirme Başkanlığı)
28/07/2015
Sayı: 297
Başbakanlık tarafından yürütülen Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi (KAYSİS) çalışması ile gereksiz bürokratik işlemlerin azaltılması çalışmaları kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarınca Resmi Gazetede yayımlanmaksızın yürürlüğe konulan tüm mevzuatın tek merkezde toplanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca söz konusu mevzuatın vatandaşlar tarafından doğrudan erişim sağlanabilecek şekilde yayımlanmasının kamuoyunun bilgilendirilmesine ve kamu yönetiminin geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu amaçla Başbakanlık tarafından Kamu Mevzuat Sistemi (KMS) geliştirilerek uygulamaya açılmış ve Bakanlıklar ile bağlı/ilgili/ilişkili kuruluşlar tarafından yürürlüğe konulan söz konusu mevzuatın sisteme kaydedilmesine ilişkin yürütülen çalışmalarda büyük ölçüde ilerleme sağlanmıştır. Bu nedenle sistem, mahalli idare kuruluşlarını (Büyükşehir sınırları kapsamında olmayan ilçe belediyeleri hariç) kapsayacak şekilde genişletilecektir.
Büyükşehir ve il belediyeleri, il özel idareleri ve büyükşehir belediye sınırlarındaki ilçe belediyelerinde yürürlükte bulunan “çok gizli”, “gizli” ve “hizmete özel” gizlilik derecesi taşımayan yönetmelik, yönerge, genelge gibi Resmi Gazetede yayımlanmayan her türden mevzuat, ilgili kuruluşların hukuk müşavirliği/hukuk işleri müdürlüğü (bu birimlerin bulunmaması durumunda hukuk işlerinden sorumlu birim) tarafından derlenerek sisteme kaydedilecektir. Mevzuatta değişiklik olması veya mevzuatın yürürlükten kaldırılması durumunda aynı gün içerisinde güncellenme işlemleri yapılacaktır.
KMS kayıt işlemlerinin yürütülmesi için hukuk müşavirliği/hukuk işleri müdürlüğü birimlerinden en az iki personel “KMS kurum sorumlusu” olarak görevlendirilecektir. KMS kurum sorumlularının sisteme giriş yetkilerinin tanımlanabilmesi için T.C. Kimlik Numarası, ad, soyad, e-Posta adresi ve telefon numarası (iş ve cep telefonu) bilgilerinin 04/09/2015 tarihine kadar “kaysis@basbakanlik.gov.tr” adresine bildirilmesi ve yürürlükte bulunan mevzuatın en geç 27/11/2015 tarihine kadar KMS kurum sorumluları tarafından Ek`te yer alan Çalışma Esaslarına uygun olarak sisteme kaydedilmesi hususunda Genel Müdürlüğünüz tarafından söz konusu kuruluşlara gerekli bildirimin yapılması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
Abdulkadir POLAT
Başbakan a.
Başkan
Ek: Çalışma Esasları(1 Sayfa)
ÇALIŞMA ESASLARI
1. Sorumlu birim tarafından öncelikle Resmi Gazetede yayımlanmaksızın mahalli idare kuruluşları ta-rafından yürürlüğe konulan Yönetmelik, Genelge, Yönerge, Tebliğ, Sirküler, Talimat/Talimatname, Esas ve Usuller, Uygulama/Program Esasları, Kurul/Komisyon/Konsey Kararı, Statü, Genel Şartname, Prosedür gibi her ne adla olursa olsun yürürlükte olan tüm ikincil mevzuat yürürlükte olduğu haliyle tespit edilecektir.
2. Kamu Mevzuat Sistemine “https://yetkili.kaysis.gov.tr/” internet adresinden erişilecektir.
3. Sisteme ilk giriş e-Devlet şifresi, e-imza veya m-imza aracılığıyla kimlik doğrulaması yapılarak gerçekleştirilecektir. Bu nedenle KMS kurum sorumlularının söz konusu kimlik doğrulama araçlarından en az birine sahip olması gerekmektedir. Sisteme giriş yapıldıktan sonra KMS kurum sorumluları tarafından ayrıca KAYSİS şifresi oluşturulabilir.
4. KMS kurum sorumluları, sorumlu birim tarafından yürürlükte olduğu tespit edilen kuruma ait tüm ikincil mevzuatı Sistemde yer alan Kullanım Kılavuzuna uygun olarak KMS’ye kaydedecektir.
5. KAYSİS’te yer alan Devlet Teşkilatı Merkezi Kayıt Sistemi (DETSİS), Hizmet Envanteri Yönetim Sistemi (HEYS) ve benzeri alt uygulamalara kayıt işlemleri yapılırken ihtiyaç duyulan mevzuat dayanaklarında KMS’de yer alan kayıtlar esas alınmaktadır. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan mevzuatın KMS’de bulunmadığının tespit edilmesi halinde ilgili alt uygulama kullanıcıları tarafından KMS kurum sorumlularınca Sisteme kaydedilmesi amacıyla Mevzuat Ekleme Önerisi gönderilebilecektir.
6. KAYSİS’te yer alan alt uygulamalarda çok gizli nitelikteki mevzuat dışında gizli veya hizmete özel gizlilik dereceli mevzuat da dayanak olarak kullanılabilmektedir. Bu nedenle ekleme önerisi olarak gelen gizli veya hizmete özel gizlilik dereceli mevzuatın sadece adı, yürürlük tarihi gibi bilgiler KMS’ye kaydedilecek mevzuat metni kesinlikle kaydedilmeyecektir. Ekleme önerisi gelmeksizin KMS kurum sorumluları tarafından gizli veya hizmete özel nitelikteki mevzuat doğrudan KMS’ye kaydedilmeyecektir.
7. Kayıtlara ilişkin bilgilerin tam, doğru ve anlaşılır olmasından, zamanında sisteme kaydedilmesinden ve kayıtlarda değişiklik meydana gelmesi durumunda güncellemelerin aynı gün içerisinde yapılmasından “Sorumlu birim amiri” ve “KMS kurum sorumlusu” sorumludur.
8. KMS Başbakanlık Yetkilileri, kurumların mevzuatına ilişkin bilgilerde değişiklik olduğunu tespit etmesi durumunda gerekli güncellemeleri KMS kurum sorumlularından istemeye yetkili ve görevlidir.
9. Onay işlemleri KMS kurum sorumluları tarafından yapılacaktır. Ancak standardın sağlanması, eksiklik veya yanlışlıkların giderilmesi amacıyla KMS Başbakanlık yetkilileri tarafından onaylanabilir veya gerekçeli olarak kurumlardan kayıtların düzeltilmesi istenebilir. Düzeltilmesi istenilen kayıtlar üzerinde, KMS kurum sorumluları tarafından aynı gün içerisinde gerekli düzeltmeler yapılacaktır.
10. KMS’de yer alan kayıtlar, şifresiz olarak tüm vatandaşların erişebileceği şekilde “kms.kaysis.gov.tr” internet adresinden yayımlanmaktadır.
11. KMS kayıt işlemlerini tamamlayan mahalli idare kuruluşları, kurumsal internet sitelerinde yer alan “Mevzuat” sayfaları yerine KMS üzerinden sadece kuruma ait mevzuat kayıtlarının sunulacağı “https://kms.kavsis.gov.tr/Home/Kurum/DETSiS Numarası” internet adresine bağlantı sağlayacaktır. İnternet adresi içerisinde yer alan DETSİS Numarası, KAYSİS’te bulunan Devlet Teşkilatı Merkezi Kayıt Sisteminde ilgili üniversite için tanımlanan DETSİS numarası olarak yazılacaktır. Örneğin Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın DETSİS Numarası “84948340” şeklindedir. Bu nedenle anılan kurum için KMS internet adresi “https://kms.kflvsis.gov.tr/Home/Kurum/84948340” şeklinde olacaktır.
12. KMS kurum sorumlularının görevden ayrılması gibi sebeplerle değiştirilmesi durumunda yetkisi kaldırılacak personel ile yeni görevlendirilen personele ilişkin bilgiler en geç 3 gün içerisinde “kaysis@basbakanlik.gov.tr” adresine bildirilecektir.
1500 Ölçekli İmar Planı Alanları Konulu Genelge
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12.08.2015
Sayı: 30546965-000- E.16764
Konu: 1/5000 Ölçekli imar planı alanları
İlgi: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 29/07/2015 tarihli ve 254781 sayılı yazısı.
1/5000 ölçekli imar planı alanlarına ait güncel bilgilerin, 3213 sayılı Maden Kanununun 7 nci maddesi uyarınca Maden İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilmesine dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından alınan ilgi yazı ilişikte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurularak, söz konusu bilgilerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesinin sağlanması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ömer DOĞANAY
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
29.07.2015
Sayı: 254781
3213 sayılı Maden Kanununun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında, “özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, muhafaza ormanları, 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa göre korunması gerekli alanlar, 1 inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar alanı onaylanmış alanlar, 1 inci derece sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Genel Müdürlük tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, petrol, doğalgaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar ilgili kurumlar tarafından Genel Müdürlüğe hükmü yer almaktadır, Bu çerçevede kullanılmak ve maden işletme faaliyetleri ile diğer alanların kamu yararı açısından önceliğini ve önemini tespit etmek amacı ile Kanunda yer alan alanların sayısal değerlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Genel Müdürlüğümüze bildirilmeyen bu türden alanlar, daha sonraki aşamalarda ruhsatlandırma ve ihale işlemlerinde sorunlara yol açmaktadır.
Benzer şekilde aynı maddenin yedinci fıkrasında da; “Madencilik faaliyeti yapılan alanların, izne tabi alan olmaları halinde, ilgili olduğu kanun hükümlerine göre gerekli izinlerin alınması zorunludur. Ancak, Genel Müdürlükçe işletme ruhsatı verildikten sonra, işletme ruhsat alanının diğer kanunlara göre izne tabi alan haline gelmesi durumunda ilgili kanunların öngördüğü yükümlülüklerin yerine getirilmesi suretiyle kazanılmış haklar korunarak faaliyetler sürdürülür. Diğer kanunlara göre izne tabi alanlar, Genel Müdürlüğün görüşü alınarak belirlenir.” ifadeleri bulunmaktadır.
Bu nedenlerle; 1/5000 ölçekli imar planı hazırlanacak alanlara ilişkin Genel Müdürlüğümüz görüşünün alınması ve bu kapsamında imar planı onaylanmış alanlara ait güncel bilgilerin, ilan kararları ile birlikte her alan için ayrı ayrı ve saat ibresi yönünde, 1/25000 ölçekli paftaya uyumlu, 6 derecelik (ED50) dilime esas UTM koordinat değerlerinin, veri tabanımızda kullanılmak üzere yazılı ve elektronik ortamda (tab, geo, plt, dxf, xls uzantılı), Genel Müdürlüğümüze bildirilmesi hususlarında bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Murat TOPALOĞLU
Bakan a.
Genel Müdür
Kamu İhale Mevzuatı Semineri
Kent Eğitim ve Şişli Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nün organizasyonu ile düzenlenen ”Kamu İhale Mevzuatı” konulu Hizmet içi eğitim seminerimiz 6-9 Ekim 2015 tarihleri arasında gerçekleştirildi. 4 (dört) gün süren eğitimimiz ; tüm müdürlükler , idareciler ile personelin tam katılımıyla gerçekleşti. Katılımcıların sorularının cevaplandırılmasıyla eğitimimiz tamamlandı. Başta İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü olmak üzere tüm Şişli Belediye İdaresi ve personeline göstermiş oldukları ilgi ve konukseverlik nedeniyle Kent Eğitim ailesi olarak bir kez daha teşekkürlerimizi sunarız.
21/F Dair Soru
21/F Yİ KULLANARAK İŞ MAKİNESİ ALIMI YAPILABİLİR Mİ?VEYA HİZMET ALIMI YAPILABİLİR Mİ ? 21/F Yİ HANGİ HALLERDE KULLANABİLİRİZ ?
( Gökçeada Belediye Başkanlığı / Çanakkale )
CEVAP :
4734 sayılı Kanunun 21.maddesinde Pazarlık usulü düzenlenmiştir. Buna göre; “f) İdarelerin yaklaşık maliyeti 167.966,-TL (2015 yılı için) kadar olan mamul mal, malzeme veya hizmet alımları.” Bu usulle yapılabilecektir.İş makinesi de mamul mal kapsamına girdiğinden bu usulle alınabilir. Bu usulle yapım işleri gerçekleştirilemez.Mamul mal,malzeme yani kısıtlı da olsa mal ve hizmet alımı ihaleleri bu usulle gerçekleştirilebilir.Bu bent uyarınca yapılacak alımlarda; “………..(f) bentlerinde belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. İlan yapılmayan hallerde en az üç istekli davet edilerek, yeterlik belgelerini ve fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenir.