• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Aylık Arşivler : Mayıs, 2018

Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği Genelgesi

May29
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI

Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü

 

Sayı : 17576483-010.06.02/62209                              06/04/2018

Konu : Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği

 

GENELGE

(2018/04)

                     Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği, 03/07/2017 tarihli ve 30113 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/10/2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren geçen sürede Bakanlığımıza yapılan bildirimler ile sorulan görüşlerden hareketle, Yönetmelikte yer alan bazı hususlarda, ilgili idarelerce farklı uygulamalara mahal vermemek ve uygulamada birlikteliğin sağlanması amacıyla aşağıda belirtilen hususlarda açıklama yapılması gereği hâsıl olmuştur. Buna göre;

                 1) Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (şş) bendinde yer alan “Katlar Alanı: Bodrum kat, asma kat, çatı arası piyesi ve açık/kapalı çıkmalar dâhil, kullanılabilen bütün katların, katlar alanına dâhil edilmeyen alanları çıktıktan sonraki alanlar toplamını…ifade eder. ” tanımından hareketle; Bağımsız bölüm olarak düzenlenmeyen veya bağımsız bölümün eklentisi niteliği taşımayan, yapının ana taşıyıcı sistemleriyle bütünleşik olmayan, bahçede peyzaj düzenlemesi niteliğinde yapılan pergola ve süs havuzlarının 20 nci maddenin 8 inci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kullanımlarla birlikte bahçe alanının %20’sini geçmeyen kısımları ile katlar alanı kapsamında değerlendirilebilecek bir kullanımı olmayan giriş saçakları, bahçe ve istinat duvarlarının doğrudan emsal harici olarak değerlendirilmesi,

                    2) Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (cc) trendinde yer alan “Galeri boşluğu: Bağımsız bölüm içerisinde veya ortak alanlarda, katlar arasında bırakılan boşlukları” tanımı dikkate alındığında; Asma katlı zemin katın içinde ver alan asma kat döşemesi hizasındaki boşluğun; galeri boşluğu tanımında geçen katlar arasında bırakılan boşluklardan olmaması, zemin katın içerisinde bulunan boşluk olması nedeniyle doğrudan emsal harici olarak değerlendirilmesi,

                3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önceki mevzuat doğrultusunda yapımı tamamlanıp yapı kullanma izni almış yapılarda, mevcut yapının emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, tadilata konu olmayan bağımsız bölümlerin arsa paylarını, saçak seviyesi ve çekme mesafelerini ihlal etmemek, binanın taşıyıcı sistemini olumsuz etkilememek, ayrıca yürürlükteki yangın, deprem, ısı ve su yalıtımı, çevre ve enerji verimliliği ile ilgili tedbirlerin alınması kaydıyla yapılacak tadilat işlemlerinin, yapı ruhsatının düzenlendiği tarihteki Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılabileceği,

               4) Yönetmeliğin 5.maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, çekme mesafeleri ile KAKS verilip TAKS verilmeyen ayrık ve blok nizam parsellerde, TAKS % 60’ı geçmemek şartıyla çekme mesafelerine göre uygulama yapılması mümkün olup, KAKS verilmeyen parsellerde ise; Yönetmeliğin 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası ve 21 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre %40’ı geçmemek üzere çekme mesafelerine göre bulunan taban alanı ile kat adedinin çarpılması sonucu bulunan KAKS (Emsal) değeri içerisinde kalmak kaydıyla, TAKS % 60’ı geçmemek şartıyla çekme mesafelerine göre uygulama yapılabileceği,

             5) Bir ana kitle üzerinde yükselen bloklardan arta kalan kısımların (baza) üzerinde yer alan, gezilemeyen ve herhangi bir kullanıma konu olmayan, çatı veya çakıl gibi malzeme ile kaplı alanların doğrudan emsal harici olarak değerlendirilmesi,

              6) Yönetmelikte umumi binaların; resmi binalar, ibadet yerleri, eğitim, sağlık tesisleri, sinema, tiyatro, opera, müze, kütüphane, konferans salonu gibi kültürel binalar ile gazino, düğün salonu gibi eğlence yapılan, otel, yurt, iş hanı, büro, pasaj çarşı, alışveriş merkezi gibi ticari yapılar, spor tesisleri, genel otopark, akaryakıt istasyonu, şehirlerarası dinlenme tesisleri, ulaştırma istasyonları ve buna benzer umumun kullanımına mahsus binalar olarak tanımlanmış olmasından hareketle; umumi bina kapsamında kalan binalarda yer alıp müşterek kullanıma açık olan ve ticari amaç içermeyen; çocuk oyun ve bakım alanları, jimnastik salonu, oyun ve hobi odaları, yüzme havuzu, sauna gibi sosyal ve spor birimleri, depolar, mescit ve müştemilatı, otopark, kat ve çatı bahçeleri ile teras çatıların bu binalar tek bağımsız bölümlü olsalar dahi, emsal hesabı yönünden ortak alan kapsamında değerlendirilebileceği,

                7) Yönetmeliğin Geçici 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “riskli yapı tespiti” işleminden; 01/10/2017 tarihinden önce yapı kimlik numarası alınmış ve lisanslı kurum ve kuruluşlarca hazırlanan riskli yapı tespit raporunun Valiliğe (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) ya da Bakanlığımızca yetki devri yapılması durumunda ilgili Belediyeye sunulmuş olması kaydıyla bu raporun 1/10/2017 tarihinden önce ya da sonra söz konusu idarelerce uygun bulunmuş olmasının (raporun geçerli olması) anlaşılması gerektiği hususlarında.

Bilgilerinizi ve uygulamaların yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda gerçekleştirilmesini teminen iliniz dâhilindeki ruhsat düzenlemeye yetkili idarelere duyurulması hususunu önemle rica ederim.

 

Mehmet ÖZHASEKİ

Bakan

Yazıldı Güncel Mevzuat

7143 Sayılı Kanun Tebliği

May28
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

26 Mayıs 2018 CUMARTESİ gün ve 30432 sayılı Resmî Gazetede, “VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 7143 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 1)” yayımlandı. Buna göre;

I- AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun 18/5/2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve yapılandırmaya ilişkin hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Tebliğ ile 7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen amme alacakları, il özel idareleri ile belediyeler ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait alacakların yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, Kanun uygulamasında vergi, beyanname ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarının;

– Vergi: 213 sayılı Kanun kapsamına giren vergi, resim ve harçları,

– Beyanname: vergi tarhına esas olan beyanname ve bildirimleri,

– Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,35 oranını (bu Kanunun yayımlandığı ay dâhil),

ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

Bu Tebliğde, vergi, beyanname ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, 7143 sayılı Kanunda tanımlandığı şekilde kullanılmıştır.

………………………………………………………………………………………..

B- İL ÖZEL İDARELERİNCE TAKİP EDİLEN AMME ALACAKLARI

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, il özel idarelerinin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları Kanunun kapsamına girmektedir.Ancak, aynı bent ile il özel idarelerinin, idari para cezası ve 3213 sayılı Kanundan kaynaklanan özel idare payı alacakları Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

 C- BELEDİYELERCE TAKİP EDİLEN ALACAKLAR

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) ve (ğ) bentleri ile belediyelerin anılan Kanun kapsamına giren alacakları sayılmış olup bu alacaklar aşağıda belirtilmiştir.

 1- 213 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

– 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,

– 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları,kapsama girmektedir.

Belediyelerin 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklarının dönemleri bu Tebliğin (I/A-1-a) bölümünde açıklandığı şekilde tespit edilecektir.

Örneğin, Şubat/2018 dönemine ait ilan ve reklam vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemine ait ilan ve reklam vergisi ise beyannamenin Nisan/2018 ayında verilmesi gerektiğinden kapsama girmemektedir. Aynı şekilde, Şubat/2018 dönemine ait haberleşme vergisi kapsama girmekte, Mart/2018 dönemine ait haberleşme vergisi ise kapsama girmemektedir.

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (1) numaralı alt bendi gereğince, 2018 yılına ilişkin tahakkuk eden emlak vergisi, emlak vergisi üzerinden hesaplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ile işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi Kanun kapsamına girmemektedir.

Ayrıca, 2018 yılına ilişkin olarak 31/3/2018 tarihinden önce yıllık olarak tahakkuk eden ve 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 16 ncı maddesine istinaden belediye meclislerince taksitle ödenmesi uygun görülen ilan ve reklam vergisi kapsama girmektedir.

Diğer taraftan, 2464 sayılı Kanun gereğince, alınan yol harcamalarına katılma payı, kanalizasyon harcamalarına katılma payı ve su tesisleri harcamalarına katılma payından oluşan belediye alacaklarından 31/3/2018 tarihinden önce tahakkuk edenler Kanun kapsamındadır.

2- 6183 sayılı Kanun Kapsamına Giren Alacaklar

Belediyelerin bu Tebliğin (I/C-1) bölümünde açıklanan alacaklarının yanı sıra, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 7143 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan asli ve fer’i amme alacakları da Kanun kapsamına alınmıştır.

Ancak, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmekle birlikte belediyelerce verilen idari para cezaları ile 2464 sayılı Kanunun mükerrer 97 nci maddesinin (b) fıkrası gereğince, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde faaliyet gösteren maden işletmelerince 3213 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yer alan paylara ilaveten belediyelere ödenmesi gereken paylar Kanun kapsamı dışında tutulmuştur.

3- Belediyelerin Ücret Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde, 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesine göre tahsili gereken ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ücret alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar da Kanunun kapsamına alınmıştır.

Örneğin, mükellefin talebi üzerine inşaat sahasında meydana gelen yıkım artığı malzemenin belediyece kaldırılması ve taşınması hizmetine ilişkin belediyelere 2464 sayılı Kanunun 97 nci maddesinin verdiği yetkiye istinaden ödenmesi gereken ücretin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce ise Kanun kapsamına girmekte, bu tarihten sonra ise girmemektedir.

4- Belediyelerin Su, Atık Su ve Katı Atık Ücreti Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin, su abonelerinden olan ve vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

Örneğin, su kullanım dönemi 15 Şubat 2018 ila 15 Mart 2018 olan su alacağının faturada yer alan son ödeme tarihi Mart/2018 ayı içerisine rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmekte, Nisan/2018 ayına rastladığı takdirde Kanun kapsamına girmemektedir.

5- Büyükşehir Belediyelerinin Katı Atık Ücreti Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin (4) numaralı alt bendi ile büyükşehir belediyelerinin 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 11 inci maddesine göre vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamındadır.

6- Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ve Atık Su Alacakları

7143 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamındaki büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin alacaklarına yönelik düzenleme yapılmış ve bu idarelerin vadesi 31/3/2018 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakları (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) Kanun kapsamına alınmıştır.

Yazıldı Güncel Mevzuat

7143 Sayılı İmar Barışı Kanunu Uygulama Esasları

May25
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

7143 SAYILI KANUNLA DÜZENLENEN İMAR BARIŞI GENEL ESASLARI BELİRLENDİ

İmar ve Şehircilik Bakanlığı imar affı tarifesini hazırladı. Buna göre vatandaş ilk adım olarak yapı kayıt formu dolduracak. İşlemler, e-devlet üzerinden ya da bakanlığın kurumları aracılığıyla yapılacak. İmar ve Şehircilik Bakanlığı İmar Barışı Esas ve Uygulama Esasları için Yönetmelik hazırlanmaktadır. 24 Haziran seçimleri öncesine yetişmesi hedeflenen Yönetmelikte ilk adım ‘kayıt formu’ oldu. Bu formu dolduran vatandaş ilk adımı atacak.

YAPININ ÖZELLİKLERİ YAZILACAK

Yapısı imar ve iskana uygun olmayan vatandaşlar ‘Yapı Kayıt Belgesi Başvuru Formu’ aracılığıyla başvurularını yapacak. Başvurular e-devlet üzerinden ya da bakanlığın açıklayacağı lisanslı kuruluşlar aracılığı ile olacak. E-devlet üzerinden başvuru bedelsiz olurken, kurumlar cüzi rakamlar talep edebilecek. Formda kimlik bilgilerinin yanı sıra Yapı Kayıt Belgesi alınacak yapıyla ilgili bilgilerin girilmesi için bölümler olacak. Başvuran kişi önce sahibi olduğu yapının konut mu yoksa ticaret alanı olduğunu beyan edecek. Vatandaş, formda belirtilen yapı tipini seçerek arsa büyüklüğünü ve arsanın emlak vergisi rayiç değerini beyan edecek. Bu değer Maliye Bakanlığı’nın Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan öğrenilebilecek.

BEDEL NASIL BELİRLENECEK

Emlak Vergisi Kanunu’na göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden konutlarda yüzde 3, ticari kullanımlarda yüzde 5 oranında bedel alınacak.

Kayıt bedeli başvuru sahibi tarafından genel bütçeye kaydedilerek kentsel dönüşüm için kullanılmak üzere merkez muhasebe birimi hesabına yatırılacak.

NE KADAR BEDEL ALINACAK?

Peki bedel nasıl alınacak? Konutlarda yüzde 3 ticari konutlarda ise yüzde 5 oranında bedel alınacak. Buna göre Emlak Vergisi Kanunu’na göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden bedel belirlenecek.

İmar Affı Başvurusu Nasıl Yapılacak?

İmar barışı başvurusu için ilk olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetki verilen kurumlar ya da e-devlet üzerinden vatandaşlar yapı kayıt formu dolduracak. Bu formu dolduran kişiler imar affı için ilk adımı atmış olacak.

İmar Barışı Yapı Kayıt Formu Nasıl Doldurulacak?

İmar affı için yapı kayıt formu doldurmak isteyen kişiler bu formu aracı kurumlar üzerinden hazırlarlarsa bu durumda cüzi bir miktarda ödeme yapacak. Yapı kayıt belgesi ücreti henüz netleşmedi ancak bu formu kendi doldurmak isteyen kişiler e-devlet üzerinden ücretsiz olarak işlemlerini yapabilecekler.

Yapı kayıt belgesi başvurusu için e-devlet üzerinden kayıt olmayı tercih eden kişiler kimlik belgelerinin yanı sıra affa konu olan taşınmazları içinde bilgi paylaşımında bulunacak. Taşınmazın konut mu işyeri mi olduğu, arsa büyüklüğü, arsa rayiç bedeli gibi bilgiler girilecek. Arsa rayiç bedeli 2018 bilgileri Gelir İdaresi Başkanlığı sitesinden ilan edilecek.

Yapı Kayıt Belgesi Ücreti Ne Kadar Olacak?

Yapı kayıt belgesi ücreti ya da imar affı ücretleri olarak anılan ücretin hesaplanmasında ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilen yaklaşık maliyet bedeli tutarı baz alınacak. Bakanlık bu tutar üzerinden konut imar affı için yüzde 3, işyeri imar affı için ise yüzde 5 oranında yapı kayıt belgesi ücreti alacak. Toplanan paralar bakanlığın banka hesabında toplanarak kentsel dönüşüm projelerinin finanse edilmesinde kullanılacak.

Yazıldı Güncel Mevzuat

7144 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler

May25
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

25 MAYIS 2018 günü Resmi Gazetede 7144 sayıyla yayımlanan Kanunda yapılan düzenlemede;

1-) 3621sayılı Kıyı Kanunu,

2-)4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanunda,

3-)4734 sayılı Kamu İhale Kanunu,

4-)4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu,

5-)5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu,

6-)5543 sayılı İskan Kanununda ve ayrıca aynı  günlü Resmi Gazetede;

Karayolları Taşıma Yönetmeliğinde değişiklik yapılmıştır.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

22 Mayıs 2018 Salı Gün ve 30428 Sayılı Resmî Gazete’de;

May22
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

1-) ATIKSU ALTYAPI VE EVSEL KATI ATIK BERTARAF TESİSLERİ TARİFELERİNİN BELİRLENMESİNDE UYULACAK USUL VE ESASLARA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

MADDE 1 – 27/10/2010 tarihli ve 27742 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 17 nci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(4) Atıksu hizmetlerinin sürdürülebilirliği için asgari atıksu ücreti 0,30 TL/m3’tür. Belirlenen miktarın bu asgari ücretten daha düşük olması durumunda Bakanlığın uygun görüşü alınır. Mevzuattaki yükümlülüklere uygun şekilde atıksu hizmetlerinin verilebilmesi için asgari atıksu ücretinin yeterli olmaması durumunda tam maliyet esaslı tarifeye göre atıksu ücreti belirlenir. Belirlenen metreküp temelindeki atıksu ücreti, metreküp su ücretinin % 50’sini aşamaz.”

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

2-) PERAKENDE TİCARETTE UYGULANACAK İLKE VE KURALLAR HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 06/08/2016 tarihli ve 29793 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Perakende Ticarette Uygulanacak İlke ve Kurallar Hakkında Yönetmeliğin 12 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 12/A maddesi eklenmiştir.

“Yemek kartları

MADDE 12/A – (1) İşverenlerce, personeline işyeri dışında yemek hizmeti temin etmek suretiyle sağlanan menfaatin, yemek kartı hizmeti veren kuruluşlarca çıkartılan ve nakit olarak kullanılamayan yemek kartı ve benzeri sistemler üzerinden ve bu kuruluşların anlaşmalı olduğu perakende işletmelerde karşılanması halinde;

a) Yemek kartı hizmeti veren kuruluşlar, sözleşme yaptıkları özel ve kamu sektöründeki işverenlere, kendileri veya başka bir teşekkül üzerinden, doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir iskonto uygulayamaz ve farklı adlar altında menfaat sağlayamaz. İşverenler de bu kuruluşlardan iskonto ya da başka bir menfaat talep edemez.

b) Yemek kartı hizmeti veren kuruluşların anlaşmalı olduğu perakende işletmelere uygulayacağı komisyon oranı yüzde altıyı geçemez. Bu kuruluşlar, perakende işletmelerden; sözleşmeyle belirlenen komisyon dışında, uygulama barındırma, kira, sarf malzemesi, işletim, teknik destek, bakım bedeli ve depozito gibi adlar altında herhangi bir bedel talep edemez.

c) İşverenlerce yemek kartı hizmeti veren kuruluşlara ve bu kuruluşlarca anlaşmalı perakende işletmelere yapılan ödemelerin süresi, 5 inci maddenin ikinci fıkrasında öngörülen süreyi aşamaz. Bu süre, ilgililerce düzenlenen fatura tarihinden itibaren başlar.

ç) Ay sonu veya yıl sonu itibarıyla yemek kartında kalan bakiye, herhangi bir şart aranmaksızın bir sonraki aya veya yıla devredilir.

(2) Yemek kartı hizmeti veren kuruluşların, akaryakıt, hediye, ödül, teşvik, yardım, konaklama, temsil ve ağırlama gibi hizmetler için çıkarttığı kartlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Ancak, 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun hükümleri saklı olmak üzere, işlem ve ödemelerin her bir hizmete özgü olması ve buna ilişkin teknik altyapının oluşturulması kaydıyla birden fazla hizmet için tek bir kart kullanılabilir.

(3) Yemek kartı hizmeti sunmak isteyen kuruluşlar, faaliyete başlamadan önce Bakanlığa bildirimde bulunur.

(4) Yemek kartlarıyla aynı amaçla kullanılan yemek çekleri, çevrimiçi sistemler ve benzeri uygulamalar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Geçiş hükümleri

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Yemek kartı hizmeti veren kuruluşlar ile işverenler veya perakende işletmeler arasında düzenlenen sözleşmelerde, bu Yönetmeliğin 12/A maddesine aykırı hükümlerin bulunması halinde söz konusu hükümler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan maddeye uygun hale getirilir. Belirtilen süre için gerekli değişikliklerin yapılmaması halinde ise sözleşmelerdeki hükümler yerine bu Yönetmeliğin 12/A maddesi hükümleri uygulanır.

(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yemek kartı hizmeti sunmakta olan kuruluşlar tarafından bu Yönetmeliğin 12/A maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bildirim, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren üç ay içinde Bakanlığa yapılır.”

MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

3-) 2018/11673 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar Hakkında Karar” da yapılan değişiklikle ;

* Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esasların Geçici 11.maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

Yazıldı Güncel Mevzuat

7143 Sayılı İmar Barışı Kanunu Metni

May21
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

3194 sayılı İMAR KANUNU

Geçici Madde 16- (Ek: 11/5/2018-7143/16 md.)

Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir. Başvuruya konu yapının ve arsasının mülkiyet durumu, yapı sınıf ve grubu ve diğer hususlar Bakanlık tarafından hazırlanan Yapı Kayıt Sistemine yapı sahibinin beyanına göre kaydedilir.

Yapının bulunduğu arsanın 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre belirlenen emlak vergi değeri ile yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen yaklaşık maliyet bedelinin toplamı üzerinden konutlarda yüzde üç, ticari kullanımlarda yüzde beş oranında alınacak kayıt bedeli başvuru sahibi tarafından genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilmek üzere merkez muhasebe birimi hesabına yatırılır. 6306 sayılı Kanun kapsamında kullanılmak üzere kaydedilen gelirler karşılığı Bakanlık bütçesine ödenek eklemeye Maliye Bakanı yetkilidir. Bu ödenek, dönüşüm projeleri özel hesabına aktarılarak kullanılır. Kayıt bedeline ilişkin oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar azaltmaya, yapının niteliğine ve bölgelere göre kademelendirmeye, ayrıca başvuru ve ödeme süresini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Yapı Kayıt Belgesi yapının kullanım amacına yöneliktir. Yapı Kayıt Belgesi alan yapılara, talep halinde ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak geçici olarak su, elektrik ve doğalgaz bağlanabilir.

Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.

Yapı ruhsatı alıp da yapı kullanma izin belgesi almamış veya yapı ruhsatı bulunmayan yapılarda, Yapı Kayıt Belgesi ile maliklerin tamamının muvafakatinin bulunması ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilir. Bu durumda, ikinci fıkrada belirtilen bedelin iki katı ödenir.

Beşinci fıkra uyarınca kat mülkiyetine geçilmiş olması 6306 sayılı Kanunun ek 1.maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmez.

Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların, Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlar Bakanlığa tahsis edilir. Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu durumda elde edilen gelirler bu maddenin ikinci fıkrasına göre genel bütçeye gelir kaydedilir. Ayrıca bu gelirler hakkında 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların belediyelere ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine bedeli ilgili belediyesine ödenmek kaydıyla taşınmazlar rayiç bedel üzerinden belediyelerce doğrudan satılır.

Üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar ile Hazineye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar bu madde hükümlerinden yararlandırılmaz.

Yapı Kayıt Belgesi, yapının yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar geçerlidir. Yapı Kayıt Belgesi düzenlenen yapıların yenilenmesi durumunda yürürlükte olan imar mevzuatı hükümleri uygulanır. Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır.

Bu madde hükümleri, 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununda tanımlanan Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi içinde ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alan ile İstanbul tarihi yarımada içinde ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanlarda ve ayrıca 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirlenmiş Tarihi Alanda uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

7143 Sayılı Kanun

May21
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 18 Mayıs 2018 Tarihli ve 30425 Sayılı Resmî Gazetede  “7143  VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN” yayımlandı.

 Bu Kanunla;

 

       1-213sayılı Vergi Usul Kanunu,

       2-4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu,

       3-3194sayılı İmar Kanunu,

       4-5543 sayılı İskan Kanunu ve

       5-4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Hakkında Kanun hükümlerinde değişiklikler yapıldı.

Yazıldı Güncel Mevzuat

ANAYASA MAHKEMESİNİN “ÖZEL HAYATIN İHLALİ” KARARI

May07
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

ANAYASA MAHKEMESİNİN “ÖZEL HAYATIN İHLALİ” KARARI

Anayasa Mahkemesinin 1/2/2018 Tarihli ve 2014/4686 Başvuru Numarası üzerine aldığı Genel Kurul kararında; su kaynağına arıtım yapılmaksızın kanalizasyon suyu dökülmesinin “özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlali” olduğu açıklaması yer aldı. Kararın emsal niteliğinde olduğu belirtiliyor.

Kars’taki bir başvuruyu değerlendiren Anayasa Mahkemesi (AYM) su kaynağının kirletilmesinin “hak ihlali” olduğuna karar verdi.Porsuklu Köyü’nde yaşayan 3 vatandaş, köyün tek içme su kaynağı olan Susuz Çayı’na arıtım yapılmaksızın kanalizasyon suyu döküldüğü gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

Başvuruyu kabul eden AYM, suyun kirletilmesini anayasadaki “özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlali” olduğuna karar verdi. Yüksek Mahkeme, Erzurum 1. İdare Mahkemesi’nce yeniden yargılama yapılarak davacı köylülere manevi tazminat ödenmesini de istedi. Bu tip çevre davaları açısından AYM Genel Kurulu kararı örnek içtihat niteliği taşıyor. 4 Mayıs 2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararında, akarsuyun temizlenmesi için geleceğe dönük tedbirlerin uygulanacak ve arıtma tesisi kurulacak olmasının somut başvuruda mevcut durum itibarıyla davacıların mağdur sıfatını ve manevi zararlarının telafisinin gerekliliğini ortadan kaldırmadığı vurgulandı. Anayasa Mahkemesi kararında, Kars Valiliği ve mahkemelerin Susuz Belediyesi’nce, çaya arıtma yapılmaksızın kanalizasyon bağlanmasından kaynaklı çevresel tehlikelerin tespit edildiğine dikkat çekildi. AYM kararında özetle şöyle denildi:

ÖZEL HAYATA VE AİLE HAYATINA SAYGI

“Somut olayda Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı çerçevesinde kişilerin sağlığını olumsuz olarak etkileme tehlikesi oluşturacak şekilde kanalizasyon suyunun arıtılmadan akarsuya salınmaması yükümlülüğünün bulunduğu açıktır. Bunun nasıl yapılacağı ve hangi tedbirlerin alınacağı hususu kamu otoritelerinin takdirinde olmakla birlikte hakkın ihlaline yol açılmaması için tedbirlerin süratle, makul ve uygun bir yöntemle uygulanması da zorunludur.”

ARITMA TESİSİ YAPILMADI

Atık su arıtma tesisi yapılması için verilen on yıllık süre dolmuştur. 2014’te sonuçlanan davada derece mahkemelerince şikayet edilen çevre kirliliğinin önlenmesini sağlayacak arıtma tesisinin yapılmadığı tespit edilmiş olup idarece 2017’de düzenlenen Çevre Durum Raporu’na göre aradan geçen süreye rağmen bu tesisin faaliyete geçirilmediği anlaşılmaktadır.”

Yazıldı Yargı Kararları

Usül ve Esaslar

May03
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

28 Nisan 2018 Tarihli ve 30405 Sayılı Resmî Gazetede;

Bakanlar Kurulunun 2018/11608 sayılı   “İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararı” yayınlandı. Bu Esaslar; 27/06/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 20 nci maddesi kapsamındaki şirketlerde işçilerin işe alımı, işçilere ilişkin personel giderlerinin toplam giderler içindeki payına ilişkin üst sınırları, ilk defa alınacak işçilere ilişkin belirlenecek ölçütleri esas alarak yıllık sınırlamaları ve bu kapsamdaki alımlar ile harcamaları izlemeye ilişkin usul ve esasları belirlemiştir.

Şirketlerde işe alınacaklarda;

1) 5/9/1981 tarihli ve 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla Türk vatandaşı olmak,

2) 18 yaşını tamamlamış olmak,

3) Affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlardan, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan mahkûm olmamak,

4) Askerlik durumu itibarıyla;

a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,

b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak,

c) Askerlik çağma gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak,

5) 22/5/2003 tarihti ve 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.

6) Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak,

7) İlgili idarelerce ihtiyaç duyulması halinde belirlenecek işin niteliğine uygun özel şartları taşımak, şartları aranacaktır.

Diğer taraftan, Birinci fıkranın altıncı bendine ilişkin soruşturma ve/veya araştırma talepleri ilgili valilik aracılığıyla yetkili mercilerden istenir. İntikal eden güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması sonuçları 14/2/2000 tarihli ve 2000/284 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliğine göre illerde valilikler bünyesinde teşkil edilen değerlendirme komisyonunca değerlendirilir. Ancak vali tarafından uygun görülmesi halinde sonuçların değerlendirilmesi ilgili idare bünyesinde anılan Yönetmeliğe göre teşkil edilen değerlendirme komisyonuna bırakılabilir. Şirketin ortakları arasında birden fazla idare bulunması durumunda değerlendirme yetkisinin bırakılacağı idare vali tarafından belirlenir.

Esasların getirdiği en  büyük değişiklik ve sınırlamayla ilgilidir. Esasların 5.maddesi bu hususu düzenlemiştir. Buna göre;

 

             Personel Giderlerinin Toplam Giderler İçindeki Payına İlişkin Üst Sınır

             MADDE 5- (1) İdarelerin, şirket personeli de dahil yıllık toplam personel giderleri, idarenin gerçekleşen en son yıl bütçe gelirleri toplamının her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu bulunacak miktarın yüzde kırkını aşamaz. Bu oran büyükşehir belediyelerinde yüzde otuz olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye kadar idare şirketlerine yeni personel alımı yapılamaz.

(2) Doğrudan hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçi sayısı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici www.alomaliye.com24 üncü maddesine göre işçi statüsünde geçişe esas sözleşme kapsamında o iş için öngörülen işçi sayısını aşamaz. Ancak birinci fıkradaki oranın altında kalan idarelerin şirketleri; bu oranın aşılmaması kaydıyla, işten ayrılanların yerine ve iş artışının zorunlu olduğu durumlarda idarenin talebi üzerine yeni işçi alımı yapabilir. İdareler, belirlenen oranın aşılmaması kaydıyla personel çalıştırılmasına dayalı yeni hizmetlerini şirketlerine gördürebilir ve bu amaçla şirketler tarafından yeni işçi alımı yapılabilir.

(3) Birinci fıkrada belirlenen oranı aşan idareler tarafından İçişleri Bakanlığından izin alınmaksızın şirketlerine işçi alımı yapılamaz.

(4) İdare tarafından şirkete personel gideri için yapılacak aylık ödemelerin toplamı, hizmet alımı sözleşmesinde öngörülen işçi ücretleri esas alınarak hesaplanan;

a) Asgari İşçilik maliyeti,

b) Asgari işçilik maliyeti üzerinden hesaplanan %4 sözleşme giderleri ve genel giderler,

c) İşçilikle bağlantılı ayni giderler,

ç) Asgari işçilik maliyeti ve işçilikle bağlantılı ayni giderler toplamı üzerinden %7’ye kadar belirlenecek kâr,

dâhil işçilik giderleri toplamını aşamaz. İşçi ücretlerinin tespitinde asgari ücrette meydana gelen artışlar dikkate alınır. Asgari işçilik maliyeti, sözleşme giderleri ve genel giderler ile işçilikle bağlantılı ayni giderler ve kâr oranı, kamu ihale mevzuatı esas alınarak belirlenir.

(5) Şirketin toplam giderleri içinde, işçilere ilişkin personel giderlerinin tutarı dördüncü fıkra hükümlerine göre şirkete yapılan aylık personel ödemelerinin miktarını geçemez. Şirketin idareye sunduğu personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri dışındaki diğer faaliyetlerinde çalışan işçilere ilişkin giderler, bu tutarın tespitinde dikkate alınmaz.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız