İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN GÖRÜŞLER
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13/09/2006
SAYI : B050MAH0650002/8427/82101 (300-318) KONU : İşyeri İskansız yapılar YELKİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİRİLGİ : 20.7.2006 tarihli ve 1907 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Belediye kurulmadan önce yapılan inşaatlar, 3194 sayılı İmar Kanununun 27 nci maddesine tabi bulunmaktadır. LPG satış yerleri gayri sıhhi müesseseler arasında yer almakta olup, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 listesinden sınıf tayininin yapılarak ruhsatlandırılması ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) ile Çalışan Motorlu Taşıtlar için İkmal İstasyonlarının Kuruluş, Denetim, Emniyet ve Ruhsatlandırma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik hükümlerinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. Bu gibi tesislere işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilirken, bu binaların yapı kullanma izin belgesin de işyeri olarak belirtilmesi gerekmektedir. 5377 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Buna göre, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Dr.Hasan H. CAN
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
01.09.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308-59/8059-81938 Konu :Sınıf Tayini
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :06.02.2006 tarih ve 352 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Ticari amaçlı çalışacak yerüstü motorin tankerinin sabit olmak kaydıyla300 m3ve üzeri kapasitede olan tesislerin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin EK-2 listesinde yer alan “5.6-Akaryakıt dolum ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı150 m3ve üzeri kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı300 m3ve üzeri kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri” kapsamında 1 inci sınıf gayrisıhhi müessese,8 m3-300 m3arası kapasitede olan tesislerin “5.3-Akaryakıt satış istasyonları ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı 150 m3’ten az kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı 8 m3-300 m3arasındaki kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri” kapsamında 2 nci sınıf gayrisıhhi müessese, 8 m3’den az kapasitede olan tesislerin “5.1-8 m3den az kapasitede sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı motorin satış istasyonları” kapsamında 3 üncü sınıf gayrisıhhi müessese olarak değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
03.07.2006
Sayı :B050MAH0650002/6153-81388 (300-308)61 Konu : Akaryakıt ve oto gaz istasyonları ÇARŞIBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
TRABZON
İlgi :23.05.2006 tarih ve 11/463 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere akaryakıt ve LPG istasyonları 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre ruhsatlandırılmaktadır. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 2/6 maddesi akaryakıt istasyonunu “Dağıtıcı veya bunlarla tek elden satış sözleşmesi yapmış bayilerce ilgili mevzuata uygun (teknik, kalite ve güvenlik) olarak kurulup, bir veya farklı alt başlıktan birer akaryakıt dağıtıcısının tescilli markası altında faaliyette bulunan ve esas itibarıyla araçların akaryakıt, madeni yağ, otogaz LPG, temizlik ve ihtiyarî olarak bakım ile kullanıcıların tüplü LPG hariç diğer asgarî ihtiyaçlarını karşılayacak imkânları sunan yerler”, 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanununun 2/ö maddesi ise oto gaz istasyonunu “Dağıtıcı veya bunlarla tek elden satış sözleşmesi yapmış bayilerce ilgili mevzuata uygun (teknik, kalite ve güvenlik) olarak kurulup, dağıtıcının tescilli markası ve amblemi altında faaliyette bulunan ve esas itibarıyla motorlu araçların oto gaz LPG, madeni yağ, temizlik ve ihtiyari olarak bakım ile kullanıcıların, tüplü LPG hariç, diğer asgari ihtiyaçlarını karşılayacak imkanları sunan akaryakıt istasyonu içinde veya müstakil olarak hizmet veren tesisler” olarak tanımlamıştır. Akaryakıt ve oto gaz istasyonları yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin EK2/5- 3 maddesi kapsamında ikinci sınıf gayri sıhhi müessese olarak sınıflandırılmış olup, bu işyerinin ruhsatlandırılmasında ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler için istenecek belgelerin istenmesinin yerinde olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
03.04.2006
SAYI : B050MAH065000/3342-80391 (300-308 )47 KONU : LPG istasyonu faaliyeti
MARDİN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : a) 22.03.2006 tarihli ve 66 sayılı yazınız. b) 07.02.2005 tarihli ve 80317 sayılı genelgemiz. Belediye sınırları içinde 1.1.2005 tarihinden önce ruhsat alarak faaliyet gösteren akaryakıt istasyonları içerisinde LPG satışı yapılması için kilometre tahdidi uygulanıp uygulanmayacağı, LPG ruhsatı verilirken alınacak harç ile, Şehir içinden geçen karayolunun şehir içi mi, şehirler arası mı sayılacağı konularında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 2 nci maddesinin 6 ncı bendi “Dağıtıcı veya bunlarla tek elden satış sözleşmesi yapmış bayilerce ilgili mevzuata uygun (teknik, kalite ve güvenlik) olarak kurulup, bir veya farklı alt başlıktan birer akaryakıt dağıtıcısının tescilli markası altında faaliyette bulunan ve esas itibariyle araçların akaryakıt, madeni yağ, otogaz LPG, temizlik ve ihtiyari olarak bakım ile kullanıcıların tüplü LPG hariç diğer asgari ihtiyaçlarını karşılayacak imkanları sunan yerleri” akaryakıt istasyonu olarak, 22. bendi ise “Şehir içi veya Şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt istasyonu arasındaki, Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek asgari mesafeyi” kilometre tahdidi olarak tanımlamaktadır. Ayrıca Kanunun 8 inci maddesinin son bendinde yer alan “Akaryakıt ve LPG istasyonları arasındaki mesafeler, aynı yönde olmak üzere, Şehirler arası yollarda 10 kilometreden, Şehir içi yollarda 1 kilometreden az olmamak üzere Kurul tarafından çıkarılacak ve 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe girecek yönetmelikle düzenlenir” hükmü gereğince hazırlanan ve 17.6.2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 45 inci maddesinde “İki akaryakıt ve/veya LPG istasyonu arasındaki mesafe, aynı yönde olmak üzere; a) Şehirlerarası yollarda on, b) Şehir içi yollarda bir, Kilometreden az olamaz” Şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin 59 uncu maddesinde ise kilometre tahdidi uygulamasının 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmektedir. Bu hususlar ilgi (b) genelgemizle valilikler aracılığıyla bütün belediyelere duyurulmuştur. 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun tanımlara dair 2. maddesinin (ö) bendinde Otogaz istasyonu “Dağıtıcı veya bunlarla tek elden satış sözleşmesi yapmış bayilerce ilgili mevzuata uygun (teknik, kalite ve güvenlik) olarak kurulup, dağıtıcının tescilli markası ve amblemi altında faaliyette bulunan ve esas itibarıyla motorlu araçların otogaz LPG, madeni yağ, temizlik ve ihtiyarî olarak bakım ile kullanıcıların, tüplü LPG hariç, diğer asgarî ihtiyaçlarını karşılayacak imkânları sunan akaryakıt istasyonu içinde veya müstakil olarak hizmet veren tesisler” şeklinde tarif edilmiştir. Bu Kanuna dayanılarak hazırlanan Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde de otogaz istasyonu aynı Şekilde tanımlanmıştır. Yönetmeliğin 37 nci maddesinde “Şehir içi veya Şehirlerarası trafiğe açık yollarda aynı istikamette iki akaryakıt ve/veya otogaz istasyonu arasındaki mesafe, aynı yönde olmak üzere; Şehirlerarası yollarda on, Şehir içi yollarda bir kilometreden az olamaz.” hükmü yer almıştır. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Birden fazla faaliyet konusu bulunan işyerleri” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrası “Adresi ve işleticisi aynı olan ve birden fazla faaliyet konusu bulunan işyerlerine, ana faaliyet dalı esas alınarak tek ruhsat düzenlenir. Talî faaliyet konuları ruhsatta ayrıca belirtilir.” Şeklinde düzenlenmiştir. Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğinin 20.04.2005 tarihli ve 1634 sayılı görüş yazısında; “Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından mevzi imar planları yapılan, akaryakıt istasyonu olarak bu planlara işlenen, inşaat izni, yapı kullanma izni, yol geçiş izni alınan, gayri sıhhi müessese ruhsatı bulunmayan akaryakıt istasyonları ile, 1.1.2005 tarihinden önce yer seçim ve tesis kurma izinleri verilmiş, henüz inşaatlarına başlanmamış veya inşaatları devam eden akaryakıt istasyonlarının bu işlemlerinin müktesep hak olarak kabul edilerek, kilometre tahdidinin bu istasyonlara uygulanmaması” ifade edilmiştir. Yukarıdaki yasal düzenlemeler çerçevesinde, mevzuata uygun olarak ruhsatlandırılmış akaryakıt istasyonu içinde kullanıcıların ihtiyacı olan otogaz LPG ihtiyaçlarının karşılanabileceği, akaryakıt istasyonu ve LPG istasyonunun aynı sınıf gayri sıhhi müesseseler içinde yer alması kaydıyla ikinci faaliyet konusu olarak akaryakıt istasyonu ruhsatına işlenebileceği, ruhsatlı akaryakıt istasyonu içinde LPG satışı yapılmasına izin verilmesi durumunda, akaryakıt istasyonuna ruhsat verilme tarihi 1.1.2005 tarihinden önce ise kilometre tahdidi uygulanmayacağı, iliniz dahilinde bulunan karayollarından hangilerinin şehiriçi, hangilerinin şehirlerarası olduğu hususunun ilgili Karayolları Teşkilatından sorulmak suretiyle işlem tesis edilmesinin uygun olacağı, ruhsatlı akaryakıt istasyonunda ikinci faaliyet konusu olarak LPG istasyonu faaliyetinin yürütülmesi için ruhsat tadilatı yapılırken, işyerinin faaliyet gösterdiği alan dikkate alınarak harç alınabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27.03.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 3115-80344 (41) Konu : Gayrisıhhi Müesseseler
KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI
(Kontrol ve Güvenlik Daire Başkanlığı)
İlgi :14.02.2006 tarih ve M410KBB001603/121-400-3946 sayılı yazınız.
İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayrisıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının verilmesinde uygulanacak esas ve usulleri düzenleyen İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik 10.08.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Mezkur Yönetmelik, yazınızda sözü edilen akaryakıt üniteleri içinde geçerli olup, bu tür işyerlerinin Yönetmeliğin EK-2 Gayrisıhhi Müesseseler Listesi çerçevesinde kapasitelerine göre 2. yada 3 üncü sınıf gayrisıhhi müessese olarak ruhsatlandırılmaları gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.1.2006
SAYI : B050MAH065000/382-80177 (300-318) İşyeri KONU :GSM Ruhsatları
UŞAK İL ÖZEL İDARESİNE
İLGİ : 19.12.2005 tarihli ve 2331 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 listesine göre; – Sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz dolum tesisleri ile 30 ton ve üzeri kapasitede olan sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz ikmal istasyonları ve tüp depolama tesisleri, – Akaryakıt dolum ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı 150 m3 ve üzeri kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı 300 m3 ve üzeri kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri birinci sınıf, – 30 ton altında sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz ikmal istasyonları ve tüp depolama tesisleri, – Akaryakıt satış istasyonları ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı 150 m3’ten az kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı 8 m3-300 m3 arasındaki kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında sayılmıştır. Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, adresi ve işleticisi aynı olan ve birden fazla faaliyet konusu bulunan işyerlerine, ana faaliyet dalı esas alınarak tek ruhsat düzenleneceği, talî faaliyet konularının ruhsatta ayrıca belirtileceği hüküm altına alınmıştır. Bu bakımdan, halen faaliyet gösteren işyerinin faaliyet konusunu olumsuz etkilememek ve aynı sınıfta ya da daha alt sınıfta yer almak kaydıyla, ürün ilave edilmesinde ve ruhsata ikinci faaliyet konusu olarak işlenmesinde sakınca bulunmamaktadır. Ancak, LPG istasyonları hususunda 12.2.2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve Yönetmeliğin göz önünde tutulması gerekmektedir. Kadastro çalışması yapılmayan veya yapıldığı halde yer tespit edilmeyen işyerlerinden mülkiyet durumunu gösteren belge temin edilemiyorsa, mülkiyet durumunun Şüpheye mahal bırakmayacak Şekilde Medeni Kanun hükümlerine göre ortaya konulmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.12.2005
SAYI : B050MAH065002/14075-83285 (300-318) KONU :İşyeri Yönetmeliğin uygulanması
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 14.12.2005 tarihli ve 12734.42.05/990.300/6101 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesine göre gayrisıhhî müesseselerin sahibinin değişmesi durumunda, yeni belge istenmeden dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni malik adına ruhsat düzenlenecektir. “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel Şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması Şarttır. Ancak, 5377 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” Şeklinde 6. fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre ikinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseseler için yer seçimi ve tesis kurma izni istenmeyecek olup, yer seçimi, tesis kurma ve deneme izni birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler için aranacaktır. Ancak, Yönetmeliğin 16 ncı maddesi gereğince müessesenin faaliyeti gerektirdiği takdirde, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseselerin etrafına sağlık koruma bandı konulabilecektir. 5216 sayılı Kanun gereğince genişleyen ve henüz 1/5000 ölçekli nazım imar planı yapılmayan büyükşehir sınırları dahilinde, 5393 sayılı Kanunun 80 inci maddesi çerçevesinde akaryakıt, LPG ve LNG istasyonlarına verilecek izinlerde, anılan işyerlerinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında gösterilmiş olmasının, işyeri açılması için diğer Şartları da taşıması kaydıyla yeterli olduğu değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22.12.2005
SAYI : B050MAH065000/13811-83209 (300-318) İşyeri KONU :Seyyar akaryakıt tankları
KÜTAHYA İL ÖZEL İDARESİNE
İLGİ : 6.12.2005 tarihli ve 2938 sayılı yazınız. Tarımsal kalkınma kooperatiflerince kar amacı güdülmeden ortakların motorin ihtiyaçlarını karşılamak için bayilik sözleşmesi nezaretinde işletilecek olan 5-8 tonluk seyyar akaryakıt tanklarına ruhsat verilip verilmeyeceği, verilmesi halinde yapı kullanma izin belgesi istenip istenmeyeceğine dair görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 listesinin (C) kısmında, “8 m3den az kapasitede sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı motorin satış istasyonları” üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında yer almaktadır. Bu çerçevede tarımsal kalkınma kooperatiflerince ortakların motorin ihtiyacının karşılanması amacıyla işletilecek olan 5-8 tonluk seyyar akaryakıt tanklarına üçüncü sınıf gayri sıhhi müessese ruhsatı verilebileceği, tanklar yapı niteliği taşımadığından, yapı kullanma izin belgesine gerek olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim. Mevlüt ATBAŞ Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.11.2005
SAYI : B050MAH065000/12571-82850 (300-318) KONU :İşyeri Tereddüt konuları
TRABZON BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 11.11.2005 tarihli ve 361 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesi gereğince, ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenecektir. Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin açılmasına izin verilirken mesafe ölçümünde, bina ve tesislerin varsa bahçe kapıları, yoksa bina kapıları; kapıların birden fazla olması durumunda en yakını esas alınacaktır. Bu işyerlerinin çok katlı binaların üst katlarında açılması durumunda mesafe ölçümünün ana binanın giriş kapısından başlatılması gerekmektedir. Yanıcı, patlayıcı, parlayıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ve gaz dolum tesisleri tanımı içinde, her türlü akaryakıt ile sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretilen, depolanan ve satılan işyerleri sayılabilecektir. Umuma açık yerler ile, bu tür tehlikeli işyerleri arasındaki mesafenin ne kadar olacağı ise, söz konusu işyerlerinin açılmasına temel teşkil eden mevzuat ile TSE standartlarında gösterilmiştir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.11.2005
SAYI : B050MAH065000/ 11941-82727 (300-318) KONU :İşyeri GSM ruhsatı verilmesi
KAHRAMANMARAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 26.10.2005 tarihli ve 2288-5444 sayılı yazınız. Akaryakıt ve gümrük kaçakçılığı suçuna dair kayıt bulunan akaryakıt istasyonlarına gayri sıhhi müessese ruhsatı verilip verilmeyeceğine dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ile belirlenen Şartları yerine getirerek ruhsat talebinde bulunan işyerlerine ruhsat verilmesi gerekmektedir. Ancak, bu işyerlerinde herhangi bir suç işlenmesi halinde genel hükümlere göre işlem yapılacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16.11.2005
SAYI : B050MAH065000/11814-82681 (300-318) KONU :İşyeri GSM ruhsatı verilmesi
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 31.10.2005 tarihli ve M.38.KBB.0.70/36-3703 sayılı yazınız. TS 12820 Akaryakıt İstasyonları Emniyet Kuralları Standardı mecburi hale gelmeden önce geçici ruhsatla faaliyetine devam eden akaryakıt istasyonlarının yeniden ruhsatlandırılması durumunda bu standardın göz önünde bulundurulup bulundurulmayacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce uygulanmakta olan Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğinde “Geçici ruhsat” verilmesiyle ilgili bir hüküm bulunmamaktaydı. Yazınızda sözü edilen geçici ruhsat, deneme izni mahiyetinde ise, önceki mevzuat hükümlerine göre işyerini düzenleyen ve deneme izni verilen bir işletmeye faaliyetinin devamında sakınca bulunmuyorsa ruhsat verilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Ancak, mevcut işyerlerinin yeniden ruhsatlandırılması gerekiyor ise, halen yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/8883-82344 (300-318) KONU : işyeri BAYIR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA- MUĞLAİLGİ : 26.8.2005 tarihli ve 5/613 sayılı yazınız. İşyerlerinin ruhsatlandırılmasına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 1- 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in 19 uncu maddesinde ikinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler yer seçimi ve tesis kurma izninden muaf tutulmuştur. Ancak, ikinci sınıflar arasında yer alan “30 ton altında sıvılaştırılmış petrol gazı istasyonları” hususunda 12.2.2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 07.08.2003 Tarih 25192 Sayılı Resmi Gazete ile bazı maddeleri değiştirilen “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) ile Çalışan Motorlu Taşıtlar İçin İkmal İstasyonlarının Kuruluş, Denetim, Emniyet ve Ruhsatlandırma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” ile özel hükümler getirilmiştir. Anılan Yönetmelikte, LPG istasyonlarının etrafında sağlık koruma bandı bırakılması zorunluluğu getirilmiş, ayrıca yer seçimi ve tesis iznine de tabi tutulmuşlardır. Bu bakımdan, LPG istasyonları ruhsatlandırılırken, bu konuda özel olarak düzenlenen Yönetmeliğin göz önünde tutulması gerekmektedir. 2- İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte yer alan hayvancılıkla ilgili tesisler, bu Yönetmelik ve 5393 sayılı Kanun uyarınca belediyelerce ruhsatlandırılacaktır. Ancak, Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığına verilen görevler saklı olup, bu Kanun çerçevesinde adı geçen Bakanlığın diğer izinleri verme ve denetleme görevi bulunmaktadır. 3- Akaryakıt satış istasyonları ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında bulunmakta olup, etrafına sağlık koruma bandı bırakılması zorunlu değildir. Ancak, 5393 sayılı Belediye Kanununun 80 inci maddesi gereğince nazım ve uygulama imar planında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmesi zorunludur. Bu nedenle, akaryakıt istasyonlarının imar planlarında yer alması sırasında TS 12820 mecburi standardına göre yerleşim yerlerine olan uzaklıkları dikkate alınacaktır. Ancak, yine de inceleme kurullarının kararına göre işletmenin faaliyeti gerektiriyorsa sağlık koruma bandı bırakılabilecektir. Halen faaliyet gösteren ve TS 12820 sayılı standarda uygun mesafeleri taşımayan akaryakıt istasyonları hakkında ne işlem yapılacağının inceleme kurulu kararına göre Belediye tarafından takdir edilmesi uygun olacaktır. 4- 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” Şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümlerini taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel Şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması Şarttır. Yazınızda belirtilen diğer üretime dönük işyerleri için TCK’nin 184 üncü maddesinde yer alan “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünün göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18/08/2005
SAYI : B050MAH0650002/8270-82188 (300-318) KONU : İşyeri
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 12.8.2005 tarihli ve Y.019.009-633/3757 sayılı yazınız. 2 nci sınıf GSM kapsamında olan akaryakıt istasyonları ve 30 ton altında sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğalgaz ve sıkıştırılmış doğalgaz ikmal istasyonları için yer seçimi ve tesis izni verilip verilmeyeceği, ayrıca GSM ruhsatı bulunmayan 2. sınıf gayri sıhhi müesseselerde eksik bilgi ve belge bulunması halinde, aykırılık ve noksanlıkların giderilmesi için süre verilip verilmeyeceği hakkındaki ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin EK-2 listesine göre; – 30 ton altında sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz ikmal istasyonları ve tüp depolama tesisleri, – Akaryakıt satış istasyonları ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı 150 m3’ten az kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı 8 m3-300 m3 arasındaki kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler sınıfına girmektedir. Yönetmeliğin tanımlara dair 4 üncü maddesinde “Yer seçimi ve tesis kurma izni: Birinci sınıf gayrisıhhî müesseselerde tesisin yapılmasından önce söz konusu yerde kurulup kurulamayacağı konusunda ve kurulacak yer, proje ve belgelerin uygun görülmesi durumunda müessesenin kurulması için yetkili idarece verilen izin” Şeklinde tanımlanmaktadır. Bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesi ise “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseseler için yer seçimi ve tesis kurma izni aranmaz.” hükmündedir. Bu hükümlere göre, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler kapsamına giren akaryakıt istasyonları ile 30 ton altında sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz ikmal istasyonları için yer seçimi ve tesis izni istenmeyecektir. Ancak, aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesinde bulunan “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseselerin açılması için yetkili idareye yapılacak başvuru üzerine, inceleme kurulu en geç yedi gün içinde yerinde inceleme yaparak raporunu düzenler. Yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi inceleme kurulunun raporunu değerlendirerek en geç üç gün içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilip verilmeyeceğine karar verir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesine karar verildiği takdirde aynı gün içinde ruhsat düzenlenir. İnceleme kurulunun raporu üzerine işyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmemesine karar verilmesi durumunda, nedeni başvuru sahibine yazılı olarak aynı gün içinde bildirilir. Ruhsatın verilmesinden sonra yetkili idare tarafından yapılacak denetim sonucunda toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olan işletmelerin faaliyeti, noksanlıklar ve aykırılıklar giderilinceye kadar derhal durdurulur.” hükmü ruhsat almak için başvuruda bulunan işyerlerinin eksik bilgi ve belgeleri için geçerli olduğundan, ruhsatsız olarak faaliyette bulunduğu tespit edilen 2 nci sınıf gayri sıhhi müessesenin faaliyetinin durdurularak ruhsat alması için başvuruda bulunmasının sağlanması gerektiği düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04/05/2006
SAYI: B050MAH0650002/4381/80706 (300-318)-35 KONU: İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı
TİRE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ: 15.03.2006 tarih ve 370 sayılı yazınız. İlgili yazınız incelenmiştir, Yazıda sözü edilen kooperatif tarafından açılması talep edilen8 m³yerüstü tank ile mazot pompasının, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğin EK-2/C-5-1 sırasında yer alan üçüncü sınıf gayri sıhhi müessese olarak değerlendirilmek suretiyle ruhsatlandırılması gerektiği düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.10.2005
SAYI : B.05.0MAH.0.65.00.02/11162-82767 (300)(318) işyeri KONU:Kafeteryanın bir odasında dernek kurulması
SİNOP BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 29.9.2005 tarihli ve 6/235-2539 sayılı yazınız. İş yeri açma ve çalışma ruhsatına sahip kafeteryanın bir odasında dernek kurulduğundan bahisle, ikisinin bir arada faaliyet gösterip göstermeyeceğine dair ilgi yazı ekte gönderilmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası “ Aynı adreste bulunsa bile ana faaliyet konusu veya işletmecisi farklı olan işyerine ayrı ayrı ruhsat düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır. Ancak, bu hüküm işyeri olarak faaliyet gösteren yerler için geçerli olup, dernek farklı kanuna göre kurulan bir tüzel kişilik olduğundan, kafeteryanın bir odasında faaliyet göstermesinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28/09/2006
SAYI : B050MAH0650002/82323 KONU:İstasyonsuz akaryakıt satış ve depolanması
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 12.9.2006 tarihli ve 1196 sayılı yazınız. Büyükşehir sınırları içinde kalan ilçede faaliyet göstermek isteyen 20 m3 kapasiteli biodizel depolama tesisinin ruhsatlandırılması için hangi belediyenin yetkili olduğuna dair ilgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere akaryakıt istasyonları 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu ile 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre ruhsatlandırılmaktadır. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 2/6 maddesinde akaryakıt istasyonu “Dağıtıcı veya bunlarla tek elden satış sözleşmesi yapmış bayilerce ilgili mevzuata uygun (teknik, kalite ve güvenlik) olarak kurulup, bir veya farklı alt başlıktan birer akaryakıt dağıtıcısının tescilli markası altında faaliyette bulunan ve esas itibarıyla araçların akaryakıt, madeni yağ, otogaz LPG, temizlik ve ihtiyarî olarak bakım ile kullanıcıların tüplü LPG hariç diğer asgarî ihtiyaçlarını karşılayacak imkânları sunan yerler”, Yine, 7.6.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Kanuna paralel olarak Akaryakıt istasyonu; dağıtıcı veya bunlarla tek elden satış sözleşmesi yapmış bayilerce teknik, kalite ve güvenlik açısından mevzuata uygun olarak kurulup, bir veya farklı alt başlıktan birer akaryakıt dağıtıcısının tescilli markası altında faaliyette bulunan ve esas itibarıyla araçların akaryakıt, madeni yağ, otogaz LPG, temizlik ve ihtiyarî olarak bakım ile kullanıcıların tüplü LPG hariç diğer asgarî ihtiyaçlarını karşılayacak imkânları sunan yerler, olarak tanımlanmıştır. Aynı Yönetmelikte akaryakıt: Benzin türleri, nafta (hammadde, solvent nafta hariç), gazyağı, jet yakıtı, motorin türleri, fuel-oil türleri ile biodizel, bayi: Bayilik faaliyeti için gerekli donanıma sahip gerçek ve tüzel kişiler, bayilik: Karşılıklı yükümlülüklerin ekinde fizibilite olan bir sözleşmeye bağlanarak akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından gerçek ve tüzel kişilere akaryakıtın kullanıcılara ikmali yetkisi verilmesi işlemi şeklinde tarif edilmiştir. Bu Yönetmeliğin Lisans Gerektiren Faaliyetler ve Muafiyetler başlıklı 6 ncı maddesinde ise “…. j) Bayilik Lisansı. Bayilik lisansları; akaryakıt veya ihrakiye alt başlıkları altında; istasyonlu bayi veya istasyonsuz bayi kategorilerine göre verilir…” hükmü bulunmaktadır. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 listesine göre; – Toplam depolama kapasitesi 500 m3 ve üzeri olan doğalgaz, petrokimya ve kimyasal ürün depolama tesisleri, – Akaryakıt dolum ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı 150 m3 ve üzeri kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı 300 m3 ve üzeri kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri, birinci sınıf, – Toplam depolama kapasitesi 500 m3’ten az doğalgaz, petrokimya ve kimyasal ürün depolama tesisleri, – Akaryakıt satıŞ istasyonları ve içerisinde sınıf 1 ve sınıf 2 sıvılarının depolandığı 150 m3’ten az kapasitede, sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı 8 m3-300 m3 arasındaki kapasitedeki akaryakıt depolama tesisleri, ikinci sınıf, – 8 m3 den az kapasitede sınıf 2 ve sınıf 3-A sıvılarının depolandığı motorin satış istasyonları, üçüncü sınıf, gayri sıhhi müesseselerdir. İçişleri Bakanlığının 27.6.2006 tarihli ve 81359 sayılı yazısında “Biodisel ve fulfet üretim tesisleri, ilgili kurumların görüşleri doğrultusunda birinci sınıf GSM olarak değerlendirilmiştir. Bunların satışının yapılacağı işyerlerinin ise, kapasiteleri dikkate alınarak akaryakıt istasyonlarının sınıflarına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi, 5393 sayılı Kanunun 80 inci maddesinde akaryakıt istasyonlarına çalışma ruhsatının büyükşehir belediyesi tarafından verileceği belirtildiğinden, hangi sınıfta olursa olsun, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırlarında açılacak olan akaryakıt istasyonları büyükşehir belediyelerince ruhsatlandırılacaktır. Yukarıdaki hükümlere göre, yazınızda sözü edilen istasyonsuz olarak faaliyet gösterecek olan biodisel depolama yeri “akaryakıt istasyonu” statüsünde olmasa dahi, burada tankların kapasitesine göre biodisel ürününün depolaması yapılacağından, 5393 sayılı Kanunun 80. maddesi kapsamında Büyükşehirlerde Büyükşehir belediyeleri tarafından ruhsatlandırılır hükmüne göre işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/06/2006
SAYI : B050MAH0650002/5474/81150 (300-308) KONU : Canlı müzik yayını
TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ESKİŞEHİR
İlgi: 14.04.2006 tarih ve 456/8643 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Canlı müzik yayın” başlıklı 38 inci maddesi “Lokantalara, içkili yerlere ve meskûn mahal dışında bulunan çay bahçelerine, halkın huzur ve sükûnu ile kamu istirahatı açısından sakınca bulunmaması kaydıyla yapılacak ölçüm ve kontrolü müteakip, yetkili idarelerin en üst amiri veya görevlendireceği kişinin kararıyla canlı müzik izni verilir. Canlı müzik izni ruhsata işlenmez. Ancak görevliler sorduğu zaman gösterilebilecek Şekilde işyerinde bulundurulur. Canlı müzik izni verilen yerlerde, belirlenen saatler dışında ve ilgili mevzuatta belirtilen ses seviyelerinin üstünde halkın huzur ve sükûnunu bozacak Şekilde yayın yapılması durumunda izin iptal edilir. Bu hususlar, canlı müzik izni verilirken işletme sorumlusuna tebliğ edilir. İşletme sorumluları, canlı olarak veya elektronik cihazlarla yapılan müzik yayınının tespit edilen saatleri aşmamasını ve gerekli ikaz levhalarının asılmasını sağlar” Şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre madde hükmünde belirtilen işyerlerine, yine madde hükmünde belirtilen şartlar dahilinde yetkili idareler tarafından canlı müzik izni verilebilecektir. Bilgilerinize rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18/08/2005
SAYI : B050MAH0650002/8272-82190 (300-318) KONU :Canlı müzik izni
YALOVA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 3.8.2005 tarihli ve M.77.0.YAL.0-28(İkt.Küş.Md.)1178-717534 sayılı yazınız. Daha önce emniyet müdürlüğünce ruhsatlandırma aşamasında canlı müzik izni verilen, ancak vatandaşların Şikayetleri üzerine meclis kararı doğrultusunda bu izinleri kaldırılan işyerlerinin ruhsatlarına dip not olarak yazılan canlı müzik izninin iptal edilmesinde hangi işlemlerin uygulanacağı hususunda görüş soran dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Canlı müzik yayını” başlıklı 38 inci maddesi “Lokantalara, içkili yerlere ve meskûn mahal dışında bulunan çay bahçelerine, halkın huzur ve sükûnu ile kamu istirahatı açısından sakınca bulunmaması kaydıyla yapılacak ölçüm ve kontrolü müteakip, yetkili idarelerin en üst amiri veya görevlendireceği kişinin kararıyla canlı müzik izni verilir. Canlı müzik izni ruhsata işlenmez. Ancak görevliler sorduğu zaman gösterilebilecek Şekilde işyerinde bulundurulur. Canlı müzik izni verilen yerlerde, belirlenen saatler dışında ve ilgili mevzuatta belirtilen ses seviyelerinin üstünde halkın huzur ve sükûnunu bozacak Şekilde yayın yapılması durumunda izin iptal edilir. Bu hususlar, canlı müzik izni verilirken işletme sorumlusuna tebliğ edilir. İşletme sorumluları, canlı olarak veya elektronik cihazlarla yapılan müzik yayınının tespit edilen saatleri aşmamasını ve gerekli ikaz levhalarının asılmasını sağlar.” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre, canlı müzik izni ruhsata işlenmeyecek olup, işyerinde görevliler sorduğu zaman gösterilmek üzere bulundurulacaktır. Dolayısıyla, verilen bir canlı müzik izni Yönetmelikteki esaslar dahilinde iptal edilebilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.12.2005
SAYI : B050MAH065000/13944-83250 (300-318) KONU :İşyeri açma ve çalışma ruhsatları
MAMAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ANKARA
İLGİ : 15.12.2005 tarihli ve 1636 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10 Ağustos 2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32. maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz. Turizmin yoğun olduğu yörelerdeki okulların tatil olduğu dönemlerde yukarıda belirtilen işyerleri ile okullar arasında yüz metre Şartı aranmaz.” Şeklindedir. 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 1 inci maddesi “Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyeti uyruklu gerçek kişiler, özel hukuk tüzelkişileri veya özel hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzelkişiler tarafından açılan okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim kurumları ve bu düzeyde haberleşme ile öğretim yapan kuruluşlar, çeşitli kurslar, dershaneler, öğrenci etüd eğitim merkezleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, biçki dikiş yurtları ve benzeri kurumların kurum açma, öğretime başlama, eğitim, öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi ile yabancılar tarafından açılmış bulunan özel öğretim kurumlarının eğitim, öğretim, yönetim, denetim ve gözetimi konularındaki hükümleri kapsar.” hükmünü taşımaktadır. 23.6.1985 tarihli ve 18790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği”nin 7.9.1991 ve 9.9.1999 tarihli Resmi Gazetelerde yayımlanan değişik 4 üncü maddesinde, “Kurum”, okul öncesi eğitim, ilköğretim, orta öğretim kurumları, kurslar, dershaneler ve öğrenci etüd eğitim merkezlerini, “Okul”, okul öncesi eğitim, ilköğretim ve orta öğretim kurumlarıyla milletler arası özel okulları Şeklinde tanımlanmıştır. Bu hükümler çerçevesinde, dershaneler “okul” tanımı dışında bulunduğundan,100 metremesafe Şartının uygulanmayacağı, ancak dershanelerle Yönetmeliğin 32. maddesinin altıncı fıkrasında yer alan yerlerin aynı binada bulunmayacağı değerlendirilmektedir. 1.7.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin (j) bendinde, “Yerleşim alanı içerisinde, bu Yönetmeliğin 31 inci maddesine ekli Tablo-12 de verilen gürültüye duyarlı faaliyet alanlarının yakınında, bitişiğinde alt ve üstündeki alanlarda açık hava aktivitelerinin (konser, gösteri, miting, tören festival, düğün ve benzeri) gerçekleştirilmesi yasaktır.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde ise “Yerleşim alanı”: Nüfusu yüz bin ve daha fazla olan, şehirleşmiş alan olarak kabul edilen, yüksek nüfus yoğunluğuna sahip toprak parçası olarak tanımlanmaktadır. Bu hükümlere göre, apartman altlarında bulunan düğün salonlarının gerekli ses yalıtımını yapmaları kaydıyla, açık alanda faaliyet göstermemesi nedeniyle 5 inci maddenin (j) bendi kapsamına girmeyeceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.12.2005
SAYI : B050MAH065000/ 13520-83082 (300-318) KONU :Pide fırınları
KÜTAHYA VALİLİĞİNE
İLGİ : 29.11.2005 tarihli ve B054VLK4430700/12/06-12-1/690 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Ek-2 listesinde ekmek, sade pide ve ekmek çeşitleri üreten yerler günlük üretim kapasitesine göre 2 nci ve 3 üncü sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında gösterilmiştir. Bu bakımdan, etli pide salonlarında fırın bulunuyor ve buralarda pişirilen pideler müşterilere sunuluyorsa, bu işyerlerinin günlük üretim kapasitesine göre 2 nci veya 3 üncü sınıf gayri sıhhi müessese olarak değerlendirilmesi, ruhsat ve denetim işlemlerinin buna göre yürütülmesi gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 11373-82795 (300)(318)İşyeri açma KONU :Ekmek üretimi
ANKARA TİCARET ODASI NA
(Söğütözü mah. 2 Cad. N0: 06530 Söğütözü/ANKARA) İLGİ : 13.10.2005 tarihli ve MK.1381-16764 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin EK-2 listesine göre, 500 kg/gün ve üzeri ekmek üreten yerler ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında bulunmaktadır. Ancak işletmelerin 2 nci veya 3 üncü sınıf olması, buraların gereken hijyen şartlarını taşıyıp taşımayacağı veya yeterince kontrol edilmeyeceği anlamına gelmemekte olup, her sınıfın taşıması gereken özelliklere göre uygun olup olmadığının denetimi ruhsat veren idarenin görevleri arasında bulunmaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
17.10.2005
SAYI : B.05.0.MAH.0.65.00.02/10400-82673 (300)(318) işyeri KONU :
BALIKESİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 21.09.2005 tarihli ve 014/406 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Yazıda sözü edilen pide ve lahmacun fırınlarının, günlük üretim kapasitesine göre ikinci veya üçüncü sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler arasında değerlendirilmesi, lokantalar bünyesinde sadece lokanta müşterilerine dönük olarak pide ve lahmacun üretilen yerlerin ise sıhhi müessese olarak kabul edilerek, faaliyet konusunun işyeri açma ve çalışma ruhsatında gösterilmesi uygun olacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
9.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/8827-82321 (300-318) KONU : Simit fırını
KARABÜK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 2.9.2005 tarihli ve 4130 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, simit fırını açılmak üzere müracaat edilen 3 katlı binanın üst katının mesken olduğu, fırın açılmak istenen yerin ise yapı kullanma belgesinde işyeri olarak gözüktüğünden bahisle, simit fırınının İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5/c maddesine girip girmediği sorulmaktadır. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (c) bendi, “Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması,” hükmünü taşımaktadır. Aynı Yönetmeliğin Ek-2 listesine göre “Hamur, yufka, bazlama, simit, poğaça, kadayıf, mantı, pasta, börek ve benzeri unlu mamullerin üretim yerleri” üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında yer almaktadır. Yönetmeliğin 16 ncı maddesine göre, üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler için sağlık koruma bandı oluşturulması zorunlu bulunmamakta olup, simit fırınının üst katında mesken olarak kullanılmasında sakınca görülmemektedir. Öte yandan, yazınızda anılan binanın yapı kullanma izni bulunduğu belirtilmekte olup, bu da Yönetmeliğin 5/c maddesine uygundur. Bilgilerinizi rica ederim. Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
8.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 8803-82312 (300-318)İşyeri KONU :Ruhsat
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 29.8.2005 tarihli ve 2365 sayılı yazınız. İkinci sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında yer alan ekmek fırınlarında, 3 üncü sınıflar arasında yer alan simit, poğaça ve benzerlerinin de üretilme talebi bulunduğundan bahisle, bu taleplerin aynı ruhsatta gösterilerek karşılanıp karşılanmayacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. İkinci sınıf gayri sıhhi müesseselere dahil bir ekmek fırınında, 3 üncü sınıfa dahil olan simit, poğaça vb. maddelerin üretilmesinde sakınca bulunmamakta olup, bu talepler 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 10 uncu maddesi kapsamında aynı ruhsatta tali faaliyet konusu da belirtilmek suretiyle karşılanabilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.09.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000/8291-82037 Konu :
ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
(Petrol Piyasası Dairesi Başkanlığı)
İlgi :31/07/2006 tarih ve18728 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin 28 inci maddesi “Gayrisıhhî müesseselerde işletmenin faaliyet alanının değişmesi durumunda yeniden ruhsat alınması zorunludur. Gayrisıhhî müesseselerin sahibinin değişmesi durumunda, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni malik adına ruhsat düzenlenir. Gayrisıhhî müesseselerin yeniden sınıflandırılması veya tesiste yapılan bir değişiklik neticesinde bir alt sınıfa geçen tesislerin yeniden ruhsat alması gerekmez. Ancak gayrisıhhî müesseselerin yeniden sınıflandırılmasında yapılan değişiklik neticesinde üst sınıfa geçmiş olan tesislerin bir yıl içinde yeni sınıfa göre açılma ruhsatı alması zorunludur” şeklinde düzenlenmiştir. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, sınıf değişikliği nedeniyle bir üst sınıfa geçen gayrisıhhi müesseselerin bir yıl içinde yeni sınıfına uygun işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaları gerekmekte olup, uygulamanın buna göre yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.1.2006
SAYI : B050MAH065000/384-80179 (300-318) KONU :İşyeri Ruhsatlandırma
ERZİNCAN İL ÖZEL İDARESİNE
İLGİ : 3.1.2006 tarihli ve 8 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Yazınızda devre konu olduğu belirtilen birinci sınıf gayri sıhhi müessesenin ruhsatında isim tadilinin yapılabilmesi için, önceki müesseseye ruhsat verilmesine esas teşkil eden dosyanın Sağlık Bakanlığından temin edilmesi, dosyanın temin edilememesi durumunda ise ruhsatlandırmaya temel olacak bilgi ve belgeler istenmek suretiyle ruhsat düzenlenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
15.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/7997-82159 (300-318) KONU :GSM Ruhsatları
EREĞLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-KONYA
İLGİ : 27.7.2005 tarihli ve M.42.6.ERE.0.28/210-3600 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; TCK’nın 184 üncü maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yapı kullanma izin belgesi olmadan GSM ruhsatı tanzim edilmesinde ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 7/3 maddesinde belirtilen ve özel yapı şeklini gerektiren yerlere ruhsat verilmesinde sakınca olup olmadığı, ayrıca Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği uyarınca sağlık koruma bandı konulması şartına uymayan işletmelere ne gibi bir işlem yapılacağına dair görüş istenmektedir. 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklindeki 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin ikinci fıkrası “Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.” Üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümlerini taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. Aynı Yönetmeliğin 16 ncı maddesi gereğince ise, sanayi bölgesi, organize sanayi bölgesi ve endüstri bölgeleri ile bu bölgeler dışında kurulacak birinci sınıf gayrisıhhî müesseselerin etrafında, sağlık koruma bandı konulması mecburîdir. Sanayi bölgesi, organize sanayi bölgesi ve endüstri bölgesi içindeki tesisler ile ikinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseselerin etrafında da müessesenin faaliyeti gerektirdiği takdirde, inceleme kurulunun kararına istinaden yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi tarafından sağlık koruma bandı oluşturulmasına karar verilebilecektir. Halen faaliyette bulunan ve sağlık koruma bandı mesafesini sağlamayan işletmeler, ruhsatlı ise ruhsat aldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca sağlık koruma bantlarının tespit edilmiş olması, eğer ruhsatsız ise ruhsat almalarının sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
1.7.2005
SAYI : B050MAH0650002/5951-81662 (300-318) KONU : Dondurma Üretimi
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 20.6.2005 tarihli ve M.59.0.TEK-4-22-174/1567 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, Tarım İl Müdürlüğünden alınacak üretim iznine esas olmak üzere verilecek pasta, börek, hamur ve süt tatlıları üretim yerine verilecek ruhsata dondurma üretiminin de eklenmesi istenildiğinden bahisle, konu hakkında görüş sorulmaktadır. Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği Ek-5 listesine göre pasta, börek, hamur ve süt tatlıları ile küçük çapta dondurma üretim yerleri üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseseler arasında yer almaktadır. Bu bakımdan, aynı işyerinde üretilmelerinde ve tek ruhsat verilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim. Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
5.1.2006
SAYI : B.05.0MAH.0.65.00.02/201-80107 300-308) KONU:Geçici ruhsat
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINA
İLGİ : 26.12.2005 tarihli ve 250 10 04 12 GSÜT-11941-114692 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyerlerinin ruhsatlandırılması konusunda 10 Ağustos 2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” hükümleri arasında, deneme iznine tabi olan birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler hariç geçici ruhsat verilmesine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler hariç diğer işyerlerine verilen geçici işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının, gıda üretim izni verilmesi esnasında dikkate alınmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/09/2006
SAYI : B050MAH0650002/8250/82010 (300-318) KONU :Ruhsat
BEYLİKDÜZÜ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ :9.8.2006 tarihli ve 116 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde “Bu Yönetmelik kapsamına girmesine rağmen adı ve nitelikleri belirtilmeyen sıhhî bir işyerinin açılması halinde, benzeri işyerleri için öngörülen esaslara göre işlem yapılır.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Yönetmeliğin Ek-1 listesinde ise, “e) Gezici piliç ve köfte satış yerleri Gezici satıcılık işkolu altında faaliyette bulunan sıhhî müesseselerin, sattıkları ürünleri muhafaza etmek için merkez depoları ve satış yapmak için özel ızgara kasalı araçları bulunacaktır. Gezici satış aracı için aranacak şartlar şunlardır: 1– Et veya tavuğun pişirilmesini sağlamak üzere özel ızgara kasası bulunacaktır. 2– Kasa paslanmaz çelikten imal edilmiş olacaktır. 3– Araçta, yeterli büyüklükte buzdolabı ve jeneratör bulunacaktır. 4– Standartlara uygun 200 litreden fazla hacimli çift tanklı gaz tesisatı bulunacaktır. 5– Sıcak ve soğuk su tertibatı bulunacaktır. 6– Aracın yemek hazırlama ve satış yeri hijyenik olacaktır.” şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır. Yazınızda sözü edilen tır, özel ızgara kasalı araç olmamakla birlikte, yapılan faaliyet benzer olduğundan, bu kapsamda değerlendirilerek, aracın yemek hazırlama ve satış yerinin hijyenik olması, üretilecek maddeler için gerekli donanımın sağlanmış olması, çevreye zarar vermemesi, su tertibatı vb. düzenlemelerin bulunması gibi hususların göz önüne alınarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde bir sakınca bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26/05/2006
SAYI : B.05.0.MAH.0.65.00.002/5142/81065 (300- 318) KONU :İçkili yer bölgesi
EMİNÖNÜ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İSTANBUL
İLGİ : 2.3.2006 tarihli ve 317 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ile, 1999/13681 Karar Sayılı Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 29 uncu maddesi çerçevesinde belediye meclisince içkili yer bölgesi tespiti yapılıncaya kadar, 1999/13681 Karar Sayılı Yönetmeliğe göre yapılan işlemlerin geçerliliğini muhafaza edeceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.11.2005
SAYI : B050MAH065000/ 12546-82837 (300-318) KONU :İçkili yer bölgesi tayini
AYANCIK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-SİNOP
İLGİ : 14.11.2005 tarihli ve 2991 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İçkili yer bölgesinin tespiti, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 29 uncu maddesi uyarınca mülkî idare amirinin genel güvenlik ve asayiş durumu hakkındaki görüşü doğrultusunda belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisince yapılacaktır. Bu nedenle, mülki idare amirince genel güvenlik ve asayiş durumu bakımından uygun görüş verilmeyen yerlerin içkili yer bölgesine alınıp alınmamasındaki nihai kararın belediye meclisince verilmesi gerekmekle birlikte, mülki idare amiri görüşünün göz önünde bulundurulması ve buna göre karar alınmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim. Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
5.10.2005
SAYI : B050MAH065000/9855-82560 (300-318) KONU :İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları
MANİSA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 8.9.2005 tarihli ve 6-05/1855 sayılı yazınız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin uygulanmasında tereddüte düşüldüğüne dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Ortak hükümler” başlıklı 5 inci maddesinin (e) bendinde, “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin, patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ile gaz dolum tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, (h) bendinde “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden meyhane, bar, kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezi ile açıkta alkollü içki satılan işyerlerinin okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, Aynı Yönetmeliğin “İçkili yer bölgesi olarak tespit edilemeyecek yerler” başlıklı 30 uncu maddesinde “İçkili yer bölgesi; a) Hükümet binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri; patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri yakınında, b) Konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyolları ve karayollarının her iki tarafında sınır çizgisine ikiyüz metreden yakın mesafe içinde, c) Otogar ve otobüs terminallerinde, d) Resmî ve özel okul binaları, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına yüz metreden yakın mesafe içinde, tespit edilemez. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamına girmeyen eğitim-öğretim kurum ve tesisleri ile öğrenci yurtları ve (a) bendinde belirtilen yerler için mahallî şartlar dikkate alınarak belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından belirli bir mesafe, tayin ve tespit edilir.”, 32 inci maddesinin 6 ncı fıkrasında “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.”, hükümleri bulunmaktadır. Bu hükümlere göre, 32 nci maddede kahvehane ve kıraathanelerin, resmi ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına mesafesinin 100 metre olacağına yer verilmiş, dini kurumlar sayılmamıştır. Dolayısıyla, kahvehane ve kıraathanelerin dini tesislerle arasında zorunlu bir uzaklık öngörülmemiştir. Yönetmeliğin 44 üncü maddesine göre internet kafelerde bulunan bilgisayarlarda bilgi ve beceri artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki oyunların oynatılması serbest olduğundan, internet kafelerle okullar arasında 100 metre mesafe şartı gerekmemektedir. İçkili yer bölgesi dışında bulunan dernek lokallerinde kadehte içki satılması mümkün bulunmamaktadır. Yönetmeliğin “İşletmecinin değişmesi ve işyerinin nakli” başlıklı 8 inci maddesinde yer alan hükümler, yalnızca bu yönetmelik dahilinde ruhsatlandırılmış işyerlerine değil, önceki mevzuat dahilinde usulüne uygun olarak ruhsatlandırılmış işyerlerine de uygulanacaktır. Yönetmeliğin 36/c maddesinde sözü edilen resmi sağlık kurumundan alınacak raporun ise, 1593 sayılı Kanunun 126 ve 127 nci maddeleri çerçevesinde belediye tabibi, bulunmayan yerlerde hükümet tabibinden alınması gerekmektedir. Yönetmeliğin 38 inci maddesi dahilinde lokanta, içkili yer ve meskun mahal dışındaki çay bahçelerinin yanısıra, talep olması halinde pastane ve kafeteryalara da Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğindeki kriter ve esaslara göre önlem alınmak suretiyle canli müzik izni verilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Yönetmeliğin Ek-1, A-8 maddesinde yer alan “Umuma açık istirahat ve eğlence yerleriyle, kişilerin yoğun olarak giriş-çıkış yaptığı diğer işyerlerinde giriş ve çıkışlar ayrı kapıdan olacak ve yangına karşı ayrıca tahliye çıkışı bulunacak, yangın çıkışları ışıklı tabela ile gösterilecektir.” hükmü, Yönetmeliğin tanımlara dair 4/g maddesinde yer alan umuma açık istirahat ve eğlence yerleri ile kişilerin yoğun olarak girip çıktığı diğer işyerleri için geçerli olup, ruhsat verilirken bu hüküm dikkate alınacaktır. Düğün salonları için Yönetmeliğin Ek-1 H/d kısmında yer alan özellikler aranacak olup, açık alanlara düğün salonu ruhsatı verilmesi mümkün değildir. Ancak, bu husus çay bahçesi veya benzeri yerlerde usulüne uygun izin alınarak düğün yapılmasına engel teşkil etmeyecektir. İçkili yer bölgesi yeniden tespit edildiğinde, önceden içkili yer bölgesinde iken, bu alan dışında kalan işyerlerinin kazanılmış haklarının saklı olması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/08/2006
Sayı : B050MAH065000/7491/81816 (300-318) Konu :İçkili yerin devri
KAHRAMANMARAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi : 22.6.2006 tarihli ve 3476 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesi “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir. İşyerine yeni ortak alınması veya ortaklardan birinin ayrılması durumunda yeni ruhsat düzenlenmez. İşyerinin başka bir adrese nakledilmesi halinde yeniden ruhsatlandırılması esastır. Mahalle, cadde, sokak ve benzeri yerlerin isim veya numaralarının değişmesi nedeniyle aynı işyeri için yeni ruhsat düzenlenmez. Ruhsatta yer alan bilgiler güncellenir. İşyeri sahibinin ölümü halinde, yeni ruhsat düzenlenmeksizin kanunî mirasçıları adına eski ruhsatın intibakı yapılır. Ruhsatın yenilenmesi veya intibakı gereken hallerde yetkili idareye en geç üç ay içinde müracaat edilmesi zorunludur. Bu süre mirasçılar için altı ay olarak uygulanır. Süresi içinde müracaat yapılmadığının yetkili idarelerce tespiti durumunda tespit tarihinden itibaren onbeş günlük süre verilir. Bu süre sonunda ruhsat yenilenmediği veya intibak yaptırılmadığı hallerde ruhsat iptal edilir.”, hükmünü taşımaktadır. Yazınızda sözü edilen içkili lokantayı işleten şahsın vefatı üzerine, varisler adına eski ruhsatın intibakı yapılacaksa, bu işlemin yukarıdaki madde hükmüne göre yapılması gerekmektedir. Ancak, ruhsatın verildiği tarih itibariyle içkili yer bölgesinde bulunan içkili lokantaların varislerinin vereceği muvafakat ile başka şahıslar adına ruhsat devri yapılabileceği, içkili yer bölgesi dışında kalmış olanların ise varisler dışındaki kişilere devredilemeyeceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/08/2006
Sayı : B050MAH0650002/ 7479-81804 (300-308) 16 Konu : Yeniden ruhsatlandırma
OSMANGAZİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi: 14/04/2006 tarih ve 2499 sayılı yazınız İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasında umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalıştırılacak kişilerin yetkili idareye bildirilmesi ve bu bildirimlere adli sicil kaydının da eklenmesi zorunluluğu getirilmiştir. Ancak, mevzuatta adli sicil kaydı bulunan kişilerin bu tür iş yerlerinde çalıştırılmasını yasaklayan herhangi bir düzenleme bulunmadığından bu durumda olan kişilerin de umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalıştırılabilecekleri değerlendirilmektedir. Yönetmeliğin Geçici birinci maddesinin birinci fıkrası “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmaz” hükmünü düzenlemiş olup, önceki mevzuata uygun olarak ruhsatlandırılmış içkili yerler ruhsat sahipleri için kazanılmış hak teşkil etmektedir. Ancak bu tür işyerlerinin devir edilmek istenmesi halinde, işyerinin devir sırasında içkili yer bölgesi dahilinde bulunması gerektiği düşünülmektedir. Yönetmeliğin ekinde yer alan Örnek 1 Sıhhi İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Başvuru Formunda işyerinin kullanım alanı bilgisi bulunmakta olup, kullanım alanının ayrıca ruhsat belgesinde yer almasına gerek bulunmamaktadır. Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (b) bendi kapsamında alınan muvafakatnamenin yeni alınan ruhsat için geçerli olduğu ve yeni ruhsat düzenlenmesi halinde muvafakatnamenin de yeniden alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.7.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308-55/ 6821-81646 Konu : Ruhsat devri
………………………………….
İlgi : a)Emniyet Genel Müdürlüğünün 08.03.2006 tarih ve 46149 sayılı yazısı, b)Samsun Valiliğinin 16.02.2006 tarih ve 3390 sayılı yazısı. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesi “ Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmaz.” hükmünü taşıdığından yazınızda sözü edilen ve önceki mevzuat dahilinde ruhsatlandırıldığı belirtilen işyerine yeniden ruhsat düzenlenmeyecektir. Devir işlemi, Yönetmeliğin 8 inci maddesinin “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir.” hükmüne göre gerçekleştirilecek olup, içerisinde açık olarak alkollü içecek verilen işyerlerinin devrinde, devredilecek işyerinin devir sırasında yetkili idare tarafından belirlenmiş olan içkili yer bölgesi sınırları içerisinde olması gerekmektedir. Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
19/06/2006
SAYI: B050MAH0650002/ 5714/81209 (300-318)-35 KONU:İşyeri ruhsat yenileme
FOCA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ: 18.11.2005 tarih ve 2775 sayılı yazınız. İlgili yazınız incelenmiştir, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesi “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyeri yeniden ruhsatlandırılmaz. Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce yapılmış bulunan işyeri açma ve çalışma ruhsat başvuruları bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılır.”, Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrası “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir.” hükümlerini taşımaktadır. Bu hükümler içkili yerler dışındaki işyerleri için geçerli olup, daha önceden içkili yer krokisi içinde bulunduğundan dolayı ruhsat verilen işletme, sonradan bu krokinin değişmesi sebebiyle bölge dışında kaldığı takdirde devrinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.11.2005
SAYI : B050MAH065000/12022-82738 (300-318) KONU : Yeniden ruhsatlandırma
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 26.10.2005 tarihli ve 4263-9995 sayılı yazınız. Birahane olarak ruhsat verilen bir işyerinin içkili lokantaya dönüştürülmesi halinde ruhsat verilip verilmeyeceğine dair görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesi “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir. İşyerine yeni ortak alınması veya ortaklardan birinin ayrılması durumunda yeni ruhsat düzenlenmez…” hükmünü içermektedir. Yukarıdaki hüküm gereğince işyerinin faaliyet konusu değiştiğinden yeniden ruhsatlandırılması esastır. Konunun bu çerçevede değerlendirilmesini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16.11.2005
SAYI : B050MAH065000/11808-82676 (300-318) KONU :Çalışma izni
BALIKESİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 24.10.2005 tarihli ve 472 sayılı yazınız. İlgi yazınız ekinde yer alan dilekçe incelenmiştir. İşyerinin niteliğine ve sınıfına göre açılması sırasında istenecek belgeler, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin sonundaki örneklerde yer almıştır. Ancak, iş sağlığı ve güvenliği yönünden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınması gereken belge gibi işyeri faaliyete geçtikten sonra düzenlenebilecek olan belgelerin işyerinin açılmasından sonraki bir ay içinde yapılacak kontrol sırasında ibraz edilmesinde sakınca bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim. Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.11.2005
SAYI: B.05.MAH.0.65.00.02/11683-82629 (300-318) KONU: Ruhsatlandırmada istenilen belgeler
DOSYA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından alınması gereken işletme belgesinin ancak ikinci sınıf gayri sıhhi müesseseniz faaliyet geçtikten sonra alınabileceğinden bahisle, Yönetmelikte 2’nci sınıf GSM’ler için deneme izni verilmesine dair hüküm bulunmadığından dolayı işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı alamadığınız, bundan dolayı da EPDK’dan bayilik lisansı alamadığınız hakkında 21.10.2005 tarihli dilekçeniz incelenmiştir. Bilindiği gibi Yönetmeliğin 5’nci maddesi iş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen tedbirlerin alınmış olmasını hükme bağlanmış olup ruhsat veren idareler işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı verilmesinden sonra yapacakları denetimlerde bu hususların yerine getirilip getirilmediği, kontrol edeceklerdir. Gayrisıhhi işyeri açmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler Yönetmelik ekindeki örnek 2 formunu doldurularak yetkili idareye başvuracaktır. Bu forma uygun olarak yapılan müracaat üzerine inceleme kurulu, yerinde inceleme yaparak raporunu yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendirdiği yetkiliye sunacaktır. Bu rapor üzerine şartlar uygunsa işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı verilecektir. Yönetmelikte düzenlenen esaslar dahilinde 2 nci ve 3 ncü sınıf gayrisıhhi işyerleri için deneme izni öngörülmemiştir. Bu çerçevede işyerine diğer kurum ve kuruluşlarca verilecek izinler için belediyelerin beyana göre verdiği ruhsatı müteakip bir ay içerisinde kontrol yapılacağı için bu süre zarfında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verilecek izinlerin düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. İşyeri Açma ve Çalışma Yönetmeliğinin temel amacı işyerlerinin ruhsatlandırılmasında bürokratik işlemlerin azaltılması ve ruhsatlandırma prosedürünün kolaylaştırılmasıdır. Bu bakımdan ruhsatlandırma işlemleri yapılırken Yönetmelikte öngörülen bilgi ve belgeler dışında ilave bir şey istenemeyecek olup ilgilinin beyanı esas alınarak işlem yapılacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14.10.2005
SAYI : B050MAH065000/10375-82671 (300-318)İşyeri KONU :Tereddüt konuları
GEBZE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-KOCAELİ
İLGİ : 20.9.2005 tarihli ve M.41.6.GEB.0.16.04.00-1307-5305 sayılı yazınız. İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarına dair tereddüte düşüldüğü hakkındaki ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte, ruhsat verilmesiyle ilgili işlemler düzenlenmiş olup, ruhsat verildikten sonraki bir ay içinde yapılacak denetimde işyerinin kapatıldığı veya terkedildiği durumlarda işyeri sahibinin talebinden vazgeçmesi ve işyerini kapatması söz konusu olduğu için dosyasına kayıt düşülerek işyerinin kapanması şeklinde işlem yapılacaktır. Yüz metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınacak olup, sırt sırta bulunan binalar aynı cadde ve sokak üzerinde olmadığından, ölçümde aynı cadde ve sokak üzerindeki binaların mesafeleri dikkate alınacaktır. Umuma açık işyerlerinde görevlendirilecek mesul müdürler için belge düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Adli sicil belgesinin kimlerden isteneceği Yönetmelikte belirtilmiş olup, belirtilmeyenlerden istenmeyecektir. Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre umuma açık istirahat ve eğlence yerleri için düzenlenen işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının bir örneği en geç yedi gün içinde kolluğa gönderilecektir. İtfaiye raporunun hangi işyerlerinden isteneceği Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilmektedir. İşyeri açma ruhsat harcının, ruhsatın verilmesinden önce alınması uygun olacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/8966-82365 (300-318)İşyeri KONU :İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları
ŞANLIURFA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 26.8.2005 tarihli ve 02-97/2005 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 17 ve 21 maddeleri çerçevesinde, ikinci sınıf gayri sıhhi müesseselere beyan usulüne göre ruhsat verilecektir. Ancak, ikinci sınıf GSM’ler arasında yer alan akaryakıt, LPG, CNG istasyonları; 5393 sayılı Kanunun 80 inci maddesi dikkate alınarak aynen petrol işyerleri gibi, Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (a) bendi, 5 inci maddesinin (c) bendi, 16 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 18 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle ruhsatlandırılacaktır. Diğer taraftan, bu işyerleri ruhsatlandırılırken konu ile ilgili diğer mevzuat hükümleri uyarınca istenmesi gereken bayilik sözleşmesi, geçiş yolu izin belgesi gibi bilgi ve belgeler de istenecektir. Bilgilerinizi rica ederim. Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
8.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/8796-82307 (300-318)işyeri KONU :İşyerleri
ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 25.8.2005 tarihli ve 5448-5277 sayılı yazınız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin uygulanması hakkında tereddüte düşüldüğüne dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” hükümlerine aykırı faaliyetler tespit edilmesi halinde ruhsat iptalinin, alındığı usule göre yapılması gerekmekte olup, encümende görüşülmesine lüzum bulunmamaktadır. Ancak, işyerinin kapatılması veya idari para cezası uygulaması encümen tarafından karara bağlanacaktır. Büro, yazıhane, muayenehane gibi işyerleri de sıhhi müesseseler kapsamında değerlendirilecek olup, nitelikleri ve özellikleri Yönetmelikte belirlenmemiş olanlar için benzer faaliyet yürütenler ile ortak şartlara dair hükümler göz önüne alınacaktır. Mobilya, kuyumcu, saatçi gibi işyeri açacak olanlardan 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca ustalık belgesi istenmesi gerekmektedir. Ancak 5174 sayılı Kanunun 102 nci maddesi uyarınca Ticaret Odası üyelerinden ustalık belgesi istenmeyecektir. Sıhhi işyerlerinin beyana uygunluğunu denetleyecek ekip, ilgili mahalli idare tarafından uygun görüldüğü şekilde oluşturulacaktır. Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesi istenecektir. Ancak, belediyelerin TCK’nın 184 üncü maddesi ve İmar Kanunu çerçevesinde görev yapması ve yapılan işlemlerin imar mevzuatına ve ilgili yönetmeliklere uygun olması gerekmektedir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin yönetmelikte mesul müdür belgesi verilmesiyle ilgili bir düzenleme bulunmamakla birlikte, talep edildiği takdirde bu belgenin ruhsatı vermekten sorumlu kişi tarafından imzalanması uygun olacaktır. Umuma açık işyerlerinde çalışacak olanlara belediye tarafından çalışma izni verilmesine gerek bulunmamaktadır. Yönetmelikte hangi işyerleri için itfaiye raporu, hangi işyerleri için yangına karşı gerekli tedbirlerin alınmış olması gerektiği açıklanmıştır. Yönetmeliğin Ek-1 listesinde belirtilen ayakta yemek yenilen yerler, kafeterya, yemeği pakette satan yerler için, listede yer alan şartları yanı sıra 5 inci maddede belirtilen ortak şartlara göre hareket edilmesi gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/8543-82225 (300-318)İşyeri KONU :
TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ESKİŞEHİR
İLGİ : 16.8.2005 tarihli ve 1223-19162 sayılı yazınız. İşyerlerinin ruhsatlandırılması için sınıf tespiti yapılması hakkındaki yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinde işyerlerinde aranacak genel şartlar yer almış olup, 9 uncu maddesinde ise “Bu Yönetmelik kapsamına girmesine rağmen adı ve nitelikleri belirtilmeyen sıhhî bir işyerinin açılması halinde, benzeri işyerleri için öngörülen esaslara göre işlem yapılır.” hükmü bulunmaktadır. Yazınızda belirtilen ve sıhhi müesseseler arasında yer alan; saat tamircisi, terzi atölyesi, radyo televizyon tamircileri, haberleşme cihazları ve büro malzemesi bakım ve onarım işleri için Yönetmelikle herhangi bir kriter belirlenmemiş olup, bu işyerini açacaklardan 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca ustalık belgesi istenmesi gerekmektedir. Ancak 5174 sayılı Kanunun 102 nci maddesi uyarınca Ticaret Odası üyelerinden ustalık belgesi istenmeyecektir. Pizzacıların, Yönetmeliğin Ek-1 listesinde yer alan “Lokanta, ayakta yemek yenilen yerler, kafeterya, yemeği pakette satan yerler ve benzeri işyerleri” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Işıklı ve ışıksız reklam tabelalarının ise, Yönetmeliğin gayri sıhhi müesseselerin sınıflarına ait Ek-2 listesinde yer alan; “4.4- 100 HP ve üzeri motor gücü kapasitedeki plastik, plaksiglas, polyester gibi maddelerden eşya, oyuncak, reklam levhaları, izolasyon malzemeleri vb. yapan yerler, kapsamında değerlendirilmesi uygun olacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
24.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/8428-82215 (300-318)işyeri KONU : 2. sınıf GSM DEMPET A.İ. tarafından Bakanlığımıza yapılan 22.8.2005 tarihli başvuruda, ikinci sınıf gayri sıhhi müessese kapsamında bulunan akaryakıt ve LPG istasyonuna ruhsat almak için Şanlıurfa Belediyesine müracaat edildiği, ancak ruhsat verilmesi için Belediye tarafından 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikte bulunmayan belgelerin istendiği belirtilmektedir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 21 inci maddesinde “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseselerin açılması için yetkili idareye yapılacak başvuru üzerine, inceleme kurulu en geç yedi gün içinde yerinde inceleme yaparak raporunu düzenler. Yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi inceleme kurulunun raporunu değerlendirerek en geç üç gün içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilip verilmeyeceğine karar verir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesine karar verildiği takdirde aynı gün içinde ruhsat düzenlenir. İnceleme kurulunun raporu üzerine işyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmemesine karar verilmesi durumunda, nedeni başvuru sahibine yazılı olarak aynı gün içinde bildirilir.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, Yönetmelikte 2 nci sınıf gayri sıhhi müesseselerin açılması için herhangi bir belge istenmesine yer verilmemiş olup, yalnızca Örnek 2’de yer alan beyan formunun düzenlenerek ilgili idareye başvuru yapılması yeterli görülmüştür. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21/02/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/5085 Konu :Özel öğretim kurumları
BOLU VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 28/01/2011 tarih ve B.05.4.VLK.4.14.07.00/517.02.01/723 sayılı yazınız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin özel öğretim kurumlarına uygulanıp uygulanmayacağı ve bu kurumların hafta tatili çalışma ruhsatı alıp almayacakları hakkında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 3 üncü maddesine 28/11/2010 tarihli ve 6082 sayılı Kanunun 19 maddesiyle eklenen son fıkrada “10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen izin veya ruhsatlar, bu Kanun kapsamındaki özel öğretim kurumlarını kapsamaz. Özel öğretim kurumları mevzuatına uygun olmak kaydıyla işyeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça verilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir.” hükmü, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 58 inci maddesinde “….ve ulusal bayram günlerinde çalışmaları belediyelerce izne bağlı işyerlerine ruhsat verilmesi, Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcına tabidir.” hükmü ve aynı kanunun 59 uncu maddesinde “Tatil günlerinde çalışma ruhsatı harcının mükellefi kendisine çalışma ruhsatı verilen gerçek veya tüzel kişidir.” hükmü, 394 sayılı Hafta Tatili Kanununun 1 inci maddesinde “On bin veya on binden fazla nüfusu havi şehirlerde alelumum fabrika, imalathane, tezgah, dükkan, mağaza, yazıhane, ticarethane, sınai ve ticari bilumum müessesat ve tevabiinin haftada bir gün tatili faaliyet etmeleri mecburidir” hükmü, aynı Kanunun 4 üncü maddesinde “Atide zikrolunan müesseseler yevmi mahsusta hafta tatilinden müstesnadır” hükmü ve 8 inci maddesinde “İş bu kanunun ahkamı istisnaiyesinden istifade etmek isteyen müesseselerin sahip veya müdiri mes’ullerinin mahalli belediye meclislerine müesseselerin nevi, evsaf ve şeraitini ve istihdam ettikleri memurin ve amele miktarını mübeyyin bir beyanname vererek ruhsatname almaları lazımdır. Belediye mıntıkalarından hariç bulunan müesseseler en yakın belediyelere müracaat ederler. Ruhsatnameler bir sene için muteberdir.” hükmü, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde “…İşyerlerine bu Yönetmelikte belirtilen yetkili idareler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre verilen izinler ile tescil ve benzeri işlemler bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz…” hükmü yer almaktadır. Danıştay Sekizinci Dairesinin 29/09/1995 tarih K:2760, E:4868 kararında konu hakkında “…Davacının işleticisi bulunduğu otel anılan kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen istisna kapsamında olduğundan aynı kanunun 8 inci maddesinin getirdiği açık kural uyarınca mahalli belediye meclisine beyanname vererek Hafta Tatili Ruhsatnamesi almak ve alınan ruhsatnameyi her yıl yenilemek zorunluluğu bulunduğu kuşkusuzdur…” ifadesi yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 5580 sayılı Kanunda gösterilen özel öğretim kurumlarına, bu Kanunun 3 üncü maddesine eklenen fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren işyeri açma ve çalışma ruhsatının Milli Eğitim Bakanlığınca verilmesi gerektiği, dolayısıyla belediyelerce bu kurumlara işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilemeyeceği, ancak sözü edilen özel öğretim kurumları hafta tatilinde faaliyet göstermesi durumunda ilgili belediyeye başvuru yaparak hafta tatili ruhsatı almaları ve buna ilişkin harcı ödemeleri gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27.07.2006
Sayı :B050MAH0650002/6862-81658 (300-308) 06 Konu :
ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANLIĞINA
Olgunlar Sok. No 32
Kızılay/ANKARA
İlgi :11.04.2006 tarih ve 2006/1597 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; eczaneler tarafından belediyelerden işyeri açma ruhsatı alınıp alınmayacağı hakkında görüş sorulmaktadır. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca eczane açmak için Sağlık Bakanlığından izin alınması gerekmektedir. Bu Kanuna göre, eczane açacak olan gerçek ve tüzel kişiler, Sağlık Bakanlığından ruhsat almak zorundadır. Sağlık Bakanlığı tarafından verilen ruhsat gerçek veya tüzel kişinin eczacılık meslek dalında işyeri açabileceğine dair belge olup, 6197 sayılı Kanuna göre alınması zorunlu bulunmaktadır. Ancak, eczane açacak olan gerçek ve tüzel kişiler, Sağlık Bakanlığından almış oldukları belgeye dayanarak açacak oldukları işyeri için ilgili belediyeden ayrıca işyeri açma ve çalışma ruhsatı alacaklardır. Zira, belediye tarafından verilecek ruhsat ile Sağlık Bakanlığınca verilen ruhsat birbirinden farklı bir nitelik taşımaktadır. Belediyelerin eczanelere verdiği ruhsat, 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 81 inci maddesi uyarınca düzenlenmekte olup, söz konusu maddeye göre belediye sınırları veya mücavir alanlar içinde bir işyerinin açılması işyeri açma izin harcına tabi bulunmaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
3.1.2006
SAYI: B050MAH0650002/73-80050 (300-318)İşyeri KONU: Oyun salonu
GİRESUN VALİLİĞİNE
İLGİ : 20.12.2005 tarihli ve B054VLK4280700/16-2/1654 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 15.10.1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Özel Beden Eğitimi ve Spor Tesisleri Yönetmeliği, gerçek veya tüzel kişilerce beden eğitimi ve spor tesisleri kurulması ve bu tesislerin işletilmesi ile ilgili usul ve esasları kapsamaktadır. Bu nedenle, langırt masası konularak oyun salonu işletilmesi faaliyetinin, 10.8.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında ruhsatlandırılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16.1.2006
SAYI : B050MAH0650002/301-80137 (300-318)İşyeri KONU :Hayvancılık işletmeleri
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 27.12.2005 tarihli ve B.05.0MİD.4.35.00-16-47/4904/33516 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin EK-2 listesinde gösterilen ve belediye sınırları ile mücavir alanı içinde açılacak olan hayvancılık işletmelerine belediyece işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.11.2005
SAYI : B050MAH065000/12569-82848 (300-318)İşyeri KONU :Oyun yeri
KIRŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 10.11.2005 tarihli ve 391 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Yazınızda sözü edilen masa topu ve langırt oyununun oynanacağı işyerinin, 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in sıhhi müesseselere kısmında yer alan oyun yeri tanımı içerisinde değerlendirilmesi uygundur. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
17.11.2005
SAYI : B050MAH065000/11927-82714 (300-318)İşyeri KONU :Tereddüt konuları
DİDİM BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-AYDIN
İLGİ : 24.10.2005 tarihli ve 1796 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/l maddesine göre gayrisıhhî müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek belediyelere görev olarak verilmiştir. Ancak bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca (l) bendinde belirtilen gayrisıhhî müesseselerden birinci sınıf olanların ruhsatlandırılması ve denetlenmesi, büyükşehir ve il merkez belediyeleri dışındaki yerlerde il özel idaresi tarafından yapılacaktır. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ile de, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yetkili idare olarak belediye belirlenmiştir. Yukarıdaki hükümlere göre, Didim Belediyesi sınırları dahilinde açılacak olan birinci sınıf gayri sıhhi müesseseler dışındaki gayri sıhhi müesseseler, sıhhi müesseseler ve umuma açık istirahat ve eğlence yerleri Belediyenizce ruhsatlandırılacak ve denetlenecektir. Özel mevzuatı gereğince bağlı olduğu bakanlık veya kurum ve kuruluşlardan izin alarak açılan eczane, özel hastane, fenni gözlükçü vb. işyerlerinin, faaliyetin yürütüleceği mekan için belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaları gerekmektedir. 2464 sayılı Kanunun 81 inci maddesi uyarınca ise belediye sınırları veya mücavir alanlar içinde bir işyerinin açılması “İşyeri Açma İzni Harcına” tabi olup, belediyeden izin alsın veya almasın, belediye ve mücavir alan sınırları içinde açılan bir işyerinin bu harcı ödemesi gerekmektedir. Dernek ve federasyonlara ait lokallerin ruhsatlandırılması hususunda İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte bir hüküm bulunmamaktadır. Anılan Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin (a) bendi “Hükümet binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri; patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri yakınında” içkili yer bölgesi tespit edilemeyeceği hükmündedir. Bu bentde belirtilen yerler için mahallî şartlar dikkate alınarak belediye meclisince mesafe tayini yapılacaktır. Yabancı uyrukluların işyeri açması ve çalıştırması konusunda, yabancılarla ilgili mevzuat hükümlerine uyulması gerekmekte olup, yazınızda sözü edilen şirketin yabancı uyruklu olan ortakları ve müdürünün oturma izni bulunması ve şirketin de ticaret sicil memurluğuna tescilli olması nedeniyle, açacağı işyerinin niteliğine göre diğer şartların yerine getirilmesi kaydıyla ruhsatlandırılmasında bir sakınca bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16.11.2005
SAYI : B050MAH065000/11810-82678 (300-318)İşyeri KONU :Tereddüt konuları
ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ANKARA
İLGİ : 24.10.2005 tarihli ve 6321 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Turizm belgeli işletmelere verilecek ruhsatlarla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan 26.9.2005 tarihli ve 41054 sayılı yazı ektedir. Kendi özel mevzuatı uyarınca ilgili kurumlardan izin alınarak açılan, güzellik salonu, dershane, sürücü kursu vb. işyerlerinin, faaliyetlerini yürütecekleri mekanla ilgili olarak ayrıca belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaları gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27.10.2005
SAYI: B.05.MAH.0.65.00.02/ 11414-82817 (300-318) KONU: İşyerinin ruhsatlandırılması
BOZÜYÜK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA/BİLECİK
İLGİ : 13.10.2005 tarihli ve M.11.6.BOZ.0.19.258/429 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in 6 ncı maddesine göre Yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamayacak ve çalıştırılamayacaktır. Keza Yönetmeliğin 23 üncü maddesi “Gayrisıhhî müesseselere, diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre verilen izinler, tescil ve benzeri işlemler, bu Yönetmelik hükümlerine göre izin ve ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.” hükmünü taşımakta olup, bu hükme göre herhangi bir başka kurumdan izin alınmış olması, işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmasına engel teşkil etmemektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.1.2005
SAYI : B050MAH0650002/80207 (50-51)05 KONU :Optisyenlik müesseselerinin ruhsatlandırılması
TÜM OPTİK VE OPTOMETRİK MESLEKLER BİRLİĞİ DERNEĞİ
(Hamidiye Cad. Doğubank İşhanı No: 503 Sirkeci-İstanbul)
İLGİ : 11.1.2005 tarihli ve 20-2 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; 5193 sayılı Kanun uyarınca Optisyenlik müesseselerinin ilin en yüksek sağlık idaresinden ruhsat alarak faaliyette bulundukları, ancak bazı belediyelerin bu müesseseyi ruhsatlandırmak ve denetlemek istedikleri belirtilmekte ve durumun açıklığa kavuşturularak belediyelere bu konuda talimat verilmesi istenilmektedir. 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanunun 7 nci maddesi, “Optisyenlik müessesesi gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri tarafından açılıp işletilebilir. Optisyenlik müessesesi açıp işletmek isteyenler, müessesenin açılacağı ilin en yüksek sağlık idaresinden Optisyenlik müessesesi ruhsatı almak zorundadırlar.” hükmünü, 13 üncü maddesi, “Optisyenlik müesseseleri, Bakanlığın ve mahallin en yüksek sağlık idaresinin teftiş ve denetimine tabidirler. Optisyenler, bu teftiş ve denetimlerde her türlü kolaylığı göstermek, talep edilen bilgileri, müessese kayıt belgesini ve teftiş defterini vermek ve faturalarında Optisyenlik müessesesi ruhsatnamelerinin tarih ve sayısını belirtmek zorundadırlar.” hükmünü, taşımaktadır. Bu hükümlere göre, Optisyenlik müessesi açacak olan gerçek ve tüzel kişiler, il sağlık müdürlüğünden ruhsat almak zorundadır. İlgili sağlık idaresi tarafından verilen ruhsat, o gerçek veya tüzel kişinin Optisyenlik meslek dalında işyeri açabileceğine dair belge olup, 5193 sayılı Kanuna göre alınması zorunlu bulunmaktadır. Ancak, Optisyenlik müessesesi açacak olan gerçek ve tüzel kişiler, il sağlık müdürlüğünden almış oldukları belgeye dayanarak açacak oldukları işyeri için, ilgili belediyeden ayrıca işyeri açma ve çalışma ruhsatı alacaktır. Zira, belediye tarafından verilecek ruhsat ile İl Sağlık Müdürlüğünce verilen ruhsat birbirinden farklı bir nitelik taşımaktadır. Şöyle ki; belediye, 5193 sayılı Kanuna göre ilgili mercilerden alınan izinler dahilinde açılacak olan Optisyenlik müessesesine, faaliyetini yürütecekleri mekana dair açılış ruhsatı verecektir. Çünkü, o işyerinde faaliyet yürütülmesi için işyerinin fen ve itfaiye yönünden tetkik edilmesi, yapı kullanma izni olup olmadığı, su ve kanalizasyon bağlantısı gibi belediyeyi ilgilendiren yönleri bulunmaktadır. Belediye tarafından yapılacak olan denetim de yine belediye tarafından verilecek olan ruhsatın alınıp alınmadığı veya işyerinde belediyenin görevlerine giren hususlara uyulup uyulmadığı kapsamında yerine getirilecektir. Bu bakımdan, 5193 sayılı Kanunda yer alan optisyenlik hususundaki düzenlemeler ile, belediyelerin işyeri açma izni konusundaki yetkilerinin birbirine karıştırılmaması gerekmektedir Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
2.1.2006
SAYI: B050MAH0650002/80005 (300-318) KONU:Anadolu Turizm Otelcilik ve Uygulama Oteli
YALOVA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 21.12.2005 tarihli ve 1968-758836 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Belediyeniz sınırları içinde bulunan Yalova Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesine ait bulanan ve uygulama oteli olarak faaliyet gösteren işyeri kamu kurumu niteliğinde olduğundan, 10.8.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.06.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 6035-81368 (300-308) 35 Konu : Ruhsattaki eksiklik ve noksanlıklar
KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :18.04.2006 tarih ve 950 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 13 üncü maddesi “İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerleri, yetkili idareler tarafından ruhsatın verildiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde kontrol edilir. İşyerinin bu süre içinde kontrol edilmemesi halinde ruhsat kesinleşir. Kontrol görevini yerine getirmeyen yetkili idare görevlileri hakkında kanunî işlem yapılır. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesinden sonra yapılacak denetimlerde mevzuata uygun olmayan unsurların ve noksanlıkların tespiti halinde, işyerine bu noksanlık ve hatalarını gidermesi için bir defaya mahsus olmak üzere onbeş günlük süre verilir. Verilen süre içinde tespit edilen noksanlık ve aykırılıklar giderilmediği takdirde, ruhsat iptal edilerek işyeri kapatılır. Ayrıca ilgililerin yalan, yanlış ve yanıltıcı beyanı varsa haklarında kanunî işlem yapılır” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre yapılacak işyeri denetimlerinde sıhhi müesseseler ruhsatı verilirken aranan şartların kaybedildiği tespit edilir ve verilen süre içinde noksanlıklar giderilmezse işyeri ruhsatının iptal edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
2.12.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 13019-82938 (300-318) KONU:Ruhsat iptalleri
AKHİSAR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-MANİSA
İLGİ: 17.11.2005 tarihli ve 669 sayılı yazınız. İşletme faaliyetine son verdiği halde ruhsatını iptal ettirmeyen işyeri sahiplerine ne işlem yapılacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. Ruhsatların iptal edilmesi hususunda 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, kapatıldığı halde ruhsatı iptal ettirilmeyen adrese ait bir işyerinde yeni faaliyet yürütülmesi için eski ruhsatın alındığı usulle iptal edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Aksi halde aynı adreste ruhsata bağlanmış birden fazla işyeri bulunacaktır. Diğer taraftan, işyeri sahibi tarafından işyerinin devri veya ruhsatın iptali için başvurulmadığı takdirde, yapılacak denetimlerde faaliyetine son vermiş olan işyerlerinin ruhsatlarının, gerekli tutanaklar tutulup, tebligat yapılmak suretiyle tek taraflı iptali de mümkün olabilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 9445-82484 (300-318) KONU :İşyeri açma ve çalışma ruhsatı
GÜLŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-NEVŞEHİR
İLGİ : 29.8.2005 tarihli ve 526 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, İlçeniz Yeni Sanayi Sitesi 3. Blok No. 12 Gülşehir adresinde Karadeniz Ekmek Fırını unvanlı işyerine 2. sınıf GSM ruhsatı almak için başvuruda bulunulduğu, 5 kişilik inceleme kurulu temsilcisinden 4’ünün uygun görüş verdiği, ancak Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü temsilcisinin “S.S. Gülşehir Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinin Ana Sözleşmesinin 10 uncu maddesinde sayılan meslekler arasında ekmek fırını bulunmadığı” gerekçesiyle uygun görüş vermediği belirtilmekte olup, ruhsatın verilmemesine karar verildiğinden bahisle, yapılan işlemin doğru olup olmadığı sorulmaktadır. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in 21 inci maddesinin üçüncü fıkrası “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseselerin açılması için yetkili idareye yapılacak başvuru üzerine, inceleme kurulu en geç yedi gün içinde yerinde inceleme yaparak raporunu düzenler. Yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi inceleme kurulunun raporunu değerlendirerek en geç üç gün içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilip verilmeyeceğine karar verir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesine karar verildiği takdirde aynı gün içinde ruhsat düzenlenir.” hükmünü taşımaktadır. Bu hüküm çerçevesinde, inceleme kurulunca işyeri açma ve çalışma ruhsatı için yapılan başvuru hakkında rapor hazırlanacak olup, rapor yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi tarafından değerlendirilerek ruhsat verilip verilmeyeceğine karar verilecektir. İnceleme kurulunca rapor hazırlanırken işyerinin açılması için uygun görüş verilmediği takdirde gerekçe belirtilecek olup, inceleme kurulunun karar vermek için oylama yapıp yapmayacağına dair Yönetmelikte bir hüküm mevcut değildir. Kurul oylama yaparak karar verecekse de, buna engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak, oylamada karşı oy kullanan şerh düşebilecektir. Sonuç olarak, işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi için inceleme kurulu raporu değerlendirilirken, kurulun çoğunluğu tarafından verilen kararların dikkate alınmasında sakınca bulunmamakta olup, ruhsat verilip verilmeyeceğine bu konudaki yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi tarafından karar verilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.09.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308- 16/ 82328 Konu :GSM Ruhsatı
DEMİRTAŞ ORGANİZE SANAYİ VE BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
Mustafa KARAER Caddesi
Demirtaş/BURSA
İlgi :05.09.2006 tarih ve 06.2398 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir. İşyerine yeni ortak alınması veya ortaklardan birinin ayrılması durumunda yeni ruhsat düzenlenmez” şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıdaki hüküm kapsamında, yazınızda sözü edilen ve önceki mevzuat dahilinde usulüne uygun olarak ruhsatlandırılmış olan işyerinin, yeni bir ortak ile birleşmesi ve adının değişmesi nedeniyle ruhsat yenilenmesi talebinin, mevcut ruhsat dosyasındaki bilgi ve belgeler esas alınarak ve yeni işletmeci adına ruhsat düzenlenerek karşılanması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.03.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 3174-80372 (300-308) Konu : Ruhsat yenileme
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi : 21.03.2006 tarihli ve 012/2-391-2119 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesi “Gayrisıhhî müesseselerde işletmenin faaliyet alanının değişmesi durumunda yeniden ruhsat alınması zorunludur. Gayrisıhhî müesseselerin sahibinin değişmesi durumunda, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni malik adına ruhsat düzenlenir.” hükmünü taşımaktadır. Bu hükme göre, önceki mevzuat uyarınca ruhsatlandırılmış olan gayri sıhhi müesseselerin faaliyet konusu değişmiyor sadece sahibi değişiyorsa dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına ruhsat düzenlenecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.03.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 2954-80816 (300-308-59) Konu : Ruhsat güncelleme
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :03.02.2006 tarih ve M590TEK-4-22-89/347 sayılı yazınız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesinin 5. fıkrası “işyeri sahibinin ölümü halinde, yeni ruhsat düzenlenmeksizin kanuni mirasçıları adına eski ruhsatın intibakı yapılır” şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı gibi mirasçılar adına intibak yapılırken yeni ruhsat düzenlemesi yapılmamakta, sadece mevcut ruhsat bilgileri güncellenmekte olup, bu durumda ruhsat harcı alınmaması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
7.3.2006
SAYI : B050MAH0650002/2506-80653 (300-318) KONU :İşletme ruhsatının intibakı
BÜYÜKYONCALI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-TEKİRDAĞ
İLGİ : 16.2.2006 tarihli ve 306 sayılı yazınız Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik kapsamında Jandarma Teşkilatı tarafından ruhsatlandırılan pavyonun sahibinin ölümü üzerine, kanuni mirasçıları adına ruhsat intibakı yapılması sırasında yapı kullanma izin belgesi aranıp aranmayacağı hakkında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5/c maddesi “Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması”, 8 inci maddesinin beşinci fıkrası “İşyeri sahibinin ölümü halinde, yeni ruhsat düzenlenmeksizin kanunî mirasçıları adına eski ruhsatın intibakı yapılır.”, Geçici birinci maddesinin birinci fıkrası “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmaz.”, Hükümlerini taşımaktadır. Bu hükümler ile ilgi yazınızda verilen bilgiler çerçevesinde, inşaat ruhsatı bulunan, ancak yapı kullanma izni bulunmayan binada yürütülecek olan pavyon işletmesine 12 Nisan 2004 tarihinde jandarma tarafından işletme izni verildiği, bu iznin müktesep hak teşkil ettiği, bu nedenle, inşaat ruhsatı alınarak yapılmış olan anılan işyerinin kanuni mirasçıları adına ruhsat intibakının yapılması gerektiği, ancak işyerine sonradan kaçak olarak ilave edildiği belirtilen inşaatlar hakkında 3194 sayılı Kanununun 32 nci ve 42 nci maddelerine göre işlem yapılması gerektiği, İşyeri açma ve çalışma ruhsatının intibakı yapılırken dosyadaki bilgi ve belgelerin esas alınması, yeni belge istenmemesi, pavyon olan işyerlerinin Yönetmeliğin 5/c maddesinde yer alan özel yapı şeklini gerektiren işyerleri arasında yer almadığı için yapı kullanma izin belgesi istenmesine gerek olmadığı, değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22.12.2005
SAYI : B050MAH065000/13813-83210 (300-318) KONU :İşyeri devri
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 9.12.2005 tarihli ve 11465 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazete yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle, önceki mevzuat hükümlerine göre ruhsatlandırılmış olan sıhhi bir işyerinin devredilmesi halinde faaliyet konusu ve adresi değişmemesi kaydıyla devir alan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınarak yeni sahibi adına ruhsat düzenlenecek olup, yeniden bilgi ve belge istenmeyecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.11.2005
SAYI : B050MAH065000/12543-82836 (300-318) KONU :İşyeri açma ve çalışma ruhsatı
KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 31.10.2005 tarihli ve 892 sayılı yazınız. İşyeri açma ve çalışma ruhsatlarına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (b) bendine göre “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren gayrimenkullerin, tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması hususunda kat maliklerinin oy birliği kararı aranacaktır. Yukarıdaki hüküm içerisine, merkezleri başka bölgede olan işletmelerin irtibat bürolarının mesken nitelikli bağımsız bölümlerde açılmasının girmediği değerlendirilmektedir. Tapuda iş yeri olarak görünen yerlerde, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması durumunda yönetim planında aksine bir hüküm yoksa, kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması gerekmektedir. Bu gibi bir işyerinin devri halinde ise Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre önceki mevzuat çerçevesinde ruhsatlandırılmış olan bir işyerinin faaliyet konusu ve adresi değişmemesi kaydıyla devredilmesi halinde, dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınarak yeni işletmeci adına ruhsat düzenlenecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.11.2005
SAYI : B050MAH065000/11940-82726 (300-318) KONU : Ruhsat güncellemesi
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 26.10.2005 tarihli ve 4255-9997 sayılı yazınız. İşyerine yeni ortak alınması veya ortaklardan birinin ayrılması halinde dosyadaki eski bilgi ve belgelere göre verilecek olan yeni ruhsatın, denetimlerde ibrazı mecbur olduğundan bu işlemin ruhsat üzerinde ne şekilde belirtileceğine dair görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesi “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir. İşyerine yeni ortak alınması veya ortaklardan birinin ayrılması durumunda yeni ruhsat düzenlenmez…” hükmünü içermektedir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının kişiye değil işyerine verilmesi nedeniyle, işyerine ortak alınması ve ortaklardan birinin ayrılması durumunda, bu değişikliklerin dosyasında korunması gerekmektedir. Ancak, yeni isimlere göre istiyorsa belediyenin güncelleme yapabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10.11.2005
SAYI: B050MAH0650002/11650-82620 (300-318) KONU:Yeniden ruhsatlandırma
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ: 20.10.2005 tarihli ve M.35.6.KON.0.(28)-4148-9797 sayılı yazınız. İlgili yazınız incelenmiştir, 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrası “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir.” şeklindedir. Yazınızda sözü edilen işyerinin devri söz konusu olmamakla birlikte, faaliyet konusu değiştiği için yeniden ruhsatlandırılması gerektiği değerlendirilmektedir. Yeni ruhsat düzenlenirken ise İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32 nci maddesi de dikkate alınacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 10374-82670 (300-318) KONU :Yapı kullanma izin belgesi
KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 23.9.2005 tarihli ve M.35.6.KAB.0.28/954 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Ruhsatsız olarak yapıldığı için tapusu bulunmayan, imar afları kapsamında müracaat eden ve işlemleri tamamlanmayan, ancak önceden alınan işyeri açma ruhsatıyla fırın olarak faaliyet yürüten işyerine ortak alınması durumunda “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in 8 inci maddesi çerçevesinde yeni ruhsat düzenlenmeyecektir. Bu işyerinin devri halinde de yine aynı madde çerçevesinde devir alan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınarak yeni işletmeci adına ruhsat düzenlenecektir. Yapı kullanma izin belgesinde ise fırın, sauna vb. tanımlama yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/9411-82468 (300-318) KONU :İşyerinin devri
ANKARA KAHVECİLER ODASI
(G.M.K. Bulvarı No: 45/6 Maltepe-ANKARA)
İLGİ : 19.9.2005 tarihli ve 2005/287 sayılı yazınız. Bazı belediyelerce, işyerlerinin devredilmesi sırasında yeniden bilgi ve belge istendiğine dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrası “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre, ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve işyeri adresinin değişmemesi koşuluyla işyeri devredilirse, devir alan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle herhangi bir belge istenmeden yeni işletmeci adına ruhsat düzenlenecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/8552-82234 (300-318) KONU : Akaryakıt istasyonuna yakınlık
GÜLÜÇ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ZONGULDAK
İLGİ : 10.8.2005 tarihli ve 05/171 sayılı yazınız. 1988 yılında ruhsatlandırılmış olan akaryakıt istasyonunun isim değişikliği talebinin ne şekilde karşılanacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 28 inci maddesi “Gayrisıhhî müesseselerde işletmenin faaliyet alanının değişmesi durumunda yeniden ruhsat alınması zorunludur. Gayrisıhhî müesseselerin sahibinin değişmesi durumunda, dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni malik adına ruhsat düzenlenir. Gayrisıhhî müesseselerin yeniden sınıflandırılması veya tesiste yapılan bir değişiklik neticesinde bir alt sınıfa geçen tesislerin yeniden ruhsat alması gerekmez. Ancak gayrisıhhî müesseselerin yeniden sınıflandırılmasında yapılan değişiklik neticesinde üst sınıfa geçmiş olan tesislerin bir yıl içinde yeni sınıfa göre açılma ruhsatı alması zorunludur.” hükmünü taşımaktadır. Bu hükümde işyerinin isminin değiştirilmesi durumu ele alınmamakla birlikte, aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi kapsamında ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle işyeri isminin değiştirilerek ruhsat düzenlenebileceği değerlendirilmektedir. Ancak, yazınızda anılan işyeri ruhsatlandırıldıktan sonra yanındaki arsaya cami inşa edildiği, bu konuda hazırlanan teknik raporda ise akaryakıt istasyonundaki yer altı tanklarıyla cami mesafesi ve yer altı tankları havalandırma ağzının idari bina ve camiye olan mesafelerinin TS 12820 standartlarına uygun olmadığının belirtildiği ifade edilmektedir. Bu bakımdan, inceleme kurulunca anılan istasyonda gerekli tetkikler yapılmak suretiyle, cami ile tanklar arasında gerekli güvenliğin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilerek, akaryakıt istasyonuna ruhsat alınma ve caminin inşa edilme tarihleri göz önünde bulundurularak ne şekilde hareket edilmesi gerektiğine Belediyenizce karar verilmesi yerinde olacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16.11.2005
SAYI : B050MAH065000/11801-82672 (300-318) KONU :Ruhsat güncelleme
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 26.10.2005 tarihli ve 4254-9996 sayılı yazınız. Önceki mevzuata göre içkili lokanta olarak ruhsatı bulunan bir işyerinin şirkete dönüşmesi sonucunda yapılacak işlem hakkında bilgi isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin geçici birinci maddesi “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmaz. Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce yapılmış bulunan işyeri açma ve çalışma ruhsat başvuruları bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Anılan Yönetmelikte işyeri gerçek kişi tarafından işletilirken, sahibi ve faaliyet konusu değişmeden şirket kurulmak suretiyle tüzel kişi tarafından işletilmesi halinde yapılacak işleme dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, işleteni ve faaliyet konusu değişmediği için anılan işyerine, Yönetmeliğin 8 inci maddesi çerçevesinde eski bilgi ve belgeler esas alınarak yeni ruhsat düzenlenmesinde sakınca bulunmadığı değerlendirilmektedir Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14/02/2006
SAYI : B050MAH0650002/1306/80404 (300-318) KONU :Ruhsatsız işyerleri
YENİŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-BURSA
İLGİ : 23.1.2006 tarihli ve 221 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılması ve çalıştırılması mümkün değildir. Bu nedenle, ruhsatsız olarak çalıştırıldığı için mühürlenen bir işyerinin, ruhsat almak için yetkili idareye başvurması ve işyerini Yönetmeliğe uygun hale getirmek için tadilat yapmak amacıyla mühürün açılmasını talep etmesi halinde, yetkili idarenin kararı ile imar mevzuatı dahilinde tadilata müsaade edilebileceği ancak bu süre zarfında işyerinin faaliyet gösteremeyeceği ve ancak ruhsat aldıktan sonra faaliyete geçebileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/7698-82120 (300- )05 KONU :Sıhhi müesseseler
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : a) 25.7.2005 tarihli ve M.59.0.TEK-4-22-292 sayılı yazınız. b) 27.7.2005 tarihli ve M.59.0.TEK-4-22-294 sayılı yazınız. İlgi yazılarınız incelenmiştir. 9.3.1989 tarihli ve 20103 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 7 nci maddesinin 3 üncü bendinin “Özel yapı şeklini gerektiren fırın, sinema, tiyatro, otel, hamam, sauna, düğün salonu gibi işyerleri için, yapı kullanma izin belgesinin temin edilmiş olması,” hükmünde “gibi” ibaresi bulunmaktadır. Bu bakımdan, bentte sayılanlar ile benzeri işyerleri için yapı kullanma belgesi istenmesi gerekmektedir. Kural olarak ruhsat almadan açılan işyerinin usulüne göre ruhsat alınıncaya kadar kapatılması gerekir. Dolayısıyla ruhsatsız olarak açılan bir işyerinin yapılan başvuruya istinaden bilahare ruhsatlandırılmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08.06.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 5503-81152 Konu :Kamu Kurumlarına ait Lokaller
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :16.02..2006 tarih ve 131/484 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Ticarete yönelik olmadan, münhasıran kendi personeline hizmet amacıyla kurumların kendilerine ait binalarda açtıkları lokallerde açık içki vermek istemeleri halinde 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümlerine tabi olmadığı, bu tür yerlerin ilgili kurumun sosyal tesis işletme usul ve esaslar dahilinde işletilebileceği, ancak mezkur Yönetmeliğin işyeri tanımı kapsamına giren ve kurum faaliyetlerinden bağımsız şekilde, ticari amaçla üçüncü kişiler tarafından kurum içinde işletilen işyerlerinin ise Yönetmelik hükümleri çerçevesinde ruhsat almak zorunda oldukları değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.12.2005
SAYI : B.05.0MAH.0.65.00.02/13938-83246 (300- 308) KONU: Turizm belgeli işletmeler
TRABZON BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 06.12.2005 tarihli ve M.61.0.TRA 0 16 Ruhsat-02/403 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Turizm belgeli işletmelere verilecek ruhsatlarla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan 26.09.2005 tarihli ve 41054 sayılı yazısı ekte gönderilmiştir. Ticarete yönelik olmadan, münhasıran kendi personeline hizmet amacıyla açılan dernek ve oda lokallerinde açıkta içki verilmek istenmesi halinde, işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmasına gerek bulunmadığı, bu tür yerlerde içki verilmesinin ilgili kurumun sosyal tesis işletme usul ve esasları dahilinde yetkili kişi veya komisyonlarca belirlenmesi gerektiği, bu tür yerler umuma açık olmadığı ve münhasıran kurum personelinin yararlanmasına hasredildiği için ticari işyerleri gibi mesafe şartına tabi bulunmadığı değerlendirilmektedir. İşyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32. maddesinin 7. fıkrasında “Turizmin yoğun olduğu yörelerdeki okulların tatil olduğu dönemlerde yukarıda belirtilen işyerleri ile okullar arasında yüz metre şartı aranmaz” hükmü bulunmaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
23/3/2006
SAYI : B050MAH0650002/ 3015-80340 (300-318) KONU : Kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin işletilmesi
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA
İLGİ : 10.2.2006 tarihli ve B.08.0.SGB.0.02.03.00/572 sayılı yazınız. İlgi tarih ve sayılı yazınızla okullara ait kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin ticari amaçla çalıştırılması halinde işyeri Açma ve Çalıştırma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik hükümleri tabi olup olmayacakları ile ilgili olarak Bakanlığımızın görüşü sorulmaktadır. Bakanlığınıza bağlı okullar bünyesinde bulunan kantin, açık alan, salon ve benzeri yerlerin üçüncü kişilere kiralamak suretiyle bu kişilerce işletilmesi halinde, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmelik hükümleri dahilinde ilgili özel idare ya da belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIGI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21 /09/2006
Sayı : B050MAH0650002/ 82233 (300-308) Konu: OSB İşyeri ruhsatı
DEMİRTAŞ ORGANİZE SANAYİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
BURSA İlgi : 16.05.2006 tarih ve 06.1001 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 80 inci maddesine göre her türlü akaryakıt ile sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) istasyonlarına nazım imar ve uygulama imar plânına uygun olmak kaydıyla belediye tarafından izin verilecek olup, akaryakıt istasyonlarına izin verilmesi için nazım imar plânında akaryakıt istasyonu olarak gösterilmesi şarttır. Bu istasyonlara çalışma ruhsatı büyükşehirlerde büyükşehir belediyesi tarafından verilecektir. 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4 üncü maddesinin altıncı fıkrası ise, yürürlüğe giren mevzii imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının OSB tarafından verilip denetleneceği, işyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçların OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılacağı hükme bağlanmıştır. Öte yandan, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 5538 sayılı kanunla değişik 7 nci maddesinin son fıkrası ise 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunuyla Sanayi ve Ticaret Bakanlığına ve organize sanayi bölgelerine tanınan yetki ve sorumluluklar ile sivil hava ulaşımına açık havaalanları ve bu havaalanları bünyesinde yer alan tüm tesisleri Kanun kapsamı dışında tutulmuştur. Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 5393 sayılı Kanunun 80 inci maddesi uyarınca akaryakıt istasyonlarının büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde büyükşehir belediye başkanlığınca ruhsatlandırılması gerektiği, ancak Organize Sanayi Bölgeleri için özel düzenlemeler getiren 4562 sayılı Kanun uyarınca bu bölgeler içinde açılacak olan akaryakıt istasyonlarının OSB yönetimince ruhsatlandırılarak, harcının ilgili belediyeye ödenmesi gerektiği düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIGI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
09.03.2006
Sayı :B050MAH0650002/2632-80704 (66) Konu :OSB’lerde işyeri açma
YERKÖY-SARAY BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
YOZGAT İlgi :01.02.2006 tarih ve 10/63 sayılı yazınız. 5393 sayılı Belediye Kanunun 85. maddesinin (h) fıkrası ile 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4. maddesinin 6. fıkrası “Yürürlüğe giren mevzii imar plânına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi sırasında işyeri açma ve çalışma ruhsatına ilişkin harçlar, OSB tarafından tahsil edilerek ilgili belediye veya il özel idaresi hesabına yatırılır” şeklinde değiştirilmiştir. Bu değişiklikle, OSB’lerde açılacak olan işyerlerine işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi yetkisi organize sanayi bölgelerine bırakılmıştır. İşyeri açma izni harçları ilgili il özel idare veya belediye hesabına yatırılacaktır. Kanunda geçen “ilgili belediye veya il özel idaresi” deyiminden, organize sanayi bölgesi belediye sınırları içinde bulunuyorsa o belediyenin, belediye sınırı içinde değilse o il özel idaresinin anlaşılması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIGI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.11.2005
SAYI : B050MAH065000/12520-82831 (300-318) KONU :Banka ve finans kuruluşları
İSTANBUL DUDULLU ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ
(4. Cadde No: 10 34776-Esenşehir-Ümraniye/İSTANBUL)
İLGİ : 19.10.2005 tarihli ve 2005/317 sayılı yazınız. Banka ve finans kuruluşlarına işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilip verilmeyeceğine dair ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 85 inci maddesinin (h) fıkrası ile değiştirilen 4562 sayılı Kanunu 4 üncü maddesi uyarınca organize sanayi bölgelerinde açılacak olan işyerleri OSB’ler tarafından ruhsatlandırılacak ve denetlenecektir. İşyeri açma izni harcı da yine bu idareler tarafından tahsil edilerek, ilgili belediye veya il özel idaresinin hesabına yatırılacaktır. Özel mevzuatı gereğince bağlı olduğu bakanlık veya kurum ve kuruluşlardan izin alarak açılan banka ve finans kurumu gibi işyerlerinin, faaliyetin yürütüleceği mekan için yetkili idareden işyeri açma ve çalışma ruhsatı almaları gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16.06.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308-35/7676-81952 Konu :Yapı kullanma izni
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İZMİR İlgi :01.08.2006 tarih ve 3481 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Belediyenize pansiyon işletmesi için işyeri açma ve çalışma ruhsatı talebinde bulunan işyerinin yapı kullanma izni belgesinin mevcut olduğu, niteliğinin mesken olarak düzenlendiği ve söz konusu binanın bir blok halinde tamamen pansiyon olarak işletilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bahse konu bina bir bütün halinde tamamen pansiyon olarak işletileceği için ruhsatlandırılmasında istenen yapı kullanma izin belgesinde mesken olarak vasıflandırılmasının bir sakınca oluşturmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.09.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308-45 /8292-82038 11.09.2006 Konu :Sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesi
MANİSA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :20/07/2006 tarih ve 162 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin 44 üncü maddesinin birinci fıkrası “Kendisini idare edemeyecek derecede sarhoş olanlara içki verilmesi, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, onsekiz yaşından küçüklerin yanlarında ebeveynleri, veli veya vasileri olsa bile bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere alınması ve onsekiz yaşından küçüklere her çeşit alkollü içki verilmesi ile nargilelik tütün mamulleri sunulması yasaktır” şeklinde düzenlenmiştir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 12 nci maddesinde ise “Kanunî istisnalar saklı kalmak üzere, eğlence, oyun, içki ve benzeri amaçlı umuma açık ve açılması izne bağlı yerlerde onsekiz yaşından küçükler çalıştırılamaz. Polis bar, pavyon, gazino, meyhane gibi içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere yanlarında veli ve vasileri olsa bile onsekiz yaşını doldurmamış küçüklerin girmesini men eder. Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında 17 nci, işyerleri hakkında da 6 ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır” hükmü bulunmaktadır. Madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, gerek 2559 sayılı Kanun, gerekse İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik, içkili yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlere onsekiz yaşından küçüklerin girmesini yasaklamış olup, playstation oyun yerleri gibi kumar ve kazanç kastı olmaksızın bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerlerine girişle ilgili olarak ise herhangi bir giriş yaşı düzenlemesi getirmemiştir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi aşamasında hangi tür işyerlerinden yapı kullanma izin belgesi istenmesi gerektiği hususu ile ilgili olarak ise; Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü bulunmaktadır. Diğer taraftan, 5377 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz” şeklinde 6.fıkra eklenmiştir. Ayrıca, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendi “ Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması” düzenlemesini getirdiği tespit edilmiştir. Buna göre, içerisinde sınai faaliyet yapılacak işyerlerinin ruhsatlandırılmasında yapı kullanma izin belgesi istenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu, ancak Türk Ceza Kanununda yapılan ve yukarıda belirtilen değişiklik neticesinde 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen cezanın uygulanmayacağı, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (c) bendinde sayılan işyerlerinin ruhsatlandırılmasında da yapı kullanma izin belgesinin aranması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
SAYI : B050MAH0650002/8542-82254(300-318) 29.8.2005
KONU : İşyerine açma ve çalışma ruhsatı verilirken, engellilerin giriş ve çıkışlarının dikkate alınması
KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : a) 22.8.2005 tarihli ve M.35.6.KON.0.(28)-3254-7853 sayılı yazınız. b) 22.8.2005 tarihli ve M.35.6.KON.0.(28)-3255-7854 sayılı yazınız. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin sıhhi işyerleri hakkındaki ikinci kısım birimci bölümünde yer alan 13 üncü maddesi “İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilen işyerleri, yetkili idareler tarafından ruhsatın verildiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde kontrol edilir. İşyerinin bu süre içinde kontrol edilmemesi halinde ruhsat kesinleşir. Kontrol görevini yerine getirmeyen yetkili idare görevlileri hakkında kanunî işlem yapılır. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesinden sonra yapılacak denetimlerde mevzuata uygun olmayan unsurların ve noksanlıkların tespiti halinde, işyerine bu noksanlık ve hatalarını gidermesi için bir defaya mahsus olmak üzere onbeş günlük süre verilir. Verilen süre içinde tespit edilen noksanlık ve aykırılıklar giderilmediği takdirde, ruhsat iptal edilerek işyeri kapatılır. Ayrıca ilgililerin yalan, yanlış ve yanıltıcı beyanı varsa haklarında kanunî işlem yapılır.” hükmünü taşımaktadır. Diğer taraftan, sıhhî işyerlerinin ruhsatlandırılması sırasında bu Yönetmelikte belirtilen genel şartların yanı sıra sınıflarına ve özelliklerine göre aranacak nitelikler Ek 1’de gösterilmiştir. Bu hükümlere göre, gerek beyan üzerine işyeri açma ve çalışma ruhsatının verildiği tarihten itibaren 1 ay içinde yapılacak kontrol sırasında, gerekse diğer zamanlarda yapılacak kontrollerde işyeri açılırken bu Yönetmelikle birlikte ilgili diğer mevzuata göre aranan şartların kaybedilip kaybedilmediği hususlarının denetlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin ortak hükümlere dair 5 inci maddesinin (j) bendinde, “Engellilerin işyerine giriş ve çıkışları için gereken kolaylaştırıcı tedbirlerin alınmış olması”, 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2. maddesinde “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.”, hükümleri yer almaktadır. Bu çerçevede, Yönetmelik hükümlerine göre, engellilerin girişi için uygun olmayan bir binada açılacak olan işyerine açma ve çalışma ruhsatı verilirken, engellilerin giriş ve çıkışları için gerekli tedbirlerin alınmış olması hususu dikkate alınacak, gerekli tertibat yok ise yapılmasını müteakip ruhsat verilecektir. 5378 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi ne şekilde kullanılırsa kullanılsın mevcut yapıların engellilere göre düzenlenmesine yönelik olduğundan ve işyeri açılması ile ilgili özel bir hüküm getirmediğinden, bu maddede belirtilen yedi yıllık sürenin ruhsat verilirken değerlendirilmesine gerek bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08.06.2006
SAYI : B050MAH0650002/5505-81154 (300-308) KONU : 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu İLGİ : a) Emniyet Genel Müdürlüğünün 24.04.2006 tarih ve 4800-74965 sayılı yazısı. b) İstanbul Valiliğinin 05.04.2006 tarihli ve 5657 sayılı yazısı. c) İzmir Valiliğinin 26.04.2006 tarihli ve 249969 sayılı yazısı. d) Emniyet Genel Müdürlüğünün 01.05.2006 tarih ve 78657 sayılı yazısı. İlgi yazılar incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Mezkur Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrası “Yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamaz ve çalıştırılamaz” şeklinde düzenlenmiştir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması iş ve işlemleri ise, bu yerlerin özellikleri nedeniyle Yönetmelikte ayrı bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 5259 sayılı Kanunla değişik 7 inci maddesinde yer alan hükümlere paralel olarak İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32 nci maddesinin ikinci fıkrası “Umuma açık istirahat ve eğlence yerinin açılması ve faaliyette bulunmasına belediye sınırları ve mücavir alan sınırları içinde belediye, bu alanlar dışında il özel idaresi tarafından izin verilir”, üçüncü fıkrası “İl özel idaresi ve belediyeler, umuma açık istirahat ve eğlence yeri ruhsatını vermeden önce kolluk kuvvetinin görüşünü alır”, beşinci fıkrası “Umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması hususundaki başvurular yetkili idareler tarafından bir ay içinde sonuçlandırılır”, dokuzuncu fıkrası “İzin almadan açılan umuma açık istirahat ve eğlence yerleri, yetkili idarelerin ilgili birimleri tarafından sebebi bir tutanakla belirlenmek ve mühürlenmek suretiyle re’sen kapatılır”, onuncu fıkrası ise “Kollukça, izin almadan açıldığı tespit edilen umuma açık istirahat ve eğlence yerleri düzenlenecek bir tutanakla kapatılmak üzere yetkili idareye bildirilir. Yetkili idare yapılan bildirim üzerine izin almadan açılan yeri kapatarak en geç üç gün içinde kolluğa bilgi verir” hükümlerini taşımaktadır. Madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırma iş ve işlemleri müracaat tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili idare tarafından sonuçlandırılacak olup, bu tür işyerleri usulüne uygun olarak ruhsat almadan faaliyette bulunamayacaklardır. Ruhsat almadan faaliyette bulunduğu tespit edilen işyerleri, yetkili idare olan belediye ya da özel idare tarafından tutanağa bağlanmak ve mühürlenmek suretiyle kapatılacaktır. Ruhsat almadan faaliyette bulunduğu kolluk kuvvetleri tarafından tespit edilen umuma açık işyerleri hakkında ise kolluk tarafından tutanak hazırlanacak ve kapatılmak üzere yetkili idareye bildirilecek olup, bu tür yerler yetkili idare tarafından kapatılarak üç gün içerisinde ilgili kolluğa bilgi verilecektir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, ruhsatsız olarak faaliyette bulunduğu kolluk tarafından tespit edilen yerlerin yetkili idareler tarafından ruhsat müracaatı yaptığı, ruhsat harcı yatırdığı, yerle ilgili ceza zaptı tutulduğu ya da benzeri gerekçelerle kapatılmaması mevzuata aykırı olup, bu yerlerin derhal kapatılması ve usulüne göre ruhsatlandırıldıktan sonra faaliyetlerine izin verilmesi gerekmektedir. Bilgilerinize arz ve rica ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.06.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 6029-81365 (300-308)41 Konu : Mesul müdür
DARICA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
KOCAELİ İlgi :06.02.2006 tarih ve 329 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Belediyeden sıhhi işyeri ruhsatı alarak faaliyette bulunan lokanta, büfe, vb. işyerlerinde izinsiz içki satışının tespit edilmesi halinde, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6 ncı maddesine göre izinsiz açılan işyeri olarak değerlendirilmesi suretiyle müeyyide uygulanması gerekeceği, Yönetmeliğin 38 inci maddesi gereğince, canlı müzik yayını yapılan yerlerde gürültünün şiddetinin teknik cihazlarla tespit edilerek, bunun sonucuna göre işlem yapılması gerektiği, Yönetmeliğin 5 inci maddesinde tapuda işyeri olarak gözüken yerlerde; umuma açık istirahat ve eğlence yerleri dışında işyeri açılması halinde kat maliklerinin oy çokluğu kararının aranmasına ilişkin hüküm olmadığı, Ruhsat verildikten sonra işyeri alanlarını izinsiz olarak artıranlardan, faaliyet konusunda bir değişiklik yoksa, önceki alınan harca ilave harç alınması gerekeceği, ancak işyerinin genişletilmesinde öncelikle imar mevzuatının da göz önünde bulundurulması gerektiği , İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 35 inci maddesi gereğince, gerçek kişiler de işyerlerine mesul müdür görevlendirebilecek olup, bu görevlendirme yapıldığı takdirde ruhsat sahibinin sürekli işyerinde bulunmasına gerek olmadığı, Oyun yerleri, umuma açık istirahat ve eğlence yerleri arasında bulunduğundan, Yönetmeliğin 5/h maddesi gereğince 100 metre mesafe şartına tabi olduğu değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/10011-82613 (300-318) KONU :İnceleme kurulları
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 26.9.2005 tarihli ve 012/2-1239-7167 sayılı yazınız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin ilgili maddeleri çerçevesinde, inceleme kurulunca işyeri açma ve çalışma ruhsatı için yapılan başvuru hakkında rapor hazırlanacak olup, rapor yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi tarafından değerlendirilerek ruhsat verilip verilmeyeceğine karar verilecektir. İnceleme kurulunca rapor hazırlanırken karar verilmek için oylama yapılıp yapılmayacağı veya bu kurulun oy birliği ya da oy çokluğu ile çalışıp çalışmayacağına dair Yönetmelikte bir hüküm mevcut değildir. Ancak, kurul oylama yaparak karar verecekse de, buna engel bir durum bulunmamakta olup, oylamada karşı oy kullanan şerh düşebilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02.06.2006
SAYI: B050MAH0650002/80004 (300-318) KONU: Turizm belgeli işletme
MERAM BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-KONYA
İLGİ : 21.12.2005 tarihli ve 210-4442 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 19 uncu maddesi, “Belgeli işletmeler, Bakanlığın iznine bağlı olarak, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun 178 inci maddesi ile 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 61 inci maddesindeki alkollü içki satışı ve ruhsatlarına ilişkin hükümlerin dışındadır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 12. maddesi kapsamına giren Bakanlıkça belge verilen işletmelere, yanlarında veli veya vasileri olmak şartıyla 18 yaşından küçükler de girebilir. Turizm işletmelerine bağlı ya da müstakil olarak talih oyunları oynatılabilecek mahallerin açılması yasaktır. Diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.”, 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununun 178 inci maddesi “Her nevi sanat müesseseleri ve maden ocakları ve inşaat yerleri dahilinde veya yakınında ispirtolu meşrubat satışı veya umumi evler açılması memnudur.”, 222 sayılı İlk Öğretim ve Eğitim Kanununun 61 inci maddesi “Okul binalarının sağlık, eğitim-öğretim ve ulaşım bakımından elverişli bir mahalde olması göz önünde bulundurulur. Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Turizmin yoğun olduğu yörelerdeki okulların tatil olduğu dönemlerde yukarıda belirtilen işyerleri ile okullar arasında 100 metre şartı aranmaz. Bununla ilgili esaslar İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Kültür ve Turizm bakanlıklarının müştereken hazırlayacakları yönetmelikle belirlenir.”, hükümlerini taşımaktadır. 10.8.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte turizm işletme belgesine sahip tesislerde açıkta içki satılması hakkında bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, turizm işletme belgeli tesislerin, bu belge ile, başka herhangi bir yerden izin almadan ve içkili yer bölgesi içinde bulunma şartına tabi olmadan açıkta içki satabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
23/08/2006
SAYI : B050MAH0650002/7863/81878 (300-308)-38 KONU: Özel öğretim kurumları
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA
İLGİ: a) Emniyet Genel Müdürlüğünün 15.08.2006 tarih ve 138759 sayılı yazısı. b) Milli Eğitim Bakanlığının 03.08.2006 tarih ve 56414 sayılı yazınız. Emniyet Genel Müdürlüğüne hitaben yazılan ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğinin 4/g maddesinde umuma açık istirahat ve eğlence yerleri “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerleri,” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Yönetmeliğin 32.maddesinin altıncı fıkrasında ise “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.” hükmü yer almaktadır. İlgi (b) yazınızda, “625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunun 9 uncu maddesi gereği (08/02/2007 Kabul tarihli,5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 4.maddesindeki, Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarında bu zorunluluk aranmaz.Ancak, söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki iş yerleri aynı binada bulunamaz)dershane binası yapılacak veya dershane binası olarak kullanılacak binada; meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satan yerlerin bulunmaması zorunludur.” hükmünün olduğu belirtilmektedir. Yazınızda bahsedilen kafe, umuma açık içkisiz, istirahat ve eğlence yeri statüsünde bir iş yeridir. Bilgilerinize arz ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27/06/2006
SAYI: B050MAH0650002/6000/81341 (300-308) KONU:Ruhsat
AKHİSAR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-MANİSA
İLGİ: 11.05.2006 tarih ve 231 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (g) bendi, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerleri” şeklinde tanımlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde çay bahçeleri umuma açık istirahat ve eğlence yeri olarak değerlendirilmeyecektir. Umuma açık istirahat ve eğlence yeri olmayan çay bahçelerinde, kahvehane ve kıraathanelerde oynanmasına izin verilen oyunlar oynatılmayacak olup, aksi halde işyerine yasal işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
23.06.2006
SAYI : B050MAH0650002/5904-81282 (Birimiçi) KONU : Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İLGİ 01.05.2006 tarih ve 78668 sayılı yazınız İlgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 5259 sayılı Kanunla değişik 7 inci maddesinin birinci fıkrasına paralel olarak 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4/g maddesinde umuma açık istirahat ve eğlence yeri “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerler” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca gerek sözü edilen Kanun ve gerekse mezkur Yönetmelik, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlarının bağlı oldukları kolluk kuvvetinin görüşü alındıktan sonra belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediyeler, bu sınırlar dışında ise il özel idareleri tarafından verileceğini hükme bağlanmıştır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 5259 sayılı Kanunla değişik 7 nci ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4/g maddesinde sayılan işyerleri ve benzerleri dışında içkili yer olarak faaliyet göstermeyecek ya da içerisinde okey, kağıt vb. gibi kahvehanelerde oynanan oyunlar oynatılmayacak kafeterya, kır kahvesi, çay ocağı, çay bahçesi, pastane, dans salonu, kokteyl salonu, büfe, düğün salonu, gösteri merkezi, hamam ve sauna gibi yerlerin umuma açık istirahat ve eğlence yeri olarak kabul edilemeyeceği düşünülmekte olup, bu yerlerin ruhsatlandırılırken ilgili kolluk görüşünün alınmasına gerek olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30.06.2006
Sayı :B050MAH0650002/6101-81382 (300-308)45 Konu : Canlı müzik yayını
………………………………………….
İlgi : a)Emniyet Genel Müdürlüğünün 20.06.2006 tarih ve 107143 sayılı yazıları. b)Manisa Valiliğinin 16.06.2006 tarih ve 11550 sayılı yazıları. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri Yönetmeliğin 4/g maddesinde “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerleri” olarak tanımlanmıştır. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalıştırılacak kişilerde aranacak şartları düzenleyen Yönetmeliğin 36 ıncı maddesi “Kanunî istisnalar saklı kalmak üzere; eğlence, oyun, içki ve benzeri amaçlı umuma açık yerlerde onsekiz yaşından küçükler çalıştırılamaz. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalıştırılacak kişilerin yetkili idareye bildirilmesi şarttır. Bildirim yapılırken aşağıdaki belgeler eklenir: a) Nüfus cüzdanı örneği, b) Adlî sicil belgesi, c) Bulaşıcı hastalığı olmadığına dair resmî sağlık kurumundan alınacak sağlık raporu. Çalışmanın devamı halinde sağlık raporu her altı ayda bir yenilenir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde, genel kadın olarak tescil edilenler çalıştırılamaz. Sahneye münhasır olarak sanatını icra edecek sanatçılar için yukarıdaki belgeler istenmez. Müşteri ile beraber yiyip içerek müşterinin eğlenmesini sağlayan konsomatrisler sadece pavyon ruhsatlı yerlerde çalışabilir. Yabancıların umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalışmaları yabancılarla ilgili mevzuat hükümlerine tabidir” şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde canlı müzik yayını yapılmasına Yönetmeliğin 38 inci madde düzenlemesi dahilinde izin verilecek olup konunun bu hükümle birlikte değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/08/2006
Sayı : B.05.0MAH.0.65.00.02/7487/81812 (300-308)05 Konu : Görüş
SULUOVA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-AMASYA
İlgi : 19.04.2006 gün ve Hes. İşl. Md. 230-699 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (e) bendi “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin, patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ile gaz dolum tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması,” şeklinde düzenlenmiştir. Bu sebeple umuma açık istirahat ve eğlence yeri statüsünde bulunan internet kafelerin mezkur madde dahilindeki işyerleri müştemilatında açılamayacakları değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/08/2006
Sayı :B050MAH0650002/7484-81809 (300-308)06 Konu : İş yerine komşu yatay kat malikleri
YENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
ANKARA İlgi : a)06.04.2006 tarih ve 1778 sayılı yazınız. b)06.04.2006 tarih ve 1779 sayılı yazınız. İlgi yazılarınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5/b maddesi “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren gayrimenkullerin, tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması hususunda kat maliklerinin oy birliği ile karar alması, Tapuda iş yeri olarak görünen yerlerde, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması durumunda yönetim planında aksine bir hüküm yoksa, kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması” şeklinde düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 32 inci maddesinin altıncı fıkrasında “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar,elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmi ve özel okul binalarından ve ilk orta ve öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması” hükmü bulunduğundan internet kafeler için de100 metreşartının aranacağı, yatay kat mülkiyetinin söz konusu olduğu yerlerde, kat maliklerinin oybirliği arandığı işyerleri için açılacak iş yerine komşu yatay kat maliklerinin de muvafakatine gerek bulunduğu değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.07.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-06/ 6707-81622 Konu :Mesafe
YENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi : a)06.04.2006 tarih ve 437-1779 sayılı yazınız. b)26.06.2006 tarih ve 945 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin 32 nci maddesinin altıncı fıkrası “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz”, 34 üncü maddesinin birinci fıkrası “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin açılmasına izin verilirken mesafe ölçümünde, bina ve tesislerin varsa bahçe kapıları, yoksa bina kapıları; kapıların birden fazla olması durumunda en yakını esas alınır. Yüz metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınır” hükmünü taşımaktadır. Aynı Yönetmeliğin 4/g maddesinde ise umuma açık istirahat ve eğlence yeri “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerler” olarak tanımlanmıştır. Yukarıdaki hükümler kapsamında umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılan internet kafelere işyeri açma çalışma ruhsatı verilirken Yönetmelikte öngörülen mesafe şartlarına uyulması, mesafe ölçümünde ise resmi ve özel okullar ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı yurtların hali hazırda kullanılan ana giriş kapısının esas alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.07.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-41/ 6709-81624 Konu : İnternet kafeler
GÖLCÜK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :30.06.2006 tarih ve 383-1928 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere sıhhi ve gayri sıhhi işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemler, 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yürütülmektedir. Yönetmeliğin İşyerlerinde Aranacak Genel Şartlar başlıklı 5/c maddesi “Özel yapı şeklini gerektiren sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması” şartını getirmektedir. Yazınızda sözü edilen ve yapı kullanma izni belgesinde işyeri olarak gözüken yerde Yönetmeliğin gayrisıhhi müesseselerin ruhsatlandırılmasında aradığı diğer şartlara uygun olması kaydıyla gayrisıhhi müessese ruhsatı verilebileceği değerlendirilmektedir. Yönetmeliğin 4/g maddesinde umuma açık istirahat ve eğlence yeri “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerler” olarak tanımlanmıştır. Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri arasında sayılan internet kafelerin, Yönetmeliğin 32. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarının bulundukları binalarda açılmalarının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.07.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308- 61/ 6715-81630 Konu :Kahvehaneler
TRABZON VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi :07.06.2006 tarih ve 881 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, Akçaabat ilçesindeki Akpınar İlköğretim Okulu ile Yeşilce İlköğretim Okuluna 90 m mesafede iki kahvehanenin bulunduğu, kahvehanelere ruhsat verilirken okulların şimdiki yerlerinde olmadığı, bu okullar ile kahvehaneler arasındaki mesafenin 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32 nci maddesinin altıncı fıkrası ve 34 üncü maddesinde belirtilen mesafe şartına uymadığından bahisle bu işyerlerine verilen ruhsatların kazanılmış hak teşkil edip etmediği hakkında Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesinde “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmaz” hükmü yer almakta olup, bu tür işyerlerinin kazanılmış haklarının korunmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
3.1.2006
SAYI : B050MAH0650002/73-80050 (300-318)İşyeri KONU:Oyun salonu
GİRESUN VALİLİĞİNE
İLGİ : 20.12.2005 tarihli ve B054VLK4280700/16-2/1654 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 15.10.1999 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Özel Beden Eğitimi ve Spor Tesisleri Yönetmeliği, gerçek veya tüzel kişilerce beden eğitimi ve spor tesisleri kurulması ve bu tesislerin işletilmesi ile ilgili usul ve esasları kapsamaktadır. Bu nedenle, langırt masası konularak oyun salonu işletilmesi faaliyetinin, 10.8.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında ruhsatlandırılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/06/2006
SAYI : B050MAH0650002/5473/81149 (300-308) KONU: Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri
KARAMAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ: 10.5.2006 tarih ve 486 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin tanımı, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4/g maddesinde yapılmıştır. Yönetmeliğin 5/b maddesine göre alınacak kat malikleri kararları, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren meskenlerin tapu kütüğünde mesken ve işyeri olarak gözüken bağımsız bölümleri için aranacaktır. Kat malikleri kararı, kira sözleşmesi ve tapu suretlerinin noter onaylı olacağı yönünde Yönetmelikte bir hüküm bulunmamaktadır. Yönetmelikte, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açacak olanlardan adli sicil belgesi isteneceğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri hakkında uygulanacak müeyyideler 2559 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde yer almıştır. Diğer taraftan, ilgili Kanun ve Yönetmeliklere aykırı olarak işletildiği tespit edilen işyerleri hakkında 1608 sayılı Kanunun birinci maddesi kapsamında ticaret ve faaliyetten men kararı verilebilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12/05/2006
SAYI : B.05.0.MAH.0.65.00.002/4672/80924 (300-318) KONU : İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin uygulamasındaki tereddütler
OSMANGAZİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-BURSA
İLGİ : 14.4.2006 tarihli ve 54 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde umuma açık istirahat ve eğlence yeri: Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathaneler; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler, lunaparklar, sirkler ve benzeri yerler olarak tanımlanmıştır. Bu çerçevede çay bahçeleri umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine girmemektedir. Turizm Belgeleri işyerlerinde 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanununun 8. maddesinde belirtilen suçların işlenmesi durumunda turizm belgesinin iptal edilmesi yönünde ilgili Bakanlığa teklifte bulunulması gerektiği değerlendirilmektedir. Tapuda arsa olarak gözüken fakat hisseli parsel üzerine yapılan binalarda fiili durum dikkate alınarak kat maliklerinin muvafakati aranacaktır. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin Geçici birinci maddesinde “Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmaz.” hükmü bulunmaktadır. Bu çerçevede, önceki mevzuata uygun olarak ruhsatlandırılmış işyerleri kazanılmış hak sayılacaktır. Yönetmeliğin Ek-1 listesine göre umuma açık istirahat, eğlence ve konaklama yerleriyle lokantalarda ve pastanelerde, sigara içilen ve içilmeyen bölümler duvar veya camla ayrılacaktır. İnternet kafeler de umuma açık işyeri olduğundan bu hükme tabidir. Spor salonları veya bilardo salonlarında, işletmeciler tarafından kullanılmak kaydıyla internete bağlı bilgisayar bulunmasında sakınca olmadığı değerlendirilmektedir. Ancak, bu gibi yerlerde müşterilere yönelik olarak internet hizmeti verilmesi işyerinin umuma açık istirahat ve eğlence yeri olmasını gerektiğinden buna imkan bulunmamaktadır. İşyerlerinin kaç metrekare olacağı hususu Yönetmelikte yer almamış olup, işyerinde yürütülecek faaliyete uygun büyüklükte olması yeterlidir. Örnek beyan formlarında istenildiği belirtilen kira kontratı veya tapu senedinin noter tasdikli olması zorunlu değildir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.04.2006
Sayı :B050MAH0650002/3787-80521 (300-308)32 Konu : 1. sınıf otel olarak ruhsatlandırılan yerlerin lokantalar
ISPARTA VALİLİĞİNE
İlgi : a)Emniyet Genel Müdürlüğünün 08.03.2006 tarih ve 46153 sayılı yazıları. b)Isparta Belediye Başkanlığının 10.02.2006 tarih ve 1279 sayılı yazıları. c)Isparta Valiliği Emniyet Müdürlüğünün 15.02.2006 tarih ve 1876 sayılı yazıları. Mevzuata uygun olarak işletilmediği için turizm belgesi ile içkili istirahat ve eğlence yeri izin belgesinin iptal edildiği ileri sürülen yere, Isparta Belediye Başkanlığınca içkili yer bölgesinde bulunmamasına rağmen içkili otel ruhsatı verildiğine dair ilgi yazılar incelenmiştir. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 5259 sayılı Kanunla değişik 7 nci maddesinde; umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatının bağlı olduğu kolluk kuvvetinin görüşü alındıktan sonra belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu alanların dışında il özel idareleri tarafından verileceği düzenlenmiştir. 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanununun 5259 sayılı Kanunla değişik 19 uncu maddesinde de; açık olarak alkollü içki, bira, şarap ve ispirto ile her çeşit ispirtolu içki satmak isteyenlerin, belediye veya il özel idaresinden ruhsat almaya mecbur oldukları, belediye veya il özel idaresinin, ruhsat vermeden önce yetkili kolluk kuvvetinin görüşünü alacağı belirtilmektedir. 10.08.2005 tarihli ve 25902 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2005/9207 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “İçkili Yer Bölgesinin Tespiti” başlıklı 29 uncu maddesinde de; içkili yer bölgesi haricinde içkili yer açılamayacağı belirtilmekte olup, belediyece 1. sınıf otel olarak ruhsatlandırılan yerlerin lokantalarında bu şartın aranmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla; ruhsatı iptal edilen umuma açık istirahat ve eğlence yeri için tekrar ruhsat verilirken, yeni bir işlem ve dosya tesis edildiğinden 2559 sayılı Kanun ve 4250 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kolluk görüşünün de alınması gerekmektedir. Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.04.2006
Sayı :B050MAH0650002/3784-80518 (300-308) Konu : Umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması
MUSTAFAKEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
BURSA
İlgi :06.03.2006 tarih ve 254/2 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (b) bendinde “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren gayrimenkullerin, tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması hususunda kat maliklerinin oy birliği ile karar alması, Tapuda iş yeri olarak görünen yerlerde, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması durumunda yönetim planında aksine bir hüküm yoksa, kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm çerçevesinde malik sıfatına haiz bulunmak şartıyla işyeri sahibinin de oyunun sayılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Yönetmeliğin 32 nci maddesinin altıncı fıkrasında “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur” denildiğinden internet kafelerin açılmasında da bu mesafe şartının aranması gerekmektedir. Yönetmeliğin 34 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin açılmasına izin verilirken mesafe ölçümünde, bina ve tesislerin varsa bahçe kapıları, yoksa bina kapıları; kapıların birden fazla olması durumunda en yakını esas alınır. Yüz metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınır” şeklinde düzenleme getirilmiş olup, mesafe ölçümünün buna göre yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.03.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.00.002/3159-80369 (07) Konu :İşyeri Ruhsatı
MANAVGAT BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
ANTALYA
İlgi :20.02.2005 tarihli ve 2006/54 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (b) fıkrasında “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren gayrimenkullerin, tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması hususunda kat maliklerinin oy birliği ile karar alması, Tapuda iş yeri olarak görünen yerlerde, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması durumunda yönetim planında aksine bir hüküm yoksa, kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması” hükmü yer almaktadır. İlgi yazınızda sözü edilen işyerine ruhsat verilirken, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanuna göre tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyeri olmaması ve tapuda işyeri olarak belirtilen yerde açılması kaydıyla kat maliklerinden karar alınmasına gerek bulunmadığı düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
9.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/8829-82323 (300-318)İşyeri KONU :İşyerlerinin ruhsatlandırılması
ÇORUM BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 22.8.2005 tarihli ve 6276 sayılı yazınız. İşyerlerinin ruhsatlandırılmasına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 1- 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in 36 ncı maddesinde umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde çalıştırılacak kişilerde aranacak şartlar belirtilmektedir. Bu tür işyerlerinin açılmasında uygulanacak prosedür ise Yönetmeliğin 32, 33, 34 ve 35 inci maddelerinde gösterilmiş olup, buraları açacak olanlardan Örnek-1’de yer alan başvuru ve beyan formunda bulunması gereken belgeler istenecektir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Ortak hükümler” başlıklı 5 inci maddesinin (e) bendinde, “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin, patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ile gaz dolum tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, (h) bendinde “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden meyhane, bar, kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezi ile açıkta alkollü içki satılan işyerlerinin okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, Aynı Yönetmeliğin “İçkili yer bölgesi olarak tespit edilemeyecek yerler” başlıklı 30 uncu maddesinde “İçkili yer bölgesi; a) Hükümet binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri; patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri yakınında, b) Konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyolları ve karayollarının her iki tarafında sınır çizgisine ikiyüz metreden yakın mesafe içinde, c) Otogar ve otobüs terminallerinde, d) Resmî ve özel okul binaları, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına yüz metreden yakın mesafe içinde, tespit edilemez. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamına girmeyen eğitim-öğretim kurum ve tesisleri ile öğrenci yurtları ve (a) bendinde belirtilen yerler için mahallî şartlar dikkate alınarak belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından belirli bir mesafe, tayin ve tespit edilir.”, 32 inci maddesinin 6 ncı fıkrasında “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.”, hükümleri bulunmaktadır. Bu hükümlere göre, 32 nci maddede meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmi ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına mesafesinin 100 metre olacağına yer verilmiş, dini kurumlar sayılmamıştır. Dolayısıyla, bu tür yerlerin dini tesislerle arasında zorunlu bir uzaklık öngörülmemiştir. Yönetmeliğin 35 inci maddesi çerçevesinde, umuma açık istirahat ve eğlence yerinin sahibinin tüzel kişi olması durumunda, işyerini idare etmek üzere bir mesul müdür görevlendirilecek ve yetkili idareye bildirilecektir. Bu maddede mesul müdür için belge düzenleneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. İşletmecinin değişmesi durumunda ruhsatın ne şekilde düzenleneceği Yönetmeliğin 8 inci maddesinde açıklanmıştır. Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin denetimi, belediyelerce kendi görev ve yetkileri dahilinde yapılacak olup, bu çerçevede belediyeler ruhsatlandırma sırasında aranan şartların devam edip etmediği ve diğer belediye yasaklarıyla ilgili hükümlere uyulup uyulmadığının kontrolünü yapacaktır. Bu gibi yerler güvenlik ve asayiş yönünden ise 2559 sayılı Kanun uyarınca ilgili kolluk tarafından denetlenecektir. 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükümlerini taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için yapı kullanma izin belgesi olmadan işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. İşletmecilere tebliğler, başvuru ve beyan formunda yer alan işletme adresine yapılabileceğinden, Yönetmelikte yer almadığı için ikametgah belgesi istenmeyecektir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikle, kırtasiyecilik ve bürokrasinin önlenmesi için süreç kısaltılarak ruhsatlandırmadaki yetki mahalli idarelere devredilmiş olmakla birlikte, işyerinin niteliğine ve diğer bazı yasal düzenlemelere göre de bir takım izinler alınacaktır. Bu hususlar içinde, 4857 sayılı İş Kanun ile bu Kanuna dayanılarak çıkarılmış yönetmeliğin ilgili hükümleri gereğince bu tür işyerleri için kurma izni ve işletme belgesi istenmesi de yer almaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/8554-82236 (300-318)İşyeri KONU : İşyeri ruhsatlandırılması
TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ESKİŞEHİR
İLGİ : 22.8.2005 tarihli ve M.26.7.TEP.0.28-1234-19668 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; tapu kaydında mesken olarak gözüken bağımsız bölümlerde açılmak istenen iş yerlerine, tapu kaydında işyerine çevrilmeden ruhsat verilip verilmeyeceği sorulmaktadır. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (b) bendi “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamına giren gayrimenkullerin, tapu kütüğünde mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması hususunda kat maliklerinin oy birliği ile karar alması, Tapuda iş yeri olarak görünen yerlerde, umuma açık istirahat ve eğlence yeri açılması durumunda yönetim planında aksine bir hüküm yoksa, kat maliklerinin oy çokluğu ile aldığı kararın bulunması,” hükmünü taşımaktadır. Bu bakımdan, 634 sayılı Kanun kapsamına giren ve tapu kütüğünde mesken olarak gözüken bağımsız bölümlerde sinema, tiyatro, kahvehane, gazino, pavyon, bar, kulüp, dans salonu ve benzeri eğlence ve toplantı yerleri; fırın, lokanta, pastane, süthane gibi gıda ve beslenme yerleri; imalathane, boyahane, basımevi, dükkan, galeri ve çarşı gibi işyerlerinin açılması halinde kat maliklerinin oy birliği ile alınmış kararı gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22/02/2006
Sayı :B050MAH0650002/1789-80446 (300-308)45 Konu :İdari Para Cezası
AKHİSAR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
MANİSA
İlgi :01.02.2006 tarih ve M456AKH028/2006-33 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği gibi 2559 Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 6. maddesinde yer alan ; “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden; a) Faaliyetten geçici olarak men edildiği halde süresinden önce açılan, b) Açık ve kapalı bulunacağı saatlere uymayan, c) Bu Kanunun 12. maddesinde belirtilen yasaklara uymadığı tespit edilen, d) Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen, İş yerlerinin işletmecilerine Beşyüzmilyon Türk Lirası ile Birmilyar Türk Lirası arasında idarî para cezası verilir. Bu maddede öngörülen idarî para cezaları, belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il encümeni tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır” hükmü uyarınca, bu fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde bir önceki cezanın bir katı artırılarak uygulaması yapılacak olup, bu kural bir yıl için geçerlidir. Dolayısıyla izleyen yılda, önceki yılın tekrarları hesaba katılmayacaktır. 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesine göre idari para cezaları her takvim yılı hesabından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükmü uyarınca tespit ve ilan edilen yeni değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
01.09.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308- 24/ 8053-81932 Konu :Mesafe
ERZİNCAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :16.08.2006 tarih ve 245 sayılı yazınız. Dini tesislerle, kahvehane ve kıraathaneler arasında ne kadar mesafe olması gerektiği hakkındaki ilgi yazınız incelenmiştir. 10.08.2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32 nci maddesinin altıncı fıkrasında “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz” hükmü yer almaktadır. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere kahvehane ve kıraathane gibi umuma açık eğlence ve istirahat yerleri ile mabetler arasında zorunlu bir uzaklık öngörülmemiştir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.12.2005
SAYI : B050MAH065000/13535-82093 (300-318)İşyeri KONU :Umuma açık yerler
TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 29.11.2005 tarihli ve 3229sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İnternet kafe, içerisinde bulunan internet bağlantılı bilgisayarlar vasıtasıyla uluslararası bilgi ve yayınların takip edildiği, bilgisayar oyunlarının oynanabildiği, alkolsüz içeceklerin sunulduğu işyerleri olduğundan, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32 nci maddesinde yer alan mesafe şartının aranmayacağı, ancak kafe ve kafeteryaların mesafe şartına tabi tutulması gerektiği değerlendirilmektedir. 1.11.1994 tarihli ve B050MAH0650002/958 sayılı genelgemizle, Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün yazılarına istinaden kahvehanelere bilardo masası konulmasının yasaklanmadığı bildirilmiştir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.10.2005
SAYI : B050MAH065000/10024-82619 (300-318)İşyeri KONU :Tereddüt konuları
BURSA VALİLİĞİNE
İLGİ : 5.9.2005 tarihli ve B054VLK4160700.2/1647 sayılı yazınız. Kirazlı Belediyesince işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına dair tereddüte düşüldüğü hakkındaki ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik” sıhhî ve gayrisıhhî işyerleri ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatlandırılması ve denetlenmesine dair iş ve işlemleri kapsamakta olup, 1. Derece Doğal Sit Bölgesi olan Kirazlı Belediyesi ve mücavir alanlarında açılacak olan işyerlerine de uygulanacaktır. Yönetmeliğin geçici 1 nci maddesine göre, Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılmış bulunan işyerleri yeniden ruhsatlandırılmayacaktır. Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin (b) fıkrasına göre, konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyolları ve karayollarının her iki tarafında sınır çizgisine ikiyüz metreden yakın mesafe içinde içkili yer bölgesi tespit edilemeyecektir. Kirazlı Beldesinde belediye teşkilatı kurulmadan önce yapılmış olan binalar, 3194 sayılı İmar Kanununun 27 nci maddesinin, “Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptırılacağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz, Ancak, yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerekir” hükmü çerçevesinde muhtarlıktan izin alınarak fen ve sağlık kurallarına uygun olarak yapılmış olmak kaydıyla, inşaat ruhsatından muaf olacağı için yapı kullanma izni olmadan işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde sakınca bulunmamaktadır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. Yönetmeliğin “Ortak hükümler” başlıklı 5 inci maddesinin (e) bendinde, “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin, patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ile gaz dolum tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, (h) bendinde “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden meyhane, bar, kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezi ile açıkta alkollü içki satılan işyerlerinin okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, “İçkili yer bölgesi olarak tespit edilemeyecek yerler” başlıklı 30 uncu maddesinde “İçkili yer bölgesi; a) Hükümet binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri; patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri yakınında, b) Konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyolları ve karayollarının her iki tarafında sınır çizgisine ikiyüz metreden yakın mesafe içinde, c) Otogar ve otobüs terminallerinde, d) Resmî ve özel okul binaları, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına yüz metreden yakın mesafe içinde, tespit edilemez. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamına girmeyen eğitim-öğretim kurum ve tesisleri ile öğrenci yurtları ve (a) bendinde belirtilen yerler için mahallî şartlar dikkate alınarak belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından belirli bir mesafe, tayin ve tespit edilir.”, 32 inci maddesinin 6 ncı fıkrasında “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.”, hükümleri bulunmaktadır. Bu hükümlere göre, 32 nci maddede kahvehane ve kıraathanelerin, resmi ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına mesafesinin 100 metre olacağına yer verilmiş, dini kurumlar sayılmamıştır. Dolayısıyla, kahvehane ve kıraathanelerin dini tesislerle arasında zorunlu bir uzaklık öngörülmemiştir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı verilirken, bu Yönetmelikte ve ilgili diğer mevzuatta istenilen belgeler dışında herhangi bir belge istenmeyecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
5.10.2005
SAYI : B.05.0.MAH.0.65.00.02/9849-82554 (300)(318) KONU : Üniversitelerin kahvehaneye olan uzaklıkları İLGİ : 19.09.2005 tarihli dilekçe, Üniversitelerin kahvehaneye olan uzaklıkları hakkındaki ilgi dilekçe incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5/h maddesi “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden meyhane, bar, kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezi ile açıkta alkollü içki satılan işyerlerinin okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, 32 inci maddesinin 6 ncı fıkrası “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.”, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun değişik 9 uncu maddesi (08/02/2007 Kabul tarihli,5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 4.maddesindeki, Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarında bu zorunluluk aranmaz.Ancak, söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki iş yerleri aynı binada bulunamaz) “…Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az100 metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarında bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz. Turizmin yoğun olduğu yörelerdeki okulların tatil olduğu dönemlerde yukarıda belirtilen işyerleri ile okullar arasında 100 metre şartı aranmaz. Bunlarla ilgili esaslar İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Kültür ve Turizm Bakanlıklarının müştereken hazırlayacakları yönetmelikle belirlenir.” hükümlerini taşımaktadır. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 6 ncı maddesinde ilk öğretim kurumları mecburi ve isteğe bağlı olarak ayrılmış olup, ilköğretim okulları (gündüzlü, pansiyonlu, yatılı ilköğretim okulları ve gezici okullar), yetiştirici ve tamamlayıcı sınıflar ve kurslar, özel eğitime muhtaç çocuklar için kurulacak okullar ve sınıflar mecburi kurumlar arasında, okul öncesi eğitim kurumları, tamamlayıcı sınıflar ve kurslar isteğe bağlı kurumlar arasında yer almıştır. Bu Kanunun 61 inci maddesinde “Okul binalarının sağlık, eğitim-öğretim ve ulaşım bakımından elverişli bir mahalde olması göz önünde bulundurulur. Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklıkta bulunması zorunludur…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümler dışında gerek ilgili yönetmelikte gerekse 222 ve 625 sayılı Kanunlarda ve diğer mevzuatta üniversitelerin umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine olan uzaklıkları hakkında bir hüküm bulunmamakta olup, üniversiteler ile kahvehaneler arasında 100 metre mesafe şartının uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.9.2005
SAYI : B050MAH065000/9413-82470 (300-318) İşyeri KONU :İşyeri açma ve çalışma ruhsatı
NALLIHAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ANKARA
İLGİ : 13.9.2005 tarihli ve 688 sayılı yazınız. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hakkında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Ortak hükümler” başlıklı 5 inci maddesinin (e) bendinde, “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin, patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan, kullanılan, depolanan yerler ile gaz dolum tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, (h) bendinde “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden meyhane, bar, kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezi ile açıkta alkollü içki satılan işyerlerinin okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, Aynı Yönetmeliğin “İçkili yer bölgesi olarak tespit edilemeyecek yerler” başlıklı 30 uncu maddesinin (a) bendinde “Hükümet binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri; patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri yakınında,” hükümleri bulunmaktadır. Bu hükümlerde ve diğer ilgili mevzuatta dini kurumlar ve hükümet binaları ile umuma açık istirahat ve eğlence yerleri arasında zorunlu bir uzaklık öngörülmemiştir. 3308 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca istenmesi gereken ustalık belgesi, esnaf odası üyelerinden istenecek olup, 5174 sayılı Kanunun 102 nci maddesi uyarınca ticaret odası üyelerinden istenmeyecektir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 16 ncı maddesi gereğince, ikinci ve üçüncü sınıf gayri sıhhi müesseselerin etrafında sağlık koruma bandı bırakılması zorunlu değildir. Ancak, müessesenin faaliyeti gerektirdiği takdirde inceleme kurulunun kararına göre sağlık koruma bandı bırakılabilecektir. Sağlık koruma bandının mesafesinin müessesenin faaliyet konusuna göre inceleme kurullarınca belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu Yönetmeliğin 21 inci maddesinde “İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhî müesseselerin açılması için yetkili idareye yapılacak başvuru üzerine, inceleme kurulu en geç yedi gün içinde yerinde inceleme yaparak raporunu düzenler. Yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendireceği kişi inceleme kurulunun raporunu değerlendirerek en geç üç gün içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilip verilmeyeceğine karar verir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesine karar verildiği takdirde aynı gün içinde ruhsat düzenlenir. İnceleme kurulunun raporu üzerine işyeri açma ve çalışma ruhsatının verilmemesine karar verilmesi durumunda, nedeni başvuru sahibine yazılı olarak aynı gün içinde bildirilir.” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, Yönetmelikte 2 nci sınıf gayri sıhhi müesseselerin açılması için herhangi bir belge istenmesine yer verilmemiş olup, yalnızca Örnek 2’de yer alan beyan formunun düzenlenerek ilgili idareye başvuru yapılması yeterli görülmüştür. 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T .C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.9.2005
SAYI : B050MAH065000/9447-82485 (300-318)İşyeri KONU : Üniversiteye ait fakültelerin kahvehaneye olan uzaklıkları
DOSYA
İLGİ : 8.9.2005 tarihli dilekçe. Üniversiteye ait fakültelerin kahvehaneye olan uzaklıkları hakkındaki ilgi dilekçe incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5/h maddesi “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden meyhane, bar, kahvehane, kıraathane, elektronik oyun merkezi ile açıkta alkollü içki satılan işyerlerinin okul, yurt, mabet bina ve tesislerine mevzuatın öngördüğü uzaklıkta bulunması”, 32 inci maddesinin 6 ncı fıkrası “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.”, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun değişik 9 uncu maddesi(08/02/2007 Kabul tarihli,5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 4.maddesindeki, Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarında bu zorunluluk aranmaz.Ancak, söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki iş yerleri aynı binada bulunamaz) “…Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az100 metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumlarında bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz. Turizmin yoğun olduğu yörelerdeki okulların tatil olduğu dönemlerde yukarıda belirtilen işyerleri ile okullar arasında 100 metre şartı aranmaz. Bunlarla ilgili esaslar İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık, Kültür ve Turizm bakanlıklarının müştereken hazırlayacakları yönetmelikle belirlenir.” hükümlerini taşımaktadır. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 6 ncı maddesinde ilk öğretim kurumları mecburi ve isteğe bağlı olarak ayrılmış olup, ilköğretim okulları (gündüzlü, pansiyonlu, yatılı ilköğretim okulları ve gezici okullar), yetiştirici ve tamamlayıcı sınıflar ve kurslar, özel eğitime muhtaç çocuklar için kurulacak okullar ve sınıflar mecburi kurumlar arasında, okul öncesi eğitim kurumları, tamamlayıcı sınıflar ve kurslar isteğe bağlı kurumlar arasında yer almıştır. Bu Kanunun 61 inci maddesinde “Okul binalarının sağlık, eğitim-öğretim ve ulaşım bakımından elverişli bir mahalde olması göz önünde bulundurulur. Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az100 metreuzaklıkta bulunması zorunludur…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümler dışında gerek ilgili yönetmelikte gerekse 222 ve 625 sayılı kanunlarda ve diğer mevzuatta üniversitelerin umuma açık istirahat ve eğlence yerlerine olan uzaklıkları hakkında bir hüküm bulunmamakta olup, fakülteler ile kahvehaneler arasında100 metremesafe şartının uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.08/2005
SAYI : B050MAH0650002/8271-82189 (300-318)İşyeri KONU :Umuma açık yerler (Belediye oyun salonu)
BOLU BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 3.8.2005 tarihli ve B054BLD414.900.2/747 sayılı yazınız. Belediyenize oyun salonu açılması için ruhsat başvurusunda bulunulduğundan bahisle, 100 metre yakınında resmi ve özel okullara ait binalar ile özel bakıma muhtaç bireylerin devam ettiği öğretim kurumları bulunmaması şartını sağlamayan yerlere ruhsat verilip verilmeyeceğine ilişkin ilgi yazınız incelenmiştir. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “Mesafe ölçümü” başlıklı 34 üncü maddesi “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin açılmasına izin verilirken mesafe ölçümünde, bina ve tesislerin varsa bahçe kapıları, yoksa bina kapıları; kapıların birden fazla olması durumunda en yakını esas alınır. Yüz metre uzaklığın ölçümünde, mevcut cadde ve sokaklar üzerinden yaya yolu kullanılarak, yaya kurallarına göre gidilebilecek en kısa mesafe dikkate alınır. Bu tür yerlerin açılmasına izin verilirken, o yerin en az yüz metre civarında okul bulunup bulunmadığının yanı sıra bu işyerlerinin özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ve okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları ile aynı binada olup olmadığı ve içkili yer bölgesinde bulunup bulunmadığı yetkili idarelerce tespit edilir.” şeklindedir. Bu hükme göre, işyeri açma ve çalışma ruhsat başvurularının karşılanması sırasında, işyerinin ilgili yönetmelikte yer alan şartları taşıyıp taşımadığının ruhsat vermekle yükümlü idare tarafından tespit edilmesi gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
2.1.2005
SAYI : B050MAH065000/58-80046 (300-318)İşyeri KONU :İşyeri açma ve çalışma ruhsatları (bilardo salonu)
MAMAK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ANKARA
İLGİ : a) 15.12.2005 tarihli ve 1636 sayılı yazınız. b) 26.12.2005 tarihli ve 83250 sayılı yazımız. c) 15.12.2005 tarihli ve 563 sayılı yazınız. d) 8.8.1994 tarihli ve B050MAH0650002/723 sayılı genelgemiz. İlgi (c) yazınızda yer alan konular büyük ölçüde ilgi (a) yazınızla Bakanlığımıza intikal etmiş olup, ilgi (b) yazımızla cevap verilmiştir. İlgi (c) yazınızda sözü edilen bilardo salonunun ilgi (d) genelgemiz kapsamında spor tesisi olarak kabul edilmesi gerekmektedir. İnternet cafe ise içerisinde bulunan internet bağlantılı bilgisayarlar vasıtasıyla uluslararası bilgi ve yayınların takip edildiği, bilgisayar oyunlarının oynanabildiği, alkolsüz içeceklerin sunulduğu işyerleridir. Bu bakımdan, oyun salonu dışındaki bilardo salonu ve internet cafenin, 10 Ağustos 2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 32 nci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, resmî ve özel okul binalarından ve ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarından, kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklıkta bulunması zorunludur. Özel eğitime muhtaç bireylerin devam ettikleri öğretim kurumları ile okullar dışındaki diğer özel öğretim kurumları için bu zorunluluk aranmaz. Ancak söz konusu özel öğretim kurumlarıyla yukarıda belirtilen türdeki işyerleri aynı binada bulunamaz.” hükmü dışında tutulması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11/08/2006
Sayı: B050MAH0650002/7547/81830 (300-308) 37 Konu: İnternet bağlantılı bilgisayar
KASTAMONU VALİLİĞİNE
İlgi: 01.05.2006tarih ve 05/00-392 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Farklı hizmet alanlarında faaliyet yürüten kahvehane, kıraathane ve oyun salonlarında müşterilerin yararlanması için internet bağlantılı bilgisayar konulmasının mevzuat dahilinde mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 11075-82747 (300-318)İşyeri KONU :Satış elemanlığı belgesi
MARDİN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 6.10.2005 tarihli ve M.47.0.MAR.0.28/156 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; belediye sınırları içinde işyeri açma ve çalışma ruhsatı talebinde bulunan sıhhi işyerlerinden hediyelik eşya, bakkal, oyuncakçı gibi yerlerin ruhsatlandırılmasında satış elemanlığı belgesi olmadığından çeşitli zorluklarla karşılaşıldığı, bu belgenin alınmasının da 2 yıl gibi uzun bir süreyi gerektirdiğinden bahisle, bu tür işyerlerinin söz konusu belge istenmeden ruhsatlandırılmasının önem arz ettiği belirtilmekte ve konu hakkında görüş sorulmaktadır. Sıhhi işyerlerinin açılması sırasında hangi belgelerin isteneceği 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin sonunda yer alan örnek-1’de gösterilmiştir. Yazınızda sözü edilen sıhhi müesseseler “satış elemanlığı belgesi” gibi ustalık belgesi gerektiren işyerleri arasında bulunuyorsa, 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununun 30 uncu maddesi uyarınca ustalık belgesi istenmesi gerekmektedir. Ancak, bu madde uyarınca ustalık belgesine sahip birisinin işyerinde çalıştırılması şartıyla da işyeri açılabileceği gibi, 5174 sayılı Kanunun 102 nci maddesi uyarınca Ticaret Odası üyelerinden ustalık belgesi istenmeyecektir Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11/08/2006
Sayı :B050MAH0650002/ 7543-81829 (300-308) Konu : 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin ortak hükümlerine dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5. maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna, ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğalgaz ve sıkıştırılmış doğalgaz istasyonu için yapı kullanma belgesinin alınmış olması şarttır. Diğer taraftan 5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair,Kanununun geçici 2 nci maddesinin son cümlesini değiştiren 5521 sayılı Kanunun 1 inci maddesi “Ancak bu Kanun yürürlüğe girmeden önce kurulduğu dönemdeki mevzuata göre gayri sıhhi müessese veya işyeri açma ve çalışma ruhsatlı olarak bu Kanun gereği güvenlik ve lisans gereklerini yerine getirerek faaliyetlerini sürdüren oto gaz istasyonları lisans almak şartıyla faaliyetlerine devam ederler. Bu Kanun gereği güvenlik ve lisans gereklerine uyduğu TSE tarafınca belirlendiği halde, imar planlarının henüz yapılamamasından dolayı işyeri açma ve çalışma ruhsatlandırma işlemleri sonuçlandırılamıyorsa, imar planlarının tamamlanması ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alabileceklere 31.12.2007 tarihine kadar geçici faaliyet lisansı verilir. Diğerleri faaliyetten men edilir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Dolayısıyla işyeri ruhsat taleplerinin, yukarıda zikredilen mevzuat hükümleri ve 14.06.2006 tarih ve 5625-81187 sayılı yazımızdaki esaslara göre değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/08/2006
Sayı: B050MAH0650002/7453/81785 (300-308) 16 Konu: Ruhsat devri ve güncelleme
BURSA VALİLİĞİNE
İlgi: 02.05.2006 tarih ve 18/566 sayılı yazınız. İlgi dilekçeniz incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması öngörülmektedir. Diğer yandan, 5377 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine eklenen ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. 10.8.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrasında “Ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve adresin değişmemesi kaydıyla işyerinin devredilmesi halinde, devralan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına tekrar ruhsat düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre, ruhsatta belirtilen faaliyet konusu ve işyeri adresinin değişmemesi koşuluyla işyeri devredilirse, devir alan kişinin başvurusu üzerine dosyadaki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle yeni işletmeci adına ruhsat düzenlenebileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27/07/2006
SAYI : B050MAH065000/6865/81661 (300-318) KONU :Yapı kullanma izni
DÖŞEMEALTI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ANTALYA
İLGİ : 20.6.2006 tarihli ve 272 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. 3194 sayılı İmar Kanununun “Ruhsata tabi olmayan yapılar ve uyacakları esaslar” başlıklı 27 nci maddesi, “Belediye ve mücavir alanlar dışında köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanların köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yaptırılacağı konut, hayvancılık veya tarımsal amaçlı yapılar için inşaat ve iskan ruhsatı aranmaz, Ancak, yapının fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve muhtarlıktan izin alınması gerekir” hükmünü taşımaktadır. Bu hüküm çerçevesinde yazınızda sözü edilen yerleşim yerleri köy iken yapılan binalar muhtarlıktan izin alınarak fen ve sağlık kurallarına uygun olarak yapılmış olmak kaydıyla, inşaat ruhsatından muaf olacağı için yapı kullanma izni olmadan işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde sakınca bulunmadığı düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.12.2005
SAYI : B050MAH065000/13941-83248 (300-318)İşyeri KONU :Karayolu kenarındaki tesisler
ADIYAMAN VALİLİĞİNE
İLGİ : 07.12.2005 tarihli ve B054VLK4020700-2-2-8/4265 sayılı yazınız. Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğine gönderilen ve Genel Müdürlüğümüze intikal eden ilgi yazınız ekinde alınan Şambayat Belediye Başkanlığının 28.11.2005 tarihli ve 516 sayılı yazısında; Gölbaşı-Adıyaman Karayolu üzerinde olan, imar planında işyeri+konut olarak belirlenen bölgelerdeki eski binaların inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmadığı ve tapuda halen tarla olarak gözüktüğünden bahisle, buralarda açılacak olan işyerleri için ruhsat düzenlenip düzenlenemeyeceği sorulmaktadır. 10 Ağustos 2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinde karayolları kenarındaki işyerleri için trafik güvenliğinin sağlanmış olması şartı getirilmiştir. Bu nedenle, trafik güvenliğinin sağlanması kaydıyla karayolu kenarında açılacak olan işyerleri için ruhsat düzenlenmesinde sakınca bulunmamaktadır. Öte yandan, 5377 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/9505-82498 (300-318)işyeri KONU :İşyerleri hakkında tereddütler
ISPARTA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 20.9.2005 tarihli ve Zabıta Müd. 13 sayılı yazınız. İşyeri açma ve çalışma ruhsatları hakkında bilgi isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” şeklinde 6 ncı fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, “Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye yeni eklenen fıkra gereğince, maddenin yürürlük tarihi olan 12.10.2004 tarihinden önce yapılan binalarda yürütülecek olan sınai faaliyetler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesi halinde 184 üncü maddenin üçüncü fıkrasında gösterilen ceza uygulanmayacaktır. Ancak, 10.8.2005 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 2005/9207 Karar Sayılı “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik”in Ortak hükümlere dair “İşyerlerinde aranacak genel şartlar” başlıklı 5 inci maddesinin (c) bendinde belirtilen sinema, tiyatro, düğün salonu, otel, hamam, sauna; ekmek fırını ile akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı, sıvılaştırılmış doğal gaz ve sıkıştırılmış doğal gaz istasyonu için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması şarttır. Yapının 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapıldığının, herhangi bir kamu kurumunca o binaya hizmet götürüldüğüne dair belgeden, o tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarından vb. işlemlerden anlaşılması mümkündür. Yönetmelikte, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde açılacak olan öğretmen evi veya emniyet müdürlüklerine bağlı spor kulüplerine ruhsat düzenleneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığından izin belgesi alarak açılacak olan özel öğrenci yurtlarının faaliyet yürüteceği binalara işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Çadır, baraka veya büfe gibi yerlerde yürütülecek olan sıhhi işyeri faaliyetleri için ruhsat düzenlenmesinde sakınca bulunmamaktadır. Bu gibi yerlerde yürütülecek faaliyetin cinsine göre, işyerinde temiz su bulunması, yangına karşı önlem alınmış olması, çalıştıracak kişinin ustalık belgesine sahip olması vb. belgeler istenebilecektir. İşyerinin emisyon ve ÇED’E tabi olup olmadığı hususu Çevre ve Orman Bakanlığı teşkilatından öğrenilecektir. İşyerleri, ruhsat verilirken aranan şartların korunup korunmadığı ve diğer belediye mevzuatı açısından denetlenecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/8548-82230 (300-318)işyeri KONU : Yapı kullanma izni bulunmayan binalar
YERKESİK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-MUĞLA
İLGİ : 16.8.2005 tarihli ve III-628 sayılı yazınız. İmar mevzuatı bulunmayan dönemde 1957 yılında yapıldığından dolayı yapı kullanma izni bulunmayan binada internet kafe açılması için ruhsat verilmesinde TCK’nın 184 üncü maddesine göre sakınca bulunup bulunmadığına dair görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesi, yapı kullanma izni bulunmayan binalarda yürütülecek olan sınai müesseselere ruhsat verilmesi ile ilgilidir. Yazınızda sözü edilen bina, eski tarihte yapıldığı için yapı kullanma izni bulunmamaktadır. Ancak bu binanın fen ve sağlık yönünden yürütülecek faaliyet için uygun olup olmadığının belediye teknik elemanlarınca incelenmesinin, inceleme sonucuna göre düzenlenecek rapora istinaden ruhsat verilip verilmeyeceğinin Belediyenizce değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/7798-82137 (300-318)05 KONU :GSM Ruhsatları
KÜTAHYA VALİLİĞİNE
İLGİ : 18.7.2005 tarihli ve B054VLK4430700/12/06-12-2/1080 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, Dereköy’de belediye teşkilatı kurulmadan önce 1965 yılında yapılan Tarım Kredi Kooperatifi binasının yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi bulunmadığından bahisle, adı geçen kooperatifin hizmet binası önünde faaliyet gösterecek akaryakıt tankına verilecek olan GSM ruhsatı için yapı kullanma izni istenip istenmeyeceği sorulmaktadır. Dereköy Beldesi Köy iken, yani belediye teşkilatı kurulmadan önce yapılan yapılar, 3194 sayılı İmar Kanununun 27 nci maddesi çerçevesinde fen ve sağlık kurallarına uygun olarak muhtarlıktan izin alınarak yapılmış ise inşaat ve iskan ruhsatından muaf olacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.7.2005
SAYI : B050MAH0650002/7130-81934 (300-318)işyeri KONU :Ruhsat
GEBZE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-KOCAELİ
İLGİ : 20.6.2005 tarihli ve 08-04-814-3666 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; inşaat ruhsatı alarak yapısını tamamlayan, elektrik, su, kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan, ancak yapı kullanma izin belgesi alınmamış olan binalarda sıhhi, gayri sıhhi, umuma açık olarak faaliyet gösterecek olan yerlere ruhsat verilip verilemeyeceği sorulmaktadır. İnşaat ruhsatı alınarak tamamlanmış yapılara yapı kullanma izni verilmesi için belediyenize müracaatın sağlanarak, buraların yapı kullanma iznine bağlanması esastır. Ancak, bunun mümkün olamaması halinde, yürütülecek faaliyetin niteliğine göre, belediye teknik elemanlarınca yapının sağlık ve fen yönünden incelenmesi neticesinde hazırlanacak olan rapora istinaden işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmesinde sakınca olmadığı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, 5377 sayılı Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21 inci maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 184 üncü maddesine “İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.” Şeklindeki 6 ncı fıkra eklenmiştir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
II.BÖLÜM
BELEDİYELERİN
UYGULAMALARINA
İLİŞKİN
GÖRÜŞLER
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08 / 02 / 2011
Sayı :B0500MAH.0060001.521.2011.34.08.3885-53101 Konu :Görüş
İSTANBUL VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 03/01/2011 tarih ve 215 sayılı yazınız. 5747 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan, Gürpınar ve Yakuplu İlk Kademe Belediyelerinin, Beylikdüzü İlk Kademe Belediyesine katılarak anılan Kanun gereği Beylikdüzü İlçesi kurulduğu ve Beylikdüzü İlçesi Belediyesi sınırlarının tespiti hakkında nasıl bir işlem tesis edileceği konusunda tereddüt oluşan ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Sınırların tespiti” başlıklı 5 inci maddesinde; “ Yeni kurulan bir belediyenin sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde tespit edilir: Eskiden beri o yerleşim yerine ait sayılan tarla, bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır. Belediye sınırlarını dere, tepe, yol gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması durumunda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir. Belediyenin sınırları içinde kalan ve eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır, mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur. Çizilen sınırların geçtiği yerlerin bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.” hükmü, yine aynı Kanunun “Sınırların kesinleşmesi” başlıklı 6 ncı maddesinde; “Belediye sınırları, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir. Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği; belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare amirine gönderilir. Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.” hükmü, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 20 nci fıkrasında; “ Gürpınar ve Yakuplu ilk kademe belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak ekli (18) sayılı listede adları yazılı mahalleler ile mahalle kısımları Beylikdüzü İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Ekli (18) sayılı listede adları yazılı mahalleler merkez olmak üzere İstanbul İlinde Beylikdüzü, adında ilçe kurulmuştur.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 5747 sayılı Kanun hükmü uyarınca 29 Mart 2009 tarihi itibariyle, Gürpınar ve Yakuplu İlk Kademe Belediyelerinin mahalleleri ile mahalle kısımları, Beylikdüzü İlk Kademe Belediyesine katılarak, Beylikdüzü İlçe Belediyesi kurulmuştur. Katılım sonrası ilçe belediyelerinin sınırının tespiti, 5393 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, 6 aylık süre geçmiş olsa bile ilgili belediye meclisinin kararına istinaden kaymakamın görüşü ve vali onayı ile yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22 / 12 / 2010
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2010.16.357 /34133-53901 Konu :Belediyeye katılma
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 28/04/2010 tarih ve 7737 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca İliniz Mustafakemalpaşa Belediyesine katılan Ovaazatlı Belediyesinin, köye dönüştürülmesine ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, köye dönüştürülen bir belediyenin 5747 sayılı Kanunu’nun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca bir belediyeye mahalle olarak katılma talebinde bulunamayacağı ve katılınacak belediyenin de katılma talebini kabul edemeyeceği bundan dolayı da belediyenin hukuki durumunun ne olduğu konusundaki görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında; “ Birinci fıkra hükmü uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesindeki usule bağlı olmaksızın, belediye meclisinin kararı ile bağlı olduğu il veya ilçe belediyesine mahalle olarak katılma talebinde bulunabilir. Katılma işleminin gerçekleşebilmesi için katılacak belediye ile katılınacak olan il veya ilçe belediyesinin sınırları arasında başka bir belediye veya köy bulunamaz. Bu belediyeler ile katılacakları il veya ilçe belediyeleri arasındaki meskûn sahadan meskûn sahaya olan uzaklık on kilometreden fazla olamaz. Katılım işlemi katılınacak belediye meclisinin olumlu kararı ile sonuçlanır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde, 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, Mustafakemalpaşa İlçesi Ovaazatlı Belediyesinin, Mustafakemalpaşa Belediye Meclisinin 03/06/2008 tarih ve 131 sayılı kararıyla Mustafakemalpaşa Belediyesine mahalle olarak katılmış ve 29 Mart 2009 tarihi itibari ile tüzel kişiliği sona ermiş ancak belediyeye katılma işlemine ilişkin belediye meclis kararlarının yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldığı ve açılan dava üzerine, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 2009/1210 Esas, 17/02/2010 tarihli kararı üzerine yürütmeyi durdurma kararının kesinleştiği, ancak söz konusu kararlar Hukuk Müşavirliği aracılığıyla ulaşmadığından şu anda yapılacak bir işlem olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04 / 10 / 2010
Sayı : B0500MAH.0060001.521.2010.61.700/27098-53666 Konu :5747 sayılı Kanunun uygulanması
TRABZON VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 19/08/2010 tarih ve 7201 sayılı yazınız. İliniz Beşikdüzü İlçesi Türkelli Belediyesi’nin 5747 sayılı Kanun’un eki “EK-44” nolu listede yer alan kapatılan belediyeler arasında yer aldığı, daha sonra adı Oğuz Belediyesi olarak değiştirilen bu Belediyeye Beşikdüzü İlçesi Resullü veya Dolanlı Köylerinin katılma talebinde bulunduklarından bahisle, kapatılan belediyelere sınır olan köy ve köy kısımlarının 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesi uyarınca katılıp katılamayacakları ve katılıma ilişkin dilekçenin mahallin en büyük mülki idare amirine verilmeyip, katılınacak Oğuz Belediye Başkanlığına verilmesi sebebiyle dilekçelerinin işleme konulup konulamayacağı konusundaki görüş talebiniz incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinde; “Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz. Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. …” hükmü yer almaktadır. Öte yandan Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu, 31.10.2008 gün ve E:2008/34, K:2008/153 sayılı kararda; “5747 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; Yasa’ya ekli 44 sayılı listede gösterilen belediyelerden, 1- Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına yasal süresi içinde iptal davası açanlar, 2- Yasa’nın yürürlüğe girdiği 22.3.2008 tarihinden önce 5393 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca yapılan katılma işlemi ile nüfusu 2000’in üzerine çıkanlar, 3- “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilmiş turizm bölge, alan ve merkezleri ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri” kapsamında kalanlar ile “Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca saptanan 2008 yılı turizm öncelikli yöreler“ listesinde yer alanlar, yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, 44 sayılı listede kalan bölümün ise Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine” hükmedilmiştir. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin E:2008/34, K:2008/153 kararı ile 5747 sayılı Kanunun Ek:44 sayılı listesinde yer alan belediyelerle ilgili olarak verilen iptal kararı neticesinde; tüzel kişiliği devam eden Oğuz Belediyesine 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesi hükümlerine uygun olarak yapılacak katılma işleminin hukuken geçerli olacağı, söz konusu belediyeye katılmak isteyen köy veya köy kısmında yaşayan seçmenlerin yarısından bir fazlasının mahallin en büyük mülki idare amirine müracaat etmesinin gerektiği, bu kişilerin belediyeye müracaat etmelerinin mahallin en büyük mülki idare amirine müracaat sayılamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
19 / 07 /2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.521.2010.41.333/20993-53488 Konu : 5747 sayılı Kanun
KOCAELİ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi :15/04/2010 tarih ve 253/3741 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2/8 inci maddesi hükmü uyarınca İlinizde Paylaştırma, Devir ve Tasfiye Komisyonu oluşturularak, yeni kurulan ilçelerle ilgili devir ve paylaştırma kararları alındığı, ancak Gebze Belediyesi’nin bu doğrultuda alınan karar gereği Çayırova Belediyesi’ne taşınmaz mal devrine yanaşmadığı, Çayırova Belediyesi’nin ise yeniden komisyon oluşturulması hakkında görüş talep eden ilgi yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında; “Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü ve yine aynı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında; “Paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonu kurulur. İhtiyaç halinde, vali tarafından bu komisyonlara yardımcı olmak üzere alt komisyonlar kurulabilir…” hükmü yer almaktadır. Anılan Kanun hükümlerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere; bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borç paylaşımının nüfus oranları dikkate alınarak yapılacağı, bu çerçevede paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonunun kurulacağı hüküm altına alınmış ve paylaşımda nüfus oranlarının dikkate alınacağı belirtilerek, başka bir yasal sınırlamaya yer verilmemiştir. Bu kapsamda, 5747 sayılı Kanun hükmü uyarınca Valiliğinizde oluşturulan Paylaştırma, Devir ve Tasfiye Komisyonu kararları hukuken geçerli olup, alınan kararlar doğrultusunda Gebze Belediyesi’nin Çayırova Belediyesi’ne devretmesi öngörülen taşınır ve taşınmaz malların devrinin sağlanması ayrıca yeniden komisyon oluşturulmasına gerek olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
24 /02/ /2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2010.35.111/6027-53144 Konu : 5747 sayılı Kanun İlgi: Bornova Belediye Başkanlığının 08/02/2010 tarih ve 452 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, İzmir İli Bornova İlçesine bağlı Manavkuyu, Mansuroğlu ve Osmangazi Mahallelerinin sehven Karşıyaka İlçe Belediyesine bağlı olduğu ve belediye nüfusunun % 17 sine tekabül eden mahallelerin Bayraklı İlçe Belediyesine dahil edildiği, İller Bankası Genel Müdürlüğünce de bu yanlışlıktan dolayı herhangi bir işlem yapılamadığı konusundaki ilgi yazı ve ekler incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu’nun (23) sayılı İzmir İli Bayraklı İlçesine bağlanan mahalleler başlıklı listede sehven Manavkuyu, Mansuroğlu ve Osmangazi Mahallelerinin Karşıyaka İlçe Belediyesine bağlı olarak yazılmıştır. Gerçekte ise, söz konusu mahalleler, 5747 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Bornova Belediyesine bağlı olup, bu belediyeden ayrılıp Bayraklı Belediyesine bağlanmıştır. 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinde “… Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır…” hükmü bulunmaktadır. Manavkuyu, Mansuroğlu ve Osmangazi Mahalleleri, İzmir İli Bornova İlçesine bağlı iken, 5747 sayılı Kanunla, Bayraklı Belediyesine bağlandıklarından belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı yapılırken, bu mahallelerle ilgili olarak paylaşımın Bornova Belediyesi ile Bayraklı Belediyesi arasında nüfus oranları dikkate alınarak yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
05 / 10 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.34.1197/25179-54338 Konu : 5747 sayılı Kanun
İSTANBUL VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 27/08/2009 tarih ve 65093 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükmü uyarınca Gaziosmanpaşa Belediyesinin (14) mahallesinin ayrılarak Sultangazi ismiyle yeni bir ilçe belediyesi kurulması ile ilgili görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında; “ Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü ve yeni aynı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında; “ Paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonu kurulur. İhtiyaç halinde, vali tarafından bu komisyonlara yardımcı olmak üzere alt komisyonlar kurulabilir. Paylaşım, devir ve tasfiye işlemleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar sonuçlandırılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Gaziosmanpaşa Belediyesinden ayrılarak Sultangazi ismiyle yeni kurulan bir ilçe belediyesine bağlanan mahallelerin nüfusları oranında, Gaziosmanpaşa Belediyesi ile Sultangazi Belediyeleri arasında taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımının yapılması esas olmakla birlikte; park yeri, alan, meydan, nikah salonu, çocuk bahçesi, hizmet binası ve sosyal tesis gibi taşınmazların mahallenin katıldığı belediyeye devredilmesi, bu taşınmazların değeri oranında alacak borç paylaşımının yapılması gerektiği değerlendirilmektedir Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
23 / 09 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.41.1183 / 24426-54319 Konu :,5747 sayılı Kanun
KOCAELİ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 15/07/2009 tarih ve 5875 sayılı yazınız, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükmü uyarınca Gebze Belediyesine bağlı Sırasöğütler ve Abdi İpekçi Mahallelerinin Darıca Belediyesine, Yenimahalle ve Çayırova Mahallelerinin ise Çayırova Belediyesine bağlandığı belirtilerek adı geçen mahalle sınırları içinde kalan Gebze Belediyesi adına tescilli hisseli veya müstakil parsellerin devredilip devredilmeyeceğine ilişkin görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında; “ Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü ve yeni aynı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında; “ Paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonu kurulur. İhtiyaç halinde, vali tarafından bu komisyonlara yardımcı olmak üzere alt komisyonlar kurulabilir. Paylaşım, devir ve tasfiye işlemleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar sonuçlandırılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Gebze Belediyesinden ayrılarak Darıca ve Çayırova Belediyelerine bağlanan mahallelerin nüfusları oranında, Darıca ve Çayırova Belediyeleri ile Gebze Belediyeleri arasında taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımının yapılması esas olmakla birlikte; park yeri, alan, meydan, nikah salonu, çocuk bahçesi, hizmet binası ve sosyal tesis gibi taşınmazların mahallenin katıldığı belediyeye devredilmesi, bu taşınmazların değeri oranında alacak borç paylaşımının yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
01 / 09 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.14.542/22779-54281 Konu :5747 sayılı Kanun
BOLU VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 25/02/2009 tarih ve 682 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci, 5393 Sayılı Belediye Kanununun 8 inci ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile ilgili ilgi görüş talebiniz incelenmiştir. İliniz Mengen İlçesi Pazarköy, Mudurnu İlçesi Taşkesti ve Merkez İlçeye bağlı Karacasu belediyeleri açısından 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 5. fıkrasındaki kısıtlamaların uygulanmayacağı, Kanun gereği mahalli idare birimi vasfını kaybeden köylerin, üyesi bulundukları mahalli idare birliklerindeki üyelik sıfatı kendiliğinden düşeceğinden, üyelerin tamamı tüzel kişiliği kalkan köylerden oluşan köylere hizmet götürme birliklerinin, onaylanmış tüzüklerindeki hükümlere göre tasfiye edilmesi gerektiği, birlik üyesi köylerden bir kısmının tüzel kişiliklerinin ortadan kalkması, bir kısmının ise tüzel kişiliğinin devam etmesi durumunda ise, tüzel kişiliği ortadan kalkan mahalli idarelerin üyelikten çıkarılarak, tüzel kişiliği devam eden üyelerle birliğin faaliyetinin devam edeceği, değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
03 / 08 /2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2009.07.1126/20367-54197 Konu :5747 sayılı Kanun
ANTALYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : Antalya Özel İdaresinin 29/06/2009 tarih ve 3055 sayılı yazısı. 5747 Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda öngörülen düzenleme uyarınca, tüzel kişiliği sona ererek köye dönüşecek olan belediyeler bakımından, Kanunun geçici 2 inci maddesinin 5 inci fıkrasında öngörülen; her türlü personel istihdamının, yapacakları toplu iş sözleşmesinin, taşınır ve taşınmazları ile iş makineleri ve diğer taşıtların satışının veya yapacakları borçlanmanın, katılınan belediye veya köye dönüşen yerlerde il özel idaresinin onayına tabi olduğu yönündeki hükümlerin bundan böyle uygulanmayacağı, 7/04/2009 tarih ve 53847 sayılı yazımızda belirtilmiştir. Söz konusu belediyelerle ilgili olarak imara ilişkin konularda da her hangi bir sınırlamanın uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Dr. Hasan H. CAN
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10/07/2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.2009.1044/18218/54121 Konu :5747 Sayılı Kanun Hk.
MALİYE BAKANLIĞINA
(Gelir İdaresi Başkanlığına)
İlgi : 10/06/2009 tarih ve 4345-212/057992 sayılı yazınız. 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükmü uyarınca tüzel kişiliği sona erdirilen belediyeler ile ilgili ilgi yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun 1 inci maddesi uyarınca (Ek -1) listede yer alan büyükşehir şehir belediye sınırları içindeki ilk kademe belediyelerinin tüzel kişiliği 29 Mart 2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. 5747 sayılı Kanunun 2 inci maddesi uyarınca (Ek -2) listede yer alan büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilk kademe belediyelerinin tüzel kişiliği 29 Mart 2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca köye dönüştürülen Kanun eki (44) sayılı listede yer alan belediyelerden; a) 1- Konya İli Hadim İlçesi Göynükkışla, 2- Zonguldak İli Ereğli İlçesi Öğberler, 3- Ankara İli Çamlıdere İlçesi Peçenek, 4- Kırıkkale İli Keskin İlçesi Ceritmüminli, 5- Kırıkkale İli Merkez İlçesi Ahılı, 6- Adana İli Kozan İlçesi Hacıbeyli, Belediyeleri Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih E: 2008/34 K:2008/153 sayılı kararı kapsamında dava açmadıklarından köye dönüşmüş olup, 29 Mart 2009 Mahalli İdareler seçimlerine köy olarak katılmışlardır. b) 1-Kütahya İli Pazarlar İlçesi Yakuplar Belediyesi Pazarlar Belediyesine, 2 Aydın İli Nazilli İlçesi Arslanlı Belediyesi Nazilli Belediyesine, 3- Denizli İli Merkez İlçesi Cankurtaran Belediyesi Denizli Belediyesine, 4-Trabzon Merkez İlçesi Yeşilova Belediyesi Trabzon Belediyesine, 5- Bursa İli M. Kemalpaşa İlçesi Ovaazatlı Belediyesi M. Kemalpaşa Belediyesine, 6- Amasya İli Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Belediyesi Gümüşhacıköy Belediyesine, 7- Konya İli Taşkent İlçesi Ilıcapınar Belediyesi Taşkent Belediyesine, 8- Amasya ili Taşova İlçesi Çaydibi Belediyesi Taşova Belediyesine, 9- Edirne İli Uzunköprü İlçesi Çöpköy Belediyesi Uzunköprü Belediyesine 10- Edirne ili Uzunköprü ilçesi Yeniköy Belediyesi Uzunköprü Belediyesine, 11- Tokat İli Başçiftlik İlçesi Karacaören Belediyesi Başçiftlik Belediyesine, 12- Trabzon İli Hayrat İlçesi Gülderen Belediyesi Hayrat Belediyesine, 13- Ardahan İli Hanak İlçesi Ortakent Belediyesi Hanak Belediyesine, 14- Nevşehir İli Ürgüp ilçesi Aksalur Belediyesi Ürgüp Belediyesine 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca mahalle olarak bağlandığından 29/03/20009 tarihi itibariyle tüzel kişiliği sona ermiştir. 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen Kütahya Tavşanlı İlçesi Gürağaç Belediyesi 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesi uyarınca Tunçbilek Belediyesine bağlanmış olup, tüzel kişiliği 23/03/2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. Ek -44 sayılı listede yer alan belediyelerden Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih E: 2008/34 K:2008/153 sayılı, 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi eki kararı kapsamında dava açanlar Yüksek Seçim Kurulunun 12/02/2009 tarih ve 2009/153 sayılı kararı çerçevesinde 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine belediye olarak katılmışlardır. Bu belediyelerin tüzel kişilikleri devam etmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02 / 07 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.60.979/17286-54095 Konu :5747 sayılı Kanun
TOKAT VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 01/05/2008 tarihli ve 2008/34 sayılı genelge, b) 18/05/2009 tarihli ve 2721 sayılı yazınız, c) 12/06/2009 tarihli ve 54046 sayılı genelge. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen, ancak Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih ve E:2008/34, K:2008/153, kararı, Danıştay’ın 19/12/2008 gün ve E:2008/4826, K:2008/8384 kararı çerçevesinde Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153 sayılı, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararı ile 29 Mart 2009 tarihinde yapılan mahalli idareler genel seçimlerine katılmasına karar verilen belediyelerin 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesi uyarınca birleşme ve katılma yapıp yapamayacaklarına ilişkin ilgi (b) görüş talebiniz incelenmiştir. Bakanlığımızın ilgi (a) genelgesi ilgi ( c ) genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinde; “Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz. Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme ve katılma işlemleri, katılınacak ilçe veya ilk kademe belediye meclisinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir. Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir beldeye katılmasında veya yeni bir belde ya da köy kurulmasında, beldenin nüfusunun 5.000’den aşağı düşmemesi gerekir. Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ayrılma yoluyla yeni bir belde kurulması için belde nüfusunun 100.000’den aşağı düşmemesi ve yeni kurulacak beldenin nüfusunun 50.000’den az olmaması şarttır.Bu madde uyarınca gerçekleşen katılmalarda, katılınan belde ile bazı kısımları veya tümü katılan köy veya belde arasında; taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçların devri ve paylaşımı, aralarında düzenlenecek protokolle belirlenir. Birleşme ve katılma işlemlerinde bu maddede düzenlenmeyen hususlarda 4 üncü madde hükmüne göre işlem yapılır.”hükmü bulunmaktadır. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen ancak Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153 sayılı, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararı ile 29 Mart 2009 Mahalli idareler genel seçimlerine katılmasına karar verilen söz konusu belediyelerin 5393 sayılı kanununun 8 inci maddesi uyarınca birleşme ve katılma yapmalarına engel bir husus bulunmamaktadır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10 / 06 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.09.970/15325-54040 Konu :5747 sayılı Kanun
MANİSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : Manisa İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğünün 20/05/2009 tarih ve 7899 sayılı yazısı. Bilindiği gibi, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin ekindeki, Ek-44 sayılı listede yer alan belediyeler bakımından verilen yargı kararları uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminden itibaren köye dönüştürülmesi hükmünün uygulanmasına imkân kalmamış olup, söz konusu listede yer almakla beraber, Yüksek Seçim Kurulu kararları uyarınca seçimlere belediye olarak katılan yerleşim yerlerinin belediye tüzel kişiliği devam etmektedir. Bu tespitten hareketle; Kanunda öngörülen düzenleme uyarınca, tüzel kişiliği sona ererek köye dönüşecek olan belediyeler bakımından, Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen; yeni nazım ve uygulama imar planı yapamayacakları, mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulamasının il özel idaresinin onayı ile yapılacağı yönündeki hükümler bundan böyle uygulanmayacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12 / 05 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009. 35.456 /12259-53916 Konu :5747 sayılı Kanun
İZMİR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 20/04/2009 tarih ve 1672 sayılı yazınız, b) 23/02/2009 tarih ve 53501 sayılı yazımız. İlgi (a) yazınız ve ekindeki Konak ve Karabağlar Belediye Başkanlıklarının yazıları incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 inci maddesinin yedinci fıkrasında: “Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesinde, ilgi (b) yazımızda da belirtildiği üzere belediyenin hissedarı olduğu şirketlerdeki payların devir konusunda 5747 sayılı Kanunda açıkça düzenleme yer almamasına rağmen, belediyenin ortağı olduğu ticari şirketlerde sahip olduğu hisselerin belediyenin mal varlığı kapsamında değerlendirilerek iki belediyenin de istemesi durumunda, kendisinden ayrılmak suretiyle kurulan yeni belediyeye sahip olduğu şirket hisselerini ücretsiz olarak 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 inci maddesinin 7 inci fıkrası kapsamında devredilebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14 / 04 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009. /9527-53800 Konu : 5747 sayılı Kanun
SAMSUN VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
Bakanlığımıza intikal eden bazı başvurulardan, 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun uygulanması konusunda bazı tereddütlerin yaşandığı görülmüş olup, Kanunun uygulanması bakımından aşağıdaki esaslara göre hareket edilmesi gerekmektedir. 1- 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesine göre, yeni kurulan belediyelerin teşkilatlanmasından maksat; 29 Mart 2009 mahalli idareler seçimlerini müteakip belediye meclisinin toplantısını yapmış olması, meclis başkanlık divanının oluşması ve belediye meclisi tarafından belediye encümeninde görev yapacak üyelerin seçiminin yapılması, belediyede temel hizmet birimlerine atamaların veya görevlendirmelerin yapılması ve bu hizmet birimlerinden encümene katılacakların belediye başkanı tarafından belirlenmesi suretiyle belediye organlarının oluşması ve görevlerini ifa etmeye başlamasıdır. 2- Yeni kurulan belediyelerde gerekli altyapının oluşmamasından dolayı, ilgili belediye tarafından yürütülmesi zorunlu olan temel belediye hizmetleri, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca halâ ayrıldıkları belediyeler tarafından yürütülüyor ise, bu durumda hizmeti yürüten belediyeye, hizmetin asıl sorumlusu olan belediye tarafından, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 67 ve 75 inci maddeleri uyarınca, belediyeler arasında yapılacak protokole istinaden yürütülen hizmetlerin bedeli dikkate alınarak gerekli ödemenin yapılması mümkün bulunmaktadır. 3- Her ne kadar, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesinde paylaşım, devir ve tasfiye işlemlerinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar sonuçlandırılacağı ifade edilmekte ise de, görev alanındaki işleri henüz bitirmemiş olan komisyonların görevlerini tamamlaması esastır. Bu çerçevede ilgili komisyonların görev alanındaki iş ve işlemleri sonuçlandırıncaya kadar görevlerine devam etmeleri gerekmektedir. 4- 29 Mart mahalli idareler seçimleri neticesinde belediye meclisinin toplanması ve organların oluşmasından sonra, ihale mevzuatı kapsamındaki bütün iş ve işlemlerin yapılması bakımından yeni kurulan belediyeler de gerekli yetki ve insiyatife sahip bulunmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesine göre hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından gereken koordinasyon ilgili valilikler tarafından sağlanacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.25. 653/7969-53702 Konu : 5747 sayılı Kanun
ERZURUM VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 24/03/2009 tarih ve 154 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 6 ncı fıkrası; “Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerden il özel idaresine veya belediyelere devredilmesi gereken personel, ihtiyaç duyulması halinde kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınmak kaydıyla diğer belediyelere veya vali tarafından merkezi idare kuruluşlarının taşra teşkilatının boş kadrolarına atanabilir.” hükmü, yer almaktadır. Öte yandan, 5828 sayılı 2009 Yılı Merkezi Bütçe Kanununun kadroların kullanımına ilişkin esaslar başlıklı 22 nci maddesinde: “ (1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen kamu idare, kurum ve kuruluşlar; serbest memur kadrolarına, 2008 yılında emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılan memur sayısının yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde açıktan veya diğer kamu idare, kurum ve kuruluşlarından nakil suretiyle atama yapabilir.” hükmü yer almaktadır. 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesinin (d) fıkrasında ise, “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren kuruluşların, vize edilmiş sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığının iznine tâbidir. Bu kadroların boş olanlarından Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca uygun görülenler, Başbakan onayı ile iptal edilir. Bu vize işlemi yapılmaksızın, sürekli işçi çalıştırılamaz ve ödeme yapılamaz.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 5747 sayılı Kanun hükmü uyarınca, tüzel kişiliği sona erdirilen belediye personelinden memurların merkezi idare kuruluşlarının taşra teşkilatında boş bulunan uygun kadrolara res’en vali tarafından atamasının yapılabileceği, bunun için ilgili idarenin merkez teşkilatından onay alınmasına gerek bulunmadığı ancak, atama yapılacak kadrolarla ilgili 2009 Yılı Bütçe Kanunun ve diğer mevzuatla getirilen sınırlamalara uyularak ilgili bakanlıklardan boş kadrolarla ilgili teyit alınması gerekmektedir. Söz konusu belediyeler de çalışan daimi işçilerin, merkezi idarenin taşra kuruluşlarındaki bir kadroya atanabilmeleri için, 5747 sayılı Kanunda izin alınmasına dair bir düzenleme öngörülmediğinden dolayı bunun da doğrudan yapılabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.25.424 /7864-53698 Konu :5747 sayılı Kanun
ERZURUM VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : İliniz Kandilli Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğünün 09/02/2009 tarih ve 09/82 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca köye dönüştürülen belediyeler ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesi hükmü ile köye dönüştürülen belediyelerden, Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih ve E:2008/34, K:2008/153, Danıştay’ın 19/12/2008 gün ve E:2008/4826, K:2008/8384 kararı çerçevesinde Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih 153, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararı ile 29/03/2009 tarihinde yapılacak mahalli idareler genel seçimlerine belediye olarak katılmasına karar verilen belediyelerin, Mart ayı içerisinde yapacakları olağanüstü toplantı veya Nisan ayı olağan meclis toplantısında, 2009 yılının kalan 9 ayı için hazırlanan bütçeyi görüşüp kabul edebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27/03/2009
Sayı:B.05.0.MAH.0.01.02.00/2009.46.255/7866-53701 . Konu :5747 sayılı Kanun
KAHRAMANMARAŞ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 01/05/2008 tarihli ve 12218 sayılı genelge, b) 23/01/2009 tarihli ve 178 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen belediyelerin 2009 yılında mahalli idareler seçimlerinin yapılacağı döneme kadar olmak üzere üç aylık bütçe yapacakları ilgi (a) genelge ile duyurulmuştur. Söz konusu belediyelerin hangilerinin mahalli idareler seçimlerine katılacakları Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının 23/12/2008 tarih ve 329 sayılı kararı uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenecektir. Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılacak açıklamadan sonra mahalli idareler seçimlerine katılmasına karar verilen belediyelerin 2009 yılı için 9 aylık ek bütçe yapmaları gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.07.405 /7763-53692 Konu :5747 sayılı Kanun
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞINA
(Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı)
İlgi : 10/02/2005 tarihli ve 108/668 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin beşinci fıkrası ile tüzel kişiliği kaldırılan Döşemealtı İlk Kademe Belediyesinin anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden önce iksitap ettiği taşınmazların satışı hususunda Antalya Büyükşehir Belediyesinin onayının aranmasına gerek bulunup bulunmadığına ilişkin görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında; “ Tüzel kişiliği ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar devam edecek belediyelerin her türlü yeni personel istihdamı, yapacakları toplu iş sözleşmesi, taşınır ve taşınmazları, iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanması katıldığı belediyenin, ilk kademe belediyelerinin ya da mahalle veya mahalle kısımlarının birleştirilmesi suretiyle yeni bir isim altında kurulan ilçelerdeki belediyeler büyükşehir belediyesinin, köye dönüşen yerlerde il özel idaresinin onayına tabidir. Bu belediyeler, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarını katılacakları belediyeye, büyükşehir belediyesine veya ilgili il özel idaresine, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediyeler yeni nazım ve uygulama imar planı yapamazlar; mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulaması büyükşehir belediyesi sınırlarında büyükşehir belediyesinin, diğer yerlerde il özel idaresinin onayı ile yapılır.” hükmü bulunduğundan Döşemealtı İlk Kademe Belediyesinin taşınmazlarının satışı hususunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının onayının alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.35.321/7752-53688 Konu :5747 sayılı Kanun
İZMİR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : İzmir İl Özel İdaresi Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığının 26/01/2009 tarih ve 2345 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrası ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararlarında köy ve mahalle olarak seçime gireceği belirtilen belediyeler bakımından 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamalar uygulanmaya devam edecektir. Bunların dışında kalan ve 5747 sayılı Kanunun ekindeki (44) sayılı listede yer alan belediyelerden Yüksek Seçim Kurulu tarafından 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine belediye olarak katılmasına karar verilen belediyeler için, 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 inci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamaların uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.18.319/7753-53689 Konu :5747 sayılı Kanun
ÇANKIRI VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : Çankırı İl Özel İdaresi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün 26/01/2009 tarih ve 194 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrası ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararlarında köy ve mahalle olarak seçime gireceği belirtilen belediyeler bakımından 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamalar uygulanmaya devam edecektir. Bunların dışında kalan ve 5747 sayılı Kanunun ekindeki (44) sayılı listede yer alan belediyelerden Yüksek Seçim Kurulu tarafından 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine belediye olarak katılmasına karar verilen belediyeler için, 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 inci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamaların uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.03.219/7751-53687 Konu :5747 sayılı Kanun
AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : Afyonkarahisar İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliğinin 19/01/2009 tarih ve 21 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrası ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararlarında köy ve mahalle olarak seçime gireceği belirtilen belediyeler bakımından 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamalar uygulanmaya devam edecektir. Bunların dışında kalan ve 5747 sayılı Kanunun ekindeki (44) sayılı listede yer alan belediyelerden Yüksek Seçim Kurulu tarafından 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine belediye olarak katılmasına karar verilen belediyeler için, 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 inci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamaların uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08 / 02 / 2011
Sayı :B0500MAH.0060001.521.2011.34.08.3885-53101 Konu :5747 sayılı Kanun
İSTANBUL VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 03/01/2011 tarih ve 215 sayılı yazınız. 5747 sayılı Kanun ile tüzel kişiliği kaldırılan, Gürpınar ve Yakuplu İlk Kademe Belediyelerinin, Beylikdüzü İlk Kademe Belediyesine katılarak anılan Kanun gereği Beylikdüzü İlçesi kurulduğu ve Beylikdüzü İlçesi Belediyesi sınırlarının tespiti hakkında nasıl bir işlem tesis edileceği konusunda tereddüt oluşan ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Sınırların tespiti” başlıklı 5 inci maddesinde; “ Yeni kurulan bir belediyenin sınırları, kuruluşu izleyen altı ay içinde aşağıdaki şekilde tespit edilir: Eskiden beri o yerleşim yerine ait sayılan tarla, bağ, bahçe, çayır, mera, otlak, yaylak, zeytinlik, palamutluk, fundalık gibi yerler ile kumsal ve plajlar belediye sınırı içine alınır. Belediye sınırlarını dere, tepe, yol gibi belirli ve sabit noktalardan geçirmek esastır. Bunun mümkün olmaması durumunda, sınır düz olarak çizilir ve işaretlerle belirtilir. Belediyenin sınırları içinde kalan ve eskiden beri komşu belde veya köy halkı tarafından yararlanılan yayla, çayır, mera, koru, kaynak ve mesirelik gibi yerlerden geleneksel yararlanma hakları devam eder. Bu haklar için sınır kâğıdına şerh konulur. Çizilen sınırların geçtiği yerlerin bilinen adları sınır kâğıdına yazılır. Ayrıca yetkili fen elemanı tarafından düzenlenen kroki sınır tespit tutanağına eklenir.” hükmü, yine aynı Kanunun “Sınırların kesinleşmesi” başlıklı 6 ncı maddesinde; “Belediye sınırları, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir. Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği; belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare amirine gönderilir. Kesinleşen sınırlar zorunlu nedenler olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez.” hükmü, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 20 nci fıkrasında; “ Gürpınar ve Yakuplu ilk kademe belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak ekli (18) sayılı listede adları yazılı mahalleler ile mahalle kısımları Beylikdüzü İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Ekli (18) sayılı listede adları yazılı mahalleler merkez olmak üzere İstanbul İlinde Beylikdüzü, adında ilçe kurulmuştur.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 5747 sayılı Kanun hükmü uyarınca 29 Mart 2009 tarihi itibariyle, Gürpınar ve Yakuplu İlk Kademe Belediyelerinin mahalleleri ile mahalle kısımları, Beylikdüzü İlk Kademe Belediyesine katılarak, Beylikdüzü İlçe Belediyesi kurulmuştur. Katılım sonrası ilçe belediyelerinin sınırının tespiti, 5393 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, 6 aylık süre geçmiş olsa bile ilgili belediye meclisinin kararına istinaden kaymakamın görüşü ve vali onayı ile yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22 / 12 / 2010
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2010.16.357 /34133-53901 Konu :5747 sayılı Kanun
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 28/04/2010 tarih ve 7737 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca İliniz Mustafakemalpaşa Belediyesine katılan Ovaazatlı Belediyesinin, köye dönüştürülmesine ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, köye dönüştürülen bir belediyenin 5747 sayılı Kanunu’nun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca bir belediyeye mahalle olarak katılma talebinde bulunamayacağı ve katılınacak belediyenin de katılma talebini kabul edemeyeceği bundan dolayı da belediyenin hukuki durumunun ne olduğu konusundaki görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında; “ Birinci fıkra hükmü uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesindeki usule bağlı olmaksızın, belediye meclisinin kararı ile bağlı olduğu il veya ilçe belediyesine mahalle olarak katılma talebinde bulunabilir. Katılma işleminin gerçekleşebilmesi için katılacak belediye ile katılınacak olan il veya ilçe belediyesinin sınırları arasında başka bir belediye veya köy bulunamaz. Bu belediyeler ile katılacakları il veya ilçe belediyeleri arasındaki meskûn sahadan meskûn sahaya olan uzaklık on kilometreden fazla olamaz. Katılım işlemi katılınacak belediye meclisinin olumlu kararı ile sonuçlanır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde, 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca, Mustafakemalpaşa İlçesi Ovaazatlı Belediyesinin, Mustafakemalpaşa Belediye Meclisinin 03/06/2008 tarih ve 131 sayılı kararıyla Mustafakemalpaşa Belediyesine mahalle olarak katılmış ve 29 Mart 2009 tarihi itibari ile tüzel kişiliği sona ermiş ancak belediyeye katılma işlemine ilişkin belediye meclis kararlarının yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle dava açıldığı ve açılan dava üzerine, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 2009/1210 Esas, 17/02/2010 tarihli kararı üzerine yürütmeyi durdurma kararının kesinleştiği, ancak söz konusu kararlar Hukuk Müşavirliği aracılığıyla ulaşmadığından şu anda yapılacak bir işlem olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04 / 10 / 2010
Sayı : B0500MAH.0060001.521.2010.61.700/27098-53666 Konu :5747 sayılı Kanun
TRABZON VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 19/08/2010 tarih ve 7201 sayılı yazınız. İliniz Beşikdüzü İlçesi Türkelli Belediyesi’nin 5747 sayılı Kanun’un eki “EK-44” nolu listede yer alan kapatılan belediyeler arasında yer aldığı, daha sonra adı Oğuz Belediyesi olarak değiştirilen bu Belediyeye Beşikdüzü İlçesi Resullü veya Dolanlı Köylerinin katılma talebinde bulunduklarından bahisle, kapatılan belediyelere sınır olan köy ve köy kısımlarının 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesi uyarınca katılıp katılamayacakları ve katılıma ilişkin dilekçenin mahallin en büyük mülki idare amirine verilmeyip, katılınacak Oğuz Belediye Başkanlığına verilmesi sebebiyle dilekçelerinin işleme konulup konulamayacağı konusundaki görüş talebiniz incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinde; “Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz. Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. …” hükmü yer almaktadır. Öte yandan Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu, 31.10.2008 gün ve E:2008/34, K:2008/153 sayılı kararda; “5747 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının; Yasa’ya ekli 44 sayılı listede gösterilen belediyelerden, 1- Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına yasal süresi içinde iptal davası açanlar, 2- Yasa’nın yürürlüğe girdiği 22.3.2008 tarihinden önce 5393 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca yapılan katılma işlemi ile nüfusu 2000’in üzerine çıkanlar, 3- “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilmiş turizm bölge, alan ve merkezleri ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri” kapsamında kalanlar ile “Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca saptanan 2008 yılı turizm öncelikli yöreler“ listesinde yer alanlar, yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, 44 sayılı listede kalan bölümün ise Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine” hükmedilmiştir. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi ve Anayasa Mahkemesinin E:2008/34, K:2008/153 kararı ile 5747 sayılı Kanunun Ek:44 sayılı listesinde yer alan belediyelerle ilgili olarak verilen iptal kararı neticesinde; tüzel kişiliği devam eden Oğuz Belediyesine 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesi hükümlerine uygun olarak yapılacak katılma işleminin hukuken geçerli olacağı, söz konusu belediyeye katılmak isteyen köy veya köy kısmında yaşayan seçmenlerin yarısından bir fazlasının mahallin en büyük mülki idare amirine müracaat etmesinin gerektiği, bu kişilerin belediyeye müracaat etmelerinin mahallin en büyük mülki idare amirine müracaat sayılamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
19 / 07 /2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.521.2010.41.333/20993-53488 Konu :5747 sayılı Kanun
KOCAELİ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi :15/04/2010 tarih ve 253/3741 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2/8 inci maddesi hükmü uyarınca İlinizde Paylaştırma, Devir ve Tasfiye Komisyonu oluşturularak, yeni kurulan ilçelerle ilgili devir ve paylaştırma kararları alındığı, ancak Gebze Belediyesi’nin bu doğrultuda alınan karar gereği Çayırova Belediyesi’ne taşınmaz mal devrine yanaşmadığı, Çayırova Belediyesi’nin ise yeniden komisyon oluşturulması hakkında görüş talep eden ilgi yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında; “Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü ve yine aynı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında; “Paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonu kurulur. İhtiyaç halinde, vali tarafından bu komisyonlara yardımcı olmak üzere alt komisyonlar kurulabilir…” hükmü yer almaktadır. Anılan Kanun hükümlerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere; bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borç paylaşımının nüfus oranları dikkate alınarak yapılacağı, bu çerçevede paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonunun kurulacağı hüküm altına alınmış ve paylaşımda nüfus oranlarının dikkate alınacağı belirtilerek, başka bir yasal sınırlamaya yer verilmemiştir. Bu kapsamda, 5747 sayılı Kanun hükmü uyarınca Valiliğinizde oluşturulan Paylaştırma, Devir ve Tasfiye Komisyonu kararları hukuken geçerli olup, alınan kararlar doğrultusunda Gebze Belediyesi’nin Çayırova Belediyesi’ne devretmesi öngörülen taşınır ve taşınmaz malların devrinin sağlanması ayrıca yeniden komisyon oluşturulmasına gerek olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
24 /02/ /2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2010.35.111/6027-53144 Konu :5747 sayılı Kanun İlgi: Bornova Belediye Başkanlığının 08/02/2010 tarih ve 452 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca, İzmir İli Bornova İlçesine bağlı Manavkuyu, Mansuroğlu ve Osmangazi Mahallelerinin sehven Karşıyaka İlçe Belediyesine bağlı olduğu ve belediye nüfusunun % 17 sine tekabül eden mahallelerin Bayraklı İlçe Belediyesine dahil edildiği, İller Bankası Genel Müdürlüğünce de bu yanlışlıktan dolayı herhangi bir işlem yapılamadığı konusundaki ilgi yazı ve ekler incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunu’nun (23) sayılı İzmir İli Bayraklı İlçesine bağlanan mahalleler başlıklı listede sehven Manavkuyu, Mansuroğlu ve Osmangazi Mahallelerinin Karşıyaka İlçe Belediyesine bağlı olarak yazılmıştır. Gerçekte ise, söz konusu mahalleler, 5747 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Bornova Belediyesine bağlı olup, bu belediyeden ayrılıp Bayraklı Belediyesine bağlanmıştır. 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinde “… Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır…” hükmü bulunmaktadır. Manavkuyu, Mansuroğlu ve Osmangazi Mahalleleri, İzmir İli Bornova İlçesine bağlı iken, 5747 sayılı Kanunla, Bayraklı Belediyesine bağlandıklarından belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı yapılırken, bu mahallelerle ilgili olarak paylaşımın Bornova Belediyesi ile Bayraklı Belediyesi arasında nüfus oranları dikkate alınarak yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
05 / 10 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.34.1197/25179-54338 Konu :5747 sayılı Kanun
İSTANBUL VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 27/08/2009 tarih ve 65093 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükmü uyarınca Gaziosmanpaşa Belediyesinin (14) mahallesinin ayrılarak Sultangazi ismiyle yeni bir ilçe belediyesi kurulması ile ilgili görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında; “ Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü ve yeni aynı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında; “ Paylaştırma, devir ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için illerde vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında, ilgili idareler de temsil edilmek suretiyle vali tarafından belirlenecek paylaşım, devir ve tasfiye komisyonu kurulur. İhtiyaç halinde, vali tarafından bu komisyonlara yardımcı olmak üzere alt komisyonlar kurulabilir. Paylaşım, devir ve tasfiye işlemleri bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar sonuçlandırılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, Gaziosmanpaşa Belediyesinden ayrılarak Sultangazi ismiyle yeni kurulan bir ilçe belediyesine bağlanan mahallelerin nüfusları oranında, Gaziosmanpaşa Belediyesi ile Sultangazi Belediyeleri arasında taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımının yapılması esas olmakla birlikte; park yeri, alan, meydan, nikah salonu, çocuk bahçesi, hizmet binası ve sosyal tesis gibi taşınmazların mahallenin katıldığı belediyeye devredilmesi, bu taşınmazların değeri oranında alacak borç paylaşımının yapılması gerektiği değerlendirilmektedir Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
01 / 09 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.14.542/22779-54281 Konu :5747 sayılı Kanun
BOLU VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 25/02/2009 tarih ve 682 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci, 5393 Sayılı Belediye Kanununun 8 inci ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile ilgili ilgi görüş talebiniz incelenmiştir. İliniz Mengen İlçesi Pazarköy, Mudurnu İlçesi Taşkesti ve Merkez İlçeye bağlı Karacasu belediyeleri açısından 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 5. fıkrasındaki kısıtlamaların uygulanmayacağı, Kanun gereği mahalli idare birimi vasfını kaybeden köylerin, üyesi bulundukları mahalli idare birliklerindeki üyelik sıfatı kendiliğinden düşeceğinden, üyelerin tamamı tüzel kişiliği kalkan köylerden oluşan köylere hizmet götürme birliklerinin, onaylanmış tüzüklerindeki hükümlere göre tasfiye edilmesi gerektiği, birlik üyesi köylerden bir kısmının tüzel kişiliklerinin ortadan kalkması, bir kısmının ise tüzel kişiliğinin devam etmesi durumunda ise, tüzel kişiliği ortadan kalkan mahalli idarelerin üyelikten çıkarılarak, tüzel kişiliği devam eden üyelerle birliğin faaliyetinin devam edeceği, değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
03 / 08 /2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2009.07.1126/20367-54197 Konu :5747 sayılı Kanun
ANTALYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : Antalya Özel İdaresinin 29/06/2009 tarih ve 3055 sayılı yazısı. 5747 Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunda öngörülen düzenleme uyarınca, tüzel kişiliği sona ererek köye dönüşecek olan belediyeler bakımından, Kanunun geçici 2 inci maddesinin 5 inci fıkrasında öngörülen; her türlü personel istihdamının, yapacakları toplu iş sözleşmesinin, taşınır ve taşınmazları ile iş makineleri ve diğer taşıtların satışının veya yapacakları borçlanmanın, katılınan belediye veya köye dönüşen yerlerde il özel idaresinin onayına tabi olduğu yönündeki hükümlerin bundan böyle uygulanmayacağı, 7/04/2009 tarih ve 53847 sayılı yazımızda belirtilmiştir. Söz konusu belediyelerle ilgili olarak imara ilişkin konularda da her hangi bir sınırlamanın uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Dr. Hasan H. CAN
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10/07/2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.2009.1044/18218/54121 Konu :5747 Sayılı Kanun Hk.
MALİYE BAKANLIĞINA
(Gelir İdaresi Başkanlığına)
İlgi : 10/06/2009 tarih ve 4345-212/057992 sayılı yazınız. 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükmü uyarınca tüzel kişiliği sona erdirilen belediyeler ile ilgili ilgi yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun 1 inci maddesi uyarınca (Ek -1) listede yer alan büyükşehir şehir belediye sınırları içindeki ilk kademe belediyelerinin tüzel kişiliği 29 Mart 2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. 5747 sayılı Kanunun 2 inci maddesi uyarınca (Ek -2) listede yer alan büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilk kademe belediyelerinin tüzel kişiliği 29 Mart 2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi uyarınca köye dönüştürülen Kanun eki (44) sayılı listede yer alan belediyelerden; a) 1- Konya İli Hadim İlçesi Göynükkışla, 2- Zonguldak İli Ereğli İlçesi Öğberler, 3- Ankara İli Çamlıdere İlçesi Peçenek, 4- Kırıkkale İli Keskin İlçesi Ceritmüminli, 5- Kırıkkale İli Merkez İlçesi Ahılı, 6- Adana İli Kozan İlçesi Hacıbeyli, Belediyeleri Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih E: 2008/34 K:2008/153 sayılı kararı kapsamında dava açmadıklarından köye dönüşmüş olup, 29 Mart 2009 Mahalli İdareler seçimlerine köy olarak katılmışlardır. b) 1-Kütahya İli Pazarlar İlçesi Yakuplar Belediyesi Pazarlar Belediyesine, 2 Aydın İli Nazilli İlçesi Arslanlı Belediyesi Nazilli Belediyesine, 3- Denizli İli Merkez İlçesi Cankurtaran Belediyesi Denizli Belediyesine, 4-Trabzon Merkez İlçesi Yeşilova Belediyesi Trabzon Belediyesine, 5- Bursa İli M. Kemalpaşa İlçesi Ovaazatlı Belediyesi M. Kemalpaşa Belediyesine, 6- Amasya İli Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Belediyesi Gümüşhacıköy Belediyesine, 7- Konya İli Taşkent İlçesi Ilıcapınar Belediyesi Taşkent Belediyesine, 8- Amasya ili Taşova İlçesi Çaydibi Belediyesi Taşova Belediyesine, 9- Edirne İli Uzunköprü İlçesi Çöpköy Belediyesi Uzunköprü Belediyesine 10- Edirne ili Uzunköprü ilçesi Yeniköy Belediyesi Uzunköprü Belediyesine, 11- Tokat İli Başçiftlik İlçesi Karacaören Belediyesi Başçiftlik Belediyesine, 12- Trabzon İli Hayrat İlçesi Gülderen Belediyesi Hayrat Belediyesine, 13- Ardahan İli Hanak İlçesi Ortakent Belediyesi Hanak Belediyesine, 14- Nevşehir İli Ürgüp ilçesi Aksalur Belediyesi Ürgüp Belediyesine 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca mahalle olarak bağlandığından 29/03/20009 tarihi itibariyle tüzel kişiliği sona ermiştir. 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen Kütahya Tavşanlı İlçesi Gürağaç Belediyesi 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesi uyarınca Tunçbilek Belediyesine bağlanmış olup, tüzel kişiliği 23/03/2009 tarihi itibariyle sona ermiştir. Ek -44 sayılı listede yer alan belediyelerden Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih E: 2008/34 K:2008/153 sayılı, 5747 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi eki kararı kapsamında dava açanlar Yüksek Seçim Kurulunun 12/02/2009 tarih ve 2009/153 sayılı kararı çerçevesinde 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine belediye olarak katılmışlardır. Bu belediyelerin tüzel kişilikleri devam etmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02 / 07 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.60.979/17286-54095 Konu :5747 sayılı Kanun
TOKAT VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 01/05/2008 tarihli ve 2008/34 sayılı genelge, b) 18/05/2009 tarihli ve 2721 sayılı yazınız, c) 12/06/2009 tarihli ve 54046 sayılı genelge. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen, ancak Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih ve E:2008/34, K:2008/153, kararı, Danıştay’ın 19/12/2008 gün ve E:2008/4826, K:2008/8384 kararı çerçevesinde Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153 sayılı, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararı ile 29 Mart 2009 tarihinde yapılan mahalli idareler genel seçimlerine katılmasına karar verilen belediyelerin 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesi uyarınca birleşme ve katılma yapıp yapamayacaklarına ilişkin ilgi (b) görüş talebiniz incelenmiştir. Bakanlığımızın ilgi (a) genelgesi ilgi ( c ) genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinde; “Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz. Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme ve katılma işlemleri, katılınacak ilçe veya ilk kademe belediye meclisinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir. Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir beldeye katılmasında veya yeni bir belde ya da köy kurulmasında, beldenin nüfusunun 5.000’den aşağı düşmemesi gerekir. Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ayrılma yoluyla yeni bir belde kurulması için belde nüfusunun 100.000’den aşağı düşmemesi ve yeni kurulacak beldenin nüfusunun 50.000’den az olmaması şarttır. Bu madde uyarınca gerçekleşen katılmalarda, katılınan belde ile bazı kısımları veya tümü katılan köy veya belde arasında; taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçların devri ve paylaşımı, aralarında düzenlenecek protokolle belirlenir. Birleşme ve katılma işlemlerinde bu maddede düzenlenmeyen hususlarda 4 üncü madde hükmüne göre işlem yapılır.”hükmü bulunmaktadır. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen ancak Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153 sayılı, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararı ile 29 Mart 2009 Mahalli idareler genel seçimlerine katılmasına karar verilen söz konusu belediyelerin 5393 sayılı kanununun 8 inci maddesi uyarınca birleşme ve katılma yapmalarına engel bir husus bulunmamaktadır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10 / 06 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.09.970/15325-54040 Konu :5747 sayılı Kanun
MANİSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : Manisa İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğünün 20/05/2009 tarih ve 7899 sayılı yazısı. Bilindiği gibi, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 1 inci maddesinin ekindeki, Ek-44 sayılı listede yer alan belediyeler bakımından verilen yargı kararları uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminden itibaren köye dönüştürülmesi hükmünün uygulanmasına imkân kalmamış olup, söz konusu listede yer almakla beraber, Yüksek Seçim Kurulu kararları uyarınca seçimlere belediye olarak katılan yerleşim yerlerinin belediye tüzel kişiliği devam etmektedir. Bu tespitten hareketle; Kanunda öngörülen düzenleme uyarınca, tüzel kişiliği sona ererek köye dönüşecek olan belediyeler bakımından, Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında öngörülen; yeni nazım ve uygulama imar planı yapamayacakları, mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulamasının il özel idaresinin onayı ile yapılacağı yönündeki hükümler bundan böyle uygulanmayacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12 / 05 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009. 35.456 /12259-53916 Konu :5747 sayılı Kanun
İZMİR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 20/04/2009 tarih ve 1672 sayılı yazınız, b) 23/02/2009 tarih ve 53501 sayılı yazımız. İlgi (a) yazınız ve ekindeki Konak ve Karabağlar Belediye Başkanlıklarının yazıları incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 inci maddesinin yedinci fıkrasında: “Bir belediyeden ayrılmak suretiyle yeni kurulan belediyeler ile ayrıldıkları belediyeler arasındaki taşınır ve taşınmazlar ile alacak ve borçların paylaşımı nüfus oranları dikkate alınarak yapılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesinde, ilgi (b) yazımızda da belirtildiği üzere belediyenin hissedarı olduğu şirketlerdeki payların devir konusunda 5747 sayılı Kanunda açıkça düzenleme yer almamasına rağmen, belediyenin ortağı olduğu ticari şirketlerde sahip olduğu hisselerin belediyenin mal varlığı kapsamında değerlendirilerek iki belediyenin de istemesi durumunda, kendisinden ayrılmak suretiyle kurulan yeni belediyeye sahip olduğu şirket hisselerini ücretsiz olarak 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 inci maddesinin 7 inci fıkrası kapsamında devredilebileceği değerlendirilmektedir . Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14 / 04 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009. /9527-53800 Konu : 5747 sayılı Kanun
SAMSUN VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
Bakanlığımıza intikal eden bazı başvurulardan, 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun uygulanması konusunda bazı tereddütlerin yaşandığı görülmüş olup, Kanunun uygulanması bakımından aşağıdaki esaslara göre hareket edilmesi gerekmektedir. 1- 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesine göre, yeni kurulan belediyelerin teşkilatlanmasından maksat; 29 Mart 2009 mahalli idareler seçimlerini müteakip belediye meclisinin toplantısını yapmış olması, meclis başkanlık divanının oluşması ve belediye meclisi tarafından belediye encümeninde görev yapacak üyelerin seçiminin yapılması, belediyede temel hizmet birimlerine atamaların veya görevlendirmelerin yapılması ve bu hizmet birimlerinden encümene katılacakların belediye başkanı tarafından belirlenmesi suretiyle belediye organlarının oluşması ve görevlerini ifa etmeye başlamasıdır. 2- Yeni kurulan belediyelerde gerekli altyapının oluşmamasından dolayı, ilgili belediye tarafından yürütülmesi zorunlu olan temel belediye hizmetleri, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca halâ ayrıldıkları belediyeler tarafından yürütülüyor ise, bu durumda hizmeti yürüten belediyeye, hizmetin asıl sorumlusu olan belediye tarafından, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 67 ve 75 inci maddeleri uyarınca, belediyeler arasında yapılacak protokole istinaden yürütülen hizmetlerin bedeli dikkate alınarak gerekli ödemenin yapılması mümkün bulunmaktadır. 3- Her ne kadar, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesinde paylaşım, devir ve tasfiye işlemlerinin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar sonuçlandırılacağı ifade edilmekte ise de, görev alanındaki işleri henüz bitirmemiş olan komisyonların görevlerini tamamlaması esastır. Bu çerçevede ilgili komisyonların görev alanındaki iş ve işlemleri sonuçlandırıncaya kadar görevlerine devam etmeleri gerekmektedir. 4- 29 Mart mahalli idareler seçimleri neticesinde belediye meclisinin toplanması ve organların oluşmasından sonra, ihale mevzuatı kapsamındaki bütün iş ve işlemlerin yapılması bakımından yeni kurulan belediyeler de gerekli yetki ve inisiyatife sahip bulunmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar kapsamında, 5747 sayılı Kanunun geçici 2 inci maddesine göre hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından gereken koordinasyon ilgili valilikler tarafından sağlanacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.25. 653/7969-53702 Konu :5747 sayılı Kanun
ERZURUM VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 24/03/2009 tarih ve 154 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 6 ncı fıkrası; “Tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerden il özel idaresine veya belediyelere devredilmesi gereken personel, ihtiyaç duyulması halinde kazanılmış hak aylık dereceleri dikkate alınmak kaydıyla diğer belediyelere veya vali tarafından merkezi idare kuruluşlarının taşra teşkilatının boş kadrolarına atanabilir.” hükmü, yer almaktadır. Öte yandan, 5828 sayılı 2009 Yılı Merkezi Bütçe Kanununun kadroların kullanımına ilişkin esaslar başlıklı 22 nci maddesinde: “ (1) 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde belirtilen kamu idare, kurum ve kuruluşlar; serbest memur kadrolarına, 2008 yılında emeklilik, ölüm, istifa veya nakil sonucu ayrılan memur sayısının yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde açıktan veya diğer kamu idare, kurum ve kuruluşlarından nakil suretiyle atama yapabilir.” hükmü yer almaktadır. 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesinin (d) fıkrasında ise, “Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamına giren kuruluşların, vize edilmiş sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması, Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığının iznine tâbidir. Bu kadroların boş olanlarından Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca uygun görülenler, Başbakan onayı ile iptal edilir. Bu vize işlemi yapılmaksızın, sürekli işçi çalıştırılamaz ve ödeme yapılamaz.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 5747 sayılı Kanun hükmü uyarınca, tüzel kişiliği sona erdirilen belediye personelinden memurların merkezi idare kuruluşlarının taşra teşkilatında boş bulunan uygun kadrolara res’en vali tarafından atamasının yapılabileceği, bunun için ilgili idarenin merkez teşkilatından onay alınmasına gerek bulunmadığı ancak, atama yapılacak kadrolarla ilgili 2009 Yılı Bütçe Kanunun ve diğer mevzuatla getirilen sınırlamalara uyularak ilgili bakanlıklardan boş kadrolarla ilgili teyit alınması gerekmektedir. Söz konusu belediyeler de çalışan daimi işçilerin, merkezi idarenin taşra kuruluşlarındaki bir kadroya atanabilmeleri için, 5747 sayılı Kanunda izin alınmasına dair bir düzenleme öngörülmediğinden dolayı bunun da doğrudan yapılabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.25.424 /7864-53698 Konu :5747 sayılı Kanun
ERZURUM VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : İliniz Kandilli Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğünün 09/02/2009 tarih ve 09/82 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca köye dönüştürülen belediyeler ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesi hükmü ile köye dönüştürülen belediyelerden, Anayasa Mahkemesinin 31/10/2008 tarih ve E:2008/34, K:2008/153, Danıştay’ın 19/12/2008 gün ve E:2008/4826, K:2008/8384 kararı çerçevesinde Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih 153, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararı ile 29/03/2009 tarihinde yapılacak mahalli idareler genel seçimlerine belediye olarak katılmasına karar verilen belediyelerin, Mart ayı içerisinde yapacakları olağanüstü toplantı veya Nisan ayı olağan meclis toplantısında, 2009 yılının kalan 9 ayı için hazırlanan bütçeyi görüşüp kabul edebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…/…03…./2009
Sayı:B.05.0.MAH.0.01.02.00/2009.46.255/7866-53701 .27 Konu :5747 sayılı Kanun
KAHRAMANMARAŞ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 01/05/2008 tarihli ve 12218 sayılı genelge, b) 23/01/2009 tarihli ve 178 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası ile köye dönüştürülen belediyelerin 2009 yılında mahalli idareler seçimlerinin yapılacağı döneme kadar olmak üzere üç aylık bütçe yapacakları ilgi (a) genelge ile duyurulmuştur. Söz konusu belediyelerin hangilerinin mahalli idareler seçimlerine katılacakları Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının 23/12/2008 tarih ve 329 sayılı kararı uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenecektir. Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılacak açıklamadan sonra mahalli idareler seçimlerine katılmasına karar verilen belediyelerin 2009 yılı için 9 aylık ek bütçe yapmaları gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.07.405 /7763-53692 Konu :5747 sayılı Kanun
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞINA
(Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı)
İlgi : 10/02/2005 tarihli ve 108/668 sayılı yazınız. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin beşinci fıkrası ile tüzel kişiliği kaldırılan Döşemealtı İlk Kademe Belediyesinin anılan Kanunun yürürlüğe girmesinden önce iksitap ettiği taşınmazların satışı hususunda Antalya Büyükşehir Belediyesinin onayının aranmasına gerek bulunup bulunmadığına ilişkin görüş talebiniz incelenmiştir. 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında; “ Tüzel kişiliği ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar devam edecek belediyelerin her türlü yeni personel istihdamı, yapacakları toplu iş sözleşmesi, taşınır ve taşınmazları, iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanması katıldığı belediyenin, ilk kademe belediyelerinin ya da mahalle veya mahalle kısımlarının birleştirilmesi suretiyle yeni bir isim altında kurulan ilçelerdeki belediyeler büyükşehir belediyesinin, köye dönüşen yerlerde il özel idaresinin onayına tabidir. Bu belediyeler, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarını katılacakları belediyeye, büyükşehir belediyesine veya ilgili il özel idaresine, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediyeler yeni nazım ve uygulama imar planı yapamazlar; mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulaması büyükşehir belediyesi sınırlarında büyükşehir belediyesinin, diğer yerlerde il özel idaresinin onayı ile yapılır.” hükmü bulunduğundan Döşemealtı İlk Kademe Belediyesinin taşınmazlarının satışı hususunda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığının onayının alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25 / 03 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.35.321/7752-53688 Konu :5747 sayılı Kanun
İZMİR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : İzmir İl Özel İdaresi Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığının 26/01/2009 tarih ve 2345 sayılı yazısı. 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrası ile ilgili görüş isteğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun 13/02/2009 tarih ve 153, 17/02/2009 tarih ve 183 sayılı kararlarında köy ve mahalle olarak seçime gireceği belirtilen belediyeler bakımından 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamalar uygulanmaya devam edecektir. Bunların dışında kalan ve 5747 sayılı Kanunun ekindeki (44) sayılı listede yer alan belediyelerden Yüksek Seçim Kurulu tarafından 29 Mart 2009 Mahalli İdareler Genel Seçimlerine belediye olarak katılmasına karar verilen belediyeler için, 5747 sayılı Kanunun Geçici 2 inci maddesinin 5 inci fıkrasındaki sınırlamaların uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22/03/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/8311 Konu :Abone alacakları -6111 sayılı Kanun
GAZİANTEP VALİLİĞİNE
İlgi : 03.03.2011 tarihli ve B.05.4.VLK.4.29707.00/045/1345 sayılı yazınız. İliniz Nizip Belediye Başkanlığının denetimi sırasında; su gelirleri üzerinde bulunan gecikme faizlerinin kademeli olarak askıya alınmasına dair belediye meclisinin 10.10.2008 ve 05.01.2009 tarihli kararlarının uygulanmasıyla ilgili olarak tahsil edilmeyen 366.824,47 TL’nin kamu zararı çıkartıldığı, kamu zararının kanuni faizi ile birlikte tahsil edilmek üzere aboneler adına tahakkuk ettirildiği ve tahsilatın devam ettiğinden bahisle, bu abonelerin 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalandırılıp faydalandırılmayacağı hakkında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde “…3) 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamındaki belediyelerin su abonelerinden olan ve vadesi 31/12/2010 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu halde bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş bulunan su kullanımından kaynaklanan alacakları ile bunlara bağlı fer’i (sözleşmelerde düzenlenen her türlü ceza ve zamlar dâhil) alacakları,.. hakkında uygulanır…” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; kamu zararı çıkartıldığı için aboneler adına tahakkuk ettirilen ve tahsilatı devam eden belediye alacaklarından, tahsil edilenlerin geri iade edilmeyeceği, ancak henüz tahsil edilmeyen kısmın 6111 sayılı Kanun kapsamında olduğu değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…../…/2005
SAYI : B050MAH0650002/ (300-318) KONU : 587 sayılı KHK’nin uygulanması
MANİSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ : a) Akhisar Belediye Başkanlığının 16.8.2004 tarihli ve 2004/127 sayılı yazısı. b) 16.6.2004 tarihli ve 80784 sayılı genelgemiz. İliniz Akhisar Belediye Başkanlığından alınan ilgi (a) yazıda; isim değişikliği yapmak isteyen kiracılar ile eski binaları kiralayan dar gelirli vatandaşların zorunlu deprem sigortası yapmaktan kaçındıkları belirtilmekte olup, bu tür eski binalarda deprem sigortası aranıp aranmayacağı hususunda tereddüde düşüldüğü belirtilmektedir. İlgi (b) genelgemizde de ifade edildiği gibi “Zorunlu Deprem Sigortası” 587 sayılı KHK’nin 2 nci maddesi uyarınca belediye sınırları içinde kalan, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenlere uygulanmaktadır. Kamu kuruluşlarına ait binalar ile köy yerleşim alanlarındaki binalar ve 634 sayılı Kanun kapsamında olsalar dahi tamamı ikamet dışı amaçlarla kullanılan binalar zorunlu deprem sigortasına tabi değildir. Görüldüğü gibi, zorunlu deprem sigortası uygulanmasının istisnaları belirlenirken, binaların eski veya yeni olması dikkate alınmamış, mesken olarak inşa edilen ve ikamet dışı amaçlarla kullanılanlar şeklinde bir tespite gidilmiştir. Bu bakımdan, gerek abonelere isim değişikliği yapılması, gerekse eski binaları kiralayanlara abone işlemi yapılması sırasında zorunlu deprem sigortası yaptırıldığına ve ödendiğine dair poliçenin görülerek poliçe numarası ve bitiş tarihinin kayıtlara geçirilmesi gerekmektedir. Bilgilerinizi ve konunun adı geçen Belediyeye duyurulmasını rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
08/07/2005
SAYI :B.07.1.GIB.0.42/4213-2009 KONU : 657, 926 ve 2914 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanlara ödenen aile yardımları
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
İLGİ : 10.05.2005 tarih ve B050MAH0710001/2320-30189 sayılı yazınız. Yazınız ekinde yer alan Belediye-İş Sendikasının 08.04.2005 tarih ve 2005/1242 sayılı yazısında; Sendika ile Samsun İlkadım Belediye Başkanlığı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi uyarınca çalışanlara aile yardımı adı altında yapılacak ödemelerin ne şekilde vergilendirileceği konusunda duraksamaya düşüldüğü belirtilerek, yapılacak işlemin bildirilmesi istenilmektedir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 “inci maddesinde. “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve aynılar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…”” hükmü yer almıştır. Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun ücretlerde istisnalarını düzenleyen bölümünde çalışanlara aile yardımı veya benzer adlarla yapılan ödemelerin, Gelir Vergisinden istisna edilmesini düzenleyen bir hükme yer verilmemiştir. Ancak. 657, 926 ve 2914 sayılı Kanunlarda, bu Kanunlara tabi hizmet erbabına ödenen aile yardımlarının vergiden istisna edilmesi hükme bağlanmıştır. Bu istisnanın ne şekilde uygulanacağı 9.3.1985 tarih ve 18689 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 145 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır. Bu açıklamalara göre. 657, 926 ve 2914 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanlara ödenen aile yardımlarının vergiden istisna edilmesi, söz konusu Kanunlar dışında ödenen aile yardımlarının ise ücret kabul edilerek vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Bilgi edinilmesini ve gereğini arz ederim.
Ünal TAYLAN
Gelir İdaresi Grup Başkanı
T. C.
BAŞBAKANLIK
Devlet Personel Başkanlığı
9/9/2005
Sayı : B.02.1.DPB.0.11.08/ 14072 Konu : Görevde yükselme
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
İlgi: 27/07/2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/6894 sayılı yazı. 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre üniversitede görev yapan yardımcı doçent ve araştırma görevlilerinin kurumlar arası nakillerde hangi kadrolara atanmaları gerektiği hususunda tereddüde düşüldüğüne dair ilgi yazı ve eki incelenmiştir. Bilindiği üzere, 15/03/1999 tarihli ve 99/12647 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilerek 18/04/1999 tarihli ve 23670 sayılı Resmi Gazetemde yayımlanan ve 21/09/2004 tarihli ve 2004/8246 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile değişik “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’in 2’nci maddesinde; bu Yönetmeliğin, özel kanunlarındaki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla; 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kadrolarda , il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelere ait memur kadrolarında, özelleştirme kapsam ve programında bulunan kuruluşlar da dahil olmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıklarına ait memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen personelin, müdür ve daha alt görevlere görevde yükselme mahiyetindeki asaleten atamaları ile en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin unvan değişikliği mahiyetindeki asaleten atamaları hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış; ek 1 ‘inci maddesinde de; “Diğer personel kanunlarına tabi olanların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi görevlere atanmalarında ihraz ettikleri unvanlar, aynı unvanın olmaması halinde öğrenim durumu ve ihraz ettiği unvanla birlikte atanacağı unvan ve Devlet Personel Başkanlığının olumlu görüşü dikkate alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Adı geçen Yönetmeliğin ek 3’üncü maddesinde ise, “Bu Yönetmelik kapsamındaki personelin, en az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu ihraz edilen unvanlara ilişkin görevlere atanmaları, bu Yönetmeliğin üçüncü bölümünde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde eğitime tabı tutulmaksızın yapılacak unvan değişikliği sınavı sonundaki başarısına göre gerçekleştirici Unvan değişikliği sınavları, kurumlarca belirlenecek görev alanları ve atama yapılacak görevin niteliğine ilişkin konularda yazılı olarak yaptırılır ve bu sınavlara katılacaklarda, kurumda veya öğrenim durumları ile ilgisi bulunmayan görevlerde belirli süre hizmet yapmış olma şartı aranmaz.” hükmü yer almaktadır. Yukarıda yer yerilen hükümler çerçevesinde, en az 2 yıl görev yapmış olmaları kaydıyla, araştırma görevlilerinin hiyerarşik kadrolardan şef unvanlı kadrolara veya öğrenimi sebebiyle ihraz ettikleri unvanlı kadrolara, yardımcı doçentlerin ise öğrenimi sebebiyle ihraz ettikleri unvanlı kadrolara veya genel hükümlere göre durumlarına uygun kadrolara, görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavlarına tabi tutulmaksızın, mevzuatta belirtilen genel hükümlere uyulmak kaydıyla, atanabilmesi hususunun ilgili kurumun takdirinde olduğu mütalaa edilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Şaban TALAŞ
Devlet Personel Başkanı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27/02/2006
Sayı :B050MAH0650002/2184-80536 (300-308)26 Konu :Akıl Hastalarının Sevki
ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
(Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı)
İlgi :13.02.2006 tarih ve SSH-309-2423 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Belediye sınırları içindeki akıl hastalarının 5216 ve 5393 sayılı Kanunlarda yer alan sosyal hizmet ve yardım görevi kapsamında belediyede görevli sağlık memuru ve zabıta memuru nezaretinde ikametgâhlarından alınarak gerekli muayene ve tedavileri sağlandıktan sonra yine ikametgâhlarına bırakılmasında bir sakınca bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11/10/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/28076-45204 Konu :Altyapı geçiş hakkı bedeli
TÜRKSAT ANONİM ŞİRKETİ
(Konya Yolu 40. km. Gölbaşı 06839 ANKARA)
İlgi : 06.09.2010 tarihli ve TÜRKSAT 0 00 01/40/08/7674 sayılı yazınız. Şirketiniz tarafından Kablo TV hizmetleri ile e-devlet hizmetlerinin sunulması amacıyla yapılan alt yapı çalışmaları için son dönemlerde bazı belediyelerce geçiş hakkı talep edildiği, ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yeni alt yapı tesisinin Belediyece kullanımı karşılığında ücret alınmadığından bahisle, benzeri uygulamaların tüm belediyeler için yeknesak hale getirilmesi ve alt yapı geçiş bedeli alınmaması hususundaki ilgi yazınız incelenmiştir. 2464 Belediye Gelirler Kanununun İmar ile ilgili harçlar başlıklı 80 inci maddesinde “İmar mevzuatı gereğince aşağıda belirtilen harçlar belediyece tahsil olunur…. d) Zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesi “Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcına”,…7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler, ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan Harçlardan müstesnadır. Organize Sanayi Bölgeleri ile Sanayi ve Küçük Sanat Sitelerinde yapılan Yapı ve Tesisler Bina İnşaat Harcı ve Yapı Kullanma İzni Harcından müstesnadır.” hükmü, Çeşitli harçlara ait tarifeler başlıklı 84 üncü maddesinde “Bu bölümde yazılı çeşitli harçlar aşağıdaki tarifeye göre alınır… d)Zemin açma izni ve toprak hafriyatı harcı… da)Toprak (beher metreküp için) 0,15 0,45… db) Kanal (beher metrekare için) 0,50 1,50 …” hükmü, 96 ncı maddesinde “Bakanlar Kurulu, bu Kanunda en az ve en çok miktarları gösterilen aşağıda yazılı vergi ve harçların tarifelerini belediye grupları itibariyle tayin ve tespit eder… İmar Mevzuatı Gereğince Alınacak Harçlar…” hükmü ve 97 nci maddesinde “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (…) için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmü ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Çeşitli Harçlarla İlgili Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin Tanımlar başlıklı 7 nci maddesinde “Yukarıdaki maddede yer alan deyimlerden… e) Zemin Açma ve Toprak Hafriyatı 1- Zemin Açma: Gayrimenkul sahiplerince pis su mecralarının yapının bulunduğu sokaktaki lağım şebekesine veya varsa umumi fosseptiğe bağlanması veya elektrik, temiz su, P.T.T. hattı gibi teknik alt yapı hizmetlerinin götürülmesi amacı ile belediyelerce tespit edilecek esaslar dahilinde yol, kaldırım, meydan veya benzeri yerlerin kazılmasıdır…” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 33 üncü maddesi kapsamında 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve özel hukuk hükümlerine tâbi olarak kurulan TÜRKSAT A.Ş.’nin kablo TV hizmetleri ile e-devlet hizmetlerinin sunulması amacıyla yaptığı kanal açma çalışmaları için belediyelerden kanal açma ruhsatı alıp, kanal açma harcı ödemeleri gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11/09/2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 23728- 45779 Konu:Spor Kulübüne tahsis
ANTALYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 26/08/2009 tarih ve 253/ 1785 sayılı yazınız. İlgi yazınızın incelenmesinde, Alanya Belediyesi Spor Kulübünün çeşitli branşlarda faaliyet gösterdiği, 5393 sayılı Belediye Kanununun amatör spor kulüplerine yardıma cevaz verdiği gerekçesiyle Alanya Belediyesinin gelir getiren otopark ve büfelerden bazılarının bedelsiz olarak adı geçen spor kulübüne tahsis edip edemeyeceği hususunda görüş talep eden yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesi “Gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararıyla ödül verebilir…” hükmü, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 2 inci maddesi “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi… işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükmünün değerlendirilmesinde, belediyelerin amatör spor kulüplerine ayni ya da nakdi yardımda bulunabilecekleri, belediye gayrimenkullerini ihaleye çıkmadan doğrudan amatör spor kulüplerine kiralayamayacakları, ancak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak ihale yoluyla bu kulüplere kiralayabilecekleri değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
19/07/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 20979-45888 Konu :Trampa
BALIKESİR VALİLİĞİNE
İlgi : 24.05.2010 tarihli ve B.05.4.VLK.4.10.07.00/253/6422 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; Edremit Belediye Başkanlığınca 1999-2004 yılları arasında yapımına başlanan amfi tiyatro inşaatının maddi imkansızlıklar nedeniyle bu güne kadar tamamlanamaması sebebiyle, belediyeye ait başka bir taşınmazın yapılacak olan inşaat bedeline karşılık trampa edilip edilemeyeceği konusunda Bayındırlık ve İskan Bakanlığından görüş istendiği, adı geçen Bakanlıkça görüş bildirildiği, ancak uygulamada birliktelik sağlanması bakımından konu hakkında İçişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşlerinin alınmasının uygun olacağı belirtildiğinden bahisle, konu hakkında görüş sorulmaktadır. Kamu İhale Tebliğinin “4734 sayılı Kanunun kapsamı” başlıklı 3.1.1. maddesinde “Kamu harcaması yapılmasını gerektirmeyen ve bütçeden ödenek kullanımı söz konusu olmayan kat ve/veya arsa karşılığı yapım işleri 4734 sayılı Kanun kapsamında yer almamaktadır.….” hükmü, 2886 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinde “Tarihi ve bedii değeri olanlar hariç Hazinenin özel mülkiyetindeki yerlerin satışı, kiraya verilmesi, trampası ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiraya verilmesi, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi esasları Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenir.” hükmü, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde “Bu Kanunun amacı; Hazineye ait taşınmazların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılmasıdır. Bu Kanunda geçen Bakanlık deyimi Maliye Bakanlığını ifade eder.” hükmü, aynı kanunun Bakanlar Kurulu kararı ile tahsisin kaldırılması ve satış başlıklı 2 inci maddesinde “Hazineye ait taşınmazlardan, tahsisli olanların ekonomiye kazandırılması amacıyla tahsislerinin kaldırılmasına, Bakanlığın teklifi üzerine, Bakanlar Kurulunca da karar verilebilir. Bu taşınmazların satışı öncelikle yapılır.” hükmü, 298 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliğinin B-Diğer Yöntemler Bölümünde “Arsa karşılığı inşaat yaptırılmasıyla ilgili olarak aşağıda belirtilen hususlar dikkate alınır. a) Yapılacak inşaata karşılık verilecek taşınmazlar belirlenir ve kıymet takdir edilir. b) Taşınmazlar karşılığında yapılması gereken inşaatın maliyet bedeli hesabı çıkarılır. c) Taşınmazın bedeli ile alınacak inşaatın maliyet bedelinin birbirine denk olması veya arada çok az bir fark bulunması halinde bilgi ve belgeleri Bakanlığa gönderilir. Bakanlık tarafından yeni inşaat yapımına ait bilgiler ile inşaat yapımı karşılığında verilmek üzere belirlenen taşınmaz/taşınmazlar defterdarlıkça (bağlı ilçeler dahil) 2886 sayılı Devlet İhale Kanunundaki usullere uygun olarak ilan edilir. d) İdare inşaatın her aşamasında teknik elemanları vasıtasıyla inşaatı denetler. e) İnşaat bitirilip teslim aşamasına gelindiğinde, geçici kabul yapılarak trampaya konu taşınmazın yüklenici adına tapuda devir işlemleri gerçekleştirilir. f) Yapılacak inşaatın projesinde belirtilen tefriş malzemelerinin yüklenici tarafından karşılanmasının istenilmesi halinde, inşaatın maliyet bedeli, tefrişat bedeli eklenmek suretiyle tespit edilir….” hükmü , 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin (h) bendinde “Mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek.” hükmü, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 4 üncü maddesinde “…Trampa ve Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesisi: Borçlar Kanunu ile Türk Medeni Kanununun trampa ve mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ile ilgili maddelerinde gösterilmiş işlemleri,… ifade eder” hükmü yer almaktadır. Yukarıdaki mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görüşünde de belirtildiği üzere, söz konusu işin trampa işi kapsamında olduğu, ihale işlem basamaklarının 2886 Kanunda öngörüldüğü şekilde gerçekleştirilmesinin gerektiği, bu kapsamda ihale işlem dosyasının oluşturulması aşamasında, bu kanuna aykırı olmamak üzere 298 sıra no’lu Milli Emlak Genel Tebliğinin “Diğer Yöntemler” kısmı, “arsa verilmek suretiyle inşaat yaptırılması” başlıklı bölümünde yer alan hükümlerin kıyasen dikkate alınabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
6.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/9864-82564 (300)(308)45 KONU :Arşiv
ALAŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA/MANİSA
İLGİ : 28.06.2005 tarihli ve Hsp.İşl./1011 sayılı yazınız. İlgi yazıda; arşivde yeni evrak koyacak yer kalmadığı, 1993 yılı öncesi teftiş ve denetimi sonuçlanan ve 10 yıl saklama süresi dolan genel iş yürütümü, hesap iş ve işlemlerine ait resmi evrak ve defterlerden lüzumsuz olanların 1050 sayılı Kanunun 138 inci maddesi ve Belgelerin Saklanma Süreleri ve Yokedilme Usulleri Hakkında Tüzük maddeleri uyarınca imhası gerektiğinden, uzun süredir muhafaza edilen evrakların yok edilmesi görevinde hata yapılmaması için esas ve usuller hakkında görüş sorulmaktadır. 3473 sayılı Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Malzemenin Yok Edilmesi Hakkında Kanunun ve 16 Mayıs 1988 tarihli ve 19816 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin, 22.02.2005 gün ve 25735 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin ilgi maddeleri uyarınca İl Özel İdareleri ve Belediyeler Arşiv Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldığından İl Özel İdareleri ve belediyelerle bunlara bağlı kuruluşlarda bulunan arşiv malzemesi ile ileride arşiv malzemesi haline gelecek arşivlik malzemenin tespit edilmesi, bunların kayba uğramaması için gerekli şartlar altında korunmalarının temini ve muhafazasına lüzum görülmeyen malzemenin ise, ayıklanarak imha edilmesine dair esas ve usuller ile ilgili olarak, Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hareket edilecektir. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün www.devletarsivleri.gov.tr. İnternet adresinin ana sayfasında Arşiv Malzemesi Tespit Çalışmaları başlığı altında genel açıklama ve belediyelerin statülerine göre yapmaları gereken çalışmalar ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21 /01/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2009.1307/1591-53065 Konu :Belediye başkanları
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA
( Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü)
(Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığı)
İlgi: a) 02/09/2009 tarih ve 524906 sayılı yazınız, b) 26/10/2009 tarih ve 54374 sayılı yazımız, c) 29/12/2009 tarih ve 730300 sayılı yazınız. İlgi (c) yazınızda 17 Kasım 1963 tarihinden önce belediye başkanlığı yapanların seçilmiş belediye başkanı mı, atanmış belediye başkanı olarak derlendirileceği sorulmaktadır. Belediye başkanlarının hangi yıldan itibaren doğrudan seçimle göreve başladıkları konusundaki ilgi (a) yazınız üzerine ilgi (b) sayılı yazımızla 17 Kasım 1963 tarihinden itibaren doğrudan halk tarafından seçildikleri bildirilmiş idi. Anılan tarihten önce belediye başkanları, seçilmiş belediye meclis üyeleri tarafından, kendi üyeleri arasında seçilmekte idi. Bu kişiler seçilmiş belediye başkanları olup, bunların dışında kalanların atanmış olarak kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04 / 05 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.19.601 /11342-53902 Konu :Mansup belediye başkanı
MALİYE BAKANLIĞINA
İlgi : Çorum Valiliğinin 03/03/2009 tarihli ve 199 sayılı yazısı. Bayındırlık ve İskan Müdür Yardımcısı iken 23/09/2002-04/04/2003 tarihleri arasında mansup belediye başkanı olarak görev yapan Ömer ABUHANOĞLU’na görev yaptığı döneme ilişkin kurum maaş tenzil farkının ödenip ödenmeyeceği hususunda Bakanlığımızdan görüş talep edilmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye başkanı görevlendirilmesi” başlıklı 46 ncı maddesinde; “Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.” hükmü bulunmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak çalışan memurun maaşı yasal düzenlemelere dayalı olarak gösterge aylığı, taban aylığı, kıdem aylığı, ek gösterge aylığı, zam ve tazminatlar, aile yardımı ve diğerleri şeklinde sıralanarak hesaplanarak emekli sandığı kesintisi, gelir vergisi, damga vergisi gibi kesintiler düşürülerek memura ödeme yapılmaktadır. Mansup belediye başkanı olarak görevlendirilen adı geçene belediye yetkililerince belediye başkanına verilen ödenekten memur maaşı düşülerek, ödeneğin fazla olan kısmının ödendiği anlaşılmaktadır. 657 sayılı Kanunun “Güvenlik” başlıklı 18 inci maddesinde; “ Kanunlarda yazılı haller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilemez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.” hükmü, “Zam ve tazminatlar” başlıklı 152 nci maddesinde; “Bu zam ve tazminattan hak kazanmada ve bunların ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır.” hükmü bulunmaktadır. Zam ve tazminatların hangi hallerde kesileceği belirtilmiştir. Devlet memurunun mansup belediye başkanı olarak görevlendirilmesi halinde görev yaptığı süre içinde maaşının kesilmesini veya tenzilini öngören bir yasal düzenleme olmadığı gibi kanunlarda belirtilmeyen hususlarda memur maaşında kesinti yapılamayacağı kanuni güvence altına alınmıştır. Belediye yetkililerinin adı geçene başkanlık ödeneğinden aldığı memur maaşının düşülerek ödenek fazlasını ödemelerinin hukuki bir dayanağının olmadığı, ödenek ve maaş kavramları farklı kavramlar olduğundan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun amir hükümleri karşısında adı geçene 5393 sayılı Belediye Kanununun 46 ncı maddesi çerçevesinde başkanlık ödeneğinin yanında 657 sayılı Kanuna göre memur maaşının herhangi bir kesinti yapılmaksızın ödenip ödenmeyeceği hususunda; Bakanlığınız görüşünün bildirilmesini arz ederim.
Dr. Hasan H. CAN
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
08/04/2005
Sayı :B.07.0.BMK.0.19.115719-183/6124 Konu : Hizmet Alımı
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
İlgi : 21.03.2005 tarihli ve B050MAH0710001/982-30202 sayılı yazı. İlgi yazının incelenmesinden, Kocaeli İl Özel İdare Müdürlüğünün merkez ve ilçe teşkilatlarında “Avukat” kadrosunda çalışanların emeklilik sebebiyle görevlerinden ayrılmaları veya naklen diğer kamu kurum ve kuruluşlarına geçmeleri sebebiyle “Avukat” kadrolarının boşaldığı, Bakanlar Kurulu kararı ile 1999 yılında ihdas edilen kadrolar arasında “Avukat” kadrosu da bulunmakla birlikte 1999 yılından beri bu kadroya atama yapılamadığı belirtilmek suretiyle, mahkeme ve icra dairelerinde devam eden davaların etkin bir şekilde takibinin sağlanabilmesi için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesine göre hizmet alımı yoluyla avukat çalıştırılıp çalıştırılamayacağı konusunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, boş bulunan “Avukat” kadrolarına yürürlükte bulunan mevzuat çerçevesinde naklen veya açıktan personel atanabilmektedir. Öte yandan, dava adedinin azlığı nedeni ile kadrolu avukat istihdamının gerekli olmadığı yerlerde, boş bulunan avukat kadrolarına atama yapılmayarak ihtiyacın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) bendine göre sözleşmeli olarak çalıştırılacak avukatlar ile giderilmesi de mümkün bulunmaktadır. Diğer taraftan, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 36 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, “İl özel idareleri, norm kadro unvan ve sayıları dahilinde olmak kaydıyla, çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, sosyal ve ekonomi, kültür ve sanat, bilişim ve iletişim, planlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında; tabip, uzman tabip, veteriner, avukat, mühendis, çözümleyici ve programcı, mimar, ebe, hemşire, teknisyen ve tekniker gibi ihtiyaç duydukları uzman ve teknik personeli, sözleşme ile çalıştırabilir. Bu şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacakların, yürütecekleri hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, il özel idarelerinde norm kadro unvan ve sayılarının tespitini müteakip sözkonusu hükme istinaden yine sözleşmeli olarak avukat çalıştırılabilecektir. Ayrıca. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinde, ihtiyaçların ilan yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabileceği durumlar sayılmış olup, anılan maddenin (h) bendinde de, 4353 sayılı Kanunun 22 nci ve 36 nci maddeleri uyarınca Türk veya yabancı uyruklu avukatlardan yapılacak hizmet alımları bunlar arasında belirtilmiştir. 4353 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde, ihtisas gerektiren ve ihtiyaç duyulan hallerde; ilgili Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinin (h) bendine göre serbest avukatlardan veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabileceği hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 36 nci maddesinin birinci fıkrasında ise, ihtisas gerektiren ve ihtiyaç duyulan hallerde; Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 22 nci maddesinin (h) bendine göre serbest avukatlardan veya avukatlık ortaklıklarından hizmet satın alınabileceği belirtilmiştir. Bu itibarla, Kocaeli İl Özel İdare Müdürlüğünün mahkeme ve icra dairelerinde devam eden davalarının mali boyutu ile avukatlık hizmeti satın alınması halinde ödenecek ücretlerin birlikte değerlendirilerek, avukatlık hizmeti satın alınmasının gerekli ve yararlı olacağının tespit edilmesi halinde, 4734 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde belirtilen esas ve usullere uyulmak suretiyle doğrudan avukatlık hizmeti satın alınmasının mümkün olduğu mütalaa edilmektedir. Bilgilerini arz ederim.
Dr. Hasan GÜL
Bakan a.
Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdürü
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
08 / 05 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.41.28/54003 KONU:5393 sayılı Kanun
ÇAYIROVA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
Gebze / KOCAELİ
İLGİ: 16.03.2006 tarih ve 380 sayılı yazınız. İlgi yazınız ve eki incelenmiştir. 1-1580 sayılı Belediye Kanununun “Belde isimlerinin değiştirilmesi” başlıklı 9 uncu maddesinde:“Bir beldenin isminin değiştirilmesi belediye meclisinin ve vilayet idare heyetinin kararı üzerine Şurayı Devletin mütalaası alınarak İcra Vekilleri Heyetinin tasdiki ile yapılır.”hükmü mevcut idi. 1580 sayılı Belediye Kanununda belediye adının değişmesiyle belde adının değişeceği hususunda bir hüküm bulunmamakta idi. Bu nedenle aynı yerleşim yerinde belde adı ile belediye adı arasında farklılıklar bulunmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belde adının değiştirilmesi “başlıklı 10 uncu maddesinde “Bir beldenin adı, belediye meclisi üye tam sayısının en az dörtte üç çoğunluğunun kararı ve valinin görüşü üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilir. Bu karar Resmi Gazetede yayımlanır. Beldenin adının değişmesi ile belediyenin adı da değişmiş sayılır.” hükmü mevcuttur. Belde adının değişmesi ile o belediyenin adı da değişecektir. Belediyenin o beldenin adını alması dolaylı olarak hükme bağlanmıştır. 2-Belediyelerdeki harcama yetkilileri ve ihale yetkilileri ile ilgili olarak Bakanlığımızın 24.02.2006 tarih ve 45181 sayılı genelgesine göre işlem yapılması gerektiği, 3-5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinde, personel giderleri ile ilgili olarak belirlenen %30 luk oran göz önünde bulundurularak işçiler lehine ücret artırımı yapılıp yapılmaması ilgili belediyenin ihtiyaçları ve personel politikalarıyla ilgili bir husus olup, bunun belediyesince değerlendirilmesinin uygun olacağı 4-Büyükşehir belediyesine bağlı ilk kademe belediyesine ait meclis kararlarının mahallin en büyük mülki amirine gönderilmesi hususunda Bakanlığımızın 03.08.2004 tarih ve 81137 sayılı 2004/119 nolu genelgesine göre işlem yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
09/08/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 22755/45995 Konu:Cenazelerin Adli Tıp Kurumuna nakli
KASTAMONU VALİLİĞİNE
İlgi: 02.07.2010 tarihli ve B.05.4.VLK.4.37.07.00/253/5483 sayılı yazınız. Bozkurt Belediye Başkanlığınca; evinde ya da arazide ölü bulunanların Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi için cenaze aracının adli makamlar tarafından il dışına gönderilmesinin istendiği, belediyede tek cenaze aracı olması nedeniyle görevli olduğu süre içerisinde ilçede çıkan diğer cenazelere hizmet verilemediğinden bahisle, belediyenin kuşkulu şekilde ölenleri Adli Tıp Kurumuna götürmeleri gibi bir görevinin olup olmadığı konusunda görüş bildirilmesi istendiği belirtilen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinde “Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; a) İmar, su ve kanalizasyon, … acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; … hizmetlerini yapar veya yaptırır…. Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.” hükmü, 19 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Mezarlık Yerlerinin İnşası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında “Cenazelerin kolayca ve usulü dairesinde belediye sınırları içinde nakline nezaret ve bu hususta gerekli cenaze nakil aracı, tabut ve benzeri donanımın temini belediyelerin görevidir. Belediyeler, bu görevlerini kendileri veya izin verecekleri özel şirketler vasıtasıyla yerine getirirler. Genel araçların cenaze nakli veya cenaze nakline mahsus araçların diğer amaçlarla kullanılması yasaktır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyelerin görev, yetki ve sorumluluk alanının belediye sınırları olduğu, cenazelerin belediye sınırları içerisinde usulüne uygun nakline nezaret etmenin ve bu hususta gerekli cenaze nakil aracı, tabut ve benzeri donanım temininin belediyelerin görevi olduğu, ancak mevzuatta belediye sınırları dışında, bu hususta belediyelere görev ve sorumluluk veren bir düzenleme olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27/05/2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 13730- 45353 Konu :İl dışına araç (ambulans) görevlendirilmesi
VAN 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
İlgi : 13/05/2009 tarih ve E.2009/326 sayılı yazınız. Belde Belediyelerin cenaze nakli için il dışına araç (ambulans) görevlendirilmesi yapıp yapmayacağı ve alınacak ücretin hangi esaslara göre tesit edileceği ile ilgili Bakanlığımızdan bilgi talep eden ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinde belediyenin görev ve sorumlulukları belirlenmiş olup belediyenin mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla…acil yardım, kurtarma ve ambulans, şehir içi trafik, defin ve mezarlıklar…ile ilgili görev sorumluluğu olmak ile birlikte belediye görevlilerince gerçekleştirilecek işlemlerde hizmetin mahalli müşterek nitelikte olması şartının aranması gerekmektedir. Öte yandan aynı maddenin dördüncü fıkrası “Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.” hükmünü taşımaktadır. Belediye Kanununun belediye meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi “Kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirlemek.” hükmünü taşımaktadır. 237 sayılı Taşıt Kanununun Tarifler başlıklı 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde Taşıt: Motorlu ve motorsuz bütün ulaştırma araçlarını ifade eder şeklinde tanımlanmakta,7. maddesinin üçüncü fıkrası “Bu taşıtlar münhasıran resmi hizmetin ifasında kullanılmak üzere daire veya kurumlarının sorumlu makamlarınca tevzi ve tahsis olunurlar.” hükmünü; 16. maddesi ise “Bu Kanunun şümulüne giren taşıtları her ne suretle olursa olsun tahsis olunduğu işin gayrisinde veya şahsî hususlarda kullananlar veya kullanılmasına müsaade edenler veya kanunda yazılı olduğu şekilde kullanılmış gibi gösterenler veya kanunen bir makama veya işe tahsis olunmadığı hâlde hakikati tağyir ile bu taşıtlardan istifade eden ve ettirenler, bunların gidiş gelişine müsaade edenler veya kanuna aykırı olarak numara ve plaka verenlerle kullananlar veya kullanılmaya elverişli olduğu hâlde ekonomik ömrünü doldurduğu bahanesiyle yenileyen veya yeniletenler veya bu hususlar için masraf tahakkuk evrakını hazırlayan veya tasdik veya bunlara ait ita emirlerini vize edenler hakkında bir seneye kadar hapis cezasına hükmolunur. Bu yüzden hasıl olan masraf ve zararlar genel hükümlere göre tazmin ettirilir. Tekerrürü halinde verilecek hapis cezası iki aydan aşağı olamaz.” hükmünü taşımaktadır. 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleriyle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde “…il özel idareleri ve belediyelerle ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmelerce… üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.” hükmünü taşımaktadır. 07/12/2006 tarih ve 26369 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçlarıyla Ambulans Hizmetleri Yönetmeliğinin 2.maddesi bütün kamu kuruluşlarının ambulanslarını kapsam içerisine almakta Yasaklar başlıklı 31.maddesinin (h) bendinde ise “Olağandışı durumlar istisna olmak kaydıyla hiçbir ambulans ve acil sağlık aracı cenaze nakli amacıyla kullanılamaz.” hükmünü taşımaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinde belediyelerin ilgi yazınız ve ekinde yer alan iddianamede ifade edilen hususlarla ilgili il dışına araç (ambulans) görevlendirilmesi yapamayacağı; ambulans görevlendirilmesi yapılırken taşıt kanununda ifade edilen kamu hizmeti gereklerine ve belediye yasasının öngördüğü mahalli müşterek nitelikte hizmet ifası ilkelerine uyulması gerektiği; ambulans görevlendirilmesinde alınacak ücretin ise belediye meclis kararıyla belirlenmesi gerektiği, ücret belirlenirken herhangi bir indirimin ya da ücret almama gibi bir uygulamanın yapılamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…./….02…/2009
Sayı:B.05.0.MAH.0.01.02.00/2009.34.62 /4043-53420 12 Konu : Belediye meclis üyeleri arasından belediye başkan yardımcılığına görevlendirme
İSTANBUL VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : a) 30/12/2008 tarih ve 91476 sayılı yazınız. 5393 sayılı Belediye kanununun 49 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca belediye meclis üyeleri arasından görevlendirilen belediye başkan yardımcısına 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 131 inci maddesi uyarınca disiplin kovuşturması yapılıp yapılamayacağı hususunda ilgi görüş talebiniz incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin yedinci fıkrası; “Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000’e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3’ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır.” hükmü bulunmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesine istinaden belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirilen belediye meclis üyesi maaş karşılığı değil, ödenek mukabilinde çalıştırılan kamu görevlisidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun kapsam başlıklı birinci maddesinde; “Bu Kanun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükmünün değerlendirilmesinde belediye meclis üyeleri arasında belediye başkan yardımcılığına görevlendirilen ve devlet memuru olmayan kişi hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerine göre disiplin soruşturması yapılamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
8.9.2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 23331-45747 Konu :5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu
YAHŞİHAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI-KIRIKKALE
İlgi: 13/07/2009 tarih ve 974 sayılı yazınız. Belediye Başkan Yardımcısının harcama yetkilisi olarak tayin edilmesiyle ilgili Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun 31 inci maddesinde “Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Ancak teşkilat yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkilisi, üst yönetici veya üst yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından; mahalli idarelerde İçişleri Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yürütülebilir…’’ hükmü, Maliye Bakanlığının 31.12.2005 tarihli Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğinde “Teşkilat yapısında üst yönetici ile harcama birimleri arasında yönetim kademesi yer almak şartıyla, bütçeyle ödenek tahsis edilen harcama birimlerinin harcama yetkisi harcama türleri itibarıyla kısmen veya tamamen; merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinde Maliye Bakanlığının, sosyal güvenlik kurumlarında ilgili bakanlığın, mahalli idarelerde ise İçişleri Bakanlığının uygun görüşü ve üst yöneticinin onayı ile bir üst yönetim kademesinde birleştirilir. Üst yönetici ve yardımcılarına harcama yetkisinin birleştirilmesi suretiyle harcama yetkisi verilemez ” hükmü ve konu ile ilgili Bakanlığımızın 24.02.2006 tarih ve 19 no’lu Genelgesinde “…mahalli idarelerde harcama yetkisinin bir üst yönetim kademesinde birleştirilmesi il özel idareleri ve büyükşehir belediyelerinde mümkün bulunduğundan bütçelerinde birim düzeyinde kurumsal kodlama yapmış olan il özel idareleri ve büyükşehir belediyelerinde birimlerin harcama yetkileri, harcama türleri itibarıyla kısmen veya tamamen genel sekreter veya yardımcılarında, üst yöneticinin onayı ve Bakanlığımızın uygun görüşü üzerine birleştirilebilir. Bu konudaki uygun görüş taleplerinin Bakanlığımıza yapılması ve talep yazılarında birleştirilme gerekçesinin belirtilmesi gerekmektedir …” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerin değerlendirilmesinde, birden fazla birimin harcama yetkilisi görevi üst yönetici yardımcısı olan belediye başkan yardımcısında birleştirilemeyeceği, ancak başkan yardımcısı olan kişi aynı zamanda vekaleten birim müdürlüğü görevlerini de yürütüyor ise birim müdürü sıfatı ile, ilgili müdürlüğün harcama yetkilisi görevini de yürütebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali Bakan a.
Genel Müdür
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/04/2005
SAYI :B050MAH006001 521.2004.35.72 57779 KONU :Belediye başkanları sosyal yardımlar
BUCA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ: a) 01.04.2005 gün ve 783 sayılı yazınız. b) 07.04.2005 tarih ve 80970 sayılı genelgemiz. İlgi yazınız ile Emekli Sandığı iştirakçisi olarak görev yapmakta olan belediye Başkanlarına, Belediye Kanununun 39. maddesine göre aile ve çocuk yardımı verilip verilemeyeceği konusunda görüş talep edilmektedir. 657 sayılı Kanunda belirtilen sosyal hak ve yardımlar kapsamında bulunan aile ve çocuk yardımı belediye başkanlarına da uygulanacaktır. Bilgilerinizi ve bundan böyle Bakanlığımıza belediye başkanı imzası ile yazı gönderilmesi hususunda gereğini rica ederim.
Necip ÇAKMAK
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12 /02 / 2010
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2010.50.97 /4675-53108 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu’nun uygulanması
NEVŞEHİR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 08/02/2010 tarih ve 83 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, Yüksek Seçim Kurulunun 30/12/2009 tarih ve 2795 sayılı kararı ile İliniz Kozaklı İlçesine bağlı Karasenir Belediye Başkanlığına seçilen Abdurrahman ÇELİK’in, seçimin yapıldığı 29/03/2009 tarihi itibariyle seçilme koşulunu kaybettiği anlaşıldığından mazbatasının iptaline karar verildiği, belediye meclisi üyeleri ile yedek üyelerin ise istifa ettikleri bildirilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Meclis üyeliğinin sona ermesi başlıklı 29 uncu maddesinde; “ Meclis üyeliği, ölüm ve istifa durumunda kendiliğinden sona erer. Meclis üyeliğinden istifa dilekçesi belediye başkanlığına verilir ve başkan tarafından meclisin bilgisine sunulur…” hükmü, aynı Kanunun, Boşalan meclisin görevinin yerine getirilmesi başlıklı 31 inci maddesinde; “… Yedek üyelerin getirilmesinden sonra da meclis üye tam sayısının yarısından aşağı düşmesi, …Hâllerinde, meclis çalışabilir duruma gelinceye veya yeni meclis seçimi yapılıncaya kadar meclis görevi, belediye encümeninin memur üyeleri tarafından yürütülür.” hükmü ve yine aynı Kanunun, Belediye başkanı görevlendirilmesi başlıklı 46 ncı maddesinde; “ Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şarttır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre, yeni seçim yapılıncaya kadar Karasenir Belediye Meclisi görevinin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 31 inci maddesi uyarınca Karasenir Belediyesi Belediye Encümeninin memur üyeleri tarafından yerine getirilmesi gerektiği, belediye başkanlığı görevinin ise 5393 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi uyarınca Vali tarafından belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip kişiler arasından görevlendirilmesi gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08 / 06 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.54.964 /14943-54035 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu’nun uygulanması
SAKARYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: Akyazı Belediye Başkanlığının 12/05/2009 tarih ve 12/63-1667 sayılı yazısı. İliniz Akyazı Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edildiği ve belediye başkanlığı görevine kimin başkanlık edeceği konusundaki ilgi yazı incelenmiştir. Buna göre, sadece belediye başkanlığı seçiminin iptal edildiği yerlerde belediye meclisi görevde olduğu için, 5393 sayılı Belediye Kanununun 45 inci maddesine göre vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanması sağlanacak ve meclis birinci başkanvekili olmaması durumunda ikinci başkanvekili, onun da olmaması durumunda en yaşlı üyenin başkanlığında toplanan belediye meclisi tarafından belediye meclisinin üyeleri arasından bir belediye başkan vekili seçilecektir. Seçilen başkan vekili 7 Haziran 2009 mahalli idareler ara seçimlerinde yeni belediye başkanı seçilene kadar görev yapacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28 / 04 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009. 37.790 /10788-53883 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu’nun uygulanması
KASTAMONU VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 10/04/2009 tarih ve 349 sayılı yazınız. İlgi yazınızda belirtilen Hanönü Belediye Başkanlığına yapılacak belediye başkanı görevlendirilmesine ilişkin görüş talebi yazınız incelenmiştir. Belediye başkanlığı seçimi iptal edilip ancak belediye meclisi görevde olduğu için, 5393 sayılı Belediye Kanununun 45 inci maddesine göre vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanması sağlanacak ve en yaşlı üyenin başkanlığında toplanan belediye meclisi tarafından belediye başkan vekili seçilecektir. Belediye başkan vekilinin seçimini müteakip belediye meclisi, belediye başkan vekilinin başkanlığında toplanarak, 5393 sayılı Kanunun 19 uncu maddesine göre başkanlık divanı seçimini yapacaktır değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
20 / 12 /2005
SAYI : B050MAH006001 521.2005.41.65/55924 KONU:5393 sayılı Belediye Kanunu’nun uygulanması
KOCAELİ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Kocaeli Yuvacık ilk kademe Belediyesinin 21.11.2005 tarih ve 1542 sayılı yazısı. İlgi yazı incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 39 uncu maddesi “Belediye başkanına nüfusu; a) 10.000’e kadar olan beldelerde 70.000, b) 10.001’den 50.000’e kadar olan beldelerde 80.000, c) 50.001’den 100.000’e kadar olan beldelerde 100.000, d) 100.001’den 250.000’e kadar olan beldelerde 115.000, e) 250.001’den 500.000’e kadar olan beldelerde 135.000, f) 500.001’den 1.000.000’a kadar olan beldelerde 155.000, g) 1.000.001’den 2.000.000’a kadar olan beldelerde 190.000, h) 2.000.001’den fazla olan beldelerde 230.000, Gösterge rakamının Devlet memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek ödenir. Nüfusu 50.001’den az olan il merkezi beldelerde bu ödeneğin hesaplanmasında ( c ) bendinde belirtilen gösterge rakamı esas alınır. ..” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümden, nüfusu 50.001’den az olan il merkezi belde belediye başkanlıklarının başkan ödeneğinin hesaplanmasında ( c ) bendinde yer alan gösterge rakamının esas alınacağı, merkez ilçeye bağlı belde belediye başkanları ödeneği için bu göstergenin uygulanmayacağı anlaşılmaktadır. Bilgilerinizi ve Yuvacık ilk kademe Belediye Başkanlığına bu doğrultuda bilgi verilmesini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 10269-82658 (300-318)5393 KONU :Sosyal güvenlik prim ödemeleri
MERZİFON BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 30.9.2005 tarihli ve 4236 sayılı yazınız. Bağ-Kur iştirakçiliğini sürdüren belediye başkanı ile, meclis üyeleri arasından görevlendirilen ve Bağ-Kur üyesi olan belediye başkan yardımcısının primlerinin tamamının veya belli bir oranının belediye bütçesinden ödenip ödenemeyeceğine dair ilgi yazınız incelenmiştir. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 24 üncü maddesine göre; kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; a) Esnaf ve sanatkârlar ile diğer bağımsız çalışanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar, b) Kollektif şirketlerin ortakları, d) Limited şirketlerin ortakları, e) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, f) Donatma iştirakleri ortakları, g) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sigortalı sayılacaklardır. Bu Kanunun 48 inci maddesi gereğince sigortalılara yapılacak her türlü yardımlarla yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurumca bu kanun hükümlerine göre prim alınacaktır. 49 uncu maddede ise sigorta primi; sigortalının seçtiği, intibak ettirildiği veya yükseltildiği 50 nci maddede belirtilen gelir basamağının % 20’si olarak tespit edilmiştir. Maddeye göre Bu Kanun uyarınca ödenecek kesenek ve primlerin tümü, yılı içinde ödenmek kaydıyla vergi uygulamasında gider olarak gösterilebilecektir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin yedinci fıkrası “Norm kadrosunda belediye başkan yardımcısı bulunan belediyelerde norm kadro sayısına bağlı kalınmaksızın; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000’e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir. Bu şekilde görevlendirilen meclis üyelerine belediye başkanına verilen ödeneğin 2/3’ünü aşmamak üzere belediye meclisi tarafından belirlenecek aylık ödenek verilir ve taleplerine göre bir sosyal güvenlik kurumu ile ilişkilendirilir. Bu şekilde görevlendirme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dâhil ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez ve belediye meclisinin görev süresini aşamaz. Sosyal güvenlik prim ve benzeri giderlerden kurum karşılıkları belediye bütçesinden karşılanır.” hükmünü taşımaktadır.Bu hükümler çerçevesinde, belediye başkanı ve meclis üyeleri arasından görevlendirilen başkan yardımcısı Bağ-Kur üyesi ise, 1479 sayılı Kanuna göre kendi adına bağımsız çalıştığı için bu Kuruma üye olduğundan ve belediye başkanı veya belediye başkan yardımcısı olduktan sonra anılan Kurumla ilişkisini keserek diğer sosyal güvenlik kurumlarına kayıt yaptırmadığından, primleri kendilerince ödenecek olup, belediye bütçesinden ödenmesine imkan bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21/06/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 17688-45752 Konu :Kentsel Dönüşüm Projesi
BAŞBAKANLIĞA
(Toplu Konut İdaresi Başkanlığı)
İlgi : a) 08/04/2010 tarih ve B.02.1.KNT.0.13.01-140.02.1480 sayılı yazınız. b) 03.09.2007 tarihli ve 76/35 sayılı Denetim Raporu. Belediyelerle işbirliği içerisinde hazırlanan kentsel dönüşüm projelerine ilişkin belediye başkanına yetki veren belediye meclis kararı göz önüne alınarak protokoller imzalandığı, ancak Rize Hemşin Belediye Meclisi ile ilgili iş ve işlemlerin denetimine dair Mahalli İdareler Kontrolörlüğü “Denetim Raporu”nun 8 inci maddesinde “Bundan böyle kanun hükmüne uyularak bu konularda belediye başkanına yetki verilmesi şeklinde lüzumsuz ve kanunda yeri olmayan uygulamaya son verilmelidir” şeklinde eleştiri yer aldığından bahisle, bu tür işlemlerde ne şekilde uygulama yapılacağına dair Bakanlığımızdan görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde “Belediyenin organları: Belediye meclisini, belediye encümenini ve belediye başkanını ifade eder…”, 17 nci maddesinde “Belediye meclisi, belediyenin karar organıdır …”, 37 nci maddesinin birinci fıkrasında “Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir…”, 38 inci maddesinde “Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır: a) Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak. … c) Belediyeyi Devlet dairelerinde ve törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin etmek. … g) Yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak. h) Meclis ve encümen kararlarını uygulamak…”, 73 üncü maddesinde “Belediye, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine konu olacak alanlar, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ile ilân edilir…”, 75 inci maddesinde “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; a) Mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır…”, hükümleri; 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun 4 üncü maddesinde “Başkanlık, gecekondu dönüşüm projesi uygulayacağı alanlarda veya mülkiyeti kendisine ait arsa ve arazilerde veya valiliklerce toplu konut iskan sahası olarak belirlenen alanlarda çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde her tür ve ölçekteki planlar ile imar planlarını yapmaya, yaptırmaya ve tadil etmeye yetkilidir. Bu planlar; büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde kalan alanlar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ilgili valilik tarafından, planların belediyelere veya valiliğe intikal ettiği tarihten itibaren üç ay içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanır. Belediyeler ve valilik tarafından üç ay içerisinde onaylanmayan planlar Başkanlık tarafından re’sen onaylanır. Belediyeler, valilik veya Başkanlık tarafından onaylanan bu planlar; askı, ilan ve itiraza dair kararlar da dahil olmak üzere 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre belediyeler ve ilgili kamu kurumları tarafından yapılacak tüm işlemler Başkanlık tarafından re’sen yapılmak suretiyle yürürlüğe konur. Başkanlık kanundaki görevleri çerçevesinde gerçek ve tüzel kişilere ait arazi ve arsaları ve bunların içerisinde veya üzerinde bulunan her türlü eklenti ve yapıları kamulaştırmaya yetkilidir. Başkanlık tarafından yapılacak kamulaştırmalar, 4.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır.”, Ek-7 nci maddesinde “Başkanlık gecekondu bölgelerinin tasfiyesine veya iyileştirilerek yeniden kazanımına yönelik olarak gecekondu dönüşüm projeleri geliştirebilir, inşaat uygulamaları ve finansman düzenlemeleri yapabilir. Bu amaçla gecekondu bölgelerinde, gerçek kişilerin ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan gayrimenkuller ile 24.2.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna göre hak sahibi olan kişilerin haklarına konu gayrimenkullerin değeri Başkanlık tarafından tespit edilir ve Başkanlık bu kişilerle proje çerçevesinde anlaşmalar yapabilir. Bu anlaşmaların usul ve esaslarını belirlemeye Başkanlık yetkilidir. Gecekondu Dönüşüm Projesi çerçevesinde idare tarafından yapımı gerçekleştirilen konutların bedelleri proje uygulamalarının yapıldığı illerdeki mevcut ekonomik durum, doğal afetler, konut rayiç bedelleri ve gecekondu bölgesindeki kişilerin gelir durumu göz önünde bulundurularak gerekli görüldüğünde kamuoyuna ilân edilerek yapım maliyetlerinin altında tespit edilebilir. Bu madde uyarınca konut bedellerini, ödeme şeklini ve süresini belirlemeye Toplu Konut İdaresi Başkanının önerisi üzerine Başkanlığın bağlı bulunduğu Bakan yetkilidir. Başkanlık, yukarıda belirtilen hükümler kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle depremle ilgili dönüşüm projeleri de gerçekleştirebilir. Bu projelere dair işlemlerin usul ve esaslarını belirlemeye Başkanlık yetkilidir.” hükümleri mevcuttur. Yukarıdaki hükümlerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; ilgi (b) de kayıtlı Denetim Raporunun 8 inci maddesinde yer alan “Bundan böyle kanun hükmüne uyularak bu konularda belediye başkanına yetki verilmesi şeklinde lüzumsuz ve kanunda yeri olmayan uygulamaya son verilmelidir” ifadesinin Toplu Konut İdaresinin kendi özel mevzuatından kaynaklanan uygulamalarına yönelik olmadığı, bu tür gereksiz kararlardan kaçınılmasına yönelik genel bir tenkit olduğu, Toplu Konut İdaresi ile belediyelerin birlikte gerçekleştireceği kentsel dönüşüm projelerinde protokollerin belediye başkanınca imzalanması için başkana yetki veren belediye meclisinden karar alınması uygulamasına devam edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
13 / 06 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.61.17/54298 KONU:5393 sayılı Belediye Kanunu
TONYA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
TRABZON
İLGİ: 17.03.2006 tarih ve 32006/172 sayılı yazınız. İlgi yazınız ve eki incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye başkanı” başlıklı 37 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Belediye başkanı belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir.” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye başkanının görev ve yetkileri “başlıklı 38 inci maddesinin (g) bendinde; “yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak” hükmü, Mevcuttur. Buna göre; Belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olarak; belediye başkanının 5393 sayılı Belediye kanununun 38 inci maddesinin (g) bendine uygun olarak üçüncü kişilerle sözleşme imzalayabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/11378-82799 (300- 318) 5393 KONU :Bilirkişi
BEYPAZARI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
ANKARA
İLGİ : 20.10.2005 tarih ve 2005/1594 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; belediye başkanlığı görevi ile mesleğinizin avukatlık olması nedeniyle mahkemelerde bilirkişi tayin edildiğiniz takdirde bu görevin birlikte yürütülüp yürütülmeyeceği sorulmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 28 inci maddesi “Belediye başkanı görevi süresince ve görevinin sona ermesinden itibaren iki yıl süreyle, meclis üyeleri ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren bir yıl süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz.” hükmünü taşımaktadır. Bu nedenle, davanın belediye ve bağlı kuruluşlarıyla ilişkili olmaması kaydıyla mahkemede bilirkişi olarak görev yapmanızda bir sakınca bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
20/4/2006
SAYI :B050MAH006001 521.2006.54.7/53881 KONU :5393 sayılı Belediye Kanunu
ADAPAZARI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE
(Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanlığı)
İLGİ: Adapazarı Büyükşehir Belediye Başkanlığının 17.02.2006 tarih ve 38(15-8)816 sayılı yazısı. Belediye başkanının izin, hastalık veya başka bir sebeple görev başında bulunmadığı hallerde belediye meclis toplantılarına kimin başkanlık edeceğine ilişkin görüş bildirilmesi talebini havi ilgi dilekçeniz incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 19 uncu maddesinde “…meclise belediye başkanı, katılamaması durumunda meclis birinci başkan vekili, onun da katılamaması durumunda ikinci başkan vekili başkanlık eder. Ancak yıllık faaliyet raporunun görüşüldüğü meclis toplantısı meclis başkan vekilinin başkanlığında yapılır.” hükmü, Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinde; “…Belediye Başkanı toplantının herhangi bir safhasında yerini meclis başkan vekiline bırakarak toplantıdan ayrılabilir….Meclis birinci ve ikinci başkan vekilinin de bulunmaması durumunda, varsa katip üyeler, yoksa en genç iki meclis üyesi tarafından imzalanmış tutanakla durum tespit edilerek toplantı yapılmaksızın meclis kapatılır” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanununun 40 ıncı maddesinde; “Belediye başkanı izin, hastalık veya başka bir sebeple görev başında bulunmadığı hallerde, bu süre içinde kendisine vekalet etmek üzere belediye meclis üyeleri arasından birini başkan vekili olarak görevlendirir. Başkan vekili başkanın yetkilerine sahiptir…” hükümleri mevcuttur.Bu hükümler çerçevesinde, 5393 sayılı Belediye Kanunun 40 ıncı maddesine göre görevlendirilen belediye başkan vekili, belediye başkanının yetkilerine sahip olduğundan vekilliği süresince yapılacak yıllık faaliyet raporunun görüşüldüğü meclis toplantısı hariç, diğer toplantılara başkanlık ederek belediye meclisini yönetebilecektir. Belediye başkan vekili toplantının herhangi bir safhasında yerini meclis birinci başkan vekiline, o yoksa meclis ikinci başkan vekiline bırakarak toplantıdan ayrılabilir; bu durumda belediye meclisine Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 9 uncu maddesindeki düzenlemeye göre birinci başkan vekili o yok ise, ikinci başkan vekilinin Başkanlık edeceği değerlendirilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 40 ıncı maddesi Büyükşehir Belediye Başkanları ve büyükşehir belediye meclisleri için de geçerlidir. Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde “Toplantı: Meclisin bir ay içinde yaptığı oturumların tamamını ifade eder.” hükmü ile, Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında: “Reddedilen bir konu meclisin aynı toplantısında yeniden gündeme alınıp görüşülmez.” hükmü mevcuttur. Buna göre; belediye meclis toplantısında reddedilen bir konu belediye meclisinin bir sonraki toplantısında yeniden gündeme alınıp görüşülebilecektir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 37. maddesinin ikinci fıkrasında ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 17. maddesinin son fıkrasında;“Belediye başkanı, görevinin devamı süresince siyasi partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz; profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunmaz.” hükmü bulunmakta buna göre belediye başkan vekili ile meclis birinci ve ikinci başkan vekillerinin spor kulüplerine başkanlık yapmalarına engel bir durum bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/03/2006
SAYI :B050MAH006001 521.2006.32.8/57402 KONU :5393 sayılı Belediye Kanunu
ISPARTA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Isparta Belediye Başkanlığının 152.2006 tarih ve 1424 sayılı yazısı. Belediye başkanının izin, hastalık veya başka bir sebeple görev başında bulunmadığı hallerde belediye meclis toplantılarına kimin başkanlık edeceğine ilişkin görüş bildirilmesi talebini havi ilgi dilekçeniz incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 19 uncu maddesinde “…meclise belediye başkanı, katılamaması durumunda meclis birinci başkan vekili, onun da katılamaması durumunda ikinci başkan vekili başkanlık eder. Ancak yıllık faaliyet raporunun görüşüldüğü meclis toplantısı meclis başkan vekilinin başkanlığında yapılır.” denilmektedir. Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 9 uncu maddesinde anılan kanunun 19 uncu maddesinin yanı sıra “…Belediye Başkanı toplantının herhangi bir safhasında yerini meclis başkan vekiline bırakarak toplantıdan ayrılabilir….Meclis birinci ve ikinci başkan vekilinin de bulunmaması durumunda, varsa katip üyeler, yoksa en genç iki meclis üyesi tarafından imzalanmış tutanakla durum tespit edilerek toplantı yapılmaksızın meclis kapatılır” denilerek açık düzenleme yapılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 40 ıncı maddesine göre “Belediye başkanı izin, hastalık veya başka bir sebeple görev başında bulunmadığı hallerde, bu süre içinde kendisine vekalet etmek üzere belediye meclis üyeleri arasından birini başkan vekili olarak görevlendirir. Başkan vekili başkanın yetkilerine sahiptir…” denilmektedir. Buna göre; 5393 sayılı Belediye Kanunun 40 ıncı maddesine göre görevlendirilen başkan vekili, belediye başkanının yetkilerine sahip olduğundan vekilliği süresince yapılacak yıllık faaliyet raporunun görüşüldüğü meclis toplantısı hariç, diğer toplantılara başkanlık ederek belediye meclisini yönetebilecektir. Başkan vekili toplantının herhangi bir safhasında yerini meclis birinci başkan vekiline, o yoksa meclis ikinci başkan vekiline bırakarak toplantıdan ayrılabilir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11/02/2009
Sayı:B.05.0.MAH.0.01.02.00/2009.42.34/3845-53402 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu
KONYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 24/12/2008 tarihli ve 7147 sayılı yazınız. Belediye başkanının bir yılda kaç gün izin kullanabileceği hususunda görüş isteğinizle ilgili ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “ Belediye başkanının özlük hakları ” başlıklı 39 uncu maddesinin beşinci fıkrasında; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca Devlet memurları ile bakmakla yükümlü bulundukları için uygulanan sosyal hak ve yardımlar, aynı esas ve usullere göre belediye başkanları ile bakmakla yükümlü bulundukları için de uygulanır. Hükmü yer almaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda memurlar için öngörülen izin hakkının belediye başkanları için de uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
09/08/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/22758-45992 Konu :Borçların terkini
MUĞLA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 16/04/2010 tarihli ve B.05.4.VLK.4.48.07.00/2784 sayılı yazınız. Muğla Belediyesine ait olan ve ihale yolu ile kiralanan gayrimenkullerin kiracıları tarafından kira bedellerinin düzenli ödenmemesi nedeniyle haklarında alacak ve tahliye davası açıldığı, dava sonucuna göre alacakların tahsili için icra başlatıldığı, ancak ilgililerin hacze kabil malı olmadığından işlemlerin gerçekleştirilemediği, her yıl bu konuda belediyece gereksiz masraflar yapıldığı için kira borçlarının terkin edilip edilemeyeceği konusunda görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun birinci maddesinde “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur…” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanununun meclisi görev ve yetkileri başlıklı 18 inci madde birinci fıkrasının (h) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL’den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek.” hükmü, aynı Kanunun encümenin görev ve yetkileri başlıklı 34 üncü madde birinci fıkrasının (f) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek.” hükmü yer almaktadır. Maliye Bakanlığının tahsil imkansızlığı nedeniyle terkine ilişkin 2009/1 sayılı Tahsilat İç Genelgesi kapsamında; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasını (10 TL dahil), diğer amme alacaklarında ise 20 Türk Lirasını (20 TL dahil), aşmayan amme alacaklarının, alacaklı tahsil dairelerince terkin edilmesi uygun görülmüştür. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; söz konusu alacaklar kira aktinden kaynaklandığından 6183 sayılı Kanunu ve dolayısıyla Maliye Bakanlığının tahsil imkansızlığı nedeniyle terkine ilişkin 2009/1 sayılı Tahsilat İç Genelgesi kapsamına girmediği, alacak dava konusu olmuş ise miktarına göre, 5393 sayılı Kanun uyarınca, belediye meclisi veya belediye encümeni tarafından anlaşma ile tasfiyesine karar verilebileceği, aksi takdirde söz konusu alacağın takip edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
05/07/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 19370-45815 Konu :Kira alacakları
ISPARTA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 22/01/2010 tarihli ve B.05.4.VLK.4.32.07.00/253-306 sayılı yazınız. Mülkiyeti Yalvaç Belediyesine ait işyerlerinde müstecir sıfatıyla oturan 511 civarında kiracının ekonomik kriz dolayısıyla kiralarını ödeyemediklerinden borç yüklerinin arttığı ve tahsil imkansızlığına doğru gidildiğinden bahisle, meclis kararıyla kira alacaklarının anaparasının peşin olarak tahsil edilip, faizinin taksitlendirilip taksitlendirilemeyeceği, taksitlendirme yapılması durumunda en fazla kaç taksit yapılabileceği, faizden indirim yapılıp yapılamayacağı, halen kira şartnamelerine konulan % 7’lik gecikme zammından bir indirim yapılıp yapılamayacağı hakkında görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun; Belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin (k) fıkrasında “ Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşmayla tasfiyesine karar vermek”; Meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesinin (h) fıkrasında “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL’den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek.”; Encümenin görev ve yetkileri başlıklı 34 üncü maddesinin (f) fıkrasında “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek.” hükümleri yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyenin vergi, resim ve harç dışında olan kira alacağı dahil tüm alacakları hakkında dava konusu olma şartı ile Kanunda belirtilen parasal limitlere göre belediye meclisi veya belediye encümeni kararı ile tasfiye yoluna gidilebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10.5.2010
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/13720/45584 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu
OSMANİYE VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 05/01/2010 tarih ve 253/3 sayılı yazınız. Osmaniye Belediyesinin taşınmazlarını kullanan ve belediyeye 5.000 TL’nin üzerinde borcu bulunan kiracılarla ilgili nasıl bir işlem yapılması gerektiği hakkında Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin (k) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşmayla tasfiyesine karar vermek.” hükmü, Meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesinin (h) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL’den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek.” hükmü Encümenin görev ve yetkileri başlıklı 34 üncü maddesinin (f) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek.” hükmü ve Yeniden değerleme oranının uygulanması başlıklı 83 üncü maddesinde “Bu Kanunun 15, 18 ve 34 üncü maddelerinde belirtilen parasal miktarlar, her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranına göre artırılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyenin 5.000 (6950,748) TL’nin üzerindeki kira alacağı, dava konusu olmuş ise, belediye meclisi kararıyla sözkonusu alacağı sulh ile tasfiye edilebileceği, aksi takdirde dava konusu olmayan vergi, resim ve harç dışında kalan belediye alacaklarıyla ilgili olarak, belediye meclisi ve encümeni kararıyla tasfiye yoluna gidilemeyeceği, öte yandan kira borcunu zamanında ödemeyen kiracılarla ilgili olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 84 üncü maddesi hükmü gereği taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine göre yerine getirmediğinden ilgililerin sözleşmeleri feshedilerek ihaleden yasaklanma ile ilgili gerekli işlemlere başlanılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
8.6.2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 14963-45380 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu
AMASYA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: a) Merzifon Belediye Başkanlığının 11/02/2009 tarih ve 512 sayılı yazısı b) 12/02/2009 tarih ve 407 sayılı yazınız. Zorunlu tasarruf adı altında Tasarrufu Teşvik Fonuna, çalışanlardan yapılan kesintilerin Ziraat Bankasına intikal ettirilmediği için hak sahiplerine ödemelerin ne şekilde yapılabileceğine ilişkin Merzifon Belediye Başkanlığının ilgi (a) yazısına bağlı olarak Bakanlığımıza görüş soran ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun belediyelerin yetkilerini ve imtiyazlarını düzenleyen 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşmayla tasfiyesine karar vermek.” hükmünü; belediye meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL’den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek.” hükmünü ve belediye encümeninin görev ve yetkilerinin düzenleyen 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f ) bendi “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek.” hükmünü; taşımaktadır. Yukarıdaki kanun hükümlerinin değerlendirilmesinde, ilgili belediyenin ödemek zorunda olduğu halde ödenmeyen borçlarının, ilgili kişilerce dava konusu yapılması halinde, anlaşmazlıkların Belediye Meclisi ve Belediye Encümeni kararıyla sulhen tasfiyesinin mümkün olduğu, Encümenin yetki sınırı belirlenirken, Belediye Kanununun 83 üncü maddesinde öngörülen yeniden değerlendirme oranıyla arttırılan miktarın esas alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
11.11.2005
SAYI : B.05.0.MAH.0.65.00.002/11687-82633 KONU :Banka hesapları
İZMİR VALİLİĞİNE
İLGİ : 20.10.2005 gün ve B054VLK4350700 Mah.İd.02/4784 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere 17.09.2004 tarih ve 5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31 inci maddesinde belediyelerin kendi bütçeleri veya tasarrufları altındaki kaynakları Merkez Bankası veya muhabiri olan T.C. Ziraat Bankası nezdinde açacakları hesapta toplamaları hükme bağlanmıştır. Bu Kanuna istinaden 06.10.2004 tarih ve 25605 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliğine göre ise belediyelerin Ziraat Bankasının yanı sıra, Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankasında da hesap açmalarına imkan tanınmıştır. Yukarıda sayılan bankalar dışındaki bankalarda hesap açılmasına imkân bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…/…/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 5091-45157 Konu: 5393 sayılı Belediye Kanunu
BALIKESİR VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 19/01/2010 tarih ve 250-744 sayılı yazınız. Balıkesir İli Edremit İlçesi Güre Belediyesince 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci ve 18 inci maddelerine istinaden yap-işlet-devret modeli veya koşulları belirlenmiş imtiyaz hakkı verilmek suretiyle arıtma tesisi yapımının gerçekleştirilebilmesi hususunda tereddüde düşüldüğünden Bakanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Kanunun belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci madde birinci fıkra (e) bendinde “Müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak; atık su ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak; bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek; kaynak sularını işletmek veya işlettirmek”, (f) bendinde “Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek” ve (g) bendinde “Katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak.” hüküm ve maddenin ikinci fıkrasında ise “Belediye, (e), (f) ve (g) bentlerinde belirtilen hizmetleri Danıştayın görüşü ve İçişleri Bakanlığının kararıyla süresi kırkdokuz yılı geçmemek üzere imtiyaz yoluyla devredebilir.” hükmü ve belediye meclisinin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesi (j) bendinde “Belediye adına imtiyaz verilmesine ve belediye yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına; belediyeye ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyeler, 5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f) ve (g) bentlerinde yer alan görev ve yetkilerini imtiyaz vermek suretiyle yaptırabilecekleri gibi, yap-işlet-devret modelini kullanarak da yapabilmektedirler. Bir hizmetin; imtiyaz suretiyle devrinin yapılabilmesi için Danıştayın görüşünün alınması ve Bakanlığımız kararıyla yap-işlet-devret modeli ile yaptırılabilmesi için ise Yüksek Planlama Kurulu kararı alınması gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
29/03/2006
Sayı : B.07.0.BMK.0.21-115521-38 Konu : Ek özel hizmet tazminatı
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
İlgi : 14.7.2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01 / 6384 sayılı yazınız. İlgi yazınız ve eklerinin incelenmesinden, İzmir Narlıdere Belediye Başkanlığında mühendis ve mimar kariyerlerine haiz olup İmar İşleri Müdürlüğü ve Fen İşleri Müdürlüğü kadrolarında bulunan personele, Başkanlık tarafından projelendirilen faaliyetler ile çevre düzeni planı çalışmalarında fiilen görev almaları nedeniyle, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararma ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesinde öngörülen ek özel hizmet tazminatının ödenmesi hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmış bulunmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Zam ve Tazminatlar” başlıklı 152 nci maddesinin “II. Tazminatlar” kısmının “A.Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (c ) bendinin birinci sırasında, Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı kariyerlerini haiz olup (Bunlardan Müdür ve daha üst merkez ve taşra birim yöneticileri dahil) 1-4 üncü derecelerden aylık alan ve kurumlarınca belirlenen büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara bu projelerde çalıştıkları sürece ayrıca % 30’una kadar, ilgili kurumların belirtilen kariyerleri haiz toplam personel sayısının % 10’unu geçmemek üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenecek esas, ölçü ve nispetler dahilinde ilave özel hizmet tazminatının ödeneceği hüküm altına alınmıştır. 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesi gereğince 2005 yılında ne miktarda zam ve tazminat verileceğinin belirlenmesine ilişkin olarak yürürlüğe konulan 14.2.2005 tarihli ve 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Cetvelin (E ) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesinde; “Yüksek mühendis, yüksek mimar, mühendis, mimar ve şehir plancısı kariyerlerini haiz olup, 1-4 üncü derecelerden aylık alanlardan, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara, ilgili Bakan, Rektör, Vali ve Belediye başkanından adlarına onay alınmak ve kadroları vize ettirilmek şartıyla, projelerde çalıştıkları sürece aşağıda gösterilen özel hizmet tazminatı oranlan ek olarak ödenebilir. a) Bölge Müdürü (Belediyeler hariç), Daire Başkanı ve daha üst idari görevlerde bulunanlar a… 30 b) Diğerlerine…20 Ancak, bu hükme göre ilave ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının %10′ unu geçemez (hesaplamalarda küsurlar tama iblağ edilir). Bu tazminat mehil müddeti, her türlü izin, büyük yatırım projeleriyle ilgili olmayan geçici görev, görevden uzaklaştırma, tutuklanma, gözaltına alınma, hizmet içi eğitim, kurs ve seminer gibi nedenlerle hizmete ara verenlere, ara verdikleri günler için ödenmez. ” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, anılan zam ve tazminatların uygulanmasına ilişkin 159 Seri No’lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nin “B-II Sayılı Cetvele İlişkin Açıklamalar” bölümünün 5 ncı sırasında ise; “Karara ekli II sayılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci sırasında; bazı personele belirli şartlara bağlı olarak %20 ve %30 oranında ek özel hizmet tazminatı ödenebileceği öngörülmüştür. Bu ödemenin yapılmasında aşağıdaki esaslar uygulanacaktır: a) Bu ödeme, Yüksek Mühendis, Yüksek Mimar, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı kariyerlerine sahip olup, I, 2, 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlara yapılabilecektir. b) Bu ödemenin oranı, söz konusu kariyerleri haiz olanlardan; Bölge Müdürü (belediyeler hariç), Daire Başkanı ve daha üst idari görevlerde bulunanlar için %30’u, diğerleri için %20’yi geçmemek üzere kurumlarınca tespit edilecektir. c) Ödeme, kurumlarınca belirlenen ve ödeneği bulunan faaliyet halindeki büyük yatırım projelerinde fiilen çalışanlara ilgili Bakan, Rektör, Vali ve Belediye Başkanından adlarına onay alınmak şartıyla yapılabilecektir. d) Bu ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının %10’unu geçmeyecektir. Fiilen görev yapan personel sayısı 1/1/2005 tarihi itibarıyla tespit edilecek ve vize cetvellerinde ödeme yapılacak unvanlar ve sayıları gösterilecektir. Yıl içinde söz konusu personel sayısındaki artış ve eksilişler dikkate alınmayacak, diğer bir ifadeyle yıl içinde ödeme yapılacak personel sayısı vize edilen sayıyı geçmeyecektir. e) Gerek Kanunda, gerekse Bakanlar Kurulu Kararında herhangi bir ölçü öngörülmediğinden, hangi projelerin “büyük yatırım projesi” sayılacağı kurumlarca belirlenecektir. açıklamasına yer verilmiştir. 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinin “II.Tazminatlar” kısmının “A.Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (c ) bendi, 2005/8501 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sa yılı Cetvelin (E) Teknik Hizmetler Bölümünün 5 inci maddesi ile 159 Seri No’lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nin (B) bölümünün 5 ncı sırasındaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, büyük yatırım projelerinde fiilen çalışmanın karşılığı olarak öngörülen ek özel hizmet tazminatı kazanılmış hak niteliği taşımamakta, hangi projelerin “büyük yatırım projesi” olarak değerlendirileceği, bu projede kimlerin çalıştırılacağı ve kimlere ödeme yapılacağı hususlarının tayin ve takdiri bütünüyle ilgili kurumun takdirinde bulunmaktadır. Ayrıca, bu ödemeden yararlanacakların toplam sayısı, kurum kadrolarında söz konusu kariyerlere sahip olarak fiilen görev yapan toplam personel sayısının % 10’unu geçmeyecektir. Bu itibarla, Narlıdere Belediye Başkanlığının vize edilen 2005 yılma yönelik zam ve tazminatları içeren vize cetvellerinde büyük projeden yararlanacaklara ilişkin sayının içinde bulunması, kurumca belirlenen ve ödeneği bulunan büyük yatırım proje faaliyetlerinde fiilen çalışılması ve Belediye Başkanından ilgili personel adına onay alınması şartıyla, % 20 ek özel hizmet tazminatının ilgili personele ödenmesi mümkün bulunmaktadır. Bilgilerini arz ederim.
Bakan a.
Cebrail YILMAZER
Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdür Yardımcısı
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIGI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30.12.2005
SAYI: B050MAH0650002/14213-83304 (300-318)İşyeri KONU:Kamu kurumlarına ait lokaller
KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ: 19.12.2005 tarihli ve M.35.6.KAB.0.18/1-1120 sayılı yazınız. İlgili yazınız incelenmiştir. Ticarete yönelik olmadan, münhasıran kendi personeline hizmet amacıyla açılan resmi kuruluşlara ait sosyal tesislerin lokantalarında içki verilmek istenmesi halinde, işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmasına gerek bulunmadığı, bu tür yerlerde içki verilmesinin ilgili kurumun sosyal tesis işletme usul ve esasları dahilinde yetkili merci veya makam tarafından belirlenmesi gerektiği, bu tür yerler umuma açık olmadığı ve münhasıran kurum personelinin yararlanmasına tahsis edildiği için ticari işyerleri gibi mesafe şartına tabi bulunmadığı değerlendirilmektedir. Belediye imar yönetmeliğinden önce işyeri olarak yapı kullanma izni almış binalar hariç, inşaat ruhsatı alınarak başlanan yapılarda açılacak işyerinin bina iç yükseklikleri hakkında, genel yönetmeliklere aykırı olmamak şartıyla Belediyenizin imar yönetmeliklerinde düzenlenen hususların dikkate alınmasında sakınca bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
06.09.2005
SAYI : B050MAH065000/8728-82283 (300- 318) 5393 KONU : 5393 sayılı Belediye Kanunu
SARAYKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ANKARA
İLGİ : 24.7.2005 tarihli ve 968 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, Belediyeniz adına işletilmek amacıyla hizmet alımı ihalesi yoluyla diş polikliniği açılması düşünüldüğünden bahisle, bu tesisin Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde belde halkının da faydalanabileceği bir yerleşim yerinde olmasında bir engel bulunup bulunmadığı sorulmaktadır. 5393 sayılı Kanunun 14/b maddesi çerçevesinde belediyelerce, sağlıkla ilgili her türlü tesis açabilecek ve işletebilecektir. Ancak, aynı madde uyarınca belediyelerin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsadığından, Belediye sınırları dışında diş polikliniği açılamayacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
20/05/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/14831-45643 Konu : Ücretsiz Müşteri Servisi
TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU
İlgi: 17/03/2010 tarih ve 777 sayılı yazınız. Alışveriş merkezlerinin ve büyük marketlerin ücretsiz müşteri servisi uygulamaları nedeniyle, şoför esnafının mağdur olduğunun düşünülmesi sebebiyle, alışveriş merkezlerinin ve büyük marketlerin ücretsiz müşteri taşımalarına son verilmesi talebini içeren ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Belediyenin Yetkileri Ve İmtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin (p) fıkrasında “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmü ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Büyükşehir, İlçe ve İlk Kademe Belediyelerinin Görev ve Sorumlulukları başlıklı 7 inci maddesinin (f) fıkrasında “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; alışveriş merkezleri ve büyük marketlerin, müşterilerine ücretsiz olarak taşıma hizmeti verebilmek amacıyla çalıştıracakları araçlar için ilgili belediyeden izin almaları gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04/05/2010
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/13118-45567 Konu :Özel Servis Araçları
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi: 14/04/2010 tarih ve 4399-71330 sayılı yazınız. Özel kuruluşlara servis hizmeti yapabilmek için P plaka talebinde bulunan Ümtaş Taşımacılık Turz. Sey. Oto. Pet. ve İnş. San. Tic. Ltd.Şti.‟ ne P plaka verilmesi ile ilgili olarak araçların yaş sınırlaması hususunda görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin (p) bendinde “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek..” hükmü, 5216 sayılı Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumlulukları başlıklı 7 inci maddesinin (g) bendinde “Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek; meydan, bulvar, cadde, yol ve sokak ad ve numaraları ile bunlar üzerindeki binalara numara verilmesi işlerini gerçekleştirmek.” hükmü, aynı kanunun 9 uncu maddesinde “Büyükşehir içindeki kara, deniz, su, göl ve demiryolu üzerinde her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla, büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılacağı ulaşım koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Ulaşım koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır.” hükmü ve Kamu Kurum ve Kuruluşları Personel Hizmet Yönetmeliğinin 12 inci maddesinin (a) fıkrasında “Personel servis aracı olarak kullanılacak taşıtların; fabrikasından imal edildiği tarihten sonra gelen ilk takvim yılı esas alınmak kaydıyla ondokuz yaşından küçük olması zorunludur” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olamamak kaydıyla, ilgili belediye ve ulaşım koordinasyon merkezlerince, belediye hududu içerisinde çalışacak servis araçları ile ilgili olarak belirlenen yaş sınırlarının dikkate alınması gerekmekte olup, bu konuda ilgililere plaka verilmeden önce, yetkili belediyeden konuyla ilgili kararın veya özel servis araçları hizmet yönetmeliğinin istenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22/01/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/1947-45083 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu
AKŞEHİR SULH CEZA MAHKEMESİNE
KONYA
İlgi: a-Sulh Ceza Mahkemesinin 17/12/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/598 sayılı yazısı. b-Sulh Ceza Mahkemesinin 17/12/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/615 sayılı yazısı. c-Sulh Ceza mahkemesinin 17/12/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/565 sayılı yazısı. d-Sulh Ceza mahkemesinin 17/12/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/592 sayılı yazısı. Öğrenci Servis Taşımacılığı yapılması ile ilgili görüş istediğiniz ilgi yazılarınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun,belediyenin yetkileri ve imtiyazları‟ başlıklı 15 inci maddesinin (p) fıkrasında “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği…” hükmü ve 84 üncü maddesinde “Bu kanunla, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak;…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde, belediye hududu içerisinde servis taşımacılığı yapılabilmesi için o belediyeden izin alınması gerekmekte olup, başka bir belediyeden alınmış servis taşımacılığı izni ile diğer belediyelerin hudutları içerisinde taşımacılık yapılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 10335-82662 (300-318)5393 KONU :Trafikle ilgili görevler
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İLGİ : 31.8.2005 tarihli ve B.05.1.EGM.0.85.02.02-2362-64001/1-a/05-9469/150459 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; tahditli plakaların sayısı ile trafik akış düzeninin (tek yön/çift yön veya yolun trafiğe kapatılması gibi) belirlenmesi konusunda belediyelerin yetkilerine dair görüş istenmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendi “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmünü taşımaktadır. Bu hüküm çerçevesinde, belediyelerce verilecek olan tahditli ticari plakalarla ilgili olarak bu konudaki usul ve esasları belirleyen 86/10553 sayılı “Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Karar”ın 5393 sayılı Kanuna aykırı hükümlerinin uygulanmasına imkan kalmamıştır. Belediye sınırları içinde trafik akışının belirlenmesi hususunda ise, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve ilgili Yönetmelikle belediyelere verilen görev ve yetkiler kullanılacaktır. Tek veya çift yön uygulaması ile yolun trafiğe kapatılması konusunda belediyelere verilen münhasır bir yetki olmadığından dolayı, buna ilişkin uygulamanın büyükşehirlerde ulaşım koordinasyon kurulu kararıyla, diğer yerlerde ise ilgili trafik komisyonu kararıyla yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Müsteşar Yardımcısı V.
T. C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
07/ 05 / 2010
Sayı :BO500MAH.0060001. 521.2010.55.218/13576-53311 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu İlgi : Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 17/03/2010 tarih ve 201/2571 sayılı yazısı. Samsun İli Bekdiğin Belediyesinin belediye sınırları içerisinde kalan bir kısım alana maddi imkansızlıklar nedeniyle hizmet götürülemediği gerekçesi ile Havza Belediyesi mücavir alanına dahil edilmesi konusundaki ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun Mücavir alan başlıklı, 45 inci maddesinde; “Mücavir alan sınırları belediye meclisi ve il idare kurulu kararına dayanarak vilayetlerce Bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere iadeye yetkilidir. Mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Ayrıca, bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir. Mücavir alandan çıkarılma da aynı usule tabidir. Bakanlık gerekli gördüğü hallerde mücavir alana alma ve çıkarma hususunda resen karar verebilir.” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin (a) bendinde; Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,…” hükmü, 5393 sayılı Kanunun “Belediyenin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14 üncü maddesinde; “… Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar….” hükmü, 5393 sayılı Kanunun “Birleşme ve katılma başlıklı” 8 inci maddesinde; “Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz. Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir….” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; İdari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişiliği olan bir belediyenin, kanunla kendi görev ve yetki alanı içerisinde olan bir kısım görev ve yetkisini komşu bir belediyeye devretmesinin hukuken mümkün olmadığı gibi, kendi sınırları içerisindeki belli bir alanın bir başka belediyenin mücavir alanına verilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, Bekdiğin Belediyesi kanunlarla kendisine verilen görev ve hizmetleri yerine getirmekte acze düşüyor ise, iki yerleşim yerinin meskun sahaları arasında ki uzaklık 5000 metreyi geçmiyorsa, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesindeki şartlara göre, Bekdiğin Belediyesinin Havza Belediyesine katılmasının hukuken mümkün olduğu değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 10176-82659 (300-318)5393 KONU : 5393 sayılı Belediye Kanunu
ÇANKIRI BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 4.10.2005 tarihli ve 102 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; üniversiteye hazırlık, yabancı dil, hat, minyatür, ebru, resim, musiki alanlarında kurs düzenlenip düzenlenemeyeceği, kurslarda görev alan öğretmen ve usta öğreticilere ücret ödenip ödenemeyeceği konusunda görüş istenmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, belediyeler sosyal hizmet ve yardım, meslek ve beceri kazandırma hizmetlerini yapacak veya yaptıracaktır. Aynı fıkranın (b) bendi gereğince ise gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verecek ve gerekli desteği sağlayacaktır. Aynı maddenin dördüncü fıkrası çerçevesinde belediye hizmetlerinin sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacaktır. 5393 sayılı Kanunda yer alan hüküm çerçevesinde, belediyenin beldede yaşayan ve maddi durumu uygun olmayan muhtaç öğrenciler için “Üniversiteye hazırlık kursu”, sosyal hizmet ve yardım kapsamında meslek ve beceri kazandırmak için yabancı dil, hat, minyatür, ebru, resim, musiki alanlarında kurs düzenlemesinde milli eğitim mevzuatına uygun olmak şartıyla Belediye Kanunu açısından bir engel bulunmamaktadır. Diğer taraftan, açılacak kurslarda görevlendirilen öğretmen ve usta öğreticilere belediye bütçesinden ödeme yapılabilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…./…./2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu
KASTAMONU VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 25/05/2009 tarih ve 3933 sayılı yazınız. Cide Belediye Başkanlığının taşıt alım kredisi kullanarak hizmet aracı satın alıp alamayacağı konusunda tereddüde düşüldüğünden Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 68 inci maddesinde “Belediye, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen usûl ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir: Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu miktar Büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanır. Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapılabilir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesinde, belediyeye kanunlarla verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla yasal esaslara uyarak yaptığı borçlanmalarla temin ettiği kaynağı kullanma yetkisinin ilgili belediyeye ait olduğu değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21/03/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/8237 Konu :Belediyede çalışan işçilerin 0-6 yaş grubu çocuklarının Belediyeye ait bakımevinden yararlandırılması
MARDİN VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 04/03/2011 tarih ve B.05.4.VLK.4.47.0.700-253/133 sayılı yazınız. İliniz Midyat İlçe Belediyesinde 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışan işçi statüsündeki personelin 0-6 yaş grubu çocuklarının meclis kararı alınmak suretiyle ücretin % 75’inin Belediye tarafından, % 25’inin veliler tarafından karşılanması kaydıyla Belediyeye ait Kreş ve Gündüz Bakımevinden faydalandırılıp faydalandırılmayacağına dair görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 19 Ocak 2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tâbi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malûl, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler. 24/02/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır. Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; 31/12/2001 tarihinden itibaren belediyeler tarafından üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22.07/ 2009
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 19421/45592 Konu :5393 sayılı Belediye Kanunu
MERSİN VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 19/06/2009 tarih ve 6371 sayılı yazınız. İlgide kayıtlı yazıda, İliniz Büyükşehir Belediyesinin 2009 mali yılında uygulanan ücret tarifesinden hizmet alan vatandaşların yaşanan ekonomik kriz nedeniyle ödeme güçlüğü çektiği bu nedenle tarifelerde indirim yapılıp yapılamayacağı konusunda Bakanlığımız görüşü talep edilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun belediyenin gelirleri başlıklı 59 uncu madde birinci fıkrası “Belediyenin gelirleri şunlardır:…(e) Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler.” hükmünü; 4736 sayılı Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal Ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tâbi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malûl, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler. 24.2.1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 3.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır. Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir.” hükmünü taşımakta olup; son fıkra çerçevesinde hazırlanan 2002/3654 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin ekindeki kararın 1 inci maddesinde “Gaziler, şehit ve gazi, dul ve yetimleri, özürlüler, öğrenciler ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamındaki kişiler 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaftır.” denilmektedir. Yukarıdaki mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinde, tespit edilen tarifelerde ücretsiz veya indirimli uygulama yapılabilmesi için Bakanlar Kurulu kararına ihtiyaç vardır. Ancak genel olarak tarife tespit yetkisi 5393 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi çerçevesinde belediyeye aittir. Buna göre belediyenin genel olarak herkese uygulanacak tarifeyi tespit etmesinde bir kısıtlama bulunmamaktadır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10/03/ 2009
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 6390-45141 Konu : 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu
ÇORUM VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 12/02/2009 tarih ve 04/160 sayılı yazınız. İliniz Kargı Belediyesine 15-km, Hacıhamza Belediyesine 3-km, mesafede karayolu kenarında kurulu bulunan akaryakıt istasyonu ve dinlenme tesisine ait emlak vergisinin hangi belediye tarafından alınacağına ilişkin Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun Verginin Tarh ve Tahakkuku başlıklı 11 inci maddesinin son fıkrası “bir il veya ilçe hududu içerisinde birden fazla belediye olması halinde belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binalara ait Bina Vergisini tarha yetkili olacak belediye ilgili valiler tarafından belirlenir” hükmünü taşımakta olup ilgili belediyenin Valiliğinizce belirlenmesi gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04/01/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/308 Konu :Köye ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işleri
TEKİRDAĞ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ : 15/12/2010 tarihli ve B.05.4.VLK.4.59.07.00/253/10857 sayılı yazınız. Belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan bir köye ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerinin 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesi çerçevesinde Marmaracık Belediye Başkanlığınca yapılıp yapılamayacağı hakkında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Belediyenin görev ve sorumlulukları başlıklı 14 üncü maddesinde “Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; a) İmar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; coğrafî ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyeler, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açar…. Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar. Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir…” hükmü, 75 inci maddesinde “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; a) Mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır….” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediyelerce, 5393 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen görev ve sorumluluk alanlarında kalmak kaydıyla, belediye meclisinin kararı üzerine yapılacak anlaşmaya uygun olarak köylere ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerinin bedelli veya bedelsiz üstlenilebileceği veya köylerle ortak hizmet projeleri gerçekleştirebileceği ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunulabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
29/05/2006
Sayı : B.07.0.BMK.0.19.115701-63 Konu : Ek Ödeme
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
İlgi: Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ifadeli, 01.05.2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00. 01/4179 sayılı yazı. İlgide kayıtlı yazı ve eklerinin incelenmesinden; Belediye-İş Sendikası ile Armutalan Belediyesi arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 39 uncu maddesinin ikinci cümlesinde “Sözleşmenin 2. yılında 01.01.2006 başlangıç kabul edilerek sözleşme süresince devlet memurlarına getirilen her türlü ücret artışları ve seyyanen ödenen tüm ücretler işçilere de aynen uygulanır. ” hükmüne yer verildiği belirtilerek, 5473 sayılı Değişik Adlar Altında İlave Ödemesi Bulunmayan Memurlara ve Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 3 üncü maddede sayılan kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen Devlet memurlarına yapılacak ek ödemenin, Armutalan Belediyesinde istihdam edilen işçilerin ücret artışında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 27.12.2005 tarihli ve 5437 sayılı 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile memur maaşlarının belirlenmesinde kullanılan katsayılar, memur maaşlarında yılın birinci yarısında % 2,5 ve ikinci yarısında da % 2,5 oranında artış yapılmasını sağlayacak şekilde yeniden belirlenmiştir. Öte yandan; 31.03.2006 tarihli ve 5473 sayılı Kanun ile 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 3 üncü maddede; “Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Yüksek Seçim Kurulu, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı (Kefalet Sandığı dahil), Millî Eğitim Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı ile bağlı kuruluşları, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler ile yüksek teknoloji enstitüleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların bağlı kuruluşları, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları mahallî idare birlikleri ile Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilâtı ile varsa bunların döner sermaye kadrolarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre istihdam edilen memurlar ile aylıklarını 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre alanlara, subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara, 1/1/2006 – 30/6/2006 tarihleri arasında 950 gösterge rakamının, 1/7/2006 tarihinden itibaren ise 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay ek ödeme yapılır.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, Devlet memurlarından sadece yukarıda sayılan kurumlarda çalışanlar ile sınırlı olarak 01.01.2006-30.06.2006 tarihleri arasında 950 gösterge rakamının, 01.07.2006 tarihinden itibaren ise 1850 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay ek ödeme yapılmasına imkan sağlanmıştır. Diğer yandan, aynı maddenin beşinci fıkrasında ise; “Ek ödemenin hak kazanılmasında ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır ve bu ek ödeme damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz. Bu madde uyarınca yapılacak ek ödeme, ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun yapılan benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmaz. ” denilmek suretiyle, bu Kanun ile yapılacak ek ödemenin ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzeri ödemelerin hesabında dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır. Böyle bir düzenleme yapılması ise, yukarıda belirtilenler dışında bazı Devlet memurları ve sözleşmeli personel ile işçilerin de bu ek ödemeden yararlanamayacağını açıkça göstermek ve söz konusu ek ödemenin başka ödeme unsurlarının hesabında dikkate alınmamasını sağlamak amacından kaynaklanmıştır. Bu itibarla, 5473 sayılı Kanun ile 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen ek 3 üncü madde çerçevesinde bazı Devlet memurlarına yapılacak ek ödemenin, Belediye-İş Sendikası ile Armutalan Belediyesi arasında imzalanmış olan Toplu İş Sözleşmesinin ücret artışı ile ilgili maddesinin uygulanmasında dikkate alınmasına ve söz konusu ek ödemeden Armutalan Belediyesinde istihdam edilen işçilerin yararlandırılmasına imkan bulunmadığı mütalaa edilmektedir. Bilgilerini arz ederim.
Bakan a.
Hayati GÖKÇE
Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdür Yardımcısı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12/03/2009
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 6546-45150 Konu : 5393 sayılı Belediye Kanunu
NÜFUS VE VATANDAŞLIK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi: 04/12/2008 tarih ve 121/51690 sayılı yazınız. Belediye Şirketlerinin Kamu Kurumu niteliği taşıyıp taşımadığı hususunda Genel Müdürlüğümüzden görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen çerçevede, 4046 sayılı Kanununun 26 ıncı maddesine göre Bakanlar Kurulu izni alınmak şartıyla, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun da belirtilen usullere uygun olarak kurulmuş veya kurulacak olan belediyenin ortağı olduğu şirketlerdeki, belediyelerin hisse oranı her ne olursa olsun, bu şirketlerin özel hukuk tüzel kişisi olduğu değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25.11.2005
SAYI : B.05.0MAH.0.65.00.02/12460-82816 (300-318)5393 KONU: 5393 sayılı Belediye Kanunu
SİVAS CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İLGİ : 21.10.2005 tarih ve 2005/15791sayılı yazınız. İlgi yazınızda; belediyelerin at yarışı düzenleme yetkisi bulunup bulunmadığı sorulmaktadır. Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları ile yetki ve imtiyazları 13.7.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü ve 15 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Bu hükümler içerisinde at yarışı düzenleneceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, 10.7.1951 tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkındaki Kanunun 1 inci maddesi, “Ankara, İstanbul, İzmir’de ve Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı’nın belirteceği diğer yerlerde at yarışları yapmak ve bu yarışlar üzerinde memleketin neresinde olursa olsun müşterek bahisler tertip etmek hak ve selahiyeti adı geçen Bakanlığa aittir.” hükmünü taşımaktadır. Aynı Kanunun 2 nci maddesine göre birinci maddede yazılı yerler dışında yapılacak mahalli at yarışlarının program ve ikramiye planlarının yarışlardan önce Tarım Bakanlığına tasdik ettirilmesi ve müşterek bahis için bu Bakanlıktan müsaade alınması şarttır. Kanunun 9 uncu maddesine göre ise, köy, kasaba ve şehirlerde şenlik ve eğlence maksadıyla yapılan at yarışları bu kanun hükümleri dışında olup, bu gibi yarışlarda müşterek bahis tertip edilemeyecektir. Yukarıda sözü edilen kanun hükümlerinde görüldüğü gibi, at yarışı düzenlenecek yerler Kanunla tespit edilmiş olup, at yarışı düzenlenmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine tabi tutulmuştur. Bunun dışında belediyelerce, 5393 sayılı Kanundan kaynaklanan yetkiler çerçevesinde sosyal ve kültürel amaçlı ve müşterek bahis olmamak kaydıyla 6132 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine göre at yarışları düzenlenebileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29/07/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 22024-45935 Konu:Sporculara ödül verilmesi
ÇORUM VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 21/04/2010 tarih ve 253/2758 sayılı yazınız. Çorum Belediye Başkanlığı tarafından Avrupa Güreş Şampiyonları Nazmi AVLUCA ve Bayram ÖZDEMİR’E mülkiyeti belediyeye ait gayrimenkullerin ödül olarak verilip verilmeyeceğine dair Bakanlığımıza görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde “…. Gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verir ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara belediye meclisi kararıyla ödül verebilir…” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; 5393 sayılı Belediye Kanununda yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara verilecek ödüllerin şekli ve kapsamı konusunda açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda verilecek ödüllerin kapsam ve miktarının ilgili belediye meclisince kararlaştırılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/05/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 15225-45657 Konu :Belediyelerin derneklere yardım etmesi
HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNE
İlgi : 20.04.2010 tarihli ve B.05.0.HUK.0.00.00.02-045.02.02/5891 sayılı yazınız. Dernek denetçileri tarafından yapılan denetimlerde belediyelerce bazı derneklere ayni veya nakdi yardımda bulunduklarının tespit edildiği, mevzuatta bu konuda açıklık bulunmadığından bahisle Müşavirliğinizden görüş istendiği, sağlıklı görüş oluşturabilmek için Genel Müdürlüğümüz görüşüne ihtiyaç duyulduğuna dair ilgi yazınız incelenmiştir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun “Bütçelerden yardım yapılması” başlıklı 29 uncu maddesinde “Gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamaz, yardımda bulunulamaz veya menfaat sağlanamaz. Ancak genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde öngörülmüş olmak kaydıyla; kamu yararı gözetilerek dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılabilir. Bu yardımların yapılması, kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca hazırlanarak Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikler belirlenir.” hükmü ve Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmeliğin 2 inci maddesinde “Bu yönetmelik, genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinden dernek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, sandık ve benzeri teşekküllere yardım yapılması ve bu yardımın kullanılması, izlenmesi, denetlenmesi, ve kamuoyuna açıklanmasına ilişkin esas ve usulleri kapsar. Genel yönetim kapsamındaki idarelerin bütçelerinden özel kanunları gereğince gerçek yada tüzel kişilere yapılan yardımlar bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.” hükmü ve aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinde ise; “İdarelerce teşekküllere yardım yapılabilmesi için; a) İdare bütçesinde bu amaçla ödenek tefrik edilmiş olması, b) Yardımlarda kamu yararı gözetilmesi, yardımların öncelikle toplumun ihtiyaç ve sorunlarına çözüm sağlaması ile toplumsal gelişmeye katkıda bulunulmasına yönelik olması, c) Teşekkülün, yardımı yapacak idarenin görev alanına giren konularda faaliyet göstermesi, d) Teşekkül ile yardım yapacak idare arasında protokol yapılması, e) Teşekkülün, 5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun kapsamındaki dernek ve vakıflardan olmaması, f) Teşekkülün, Anayasa ve Kanunlarla yasaklanmış faaliyetlerde bulunmamış olması, g) Teşekkülün, üyelerine veya ortaklarına kazanç paylaşım veya kâr dağıtımı amacının bulunmaması gerekir.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyelerin, 5018 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi ve bu maddeye göre çıkarılan Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve kamu yararı gözetilerek bütçelerine gerekli ödeneği koymaları şartıyla derneklere nakdi yardım yapabilecekleri değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22.12.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 13822-83218 (300-318)5393 KONU :Öğrencilere yardım yapılması
TRABZON BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 29.11.2005 tarihli ve 359 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; Belediyenizde çalışan memur çocuklarına eğitim ve öğrenimle ilgili ayni veya nakdi yardım yapılıp yapılamayacağı konusunda görüş istenmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, belediyeler sosyal hizmet ve yardım hizmetlerini yapacak veya yaptıracaktır. Aynı fıkranın (b) bendi gereğince ise gerektiğinde, öğrencilere, amatör spor kulüplerine malzeme verecek ve gerekli desteği sağlayacaktır. Aynı maddenin dördüncü fıkrası çerçevesinde belediye hizmetlerinin sunumunda özürlü, yaşlı, düşkün ve dar gelirlilerin durumuna uygun yöntemler uygulanacaktır. 5393 sayılı Kanunda yer alan hüküm çerçevesinde, belediyenin beldede yaşayan ve maddi durumu uygun olmayan muhtaç öğrencilere yardım yapmasında sakınca bulunmamaktadır. Yardım yapılacakların seçiminde ise, il ve ilçelerde kurulu bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları kayıtlarından yararlanılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
05/07/2010
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 19383-45818 Konu :Yardım toplama
DERNEKLER DAİRESİ BAŞKANLIĞINA
İlgi: 05/04/2010 tarih ve 03-1089 sayılı yazınız. Elmalı Belediyesi tarafından düzenlenen Tarihi Elmalı Yeşilyayla Güreşleri Festivalinde, belediye yetkilileri tarafından üzerinde teberru makbuzu yazan makbuzlar kullanılarak para toplanmasının, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde belediyenin görev alanında kabul edilip edilemeyeceği; belediyelerin bu kapsamda yaptıkları organizasyonlarda bilet, tahsilat makbuzu gibi belgelerle para toplamalarının 2860 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak.” hükmü, belediye başkanının görev ve yetkileri başlıklı 38 inci maddesinin (ı) bendinde “Şartsız bağışları kabul etmek.” hükmü ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun yardım toplayabilecek olanlar başlıklı 3 üncü maddesinde “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; ilgili kurumlardan izin almak ve kanuni şartları yerine getirmek kaydıyla, mevzuatta, belediyelerin yardım toplama faaliyetinde bulunmasına engel bir düzenleme bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28/04/2006
SAYI :B050MAH006001 521.2006.64.357722 KONU :5393 sayılı Belediye Kanunu
KIŞLA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
ULUBEY/UŞAK
İLGİ: 10.2.2006 tarih ve 44 sayılı yazınız. İlgi yazı incelenmiştir. Birleşme ve katılmalar 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesinde düzenlenmiş olup, 8 inci maddede hüküm bulunmayan hallerde 4 üncü maddeye göre işlem yapılacağı belirtilmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesinde “…buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması halinde,…” denilerek birleşme ve katılma ile ilgili hukuki sürecin seçmenlerin yarısından bir fazlasının yazılı başvurusu ile başlatılabileceği hüküm altına alınmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 4 üncü maddesinde “…seçmenlerin en az yarısından bir fazlasının mahallin en büyük mülki idare amirine yazılı başvurusu…” denildiği başvurunun ilçede kaymakamlığa, merkez ilçede ise valiliğe yapılması gerekmektedir. 3071 sayılı Dilekçe Hakkını Kullanılmasına Dair Kanunda birden fazla kişinin başvurusunu gerektiren durumlarda her bir kişinin ayrı ayrı yazılı başvurusunun mu, yoksa dilekçenin altına çok sayıda kişinin kimlikleri yazılarak imzalarının mı alınması gerektiği konusunda açıklık bulunmamaktadır. Seçmenlerin ayrı ayrı dilekçelerinin alınabileceği gibi, bir dilekçenin altına ad ve soyadı yazılarak imzaları alınabilecektir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
05/05/2006
SAYI : B050MAH0650002/4444/80846 (300-318) KONU : 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu
MERSİN VALİLİĞİNE
İlgi :18.04.2006 tarih ve 986 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere 5393 Sayılı Belediye Kanunun 55 inci maddesi “Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka uygunluk, malî ve performans denetimini kapsar. İç ve dış denetim 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılır. Ayrıca, belediyenin malî işlemler dışında kalan diğer idarî işlemleri, hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir. Belediyelere bağlı kuruluş ve işletmeler de yukarıdaki esaslara göre denetlenir. Denetime ilişkin sonuçlar kamuoyuna açıklanır ve meclisin bilgisine sunulur” hükmünü taşımaktadır. 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun “Bilgi verme yükümlüğü” başlıklı 5 inci maddesinde ise “Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz” şeklinde düzenlenmiştir. Bilgilerinizi ve uygulamanın bu hükümler dahilinde yapılmasını rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
07.12.2005
SAYI : B050MAH0650002/13191-82997 (300-318)5393 KONU : 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu
GÜNEŞLİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA/MANİSA
İlgi : 28.11.2005 tarihli ve 105 sayılı yazınız. İlgi yazınızla belediyelerin kendi belediye sınırları dışında kamulaştırma yapıp yapamayacakları hakkında görüş sorulmaktadır. Bilindiği üzere, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 1 inci maddesinde kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, Devlet ve kamu tüzelkişilerince kamulaştırılabileceği düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ise “ İdareler, kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları, kaynakları ve irtifak haklarını; bedellerini nakden ve peşin olarak … ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler” hükmünü amirdir. 831 sayılı Sular Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi ise “Bir belde veya belde halkının müşterek ihtiyacına mahsus suların kaynakları belediye sınırı dışında bulunsa bile su yollarının ve kaynaklarının bakımı, onarılması, temizlenmesi ve suyun sıhhat şartlarına uygun bir halde bulundurulması belediyelere aittir” hükmünü düzenleyerek, ihtiyaç halinde belediyelerin kendi sınırları dışında bulunan su kaynaklarından da beldenin içme suyu ihtiyacını karşılama cihetine gidebilmelerine olanak sağlamıştır. Öte yandan 5393 sayılı Belediye Kanunu 14 üncü maddesinin belediye, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla “ imar, su ve kanalizasyon… hizmetlerini yapar veya yaptırır” hükmüyle de belediyelere beldelerine su getirme hizmeti bir görev ve sorumluluk olarak verilmiştir. Madde metinlerinden de anlaşıldığı gibi kanun kamu tüzel kişilerini, kamulaştırmanın yetkili ve görevli idareler tarafından yapılmış olması, kamu yararı ve hizmeti amacıyla yapılmış olması, gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazların kamulaştırmaya konu olması ve kanunda belirtilen haller dışında bedelin nakden ve peşin olarak ödenmesi şartları dahilinde kamulaştırma yapmaya yetkili kılmıştır. Diğer bir deyişle Kanun, kamulaştırmayı yapan idarenin kanunen o hizmetin yürütülmesinden yükümlü olması gerektiğini kamulaştırma şartları arasında saymış, ancak kamulaştırma konusu taşınmazın, kamulaştırmayı yapan kamu tüzel kişisinin sınırları içerisinde bulunması gerektiğini düzenlememiştir. Danıştay 6. Dairesi E: 1984/426, K: 1984/2472 sayılı kararında “belediye tüp gaz dağıtım merkezi için belediye sınırı dışındaki yerden de kamulaştırma yapılabilir” şeklinde karar vererek belediyelerin kanunen kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için gerektiğinde kendi belediye sınırları dışında da kamulaştırma yapabileceklerine hükmetmiştir. Ancak yine Danıştay E: 1973/4108, K: 1975/4706 sayılı “ kendi sınırları içinde ihtiyacını karşılayacak yeterli suyu bulunan köye su temini amacı ile başka bir köydeki taşınmaz mal kamulaştırılamaz” kararıyla da kamu tüzel kişilerinin kendi sınırları dışında kamulaştırma yapabileceklerini ancak bunun hizmet için zorunlu olması şartıyla olabileceğini hükme bağlamıştır. Açıklanan nedenlerle, Genel Müdürlüğümüzce belediyenizin beldenin içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere kendi sınırları dışında kamulaştırma yapabileceği, ancak bunun bir zorunluluktan kaynaklanması ve kamulaştırma kararında gerekçelerinin yer alması gerektiği, kamu yararı kararını onaylayan merciler tarafından bu gerekçelerin değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
20/05/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 14837-45645 Konu:5393 sayılı Belediye Kanunu
BURSA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 22/04/2010 tarih ve B.05.4.VLK.4.16.07.00-253/7509 sayılı yazınız. Açık ihale usulü ile şahsa satılan belediyeye ait arsanın kamu yararına dönüştürülmesi amacıyla hangi şartlarda geri alınabileceği hususunda Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” hükmü ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun Doğrudan temin başlıklı 22.maddesinde “Aşağıda belirtilen hallerde ihtiyaçların ilân yapılmaksızın ve teminat alınmaksızın doğrudan temini usulüne başvurulabilir:… e) İdarelerin ihtiyacına uygun taşınmaz mal alımı veya kiralanması…Bu maddeye göre yapılacak alımlarda, ihale komisyonu kurma ve 10 uncu maddede sayılan yeterlik kurallarını arama zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilecek kişi veya kişiler tarafından piyasada fiyat araştırması yapılarak ihtiyaçlar temin edilir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyelerin gayrimenkul satışı ve edinimlerinde uzun vadeli planlama yapıp buna göre hareket etmeleri gerekmekle birlikte oluşan ihtiyaçlara göre satmış olduğu gayrimenkulü, usulüne uygun olarak alınmış belediye meclis kararına göre 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22.maddesinde belirtilen usullere uygun olarak satın alabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02/06/ 2009
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.01.00 Konu:Belediyelerin gayrimenkul edinmeleri
TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ
İlgi: a-) 25/05/2009 tarih ve 3933 sayılı yazınız, b-) Cide Belediye Başkanlığının 24/04/2009 tarih ve 685 sayılı yazısı. Derneğinize ait gayrimenkulün belediyelerce kiralanması veya satın alınması hususunda Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. Başbakanlığın 17 Ocak 2007 tarih ve 26407 sayılı (2007/3) genelgesinin kapsam başlığı içerisinde „‟Belediyeler ile il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler ise bu genelgenin gayrimenkul edinilmesi ve kiralanması ile ilgili bölümüne tabidirler.‟hükmü; gayrimenkul edinilmesi ve kiralanması bölümünde,‟ Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yurt içinde ve yurt dışında hiçbir surette hizmet binası, lojman, her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa ve arazi satın alınmayacak, kamulaştırılmayacak, kiralanmayacak ve yeni inşaat yapılmayacaktır. Ancak; sadece kesinleşmiş mahkeme kararı ile gayrimenkulün tahliyesi gibi kanuni zorunluluk halinde, o hizmet için tahsis edilebilecek Hazineye ait gayrimenkulün bulunmadığının tevsik edilmesinden sonra hizmet yeri ihtiyacının karşılanması amacıyla gayrimenkul kiralanabilecektir.”hükmü; diğer hususlar bölümünde ise ‟Bu genelgenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütlerin giderilmesi ve genelgede belirtilen hükümler hilafına ortaya çıkabilecek zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi için Başbakanlıktan izin alınacaktır.‟ hükmü yer almaktadır.Anılan genelge hükümleri çerçevesinde zorunluluk halleri dışında belediyelerin gayrimenkul edinmelerinin mümkün olmadığı, zorunlu ihtiyaçların karşılanması için gayrimenkul edinilmesi halinde ise Başbakanlıktan izin alınması ve belediyenin gayrimenkul satın alınmasına ve kiralanmasına ilişkin iş ve işlemlerin ihale mevzuatı çerçevesinde yapılacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinize rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30/12/2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 33433-45095 Konu :Belediye Zabıta Yönetmeliği
SELÇUK SULH CEZA MAHKEMESİNE
İZMİR
İlgi: a-Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/271 sayılı yazısı. b-Sulh Ceza Mahkemesinin 23/11/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/272 sayılı yazısı. c-Sulh Ceza mahkemesinin 23/11/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/273 sayılı yazısı. d-Sulh Ceza mahkemesinin 23/11/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/274 sayılı yazısı. e-Sulh Ceza mahkemesinin 23/11/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/287 sayılı yazısı. f-Sulh Ceza mahkemesinin 23/11/2009 tarih ve Değişik İş No: 2009/288 sayılı yazısı. Selçuklu Belediye Zabıta Yönetmeliği gereğince Selçuk Belediyesi tarafından itiraz eden hakkında idari yaptırım kararı uygulanıp uygulanmayacağı hakkında Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazılarınız incelenmiştir. Büyükşehir ilçe belediyeleri 5216 sayılı Kanun uyarınca, büyükşehir belediyelerinin görev alanında bulunmayan veya büyükşehir belediyeleri görev alanında olup; işletilmesi, denetlenmesi gibi hususları ilçe belediyelerine devredilmesi durumunda, bu belediyelerin başta, 5393 sayılı Belediye Kanunu olmak üzere diğer kanunlarda da belediyeler için öngörülen yetkileri kullanabilmektedirler. Bilindiği üzere Anayasanın 124 üncü maddesinde yer alan; “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir.” hükmü ve 5393 sayılı Belediye Kanununun hükümlerine göre belediyeler yönetmelik çıkarabilmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 112, 124 ve 216 ıncı maddeleri, 832 sayılı Sayıştay Kanununun 105 inci maddesi, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 267 nci maddesi, Başbakanlık Teftiş Kurulu Yönetmeliğinin 54 üncü maddesi ve Mevzuat Hazırlama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtildiği gibi mevzuatta görüş istenmesi açıkça ifade edilen konularda hazırlanacak yönetmelik taslaklarının Bakanlığımıza iletilmesi, bunun dışında hazırlanacak yönetmeliklerin 5393 sayılı Belediye Kanunu hükümlerine göre belediye meclisleri tarafından kabul edilerek ve 3011 sayılı Resmi Gazete’ de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun uyarınca mahallinde çıkan gazete veya diğer yayın yolları ile ilan edilerek yürürlüğe konulması gerekmektedir. Ayrıca, 11/04/2007 tarih ve 26490 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye Zabıta Yönetmeliği genel bir yönetmelik olup, bütün belediyeler tarafından uygulanması gerekmektedir. Bilgilerinizi arz ederim.
Ercan TOPACA Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
06/11/2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 28258-45945 Konu:Belediye hududunu aşan taşımalar
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 07/07/2009 tarih ve 01/15413 sayılı yazı. Köylerden Elbeyli Beldesine yapılacak taşımalarla ilgili Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 Sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin 4 ve 5 inci fıkraları “Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar. Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir.” hükmünü; belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (p) bendi “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmünü; 02/04/1986 tarih ve 86/10553 Sayılı Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın 5 inci maddesi “Ticari plaka, kapalı teklif usulü ile aşağıdaki şartlar dikkate alınarak, trafik komisyonunun tespit edeceği esaslara göre verilir. a) İlin ihtiyacı dikkate alınarak dağıtılacak ticari plaka sayısı trafik komisyonunca tespit edilecek ticari plakanın serbest piyasadaki tahmini bedelinin % 80’ine tekabül eden muhammen bedeli, müracaat şekli, süresi, ihale zamanı ve diğer hususlar mahalli vasıta ve/veya en az iki gazete ile kamuoyuna duyurulur. b) Tespit edilen ticari plakalar ikişer aylık dönemlerde bir yılda altı defa verilebilir. c) Kapalı teklif zarfları trafik komisyonları huzurunda açılır ve en yüksek bedeli teklif edenlerden başlamak üzere o dönem için tespit edilen miktarda ticari plaka verilir. Eşit ücret teklif edenler arasında trafik komisyonu huzurunda kura çekilir. d) Müracaat edenlerden, trafik komisyonunun tespit edeceği muhammen bedelin l/5’i teminat olarak peşin alınır. Plaka bedelinin kalan kısmı ödenmedikçe plaka almaya hak kazananlara ticari plaka verilmez, kazanamayanların teminatları iade edilir.” hükmünü taşımaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinde belediye sınırları içinde yapılacak taşımalarda belediyelerin münhasır yetki sahibi olduğu; ancak belediye hududunu aşan taşımalarla ilgili olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
23/09/ 2009
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.01.00/24387-45802 Konu:4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu
BALIKESİR VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: a) Bandırma Belediye Başkanlığının 19/06/2009 tarih ve 707/02-8488 sayılı yazısı. b) Balıkesir Valiliği 02/07/2009 tarih ve 253(09)-6005 sayılı yazısı. İliniz Bandırma Belediyesinin ilgi (a) yazısına bağlı olarak belediye sınırları içinde yapılacak taşıma faaliyetleri hakkında Bakanlığımızdan görüş soran ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun belediyenin yetki ve imtiyazları başlıklı 15 inci madde birinci fıkrasının (f) bendi “Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek.” hükmünü; (p) bendi “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmünü; uygulanmayacak hükümler başlıklı 84 üncü maddesi “Bu kanunla, belediyenin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle sınırlı olarak… …10/07/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununda… …bu kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmünü taşımaktadır. Kanun hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; belediyelerin demiryolu bağlantı istasyonlarından şehir içine yolcu taşıma faaliyetleri de dahil olmak üzere belediye sınırları içinde yapılacak yolcu taşıma faaliyetleri konusunda yetkili olduğu; belediye sınırları dışında başlayıp belediye sınırları içinde biten taşıma faaliyetlerinde veya yolcuların belediye sınırları dışından gelip belediye sınırları dışına taşınmasının söz konusu olduğu taşıma faaliyetlerinde hat tahsisi ile ilgili yetkinin il ve ilçe trafik komisyonlarında olduğu; ancak bu araçların belediye hududu içerisinde izleyecekleri güzergah ve durak yerlerinin tespitinin belediyenin yetkisinde olduğu, Karayolu Taşıma Kanunu ve bu Kanuna göre çıkartılan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde öngörülen düzenlemelerin belediye sınırları içinde Belediye Kanununa aykırı olmayan hükümlerinin uygulanabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinize rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.09.2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000-300.308- 03/ 82321 Konu :Şehirlerarası yolcu taşımacılığı
İSCEHİSAR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :10/07/2006 tarih ve 516 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere 5393 sayılı Belediye Kanununun 15/p maddesi “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek” görev ve yetkisini belediye sınırları içinde belediyelere vermiştir. Diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 12/b maddesi ile “İl sınırları içinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak” görev ve yetkisi İl Trafik Komisyonuna verilmiştir. Ayrıca, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası “İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir” hükmünü taşımakta, aynı Kanuna dayanılarak çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin üçüncü maddesinde de benzer bir düzenlemeyle “Taşıma mesafesine bakılmaksızın il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları, 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları ile belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi taşımalar, bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olup; bunlar için Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelik yürürlüğe konuluncaya kadar, il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklerce, belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi taşımalar il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle, ilgili belediyelerce bu Yönetmeliğin taşımacılar için getirdiği sorumluluk ve yükümlülükler dikkate alınarak düzenlenir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda belirtilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde belediye sınırları dahilinde yapılan yolcu taşımaları ile ilgili tüm iş ve işlemlerin belediyelerce, il sınırı içerisinde yapılan yolcu taşımaları ile ilgili işlemlerin ise Valiliklerce yerine getirileceği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, Belediye Kanunundaki düzenleme münhasıran belediye sınırları içini düzenlediğinden ve bu sınırların dışına yapılacak taşımalarla ilgili olarak İl Trafik Komisyonu yetkili olduğundan, ilgi yazınız ekinde yer alan İl Trafik Komisyonu kararının İscehisar- Afyonkarahisar arasında yapılacak yolcu taşımacılığında uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/08/2006
Sayı :B.05.0.MAH.0.65.000/7488/81813 Konu : Büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde yapılan yolcu taşımaları
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi :26.06.2006 tarih ve 18912 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği üzere 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin (f) bendi, “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile de büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespitine ilişkin yetkiler ile büyükşehir sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkilerinin ulaşım koordinasyon merkezi tarafından kullanılacağı hükme bağlanmış ve Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği 15.06.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Diğer taraftan, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası “İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir” hükmünü taşımakta, aynı Kanuna dayanılarak çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da benzer bir düzenlemeyle “Taşıma mesafesine bakılmaksızın il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları, 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları ile belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi taşımalar, bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olup; bunlar için Bakanlıkça çıkarılacak Yönetmelik yürürlüğe konuluncaya kadar, il sınırları içinde yapılan yolcu taşımaları ile 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası yolcu taşımaları il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklerce, belediye sınırları ile mücavir alanı içindeki şehiriçi taşımalar il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle, ilgili belediyelerce bu Yönetmeliğin taşımacılar için getirdiği sorumluluk ve yükümlülükler dikkate alınarak düzenlenir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda belirtilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde yapılan yolcu taşımaları ile ilgili tüm iş ve işlemlerin büyükşehir belediyesince, il sınırı içerisinde yapılan yolcu taşımaları ile ilgili işlemlerin ise valiliklerce yerine getirileceği anlaşılmaktadır. Ancak, taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içerisinde yürütülmesinin temini bakımından valilikler ile büyükşehir belediyeleri arasında işbirliği yapılmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
2.9.2005
SAYI : B050MAH0650002/8677-82266 (300-318)5393 KONU :Otobüs sayısının artırılması
İYİDERE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-RİZE
İLGİ : 23.5.2005 tarihli ve B 53 İYİ 00010/110-465 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, ilçeniz ile iliniz arasında yolcu taşımacılığı yapan halk otobüsleri yetersiz olduğundan, sayısının artırılmasına dair encümen kararı alındığı, ancak il trafik komisyonu kararı olmadan bu sayının artırılamayacağı gerekçesiyle otobüslerin çalışmasına engel olunduğu, bu defa talebin il trafik komisyonuna iletildiği, ancak reddedildiği belirtilmekte ve il trafik komisyonunca talebin reddedilmesinin hukuki dayanağı olup olmadığı, otobüs sayısının artırılması için komisyon kararına ihtiyaç bulunup bulunmadığı konusunda görüş sorulmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile toplu taşıma yapma yetkisi belediyelere verilmiştir. Bu maddenin (p) bendinde ise “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmü bulunmaktadır. Ancak, aynı Kanunun 14 üncü maddesine göre belediyelerin görev ve yetkileri belediye sınırlarını kapsamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 12 nci maddesi kapsamında il ve ilçelerde oluşturulan trafik komisyonlarına, – İl sınırları içinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak, – Karayolu taşımacılığına ait mevzuat hükümleri saklı kalmak üzere, trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları, çalıştırılabileceği yerler ile güzergahlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek. hususlarında görev verilmiştir. Aynı maddeye göre, il ve ilçe trafik komisyonu kararlarının bütün resmi ve özel kuruluşlarca uygulanması gerekmektedir. 4925 sayılı Karayolları Taşıma Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası “İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir.” hükmünü taşımaktadır. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, yolcu taşımacılığında kullanılacak olan otobüslerin sayısının belirlenmesi ve diğer düzenlemelerden belediye sınırları dışında, ancak il sınırları dahilinde il trafik komisyonunun yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
15.7.2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 18731-45547 Konu :Arsa ve Konut Üretimi
TUNCELİ VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: a-Pülümür Belediye Başkanlığının 11/05/2009 tarih ve 2009/243 sayılı yazısı. b-15/05/2009 tarih ve 253/218 sayılı yazınız. Pülümür Belediyesinin ilgi (a) yazısına bağlı olarak belediyeye ait konutların satışıyla ilgili Bakanlığımızdan görüş soran ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Arsa ve Konut Üretimi başlıklı 69 uncu maddesi “Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar üretmek; konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkisine sahiptir. Belediye, bu amaçla bütçesinden gerekli parayı ayırmak suretiyle işletme tesis edebilir. Arsalar hariç üretilen konut ve işyerlerinin satışı 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tâbi değildir. O belediye ve mücavir alan sınırları içinde kendisine, eşine veya onsekiz yaşından küçük çocuklarına ait konutu olmayan dar gelirli kişiler ile afete maruz kalanlara, sanayi bölgelerinden nakledileceklere ve üyelerinin tamamı bu durumda olan kooperatiflere, bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre oluşturulan takdir komisyonu tarafından belirlenecek tutardan aşağı olmamak üzere arsa tahsisi yapılabilir. Durumları 775 sayılı Gecekondu Kanununun 25 inci maddesine uyan kimselere de bu maddeye göre arsa ve konut sağlanabilir. Bu fıkranın uygulama esasları, İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak çerçeve yönetmeliğe uygun olarak belediye meclisleri tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.” hükmünü taşımaktadır. 29/05/2005 tarih ve 25951 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve satışına Dair Genel Yönetmelikte ise belediyelerce üretilen konutların satış ve tahsisine ilişkin genel esaslar belirlenmiştir. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinde, belediye meclisi tarafından ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak belirlenecek kriterler çerçevesinde, kanun ve yönetmelikte öngörülen kişilere, konut satışının yapılabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
19/01/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 1264-45053 Konu:3194 sayılı İmar Kanununun 17.maddesinin uygulanması
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI
(Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı Emlak Müdürlüğüne)
İlgi: 31/12/2009 tarih ve 2410370-11918 sayılı yazınız. İlgi yazıda belediyenin bazı gerçek ve tüzel kişilerin taşınmazlarında hissedar olması ve 3194 sayılı İmar Kanununun 17. madde üçüncü fıkrası doğrultusunda diğer hissedara yapılacak hisse satışında belediye meclis kararı gerekip gerekmediği hususunda Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun kamulaştırmadan arta kalan kısımlar başlıklı 17 nci maddesinde “…Ayrıca belediye veya valilikler ile şüyulu olan müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valilikler, hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan imtina ederse, şüyuun izalesi suretiyle sattırmaya yetkilidir. Bu maddeye göre bedel takdirleri ve bu bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır.” hükmü ve 5393 sayılı Belediye Kanununun meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesinin (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” hükmü yer almaktadır. Danıştay 6. Dairesinin konu ile ilgili K:2001/4951, E:2000/2911 sayılı Kararında “…3194 sayılı İmar Kanununun 17 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında ise, belediye veya valilikler ile şüyulu olan ve müstakil inşaat yapmaya müsait bulunan imar parsellerinde, belediye veya valiliklerin hisselerini parselin diğer hissedarlarına bedel takdiri suretiyle satmaya, ilgililer satın almaktan çekinirse şüyuunun izalesi suretiyle sattırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. 3194 sayılı Yasanın 17 nci maddesinin 3 üncü fıkrasına göre yapılacak olan satışlar Devlet İhale Kanununa tabi olmadığına göre belediye meclisinin satış için önceden karar alması gerekmediğinden müstakil inşaat yapmaya müsait olan parseldeki hissenin diğer hissedara İmar Kanunu uyarınca satışında belediye encümenleri yetkili bulunmaktadır…” hükmüne yer vermiştir. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 3194 sayılı İmar Kanununun 17 nci maddesi kapsamında şüyulu ve müstakil inşaat yapmaya müsait imar parsellerindeki belediye hisselerinin, parselin diğer hissedarlarına 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre bedel takdiri suretiyle satılmasına belediyeler yetkili olup, bu çerçevede yapılan satışlar, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa tabi olmadığından, bu hisselerin diğer hissedarlara belediye encümeni kararıyla satılabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14/10/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/28523 Konu:Konut Projesi
UŞAK VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 16/07/2010 tarih ve B054VLK46407002-349/01-2555 sayılı yazınız. Uşak Belediye Meclisinin; dar gelirli vatandaşlara yönelik olarak TOKİ tarafından yapılarak Belediye adına tescil edilecek olan, Aybey Mahallesi 6066 Ada 1 ve 2 Parsellerdeki taşınmazların TOKİ tarafından planlanan sosyal amaçlı konut projesinde kullanılmak amacıyla 1,00 TL bedelle TOKİ’ye satılması kararının, mer’i mevzuata uygun olup olmadığı hususunda görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun arsa ve konut üretimi başlıklı 69 uncu maddesinde “Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar üretmek; konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak, kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler gerçekleştirmek yetkisine sahiptir…” hükmü, diğer kuruluşlarla ilişkileri düzenleyen 75 inci maddesinde “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda… d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyeler, belediye meclisi kararı ile mülkiyetindeki taşınmazları, dar gelirlilere konut üretmek amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak ya da düşük bedelle TOKİ’ye devredebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…./…./2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/22763-45993 Konu:Belediyeye ait arsaların OSB’ye devri
MARDİN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi: 08/06/2010 tarih ve M.47.0.MAR.0.13/454 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; Mardin Organize Sanayi Bölgesi içerisinde kalan Mardin Belediyesi adına kayıtlı arsa, arazi ve gayrimenkullerin tamamının Mardin Organize Sanayi Bölgesi Tüzel Kişiliği adına bedelsiz tapu devirlerinin yapılması talep edildiğinden bahisle, Bakanlığımız izni istenmektedir. 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun geçici 6 ncı maddesinde “Kanunun yürürlüğe girmesinden önce OSB kurmak amacı ile müteşebbis heyeti meydana getiren kurum ve kuruluşlar adına iktisap edilmiş bulunan tüm arsalar, araziler ve tüm gayrimenkuller ile bilahare bunlar üzerinde müteşebbis heyeti meydana getiren kurum ve kuruluşlar adına inşa edilmiş olan tüm binalar ve ortak tesisler OSB tüzel kişiliği lehine tapuda tashihen tescil edilir. OSB müteşebbis heyetinin uhdesinde bulunan OSB’ye ait tüm menkul kıymetler ve iştirak hisseleri bedelsiz olarak OSB tüzel kişiliğine devredilir. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünden satın alınmış olan arsa ve arazilerde Arsa Ofisi Kanununun 11 inci maddesine göre tapuya işlenmiş olan şerhler silinir.” hükmü bulunmaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; Kanunun yürürlüğe girmesinden önce OSB kurmak amacı ile oluşturulan müteşebbis heyeti içerisinde Mardin Belediyesi yer almış ise, Belediye adına iktisap edilmiş bulunan tüm arsalar, araziler ve tüm gayrimenkullerin Mardin OSB tüzel kişiliği lehine tapuda tashihen tescil edilmesi gerektiği, bu işlem için Bakanlığımızdan izin alınmasına gerek bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21 /06 /2010
Sayı : B.05.0.MAH.01.03.00/17652-4717 Konu :Tahsis
KONYA VALİLİĞİNE
İl Mahalli İdareler Müdürlüğü
İLGİ :05/052010 tarih ve 6084 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, mülkiyeti Seydişehir İlçe Belediyesine ait taşınmazın bedelsiz olarak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 nci maddesi uyarınca tahsis edilmesi ile ilgili Bakanlığımız onayı talep edilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 75 inci maddesinde “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; d) Kendilerine ait taşınmazları, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edilebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması halinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür….” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediyeye ait taşınmazların, belediye meclisinin kararı ile, asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak kamu kurum ve kuruluşlarına devredilebileceği veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edilebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/03/2010
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 9148-45363 Konu:İş yerlerinin kiralanması
MERSİN VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi : 26/02/2010 tarih ve 252-2058 sayılı yazınız. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığının gayrimenkullerinin kiralanmasında 5393 sayılı Kanunun 18 inci ve 34 üncü maddeleri doğrultusunda 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre kiralaması yapılacağı, ancak mevcut kiracıların kira sürelerinin bitiminde tahliyelerinin yapılması sırasında veya sonrasında mevcut kira sözleşmelerinden dolayı, 6570 sayılı Kanuna göre sıkıntılar yaşanacağı bu sıkıntıları bertaraf etmek ve kiracıları mağdur etmemek ve aynı zamanda uygulamayı yasaların hükümlerine uygun hale getirmek için bir defaya mahsus olmak üzere, 5393 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre karar alınarak 2886 sayılı Kanunun 5/g maddesine göre işlemin yapılıp yapılmayacağı, mevcut uygulanmakta olan matbu kira kontratlarının düzenlenmesi tahliyelerde veya mahkemeye intikal etmesi halinde 6570 sayılı Kanun 818 sayılı Borçlar Kanununun devreye girmemesi için sözleşme veya kira kontratı yerine protokol ile yapılıp yapılmayacağı hususunda tereddüte düştüğünüz görüş soran yazınız incelenmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 64 üncü maddesinde “Kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresi, on yıldan çok olamaz. Turistik tesis kurulacak yerlerin ve turistik tesislerin ve enerji üretimi tesisleri ile iletim ve dağıtım tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan ve doğal gaz iletim, dağıtım ve depolama tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan arazilerin on yıldan fazla süre ile kiraya verilmesi mümkündür…” hükmü, aynı kanunun 75 inci maddesinde “ …İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinde “…Belediye mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır…” hükmü yer almaktadır. Öte yandan konuyla ilgili Danıştay 10 uncu Dairesinin E:1989/2736, K:1991/3850 kararında “…2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 64 üncü maddesinde, bu yasa kapsamındaki idarelerin taşınır ve taşınmaz mallarını kiraya verme süreleri belirlenmiş olup; kira süresinin bitimi üzerine taşınmaz malın yeniden kiraya verilebilmesi, ancak yeniden ihale yapılması halinde mümkün bulunmaktadır. 2886 sayılı Yasaya göre ihale yapma sorumluluğu yönünden taşınmaz malın musakkaf olup olmaması önem taşımamaktadır. Musakkaf yapıların kiralanması konusunu düzenleyen 6570 sayılı Yasa da 2886 sayılı Yasadan kaynaklanan ihale yapma zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır…” hükmüne yer vermiştir.Mevzuat hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediyeye ait bir gayrimenkulün kira sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunsa bile turizm, enerji, doğalgaz dağıtım, depolama, tesis ve şebekeler için gerekli araziler dışında kalan gayrimenkullerin on yıldan daha uzun süreli kiraya verilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmede aksine bir düzenleme olsa bile kira süresi dolan belediyeye ait gayrimenkulün 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak ihale yapılmaksızın tekrar kira sözleşmesinin yenilenmesinin veya uzatılmasının mümkün olmadığı, kira sözleşmesi sona eren ve fuzuli şagil durumuna düşen kişilerin belediyenin talebi üzerine bulunduğu yerin mülki idare amirince on beş gün içinde tahliye ettirilerek idareye teslim edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22/03/2010
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.01.00/8593-45355 Konu:2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 64. maddesinin uygulanması
UŞAK VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: a) 22/01/2010 tarih ve 1933-45081 sayılı yazımız, b) 25/02/2010 tarih ve 760 sayılı yazınız. Uşak Belediyesine ait mezbahanenin tahliye talebinde, ilgi (a) yazımızın tereddütlerinizi gidermediği ve bu konuda tekrar Bakanlığımız görüşünü istediğiniz ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 64 üncü maddesinde “Kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresi, on yıldan çok olamaz. Turistik tesis kurulacak yerlerin ve turistik tesislerin ve enerji üretimi tesisleri ile iletim ve dağıtım tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan ve doğal gaz iletim, dağıtım ve depolama tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan arazilerin on yıldan fazla süre ile kiraya verilmesi mümkündür…” hükmü, aynı kanunun 75 inci maddesinde “ …İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinde “…Belediye mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır…” hükmü yer almaktadır. Öte yandan konuyla ilgili Danıştay 10 uncu Dairesinin E:1989/2736, K:1991/3850 kararında “…2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 64 üncü maddesinde, bu yasa kapsamındaki idarelerin taşınır ve taşınmaz mallarını kiraya verme süreleri belirlenmiş olup; kira süresinin bitimi üzerine taşınmaz malın yeniden kiraya verilebilmesi, ancak yeniden ihale yapılması halinde mümkün bulunmaktadır. 2886 sayılı Yasaya göre ihale yapma sorumluluğu yönünden taşınmaz malın musakkaf olup olmaması önem taşımamaktadır. Musakkaf yapıların kiralanması konusunu düzenleyen 6570 sayılı Yasa da 2886 sayılı Yasadan kaynaklanan ihale yapma zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır…” hükmüne yer vermiştir. Mevzuat hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediyeye ait bir gayrimenkulün kira sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunsa bile turizm, enerji, doğalgaz dağıtım, depolama, tesis ve şebekeler için gerekli araziler dışında kalan gayrimenkullerin on yıldan daha uzun süreli kiraya verilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmede aksine bir düzenleme olsa bile kira süresi dolan belediyeye ait gayrimenkulün 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak ihale yapılmaksızın tekrar kira sözleşmesinin yenilenmesinin veya uzatılmasının mümkün olmadığı, kira sözleşmesi sona eren ve fuzuli şagil durumuna düşen kişilerin belediyenin talebi üzerine bulunduğu yerin mülki idare amirince on beş gün içinde tahliye ettirilerek idareye teslim edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini arz ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
5.1.2010
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 301-45006 Konu :2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 64. maddesinin uygulanması
RİZE VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 01/11/2009 tarih ve 010-4126 sayılı yazınız. İliniz Merkez İlçeye bağlı Gündoğdu Belde Belediye Başkanlığı tarafından, ilgi yazınızda koordinatları verilen alanın, araç muayene istasyonu olarak kullanılmak üzere 30 yıllığına ihale suretiyle TÜVTURK Kuzey Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş’ ye kiralandığı, adı geçen kuruluşun inşa etmiş olduğu yapı için yapı kullanma izin belgesi talebi olduğu, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hususlarını kapsayan bu yapıya iskan verilebilmesi hususunda tereddüde düşüldüğünden Bakanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi yazınız incelenmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun Kiralarda Sözleşme Süresi başlıklı 64 üncü maddesinde “Kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresi, on yıldan çok olamaz. Turistik tesis kurulacak yerlerin ve turistik tesislerin ve enerji üretimi tesisleri ile iletim ve dağıtım tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan arazilerin ve doğal gaz iletim, dağıtım ve depolama tesis ve şebekelerinin ihtiyacı olan arazilerin on yıldan fazla süre ile kiraya verilmesi mümkündür.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; 2886 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinde istisna olarak sayılan kiralamalar dışında, belediye meclisi tarafından karar verilmiş olsa bile belediyeye ait gayrimenkulün 10 yıldan daha fazla bir süre için kiralanamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30.12.2009
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 33427/45094 Konu :5393 sayılı Belediye Kanununun 15/k maddesinin uygulanması
KIRKLARELİ VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 21/10/2009 tarih ve 1172 sayılı yazınız. İliniz Lüleburgaz Belediyesinin 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin (k) fıkrası ve 18 inci maddesinin (h) fıkrasında yer alan uyuşmazlık ve dava konusu olma ifadelerinin, dava konusu olan alacakların yanında, hakkında icra muamelesi başlatılmış olan alacakları da kapsayıp kapsamadığı konusunda Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun belediyelerin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15 inci maddesinin (k) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşmayla tasfiyesine karar vermek.” hükmü, meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesinin (h) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşbin YTL’den fazla dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarını sulh ile tasfiyeye, kabul ve feragate karar vermek.” hükmü ve encümenin görev ve yetkileri başlıklı 34 üncü maddesinin (f) bendinde “Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu olan belediye uyuşmazlıklarının anlaşma ile tasfiyesine karar vermek.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; vergi, resim ve harç dışında kalan belediye alacakları dava konusu olmuş veya dava konusu olan alacak ile ilgili uyuşmazlık karara bağlandıktan sonra kesinleşen karar üzerine, alacağın tahsili amacıyla belediye doğrudan yada genel usullere göre icra yoluna başvurmuş ise, belediye yetkili organlarının kararı ile söz konusu alacağın anlaşma yoluyla tasfiye yoluna gidilebileceği, ancak herhangi bir dava konusu olmadan belediye idaresi doğrudan kendisi veya genel usullere göre icrai takibat yoluyla alacağın tahsili yoluna gitmesi durumunda alacağın anlaşma yoluyla tasfiyeye gidilmesinin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 10610-82695 (300 -308) KONU : 2886 sayılı Kanun
PAZARYERİ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
BİLECİK
İLGİ : Bilecik Valiliğinin 29.09.2005 gün ve 1/323 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Belediyeye ait işyerlerinin kiraya verilmesi hususunda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri uygulanacak olup, bu kanuna göre kiraya verilen yerlerin kiracıları tarafından üçüncü şahıslara devrinin mümkün olmayacağı değerlendirilmektedir. Ancak, kira sözleşmesinde buna ilişkin bir hüküm yer almışsa sözleşmeye göre hareket edilebilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
01/04/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 9587 Konu :Bina tahsisi
ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi : 02/07/2010 tarih ve 253-12148 sayılı yazınız. Etimesgut İlçesi İstasyon Mahallesi 47439 ada 3 parsel üzerinde kaba inşaatı tamamlanan ve idari yargı kararı gereği tasfiyesi yapılarak mülkiyetinin tamamı Etimesgut Belediyesine ait olan binanın, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Vakfı tarafından istenildiği belirtilerek 1000 yataklı hastane yapılmak kaydıyla ve gelir ortaklığı uygulaması yöntemiyle tahsisinin yapılıp yapılamayacağı hususunda görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin dördüncü fıkrasında; “İl sınırları içinde büyükşehir belediyeleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile nüfusu 10.000’i geçen belediyeler, meclis kararıyla; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının ve eğitim kurumlarının su, termal su, kanalizasyon, doğal gaz, yol ve aydınlatma gibi alt yapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, bunun karşılığında yapılan tesislere ortak olabilir; sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla arsa tahsis edebilir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediye meclis kararıyla sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere Bakanlığımız onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla, sadece arsa tahsis edebileceği, bina tahsisine ilişkin bir düzenleme yer almadığından, bina tahsis edilemeyeceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08 /12/2010
Sayı : B.05.0.MAH.01.03.00/32924-47382 Konu :Yer Tahsisi
BALIKESİR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi :11/10/2010 tarih ve 12122 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; mülkiyeti Burhaniye Belediyesi’ne ait 167 ada 9 parselde kayıtlı 2286,32 m2 ik arsanın, Alevi Kültür Dernekleri Burhaniye Şubesi Başkanlığına sosyal amaçlı olarak tahsis edilmesi talep edilmektedir. Ancak, ilgi yazı ve eklerinde 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, tahsis edilmesi talep edilen arsa üzerinde adı geçen Derneğin ne tür sosyal hizmet projesi gerçekleştireceğine ilişkin hususlara yer verilmemiştir. Bu itibarla, adı geçen Derneğin bahse konu arsa üzerinde ne tür sosyal hizmet projesi gerçekleştireceği, kamu yararının ne olacağı, projenin mahiyeti ve projeye ilişkin diğer detay bilgilerle söz konusu Derneğin Tüzüğünde yer alan sosyal amaçlı hizmet ve görevleri kapsayan bölümlerinin Bakanlığımıza gönderilmesi hususunda; Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/10/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.03.00/29343-47341 Konu:Yer Tahsisi
KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İSTANBUL
İlgi : 23.02.2010 tarihli ve 1090-188615 sayılı yazınız. Belediyeniz mülkiyetinde bulunan 10 pafta, 11456 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezinin zemin katında bulunan 500 m2’lik kısmın, Atıf Yılmaz Stüdyosu Kurma ve Yaşatma Derneğine tahsis edilmesi için izin verilmesini talep eden ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde; “Mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek” hükmü, aynı maddenin dördüncü fıkrasında; “İl sınırları içinde büyükşehir belediyeleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile nüfusu 10.000’i geçen belediyeler, meclis kararıyla; turizm, sağlık, sanayi ve ticaret yatırımlarının ve eğitim kurumlarının su, termal su, kanalizasyon, doğal gaz, yol ve aydınlatma gibi alt yapı çalışmalarını faiz almaksızın on yıla kadar geri ödemeli veya ücretsiz olarak yapabilir veya yaptırabilir, bunun karşılığında yapılan tesislere ortak olabilir; sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla arsa tahsis edebilir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediye meclis kararıyla sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere Bakanlığımız onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla, sadece arsa tahsis edebileceği, Kanunda bina tahsisine ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
10/12/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 33313-45427 Konu :Arsa tahsisi
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 12/11/2010 tarihli ve B.05.4.VLK.4.16.07.00/253/17695 sayılı yazınız. Mudanya İlçe Belediyesine ait Halitpaşa Mah. 1239 ada, 8 parseldeki taşınmazın adliye sarayı yapılmak üzere Adalet Bakanlığına tahsis edildiği, ancak adliye sarayının başka bir yere yapılması kararlaştırıldığından, söz konusu taşınmazın lojman yapılmak üzere Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına hibe edilmesi veya uygun bir bedelle satılması yönünde talep bulunduğundan bahisle, konu hakkında görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde “Mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek.” hükmü, 18 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” hükmü, 75 inci maddesinde “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;…c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ve vakıfları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz..” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediyelerin görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda meclis kararına istinaden yapacağı anlaşmaya uygun şekilde kendilerine ait taşınmazları bedelli veya bedelsiz olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebileceği, ancak tahsis edilen taşınmazların kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamayacağı, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfına doğrudan taşınmaz malların tahsis veya devrinin yapılamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
03/09/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 25356-45111 Konu :Arsa tahsisi
YALOVA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 19/08/2010 tarihli ve B054VLK4770700-253/3133 sayılı yazınız. Çınarcık Belediyesine ait bir parselin özel eğitim kurumu yapılması amacıyla Nil GÖKÇE Kültür ve Sanat Özel Eğitim Matbaacılık Yayıncılık ve Spor Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. adına tahsis edilip edilemeyeceği hakkında Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 75 inci maddesinde “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; …c) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ve vakıfları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür….” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediyeye ait taşınmazın özel eğitim kurumu yapılması amacıyla 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesine göre Nil GÖKÇE Kültür ve Sanat Özel Eğitim Matbaacılık Yayıncılık ve Spor Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. adına tahsis edilemeyeceği, ancak 5393 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belediye meclis kararı ile eğitimi geliştirecek projelere arsa tahsisi yapılması düşünülüyorsa, bu konunun Belediyece istişare edilerek izin talep edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
01/03/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 6575-45241 Konu:Büyükşehir Belediyesine Ait Münhal Bulunan Taşınmazları Kısa Süreli Tahsisinin Encümen Kararı İle Tahsis Edilip Edilemeyeceği
SAMSUN VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: a-07/01/2010 tarih ve 253-02 sayılı yazınız. b- Samsun Büyükşehir Belediyesinin 22/12/2009 tarih ve 2081-1660 sayılı yazısı. Kamu yararına çalışan dernekler, sosyal amaçlı dernekler ve sivil toplum kuruluşlarına Büyükşehir Belediyesine ait münhal bulunan taşınmazların kısa süreli tahsisinin encümen kararı ile tahsis edilip edilemeyeceği ile ilgili Samsun Büyükşehir Belediyesinin görüş soran ilgi (b) yazısı incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Meclisin Görev Yetkileri başlıklı 18 inci maddesinin (e) bendinde “Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” hükmü, Encümenin Görev ve Yetkileri başlıklı 34 üncü maddesinin (g) bendinde “Taşınmaz mal satımına, trampasına ve tahsisine ilişkin meclis kararlarını uygulamak; süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek.” hükmü ve Diğer Kuruluşlarla İlişkiler başlıklı 75 inci maddesi (d) bendinde “Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediye meclisince tahsise ilişkin alınmış bir kararın uygulanması dışında, belediye encümeninin belediye gayrimenkullerini tahsis etme konusunda herhangi bir yetkisinin bulunmadığı, öte yandan belediyeler, kendilerine ait taşınmazları asli görev ve hizmetlerde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak belediye meclis kararı üzerine mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilecekleri, bu idareler dışında kalan dernek veya sivil toplum kuruluşlarına süresi her ne olursa olsun belediye taşınmazlarını tahsis edemeyecekleri değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
20/01/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 1402-45063 Konu:5393 sayılı Kanunun 75/d.maddesine göre tahsis
UŞAK VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 18/12/2009 tarih ve 4203 sayılı yazınız. Uşak Belediyesine ait muhtelif yerlerdeki yüzme havuzu, halı saha, kafeterya, bilgi evi gibi yerlerin Belediye Meclisi ve Belediye Encümeni kararları ile Belediye Spor’a, Utaş İnş. Gıda A.Ş.’ ne ve Amatör Spor Kulüpleri Federasyonuna tahsis edildiği, ancak konunun yasal dayanağı konusunda tereddüde düşüldüğü ve bu konuda görüş istediğiniz ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun belediye meclisinin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci madde (e) fıkrasında “taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” hükmü, aynı Kanunun 75 inci madde (d) fıkrasında “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.” hükmü ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 1 inci maddesinde “Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli dairelerin, özel idare ve belediyelerin …satım,…kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi… işleri bu Kanunda yazılı hükümlere göre yürütülür.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediyeler kendilerine ait taşınmazları asli görev ve hizmetlerde kullanmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilecekleri veya tahsis edebilecekleri, bu idarelerin dışında kalan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak kiralayabilecekleri değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
26./8./2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.03.00/ 22219 -46207 Konu :Tahsis
D O S Y A
İlgi : 17/02/2009 tarih ve 327 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Bilindiği gibi 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasında “İl sınırları içinde büyükşehir belediyeleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde il belediyeleri ile nüfusu 10.000’i geçen belediyeler, meclis kararıyla; … sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere İçişleri Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla arsa tahsis edebilir…” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesinde, belediyeler eğitimi geliştirecek projelere bedelli veya bedelsiz olarak arsa tahsis edebilmektedirler. Ancak bina tahsisi ile ilgili Kanunda herhangi bir düzenleme olmadığından talebiniz değerlendirmeye alınamamıştır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Okay MEMİŞ
Bakan a.
Genel Müdür Yardımcısı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.07.2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 18533-45529 Konu :Arsa tahsisi
SİVAS VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: Sivas Belediye Başkanlığının18/06/2009 tarih ve 108/53/1414 sayılı yazısı Kalın Belediyesi sınırları içerisinde kalan alanlarda, Sivas Belediye Başkanlığına ait parsellerdeki hisselerin imar uygulaması ile ilgili Bakanlığımızdan görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun diğer kuruluşlarla ilişkiler başlıklı 75 inci madde birinci fıkrası “Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda; Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesinde, Sivas Belediyesine ait olup Kalın Belediyesi hududu içerisinde bulunan taşınmazları asli ve sürekli görev ve hizmetlerinde kullanılmak kaydı ile bedelli veya bedelsiz olarak bu Belediyeye devredebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.05.2009
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 12521/45329 Konu :Tahsis
MERSİN VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 03/03/2009 tarih ve 253/2332 sayılı yazınız. İlgide kayıtlı yazıda, 5747 sayılı Kanun gereği tüzel kişiliği kaldırılarak Akdeniz Belediyesinin mahallesi olacak olan Yenitaşkent Belediyesinin mülkiyetinde bulunan tapunun Mersin İli Akdeniz İlçesi Tekke Köyü, 25.Y.II pafta, 206 ada, 1 parsel (4737 m2), 12 pafta, 222 parsel (2200 m2), 12 pafta, 220 parsel (1667 m2) toplam 8604 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar üzerinde bulunan müstakil tek kat binalarla birlikte taşınmazların tamamının Maliye Hazinesi adına devrinin yapılarak Emniyet Genel Müdürlüğüne tahsisinin istendiği, anılan taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belediye hizmet alanı ve 220 parselin bir kısmı yola (Mersin – Tarsus – Adana) isabet ettiği, belediye mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların diğer kamu kurumları ve tüzel kişilerine bedelli bedelsiz tahsisinin yapılıp yapılamayacağı, yapılırsa hangi kanun, yönetmelik ve genelgeye göre yapılacağı konusunda Bakanlığımız görüşü talep edilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun diğer kuruluşlarla ilişkileri düzenleyen 75 inci maddesinin birinci fıkrasının d bendinde belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda “… Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmi beş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür. Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.” hükmü yer almaktadır. Belediye Kanununda yer alan bu hükme göre, belediyeye ait taşınmazların yukarıda belirtilen esaslar uyarınca kamu kurum ve kuruluşlarına asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak devir veya tahsis edilebileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02/03/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 6196 Konu :İnşaat yıkım izni
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 16/02/2011 tarihli ve B054VLK4160700-253 sayılı yazınız. Mülkiyeti Mustafakemalpaşa Belediyesine ait olan Akarca Köyü mevkii 291 sayılı parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki Tümbüldek Kaplıcalarının yanında yapımı yarım kalan termal otel inşaatının başlangıcından günümüze kadar uzayan süreç içerisinde yıprandığı, durum tespitinin Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesince bilirkişi raporu ile yapıldığı ve konunun Belediye Meclisinde görüşülerek otel inşaatının yıkımının daha ekonomik olacağına karar verildiğinden bahisle, Bakanlığımızdan yıkım izni talep edilen ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun Tanımlar başlıklı 3 üncü maddesinde “Bu Kanunun uygulanmasında; a) Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,… ifade eder.” hükmü, Belediyenin görev ve sorumlulukları başlıklı 14 üncü maddesinde “…Hizmetlerin yerine getirilmesinde öncelik sırası, belediyenin malî durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirlenir…” hükmü, Meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18 inci maddesinde “…a) Stratejik plân ile yatırım ve çalışma programlarını, belediye faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini görüşmek ve kabul etmek…e) Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek…” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olan belediyelerin yatırım programları ve hizmet önceliğinin meclis kararı ile belirleneceği, yıkım kararı için Bakanlığımızdan izin alınmasına gerek olmadığı değerlendirilmektedir.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28 /12 /2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02/2010.43.968 /34675-53919 Konu :Görüş
KÜTAHYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 08/12/2010 tarih ve 8151 sayılı yazınız. 5393 sayılı Belediye Kanununun 11 inci maddesi uyarınca 12/05/2010 tarih ve 2010/310 sayılı kararı ile tüzel kişiliği sona erdirilen, iliniz Merkez İlçeye bağlı Andız, Geven, Enne, Civli ve Yoncalı Köyleri sınırları içinde yürütülecek imar faaliyetleri ile ilgili görüş talebinize ilişkin ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Kararlarının uygulanması ve nüfus” başlıklı 12 inci maddesinde; “4, 6, 7, 8 ve 9 uncu maddelerde belirtilen kararlar kesinleşme tarihini takip eden yılın ocak ayının birinci gününden itibaren yürürlüğe girer. 4 üncü maddeye göre belediye kurulan yerlerde 2972 sayılı Mahallî İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 29 uncu maddesine göre seçim yapılır. 8 inci maddede geçen birleşme ve katılmalara, 9 uncu maddede geçen mahalle kaldırılmasına, 11 inci maddede geçen belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına veya bir beldenin köye dönüştürülmesine dair kararlar ilk mahallî idareler seçimlerinde uygulanır ve seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılır. Birleşme, katılma veya tüzel kişiliğin kaldırılması sonucu tüzel kişiliği ilk mahallî idare seçimlerine kadar devam edecek olan belediye ve köylerde, birleşme ve katılma işleminin gerçekleşmesi veya müşterek kararnamenin yayımlandığı tarihten itibaren yeni nazım ve uygulama planı yapılmaz; mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve her türlü imar uygulaması katılınacak belediyenin uygun görüşü alınarak yapılır. Uygun görüş verilmeyen plan değişiklikleri yapılamaz.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan 5393 sayılı Kanunun 12.maddesinde değişiklik yapılan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu, Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu ve Mahalli İdare Birlikleri Kanununda Değişiklik yapılması hakkında Kanunun genel gerekçesinde konu ile ilgili olarak imar bütünlüğünü bozacak kararların alınmasının engellenmesinin amaçlandığı belirtilmektedir. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; Kütahya Belediyesine katılan köylerin, tüzel kişiliğinin sona erdirilmesine ilişkin Kararnamenin Resmi Gazetede yayımlandığı 13/05/2010 tarihinden itibaren yeni katılan bölgelere sağlıklı bir alt yapı hizmetinin götürülmesinin temel şartı bir imar planı yapılmış olmasından geçmekte olup, köylerin imar planı yapma yetkisinin de olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, katılan belediyenin bu köylerde doğrudan imar planı yapabileceği, bunun için il özel idaresinden izin almasına gerek bulunmadığı değerlendirilmektedir . Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29 / 06 /2010
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.02/2010.14.195/18865-53433 Konu :5393 sayılı Kanunun 8.maddesi
BOLU VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 09/03/2010 tarih ve 1412 sayılı yazınız. İliniz Mudurnu İlçesi Taşkesti Belediye Başkanlığı tarafından konuyla ilgili yapılacak uygulamaya esas olmak üzere, Taşkesti Belediyesine katılımı gerçekleşen ve tüzel kişiliği ilk mahalli idareler seçimlerinde sona erecek olan köylerdeki imar mevzuatıyla ilgili görev, yetki ve sorumlulukların bu süre içerisinde hangi kurum tarafından yerine getirilmesi gerektiği hususunda Bakanlığımız görüşünü soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Birleşme ve katılma başlıklı 8 inci maddesinde; “… Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir….” hükmü, aynı Kanunun Kararlarının uygulanması ve nüfus başlıklı 12 nci maddesinde; “ 4, 6, 7, 8 ve 9 uncu maddelerde belirtilen kararlar kesinleşme tarihini takip eden yılın ocak ayının birinci gününden itibaren yürürlüğe girer….8 inci maddede geçen birleşme ve katılmalara, 9 uncu maddede geçen mahalle kaldırılmasına, 11 inci maddede geçen belediye ve köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasına veya bir beldenin köye dönüştürülmesine dair kararlar ilk mahallî idareler seçimlerinde uygulanır ve seçimler bu yerlerin yeni durumlarına göre yapılır. Birleşme, katılma veya tüzel kişiliğin kaldırılması sonucu tüzel kişiliği ilk mahallî idare seçimlerine kadar devam edecek olan belediye ve köylerde, birleşme ve katılma işleminin gerçekleşmesi veya müşterek kararnamenin yayımlandığı tarihten itibaren yeni nazım ve uygulama planı yapılmaz; mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve her türlü imar uygulaması katılınacak belediyenin uygun görüşü alınarak yapılır. Uygun görüş verilmeyen plan değişiklikleri yapılamaz….” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesine göre köyde yaşayan kişilerin, çoğunluğunun iradesiyle köyün bir belediyeye katılması durumunda, köy tüzel kişiliği yapılacak ilk mahalli idareler seçimlerine kadar devam edecek olmasına rağmen, katılınan belediye, katılmayı takip eden ocak ayının birinci gününden itibaren, genel bütçe vergi gelirlerinden alınan pay dağıtımına esas nüfusa yeni katılan köylerin nüfusu da ilave edilerek, buna göre pay almakta ve o köylere de hizmet götürebilmektedir. Yeni katılan bölgelere sağlıklı bir alt yapı hizmetinin götürülmesinin temel şartı bir imar planı yapılmış olmasından geçmekte olup, köylerin imar planı yapma yetkisinin de olmadığı göz önünde bulundurulduğundan, Belediye Kanunu’nun 8 inci madde hükümlerine uygun olarak orada yaşayan halkın iradesiyle bir belediyeye katılan köyde, katılınan belediyenin doğrudan imar planı yapabileceği, bunun için il özel idaresinden izin almasına gerek bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21/ 7 /2006
Sayı :BO500MAH.0060001. 521.2006.52.19/54641 Konu:5393 sayılı Kanunun 8.maddesi
ORDU VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 03/05/2006 tarih ve 1638 sayılı yazınız. 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesi uyarınca belediyeye katılımı gerçekleşen köyün, komşu köy muhtarlığı arasında sınır uyuşmazlığı nedeniyle “Toprak Üstü Uygulama Tutanağı”na sınır komşusu olan köy muhtarının itirazda bulunması durumunda yapılacak işlemlere ilişkin görüş talebini içeren ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “ Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskun sahasının, komşu bir beldenin meskun sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması halinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması halinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi halinde katılım gerçekleşir… Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir.” hükmü, 5393 sayılı Kanunun “Sınırların kesinleşmesi” başlıklı 6 ncı maddesinde: “Belediye sınırları, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşir. Kesinleşen sınırlar, valililikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği; belediyesine, mahalli tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülki idare amirine gönderilir. Kesinleşen sınırlar zorunlu olmadıkça beş yıl süre ile değiştirilemez” hükmü, 5393 sayılı Kanunun “Sınır uyuşmazlıklarının çözümü” başlıklı 7 inci maddesinde: “Bir il dahilindeki beldeler veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması halinde ilgili belediye meclisi ve köy ihtiyar meclisi ile kaymakamın görüşleri otuz gün süre verilerek istenir. Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır. İl ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini gerektirecek sınır uyuşmazlıklarında 5442 sayılı İl İdare Kanunu hükümleri uygulanır” hükmü mevcuttur. Buna göre; 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesi uyarınca tamamlanan katılmalar sonrasında oluşan yeni sınırlarla ilgili il ve ilçe sınırlarının değiştirilmesini gerektirecek bir durum olmadığı müddetçe sınır uyuşmazlıklarının çözümünün aynı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasına göre çözümlenmesi gerekmekte olup, oluşan yeni sınır ile ilgili olarak ilgililerin yasal yollara başvurmak suretiyle itiraz hakları bulunmaktadır. Bilgilerinize rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21 / 03 / 2011
Sayı :BO500MAH.0060001.521.2011.75.206.8278-53252 Konu :5393 sayılı Kanunun 8.maddesi
ARDAHAN VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 02/03/2011 tarih ve 817 sayılı yazınız. İliniz Hanak İlçesine bağlı Arıkonak, Oğuzyolu, Dilekdere ve Genç Köylerinin Ortakent Belediyesine mahalle olarak katıldığı daha sonra Ortakent Belediyesinin 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Hanak Belediyesine mahalle olarak katıldığı ve öncesinde Ortakent Belediyesinin tüzel kişiliği devam ederken köy iken mahalle olarak bağlanan Arıkonak, Oğuzyolu, Dilekdere ve Genç Köylerinin yeniden köy olma talebine ilişkin görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinde; “… Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir beldeye katılmasında veya yeni bir belde ya da köy kurulmasında, beldenin nüfusunun 5.000’den aşağı düşmemesi gerekir…” hükmü, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrasında; “Birinci fıkra hükmü uyarınca köye dönüştürülen belediyeler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesindeki usule bağlı olmaksızın, belediye meclisinin kararı ile bağlı olduğu il veya ilçe belediyesine mahalle olarak katılma talebinde bulunabilir. Katılma işleminin gerçekleşebilmesi için katılacak belediye ile katılınacak olan il veya ilçe belediyesinin sınırları arasında başka bir belediye veya köy bulunamaz. Bu belediyeler ile katılacakları il veya ilçe belediyeleri arasındaki meskûn sahadan meskûn sahaya olan uzaklık on kilometreden fazla olamaz. Katılım işlemi katılınacak belediye meclisinin olumlu kararı ile sonuçlanır.” hükmüne ve 29/03/2010 tarih ve 53226 sayılı Genelgemizde de nüfusu 5.000 altında bulunan belediyelerden mahalle veya mahalle kısımlarının ayrılamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Ortakent Belediyesine mahalle olarak bağlanıp ardından da Hanak Belediyesinin mahallesine dönüşen Arıkonak, Oğuzyolu, Dilekdere ve Genç Köylerinin oluşturduğu mahallelerden birinin veya birkaçının Hanak Belediyesinin nüfusunun 5000’nin altına düşmemesi ve Kanunun aradığı diğer şartların gerçekleşmesi durumunda bu belediyeden ayrılarak köye dönüşebilecekleri değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
04/04/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 9682 Konu :İnşaat ruhsat harcı
DALAMAN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
MUĞLA
Mehmet MANAV tarafından Bakanlığımıza sunulan dilekçede; Dalaman Belediye Başkanlığından gerekli harçlar yatırılmak suretiyle inşaat ruhsatı alınan binanın tamamlanarak yine harçları yatırılarak yapı kullanma izni alındığı, gıda mevzuatına göre üretim izinleri de alınarak faaliyetine devam ederken, komşu parsel tarafından yapılan şikayet üzerine belediyece hazırlanan imar planının iptal edildiği, yargı kararı doğrultusunda hazırlanan yeni imar planının yürürlüğe girdiği, bu arada Dalaman Belediyesince yargı kararları ile imar planı iptal edildiğinden, söz konusu inşaatın ruhsatının iptal edildiğinin bildirildiğinden bahisle, bu gelişmeler üzerine önceki plan dahilinde gerekli ruhsatlar alınarak bitirilen bina için yeniden ruhsat talebinde bulunduğu, ancak belediye tarafından inşaat ruhsat harcı ve yapı kullanma izin harcı talep edildiği belirtilmektedir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 5 inci maddesinde “Bina İnşaat Harcı, inşaat ruhsatının alınmasından önce makbuz karşılığında ilgili belediyeye ödenir. İnşaatın kısmen yapılması veya hiç yapılmaması halinde inşaat ruhsatı kısmen veya tamamen iptal edilirse, daha önce ödenmiş olan harçta gerekli düzeltme ve iadeler yapılır.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan, Danıştay Altıncı Dairesinin 08/12/2004 tarihli ve E: 2003/3435, K: 2004/6378 sayılı kararında “…Bir bölgede yapılaşmaya olanak veren imar planının mahkemece iptal edilmesi halinde iptal tarihine kadar ilgilinin hilesi hatası ya da kusuru olmadan yapıya ruhsatına uygun olarak devam edildiğinin anlaşılması durumunda mahkeme kararının verilmesini takiben davalı idarece inşaatın mühürlenmesi, yapının bu tarihe kadar tamamlanmış kısmının ise kazanılmış hakkın varlığı nedeniyle korunması gerekmektedir…” denilmiştir. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; Danıştay kararında da belirtildiği üzere yürürlükteki imar planına göre gerekli izinler alınmak ve harçlar yatırılmak suretiyle tamamlanan binanın kazanılmış haklarının korunması gerektiği, önceki imar planının yargı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, yargı kararları doğrultusunda yeniden hazırlanan ve onaylanan imar planına göre söz konusu binanın yeniden ruhsata bağlanması sürecinde inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin harcı istenilemeyeceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22/ 03 / 2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/8310 Konu :İnşaat alanı
KANGAL BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-SİVAS
İlgi : a) Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 28.02.2011 tarihli ve 2850 sayılı yazısı. b) 02/02/2011 tarih ve 109 sayılı yazınız. TOKİ‟ye ait binaların inşaat harcı hesaplanırken göz önüne alınacak inşaat alanı tabirinin açıklanması hususunda görüş alınmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına sunulan ve ilgi (a) yazı ile Bakanlığımıza intikal ettirilen ilgi (b) yazınız incelenmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Ek 1 inci maddesinde “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek Madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir…” hükmü, aynı Kanunun Ek 4 üncü maddesinde “Bina İnşaat Harcının matrahı, her bir konut veya işyeri biriminin ayrı ayrı inşaat sahasının yüzölçümleridir. Konut inşatlarında inşaat alanının tespitinde, sığınak, merdiven sahanlığı, müşterek garaj, depo, kalorifer ve kapıcı dairesi gibi ortak yerlerden gelen paylar ile kömürlükler hariç tutulur, özel garaj ve özel depo gibi müştemilat dahil edilir. İşyeri inşaatlarında, inşaat alanına müştemilat ve ortak yerlerden gelen hisselerin tümü dahildir. Matrahın hesaplanmasında metrekare kesirleri atılır.” hükmü, 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun ek 9 uncu maddesine 5492 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrasında, “Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü alt yapı ve üst yapı inşaatlarıyla ilgili olarak, 25/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun ek 6 ncı maddesinde yer alan bina inşaat harcı ve 84 üncü maddesinin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan çeşitli harçlar, Kanundaki tarifesinde belirtilen en az tutarlar üzerinden alınır. Bu harçların dışında kalan her ne ad altında olursa olsun hizmet karşılığı olsa dahi başkaca bir ücret veya bedel alınamaz…” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; bina inşaat harcı hesaplanması sırasında, konut inşaatlarında inşaat alanının tespitinde sığınak, merdiven sahanlığı, müşterek garaj, depo, kalorifer ve kapıcı dairesi gibi ortak yerlerden gelen paylar ile kömürlüklerin hariç tutulması, özel garaj ve özel depo gibi müştemilatların ise dahil edilmesi gerektiği, TOKİ tarafından yaptırılacak binalarda inşaat harcının Kanunda gösterilen en az tarife üzerinden alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ve rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
03/03/2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/6393 Konu :Etüd-Proje-Ruhsat
ÇUKUROVA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
ADANA
İlgi : a) 31/12/2010 tarih ve 3517-012-6915 sayılı yazınız. b) Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 27.01.2011 tarihli ve 882 sayılı yazısı. İnşaat ruhsat tarihinden itibaren iki yıl içinde inşaata başlanılmadığı için ruhsatı hükümsüz hale gelen ruhsat sahiplerinin yeni başvuruları hakkında görüş alınmak üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığına sunulan ilgi (a) yazınız hakkında adı geçen Bakanlık tarafından kendi mevzuatı açısından ilgi (b) yazı ile görüş verilmiş olup, 2464 sayılı Kanunla ilgili görüşün ise Bakanlığımızca verilmesi istenmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun ek 1 inci maddesinde “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek Madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir…” hükmü, ek 5 inci maddesinde “Bina İnşaat Harcı, inşaat ruhsatının alınmasından önce makbuz karşılığında ilgili belediyeye ödenir. İnşaatın kısmen yapılması veya hiç yapılmaması halinde inşaat ruhsatı kısmen veya tamamen iptal edilirse, daha önce ödenmiş olan harçta gerekli düzeltme ve iadeler yapılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde, ruhsat süresi içerisinde inşaatın brüt alanında bir değişiklik yapılması veya ruhsatın iptal ettirilmesi durumunda ilgiliye gerekli düzeltmelerle birlikte iadelerin yapılabileceği, ruhsatı hükümsüz hale gelen inşaatlar için yeniden yapılan ruhsat talep ve yenilemelerinde, gerekli harcın ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30.03.2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/9619-45399 Konu:Kentsel dönüşüm ve gelişim
BURSA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 16/02/2010 tarih ve 2953 sayılı yazınız. Kentsel yenileme ve dönüşüm proje alanında Toplu Konut İdaresi tarafından yapılan binalardan alınacak harçların Belediye Kanununun 73 üncü maddesinde belirtilen dörtte bir oranında mı yoksa 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun ek madde 6 da belirtilen en az tutar üzerinden mi alınacağı konusunda tereddüde düştüğünüzü belirten ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunun Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı başlıklı 73 üncü maddesinde “Belediye, kentin gelişimine uygun olarak eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek; konut alanları, sanayi ve ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, deprem riskine karşı tedbirler almak veya kentin tarihî ve kültürel dokusunu korumak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir… Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve harçların dörtte biri alınır…” hükmü, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun; Konu, vergiyi doğuran olay başlıklı ek madde 1 de “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında ek madde 6’da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir…” hükmü, aynı Kanunun Tarife başlıklı ek madde 6 da “Bina inşaat harcı aşağıdaki tarifeye göre alınır…” hükmü ve 2985 sayılı Toplu Konut Kanununun ek madde 9 da “…Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yapılacak veya yaptırılacak her türlü alt yapı ve üst yapı inşaatlarıyla ilgili olarak, 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun ek 6 ncı maddesinde yer alan bina inşaat harcı ve 84 üncü maddesinin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yer alan çeşitli harçlar, Kanundaki tarifesinde belirtilen en az tutarlar üzerinden alınır. Bu harçların dışında her ne ad altında olursa olsun hizmet karşılığı olsa dahi başkaca bir ücret veya bedel alınamaz…” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında, yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili resim ve harçların dörtte birinin alınması gerektiği, ancak yıkılan yapıdan fazla yapılması halinde fazladan yapılan yapılarla ilgili olarak en aşağı tarifeden bina inşaat harcı alınması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02/03/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/6729-45255 Konu :2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu
AYDIN VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 19/01/2010 tarih ve 424 sayılı yazınız. İlinize bağlı Sultanhisar ilçesine kurmayı planlamış olduğunuz sera tesisleri için yapılacak olan kazan dairesi binası, sulama odası binası, paketleme binası, yönetim ve sosyal bina inşaatları için yapı ruhsatı harçlarının alınıp alınmayacağı hususunda görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun, İmarla İlgili Harçlar başlıklı 80 inci maddesinde “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler, ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan Harçlardan müstesnadır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler kapsamında bulunan seralar, bunlar için gerekli kazan dairesi ve sulama binası, Bina İnşaat Harcı ve İmarla ilgili diğer harçlardan muaf olduğu değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02/03/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 6730-45256 Konu :2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu
ANKARA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 10/12/2009 tarih ve 22669 sayılı yazınız. Emniyet Genel Müdürlüğünün 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 80 inci maddesinde yer alan harç ve ücretlerden muaf olup olmadığı hususunda görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun, Bina İnşaat Harcı ile ilgili istisnaları düzenleyen Ek Madde-2 „ de “Aşağıdaki bina inşaatları bina inşaat harcından müstesnadır. İnşaat giderleri genel ve katma bütçeler ile il özel idareleri ve belediye bütçelerinden karşılanan her türlü binalar,” hükmü ve aynı Kanunun İmarla İlgili Harçlar başlıklı 80 inci maddesinde “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler, ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile Bina İnşaat Harcı dahil yukarıda sayılan Harçlardan müstesnadır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; Emniyet Genel Müdürlüğünün yaptığı binalar, Bina İnşaat Harcından muaf bulunmaktadır. Ancak bu binalar, imarla ilgili diğer harçlardan muaf olmayıp, tahakkuk eden harcın ilgili belediyesine ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02/03/2009
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 5565-45128 Konu : 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu
KIRKLARELİ VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 11/02/2009 tarih ve B1.3.89 sayılı yazınız. İlgi yazınızda İliniz Merkez İlçeye bağlı Kavaklı Belediyesi hudutları içerisinde hayvancılık yapmak amacıyla Baran Tarım ve Hayvancılık Sanayi ve Ticaret A.Ş. firmasının belediyeye müracaat ettiği ve belediyesince 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli mevzi imar planı yapılması kaydıyla izin verileceğinin belirtildiği, firmanın her iki planı kendi imkanlarıyla hazırlattığı, Kavaklı Belediyesince söz konusu planların belediye meclisinde görüşülüp onaylanması karşılığı olarak 1.600.000 TL. ücret talep edildiği, talep edilen ücretin 2464 sayılı Kanunun 97 inci maddesi kapsamında alınabilecek ücretler kapsamında olup olmadığı konusunda Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 80 inci maddesinde “ … 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun Hükümleri uyarınca yapılan yapı ve tesisler ile belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışında inşa edilecek sera ve benzeri örtü altı tarım faaliyetinde kullanılmak üzere inşa edilen tesisler, ahır, samanlık, kümes ve hayvan barınakları ile yemlik gibi yapı ve tesisler 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu uyarınca alınacak ücretler ile Bina İnşaat harcı dahil yukarıda sayılan harçlardan müstesnadır.” hükmü, yine aynı Kanunun Ek:2 nci maddesinin (c) bendine “Her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatı” hükmü ve aynı Kanunun 97 inci maddesinde “Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye`ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmü yer almaktadır. Öte yandan 3194 sayılı İmar Kanununun 8 inci maddesinde “… İmar planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; hayvancılıkla ilgili yapılacak tesislerin Bina İnşaat Harcı ve imarla ilgili harçlardan muaf olduğu, bu tesislerle ilgili işletme sahiplerinden bu harçları tahsil etmenin hukuken mümkün olmadığı, vergi ve harç konusu yapılan ve diğer bir madde ile bu vergi ve harçlardan istisna tutulan bir işlemin ücret adı altında bir mali yükümlülüğe konu olamayacağı, diğer taraftan, imar planlarının hazırlanması ve onaylanması işleminin belediyeler için yasal bir görev olduğundan, 2464 sayılı Kanunun 97 inci maddesi uyarınca ilgililerin isteğine bağlı bir iş sayılmasının da mümkün olmadığı dolayısıyla söz konusu imar planının mecliste görüşülmesi ve kabul edilmesi karşılığında, ilgililerden böyle bir ücret alınamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
/ 11 /2010
Sayı : B.05.0.MAH.074000l/7179-45378 Konu :İç Borçlanma
BARTIN VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ : 23.11.2010 tarih ve 5786 sayılı yazınız. İlgi kayıtlı yazıda; Bartın Belediyesi’nin kimi zorunulu hizmetlerin yerine getirilmesini teminen iç borçlanma yapıp yapamayacağı hakkında Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68 inci maddesi, belediyelerde borçlanmanın hukuki çerçevesini çizmiştir. Anılan Kanun’un “borçlanma” başlığını taşıyan 68 inci maddesinde; belediyelerin görev ve hizmetlerinin gerektirdiği finansmanı hem iç hem de dış borçlanma yoluyla karşılayabileceğini belirtmiş, ayrıca borçlanmanın usul ve esaslarını düzenlenmiştir. Konuya ilişkin 68 inci maddesinin (e) bendinde; belediyelerin, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, İller Bankası’ndan yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediyenin ödeme planını bu bankaya sunmak zorunda olduğu belirtilmiş, İller Bankası’nın hazırlanan geri ödeme planını yeterli görmediği belediyenin kredi isteklerini reddedebileceği de hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, aynı maddenin (d) bendinde, borç stok miktarına ilişkin sınırlamalar da getirilmiştir. Söz konusu bent hükmünde; belediyelerin faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamayacağı belirtilmiştir. Bu çerçevede; 5393 sayılı Kanun’un, belediyelerin en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı ile yapabileceği, ancak faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Kanun’a göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamayacağı hükmü karşısında, Bartın Belediyesi’nin çeşitli kamu kuruluşlarına olan ve Uzlaşma Komisyonunca yapılandırılmış 55.859.569,08 TL tutarındaki borcunun, adı geçen belediyenin en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarı olan 21.749.689,39 TL’nin çok üzerinde olduğundan, yasa hükmü gereği borçlanamayacağı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
4.7.2005
SAYI : B050MAH0650002/5941-81687 (300-318)5216 KONU :Büfe, çay bahçesi işletme işi
ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 17.6.2005 tarihli ve 22-09/2810 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 26 ncı maddesinde, “Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, kendine ait büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir.” hükmü, 5272 sayılı Belediye Kanununun 70 inci maddesinde “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabilir.” hükmü, bulunmaktadır. Bu hükümlere göre ilçe belediyelerince de kendilerine verilen görev ve hizmet alanlarında ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurulabilecektir. Ancak, büyükşehir belediyelerine verilen kendine ait büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilme; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilme yetkisinin münhasıran büyükşehir belediyelerine verilmiş bir yetki olduğu değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…./.05…/2010
Sayı:B.05.0.MAH.0.01.02.00/2010.16.84/14848-53351 20 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 11/01/2010 tarih ve 1006 sayılı yazınız. İliniz Yıldırım İlçesi Cumalıkızık Mahallesi, 75. Yıl Mahallesinin Balabanbey Mevkii, Akçağlayan Mahallesinin Zeyniler Mevkii ve Değirmenönü Mahallesinin Gümüşhaneliler Mevkiinin ayrı ayrı köy tüzel kişiliğine dönüştürülerek köy olmaları talebine ilişkin ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Geçici 2 nci maddesinde; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırıdır. Diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülkî sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan ikimilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu ikimilyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturur.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Geçici 2 nci maddesindeki düzenleme ile büyükşehir belediyesi sınırı içerisinde kalan yerler, bu alana Kanun hükmüne göre dahil edildiğinden, yapılacak herhangi bir idari işlemle, Kanunla belirlenen sınırların daraltılmayacağı veya bu alanda kalan belediye kısımlarının köye dönüşerek bu sınırlar dışına çıkmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18/ 05 / 2010
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2010.06.299 /14630-53346 Konu : 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 12/04/2010 tarih ve 6757 sayılı yazınız. İliniz Kalecik İlçesine bağlı Buğra Mahallesinin Ankara Büyükşehir Belediyesi sınırları dışına çıkma talebi ile ilgili ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 2 nci maddesinde; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırıdır. Diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülkî sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu bir milyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu bir milyondan iki milyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu iki milyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturur.…Birinci fıkra gereğince büyükşehir belediyesi kapsamına alınan ilçelerin mülkî sınırları içinde kalan belediye ve köyler ile, büyükşehir belediyesi kapsamına alınan belediyelerin mücavir alan sınırları içerisinde bulunan köylerden; birinci fıkrada belirtilen mesafelerin dışında kalan belediye ve köyler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde belediye meclisi veya köy ihtiyar heyetinin talebi üzerine büyükşehir belediye meclisinin kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile başka bir işleme gerek kalmaksızın büyükşehir belediye sınırları içine alınabilir. Bu köylerin mahalle olarak hangi ilçe veya ilk kademe belediyesine katılacakları aynı meclis kararında gösterilir….” hükmü, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Birleşme ve katılma” başlıklı 8 inci maddesinde; Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz. Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının, komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde, katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme ve katılma işlemleri, katılınacak ilçe veya ilk kademe belediye meclisinin görüşü üzerine, büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6. maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına bildirilir. Bir beldenin bazı kısımlarının komşu bir beldeye katılmasında veya yeni bir belde ya da köy kurulmasında, beldenin nüfusunun 5.000’den aşağı düşmemesi gerekir. Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ayrılma yoluyla yeni bir belde kurulması için belde nüfusunun 100.000’den aşağı düşmemesi ve yeni kurulacak beldenin nüfusunun 50.000’den az olmaması şarttır….” hükmü, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 2. maddesinde; “…c) Yeniden köy kurulması veya yerinin değiştirilmesi Bayındırlık ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlıklarının mütalaası alınmak suretiyle; ç) Köy ve kasabaların aynı ilçe içinde bir bucaktan başka bir bucağa bağlanması, köy adlarının değiştirilmesi, köylerin birleştirilmesi ve ayrılması, bir köy, mahalle veya semtin o köyden ayrılıp başka bir köy ile birleştirilmesi İçişleri Bakanlığının tasvibiyle yapılır….” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun Geçici 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen sınırlar dışında olmasına rağmen, bağlı bulunduğu ilçe belirtilen sınırlar içerisinde kalması nedeniyle aynı maddenin 4 üncü fıkrası hükmüyle büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil olan bir köyün, bağlı bulunduğu belediyeden ayrılması durumunda, mevcut belediyenin nüfusu 100 binin altına düşmüyor ise, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 8 inci maddesinde belirtilen usullere göre büyükşehir ilçe belediyesinden ayrılıp büyükşehir belediyesi sınırlarına çıkabileceği ve 5442 sayılı İl İdare Kanunu hükümlerine göre köy kurulabileceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21 /01 /2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2010.06.1501/1559-53058 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 08/12/2009 tarih ve 22587 sayılı yazınız. 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanun uyarınca Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınan Kalecik İlçe Belediyesinin belediye meclis kararıyla büyükşehir belediyesi sınırları dışına çıkma talebi konusundaki ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5390 sayılı Kanun ile 5216 sayılı Kanuna eklenmeyen Geçici madde de yer alan “…5216 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince merkezleri büyükşehir belediyesi sınırları dışında kalan ilçelerin, büyükşehir belediye sınırları içine giren belediye ve köyleri, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde belediye meclisi veya mahalle ihtiyar heyetinin kararı ve büyükşehir belediye meclisinin görüşü üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile başka bir işleme gerek kalmaksızın, eski statüleriyle, büyükşehir belediye sınırları dışına çıkarılabilir. 5216 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine göre büyükşehir sınırları içinde kalan orman köylerinin tüzel kişiliği devam eder. Ancak ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılırlar. Bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine aittir…” hükmü uyarınca Bakanlığımızca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
4.4.2005
SAYI : B050MAH065002/80934 (5216) KONU :Köy sınırları
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : a) tarihsiz ve 06.BBB.08/MNİP 2005/15-2-24(2000) sayılı yazınız. b) 15.2.2005 tarihli ve 80395 sayılı yazınız. c) 14.3.2005 tarihli ve 06.BBB.08/MNİP.2005/315-1400 (2000) sayılı yazınız. 5216 Sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi çerçevesinde herhangi bir kısmı yarıçap alanı içinde kalan köylerin, büyükşehir belediyesi sınırları içine dahil edildiğinden bahisle, bu köylere ait arazilerin büyükşehir sınırları içinde kabul edilip edilmeyeceğine dair ilgi (a) yazınıza, köyün dahil olması durumunda arazilerinin de bu sınırlara dahil olacağı yönünde ilgi (b) yazımızla cevap verilmişti. Bu defa ilgi (c) yazınızda; 5216 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre büyükşehir sınırları içine giren ilçe ve/veya ilk kademe belediyeleri nedeniyle, yeniden düzenlenen büyükşehir belediye sınırına herhangi bir kısmı giren köylerin bulunduğu belirtilmekte, bu sınırlara bir kısmı giren köylerin büyükşehir belediyesi sınırları içinde kabul edilip edilemeyeceği sorulmaktadır. 3.8.2004 tarihli ve 81137 sayılı (2004/119) sayılı genelgemizin “Büyükşehir Belediye Sınırlarının Yeniden Tespiti” başlığı altında yer alan bölümün (a) bendinde “Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre, büyükşehir belediyesine dahil olacak belediyeler bakımından belediye mücavir alanının sınırı değil asıl belediye sınırı esas alınacaktır. Belediye sınırının her hangi bir kısmı Geçici 2 nci maddede belirtilen yarıçap alanı içinde kalıyor ve büyükşehire dahil oluyorsa bu belediyenin büyükşehir sınırları içerisinde kaldığı kabul edilecektir.” şeklinde açıklama yapılmıştır. Bu açıklamalar ışığında, bir kısmı yarıçap alanında kalan ve dolayısıyla ilçe ve/veya ilk kademe belediyesi olarak büyükşehir belediyesi sınırlarına dahil edilen yerleşim yerlerinden sonra büyükşehir belediyesinin yeni sınırları oluşturulacaktır. Ancak, bu yeni sınıra herhangi bir kısmı giren köyün, büyükşehir belediyesi sınırlarına alınması imkanı bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
08/01/2010
Sayı :B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 551-45019 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
ANKARA VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 18/11/2009 tarih ve 21177 sayılı yazınız. Mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait olan ve inşa edilen kapalı veya çok katlı otoparkların işletilmesi veya kiraya verilmesi suretiyle elde edilen gelirlerin 23 üncü madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda görüş istediğiniz ilgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumlulukları başlıklı 7 inci madde (f) bendinde “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ulaşım ve toplu taşıma hizmetlerini plânlamak ve koordinasyonu sağlamak; kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” hükmü ve Büyükşehir belediyesinin gelirleri başlıklı 23 üncü madde (f) bendinde ise “7 nci maddenin (f) bendine göre tespit edilen park yerlerinin işletilmesinden elde edilen gelirin ilçe ve ilk kademe belediyelerine, nüfuslarına göre dağıtılacak %50’sinden sonra kalacak %50’si.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde Büyükşehir Belediyelerinin 5216 sayılı kanunun 7 inci madde (f) bendi uyarınca durak yerleri ile karayolu yol, cadde, sokak, meydan vb. yerler üzerinde araç park yerleri tespit etmesi ve bu park yerlerini doğrudan işletmesi veya işlettirmesi durumunda elde ettiği gelirlerin Kanunun 23 üncü madde (f) bendi uyarınca % 50 sinin ilçe belediyelerine nüfuslarına göre dağıtması gerektiği, ancak bunların dışında kalan ve büyükşehir belediyesince yapılarak doğrudan işletilen veya işlettirilen açık ve kapalı otoparklardan elde edilen gelirlerin büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında paylaşma konu edilmemesi değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
20/02/2006
Sayı :B.07.0.BMK.0.16/l 15601-5 Konu : Danışmanların sosyal güvenliği
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
İlgi : 25/01/2006 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/607 sayılı yazınız. İlgide kayıtlı yazıda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20 nci maddesine göre görevlendirilecek danışmanların herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olup olmayacağı, sosyal güvenlik açısından hangi mevzuatın uygulanacağı hususlarında görüşümüzün bildirilmesi istenilmektedir. Bilindiği üzere, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20 nci maddesinde; “Nüfusu ikimilyonu aşan büyükşehir belediyelerinde on, diğer büyükşehir belediyelerinde beşi geçmemek üzere başkan danışmanı görevlendirilebilir. Danışman olarak görevlendirileceklerin en az dört yıllık yüksek öğrenim kurumlarından mezun olması şarttır. Danışman olarak görevlendirilme, memuriyete geçiş, sözleşmeli veya işçi statüsünde çalışma dahil, ilgililer açısından herhangi bir hak teşkil etmez. Danışmanların görev süreleri sözleşme süresi ile sınırlıdır. Ancak bu süre belediye başkanının görev süresini aşamaz. Danışmanlara, her türlü ödemeler dâhil, büyükşehir belediyesi genel sekreterine ödenen brüt aylık miktarının % 75’ini aşmamak üzere belediye meclisinin belirlediği miktarda brüt ücret ödenir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre, büyükşehir belediyelerinde danışman olarak görevlendirilecek kişilerle, belediye başkanının görev süresini aşmamak üzere bir sözleşme yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 20 nci maddesine göre görevlendirilecek danışmanların sigortalılık açısından 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile ilişkilendirilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmektedir. Bilgilerini arz ederim.
Bakan a.
Dr. Hasan GÜL
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
17.10.2005
SAYI : B050MAH0650002/ 10428-82686 (300-308)-38 KONU :657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesi
KAYSERİ VALİLİĞİNE
İLGİ : 01.09.2005 tarih ve B.11/2/1219 sayılı yazınız. 5216 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi gereğince Kayseri Büyükşehir Belediyesine dahil olan alt kademe belediyelerinin büyükşehire devredilen hizmetleri nedeniyle yapılan personel nakillerinde bazı memurların muvafakat vermediğinden bahisle, bu konuda ne işlem yapılacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. Yazınızdan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesi çerçevesinde naklen atama işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, aynı Kanunun 74 üncü maddesi uyarınca naklen atamalarda kurumların muvafakatinin yanı sıra kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atamalarda memurların isteği de şarttır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12.5.2005
SAYI : B050MAH0650002/2360-81240 (300-…….-) KONU :Devirler
SELÇUK BELEDİYE BAŞKANLIĞINA- İZMİR
İLGİ : 28.04.2005 tarihli ve M.35.6.SEL.0.10./37-197 sayılı yazınız. 5216 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil edildiğinizden bahisle, büyükşehir belediyesinin görev ve yetkileri kapsamında yapılacak devirlere dair görüş isteyen ilgi yazınız incelenmiştir. Büyükşehir belediyesine devredilecek hizmetlerle ilgili olarak yapılacak personel devrinde, bu hizmetlerde fiilen çalışanların değil, birimdeki kadro durumunun dikkate alınmasının uygun olacağı, ayrıca sözleşmeli ve geçici personelin de devrinin yapılabileceği değerlendirilmektedir. Büyükşehir belediyelerine yapılacak tesis, araç ve gereçler için bedel talep edilip edilmeyeceği konusunda Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğinin 31.12.2004 tarihli ve 81- 106/4238 sayılı görüş yazısının bir örneği ekte gönderilmiştir. Büyükşehir belediyelerince ilçe veya ilk kademe belediyelerine yapılabilecek yetki devri konusunda Bakanlığımız Hukuk Müşavirliğinin 8.4.2005 tarihli ve 81-106/1482 sayılı görüş yazısının bir örneği ekte gönderilmiştir. Devir protokolleri ile ilgili olarak Bakanlığımızca belirlenmiş bir standart bulunmamakta olup, protokollerin ilgili tarafların meclislerinde görüşülerek karara bağlanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2010.01.600 /29810-53727 01/ 11 / 2010 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 12. maddesi
ADANA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
İlgi : 20.07.2010 tarihli ve 5256 sayılı yazınız. Adana Büyükşehir Belediyesi başkan vekilliğine seçilen ilçe belediye meclis üyesinin, meclis üyeliği görevini sürdürüp sürdüremeyeceği hakkında Bakanlığımız görüşünü soran ilgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 12 nci maddesinde; “Büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir belediyesinin karar organıdır ve ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre seçilen üyelerden oluşur….” hükmü, 17 nci maddesinde; “Büyükşehir belediye başkanı, büyükşehir belediye idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Büyükşehir belediye başkanı, ilgili kanunda gösterilen esas ve usullere göre büyükşehir belediyesi sınırları içindeki seçmenler tarafından doğrudan seçilir. Büyükşehir belediye başkan vekili, Belediye Kanunundaki usullere göre belirlenir. Ancak, büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye başkanları büyükşehir belediye başkan vekili olamaz…”; hükmü ve 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinde; “a) Büyük şehir belediye meclisleri belediye hudutları içinde kalan ilçe seçim çevreleri için tespit edilen belediye meclisleri üye sayısının her ilçe için beşte biri alınmak suretiyle bulunacak toplam sayı kadar üyeden teşekkül eder…” hükmü yer almaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 45 inci maddesinde; “Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanması sağlanır. …Başkanın görevden uzaklaştırılması, tutuklanması veya seçim dönemini aşmayacak biçimde kamu hizmetinden yasaklama cezası alması durumunda bir başkan vekili seçer….” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; büyükşehir belediye meclisi, büyükşehir dahilindeki tüm ilçe belediye başkanları ile ilçe belediyelerinin belli orandaki meclis üyelerinden oluşmaktadır. Dolayısıyla, büyükşehir belediyesi meclis üyeleri aynı zamanda ilçe belediye meclis üyeliği sıfatını da taşımaktadırlar. Büyükşehir belediye başkanlığının herhangi bir nedenle geçici süre ile boşalması durumunda, büyükşehir belediye meclisinin bir üyesini başkan vekili olarak seçmesi gerekmektedir. Başkan vekilliğine seçilen meclis üyesi aynı zamanda ilçe belediyesi meclis üyeliği sıfatını taşımaya devam etmekle birlikte başkan vekilliği yaptığı dönemde, ilçe belediye meclis üyeliğini yürütme imkanı bulunmamaktadır. Büyükşehir belediye başkan vekilliğine seçilen üyenin başkan vekilliği yaptığı süre boyunca ilçe belediye meclis üyeliğini kaybetmeyeceği ancak yerine yedek bir meclis üyesinin getirilemeyeceği ve bu süre zarfında ilçe belediye meclisindeki görevine devam edemeyeceği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30.3.2005
SAYI : B050MAH065002/80869 (5216) KONU :Devir alınacak personel
KAYSERİ VALİLİĞİNE
İLGİ : 23.3.2005 tarihli ve B054VLK4380700-01/478 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; 5216 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesi çerçevesinde büyükşehir belediye sınırlarına katılan ilçe ve ilk kademe belediyeleri tarafından yürütülen, ancak büyükşehir belediyesi su ve kanalizasyon idarelerince yürütülmesi gereken hizmetler çerçevesinde yapılan devirler sırasında anılan belediyelerden 100 adet personel alınması gerektiği, bu durumda 5272 sayılı Kanunun 49 uncu maddesindeki oranların aşılması halinde ne gibi işlem yapılacağı sorulmaktadır. 5272 (5393 sayılı Kanunda da aynı düzenleme yer almaktadır)sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi belediyelerin yıllık personel giderlerine dair oranları düzenlemiş olup, bağlı kuruluşlar bu maddede düzenlenmemiştir. Büyükşehir Belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idareleri, 2560 sayılı Kanuna göre faaliyetlerini yürütmekte olup, bu idarelerin, görev, yetki, sorumluluk, teşkilat ve personeline ilişkin hususlar da yine bu Kanunda yer almıştır. Bu bakımdan, 5216 sayılı Kanun çerçevesinde yapılacak personel devri nedeniyle yıllık personel giderlerinin 5272 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinde belirtilen oranların aşılıp aşılmaması bu idareleri etkilemeyecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
05 / 11 /2010
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.02.00/2010.06.714/30215-53737 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu.
ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 01/09/2010 tarih ve 16058 sayılı yazınız. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda yollar için herhangi bir genişlik belirlenmediği, sadece cadde, bulvar ve ana yol gibi ulaşım güzergahlarına ait yolların bakım ve onarımın büyükşehir belediyesine verildiği, oysa mülga 3030 sayılı Kanun ile bu Kanun’a istinaden çıkarılan devir yönetmeliği hükümlerine göre, Ankara İl İdare Kurulu’nun 07.07.1998 tarihli ve 4/K-58 sayılı kararıyla 12 metre ve üstündeki yollar ve bu yollar üzerinde bulunan meydan, saha ve alanların büyükşehir belediyesinde kalmasına, bunun altında kalan yolların sınırı içinde bulundukları ilçe belediyesine bırakılmasına karar verildiği, ancak bu uygulamanın yasal dayanağı 3030 sayılı Kanun’un 5216 sayılı Kanun’la yürürlükten kaldırıldığı, dolayısıyla bu Kanun’a istinaden çıkarılan Devir Yönetmeliğinin de yürürlükten kaldırıldığından bahisle, eski Kanun ve Yönetmeliğe dayalı olan bu uygulamanın devam edip etmediği ve bu meyanda 5216 sayılı Kanun’a göre yeniden düzenleme yapılıp yapılmayacağı konusunda görüş talep ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. Konu hakkında 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7 nci maddesinin (f) bendinde; “Büyükşehir ulaşım ana plânını yapmak veya yaptırmak ve uygulamak; ….. durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek;…” hükmü, (g) bendi; “Büyükşehir belediyesinin yetki alanındaki meydan, bulvar, cadde ve ana yolları yapmak, yaptırmak, bakım ve onarımını sağlamak, kentsel tasarım projelerine uygun olarak bu yerlere cephesi bulunan yapılara ilişkin yükümlülükler koymak; ilân ve reklam asılacak yerleri ve bunların şekil ve ebadını belirlemek;…..” hükmü, aynı Kanun’un “Belediyeler arası hizmet ilişkileri ve koordinasyon” başlıklı 27 nci maddesinde; “Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından sağlanır. Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyeleri arasında hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili ihtilâf çıkması durumunda, büyükşehir belediye meclisi yönlendirici ve düzenleyici kararlar almaya yetkilidir. Yeni kurulan büyükşehir belediyelerinde meydan, bulvar, cadde, yol, sokak, park, spor ve kültürel tesislerin büyükşehir belediyesi ile büyükşehir kapsamındaki diğer belediyeler arasında dağılımına ilişkin esaslar büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenir….” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; büyükşehir belediyesi hudutları içerisinde, büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesi veya ilçe belediyelerinin kendi aralarında hizmetlerin yürütülmesi ile ilgili olarak ihtilaf çıkması durumunda, hangi cadde, sokak veya yolun hangi belediyenin hizmet alanında kaldığı ile ilgili karar alma yetkisi büyükşehir belediye meclisinde olduğu değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
…/.05……/2010
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.02.00/2010.16.356/14546-53340 18 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu.
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 21/04/2010 tarih ve 7592 sayılı yazınız. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda hangi yolların anayol vasfında sayılarak büyükşehir belediyesi yetkisinde olacağı konusunda bir açıklık getirilmediği, bu durumun uygulamada sorunlar yaşanmasına sebep olacağı ve bununla ilgili işlemlerinin büyükşehir belediyelerince alınacak meclis kararlarında ilçe belediyelerinin bu kararlara uyması gerektiği zorunlu kararlar olup olmadığı konusunda tereddüt oluşan ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Belediyeler arası hizmet ilişkileri ve koordinasyon” başlıklı 27 nci maddesinde; “Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından sağlanır. Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyeleri arasında hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili ihtilâf çıkması durumunda, büyükşehir belediye meclisi yönlendirici ve düzenleyici kararlar almaya yetkilidir. Yeni kurulan büyükşehir belediyelerinde meydan, bulvar, cadde, yol, sokak, park, spor ve kültürel tesislerin büyükşehir belediyesi ile büyükşehir kapsamındaki diğer belediyeler arasında dağılımına ilişkin esaslar büyükşehir belediye meclisi tarafından belirlenir….” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; büyükşehir belediyesi hudutları içerisinde, büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesi veya ilçe belediyelerinin kendi aralarında hizmetlerin yürütülmesi ile ilgili olarak ihtilaf çıkması durumunda, hangi cadde, sokak veya yolun hangi belediyenin hizmet alanında kaldığı ile ilgili karar alma yetkisi büyükşehir belediye meclisinde olup, alınan bu kararın, büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri için bağlayıcı bir karar olduğu değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
17.11.2005
SAYI : B.05.0.MAH.0.65.00.002/11893-82699 (300-318)5216 KONU :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 29.9.2005 tarihli ve 04-111814-01/8888 sayılı yazınız. Büyükşehir belediyesi sınırları içine giren orman köylerinden emlak vergisi alınıp alınmayacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. Emlak Vergisi Kanunun 4(u) ve 14 (g) maddeleri uyarınca emlak vergisi muafiyeti uygulanan köyler 5216 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi mücavir alanına dahil olmuş ise bunların orman köyü statüsü devam etmekle birlikte 5216 sayılı Kanunun yürürlüğe giriş tarihi olan 23.7.2004 tarihinden itibaren emlak vergisi muafiyeti sona ermiş olup, bu tarihi takip eden 2005 bütçe yılından itibaren emlak vergisine tabi tutulması ve alınacak verginin konutlarda binde 2, diğer binalarda binde 4, arazilerde binde 2, ve arsalarda ise binde 6, oranında uygulanması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
18/03/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/8424-45348 Konu:2464 sayılı Belediye Gelirler Kanunu
SAKARYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ADASU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi :25/02/2010 tarih ve 154-740 sayılı yazınız. İlgi yazıda mücavir alan içerisinde bulunan üç adet orman köye çöp toplama hizmeti verilmeye başlandığı belirtilerek halen orman köy statüsünde bulunan ilgili köylerden Çevre Temizlik Vergisi tahsilâtı yapılıp yapılmayacağına dair görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirler Kanununun mükerrer 44 üncü maddesinde “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir…” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; belediye mücavir alan sınırları içerisinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri veya diğer şekilde kullanılan binalar için Çevre Temizlik Vergisi ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27.07.2005
SAYI : B050MAH0650002/6961-81889 (300-308) KONU :Orman köylerinde imar işlemleri
ESKİŞEHİR VALİLİĞİNE
İLGİ : 27.6.2005 tarihli ve B054VLK4260700-02/2083 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, 5216 sayılı Kanunla büyükşehir belediye sınırları içine dahil edilen ve tüzel kişilikleri devam eden orman köylerinde ve köy yerleşik alanlarında yapılacak tevhit, ifraz ve cins değişikliği işlemlerinin hangi mevzuat hükümlerine göre yapılacağı sorulmaktadır. 5216 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre büyükşehir belediye sınırları içine alınan, ancak tüzel kişilikleri devam eden orman köyleri ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılmaktadır. Mücavir alan ise, 3194 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre imar bakımından belediyelerin yetki, sorumluluk ve kontrolü altında olan yerlerdir. Bu nedenle, büyükşehir sınırlarına dahil olan ve tüzel kişilikleri devam eden orman köylerinde imarla ilgili işlemlerin 3194 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
5.4.2005
SAYI : B050MAH065002/80940 (5216) KONU :Orman köylerinin köy yerleşim planı
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 17.3.2005 tarihli ve 06.E/25-2-413-429-822 sayılı yazınız. Büyükşehir sınırları içine dahil olan, ancak tüzel kişiliğini koruyan orman köylerinin köy yerleşim planı yapıp yapmayacağı, yaparsa onama yetkisinin kimde olacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Kanuna göre mücavir alan olan orman köylerinin imar bakımından büyükşehirlerce denetleneceği, köy yerleşim alanı uygulamasının yapılabileceği, ancak bu uygulamanın mücavir alandan sorumlu belediye tarafından onaylanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
1.9.2004
SAYI : B050MAH0650002/81339 (30-33)16-04 KONU :Yetki devri
BURSA VALİLİĞİNE
İLGİ : Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının 16.08.2004 tarihli ve M.02.019-25/3282 sayılı yazısı. 5216 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliği devam eden ve imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılan orman köyleri ile ilgili imar görevleri hakkında ilçe veya ilk kademe belediyelerine yetki devri yapılıp yapılamayacağı hakkında görüş soran ilgi yazı incelenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun Tanımlar başlıklı 5 inci maddesi, “Mücavir Alan; imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyeti altına verilmiş olan alanlardır.”, 45 inci maddesi, “Mücavir alan sınırları belediye meclisi ve il idare kurulu kararına dayanarak vilayetlerce Bakanlığa gönderilir. Bakanlık bunları inceleyerek aynen veya değiştirerek tasdik etmeye veya değiştirilmek üzere iadeye yetkilidir. Mücavir alanın ilgili belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Ayrıca, bu alanlar köyleri de ihtiva edebilir. Mücavir alandan çıkarılma da aynı usule tabidir. Bakanlık gerekli gördüğü hallerde mücavir alana alma ve çıkarma hususunda resen karar verebilir.”, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası; “Bu sınırlar içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ererek mahalleye dönüşür. Bu şekilde oluşan mahallelerin katılacağı ilçe veya ilk kademe belediyesi, büyükşehir belediye meclisince belirlenir. Orman köylerinin tüzel kişiliği devam eder. Ancak ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılırlar. Bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine aittir.”, 7 nci maddesinin büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair birinci fıkrasının (c) bendi; “Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak.”, Aynı fıkranın (z) bendinin ikinci cümlesi “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar plânlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.”,hükümlerini taşımaktadır. Yukarıda gösterilen 3194 sayılı Kanun ve 5216 sayılı Kanunda yer alan hükümler çerçevesinde, büyükşehir çapında koordinasyon veya yetki kullanmayı gerektiren işlemler dışında kalan imarla ilgili olarak hangi hizmetlerin ilçe ve ilk kademe belediyelerince yerine getirilebileceği belirlenerek, meclis kararı alınmak suretiyle yetki devri yapılabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi ve adı geçen Belediyeye konu hakkında bilgi verilmesini rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
1.10.2004
SAYI : B050MAH0650002/81516 (20-21)04 KONU :5216 sayılı Kanun
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞINA
İLGİ : 21.09.2004 tarihli ve b.09.1.tkg0100001-074/181-3460 sayılı yazınız. 5216 sayılı Kanunun uygulanması hakkında Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine gönderilmek üzere hazırlanan ve ilgi yazınız ekinde alınan genelge taslağı incelenmiştir. Genelge taslağının 6 ncı paragrafı “Ancak, bu fıkrada orman köylerinin tüzel kişilikleri devam ettirilmiş ve ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı tutulmak suretiyle, imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayıldığından, orman köyü olması nedeniyle tüzel kişiliği devam ettirilen köylerle ilgili tapu kütüklerinde tashih yapılmayacak ve imara yönelik işlemlerde de büyükşehir belediyeleri yetkili olacaktır” şeklinde düzenlenmiştir. 5216 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin üçüncü fıkrası, “Büyükşehir belediyesi mücavir alanlarının ilçe ve ilk kademe belediyeleri arasındaki bölüşümü büyükşehir belediye meclisince yapılır.” hükmünü taşımakta olup, büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılan ve tüzel kişilikleri devam eden orman köylerinin hangi ilçe veya ilk kademe belediyesinin mücavir alanı sayılacağına büyükşehir belediye meclisi karar verecektir. Bu bakımdan, taslağın 6 ncı paragrafının “Ancak, bu fıkrada orman köylerinin tüzel kişilikleri devam ettirilmiş ve ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı tutulmak suretiyle, imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılmıştır. Orman köyü olması nedeniyle tüzel kişiliği devam ettirilen köylerle ilgili tapu kütüklerinde tashih yapılmayacak ve imara yönelik işlemlerde de büyükşehir belediye meclisi kararına göre yetkili kılınan ilçe veya ilk kademe belediyeleri yetkili olacaktır.” şeklinde düzeltilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinize arz ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27.7.2005
SAYI : B050MAH0650002/6961-81889 (300-308) KONU :Orman köylerinde imar işlemleri
ESKİŞEHİR VALİLİĞİNE
İLGİ : 27.6.2005 tarihli ve B054VLK4260700-02/2083 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, 5216 sayılı Kanunla büyükşehir belediye sınırları içine dahil edilen ve tüzel kişilikleri devam eden orman köylerinde ve köy yerleşik alanlarında yapılacak tevhit, ifraz ve cins değişikliği işlemlerinin hangi mevzuat hükümlerine göre yapılacağı sorulmaktadır. 5216 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre büyükşehir belediye sınırları içine alınan, ancak tüzel kişilikleri devam eden orman köyleri ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılmaktadır. Mücavir alan ise, 3194 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre imar bakımından belediyelerin yetki, sorumluluk ve kontrolü altında olan yerlerdir. Bu nedenle, büyükşehir sınırlarına dahil olan ve tüzel kişilikleri devam eden orman köylerinde imarla ilgili işlemlerin 3194 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
2.1.2005
SAYI : B050MAH0650002/56-80044 (300-318)5216 KONU :Orman köylerinin Yerleşme planı
KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIĞINA
İLGİ : 19.12.2005 tarihli ve M.38.KBB.0.13.E-25-2154-1949-4253 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. Büyükşehir belediyesi sınırları içine giren, ancak orman köyü olduğu için tüzel kişiliğini muhafaza eden köyler 5216 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi gereği imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı haline gelmiştir. Mücavir alan 3194 sayılı Kanun uyarınca imar bakımından belediyenin yetki ve sorumluluğuna bırakılan alandır. Bu hükümler çerçevesinde, büyükşehir mücavir alanı olan orman köylerinde yapılacak imar uygulamalarında ilgisine göre büyükşehir belediyesi veya mücavir alanında olduğu ilçe ve ilk kademe belediyesi yetkili bulunmaktadır. Köy yerleşme planının uygulanıp uygulanmamasına da bu kapsamda karar verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.12.2005
SAYI : B050MAH0650002/14076-83286 (300-318)5216 KONU :Orman köylerinin alt yapı hizmetleri
BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIĞINA
İLGİ : a) 10.11.2005 tarihli ve 2005/120 sayılı genelgemiz. b) 15.12.2005 tarihli ve M.16.1.BBB.0.01.00.00-000-763 sayılı yazınız. İlgi (b) yazınız incelenmiştir. Büyükşehir belediyesi sınırları içine giren, ancak orman köyü olduğu için tüzel kişiliğini muhafaza eden köylerde imar konuları ile, su ve kanalizasyon hizmetleri dışında kalan diğer alt yapı hizmetlerinin ne şekilde yürütüleceği ilgi (a) genelgemizle açıklanmıştır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2 nci maddesine göre, büyükşehir belediyesi sınırlarında kalan orman köylerinin su ve kanalizasyon hizmetleri, ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresi tarafından yürütülecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
7.3. 2005
SAYI : B050MAH0650002/80599 (5272)05 KONU : 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
MENDERES BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 24.2.2005 tarihli ve Başkanlık 2005/814 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun; 27 inci maddesinin üçüncü fıkrası “Büyükşehir belediyesi mücavir alanlarının ilçe ve ilk kademe belediyeleri arasındaki bölüşümü büyükşehir belediye meclisince yapılır.” Geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası “Bu sınırlar içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ererek mahalleye dönüşür. Bu şekilde oluşan mahallelerin katılacağı ilçe veya ilk kademe belediyesi, büyükşehir belediye meclisince belirlenir. Orman köylerinin tüzel kişiliği devam eder. Ancak ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılırlar. Bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine aittir.” 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; “Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak.” Aynı fıkranın (z) bendinden sonra yer alan paragrafı; “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar plânlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.” hükümlerini taşımaktadır. Bu hükümlere göre; büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılan orman köylerinin hangi ilçe veya ilk kademe belediyelerinin sorumluluğuna verileceği büyükşehir belediye meclisince kararlaştırılabilecek olup, mücavir alanlardaki imarla ilgili işlemler bu yetki devrine istinaden ilgili belediyece yerine getirilecektir. Büyükşehir belediyesinin görevleriyle ilgili olarak ise, yalnızca 7 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine ilişkin görevler büyükşehir belediye meclisi kararı ile ilçe veya ilk kademe belediyelerine devredilebilecektir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02 /02 /2011
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02/2010.16.1017/3284-53085 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi: 03/12/2010 tarih ve 18353 sayılı yazınız. Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan, ilçe belediyelerince alınan imar kararlarının, büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar planına uygun olup olmadığı, büyükşehir belediyesince belirtilen 3 aylık süre içerisinde karar alınmaması üzerine nasıl bir işlem yapılması gerektiği hususunda, ilgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun , “ Meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 14 üncü maddesinde; “Büyükşehir belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü belediye meclisi kararlarını, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edebilir. Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de büyükşehir belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Büyükşehir belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine idarî yargıya başvurabilir. Büyükşehir belediye meclisi ve ilçe belediye meclisi kararları, kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir. Mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez. Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine idarî yargı mercilerine başvurabilir. Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar plânına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilir. Üç ay içinde büyükşehir belediye meclisinde görüşülmeyen kararlar onaylanmış sayılır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; ilçe belediyesinin imara ilişkin aldığı karar, nazım imar planlarına uygunluğu yönünde, büyükşehir belediye meclisinde üç ay içinde incelenip karara bağlanmaması durumunda, ilçe belediye meclisince alınan karar kesinleşmiş sayılmakta ve bunun için ilçe belediye meclisinin yeni bir karar almasına gerek bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
12/ 10 /2010
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2010.27.503/28306-53693 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
GAZİANTEP VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi : 04/08/2010 tarih ve 763 sayılı yazınız. Belediye meclislerince imar konularında alınan kararların yürürlük, kesinleşmesi ve mülki amire gönderileceği tarih ile imar mevzuatına aykırı olanların ilgili belediyesince mevzuata uygun hale getirilmesi hususunda tereddüt oluşan ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (b) bendinde; “Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak.” hükmü, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8 inci maddesinde; “… İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar … Kesinleşen imar planlarının bir kopyası Bakanlığa gönderilir… ” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; büyükşehir ilçe belediye meclislerince kabul edilen uygulama imar planlarının, büyükşehir belediye meclisince onaylanıp kesinleşeceği, bu planlarda herhangi bir nedenle yapılan değişikliğin de, büyükşehir belediye meclisince onaylanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
/ /2007
Sayı : B050MAH006001.521.2007.34.105 Konu:5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
İSTANBUL VALİLİĞİNE
İlgi:25/12/2006 tarih ve 910 sayılı yazınız. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine istinaden alınan ve 14 üncü maddesi uyarınca kesinleşen belediye meclis kararları ile ilgili görüş talebini havi ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde: “Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak.” hükmü; 14 üncü maddesinde: “Büyükşehir belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü belediye meclisi kararlarını, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere belediye meclisine iade edebilir. Yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de büyükşehir belediye meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Büyükşehir belediye başkanı, meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine (…) idarî yargıya başvurabilir. Kararlar, kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir. Mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez. Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargı mercilerine başvurabilir. İlçe ve ilk kademe belediye meclislerinin bütçe ve imarla ilgili olanlar dışındaki kararları dayanak belgeleriyle birlikte büyükşehir belediye başkanına gönderilir. Büyükşehir belediye başkanı, yedi gün içinde, gerekçesini de belirterek hukuka aykırı gördüğü kararların yeniden görüşülmesini isteyebilir. İlgili meclis, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile kararında ısrar ederse karar kesinleşir. Kesinleşen kararlar yedi gün içinde büyükşehir belediyesine gönderilir. Belediye başkanı, kesinleşen kararın iptali için on gün içinde idarî yargı merciine başvurabilir. Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar plânına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilir.” hükmü, 3194 sayılı İmar Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında: “Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” hükmü, İmar planı hiyerarşisinde 1/5000 ölçekli nazım imar planları, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının üzerinde olan planlardır. Uygulama imar planının, nazım imar planı esaslarına uygun olması, nazım imar planındaki arazi kullanım biçimlerine, yoğunluklarına düzenine ve yol istikametine uygun olarak hazırlanması ve uygulamaya konulması şarttır. Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca 03/02/1982 tarihinde onanan 1/5000 ölçekli Avcılar Nazım İmar Planının Revizyonu olan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisince 21/01/2003 tarihinde onanan 1/5000 ölçekli Avcılar Nazım İmar Planının İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 30/11/2005 tarihli ve E:2003/1018, K:2005/2493 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle, 21/01/2003 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesince onanan Avcılar Nazım İmar Planının Revizyonu kapsamında kalan alan plansız bir bölge durumundadır. Söz konusu mahkeme kararındaki gerekçeler doğrultusunda hazırlanan 1/5000 ölçekli Avcılar Nazım İmar Plan teklifinin henüz karara bağlanmadığı anlaşılmıştır. Buna göre; 3194 sayılı İmar Kanununun 5 inci maddesine göre 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının, usulüne göre yürürlüğe konulmuş 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olarak hazırlanması ve uygulamaya konulması gerektiğinden, hukuken geçerli bir nazım imar planı esaslarına göre hazırlanmamış uygulama imar planlarının ve söz konusu uygulama imar planlarına ve uygulamalarına ilişkin belediye meclis kararlarının hukuka aykırılığı noktasında 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 14 üncü, 5393 sayılı Belediye Kanununun 23 üncü ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 17 nci maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
20/07 /2006
Sayı :B050MAH006001/521.2006.21.17/ 58339 Konu :5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
DİYARBAKIR VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi :Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığının 04/05/2006 tarihli ve 338-1507 sayılı yazısı. İlgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “Meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 14 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, “Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar planına uygunluğu yönünde incelenerek aynen ve değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilir” hükmü ile, Belediye Meclisi Çalışma Yönetmenliğinin “Meclis kararlarının kesinleşmesi başlıklı 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, “İlçe ve ilk kademe belediye meclisinin imara ilişkin kararları büyükşehir belediye meclisi kararları olarak kesinleşir” hükmü mevcuttur. Buna göre, büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediye meclislerince kabul edilen imara ilişkin kararların büyükşehir belediye meclisince değiştirilerek kabul edilmesi halinde bu kararlar büyükşehir belediye meclisi kararları olarak kesinleştiğinden, büyükşehir belediye başkanınca imzalanması ve mühürlenmesi gerektiği, ayrıca ilçe ve ilk kademe belediye başkanları tarafından imzalanmasının gerekli olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Bakan a.
Genel Müdür V.
T. C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28 / 04 /2006
SAYI :BO500MAH.0060001. 521.2006.33.18/ 53923 KONU:5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
ÇİFTLİKKÖY BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
MERSİN
İLGİ : 16.03.2006 tarih ve M.33.7.ÇİF.0.10/175 sayılı yazınız. İlgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 23.07.2005 tarih ve 25531 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “Çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 oranındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım imar planına uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak” hükmü, (c) bendinde; “ Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar planlarını, parselasyon planlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.07.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak.” hükmü, aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde: “ Kanunlarla münhasıran büyükşehir belediyesine verilen görevler ile birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak .” hükmü, 14 üncü maddesinin 8 inci fıkrasında; “Büyükşehir kapsamındaki ilçe ve ilk kademe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar planına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanlığına gönderilir.” hükmü mevcuttur. Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde; çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla büyükşehir ve mücavir alan sınırları içinde her ölçekte nazım imar planı yapma yetkisinin büyükşehir belediyesine ait olduğu, ilçe ve ilk kademe belediyelerince hazırlanacak uygulama imar planlarının nazım imar planına uygun olması gerektiği ve bu yönüyle büyükşehir belediye meclisince görüşülerek kesin karara bağlanacağı, Buna göre; Çiftlikköy İlk Kademe Belediye Meclisince imara ilişkin olarak alınan kararların 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun “meclis kararlarının kesinleşmesi” başlıklı 14 üncü maddesinin 8.fıkrası gereğince Büyükşehir Belediyesine gönderilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
14 / 2 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2005.16.69/53293 KONU:5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu
BURSA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Nilüfer Belediye Başkanlığının 28.11.2005 tarih ve 527-8233 sayılı yazısı. İliniz Nilüfer Belediye Başkanlığının ilgi yazısı incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “ Çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5000 ile 1/25,000 arasında her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını yapmak veya yaptırmak” büyükşehir belediyesine görev olarak verilmiştir. Anılan Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde “ Kanunlarla münhasıran büyükşehir belediyesine verilen görevler ile birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.” büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerine görev olarak verilmiştir. Buna göre 1/5000 ölçeğinin altındaki imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görevidir. Ayrıca 09.10.2005 tarih ve 25981 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 17 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, “İlçe ve ilk kademe belediye meclisinin imara ilişkin kararları Büyükşehir belediye meclisinde aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye meclisi kararları olarak kesinleşir” denilmektedir. Buna göre büyükşehir ilçe ve ilk kademe belediyelerinin 5216 sayılı Kanunun 7 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince alacağı imara ilişkin kararları, aynı Kanununun 14 üncü maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları ile Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği büyükşehir belediye meclisi kararları olarak kesinleşeceği, 5393 sayılı Belediye Kanununa göre daha özel bir kanun olan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 14 üncü maddesindeki meclis kararlarının kesinleşmesi ile ilgili hükümlerin uygulanacağı açıktır. Bu duruma göre ilçe ve ilk kademe belediyelerinin imara ilişkin kararlarına karşı yargı yoluna başvurma süreci büyükşehir belediye meclisinin kararının kesinleşmesinden itibaren başlayacaktır. Diğer taraftan yukarıda ifade edilen Kanun hükümlerine göre, ilçe ve ilk kademe belediye meclislerinin bütçe ve imarla ilgili kararları doğrudan büyükşehir belediye başkanına gönderilemeyecek olup, kararların kesinleşmesi büyükşehir belediye meclisinde görüşüldükten sonra olacağı için, ilçe veya ilk kademe belediye meclisi kararından sonra idari yargıda dava açma mümkün olmayacaktır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
5.4.2005
SAYI : B050MAH065002/80950 (5216) KONU :5216 sayılı Kanun
FOÇA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 21.3.2005 tarihli ve 2005/505 sayılı yazınız. İlgi yazınızda, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesi kapsamında hangi görevlerin ilçe belediyelerine devredilebileceği, hangi görevlerin münhasıran büyükşehir belediyelerinin görevi olduğundan bahisle, hangi görevlerin ilçe ve ilk kademe belediyelerince yapılamayacağı sorulmaktadır. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrası ile büyükşehir belediyelerinin, ikinci fıkrası ile de ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev ve yetkileri sayılmıştır. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; “c) Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak.”, Aynı maddenin son fıkrası “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar plânlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.”, hükmünü taşımaktadır. Bu hükümlere göre, 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan görevlerden uygun görülenler meclis kararı ile ilçe veya ilk kademe belediyelerine devredilebilecektir. Bunun dışında, 7 nci maddenin birinci fıkrasında sayılan görevler büyükşehir belediyelerince, ikinci fıkrada sayılan görevler de ilçe ve ilk kademe belediyelerince yapılacaktır. Diğer taraftan, 5216 sayılı Kanun haricindeki diğer kanunlarla bizatihi büyükşehir belediyeleri tarafından yürütüleceği belirtilen görevler de ilçe ve ilk kademe belediyelerince yapılamayacaktır. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
24.2.2005
SAYI : B050MAH0650002/80493 (80-81)05 KONU :Yetki devri (5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu)
MENDERES BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-İZMİR
İLGİ : 15.2.2005 tarihli ve 2005/666 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; “Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak.”, (z) bendinden sonra gelen fıkrası, “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar plânlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.” Hükmünü taşımaktadır. Aynı madde ile, toptancı hal, mezbaha, toplu taşıma hizmetleri, mezarlık, itfaiye, su ve kanalizasyon gibi görevler büyükşehir belediyelerine verilmiş olup, büyükşehir belediyesi tarafından yürütülmesi gerekmektedir. 5216 sayılı Kanunun 7/1-c maddesi uyarınca, kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak görev ve yetkileri ile, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkiler ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredilebilecek veya birlikte yapılabilecektir. Yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde, 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (c) bendi dışındaki yetkilerin devrinin mümkün olmayacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
SAYI : B050MAH0650002/ 13/03/2005 KONU : Yetki Devri(5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu)
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 1.2.2005 tarihli ve 001/118-763 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; 5216 sayılı Kanun uyarınca büyükşehir belediye sınırları içine 19 adet ilk kademe belediyesi bağlandığı, ancak bu belediyelerin uzak mesafelerde bulunduğundan bahisle, büyükşehir belediyesinin görevleri arasında bulunan bazı hizmetlerin aksamadan yürütülmesi için 17.1.2005-17.7.20005 tarihlerini kapsayan 6 aylık dönem için meclis kararı ile ilk kademe belediyelerine devredildiği belirtilmekte ve konu hakkında görüş sorulmaktadır. 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; “Kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmak.”, (z) bendinden sonra gelen fıkrası, “Büyükşehir belediyeleri birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen yetkilerini, imar plânlarına uygun olarak kullanmak ve ilgili belediyeye bildirmek zorundadır. Büyükşehir belediyeleri bu görevlerden uygun gördüklerini belediye meclisi kararı ile ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredebilir, birlikte yapabilirler.” Hükmünü taşımaktadır. Aynı madde ile, toptancı hal, mezbaha, toplu taşıma hizmetleri, mezarlık, itfaiye, su ve kanalizasyon gibi görevler büyükşehir belediyelerine verilmiştir. 5216 sayılı Kanunun 7/1-c maddesi uyarınca, kanunlarla büyükşehir belediyesine verilmiş görev ve hizmetlerin gerektirdiği proje, yapım, bakım ve onarım işleriyle ilgili her ölçekteki imar plânlarını, parselasyon plânlarını ve her türlü imar uygulamasını yapmak ve ruhsatlandırmak görev ve yetkileri ile, 20.7.1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanununda belediyelere verilen yetkiler ilçe ve ilk kademe belediyelerine devredilebilecek veya birlikte yapılabilecektir. Münhasıran büyükşehir belediyelerine verilmiş görevlere dair tesis, araç-gereç, hak, alacak ve borçları ile personelinin ise ilçe ve ilk kademe belediyelerinden devir alınarak büyükşehir belediyeleri tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilçe ve ilk kademe belediyelerine 2380 sayılı Kanun uyarınca verilen paylardan % 35 kesinti yapılarak büyükşehir belediyelerine ödenmektedir. Yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde, 5216 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin (c) bendi dışındaki yetkilerin devrinin mümkün olmayacağı değerlendirilmektedir. Dolayısıyla hizmetlerin büyükşehir tarafından yürütülmesi ve bu hizmetlere ait giderlerin de büyükşehir belediyesi bütçesinden karşılanması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Kayhan KAVAS
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
19.9.2005
SAYI : B050MAH065000/9238-82414 (300- ) KONU :Gürültü
SAMSUN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ : 25.8.2005 tarihli ve M.55.0.SBB.022-1372-1591 sayılı yazınız. Düğün konvoylarının yarattığı gürültü kirliliği ile ilgili olarak Kabahatler Kanununun mu, Çevre Kanununun mu uygulanacağı, cezai işlemin büyükşehir belediyesince mi, ilk kademe belediyesince mi yapılacağı, gürültünün hangi kriterlere göre tespit edileceği ve cezai işlemin kime uygulanacağına dair ilgi yazınız incelenmiştir. 2872 sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesi, “Kişilerin huzur ve sükununu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde yönetmelikle belirlenen standartlar üzerinde gürültü çıkarılması yasaktır. Fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları, konutlar ve ulaşım araçlarında gürültünün asgariye indirilmesi için gerekli önlemler alınır.”, “İdari nitelikteki cezalar” başlıklı 20 inci maddesinin (d) bendi, “14 üncü maddesine aykırı davranışta bulunan ve önlemleri almayanlara 50 bin lira,”, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3 üncü maddesi “Bu Kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır”, 22 nci maddesinin birinci fıkrası “Kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idari kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir”, 36 ncı maddesi “Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu fiilin bir ticari işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.”, geçici 1 nci maddesi “Bu Kanunda geçen “Türk Lirası” ibaresi karşılığında, uygulamada, 28.1.2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümlerine göre ülkede tedavülde bulunan para “Yeni Türk Lirası” olarak adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.”, 2872 sayılı Çevre Kanununun 14 üncü maddesine dayanılarak hazırlanan ve 1.7.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin (b) bendi “Belediyeler: 1) Stratejik gürültü haritalarını ve buna bağlı olarak eylem planlarının hazırlanmasıyla, 2) Stratejik gürültü haritası hazırlanması zorunlu olan kara yolu, demir yolu, hava-alanı ve yerleşim alanları listesinin Bakanlığa iletilmesiyle, 3) Stratejik gürültü haritaları ve buna bağlı olarak hazırlanan eylem planlarının kamuoyu görüşüne açılmasıyla, 4) Stratejik gürültü haritası hazırlanması zorunlu olmayan gürültü kaynakları için performans raporlarının hazırlanmasını ve Bakanlığa sunulmasıyla, 5) Bu Yönetmeliğin Ek-VII Liste B sinde yer alan işletmeler için Gürültü Kontrol İzin Belgesinin verilmesini, Gürültü Kontrol İzin Belgesinin yenilenmesini, bu çerçevede işletmelerin denetlenmesi ve bu Yönetmelikte belirtilen esaslara aykırılık halinde gerekli yaptırımın uygulanmasının sağlanmasını ve gerekirse, Gürültü Kontrol İzin Belgesinin iptal edilmesiyle, 6) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi (d), (h) ve (j) bentlerinde sıralanan alanlar dışındaki yerlerde; ses yükselticisi gibi (anons sistemleri) araçlar kullanılarak ve darbeli düzenli veya düzensiz sesler çıkararak propaganda, reklam, duyuru, tanıtım ve satış yapılması, maytap ve benzeri şeyleri kullanma, ateşleme ve benzeri faaliyetler ile konser, gösteri, miting, tören, festival, düğün ve benzeri açık hava aktivitelerinden çevreye yayılan gürültü düzeyinin kontrol altına alınması amacıyla uygun alanların ve sürelerin belirlenmesiyle, 7) Yapıların mimari projelerinde, tesisat projelerinde ve yapı ruhsatında bu Yönetmeliğin 28 inci maddesinin (c), (d) ve (e) bentleri ile 31 inci maddesine ilişkin uygun düzenlemelerin yapılmasını ve proje kontrolünde adı geçen maddelerdeki şartların aranmasıyla, 8) Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliği veya diğer mevzuat kapsamında verilecek açılma ve çalışma ruhsatlarında Gürültü Kontrol İzin Belgesinin aranmasıyla, 9) Bu Yönetmeliğin 5 ve 53 üncü maddelerine ilişkin uygulamalarda, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu kapsamındaki yerler için genel kolluğun, 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu hükümlerine göre çıkarılmış bulunan 3/11/1983 tarihli ve 83/7362 sayılı Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nin 62 nci maddesi kapsamındaki konular için jandarmanın desteğinin sağlanarak denetiminin yapılmasını ve denetim sonuçlarının mahallin en büyük mülki amirine iletilmesiyle, 10) Gürültü kontrolü amaçlı denetim programlarını hazırlamak ve denetimleri yapmak, denetim ve şikayetlerin değerlendirilmesi sırasında, bu Yönetmeliğin Üçüncü Bölümünde yer alan mevzuata ilişkin tespit edilen hususların sorumlu kurum veya kuruluşlara bildirilmesiyle, 11) Sahil güvenlik ekiplerinin de desteği alınarak denizlerimizde, koylarda ve sahillerde çevresel gürültü sınır değerinin sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesine ilişkin periyodik denetimlerin yapılmasını ve sahilden işitilecek biçimde yükseltilmiş müzik yayını ile tekne içinde bulunan kişilerin eğlenmesi sonucu oluşan gürültünün önlenmesi konusunda, sorumlularca gerekli kontrol tedbirlerinin alınmasıyla, 12) Gerekli görüldüğü takdirde hava alanları, demir yolları, kara yolları, turizm alanları, sanayi bölgeleri, eğlence merkezleri ve yerleşim alanlarında çevresel gürültünün sürekli veya periyodik olarak ölçülmesine ve iletişim sistemleri yardımı ile verilerin merkeze aktarılmasına yönelik sistemin kurulmasıyla, ilgili hususlarda gerekli tedbirleri alır.”, hükümlerini içermektedir. Bu Yönetmeliğin Dördüncü Bölümünde de çevresel gürültü esas ve kriterleri yer almıştır. Keza 54 üncü madde ile belediye sınırları içerisinde denetim yapmakla belediyeler yetkili kılınmış, 56 ncı maddesiyle de yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununda öngörülen cezai hükümler ile idari yaptırımların uygulanması hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, 5216 sayılı Kanun ile büyükşehir belediyesi ile ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görev, sorumluluk ve yetki alanları da belirlenmiştir. Bu hükümlere göre; düğün konvoyu tarafından yaratılan gürültü kirliliği büyükşehir belediyesinin yetkisine giren alanlarda meydana gelmişse cezai işlemin büyükşehir belediyesi tarafından, ilk kademe belediyelerinin yetkisindeki alanlarda meydana gelmişse ilgili belediye tarafından verilmesi, gürültü tespitinin Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin dördüncü bölümünde yer alan esas ve kriterlere göre yapılması, cezai işlemin düğün sahibine uygulanması, 2872 sayılı Kanunda miktarı belirlenen cezaların bu miktarlar üzerinden uygulanması ve bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde ise 5326 sayılı Kanunun “Bu Kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır” hükmü uyarınca 5326 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
07/04/2010
Sayı: B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 10529-45438 Konu:5119 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
(Dilekçe Komisyonuna)
İlgi: 03/02/2010 tarih ve 4472/1 sayılı yazınız. Hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak amacıyla 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu çıkartılmıştır. Bu Kanunun uygulanması amacıyla Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği 12 Mayıs 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5199 sayılı Kanun ile uygulama Yönetmeliği ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununda da konu ile ilgili belediyelerin görevleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Hayvanların korunmasıyla ilgili 5199 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde, mahalli idareler ile ilgili olarak “Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan bakımevlerinin çalışma usul ve esasları, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer taraftan bu Kanunun uygulama Yönetmeliğinde, belediyelerin alacağı tedbirler başlıklı 7 nci maddesinde “(1) Belediyeler; a) Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbî bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerinin kayıt altına alınmasıyla, ilgili hususlarda gerekli tedbirleri alır.” düzenlemesine ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinde ise “ m) büyükşehirin bütünlüğüne hizmet eden, hayvan barınakları, …yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek;” düzenlenmişine yer verilmiştir. Buna göre hayvanların korunması, sokak hayvanlarının toplanması, barınaklarda muhafazası ve diğer hususlarda 5119 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve bu Kanununun uygulama Yönetmeliğinde belediyeler yetkili ve görevli kılınmışlardır. Ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7.maddesinde hayvan barınaklarının yapılması, yaptırılması, işletilmesi veya işlettirilmesi yetki ve görevi münhasıran büyükşehir belediyelerine ait olup, bunun dışında kalan hayvanların korunmasıyla ilgili yetki ve görevlerin büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri tarafından yerine getirilmesinin gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi arz ederim.
Zekeriya ŞARBAK
Bakan a.
Müsteşar Yardımcısı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
29.8.2005
SAYI : B050MAH0650002/8544-82226 (300-318) KONU :Hayvan Barınakları
YÜREĞİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-ADANA
İLGİ : 16.8.2005 tarihli ve 611-01 sayılı yazınız. İlgi yazınızda; Belediyenizce hayvan barınakları ile ilgili olarak personel, malzeme temini ile nakdi olarak harcama yapılıp yapılamayacağı sorulmaktadır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendinde “Büyükşehirin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek…”, aynı maddenin ilçe ve ilk kademe belediyelerinin görevlerine dair ikinci fıkrasının (a) bendinde, “Kanunlarla münhasıran büyükşehir belediyesine verilen görevler ile birinci fıkrada sayılanlar dışında kalan görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.”, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 4 üncü maddesinde “Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esastır.” hükümleri bulunmaktadır. Bu hükümler çerçevesinde, büyükşehirin bütününe hitap edecek şekilde hayvan barınakları yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında yer almaktadır. Ancak, 5199 sayılı Kanuna göre belediyelerce hayvan bakımevleri kurulacağından, Belediyeniz sınırları dahilinde hayvan barınağı kurulması, bu iş için personel görevlendirilmesi, malzeme temini ve nakdi harcama yapılmasında sakınca bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
13.12.2005
SAYI : B050MAH065000/13518-83081 (300-318)5216 KONU :Kamulaştırma
ADANA VALİLİĞİNE
İLGİ : 14.11.2005 tarihli ve B054VLK4010300/02-30-9523 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesi, büyükşehir belediyeleri ile ilçe ve ilk kademe belediyelerin görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemiştir. Bu nedenle, yapılması, yaptırılması, bakım ve onarımı büyükşehir belediyesine ait olan yollarla ilgili kamulaştırma yapılması gerektiğinde, büyükşehir belediyesince kamulaştırma kararı alınacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
07/04 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.57.5/57596 KONU:Denetim Komisyonu
SİNOP BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İLGİ: 20.02.2006 tarih ve 1/76-336 sayılı yazısı. İlgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunun “Denetim Komisyonu” başlıklı 25 inci maddesinin beşinci fıkrasında “Komisyon, çalışmasını kırkbeş işgünü içinde tamamlar ve buna ilişkin raporunu mart ayının sonuna kadar meclis başkanlığına sunar.” hükmü 25 inci maddesinin altıncı fıkrası ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 22 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında; “Konusu suç teşkil eden hususlarla ilgili olarak meclis başkanlığı tarafından yetkili mercilere suç duyurusunda bulunulur.” hükmü mevcuttur. Buna göre; suç duyurusunda bulunma hususunda ayrıca meclis kararı alınmasının gerekmediği, denetim komisyonu raporunun meclis başkanlığına intikalinden itibaren gereğinin meclis başkanlığınca yapılması gerektiği değerlendirilmektedir. Bilgilerinize ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
22/03/2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.32.5/57505 KONU:Denetim Komisyonu
ISPARTA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ : Isparta Belediye Başkanlığın 25.1.2006 tarih ve 741 sayılı yazısı Isparta Belediye Başkanlığının ilgi yazısı incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Denetim Komisyonu” başlıklı 25 inci maddesinde; il ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000’in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturacağı, komisyonun her siyasi parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşturulacağı, Komisyonun, belediye başkanı tarafından belediye binası içinde belirlenen yerde çalışacağı ve çalışmalarında kamu personelinden ve gerektiğinde diğer uzman kişilerden yararlanabileceği, Komisyonun, belediye birimleri ve bağlı kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebileceği, bu isteklerin gecikmeksizin yerine getirileceği belirtilmektedir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 61 inci maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasında görevliler ile danışmanlık hizmeti sunanlar; ihale süresi ile ilgili bütün işlemlere, isteklilerin iş ve işlemleri ile tekliflerin teknik ve mali yönlerine ilişkin olarak gizli kalması gereken bilgi ve belgelerle işin yaklaşık maliyetini ifşa edemezler, kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamazlar. Aksine hareket edenler hakkında ilgisine göre 58 ve 60. maddelerde belirtilen müeyyideler uygulanır.” denilmektedir. Buna göre; Denetim Komisyonu, belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimini yapacak olup, yetkilerinin kapsamı, belediyenin gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin işlemlerdir. Bu çerçevede; yapılan her harcama denetlenebilecektir. Ancak belediyenin bağlı kuruluşları ile şirketlerinin denetiminin mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
27 / 3 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.39.1/ 53634 KONU:Denetim komisyonu
KIRKLARELİ VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Pınarhisar Belediye Başkanlığının 13.02.2006 tarih ve 43 sayılı yazısı. İliniz Pınarhisar Belediye Başkanlığının ilgi yazısı incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Denetim Komisyonu” başlıklı 25 inci maddesinin birinci fıkrasında:“İl ve ilçe belediyeleri ile nüfusu 10.000’in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Komisyon, her siyasî parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur.” hükmü mevcuttur. Bu hükme göre denetim komisyonu üyelerinin belediyenizde mevcut resmi kayıtlara göre her siyasi parti gurubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısı dikkate alınarak oluşturulacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
17 / 2 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.07.15/53245 KONU:Komisyon üyeliği
ANTALYA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Kepez Belediye Başkanlığının 01.02.2005 tarih ve 39-599 sayılı yazısı. İliniz Kepez İlk Kademe Belediye Başkanlığının ilgi yazısı incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “ Denetim Komisyonu” başlıklı 25. maddesinde; “İl ve İlçe belediyeleri ile nüfusu 10000”in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisi, her ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri açısından gizli oyla ve üye sayısı üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturur. Komisyon, her siyasi parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşur” denilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunun 25 nci ve diğer maddelerinde, babası aynı belediyede 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi Belediye Başkan Yardımcısı olarak çalışan bir belediye meclis üyesinin Denetim Komisyonunda üye olarak görev yapamayacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
16/02 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.72.1/57189 KONU:Huzur Hakkı
BATMAN VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ : Batman Belediye Başkanlığın 25.01.2006 tarih ve 18-412 sayılı yazısı. Batman Belediye Başkanlığının ilgi yazısı incelenmiştir. 1- 5393 Sayılı Belediye Kanununun “Denetim Komisyonu” başlıklı 25 inci maddesinde; il ve ilçe belediyeler ile nüfusu 10.000’ in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her Ocak ayı toplantısında belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından gizli oyla ve üye sayısı üçten az beşten çok olmamak üzere bir denetim komisyonu oluşturulacağı, komisyonun, her siyasi parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlanması suretiyle oluşacağı belirtilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “İhtisas Komisyonları” başlıklı 24 üncü maddesinde; belediye meclisinin, üyeleri arasından en az üç, en fazla beş kişiden oluşan ihtisas komisyonları kurabileceği, komisyonların bir yılı geçmemek üzere ne kadar süre için kurulacağının aynı meclis kararında belirtileceği ifade edilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Huzur ve İzin Hakkı” başlıklı 32 nci maddesinde; meclis başkan ve üyelerine, meclis ve komisyon toplantılarına katıldıkları her gün için, 39 uncu madde uyarınca belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt ödeneğin günlük tutarının üçte birini geçmemek üzere meclis tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödeneceği, huzur hakkı ödenecek gün sayısının 20, 24 ve 25 inci maddelerde belirtilen toplantı günü sayısından fazla olamayacağı ve meclis üyelerine aynı gün için birden fazla huzur hakkı ödenemeyeceği belirtilmektedir. Buna göre; a) Aynı günde hem belediye meclis toplantılarına hem de denetim komisyonu toplantılarına katılan bir meclis üyesine 5393 sayılı Belediye Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince birden fazla huzur hakkı ödenemeyeceği, b )Aynı günde hem denetim komisyonu hem de ihtisas komisyonu toplantılarına katılan bir meclis üyesine 5393 sayılı Belediye Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrası gereğince birden fazla huzur hakkı ödenemeyeceği, c) 5393 sayılı Belediye Kanununda ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinde hafta sonu tatillerinde denetim komisyonu toplantısı yapılamayacağı hakkında bir hüküm bulunmadığından, zorunlu hallerde denetim komisyonunun hafta sonu tatillerinde toplanabileceği, bu durumda toplanan denetin komisyonu üyelerine huzur hakkı ödenebileceği, 2a) Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin “Mecliste görüşülen konuların kabul veya reddedilmesi” başlıklı 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında; reddedilen bir konunun meclisin aynı toplantısında yeniden gündeme alınıp görüşülemeyeceği belirtilmektedir. Buna göre aynı konunun meclisin başka bir tarihte yapacağı bir toplantıda gündeme alınıp görüşülebileceği, b) Belediye meclisinin reddederek karara bağladığı imar plan değişikliği önerisinin, Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliğinin 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde yapılacak öneri ve toplantıya katılanların salt çoğunluğunun kabulü ile gündeme alınabileceği veya reddedilerek alınmayabileceği değerlendirilmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIGI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
30.12.2005
SAYI: B050MAH0650002/14260-83313 (300-308)Valilik KONU:TCK’nın 53 üncü maddesi
GENÇ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA-BİNGÖL
İLGİ : 19.08.2005 tarihli ve 2962 sayılı yazınız. İlgi yazınız hakkında Adalet Bakanlığından alınan 31.10.2005 tarihli ve 45889 sayılı yazıda özetle; 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 9 uncu maddesi gereğince, adli sicildeki bilgilerin; cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, ceza mahkumiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık, ceza zamanaşımının dolması ve genel af hallerinde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınacağı, 10 uncu maddesi uyarınca, arşiv bilgilerinin; kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kişinin kendisi veya vekaletnamede açıkça belirtilmiş olmak koşuluyla vekili, bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet başsavcılıkları, hakim veya mahkemeler, yetkili seçim kurulları, özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenebileceği, 7.9.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Adli Sicil Yönetmeliğinin 12 nci maddesine göre, arşiv bilgilerinin kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kişinin kendisi veya vekaletnamede açıkça belirtilmiş olmak koşuluyla vekili, bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında mahkeme, hakim veya savcılıklar, yetkili seçim kurulları, madde metinlerinde “affa uğramış olsalar bile” ibaresi bulunan kanunlarda belirtilen suçlara ilişkin bilgilerin özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenebileceği, 13 üncü maddesi çerçevesinde, arşiv bilgilerinin ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yılın geçmesiyle tamamen silineceği, fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkumiyete ilişkin adli sicil ve arşiv kayıtlarının talep aranmaksızın tamamen silineceği; kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkumiyet kararına ilişkin adli sicil ve arşiv kaydının tamamen silineceği, bu hallerdeki silme işleminin, Genel Müdürlüğün teklifi ve Bakanın onayı ile kurulan komisyonca re’sen yapılacağı, Danıştay 1. Dairesinin 1992/126-150 sayılı kararında “Memurluğa engel bir mahkumiyetin saptanması halinde memnu hakların iadesi kararı alınmadıkça veya memurluğa engel sayılanlar dışındaki suçlardan dolayı hükmedilen mahkumiyetler afla ortadan kalkmadıkça yeniden memurluğa atanmanın söz konusu olamayacağının belirtildiği, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci alt bendindeki suçlar (23/01/2008 gün ve 5728 sayılı Kanunun 317.maddesiyle yeniden düzenlenen şekline göre,Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak)ve maddede sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere (5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6 ncı maddesiyle ağır hapis cezaları, hapis cezalarına dönüştürüldüğünden) “6 aydan fazla hapis” cezasından hükümlülük halinde bu cezaların, 5237 sayılı TCK’nin 53 üncü maddesinin 2 fıkrasında belirtildiği şekilde infazı tamamlandığında, eskiden olduğu gibi mahkemeden memnu hakların iadesine dair karar alınmasına gerek olmaksızın yoksun bırakıldığı haklardan yararlanabileceği, ancak uygulamada infazın tamamlandığının tespiti için ilgili mahkemeden bir yazı istenebileceği, öte yandan maddenin “affa uğramış olsalar bile” cümlesiyle başlayan ve tek tek sayılan suçlara ilişkin mahkumiyet halinde ise infazı tamamlanmış olsa bile yukarıdaki Danıştay Kararında ifade edildiği gibi memuriyetine engel teşkil edeceğinin değerlendirildiği, Yukarıdaki hükümler karşısında, 657 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin (A) bendinin 5 inci alt bendinde sayılan suçlardan mahkum olan kimselerin cezalarının infazı tamamlandığında adli sicil kayıtları silinse bile, bu bilgiler arşiv kaydına alınacağından ve Adli Sicil Yönetmeliğinin 12. maddesi gereğince ilgili kamu kurum ve kuruluşları, memuriyete girmek veya tekrar dönmek isteyenlerin arşiv bilgilerine ulaşabileceğinden, yapılacak müracaatlarda devlet memurluğuna alınıp alınmama hususunun muhatap idare tarafından değerlendirilmesi gerektiği, İfade edilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
15 / 02 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.06.03/53314 KONU:Huzur Hakkı
ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının 26.12.2005 tarih ve 1117-493 sayılı yazısı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının ilgi yazısı ve ekleri incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Huzur ve İzin Hakkı ” başlıklı 32 inci maddesinde “Meclis Başkan ve üyelerine, meclis ve komisyon toplantılarına katıldıkları her gün için, 39 uncu madde uyarınca belediye başkanına ödenmekte olan aylık brüt ödeneğin günlük tutarının üçte birini geçmemek üzere meclis tarafından belirlenecek miktarda huzur hakkı ödenir. Huzur hakkı ödenecek gün sayısı, 20, 24 ve 25 inci maddelerde belirtilen toplantı günü sayısından fazla olamaz ve meclis üyelerine aynı gün için birden fazla huzur hakkı ödenemez…” denilmektedir. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 13.05.2005 gün ve 1303 sayılı kararı ile kabul edilen Ankara Büyükşehir Belediyesi Estetik Kurulu Çalışma Esas ve Usullerine İlişkin Yönerge’nin 5 inci maddesinden kurul üyeleri arasında belediye meclis üyeleri bulunmamaktadır. Dolayısıyla kurul üye ve çalışanlarına yapılacak ödemeleri 5393 sayılı Belediye Kanununun 32 inci maddesi kapsamında değerlendirmenin mümkün bulunmadığı düşünülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146 ıncı maddesinde; “Bu Kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere,…tabidir. Memurlar kanun, tüzük ve yönetmeliklerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz…” denilmektedir. Buna göre; Ankara Büyükşehir Belediyesi Estetik Kurullarında görev yapan ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi bulunan belediye personeline “huzur hakkı” adı altında ödeme yapılamayacağı değerlendirilmektedir.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21/04/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 11982-45514 Konu:Doğalgaz tüketimi üzerinden vergi alınması
BAYBURT VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 19/03/2010 tarih ve 250-780 sayılı yazınız. İliniz mücavir alanı içerisinde doğalgaz dağıtım işini yüklenen firmanın 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 34. maddesine göre vergiye tabi olup olmadığı konusunda görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 1982 Anayasasının Vergi ödevi başlıklı 73 üncü maddesinde “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” hükmü yer almaktadır. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun elektrik ve havagazı tüketim vergisi başlıklı 34. maddesi “ Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabidir.” hükmü, matrah başlıklı 37 inci maddesi “Verginin matrahı; elektriğin iletimi, dağıtımı ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedelleri hariç olmak üzere, elektrik enerjisi satış bedeli ile havagazının satış bedelidir. Matraha vergi, fon ve paylar dahil edilmez.” hükmü, beyan ve ödeme başlıklı 39 uncu maddesi “Elektrik enerjisini tedarik eden veya havagazını dağıtan kuruluşlar tahsil ettikleri vergiyi, tahsil tarihini takip eden ayın 20. günü akşamına kadar belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı sürede ödemeye mecburdurlar.” hükümleri yer almaktadır. Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 34 üncü maddesinde elektrik ve havagazı tüketiminin elektrik ve havagazı tüketimi vergisine tabi olduğu düzenlenmekle birlikte, Belediye Gelirleri Kanununda ve diğer kanunlarda doğalgaz tüketimi üzerinden vergi alınması ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, kanunla vergi konusu yapılmayan hususlarda vergi alınmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
25/11/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/31736-45346 Konu :Sağlık Kuruluşlarının elektrik giderleri
SAĞLIK BAKANLIĞINA
(Strateji Geliştirme Başkanlığı)
İlgi: 20/10/2010 tarih ve B.10.0.SGB.0.19.00.01/869 sayılı yazınız. Bakanlığınıza bağlı sağlık kuruluşlarının elektrik tüketim vergisinden muaf olmasına rağmen, elektrik faturaları üzerinde yapılan inceleme sonucunda bu vergilerin faturalara yansıtıldığı, kurumlarınızın bilgi eksikliği nedeniyle ödendiği tespit edilen ve yersiz ödenen elektrik tüketim vergilerinin iadesi hususunda belediyelerin bilgilendirilerek, geri ödeme işlemlerinin yapılması hakkındaki ilgi yazınız incelenmiştir. 2464 sayılı belediye Gelirleri Kanununun 34 üncü maddesinde “Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabidir.” hükmü, 35 inci maddesinde “Elektrik ve Havagazı tüketenler, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisini ödemekle mükelleftirler. 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşlar, satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumludurlar. Organize sanayi bölgelerinde tüketilen elektrik enerjisinin vergisini organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine elektriği temin eden kuruluş öder.” hükmü, 36 ncı maddesinde “Aşağıdaki yazılı yerlerde ve şekillerde tüketilen elektrik ve havagazı vergiden müstesnadır. 1. Kazanç amacı gütmemek şartıyla işletilen; hastane, dispanser, klinik, sağlık ocağı ve merkezleri, rehabilitasyon, teşhis ve tedavi merkez ve kurumları, doğum ve çocuk bakımevleri, kreşler, sanatoryum, Prevantoryum gibi sağlık kuruluşları ile düşkünler evi, yetimhaneler, Çocuk Esirgeme Kurumu ve korunmaya muhtaç çocukları koruma birliklerine ait çocuk yurtları ve bunlara bağlı işyerleri gibi sosyal yardım kuruluşlarında,…” hükmü, 39 uncu maddesinde “Elektrik enerjisini tedarik eden veya havagazını dağıtan kuruluşlar tahsil ettikleri vergiyi, tahsil tarihini takibeden ayın 20 nci günü akşamına kadar belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı sürede ödemeye mecburdurlar. Elektrik ve havagazı işleri bütçesi içinde yer alan belediyeler bu hükümden müstesnadır.” hükmü yer almaktadır. Kanun hükümlerinin değerlendirilmesi neticesinde; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisine tabi olup, kazanç amacı gütmemek şartıyla işletilen; hastane, dispanser, klinik, sağlık ocağı ve merkezleri, rehabilitasyon, teşhis ve tedavi merkez ve kurumları, doğum ve çocuk bakımevleri, kreşler, sanatoryum, prevantoryum gibi sağlık kuruluşları bu vergiden istisnadır. Bu müesseseler dışında kalan Bakanlığınız bağlı kuruluşlarının Elektrik Tüketim Vergisi tahakkukları, doğrudan belediyeler değil dağıtım şirketlerince yapıldığından konuyla ilgili olarak Bakanlığımızca veya belediyelerce yapılacak bir işlem bulunmamakta olup, konunun Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına iletilmesi hususunda; Bilgi ve gereğini arz ederim.
Yavuz Selim KÖŞGER
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
01/03/2006
Sayı :B.07.0.BMK.0.19.115719-228 Konu : Sözleşmeli Personel
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
İlgi : Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü ifadeli, 13.02.2006 tarih ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/1258 sayılı yazı. İlgide kayıtlı yazının incelenmesinden; 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi uyarınca mahalli idarelerin, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emekli aylığı almakta olan kişileri de sözleşmeli personel olarak istihdam etmesinin mümkün olup olmadığı ve şayet mümkün ise sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek bu kişilerin emekli aylıklarının kesilip kesilmeyeceği hususlarında tereddüde düşüldüğü belirtilerek, Bakanlığımızdan görüş talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinin üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında; “Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamaz. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri taşımaları şarttır. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Bu fıkra hükümlerine göre çalıştırılacak personel için İçişleri Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilir. Avukat, mimar, mühendis (inşaat mühendisi ve harita mühendisi olmak kaydıyla) ve veteriner kadrosu bulunmayan veya işlerin azlığı nedeniyle bu unvanlarda kadrolu personel istihdamına ihtiyaç duyulmayan belediyelerde, bu hizmetlerin yürütülmesi amacıyla, haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilir. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılacak personel sayısı yukarıda belirtilen her unvan için birden fazla olamaz ve bunlarla yapılacak sözleşme süresi takvim yılını aşamaz. Bunlara ödenecek net ücret, aynı unvanlı kadroların birinci derecesinin birinci kademesi için yapılması gereken bütün ödemeler toplamının net tutarının yarısını geçmemek ve çalıştırılacak süre ile orantılı olmak üzere belediye meclisi kararı ile tespit edilir. Bu fıkra uyarınca sözleşmeli personel olarak çalıştırılanlar için iş sonu tazminatı ödenmez ve işsizlik sigortası primi yatırılmaz. Bunlardan yaptıkları başka işler sebebiyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tâbi olanlar için sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primi yatırılmaz ve aynı kişi birden fazla belediye veya bağlı kuruluşta çalıştırılamaz. Üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri uyarınca çalıştırılacak personele her ne ad altında olursa olsun sözleşme ücreti dışında herhangi bir ödeme yapılmaz ve ücret mahiyetinde aynî ya da nakdî menfaat temin edilmez. Bu personel hakkında bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler hakkındaki hükümler uygulanır. Bu personele ait sözleşme örnekleri sözleşmenin imzalanmasını izleyen 30 gün içinde İçişleri Bakanlığına ve Maliye Bakanlığına gönderilir. ” hükmüne yer verilerek, mahalli idarelerde sözleşmeli personel istihdamının esasları belirlenmiştir. Bu esaslar içinde Mahalli İdarelerde sosyal güvenlik kurumlarının herhangi birinden emeklilik hakkı kazanmış olan kişilerin sözleşmeli personel olarak istihdamına engel teşkil edecek herhangi bir hüküm yer almamaktadır. Ancak, 5335 sayılı Kanunun ikinci fıkrasında; “Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlar bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamaz ve görev yapamazlar. hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin bu aylıkları kesilmeksizin diğer kamu kurum ve kuruluşları ile birlikte mahalli idarelerde de sözleşmeli personel statüsünde veya başka bir statüde istihdam edilmesine imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49. maddesi uyarınca mahalli idarelerde sözleşmeli personel olarak istihdam edilebilmeleri, söz konusu kişilerin almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarının kesilmesi halinde mümkün bulunmaktadır. Bilgilerini arz ederim.
Dr. Hasan GÜL
Bakan a.
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
14 / 03 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2006.06.13/53541 KONU: Encümen kararlarına karşı dava açılması
ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Sincan Belediye Başkanlığının 05.01.2006 tarih ve 2010-013 sayılı yazısı. İliniz Sincan Belediye Başkanlığının ilgi yazısı incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belediye encümeninin oluşumu ile ilgili olarak “İl belediyelerinde ve nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği üç üye mali hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından seçeceği iki üye olmak üzere yedi kişiden”, (b) fıkrasında “Diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği iki üye, mali hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri arasından bir yıl için seçeceği bir üye olmak üzere beş kişiden oluşur” denilmektedir. Diğer taraftan aynı Kanununun 35 inci maddesinin altıncı fıkrasında “Encümen başkan ve üyeleri, münhasıran kendileri, ikinci derece dahil kan ve kayın hısımları ve evlatlıkları ile ilgili işlerin görüşüldüğü encümen toplantılarına katılamazlar” hükmü mevcuttur. Bu hükme göre; encümen kararlarına karşı dava açabilecek kişilerle ilgili herhangi bir hukuki sınırlama bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
06 / 01 /2006
SAYI : B050MAH006001 521.2005.06.247/53067 KONU:5393 sayılı Kanunun 36. maddesi
ANKARA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İLGİ: Mamak Belediye Başkanlığının 21.12.2005 tarih ve 8049 sayılı yazısı. İliniz Mamak Belediye Başkanlığının görüş talebini haiz ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 36 ncı maddesinde “Belediye encümeni başkan ve üyelerine, nüfusu 10.000’e kadar olan belediyelerde (3.500), nüfusu 10.001-50.000’e kadar olan belediyelerle (4.500), 50.001-200.000’e kadar olan belediyelerde (6.000) ve 200.001’in üzerinde olan belediyelerde ise (7.500) gösterge rakamının Devlet Memurları için belirlenen aylık katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık brüt ödenek verilir. Encümenin memur üyelerine bu tutarların yarısı ödenir” denilmektedir. Belediye encümenine memur statüsündeki bir Belediye Başkan Yardımcısı başkanlık ediyorsa, 5393 sayılı Kanunun 36. maddesinde belirtilen tutarın yarısının ödenmesi, şayet belediye encümenine belediye meclis üyeleri arasından görevlendirilen bir Belediye Başkan Yardımcısı başkanlık ediyorsa, 36.maddede belirtilen tutarın tamamının ödenmesi gerekmektedir. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02 / 06 / 2009
Sayı : B0500MAH.0060001. 521.2009.32.942 /14435-54025 Konu :Encümen üyeliği
ISPARTA VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğü)
İlgi:30/04/2009 tarih ve 1748 sayılı yazınız. İliniz İslamköy Belediye Meclis Üyeliklerine farklı siyasi partilerden iki kardeşin seçildiği ve kardeşlerin aynı mecliste çalışmaları konusundaki ilgi yazınız incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 27 inci maddesi uyarınca “ iki kardeşin” belediye encümeni toplantısına birlikte iştirak edemeyeceklerine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
21.10.2009
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/26551-45885 Konu :Eğlence Vergisinin ödeneceği belediye
TÜRKİYE JOKEY KULÜBÜ
İstanbul Veliefendi Hipodrom Müdürlüğü
Ekrem Kurt Bulvarı 34730
Bakırköy / İSTANBUL
İlgi: 06/10/2009 tarih ve 2030 sayılı yazınız. Diyarbakır İli, Mardin Yolu Üzeri, 22 nci kilometre Beşpınar Köyü Mevkii, Çınar İlçesi adresindeki Hipodromda 23/09/2009 tarihi itibariyle resmi at yarışları yapılmaya başlandığı, yarışlar üzerine oynatılan müşterek bahislerden elde edilen hasılat üzerinden ödenecek Belediye Eğlence Vergisinin, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığına mı yoksa Çınar Belediye Başkanlığına mı ödeneceği konusunda tereddüt yaşandığından, İlki 20 Ekimde yapılacak vergi ödemesinin hangi belediyeye ödeneceğinin belirlenmesi ile ilgili görüş soran ilgi yazınız incelenmiştir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 17 nci maddesinde “Bu Kanunun 21 inci maddesinde belirtilen ve belediye sınırları ile mücavir alanlar içinde yer alan eğlence işletmelerinin faaliyetleri Eğlence Vergisine tabidir.” hükmü ve 22 nci maddesinde “…Müşterek bahislerde her aya ait vergi o ayı takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar ilgili belediyeye bir beyanname ile bildirilir ve aynı sürede ödenir…” hükmü; ayrıca Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun, E:2003/257, K:2003/391 sayılı kararında Eğlence Vergisinin ödeneceği yer belediyesinin hipodromun bulunduğu yer belediyesi olduğu belirtilmektedir. Mevzuat hükmünün değerlendirilmesi neticesinde Eğlence Vergisinin Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun, E:2003/257, K:2003/391 sayılı kararında belirtildiği üzere hipodromun bağlı olduğu Çınar Belediyesine ödenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T. C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
15 /02/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.02.00.521.2010.51.54/4883/53112 Konu : Yetersizlik Kararı
NİĞDE VALİLİĞİNE
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi : 04/01/2010 tarih ve 3 sayılı yazınız. İliniz Ulukışla Belediyesinin 08/12/2009 tarih ve 12 sayılı meclis kararında faaliyet raporunun zamanında meclise sunulmadığından bahisle, yedi ret iki kabul oyla reddedildiği konusundaki ilgi yazınız ve ekleri incelenmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanununun 26. maddesinde; “…Belediye Başkanlığınca meclise sunulan bir önceki yıla ait faaliyet raporundaki açıklamalar meclis üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik kararıyla görüşmeleri kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından mahallin mülki idare amirine gönderilir. Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte Danıştay’a gönderir. Yetersizlik kararı, Danıştay’ca uygun görüldüğü takdirde belediye başkanı, başkanlıktan düşer…” hükmü, yer almaktadır. Kanun hükmünün değerlendirilmesi neticesinde; Ulukışla Belediye Meclisi, belediye başkanının sunduğu 2008 yılı faaliyet raporunu 7 red oyu ile yeterli görmeyerek yetersizlik kararı vermiş olup, on üye tam sayısına sahip belediye meclisinde, Kanunun aradığı dörtte üçlük nispet sağlanamadığından Bakanlığımızca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır. Bilgilerinizi rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
28.06.2006
Sayı :B050MAH0650002/ 6037-81370 (300-308)34 Konu : Ruhsat Denetimi
GAZİOSMANPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞINA İSTANBUL
İLGİ : 07.03.2006 tarihli ve 5121 sayılı yazınız. İlgi yazınız incelenmiştir. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 21 inci maddesinin ikinci fıkrası “Birinci sınıf gayrisıhhî müessese başvuru ve beyan formunda yer alan bilgiler esas alınarak bir ay içinde yapılan denetimlerde, beyan edilen hususlara aykırı bir durumun tespiti halinde ilgililer hakkında gerekli kanunî işlem yapılır. Aykırılık ve noksanlıklar toplum ve çevre sağlığı açısından bir zarar doğurmuyorsa, tedbirlerin alınması ve noksanlıkların giderilmesi için bir yılı geçmemek üzere süre verilir. Verilen süre içinde aykırılık ve noksanlıklarını gidermeyen işletmelerin faaliyeti söz konusu aykırılık ve noksanlıklar giderilinceye kadar durdurulur” şeklinde düzenlenmiştir. İkinci ve üçüncü sınıf gayrisıhhi müesseseler için böyle bir süre öngörülmemiş olup, bu tür işyerleri ile ilgili olarak mezkur Yönetmeliğin 21 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Ruhsatın verilmesinden sonra yetkili idare tarafından yapılacak denetim sonucunda toplum ve çevre sağlığı açısından zararlı olan işletmelerin faaliyeti, noksanlıklar ve aykırılıklar giderilinceye kadar derhal durdurulur” hükmü doğrultusunda işlem yapılması gerekmektedir. Bilgilerinizi rica ederim.
Mevlüt ATBAŞ
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
17/10/2005
Sayı : B.07.0.BMK.0.17-522-2012/21309 Konu : Kamu kurumlarından emekli olanlara Verilecek tazminat
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
İlgi : 15/06/2005 tarihli ve B.05.0.MAH.0.71.00.01/4828 sayılı yazınız. İlgi yazı ile, Hatay İli Subaşı Belediyesinde geçici işçi olarak istihdam edilen personele, emekli olmaları halinde 31/07/2003 tarihli ve 4969 sayılı Kanuna istinaden beşyüz YTL. tutarındaki tazminatın ödenip ödenmeyeceği hususundaki Bakanlığımız görüşü talep edilmektedir. , Bilindiği üzere, 4969 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 inci maddesine (D) bendi eklenmiştir. Söz konusu (D) bendinde, anılan Kararnamenin (A) bendi kapsamına giren personel ile 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı cetvelde yer alan personel ve kamu kurumlarında işçi olarak istihdam edilenlerden; emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunanlara, haklarında toptan ödeme hükümleri uygulananlara, emekli iken yeniden hizmete alındıktan sonra cezaen olmamak üzere görevlerine son verilenlere ve terhis olan yedek subaylara ve bunlardan görevde iken ölenlerin kanuni mirasçılarına damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaksızın 12.105 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulanacak tutarda (6111 sayılı kanunun 118. maddesiyle değişik) tazminat ödeneceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, anılan bentte sürekli veya geçici işçi ayrımı yapılmaksızın “kamu kurumlarında işçi olarak istihdam edilenler” ibaresi kullanıldığından, geçici işçi olarak istihdam edilenlerden emekli olanlara hesaplanacak tazminatın ödenebilmesi mümkün bulunmaktadır. Bilgilerini arz ederim.
Bakan a.
Hayati GÖKÇE
Bütçe ve Mali Kontrol
Genel Müdür Yardımcısı
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
02/03/2010
Sayı : B.05.0.MAH.0.01.01.00/ 6728-45254 Konu:Harcama Yetkilisi
SİVAS VALİLİĞİ
(İl Mahalli İdareler Müdürlüğüne)
İlgi: 19/01/2010 tarih ve 253-236 sayılı yazınız. İliniz Zara İlçesi Belediye Başkanlığının tüm harcama birimlerinin harcama yetkililiğinin üst yönetici tarafından yürütülmesinde herhangi bir sakıncanın olup olmadığı hususunda görüş istemiş olduğunuz ilgi yazınız incelenmiştir. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanununun 31 inci maddesinde “Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. Ancak, teşkilât yapısı ve personel durumu gibi nedenlerle harcama yetkililerinin belirlenmesinde güçlük bulunan idareler ile bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılmayan idarelerde harcama yetkisi, üst yönetici veya üst yöneticinin belirleyeceği kişiler tarafından; mahallî idarelerde İçişleri Bakanlığının, diğer idarelerde ise Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine yürütülebilir.” hükmü yer almaktadır. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanununun 31 inci maddesi uyarınca Belediyenizdeki birimlere ait harcama yetkililiğinin üst yöneticide birleştirilmesi Bakanlığımızca uygun görülmüştür. Bilgi ve gereğini rica ederim.
Ercan TOPACA
Vali
Bakan a.
Genel Müdür
.