• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Aylık Arşivler : Ekim, 2016

Belediye Meclisinin Tahsis Yetkisi

Eki28
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

BELEDİYE MECLİSLERİNİN İ, BELEDİYEYE AİT KAPALI HALI SAHA, KAPALI SPOR SALONU VE STADINI BELEDİYE SPOR KULÜPLERİNE 5393 SAYILI KANUNUN 18/E FIKRASI GEREĞİNCE TAHSİS EDEBİLİR Mİ?

           5393 sayılı Kanunun 18/ e maddesinde, ”Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” Denilmek suretiyle belediye meclisine taşınmaz malların tahsisi yetkisi verilmiştir. Meclisin bu yetkisini nasıl ve ne şekilde kullanacağı ise aynı Kanunun “Diğer Kuruluşlarla İlişkiler” başlıklı 75.maddesinin (d) bendi ile belirlenmiş olup, söz konusu maddenin ilgili hükmünde aynen  “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;

……………………..

d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.

Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.”

Anılan Kanunun Arsa ve Konut Üretimi başlıklı 69.maddesinde ise; “Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar üretmek; konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkisine sahiptir.

……………………….

Arsalar hariç üretilen konut ve işyerlerinin satışı 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tâbi değildir. O belediye ve mücavir alan sınırları içinde kendisine, eşine veya onsekiz yaşından küçük çocuklarına ait konutu olmayan dar gelirli kişiler ile afete maruz kalanlara, sanayi bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak üzere arsa tahsisi yapılabilir. Durumları 775 sayılı Gecekondu Kanununun 25 inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye göre arsa ve konut sağlanabilir. Bu fıkranın uygulama esasları, İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak çerçeve yönetmeliğe uygun olarak belediye meclisleri tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” Denilmektedir.

2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 1.maddesinde; “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.” İhale usulleri başlıklı 35.maddesinde ise; “Bu Kanunun 1.maddesinde yazılı işlerin ihalelerinde aşağıdaki usuller uygulanır:

a) Kapalı teklif usulü,

b) Belli istekliler arasında kapalı teklif usulü,

c) Açık teklif usulü,

d) Pazarlık usulü,

e) Yarışma usulü.

İşin gereğine göre bu usullerden hangisinin uygulanacağı, bu Kanun hükümlerine uyularak idarelerince tespit edilir.” Denilmek suretiyle idarelerin bu Kanuna tabi işlerde uygulayacakları ihale usulleri hükme bağlanmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3.maddesinde; “…………….Münhasıran bu Kanunun uygulanmasında………… Kamu kaynakları: Borçlanma suretiyle elde edilen imkânlar dahil kamuya ait gelirler, taşınır ve taşınmazlar, hesaplarda bulunan para, alacak ve haklar ile her türlü değerleri ”ifade eder, Hesap Verme Sorumluluğu başlıklı 8.maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” Mal Yönetiminde Etkililik ve Sorumluluk başlıklı 48.maddesindeki düzenlemede ise, “Kamu idarelerine ait malları edinme, kiralama, tahsis, yönetim, kullanma ve elden çıkarma işlemleri, mevzuatında öngörülen kurallar dahilinde hizmetin amacına uygun olarak verimlilik ve tutumluluk ilkesine göre yapılır. Bu ilkeye aykırı eylem ve işlemlerden doğacak zararlardan, malların yönetimi veya kullanılması hususunda yetki verilenler sorumludur.”  Hükmü yer almaktadır. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucu; 5393 sayılı Belediye Kanununun  “Belediyenin Görev ve Sorumlulukları” başlıklı 14/b maddesinde yer alan ; “Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir.”  Hükmü uyarınca yapılan tahsis işleminin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, çünkü bu düzenlemede,2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na istisna teşkil edecek şekilde belediyeye ait taşınmazları ihalesiz olarak spor kulübüne tahsisine yetki verildiğini anlamak ve Kanun metnini bu şekilde yorumlamak mümkün bulunmamaktadır. Sayıştay Temyiz Kurulunun 04.03.2014 gün ve 38553,20.05.2015 gün ve 40535 sayılı kararlarında da bu durum vurgulanmıştır. Yapılan açıklamalara göre belediye meclisince karar alınırken, belediye mülkiyetindeki taşınmazların ihalesiz olarak belediye spor kulübüne tahsis edilemeyeceği hususu bilinmelidir.

Yazıldı Soru / Cevap

6306 Sayılı Kanun Değişikliği

Eki27
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

27 Ekim 2016 PERŞEMBE günlü ve 29870 sayılı Resmî Gazetede “6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” yayımlandı. Yönetmelik Değişikliğiyle 5.,6.,7.,8.,9.,10.,15.,15/A.,16.,17. ve 18.maddelerinde değişiklikler ve ilaveler yapılmış, Yönetmeliğe “Kira yardımında geçici uygulama” başlıklı  düzenleme ile;

                   GEÇİCİ MADDE 4 – (1) Diyarbakır İli Sur İlçesinde 22/10/2012 tarihli ve 3900 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen riskli alan ile Şırnak İli Silopi İlçesinde 16/02/2016 tarihli ve 8538 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ilan edilen riskli alanda, 6306 sayılı Kanun kapsamında 21/3/2016 tarihli ve 2016/8663 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Riskli Yapıyı Malik, Kiracı veya Sınırlı Ayni Hak Sahibi Olmaksızın Kullananlara Yardım Yapılmasına Dair Karara göre; gecekondu sahiplerine 16 ncı maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca kira yardımı yapılabilir. Kira yardımı süresi yapının tahliye edildiği tarihten itibaren başlatılır.” Hükmü getirilmiştir. Ayrıca, Aynı Yönetmeliğin ekine ekteki Ek-3 eklenmiştir. Bu Yönetmeliğin;

a) 13 üncü maddesi ile eklenen geçici 4 üncü maddesi 1/1/2016 tarihinden itibaren,

b) Diğer hükümleri ise yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Soru/Cevap

Eki26
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

 1- Yıllık izni bulunan memura mazeret izni kullanabilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun yıllık izin başlıklı 102. maddesinde; “Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için 20 gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir” hükmüne, 103’üncü maddesinde ise; “Yıllık izinler, amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullanılabilir. Birbirini izleyen iki yılın izni bir arada verilebilir. Cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer….” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, anılan  Kanunun 104.maddesinde; doğum, ölüm, evlilik ile ilgili mazeret izinleri düzenlenmiş olup, (C) fıkrasında ise; “(A) ve (B) fıkralarında belirtilen haller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret halinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usulle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde; memurların yıllık izinlerinin amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre kısım kısım kullandırılabileceği belirtilerek zaman bakımından idareye takdir yetkisi tanınmıştır. Ancak, idarenin bu hakkını kötüye kullanmaması gerekmekle birlikte uygulamada bu hakkın sıklıkla kötüye kullanıldığına da şahit olunmaktadır. Yine, bazı memurlar 10 günlük mazeret iznini, yıllık izne ilave bir izin gibi görmektedir. Yıllık izin hakkı olan personele bazı istisnai durumlarda anılan madde kapsamında mazeret izni verilmesi mümkün olmakla birlikte amirin bu konuda takdir yetkisinin olduğu, takdir yetkisi kullanılırken mazeretin niteliği ile birlikte ilgilinin yıllık izin hakkının olup olmadığı hususu da dikkate alınabilir. Yani amirler, memurun yıllık izni olduğu gerekçesiyle tamamen takdire bağlı mazeret izinleri hakkında, izin verebilirler de vermeyebilirler de, bu konuda amirlerin zorlanması mümkün değildir.

2- Memurun yıllık izin kullanımında yol süresi verilecek midir?

Kamu kurumları arasında yıllık iznin kullanımında farklı uygulamalar yapıldığı görülmektedir. Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’ne göre; bu iznin verilebilmesi için,¹ memurların bulundukları belediye ve köy sınırları dışında izinlerini geçirmesi ile ²çok zorunlu ve çok ender durumlarda yetkili amirin gerek ve uygun görmesi gerekmektedir. ¹Bunun dışında yıllık izin kullanılması sırasında gidiş ve dönüş için idarenin takdiri ile verilen ikişer günlük yol süresinin verilmesinde bir kriter bulunmamakta olup, izin vermeye yetkili amirin iki dudağı arasındadır. Özellikle bazı kurumlarda bu iznin kullanılması sanki zorunluymuşçasına uygulanırken bazı kurumlarda ise hiç uygulanmayabilmektedir. Bu konuda Devlet Personel Başkanlığı tarafından uygulama birliği sağlanmasında yarar bulunduğu değerlendirilmektedir.

3- Aday memur olarak atanan personelin memuriyete girmeden önce yedek subay olarak veya diğer şekilde görev yapması halinde askerlikte geçen hizmetiyle birlikte 1 yıllık süreyi doldurması halinde yıllık izin hakkı doğar mı ?

657 sayılı Kanun’un 102 ve 103’üncü maddesinde yıllık izin süreleri ile izinlerin nasıl kullanılacağı açıkça belirlenmiştir. Yıllık izinlerin uygulanmasına yönelik olarak Maliye Bakanlığı’nca yürürlüğe konulan 154 seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde; “Yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması” gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 83 ve 84’üncü maddelerinde muvazzaf askerlikte geçen sürelerin ilgililerin kazanılmış hak aylık ve derecelerinde değerlendirileceği hükme bağlanmıştır. Bu hükümler çerçevesinde; yıllık izin hesabında askerlik süresi ancak, adaylık süresi kalktıktan sonra dikkate alınabilecektir. Çünkü, askerlikte geçen süreler 657 sayılı Kanun’un 84’üncü maddesine göre ancak, asalet tasdikinden sonra dikkate alınmaktadır. Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşleri de bu yönde olduğundan, bu süreler adaylık dönemi geçmeden dikkate alınmamaktadır.

4- Kazanılmış hak aylığında değerlendirilen hizmetler adaylık süresini kısaltacak mıdır?

657 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinde yer alan; “Aday olarak atanmış devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz” hükmünde belirlenen adaylık süresi kazanılmış hak aylık derecesinde değerlendirilen sürelerle alakalı olmadığından hiçbir şekilde adaylık süresi değişmeyecektir.

5- Aday memurken istifa eden personelin yeniden aday memur olarak atanması halinde adaylık süresinin tespitinde memuriyetten çekilmeden önce adaylıkta geçirdiği süreler dikkate alınacak mıdır?

657 sayılı Kanun’un 54, 58 ve 159’uncu maddelerinde yer verilen hükümler çerçevesinde Devlet Personel Başkanlığı tarafından verilen 24.01.2011 tarihli görüşe göre; “aday memurken istifa eden personelin yeniden aday memur olarak atanması halinde adaylık süresinin tespitinde memuriyetten çekilmeden önce adaylıkta geçirdiği sürelerinde eklenmesi suretiyle hesaplanması” gerekmektedir.

Yazıldı Soru / Cevap

Sizlerden Gelen Sorular..

Eki26
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

      

 Sitemize gelen ve sıkça sorulan Devlet memurlarının değişik konularla ilgili sorularını ve cevaplarını açıklamaya çalışarak çözüm bulmaya çalışacağız.

           Saygılarımızla.

Yazıldı Duyurular

YAPILANDIRMA SÜRELERİNİN UZATILMASI

Eki26
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

6736 SAYILI KANUN YAPILANDIRMA SÜRELERİNİN UZATILMASI HAKKINDA  BAKANLAR KURULU KARARI ( KARAR SAYISI : 2016/9385)

(26 Ekim 2016 Tarihli ve  29869 sayılı  Resmi Gazete)

6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunda yer alan bazı sürelerin uzatılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulması; Maliye Bakanlığının 24/10/2016 tarihli ve 108326 sayılı yazısı üzerine, 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/10/2016 tarihinde kararlaştırılmıştır.

 25/10/2016 TARİHLİ VE 2016/9385 SAYILI KARARNAMENİN EKİ

KARAR Başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri

MADDE 1-(1) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunda yer alan başvuru süreleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 6 ncı maddesi hükmü saklı kalmak üzere, Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren 25/11/2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar uzatılmıştır.

(2) 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan başvuru ve ilk taksit ödeme süresi; Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden (bu tarih hariç) 31/10/2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar yapılan tebligatlara münhasır olmak üzere Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatılmıştır.

Yürürlük

MADDE 2- (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- (1) Bu Karar hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Yazıldı Duyurular, Güncel Mevzuat

Görevde Yükselme Yönetmeliği’nde Değişiklik

Eki24
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

TÜM KURUMLARIN UYMASI GEREKEN GENEL GÖREVDE YÜKSELME YÖNETMELİĞİ 22 EKİM 2016 TARİHİ İTİBARİYLE DEĞİŞTİRİLDİ.

Daha önceki uygulamada sadece şube müdürü ve müdür düzeyindeki kadrolar için yazılı sınav sonrasında sözlü sınav uygulanıyordu ve şef ve altındaki unvanlara görevde yükselme suretiyle yapılacak atamalarda yazılı sınav puanı esas alınıyordu. Yapılan değişikliğe göre şef ve altındaki unvanlara yapılacak görevde yükselme niteliğindeki atamalar için de yazılı sınava ek olarak sözlü sınav şartı getirildi. Buna göre yazılı sınava giren ve en yüksek puanı alan beş katı aday sözlü sınava alınacak. Yazılı sınavdaki puan şartı da 70’ten 60’a indirildi.

Bir diğer değişiklik de unvan değişikliği sınavında oldu. Unvan değişikliği suretiyle atama yapılan kadrolara da yazılı sınava ek olarak sözlü sınav şartı getirildi.

Diğer taraftan, 22 Ekim öncesinde yazılı sınavları yapılmış ve sınav sonuçları açıklanmış olan görevde yükselme veya unvan değişikliğine ilişkin işlemler, yazılı sınavın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre gerçekleştirilecek.

YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMALI MADDE TABLOSU

ESKİ HÜKÜM YENİ HÜKÜM
g) Unvan değişikliği sınavı: En az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanabilmek için yapılan yazılı sınavı, 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “yazılı” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 8 – Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki görevlere görevde yükselme suretiyle atanacakların yazılı ve sözlü sınavda; diğer görevlere görevde yükselme suretiyle atanacak personelin ise yazılı sınavda başarılı olmaları gerekir. MADDE 8- Görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atanacakların yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları gerekir.”
Yazılı sınav, yüz tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı sınavda en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılırlar. Sözlü sınava alınacak personel için yazılı sınav başarı puanı en az altmış olarak uygulanır. Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “yetmiş” ibaresi “altmış” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere atanacaklardan yazılı sınavda en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere ilan edilen kadro veya pozisyon sayısının beş katına kadar aday sözlü sınava alınır. Son adayla aynı puana sahip olan personelin tamamı sözlü sınava alınır. Aynı Yönetmeliğin 12/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere atanacaklardan yazılı” ibaresi “Yazılı” şeklinde değiştirilmiştir.
Görevde yükselme suretiyle ilan edilen boş kadro veya pozisyon sayısı kadar atama yapılmasında başarı puanı esas alınır. Başarı puanı, şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer kadrolara atanacaklar için yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması; diğer kadro veya pozisyonlara atanacaklar için yazılı sınav puanı esas alınmak suretiyle tespit edilir ve kurumların resmi internet sitesinde ilan edilir. Aynı Yönetmeliğin 12/B maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şeklinde değiştirilmiştir.

“Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması esas alınmak suretiyle tespit edilir ve kuramların resmi internet sitesinde ilan edilir.”

Ek Madde 3 – Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları, sözlü sınava ilişkin hükümleri hariç olmak üzere bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre gerçekleştirilir.
Unvan değişikliği sınavları, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yazılı olarak yaptırılır ve bu sınavlara katılacaklarda, kurumda veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz.
Unvan değişikliği sınavında yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır.
Bu Yönetmelik kapsamındaki personelden doktora öğrenimini bitirmiş olanlar, unvan değişikliği sınavına katılmaksızın öğrenimle ihraz edilen görevlere atanabilirler.
Unvan değişikliği sınavlarıyla ilgili iş ve işlemleri sınav kurulu yürütür.
Aynı Yönetmeliğin ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sözlü sınava ilişkin bükümleri hariç olmak üzere” ibaresi ile üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Unvan değişikliği yazılı sınavları, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yaptırılır ve bu sınavlara katılacaklarda, kurumda veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz.”

KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ ESASLARINA DAİR GENEL YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

 ( 22 EKİM 2016 Tarih ve 29865 SAYILI  R.G.)

 MADDE 1– 15/3/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde yer alan “yazılı” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir,

“MADDE 8- Görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atanacakların yazılı ve sözlü sınavda başarılı olmaları gerekir.”

MADDE 3– Aynı Yönetmeliğin 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “yetmiş” ibaresi “altmış” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 12/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki diğer görevlere atanacaklardan yazılı” ibaresi “Yazılı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 12/B maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şeklinde değiştirilmiştir.

“Başarı puanı, yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması esas alınmak suretiyle tespit edilir ve kuramların resmi internet sitesinde ilan edilir.”

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin ek 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sözlü sınava ilişkin bükümleri hariç olmak üzere” ibaresi ile üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Unvan değişikliği yazılı sınavları, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yaptırılır ve bu sınavlara katılacaklarda, kurumda veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz.”

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 11– Bu maddenin yayımı tarihinden öııce yazılı sınavları yapılmış ve sınav sonuçları açıklanmış olan görevde yükselme veya unvan değişikliğine ilişkin işlemler, yazılı sınavın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre gerçekleştirilir.

GEÇİCİ MADDE 12- Kurumlar, görevde yükselme ve unvan değişikliği yönetmeliklerini bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç altı ay içerisinde Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşünü alarak bu Yönetmeliğe uygun hale getirir. Kurum yönetmelikleri yürürlüğe konuluncaya kadar mevcut yönetmeliklerinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan bükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Söz konusu yönetmelikler yürürlüğe konuluncaya kadar, bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde uygulama yapılır.”

MADDE 8- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 9- Bu Yönetmelik hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Merkezi Sınav

Eki21
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

GAZETELERDEN

Belediyelere personel alımında da merkezi sınav ve güvenlik soruşturması zorunluluğu getirilecek.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele kapsamında personel alımı, statü, ücret, çok başlı yönetim başta olmak üzere sistem açığını kapatmak için yeni adımlar atılıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “A’dan Z’ye kamu çalışanı statülerinin yeniden şekilleneceğini” açıklarken, belediyelere personel alımında da yeni düzenlemeler geleceğini açıkladı. Sabah’ta yer alan habere göre, yeni dönemde “temiz kağıdıyla memuriyet” dönemi başlarken, belediyelere personel alımında da merkezi sınav ve güvenlik soruşturması zorunluluğu getirilecek.

Personel alımında “liyakat-sadakat” ön koşul olacak. Güvenlik soruşturmalarında hassasiyet gösterilecek. Belediyelerde terör örgütü üyelerinin yuvalanmalarını önlemek için de kısıtlamalar getiriliyor. Belediyelerde personel alımında da merkezi sınav yapılması, personelin buradan seçilmesi öngörülüyor.

Yazıldı Duyurular

6736 Sayılı Kanun Tebliği

Eki19
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

           

  6736 sayılı Kanunun uygulanmasıyla ilgili sitemize gönderilen ve  Kanun kapsamıyla ilgili duraksamanı 1 seri Nolu Tebliğle  giderildiği dikkate alınarak, ilgili Tebliğin Belediyelere ilişkin kısmına aşağıda yer  verilmiştir.

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN

6736 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 1)

                       (23 Ağustos 2016 SALI Resmî Gazete Sayı : 29810 (Mükerrer))

C- BELEDİYELERCE TAKİP EDİLEN ALACAKLAR

6736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (ğ) bentleri ile belediyelerin anılan Kanun kapsamına giren alacakları sayılmış olup bu alacaklar aşağıda belirtilmiştir.

1- 213 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

– 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,

– 2016 yılına ilişkin olarak 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,kapsama girmektedir.

Belediyelerin 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklarının dönemleri bu Tebliğin (I/A-1-a) bölümünde açıklandığı şekilde tespit edilecektir.

Örneğin, Mayıs/2016 dönemine ait ilan ve reklam vergisi kapsama girmekte, Haziran/2016 dönemine ait ilan ve reklam vergisi ise beyannamenin Temmuz/2016 ayında verilmesi gerektiğinden kapsama girmemektedir. Aynı şekilde, Mayıs/2016 dönemine ait haberleşme vergisi kapsama girmekte, Haziran/2016 dönemine ait haberleşme vergisi ise kapsama girmemektedir.

Belediyelerce, 2016 yılına ilişkin olarak 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk ettirilen vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamında olduğundan, 2016 yılına ilişkin olarak 30/6/2016 tarihinden önce tahakkuk etmiş olan emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi kapsama girmektedir.

Ancak, 2016 yılına ilişkin emlak vergisi, emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının ikinci taksiti Kanunun yayımladığı tarihten sonraya rastladığından (Kasım/2016) bu taksitler 6736 sayılı Kanun kapsamına girmemektedir.

Aynı şekilde, su ihtiyacını belediyece tesis edilmiş su şebekesinden karşılamayan konutlarla iş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalara ilişkin çevre temizlik vergisinin ikinci taksiti de Kanunun yayımlandığı tarihten sonraya rastlaması (Kasım/2016) nedeniyle bu taksitlere konu çevre temizlik vergisinin de Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün bulunmamaktadır.

Ayrıca, 2016 yılına ilişkin olarak 30/6/2016 tarihinden önce yıllık olarak tahakkuk eden ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 16 ncı maddesine istinaden belediye meclislerince taksitle ödenmesi uygun görülen ilan ve reklam vergisi kapsama girmektedir.

Diğer taraftan, 2464 sayılı Kanun gereğince, alınan yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve su tesisleri harcamalarına katılma payından oluşan belediye alacaklarından 30/6/2016 tarihinden önce tahakkuk edenler Kanun kapsamındadır.

2- 6183 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

Belediyelerin (I/C-1) bölümünde açıklanan alacaklarının yanı sıra, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 6736 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan asli ve fer’i amme alacakları da Kanun kapsamına alınmıştır.

Ancak, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmekle birlikte belediyelerce verilen idari para cezaları ile 2464 sayılı Kanunun mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince 3213 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yer alan paylara ilaveten belediyelere ödenmesi gereken paylar Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

3- Belediyelerin Ücret Alacakları

6736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde, 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar da Kanunun kapsamına alınmıştır.

Örneğin, belediyelere ait iş makinelerinin 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden kiralanması sebebiyle ödenmesi gereken kira ücretinin vadesi 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce ise Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra ise girmemektedir.

4- Belediyelerin Su Alacakları

6736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin, su abonelerinden olan ve vadesi 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde  Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

Örneğin, su kullanım dönemi 15 Mayıs 2016 ila 15 Haziran 2016 olan su alacağının faturada yer alan son ödeme tarihi Haziran/2016 ayı içerisine rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmekte, Temmuz/2016 ayına rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmemektedir.

5- Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları

6736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (4) numaralı alt bendi ile büyükşehir belediyelerinin 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre borçlulardan olan ve vadesi 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

6- Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları

6736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin alacaklarına yönelik düzenleme yapılmış ve bu idarelerin vadesi 30/6/2016 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamına alınmıştır.

II- KESİNLEŞMİŞ ALACAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER

6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ile belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş bazı alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Madde kapsamına tür ve dönem açısından Kanun kapsamına alınmış olan ve bu Tebliğin (I) numaralı bölümünde yer verilen tüm alacaklar girmektedir.

A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ

6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, ilgili maddelerde yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanundan yararlanmak için yapılacak başvuruların süreleri belirlenmiş ve Kanunun yayımlandığı tarihi izleyenikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye başvuruda bulunulması şartı getirilmiştir.

Buna göre, Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyelerine, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine bağlı tahsil dairelerine olan ve Kanunun 2 nci maddesi kapsamına giren alacakları bu madde kapsamında ödemek isteyen borçluların 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar borçlu bulundukları tahsil dairelerine yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.

Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan başvurabilecekleri gibi posta yoluyla veya Başkanlığımız internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabileceklerdir.

Ayrıca, borçlular motorlu taşıtlar vergisi ve/veya taşıtla ilişkili idari para cezaları için bulundukları ildeki/ilçedeki motorlu taşıtlar vergisini tahsile yetkili vergi dairelerine de başvuru yapabileceklerdir. Bu takdirde, ödeme planları mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleri tarafından tanzim edilecek ve mükelleflere ödeme planları müracaat ettikleri vergi dairesinde imza karşılığında elden, gerekli şartların bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi üzerinden doğrudan, e-posta yoluyla veya taahhütlü posta yolu ile verilebilecektir.

Bu Tebliğ ekinde yer alan başvuru dilekçeleri (Ek:2/A, 2/B, 2/C, 2/D), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine ödenecek kesinleşmiş alacaklar için madde hükmünden yararlanmak isteyen borçlularca kullanılmak üzere düzenlenmiş olup alacaklı diğer idarelerce örneğe uygun başvuru dilekçelerinin hazırlanarak borçluların kullanımına sunulması icap etmektedir.

Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları hâlinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.

Borçlular, madde kapsamına giren toplam borçları için madde hükmünden yararlanabilecekleri gibi talep ettikleri dönem ve türler açısından da Kanundan yararlanabileceklerdir. Ancak, motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe tebliğ edilmemiş Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesi nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için maddeden yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında vergi dairelerince Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri adına niyabeten takip edilen alacaklar için vergi dairelerine başvurulması mümkün bulunmayıp, bu yöndeki taleplerin ilgili gümrük idaresine yapılması gerekmektedir.

6736 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onuncu fıkrası gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.

Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.

B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ

1- Kanunun Yayımlandığı 19/8/2016 Tarihi İtibarıyla Kesinleşmiş ve Bu Tarihe Kadar (Bu Tarih Dâhil) Vadesi Geldiği Hâlde Ödenmemiş Vergiler

Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla vadesi geldiği hâlde ödenmemiş olan ya da henüz ödeme süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir.

Madde kapsamında ödenecek alacak tutarının tespiti için vergi asıllarına;

– vade tarihinden, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı yerine,

– daha önce hesaplanmış gecikme faizi olması hâlinde, bu faizin hesaplandığı süre dikkate alınarak, gecikme faizi yerine,

Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır.

Yİ-ÜFE tutarı, vergi aslı ile toplanarak madde hükmüne göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır.

Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, vergi aslına bağlı vergi cezaları ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

a) Yİ-ÜFE Tutarının Hesaplanması

Yİ-ÜFE tutarı, fer’i alacaklar için esas alınan hesaplama yöntemleri kullanılarak tespit edilecektir.

Bu Tebliğde geçen Yİ-ÜFE aylık değişim oranları tabiri; Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendi hükmü gereğince, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını ifade etmektedir.

Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, 213 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme faizi ve 6183 sayılı Kanuna göre hesaplanan gecikme zammının hesaplama yöntemi ve hesaplama süreleri değiştirilmeyecek, sadece aylık gecikme faizi/gecikme zammı oranı yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılacaktır.

Yİ-ÜFE tutarı, gecikme faizi veya gecikme zammı dışında Kanun kapsamına giren diğer fer’i alacaklar yerine de hesaplanabilmektedir. Bu durumda da ilgili fer’i alacağın hesaplama yöntemi kullanılarak ödenecek Yİ-ÜFE tutarı bulunacaktır.

Yİ-ÜFE hesaplamalarında ilk aya ilişkin esas alınacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, alacağın vadesinin rastladığı ay için açıklanmış olan oran olacaktır. Alacağın vade tarihinin ayın son günü olması hâlinde de hesaplamalarda başlangıç oranı olarak kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranı, vade tarihinin rastladığı ay için belirlenmiş oran olacaktır.

Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan hüküm gereğince, Yİ-ÜFE tutarının hesaplanmasında, Kanunun yayımlandığı Ağustos/2016 ayı için esas alınması gereken oran, bir önceki ay olan Temmuz/2016 ayına ait Yİ-ÜFE aylık değişim oranı olacaktır.

Türkiye İstatistik Kurumunca, Ocak/1980 ayından Kanunun yayımlandığı tarihten bir önceki aya ait Yİ-ÜFE aylık değişim oranı dâhil açıklanan Yİ-ÜFE aylık değişim oranları ekli tabloda (Ek:1) yer almaktadır. Yİ-ÜFE tutarlarının tespitinde kullanılacak olan Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının eksi değer çıkması durumunda bu oranlar da hesaplamada eksi değer olarak dikkate alınacaktır. Hesaplamaya konu döneme ilişkin olarak Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının toplamı eksi değer olduğu takdirde alacak asılları üzerinden hesaplanan fer’iler yerine alınması gereken Yİ-ÜFE tutarı sıfır kabul edilecektir.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Soru/Cevap

Eki13
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

SORU 1 :

 YENİ ÇIKAN YASAYLA BERABER YENİ DOĞUM YAPAN  KADINLAR 2 AY YARIM GÜN ÇALIŞABİLİYOR, İŞÇİLERİN FARKINI İŞSİZLİK MAAŞINDAN ALIYOR, MEMURLARDAN HİÇ KESİNTİ YAPILMIYOR.BENİM SORUM ŞU ;

BELEDİYEMİZDE ÇALIŞAN SÖZLEŞMELİ  KADIN MİMAR DOĞUM YAPTI VE DOĞUM RAPORU BİTTİ.ÇIKAN YASADAN YARARLANIP YARIM GÜN ÇALIŞABİLİR Mİ ? ÇALIŞIRSA MAAŞI TAM MI VERİLİR,YOKSA YARIM MI VERİLİR ?

 CEVAP 1 :

 5510 sayılı SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK  SİGORTASI KANUNU

EK MADDE 11- (Ek: 29/1/2016-6663/30 md.)

4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, doğum veya evlat edinmeye bağlı olarak ilgili mevzuatına göre yarım zamanlı çalışma hakkından yararlanmaları nedeniyle mali hakları ile sosyal yardımları yarım ödenenlerin, bu şekilde ödeme yapılan döneme ilişkin fiili hizmet süreleri ile prim ödeme gün sayıları yarım olarak hesaplanır. Yarım zamanlı olarak çalışılmaya başlanan günü izleyen ay başından itibaren normal zamanlı çalışılması hâlinde ödenmesi gereken sigorta primine esas aylık kazanç ya da emekli keseneğine esas aylık tutarının yarısı üzerinden sigorta primi veya emekli keseneği ödenir. Ancak, bunların genel sağlık sigortası primi sigortalı ve işveren yükümlülüğünde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın sigorta primine esas aylık kazanç ya da emekli keseneğine esas aylık tutarının tamamı üzerinden ödenir. Bu maddenin primlerin ve prim ödeme gün sayılarının yarım olarak uygulanacağına dair hükümleri yarım zamanlı çalışanlardan ek 3 üncü madde uyarınca ilave prim ödeyenler hakkında da uygulanır.

5510 sayılı Kanunun 4/c maddesinin 1.fıkrasındaki düzenleme;

4/c-1

4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine tabi sigortalılardan ilgili mevzuatına göre yarım zamanlı çalışma hakkından yararlanmaları nedeniyle mali hakları ile sosyal yardımları yarım ödenenlerin eksik çalışılan süreleri, kendilerinin ya da hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları hâlinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışanların 41 inci maddede belirtilen esaslara göre, haklarında mülga hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulananların ise müracaat ettikleri tarihteki emekli keseneğine esas aylık tutarına ilişkin tüm unsurlar üzerinden güncel katsayılar ile kesenek ve karşılık oranlarına göre hesaplanan borcu kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ödemeleri şartıyla hizmet sürelerine eklenir.

2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar, sigortalı sayılırlar.

SORU 2 :

BELEDİYE OLARAK PREFABRİK EV ALIP DAR GELİRLİ (ROMAN) VATANDAŞLARA  KİRA BEDELİ OLMADAN VEREBİLİR MİYİZ ? VEYA EN DÜŞÜK KİRA MİKTARI NE OLMALIDIR ?

 CEVAP 2 :

   4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleriyle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1.maddesinde “…il özel idareleri ve belediyelerle ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelerce… üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.” hükmünü taşımaktadır. Bu nedenle, prefabrik meskenlerin bedelsiz kullanılması mümkün değildir. Ancak, belirlenecek düşük muhammen bedel üzerinden 2886 sayılı Kanuna göre ihale  yoluyla kiralanması mümkündür.

 

 

Yazıldı Soru / Cevap

Fiyat Farkı Yönetmeliği

Eki13
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

13 Ekim 2016 PERŞEMBE gün ve 29856 sayılı Resmi Gazetede;  “PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARINDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN FİYAT FARKININ ÖDENMESİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK” yayımlandı. Buna  göre;

MADDE 1 – 22/1/2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ayrıca kamu işveren sendikalarının yetkilendirilmelerine rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetki belgesinin verildiği tarih itibarıyla ihale sözleşmesinin bitimine bir yıldan az süre kaldığı gerekçesiyle kamu işveren sendikaları tarafından yürütülmeyen ve tüm maddeleri Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmeleri için de fiyat farkı ödenir.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Süresi içinde yapılmayan yetkilendirmeler

GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Alt işverenlerce 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içinde yetkilendirme yapılmamasından dolayı kamu işveren sendikaları tarafından 22/1/2015 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar reddedilen ve tüm maddeleri Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan veya bağlanacak toplu iş sözleşmeleri için de fiyat farkı ödenir.”

Yazıldı Güncel Mevzuat
Onceki Sayfa ←

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız