• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Kategoride Yazılmış Duyurular

ARA BULUCULUK MÜESSESESİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİ.

Oca05
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

ARABULUCULUK MÜESSESESİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİ.

Uyuşmazlık dört haftada çözülecek

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun “Arabuluculuk Müessesesi”  1 Ocak 2018 itibariyle yürürlüğe girdi. Bu Kanunun 3.maddesindeki ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre; İşe iade davaları dahil olmak üzere bireysel iş uyuşmazlıkları, alacak ya da tazminat talepleri, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, kötü niyet tazminatı gibi işçi-işveren uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı haline gelmesine yönelik Kanunu’ndaki düzenlemeye göre, işçi ve işveren, dava açmadan önce arabulucuya başvuracaktır.

Zorunlu durumlarda süre bir hafta daha uzatılabilecektir.

Başvurular, 108 adliyede kurulan Arabuluculuk Bürolarına yapılacaktır. Arabuluculuk bürolarının bulunmadığı yerlerde ise başvuruları Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerine yapılacaktır. Müracaatlarda, yargı gideri, harç, tanık, bilirkişi ücreti gibi bir ödeme yapma zorunluluğu bulunmayacak. Arabuluculuk görüşmeleri üç hafta içerisinde tamamlanacaktır. Zorunlu durumlarda arabulucu tarafından bu süre en fazla bir hafta daha uzatılabilecektir. Tarafların anlaşamaması durumunda ilk iki saatlik arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı’nca karşılanacaktır. Anlaşma sağlanması halinde ise arabuluculuk hizmeti karşılığında anlaşılan miktarın yüzde 3’ü bir taraf, yüzde 3’ü de karşı tarafça ödenecektir. Arabuluculuk görüşmeleri gizli yapılacak, işçi ve işverenin kendi aralarında yaptığı anlaşma gizli tutulacaktır. Taraflar anlaştığında arabulucu bir anlaşma metni hazırlayacak, anlaşılan hususlarla ilgili bir daha dava açılamayacaktır. İşe iade davalarında iş akdi feshedildikten bir ay içerisinde arabuluculuğa müracaat edilebilecektir. Bu konuda arabuluculuk görüşmeleri sonrasında anlaşma sağlanamadığında iki hafta içerisinde mahkemelere dava açılabilecektir. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verecektir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilecektir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi halinde ret kararı resen tebliğ edilecektir.

 Tarafların İlk oturuma katılmaları zorunlu kılınmıştır.

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecektir. Uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculuk görüşmelerinin ilk oturumuna katılmak zorunlu olacaktır. Geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacaktır.  Görüşmeler sonrasında anlaşma sağlanamaması halinde taraflar iş mahkemelerine dava açabilecektir.

Milliyet.com.tr »

Gündem »

Haber »

Uyuşmazlık dört haftada çözülecek

03.01.2018 – 01:30 | Son Güncelleme: 03.01.2018-1:43

Uyuşmazlık dört haftada çözülecek

ARABULUCULUK SİSTEMİ YÜRÜRLÜĞE GİRDİ

25 Ekim 2017 Çarşamba günlü ve 30221 sayılı Resmî Gazetede 7036 sayıyla  yayımlanan İş Mahkemeleri Kanununun 3.maddesine göre, Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması İş Mahkemesinde dava açılmasının ana şartı olarak açıklanmıştır. Bu sistemle ilgili ayrıntılar Kanunda yer almakla birlikte bazı başlıkları özetlersek ;

İşe iade davaları dahil olmak üzere bireysel iş uyuşmazlıkları, alacak ya da tazminat talepleri, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, kötü niyet tazminatı gibi işçi-işveren uyuşmazlıklarında arabuluculuğun dava şartı haline gelmesine yönelik İş Mahkemeleri Kanunu’ndaki düzenlemeler, 1 Ocak 2018’den itibaren yürürlüğe girdi. Kanuna göre işçi ve işveren, dava açmadan önce arabulucuya başvurulacaktır.

Bir hafta uzatılabilecek

Başvurular, 108 adliyede kurulan Arabuluculuk Bürolarına yapılacak. Arabuluculuk bürolarının bulunmadığı yerlerde ise başvuruları Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlükleri alacaktır. Müracaatlarda, yargı gideri, harç, tanık, bilirkişi ücreti gibi bir ödeme yapma zorunluluğu bulunmayacaktır. Arabuluculuk görüşmeleri üç hafta içerisinde tamamlanacaktır. Zorunlu durumlarda arabulucu tarafından bu süre en fazla bir hafta daha uzatılabilecektir. Tarafların anlaşamaması durumunda ilk iki saatlik arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı’nca karşılanacaktır. Anlaşma sağlanması halinde ise arabuluculuk hizmeti karşılığında anlaşılan miktarın yüzde 3’ü bir taraf, yüzde 3’ü de karşı tarafça ödenecektir. Arabuluculuk görüşmeleri gizli yapılacak, işçi ve işverenin kendi aralarında yaptığı anlaşma gizli kalacaktır. Taraflar anlaştığında arabulucu bir anlaşma metni hazırlayacak, anlaşılan hususlarla ilgili bir daha dava açılamayacaktır. İşe iade davalarında iş akdi feshedildikten bir ay içerisinde arabuluculuğa müracaat edilebilecektir. Bu konuda arabuluculuk görüşmeleri sonrasında anlaşma sağlanamadığında iki hafta içerisinde mahkemelere dava açılabilecektir. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verecek. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilecektir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi halinde ret kararı resen tebliğ edilecektir.

Türkiye genelinde bulunan 7 bin 818 arabulucu görev yaptığı ifade edilmektedir. Yılda 400 bin uyuşmazlığın mahkemelere gitmeden çözüme kavuşturulması planlanmıştır.

İlk oturuma katılma zorunlu

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecektir. Uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculuk görüşmelerinin ilk oturumuna katılmak zorunlu olacaktır. Geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilecek ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacaktır. Görüşmeler sonrasında anlaşma sağlanamamasında taraflar iş mahkemelerine dava açabilecektir.

Yazıldı Güncel Mevzuat

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YAYIMLANAN TASLAK OTOPARK YÖNETMELİĞİNİN ÖZELLİKLERİ;

Kas29
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YAYIMLANAN TASLAK OTOPARK YÖNETMELİĞİNİN ÖZELLİKLERİ;

 Taslak Otopark Yönetmeliği’nde en fazla dikkat çeken hususların başında enerji verimliliği ve trafik sorununa yönelik çözüm önerileri getirilmesi geliyor.

Özellikle kamu yapıları ve kamusal alanların altının otopark olarak değerlendirilebileceği noktasında şimdiden bazı tepkiler gelse de bazı kurumlar bu uygulamanın trafik problemine çözüm sunacağını savunuyor.

Konutlar otoparka dönüştürülebilecek!

Yeni yönetmelikle giriş ve çıkış noktalarının uygun olması kaydıyla, ticari binalar ve konutlar, çok katlı otoparka çevrilerek işletilebilecek.

Araç asansörleriyle ilgili ayrı bir yönetmelik yayımlanacak.

Çok katlı ya da asansör tipi mekanik otoparkların yasal altyapısı oluşturulacak. Mekanik otopark düşey ya da yatay olarak hareket edecek.

Yaya kaldırımları otopark olarak düzenlenemeyecek.

Yaya alanları ve kaldırımları otopark olarak düzenlenemeyecek.

Sığınaklar otoparka dönüştürülebilecek.

Sığınaklar barış zamanlarında da otopark olabilecek.

Bisiklet park yerleri zorunlu hale getiriliyor.

Otopark alanlarının yüzde 1’i bisiklet ve motosiklet park yeri olarak ayrılacak.

Kamu kurumları binaları otopark olarak kullanılabilecek.

Yeni yönetmelikte yol, meydan, yeşil saha, parklar ya da okul gibi kamu kurumlarına ait taşınmazların bahçelerinin altı, yeraltı otoparkı olabilecek.

Daire başı 1 otopark zorunluluğu getirilecek.

Her 3 daireye bir otopark şartı yerine, daire başına bir otopark yapılacak.

Bazı yapılar için otopark artık zorunlu olacak!

Toplu konutlar, halkın toplu kullanımına açık sinema, disko, düğün salonu, tiyatro, hastane, oteller gibi mekânlarda otopark ihtiyacının bina bünyesinde karşılanması zorunlu olacak

AVM gibi yapılarda minimum ölçü zorunluluğu getirilecek!

AVM gibi kapalı otoparkı olan yerlere giriş çıkışta zorlanılması nedeniyle eğim ve genişlik şartı da öngörüldü. Otopark giriş kapısı genişliği net 2.75 metreden, otopark iç yüksekliği net 2.10 metreden az olmayacak. Rampa eğimi yüzde 15’ten fazla, dönüş yolu genişliği 7 metreden az olmayacak.

Elektrikli araçlar da düşünülmüş; Genel otoparklarda, her 50 park yerinden biri elektrikli araçlara uygun olarak düzenlenecek. Buralara şarj istasyonu kurulacak.

Otopark bedeli kalkıyor!

Otopark alanı, tapuda belirtilecek. Otopark yapılamayan binalarda yürüyüş mesafesindeki başka bir otoparktan yer gösterilmesi ve tapuya şerh edilmesi zorunlu olacak. Otopark bedeli uygulaması kaldırılıyor. Böylece, otopark bedeli ödeyerek, otopark yapımı zorunluluğundan kurtulmanın önüne geçilecek.

İki parsel aynı otoparkı kullanabilecek!

Komşu iki binanın arasındaki alan birleştirilerek ortak otopark olarak kullanılabilecek.

Park et – devam et otoparkları kurulacak!

Metrobüs ve metro istasyonlarına en fazla 500 metre mesafede “park et-devam et” otoparkları yapılacak.

 

 

 

 

 

Yazıldı Makale ve Görüşler

Torba Yasa / Vergi Oranlarındaki Değişim

Eki09
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

GAZETELERDEN

TORBA YASA İLE ARTTIRILAN VERGİLER NEYİ DEĞİŞTİRİYOR- ÇALIŞANLARA VERGİ ŞOKU!

Gelir vergisi diliminde üçüncü dilimdeki 3 puanlık vergi artışından kimler nasıl etkilenecek? Öncelikle 2018’de aylık brüt maaşı 2.940 liranın altında olanlar bu artıştan etkilenmeyecek. 2.940 lira ve üstü olanlar ise brüt maaş arttıkça daha yüksek tutarda vergi artışından etkileniyor. Ancak, maaş ne kadar yüksek olursa olsun vergi oran artışı 2018’de 2017 ‘ye göre ödenecek vergide en fazla 2 bin 400 lira artışa neden olacaktır.

TORBA yasa tasarısında yer alan değişikliklerin kira geliri olanların vergilerini nasıl etkilediğini, 2018’de ne kadar daha fazla vergi ödeyeceğini örneklerle dün ve önceki gün ele almıştık. Çarşamba günü; asgari ücretlinin son dört ay için net ücretini, yasa tasarısındaki ilgili maddeyi de dikkate alarak incelemiştik. (Asgari Geçim İndiriminde –AGİ- artış sağlanarak net ücret son dört ayda da 1.404 lira olarak korunuyor.)

Bugün de; milyonlarca çalışanı ilgilendiren “Torba yasa ile 2018’de çalışanların vergileri ne kadar artıyor?” sorusunu cevaplayacağız. Artıyorsa hangi ücret seviyesi için ne kadar artıyor, 2017 ve 2018 ücretlerini karşılaştırmalı olarak ele alıyoruz…

Yasa tasarısında; gelir vergisinde üçüncü dilim için vergi oranında yüzde 3 artış öngörülüyor. 2018’de ücret gelirinin-vergi matrahının büyüklüğü yıl içinde 30 bin lirayı aşanlar için (110 bin liraya kadar) , yüzde 27 oranında değil, yüzde 30 oranında vergi alınması öngörülüyor.

NET MAAŞ AYNEN DEVAM

İlk olarak “net ücret üzerinden işyerinden maaş alan çalışanların hayatında bir şey değişmiyor” onu belirtelim. Çünkü net ücret üzerinden işvereniyle anlaşmış çalışanların ücret bordrolarında her ay aynı net ücret görünür. Çalışanın banka hesabına yatan net maaş aydan aya azalmaz.  Vergideki artışlar, işverene yansır. İşveren vergi artışını kendisi üstlenir.

İkinci olarak; “maaşı brüt üzerinden anlaşma yapılmış çalışanların da tümü bu vergi oran artışından etkilenmiyor” onu da belirtelim.  Brüt ücreti aylık 2.940 TL altında olanlar vergi oran artışından etkilenmeyecek. Nedeni; vergi matrahlarının toplamda yılsonuna kadar 30 bin lirayı aşmayacak olması… 2018’de aylık brüt maaşı 2.940 lira üstü olanlar ise, brüt maaş arttıkça daha yüksek tutarda vergi artışından etkileniyor.

ÜST LİMİT 2400 TL

Tablo 1’de detayları yer almakta. 10 farklı brüt ücret için; toplam net ücretler ve toplam ödenecek vergiler görülebilir. Ayrıca vergiler ve net ücretin 2017’den, 2018’e ne kadar değiştiği de görülebilir.

Örneğin; Brüt aylık maaşı 3.000 TL olan bir çalışan, 2017’de ödediği vergiye göre, 2018’de 18 TL fazla vergi ödeyecek. Brüt ücreti; 5 bin lira olan bir çalışan 2018’de toplamda 630 TL, 6 bin lira olan bir çalışan 936 lira, 10 bin lira olan çalışan, 2017’ye göre 2.160 lira fazla vergi ödeyecek.

Maaşı ne kadar yüksek olursa olsun 2018’de oran artışından dolayı fazla ödenecek vergi tutarı 2.400 lirayı da geçmeyecek. Brüt maaşı 12.500 olan da, daha fazla brüt ücreti olan da, 2017’ye göre 2018’de, 2.400 lira fazla vergi ödeyecek. Tablo2’de görüleceği üzere; vergilenecek tutar; bu dilimde için en fazla 80 bin olduğundan, 80 bin liranın yüzde 3’ü 2.400 liraya denk gelmekte. (Üçüncü dilim aralığı 30 bin ile 110 bin arası olduğundan…)

2018 ücretlerine ilişkin hesaplamalar, 2017 vergi dilimleri dikkate alınarak yapıldı. Aralık ayında 2018’de uygulanacak vergi dilimleri GV tebliği ile açıklanarak kesinleşecektir. Ayrıca ücret hesaplamalarını etkileyecek; asgari ücret, AGİ, sigorta primine esas alınan taban ve tavan değerleri de yenilenecektir.  Yeni yıl ücretlerine ilişkin kesinleşen yeni değerlere göre, brüt ücrete göre değişen vergi hesaplamalarını ayrıca ele alacağız.

Torba Yasa ile arttırılan vergiler neyi değiştiriyor/ Çalışanlara vergi şoku!

Gelir vergisi diliminde üçüncü dilimdeki 3 puanlık vergi artışından kimler nasıl etkilenecek? Öncelikle 2018’de aylık brüt maaşı 2.940 liranın altında olanlar bu artıştan etkilenmeyecek. 2.940 lira ve üstü olanlar ise brüt maaş arttıkça daha yüksek tutarda vergi artışından etkileniyor. Ancak, maaş ne kadar yüksek olursa olsun vergi oran artışı 2018’de 2017 ‘ye göre ödenecek vergide en fazla 2 bin 400 lira artışa neden olacaktır.

TORBA yasa tasarısında yer alan değişikliklerin kira geliri olanların vergilerini nasıl etkilediğini, 2018’de ne kadar daha fazla vergi ödeyeceğini örneklerle dün ve önceki gün ele almıştık. Çarşamba günü; asgari ücretlinin son dört ay için net ücretini, yasa tasarısındaki ilgili maddeyi de dikkate alarak incelemiştik. (Asgari Geçim İndiriminde –AGİ- artış sağlanarak net ücret son dört ayda da 1.404 lira olarak korunuyor.)

 

 

 

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği Değişikliği Hakkında

Eki03
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

30 EYLÜL 2017 GÜN VE 30196 SAYILI RESMİ GAZETEDE “PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” DEĞİŞTİRİLDİ.

MADDE 1 – 3/7/2017 tarihli ve 30113 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“e) Atrium: İki veya daha çok sayıda katın içine açıldığı, yapı kitlesi içinde ortak hacim olarak tertiplenen, karşılıklı iki uzun kenar arasındaki mesafe 3.00 metreden az olmamak üzere bodrum, zemin veya bina girişinin yer aldığı kattan başlayıp tüm katlar boyunca devam eden üzeri kapalı boşluklu hacimleri,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(8) 22 nci maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamı; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamaz. Ancak; 27/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik gereğince yapılması zorunlu olan, korunumlu ya da korunumsuz normal merdiven dışındaki yangın merdiveni ve korunumlu koridorun asgari ölçülerdeki alanı ile yangın güvenlik holünün 6 m² si, son katın üzerindeki ortak alan teras çatılar, yapının ihtiyacı için bahçede yapılan açık otoparklar, konferans, spor, sinema ve tiyatro salonları gibi özellik arz eden umumi yapılarda düzenlenmesi zorunlu olan boşluklar, alışveriş merkezlerinde yapılan atrium boşluklarının her katta asgari ölçülerdeki alanı ile binaların bodrum katlarında yapılan;

a) Zorunlu otopark alanlarının 2 katı,

b) Sığınak, asansör boşlukları, merdivenler, bacalar, şaftlar, ışıklıklar, ısı ve tesisat alanları, yakıt ve su depoları, jeneratör ve enerji odası, kömürlükler ve kapıcı dairelerinin ilgili mevzuat, standart ya da bu Yönetmeliğe göre hesap edilen asgari alanları,

c) Konut kullanımlı bağımsız bölüm brüt alanının % 10’unu, ticari kullanımlı bağımsız bölüm brüt alanının % 50’sini aşmayan depo amaçlı eklentiler,

ç) Ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilatın konutlarda 150 m²’si, konut dışı yapılarda 300 m²’si,

d) Bütün cepheleri tamamen gömülü olmak ve ortak alan niteliğinde olmak kaydıyla; otopark alanları ve 22 nci maddede belirtilen tamamen gömülü ortak alanlar,

e) Ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanlarının ve çocuk bakım ünitelerinin toplam 100 m²’si,bu hesaba dâhil edilmeksizin emsal haricidir.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin sekizinci fıkrasının (b) ve (d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (i) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“b) Bağımsız bölüm olarak düzenlenmeyen veya bağımsız bölümün eklentisi niteliği taşımayan, yapının ana taşıyıcı sistemleri ile bütünleşik olmayan, bahçe alanının %20’sini geçmeyen; kameriye, pergola, sundurma, açık yüzme ve süs havuzu,”

“d) Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin gerekli gördüğü, normal merdiven haricinde kaçış yolu içerisinde yer alan, asgari ölçülerde ve adetlerde yapılan merdiven evi ile yangın güvenlik holleri,”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (b), (ç), (e), (ğ), (h), (i), (j), (k) ve (l) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“b) Son katın üzerindeki ortak alan çatı bahçeleri,”

“ç) Bu Yönetmelikte öngörülen asgari sayıda kapıcı dairesi,”

“e) Ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilat,”

“ğ) Ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanları ve çocuk bakım üniteleri,”

“h) Otopark alanları,”

“i) Bina veya tesise ait olan ısıtma, soğutma, tesisat alanı, su sarnıcı, havalandırma sistemleri ve enerji verimliliği sistemlerinin bulunduğu alanlar, arıtma tesisi, gri su toplama havuzu, yakıt ve su depoları, silolar, trafolar, jeneratör, ısı merkezi, enerji odası, kömürlük, eşanjör ve hidrofor bölümleri,”

“j) Bütün cepheleri tamamen toprağın altında kalan bodrum katları ile kısmen açıkta kalan, bodrum katlarında yer alan; tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan, bir bağımsız bölümün eklentisi veya parçası olmayan, ticari amaç içermeyen, yapı yaklaşma sınırı içinde kalan ve 1000 m²’yi ve toplamda katlar alanının % 5’ini aşmayacak şekilde düzenlenen ortak alan niteliğindeki; jimnastik salonu, oyun ve hobi odaları, yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis, spor birimleri ve depolar,”

“k) Bütün cepheleri tamamen toprağın altında kalan bodrum katları ile kısmen açıkta kalan, yola cephesi bulunmayan bodrum katlarında yer alan, bina cephelerinde ilave kat görünümüne neden olmayan ve tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan; konut ve ticari kullanımlı bağımsız bölümlere ait depo amaçlı eklentiler,”

“l) Sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dâhil olmak üzere balkonlar ve açık çıkmalar, kat bahçe ve terasları, iç bahçeler, kat ve ara sahanlıkları dâhil açık veya kapalı merdiven evi, tek bağımsız bölümlü konutlar hariç; bina giriş holleri ile kat holleri ve asansör önü sahanlıkları,”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç), (f), (g) ve (ğ) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“ç) Yan ve arka bahçe mesafeleri; tabii veya tesviye edilmiş zeminin üzerinde kalan bodrum katları da dâhil, dörtten fazla katlı binalarda 4 katın üzerindeki her kat için 0.50 metre artırılır. Bu hüküm parsellerin park alanına komşu cephelerinde uygulanmaz.”

“f) Bu Yönetmelikte yer alan kat adedine bağlı olarak yan ve arka bahçe mesafelerinin 0.50 metre arttırılmasına ilişkin hükümler yapıda bulunan her katta ayrı ayrı değerlendirme yapılarak da uygulanabilir.

g) Uygulama imar planında aksine bir açıklama getirilmediği takdirde, binanın tabii zemin veya tesviye edilmiş zemindeki en düşük kottaki görünen yüksekliği 60.50 metre veya daha fazla ise; ön, yan ve arka parsel sınırından en az 15.00 metre çekilmek durumundadır. 60.50 metre yükseklikten sonra artan her kat için ön, yan ve arka bahçe mesafelerine 0.50 metre ilave edilir.

ğ) Çok yüksek yapı, az katlı bir ana kitle üzerinde yükseliyorsa, parsel sınırı ile ana kitlenin parsele en yakın noktası arasındaki mesafe 10.00 metreye kadar düşürülebilir. Ana kitle yüksekliği dâhil yapı yüksekliğinin 60.50 metre olması durumunda yükselen blok ile parsel sınırı arasındaki mesafe en az 15.00 metre olup 60.50 metre yükseklikten sonra artan her kat için bu mesafeye 0.50 metre ilave edilir. Bu maddede ifade edilen ana kitle; en fazla 5 katlı olup kat adedi binanın en düşük kottaki cephesi esas alınarak belirlenir. Bir parselde birden fazla 60.50 metre yükseklikte bina yapılması halinde binalar arasındaki mesafe, 20.00 metre olup, 60.50 metre yükseklikten sonra ilave her 3.00 metre yükseklik için bu mesafeye 0.50 metre ilave edilir. Bu fıkraya göre fazladan bırakılması gereken çekme mesafeleri bir veya birkaç kat birlikte etüt edilerek binada kademelenme yapılmak suretiyle de gerçekleştirilebilir.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“b) Kapı net (temiz) genişlikleri bina giriş kapılarında 1.50 metreden, kapıların çift kanatlı olması halinde bir kanat 1.00 metreden,”

MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (5) numaralı alt bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin onuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 55 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(9) Aynı parselde birbirinden bağımsız blokların birinde; parseldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarını, ortak alanları, parselde yer alan blokların konumlarını, bloğun emsalini, inşaat alanını, yüksekliğini ve kullanım amacını değiştirmemek kaydıyla yapılan tadilatlarda sadece tadilat yapılan blok maliklerinin muvafakatleri alınarak uygulama yapılır. Bir binada yer alan bağımsız bölümlerin birinde; emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, ıslak hacimlerin yerini, ortak alanları, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarını, diğer bağımsız bölümlerle olan duvar ve döşeme gibi ortak yapı elemanlarını değiştirmemek, binanın taşıyıcı sistem özellikleri ve güvenliği ile yangın güvenliğini olumsuz etkilememek kaydıyla yapılan tadilatlarda, tadilat yapılan bağımsız bölüm malikinin başvurusu yeterli olup, diğer maliklerin muvafakati aranmadan uygulama yapılır. Ancak bu tadilattan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölümler olması halinde, bu bağımsız bölümlerin maliklerinin de muvafakatleri alınır.”

MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 57 nci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi, aynı bendin (3) numaralı alt bendi ve aynı maddenin yirmialtıncı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1) Yer altının dinamik esneklik direnişleri ve yerin dayanımı, taşıma gücü, yer altı suyu varlığı, yer altı yapısı, deprem bölgelenmesi, yer kırıklıklarının hareketleri, oturma, sıvılaşma ve yer kaymalarının boyutları gibi zeminin fizikî özelliklerini belirleyen çalışmalar yönünden jeofizik mühendislerince,”

“3) Zemin mekaniği, zemin dinamiği ve zemin emniyet gerilmesi hesaplaması gibi çalışmalar yönünden inşaat ve jeoloji mühendislerince,”

“Aşağıda belirtilen niteliklerden en az birini taşıyan yapı veya yapılar için büyükşehir belediyesince silüet onayı zorunluluğu getirilebilir:”

MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 62 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyet üstlenilmek ve Kanunun cezai hükümleri saklı kalmak, kat maliklerinin üçte ikisi ve gerekmesi halinde uygulamadan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölüm maliklerinin muvafakati alınmak, statik açıdan sakınca bulunmadığına dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ilgili idaresine sunulmak, bina estetiğini, görünümünü ve silueti olumsuz etkilememek kaydıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınarak; ruhsat alınmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilir. Bina cephelerinde bu fıkrada aranan şartlara ilave olarak, sadece anten ve anten aparatları monte edilmek, cepheye bitişik olmak, dış cephe kaplamasıyla benzer görünümde olmak ve anten boyları 1,55 metreyi geçmemek şartları da aranır. Fenni mesuliyet üstlenilmek ve Kanunun cezai hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sabit elektronik haberleşme altyapısında kullanılan; saha dolabı, varlık noktası (PoP noktası), menhol, ankesörlü telefon ve bina içi anahtarlama ekipmanları, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni alınmadan kurulabilir.”

 

MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 64 üncü maddesinin ikinci fıkrasına “kablo tv ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “fiberoptik” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce riskli yapı tespiti yapılmış ya da riskli alan kapsamına alınmış olup, maliklerin en az üçte ikisi ile noter onaylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup yapı ruhsatı düzenlenmemiş yapıların ruhsat işlemleri, talep edilmesi halinde 1/10/2017 tarihinden önce yürürlükte olan Yönetmeliğe göre sonuçlandırılır.”

“(4) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce ruhsat alınmış olup, inşaatı devam eden yapılara ilişkin ruhsat süresi içerisinde yapılan tadilat ruhsatı başvuruları; talep edilmesi halinde ruhsatın düzenlendiği Yönetmeliğe göre sonuçlandırılır.”

MADDE 15 – Bu Yönetmeliğin;

a) 14 üncü maddesi 3/7/2017 tarihinden geçerli olmak üzere,

b) Diğer maddeleri 1/10/2017 tarihinde,yürürlüğe girer.

MADDE 16 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

Yazıldı Güncel Mevzuat

BELEDİYELERİMİZİN DİKKATİNE !

Tem03
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği, 3 Temmuz 2017 gün ve  30113 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Planlı  Alanlar İmar Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırıldı.

Yazıldı Güncel Mevzuat

İmar Yönetmeliği

Tem03
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 70.maddesi,Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 1.10.2017 tarihinde yürürlükten kalkacağını belirtmektedir.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Belediyelerimize Hatırlatma ! Zabıta ve İtfaiye Personeli Alımı..

May09
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞININ İTFAİYE ERİ VE ZABITA MEMURU KADROLARINA MERKEZİ YERLEŞTİRMEYLE ALIM YAPILACAĞINA DAİR AÇIKLAMASI

(Bu duyuru, DPB tarafından belediyelere 21 Nisan 2016 tarihinde iletilmiştir.)

Belediyelerden gelen talepler doğrultusunda, Başkanlığımız ile İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü arasında yapılan istişare sonucunda, “İtfaiye Eri” ve “Zabıta Memuru” kadrolarına merkezi yerleştirme ile personel temin edilebilmesi kararlaştırılmıştır.

İtfaiye Eri ve Zabıta Memuru kadroları için KPSS 2016/1 döneminde yerleştirme talebinde bulunmak isteyen belediyelerin, DPB e-Uygulama Web Yetkilisi veya bu kişi tarafından KPSS İşlemleri alanında yetkilendirilen Web Sorumlusu aracılığıyla Başkanlığımız internet sayfasındaki DPB e-Uygulama sistemine giriş yaptıktan sonra KPSS İşlemleri Yerleştirme Talebi bölümünden eğitim durumu, unvan, derece, kadro adedi ve nitelik belirlemek suretiyle, söz konusu taleplerini elektronik ortamda Başkanlığımıza iletmeleri ve Başkanlığımızca aynı sistem üzerinden kontrol edilip onaylanan taleplerine ilişkin “Rapor Al” sekmesini kullanarak oluşturacakları Personel Talep Formlarını ilgili birim amirine onaylatmalarının ardından, üst yazı ekinde 13 Mayıs 2016 tarihine kadar Başkanlığımıza intikal ettirmeleri gerekmektedir.

Başkanlığımızda tanımlı Web Yetkilisi bulunmayan belediyeler öncelikle Web Yetkilisi tanımlamalıdırlar. Web Yetkilisi tanımlamak için 0312 408 7324 telefon numaraları ile irtibata geçiniz. Web Yetkilisi tanımlamak için http://euygulama. dpb.gov.tr/DPB yetki /DPB_Kullanici_Basvuru.aspx bağlantısında belirtilen adımları takip ediniz.

Tüm belediyelere duyurulur.

Ercüment Akış’ın ”Belediye Zabıta Rehberi” isimli çalışması Kent Eğitim tarafından satışa sunulmuştur!

May02
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Baş Kontrolörü Ercüment Akış’ ın ”Belediye Zabıta Rehberi” isimli,  zabıta personeline dağıtılmak üzere hazırlanmış olan,2017 baskı el kitabı satışa sunulmuştur.Detaylı bilgi için lütfen arayınız !

Yazıldı Yayınlarımız

ENERJİ KİMLİK BELGESİ UYGULAMASINDA ERTELEME KARARI YAYIMLANDI..

Nis28
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

28 Nisan 2017 CUMA günlü ve 30051 sayılı Resmî Gazetede “ BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSI YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK yayımlanmıştır. Bu Yönetmeliğin 7.maddesiyle eklenen geçici madde uyarınca  “GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin 25 inci maddesinin on beşinci fıkrası 1/1/2020 tarihine kadar uygulanmaz.” Hükmü getirilmiştir. Böylece; Enerji Kimlik Belgesi (EKB) uygulamasında çeşitli mağduriyetlerin oluşmasının önüne geçmek amacıyla, “süre uzatımı” nda bulunulmuştur.

Yazıldı Güncel Mevzuat

ENERJİ KİMLİĞİNE ERTELEME !

Nis27
2017
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2 Mayıs’ta zorunlu hale gelecek Enerji Kimlik Belgesi’nde ‘süre uzatımı’nı gündemine aldı. Süre uzatımına ilişkin yönetmelik düzenleme Başbakanlığa gönderildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, mevcut binalar için 2 Mayıs’tan itibaren zorunlu hale gelecek Enerji Kimlik Belgesi (EKB) uygulamasında çeşitli mağduriyetlerin oluşmasının önüne geçmek amacıyla, “süre uzatımı” seçeneğini gündemine aldı. Mevcut binalar için EKB alma zorunluluğunda süre uzatımı yapılmasına ilişkin düzenlemeyle, Türkiye genelinde EKB düzenlemeye yetkili 35 civarında firmanın sayısının yeterli seviyeye çıkarılması ve ardından mevcut binalar için EKB zorunluluğunun başlatılması amaçlanıyor. Bu konuda hazırlanan yönetmelik değişikliğinin Başbakanlığa gönderildiği öğrenilirken, süre uzatımına yönelik detaylar, yönetmeliğin yayınlanması durumunda netlik kazanacak.

5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ile Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği kapsamında her binanın alması gereken EKB, binaların enerji tüketimi ile karbon emisyon değerlerini gösteren yasal bir belge olma özelliğini taşıyor. EKB uygulamasıyla genel olarak enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, enerji israfının önlenmesi ve çevrenin korunması amaçlanıyor. Belgede, binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, sera gazı salımı seviyesi, yalıtım özellikleri, ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgiler yer alıyor. 2011’den sonra yapı ruhsatı alan yeni binalar için yapı kullanma izni aşamasında EKB alınması ve binanın enerji sınıfının minimum C olması gerekiyor. Yapı ruhsatını 2011’den önce alan mevcut binalara yönelik yasal düzenlemede EKB’nin 2 Mayıs 2017 tarihi itibarıyla alınmasının zorunlu olması ve bu binalarda enerji sınıfı sınırlaması yapılmaması öngörülüyordu.

EV SATILAMAYACAK, KİRAYA VERİLEMEYECEK, ELEKTRİK SU ABONELİKLERİ İÇİN DAHİ İSTENECEK

Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile birlikte nasıl ki alım satımlarda tapu müdürlüklerinde DASK belgesi aranıyorsa, 2 Mayıs 2017 tarihinden sonra EKB de aranacak. EKB olmadan konut satışları gerçekleştirilemeyecek. Yeni kiracının doğalgaz, elektrik ve su aboneliklerini yenilerken de EKB belgesi aranacak. Nasıl ki, DASK belgesiyle depreme karşı nasıl binanın güvenirliğini ölçülüyorsa, EKB ile de binanın ısıtılmasından soğutulmasına kadar tüm verilerine ulaşılmış olacak. Binanın yeni sahibi bu belgeye bakarak enerji maliyetlerini önceden görebilecek.

Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız