• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Aylık Arşivler : Ocak, 2016

GAZETELERDEN….

Oca15
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Anneler için yarım gün çalışma, 3 yılda bir derece yükselme imkânı gibi düzenlemeleri içeren tasarı Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Doğum yapan memurlara 3 yılda bir derece yükselme imkânı getiren ve belirli süreler içerisinde aylığında kesinti olmaksızın yarı zamanlı çalışma imkanı getiren tasarı Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Düzenlemeler AKP’nin 1 Kasım seçimleri öncesindeki vaatleri arasında yer alıyordu. Tasarıya göre, memurların doğum sonrası aylıksız izinde geçirdikleri her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her 3 yıl için bir derece yükselmesi verilecek.

Kadın memurlara doğum yapmaları halinde analık izni sonrasında birinci doğumda 2 ay, ikinci doğumda 4 ay, sonraki doğumlarda ise 6 ay, günlük çalışma süresinin yarısı kadar, mali ve sosyal haklarda herhangi bir kesinti yapılmaksızın çalışma imkânı tanınıyor.

Çoğul doğumlarda söz konusu sürelere birer ay ilave edilecek. Bebeğin engelli doğması halinde ise 12 ay süreyle çalışan kadın memura yarı zamanlı çalışma imkânı getirilecek.

Tasarı evlat edinenlere de haklar getiriyor. Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu, evlat edinen memurlar ile memur olmayan eşin münferit olarak evlat edinmesi halinde memur olan eşlerine, çocuğun teslim edildiği tarihten itibaren 8 hafta izin verilecek.

Doğum sonrasında kadın memurların analık izni bitiminde başlayan 2 yıllık aylıksız izin hakkı ise, istekleri halinde 2, 4 ve 6 aylık yarı zamanlı çalışma süresinin bitiminde de başlatılabilecek. Bu imkandan evlat edinenler de yararlanacak. Komisyonda, işçilere de memurlara paralel bazı düzenlemeler yapıldı.

Kadın işçiler de doğum yapmaları halinde analık izni sonrasında birinci doğumda 60 gün, ikinci doğumda 120 gün, sonraki doğumlarda ise 180 gün, günlük çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin kullanabilecek. 3 yaşını doldurmayan çocuğu evlat edinenler de bu haktan yararlanacak. Bu durumdaki kadın işçilerin çalışmadıkları süreye denk düşen prim ve ücretleri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.

Yazıldı Duyurular, Güncel Mevzuat

BAŞBAKANLIK DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞININ ÇEŞİTLİ TARİHLERDE VERDİĞİ GÖRÜŞLER

Oca13
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Yer değiştirme suretiyle başka bir yere atanan memurun mehil müddeti içinde hastalık raporu alması halinde göreve ne zaman başlaması gerekir?

657 sayılı Kanunun 62, 63, 76, 105 ve 169 uncu maddeleri çerçevesinde konuyu izah etmek gerekirse;

a) Başka yerdeki görevlere ataması yapılan memura 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 62 nci maddesi gereğince verilen mehil müddetinin memurun başka yere taşınmasına ilişkin işleri yapabilmesi için verildiği düşünüldüğünde, bu süre içinde hastalanarak hastalık raporu alan memurun bu işleri yapamayacağının değerlendirilmesi sebebiyle, memurun mehil müddeti içinde hastalık raporu alması halinde mehil müddeti duracak ve rapor süresinin bitiminde mehil müddetinin kalan kısmı devam edecektir.

b) Başka yerdeki görevlere ataması yapılan memurun 657 sayılı Kanunun 62 nci maddesi gereğince verilen mehil müddeti içinde memuriyet statüsünün devam etmesi, mezkur Kanunun 105 inci maddesinde memura verilen hastalık izninde aylık ve özlük haklarının korunacağının ve yine aynı Kanunun 18 inci maddesinde bu Kanunda yazılı haller dışında memurun aylığının elinden alınamayacağının belirtilmesi sebebiyle, mehil müddeti içinde hastalık raporu alan memurun usulüne uygun olarak almış olduğu hastalık raporunun hastalık iznine çevrilerek aylığının ödenmesi gerekmektedir.

650 sayılı KHK ile yapılan değişiklik sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarında memur statüsünde görev yapan eğitim personeli, özel öğretim kurumlarında görev alabilirler mi?

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 8 inci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarında; “İhtiyaç halinde, resmi okullarda görevli öğretmenlere asıl görevlerini aksatmamak ve aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısını doldurmaları kaydı ve çalıştıkları kurumların izni ile sadece okullarda, aylık karşılığı okutmakla yükümlü bulunduğu haftalık ders saati sayısının yarısı kadar ücretli ders verilebilir. Öğretmenlerin toplam ders saati sayısı haftada otuz saati geçemez.

Uzman öğretici, usta öğretici ve öğretmenlik yapma nitelik ve şartlarını taşıyan diğer Devlet memurlarına, ilgili birimlerin izniyle haftada on saati geçmemek üzere ücretli ders görevi verilebilir. Ders saati ücretli olarak görevlendirileceklerle ilgili diğer hususlar yönetmelikle belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

Yine, 5580 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin (b) bendinde ise, “özel öğretim kurumları” kavramı okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, özel eğitim okulları ile çeşitli kursları, uzaktan öğretim yapan kuruluşları, dershaneleri, motorlu taşıt sürücüleri kursları, hizmet içi eğitim merkezleri, öğrenci etüt eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile benzeri özel öğretim kurumları şeklinde tanımlanmış; (c) bendinde de “özel okul” kavramının sadece okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve ortaöğretim özel okullarını kapsadığı ifade edilmiştir.

Görüldüğü üzere; 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, memurların mesleki faaliyette bulunmak üzere gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamayacakları, ancak özel kanunlarda belirtilen görevlerin bu yasaklamanın kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir. Özel kanun niteliğindeki 5580 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarıyla da, 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesindeki ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyette bulunma yasağına istisna bir düzenleme getirilmiş olup, bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Devlet memurları ile resmi okullarda görev yapan öğretmenlerin, 5580 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında ders görevi alabilmeleri mümkündür.

Memurlar, Hafta sonlarında, hafta içi mesai saatlerinde veya mesai saatleri dışında, resmi tatil günlerinde, izinli olunan veya ücretsiz izinli oldukları günlerde şirket, vakıf ve dernekler tarafından organize edilen veya dernek veya vakıfların iktisadi işletmeleri aracılığı ile düzenledikleri eğitim, seminer, çalıştay, proje, danışmanlık gibi faaliyetlerde eğitici sunucu, danışman gibi sıfatlar ile bedelli veya bedelsiz-gönüllü olarak görev alınabilir mi?

Devlet memurlarının mesai saatleri dışında veya kurumlarının iznini almak suretiyle mesai saatleri içinde;

a) 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi hükmü kapsamında yukarıda yer verilen veya verilmeyen “özel kanunlarda belirtilen görevler” i yapmaları ve bunlara dayalı olarak gelir elde etmeleri mümkündür.

b) 5580 sayılı Kanun ve ikincil mevzuat hükümlerine uyulmak ve haftalık 10 saati aşmamak üzere “özel öğretim kurumlarında” ders görevi almaları mümkündür.

c) 5846 Fikir ve Sanat Eserleri Kanununu çerçevesinde meydana getirdikleri eserleri sözleşme yapmak suretiyle yayımlatabilecekleri söz konusu eserlerin seminer, konferans, panel gibi tanıtım faaliyetlerine müellif olarak iştirak etmelerine engel bir husus bulunmamaktadır.

d) Anayasa ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu çerçevesinde derneklere ve vakıflara üye olabilecekleri gibi yönetim kurullarında görev alabilecekleri, üyesi oldukları bu derneklerin seminer, konferans, panel, kurs gibi faaliyetlerine de eğitici, panelist ve benzeri şekilde katılabilirler, bu faaliyetleri için ücret alabilirler, bunların faaliyetleri sebebiyle oluşan masrafları derneklerce karşılanabilir.

e) Türk Ticaret Kanunun 16 maddesi hükmü uyarınca ticari işletme işleten vakıf ve dernek yönetim kurullarında görev alamazlar. Ticari işletme işleten bir derneğin yönetim kurulunda görev almasının ise ancak söz konusu derneğin gelirinin yarısından fazlasının kamu görevi niteliğindeki işlere harcanması şartıyla mümkün olabilecektir.

f) 5072 sayılı Kanun kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarını, kamu hizmetlerini veya personelini desteklemek üzere kurulan dernekler ve Türk Medeni Kanununa göre kurulan vakıflarda görev alan kamu görevlileri, anılan Kanunun 2. maddesi hükmü uyarınca ücret, huzur hakkı ve başka bir ad altında herhangi bir karşılık alamazlar.

g) Mer’i mevzuat gereğince diğer kamu kurum ve kuruluşları ile yabancı memleket veya uluslararası kuruluşlarda hizmet almaları için izin verilen Devlet memurları hariç olmak üzere kendilerine aylıksız izin verilenlerin memur olarak çalıştıkları dönemde yapmaları yasaklanmış olan kazanç getirici faaliyetleri aylıksız izinde iken de yapmaları memurlara getirilen yasak kapsamındadır. Bu yasağa uymamanın cezası ise kademe ilerlemesinin durdurulmasıdır.

 Devlet memurları televizyon kanallarında yayınlanan dizilerde figüran olarak rol alabilir mi?

Bazı memurların sahip olduğu özel yetenekleri onları sanatsal etkinlik yapmaya sevk etmektedir. Bazen figüran bazen de ses ve saz sanatçısı olabilmektedirler. Bu durumlar memurlar için getirilen yasak kapsamına girer mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda memurlara getirilen bazı yasaklar açık açık belirlenmişken bazı yasaklar ise yorumla ve diğer kanunlardaki hususlarla açıklığa kavuşturulabilmektedir.

Genel bir tanımlaması yapılmamakla birlikte memurların hizmet içinde ve dışında itibar ve güven duygusuna layık olması önemli bir kuraldır. Bu husus 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 8’inci maddesinde; “Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlarıyla göstermek zorundadırlar” şeklinde ifade edilmiştir.

Bu Kanunun 28’inci maddesinde ise; “Memurlar Türk Ticaret Kanunu’nda göre (Tacir) ve (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır” hükmüne yer verilerek genel yasaklar tadat edilmiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde;

1- 657 sayılı Kanun’a tabi personelin televizyon dizilerinde rol almasının, figüranlık yapmasının memurların hizmet içinde ve dışında itibar ve güven duygusunu zedelemesi kaydıyla,

2- Bu faaliyetlerin mesai saatleri dışında icra edilmesi,

3- Bu faaliyetten ticari kazanç sağlanmaması,

4- Herhangi bir akid ile işverene bağlanılmaması,

5- Sosyal güvenlik kuruluşlarından biriyle ilişkilendirilmemesi halinde mümkündür.

Yine bu konuda yapılan faaliyetin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında yapılması da yasak kapsamının dışındadır. İlgililerin kaset çıkarması ya da köşe yazarlığı yapması gibi faaliyetleri bu kapsamda sıralayabiliriz. İşin özü ise yapılan faaliyetin tacir veya esnaf tanımı kapsamında olmamasıdır. Aksi durum ise cezayı gerektirmektedir. Yasak kapsamına giren faaliyetlerin tespiti halinde ise verilecek ceza kademe ilerlemesinin durdurulmasıdır.

Devlet memurlarının mesleği dışında göreviyle ilgili olmayan konularda köşe yazarlığı yapabilir mi? İnternet sitelerinde yazılar yazabilir mi?

Devlet memuru olarak görev yapan personelin; bir gazetede hizmet akdine bağlı olarak köşe yazarlığı yapamayacağı, 657 sayılı Kanun’un ödev ve sorumluluklar ile yasaklara ilişkin hükümlerine riayet etmek kaydıyla 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser çıkarabileceği, mezkur Kanun kapsamında eser çıkarmasının disiplin suçu sayılmayacağı değerlendirilmektedir.

Devlet memuru olarak görev yapan personelin dergide “bir hizmet akdine bağlı olarak” köşe yazarlığı yapamayacağı ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Basına bilgi veya demeç verme” başlıklı 15. maddesine aykırılık teşkil edecek nitelikte bilgi açıklamamak kaydıyla, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser çıkarabilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmektedir. İnternet sitelerinde yazılan yazılar da bu kapsamdadır.

Ancak, yazılan yazıların eser niteliğinde olup olmadığı, herhangi bir siyasi parti; kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef alıp almadığı, gazete sahibi gerçek veya tüzel kişilerle sözleşmeye dayalı bir ilişki içerisinde olup olmadığı hususları dikkate alınarak konunun memurların çalıştıkları kurumlarca değerlendirilmesi gerekmektedir.

Devlet memurunun kızına ait şirketin işlerini vekaleten yürütmesi yasak kapsamında mıdır?

… Valiliği İl Eğitim Denetmenliği tarafından yürütülen inceleme esnasında öğretmen… ‘ın, kızına ait… Eğitim Gereçleri Ofis Mobilyaları İnşaat ve Dekorasyon Ticaret Limited Şirketi’ne ait işleri vekaleten yürüttüğünün tespitine binaen, şirket işlerine vekalet etmenin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre yasak olup olmadığı ve eğer memurlarca yapılması yasaklanan işlerden ise mezkür kanunun 125’inci maddesinin hangi bendine göre değerlendirilmesi gerektiği hususlarında hasıl olan soruya şu şekilde cevap verilmiştir.

657 sayılı Kanun’un 28’inci ve 125’inci maddesi ile 6098 sayılı Kanun’un 551’inci maddesi birlikte değerlendirildiğinde; noterden tasdikli vekaletname örneğinde …’ın, … Eğitim Gereçleri Ofis Mobilyaları İnşaat ve Dekorasyon Ticaret Limited Şirketi’nin işlemleriyle vekil tayin edilmesi, ilgili memurun ticari vekil gibi değerlendirilmesi sonucunu doğurmakta olup; bu durumda ilgilinin ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyette bulunma yasağını ihlal ettiği ve 657 sayılı Kanun’un 125/D-h bendinde yer alan; ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,” hükmüne göre cezalandırılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.

Kitabın yazarı olarak ismi ile birlikte kariyer unvanının ve görev yaptığı kurumun adının kullanılması mümkün müdür?

Gizli bilgileri bulundurmamak koşuluyla, Devlet Memurunun 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında her türlü eser çıkarabileceği değerlendirilmekle birlikte, 657 sayılı Kanun’da devlet memurunun kitabın yazarı olarak ismi ile birlikte kariyer unvanının ve görev yaptığı kurumun adının kullanılması hususunda herhangi bir yasal engel bulunmamakta olup, bu tür faaliyetler 657 sayılı Kanun’a ve ilgili diğer mevzuata aykırılık teşkil etmemektedir.

         ÖZET: 6495 sayılı Kanun kapsamında kadroya geçirilen personelin başka bir kamu kurum ve kuruluşuna naklen atanıp atanamayacağı hk. (01/11/2013-21137)

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken 6495 sayılı kanun kapsamında memur kadrosuna geçirilen personelinizin Diyarbakır Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğüne (DİSKİ) naklen atamasının yapılıp yapılamayacağı konusunda görüş talep eden ilgi yazı ve eki incelenmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Memurların bir kurumdan diğerine nakilleri” başlıklı 74 üncü maddesinin ilk fıkrasında; “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür…” hükmüne yer verilerek, memurların sınava dayalı olarak veya sınava dayalı olmaksızın bir kurumdan diğerine nakillerinin kurumların muvafakati ile mümkün olduğu belirtilmiştir.

Aynı Kanunun, 02/08/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 12/7/2013 tarihli ve 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenen, geçici 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ise; “…Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakli yapılamaz.” hükmüne yer verilmek suretiyle, mezkur madde kapsamında memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına naklinin yapılamayacağı ifade edilmiştir.

Ancak, 657 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesinde öngörülen “nakil yasağının” memurun başka kurumlarda durumuna uygun bir kadroya sınava tabi tutulmaksızın naklen atanması şeklinde uygulanması gerektiği; KPSS veya kurumsal sınavlar sonucunda diğer kamu kurum ve kuruluşlarının memur kadrolarına atanmaya hak kazananların, sınavlara dayalı olarak elde ettikleri kazanılmış haklarının korunması amacıyla, nakil yasağı kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği düşünülmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kamu kurum ve kuruluşlarında sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken 657 sayılı Kanunun geçici 41 inci maddesi kapsamında memur kadrolarına atananların; KPSS veya kurumsal sınavlar sonucunda diğer bir memur kadrosuna atanmaya hak kazanmaları halinde, mezkûr maddede öngörülen nakil yasağına tabi olmadıkları, ancak KPSS veya kurumsal sınavlar olmaksızın diğer kamu kurum kuruluşlarına geçmek isteyenlerin beş yıllık nakil yasağına tabi oldukları belediyeler ve bağlı kuruluşları arasındaki nakillerin de aynı esaslar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği mütalaa olunur.

ÖZET: Engelli memurların veya engelli yakını bulunan memurların yer değiştirmesine ilişkin 657 sayılı Kanunun 72 nci maddesinin beşinci fıkrası hükmüne istinaden memurun kurumlar arası naklinin yapılamayacağı hakkında. (07/03/2014-1023)

Üniversitenizde sözleşmeli statüde büro personeli olarak görev yapmakta iken 17/02/2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanun kapsamında memur kadrosuna atanan …’in, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 inci maddesinin 5 inci fıkrasına istinaden kurumlar arası nakil talebinin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği hususunda görüş talep eden ilgi yazı incelenmiştir.

Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Geçici 41 inci maddesinde; “…Bu madde kapsamında memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına nakli yapılamaz…” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, mezkur Kanunun 72 inci maddesinin 5 inci fıkrasında; “İlgili mevzuatı uyarınca verilecek rapora göre kendisi, eşi veya birinci derece kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertleri engelli olan memurların engellilik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için düzenlemeler yapılır.” hükmüne yer verilmektedir.

Ayrıca, adı geçen Kanunun 72 inci maddesi zorunlu yer değiştirmeye tabi Devlet memurlarının kurum içi yer değişikliği suretiyle atanmalarını, 73 üncü maddesi aynı kurumun başka başka yerlerde bulunan memurlarının karşılıklı olarak yer değiştirmesini, 74 üncü maddesi memurların bir kurumdan diğerine nakillerini, 76 ıncı maddesi ise zorunlu yer değiştirmeye tabi olmayan memurların kurumlarınca görevlerinin ve yerlerinin değiştirilmesini düzenlemektedir.

Bu itibarla, 657 sayılı Kanunun gerek 72 inci maddesinin sadece kurum içi yer değişikliğini kapsaması, gerekse Geçici 41 inci maddesinde sözleşmeli statüden memur kadrolarına atananların beş yıl süreyle başka kamu kurum ve kuruluşlarına naklinin yapılamayacağının ifade edilmesi hasebiyle adı geçen personelin kurumlar arası naklinin mümkün bulunmadığı mütalaa edilmektedir.

 

 

Yazıldı Makale ve Görüşler

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız