• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Kategoride Yazılmış Güncel Mevzuat

375 Sayılı KHK Uygulama Yönetmeliği

Nis11
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

               

30 Mart 2018 CUMA gün ve 30376 sayılı Resmî Gazetede ;

            A) “PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARINDA TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN FİYAT FARKININ ÖDENMESİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK” yayımlandı.

MADDE 1 – 22/1/2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımlarında Toplu İş Sözleşmesinden Kaynaklanan Fiyat Farkının Ödenmesine Dair Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Geçiş işlemi yapılıncaya kadar ödenecek fiyat farkı

GEÇİCİ MADDE 5 – (1) 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23. maddesinin onbeşinci fıkrası gereğince süresi uzatılan ihale sözleşmelerinden (aynı kapsamda başka bir yükleniciden doğrudan temin yoluyla karşılananlar dahil olmak üzere), 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde yapılmış ve süresi söz konusu geçici 23 üncü maddenin birinci fıkrasında öngörülen geçiş işleminden önce ihale sözleşmesi ile birlikte sona eren toplu iş sözleşmeleri, kamu kurum ve kuruluşları itibarıyla geçiş işleminin yapıldığı tarihe kadar uygulanmaya devam edilir. Bu döneme ilişkin uygulanacak ücret zam oranları, Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu iş sözleşmelerindeki oranlar esas alınarak belirlenir ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca ilan edilir. Bunlardan kaynaklanan işçiliğe bağlı giderlerde oluşan artışlar kamu kurum ve kuruluşlarınca fiyat farkı olarak ödenir. Fiyat farkı kapsamında yapılacak ödemeler ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca gerekli tedbirler alınır. Bu madde hükümleri, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 24 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki idareler bakımından da uygulanır.”

MADDE 2 – Bu Yönetmelik 24/12/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Ayrıca;

“B) 2018/11547- 17/4/2006 Tarihli ve 2006/10344 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Yürürlüğe Konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar ve Eki Cetvellerin Uygulanmasına 2018 Yılında da Devam Olunması Hakkında Karar ile

C) 2018/11587   Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar ile Sözleşmeli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar da yayımlanmıştır.

Hijyen Eğitimi Sertifikası

Nis11
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATI VERİLMESİ SIRASINDA HİJYEN EĞİTİMİ SERTİFİKASININ ÖNEMİ

Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanan “HİJYEN EĞİTİMİ YÖNETMELİĞİ”, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı öğretim kurumlarınca verilen kurs bitirme belgesi, Yönetmelik kapsamına giren işyerlerince (a-Gıda üretim ve perakende iş yerler- Perakende iş yerleri: Ana dağıtım merkezleri, hazır yemek hizmeti, iş yeri ve kurum yemekhaneleri, restoranlar ve diğer benzeri gıda hizmetlerinin sunulduğu yerler, dükkânlar, toptan satış yerleri, süpermarket dağıtım merkezleri dâhil olmak üzere son tüketiciye satış ve dağıtım noktasında gıdanın işlenmesi, muameleye tabi tutulması veya depolanması ve benzeri hizmetlerin verildiği iş yerlerini, b-İnsani tüketim amaçlı sular ile doğal mineralli suların üretimini yapan iş yerleri, c-Kaplıca, hamam, sauna, berber, kuaför, dövme ve pirsing yapılan yerler, masaj ve güzellik salonları ve benzeri yerleri, ç- Otel, motel, pansiyon ve misafirhane gibi yerleri, d-Komisyon tarafından hijyen eğitimi verilmesi uygun görülen diğer iş kollarını kapsamakla birlikte,e-11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamındaki iş yerlerinde çalışan kişiler için mecburi olan gıda hijyeni eğitim konularını kapsamaz.) ilgili kurum tarafından denetlenecek, bu belgeye sahip olmayan kişiler çalıştırılmayacaktır. Belediyenin bu Yönetmelik kapsamında kalan işyerlerinde yapılacak denetimlerde; Genel Müdürlük tarafından verilen belgeye sahip olmayan kişiler çalıştırılmasını, çalışmaya engel oluşturan hastalıkları bulunanlar iyileşme hâlini/bulaştırıcılığın olmadığını raporla belgeleyene kadar bu Yönetmelik kapsamındaki iş yerlerinde çalışamaz ve çalıştırılamayacaklarını dikkate almalıdır. Bu hastalıkları;

“a) Gıda ile taşınabilen bir hastalığı olan veya bu hastalığın taşıyıcısı durumundaki kişiler ile ishali bulunanlar.

b) Vücudun görünür kısımlarında açık/enfekte yara, deri enfeksiyonu ve benzeri halkta tiksintiye yol açabilecek deri lezyonları bulunanlar; cüzzam, frengi ve verem hastalığına yakalananlar.

c) 30/5/2007 tarihli ve 26537 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Bulaşıcı Hastalıklar Sürveyans ve Kontrol Esasları Yönetmeliğinde yer alan, hijyen ilkelerine uyulmadığı durumlarda halk sağlığı açısından problem oluşturabilecek hastalığı bulunanlar.” Şeklinde sıralanabilir.

Bu yönetmelikte belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere 1593 sayılı Kanunun 282.maddesi uyarınca fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı  taktirde mülki idare amirince idari para cezası verilir.

Tahsilat Genel Tebliğ Değişikliği

Mar27
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                 

23 Mart 2018 CUMA günlü ve 30369 sayılı Resmî Gazetede “TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: A SIRA NO: 10)” yayımlanmıştır. Bu değişikliğe göre; “30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım Dördüncü Bölümünün “I. Tecil” başlığından sonra “A. Kanunun 48 inci Maddesine Göre Tecil” başlığı eklenmiştir.

Karayolu Taşıma Yönetmeliği

Mar27
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

8 Ocak 2018 PAZARTESİ günlü ve 30295 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “KARAYOLU TAŞIMA YÖNETMELİĞİ” ile; “ karayolu taşımacılık faaliyetlerini ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek; taşımacılık faaliyetlerinde düzeni ve güvenliği sağlamak; taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri taşımacılık faaliyetleri için mali yeterlilik, mesleki yeterlilik, mesleki saygınlık ilkelerine uygun olarak pazara giriş şartları ile bu faaliyetlerde bulunanların, gönderenlerin, yolcuların, çalışanların haklarını, sorumluluklarını, yükümlülüklerini tespit etmek; taşımacılık faaliyetlerinde istihdam edilenler ile taşımacılık faaliyetlerinde yararlanılan taşıt, araç, gereç, yapı, tesis ve benzerlerinin niteliklerini belirlemek; karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleriyle birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini, denetimini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamanın amaçlandığı”  gözetilerek işlem yapılmasına özen gösterilmelidir.

Bu Yönetmelik, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri taşımacılık faaliyetlerini yapanlar ile taşıma işlerinde çalışanları, taşımacılık faaliyetlerinde yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapı, tesis ve benzerlerini kapsamaktadır.

Bu Yönetmeliği, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu,5393 sayılı Belediye Kanunu (15/j-80.Madde) ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu (Madde 7/1-l),Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği (Madde 19/1-h,Terminal yapı ve tesisleri tanımı) hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi,

1)      Şehirlerarası Özel Otobüs Terminali İşletmesi Kurulması ve İzin,

2)      Yolcu Terminali ve Yetki Belgesi,

3)      Yetki Belgesi Sahiplerinin Ortak Yükümlülükleri,

4)      Terminal İşletmecilerin Yükümlülükleri,

5)      Yolcu Taşımacılığı Faaliyetinde Bulunanların Yükümlülükleri

Hususlarında açıklanan düzenlemelere uyulmalıdır.

ÖZEL ÖĞRENCİ BARINMA HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİKLİĞİ

Mar22
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

ÖZEL ÖĞRENCİ BARINMA HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİKLİĞİ

Kurum açma, kurucu ve kurucu temsilcisi

MADDE 4- (1) (Değişik: 22/1/2018-2018/11277 K.) Kurumların, kurum açma izni ile iş-yeri açma ve çalışma ruhsatları Bakanlık tarafından verilir. Kamu tüzel kişileri tarafından açılan kurumlara kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilmesi için kamu tüzel kişiliğinin mevzuatına uygun karar veya onaylarının bulunması gerekir. Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunması gerekli kültür varlıkları listesine alınan binalarda barınma hizmeti veren kurumlara 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri uyarınca izin verilir. Bu binalarda bu Yönetmelik hükümlerine göre aranacak şartlar Bakanlıkça belirlenir.

(2) Kurucu ve kurucu temsilcisinin en az lisans mezunu olması şarttır.

(3) (Değişik: 22/1/2018-2018/11277 K.) Kurucular ve kurucu temsilcileri ile tüzel kişi kurucuların yönetim organlarının üyelerinde 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası ya da affa uğramış olsa bile Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suçlardan ceza almamış olması veya haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması, terör örgütlerine ya da Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaması şartı aranır.

Bakanlıkça ve valilikçe yapılacak işlemler

MADDE 5- ………………………………….

(6) Kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmeden her ne ad altında olursa olsun öğrenci barınma hizmeti veren yerler ile öğrenci ibaresi kullanılarak faaliyet gösteren barınma yerleri açılamaz ve işletilemez. 14/7/2005 tarihli ve 2005/9207 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik uyarınca yetkili idareden otel, motel, pansiyon ve benzeri konaklama tesisi ruhsatı alarak bu Yönetmelik kapsamında öğrenci barınma hizmeti veren veya öğrenci yurdu, öğrenci pansiyonu, öğrenci apartları, öğrenci stüdyo daireleri gibi işletilen ya da tabelasında öğrenci ibaresi bulunduran yerlerin işyeri açma ve çalışma ruhsatları yetkili idare tarafından iptal edilir. Bu yerler, ruhsatı veren yetkili idarece işlem yapılmaması veya ruhsatlarının bulunmaması halinde 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valilikçe kapatılır.

(7) Kurum bilgilerinde değişiklik olması durumunda kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı yeniden düzenlenir.

Kurum binaları

MADDE 9- (1) Kurum açılacak binalarda aşağıdaki şartlar aranır.

a) (Değişik: 22/1/2018-2018/11277 K.) Meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler veya alkollü içki satılan yerler ile ortaokul, imam-hatip ortaokulu ve ortaöğretim kurumları öğrencilerine barınma hizmeti veren öğrenci yurt ve pansiyonları arasında kapıdan kapıya en az yüz metre uzaklığın bulunması zorunludur. Yüz metre uzaklığın ölçümünde, bina ve tesislerin varsa bahçe kapıları, yoksa bina kapıları; kapıların birden fazla olması durumunda ise en yakını esas alınır. Yükseköğrenim öğrencilerine barınma hizmeti veren öğrenci yurtları, öğrenci pansiyonları, öğrenci apartları ve öğrenci stüdyo daireleri ise bu yerler ile aynı binada bulanamaz. Öğrencilere barınma hizmeti veren kurumların binaları ile akaryakıt istasyonları, yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerin üretildiği veya depolandığı yerler arasında kuş uçuşu en az yüz metre mesafe bulunması zorunludur. Bu bentte belirtilen mesafelerin ve işletmelerin tespitinde kurum açma izni verilmesi için inceleme yapanlar tarafından gerektiğinde ilgili kurumlarla işbirliği yapılır.

b) Kurum binaları ve bahçelerinde baz istasyonları bulunamaz.

………………………………………………………………………………

9) Kurum binalarının yangından korunmasına ilişkin bu Yönetmelikte belirtilen şartların dışında 27/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda gerekli tedbirler alınır. (Ek cümle: 22/01/2018-2018/11277 K.) Kurum binalarının iç ve dış duvarları ile tavan döşemelerinde anılan Yönetmeliğin 26., 27 nci, 28 inci ve 29 uncu maddeleri dikkate alınarak ahşap ve yanma özelliği yüksek malzemelerden yapılmış giydirmeler kullanılmaz.

Kuruculuk ve kurucu temsilciliği hakkının kaybedilmesi

MADDE 14- (1) Gerçek kişi olan kurucunun kuruculuk hakkı aşağıdaki durumlarda sona erer.

a) (Mülga: 22/1/2018-2018/11277 K.)

b) Kurucunun ölümü halinde mirasçılık belgesinde belirtilen kanuni mirasçılar kendi aralarından birini üç ay içinde kurucu olarak belirler. Ancak her halde kanuni mirasçıların kurumun kuruculuğunu, kurucunun ölüm tarihinden itibaren altı ay içinde tüzel kişiliğe dönüştürmeleri ya da kurumu aralarından birisine veya bir başka kurucuya devretmeleri gerekir. Altı ay içinde tüzel kişiliğin oluşturulmaması veya kurum devrinin yapılmaması halinde bu teklif yapılıncaya kadar valilikçe gerekli tedbirler alınarak kurumun barınma hizmeti vermesine ara verilir. Barınma hizmeti vermesine ara verilen kurumun, altı ay içinde tüzel kişiliğinin oluşturulmaması veya kurum devrinin yapılmaması durumunda kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir.

c) Kurucunun kurumunu devretmesi halinde devralan kurucunun 10. madde uyarınca Bakanlıkça belirlenen belgelerle birlikte bir ay içinde devir müracaatını yapmaması veya 4.maddedeki şartları taşımaması nedeniyle üç ay içinde kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının devralan kurucu adına düzenlenememesi halinde kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı yetkili makam tarafından iptal edilir.

 

Genelgeler

Mar19
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 Sayı     : 30546965-349-E.18950                                                                          11/09/2017

Konu   : Park Yasakları

…………………  VALİLİĞİNE

 

             Son zamanlarda şehir merkezlerindeki trafik yoğunluğu nedeniyle gerçek ve tüzel kişilere ait araçların gelişigüzel park edilmesiyle trafik akışının engellediği ve trafik güvenliğinin tehlikeye sokulduğu gözlenmektedir. Bu nedenle, belediyelerin trafik güvenliği bağlamında gerekli önlemleri alması gereği ortaya çıkmıştır.

Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu`nun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde belirtilen “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları için durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, kanunların verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” görevi ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu`nun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen “…kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksilerin durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek ve kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek.” görevi ve aynı Kanunun 9 uncu maddesinde belirtilen “büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini plânlama, koordinasyon ve güzergâh belirlemesi ile taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerlerinin tespit etmek” görevleri belediye sınırları içinde belediyelere, büyükşehir belediye sınırları içinde ise büyükşehir belediyeleri ulaşım koordinasyon merkezlerine verilmiş olup, ulaşım koordinasyon merkezi tarafından toplu taşıma ile ilgili alınan kararların, belediyeler ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcı olduğu hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, 5216 sayılı Kanun`a istinaden yürürlüğe konulan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği`nin 18 inci maddesinde de, büyükşehir belediyelerine trafik hizmetleriyle ilgili olarak verilen görevler, ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde; belediye sınırları içinde belediye idarelerinin, büyükşehir belediyesinin sınırları içinde UKOME`LERİN mevzuatla yetkili kılındığı durumlarda mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak, trafiğin düzenli bir şekilde akışını sağlamak bakımından alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri almak, taksi, dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri tespit etmek ve bu kapsamda trafik düzeni ve güvenliği yönünden belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların trafik akışını ve güvenliğini sağlamak için;

– Toplu taşıma araçlarına ait duraklarda motorlu ya da motorsuz araçlar ile durmak, park etmek ya da bekleme yapmak,

– Toplu taşıma araçları ile yetkili birimlerce kendilerine tahsis edilmiş duraklar dışında yolcu almak, indirmek, park etmek ve bekleme yapmak,

– Kendilerine tahsis edilmiş duraklarda, belirlenen sayıdan fazla araç ile duraklama yapmak,

– Taksi ve taksi dolmuş sahiplerinin, belediyelerin yetkili organ ve kurulları tarafından belirlenmiş yerler dışında taksi/dolmuş durağı kurmak,

– Toplu taşıma araçları ile taşımacılık hizmeti esnasında belediye meclisi/UKOME tarafından belirlenen bekleme yeri ve duraklarına, trafiği aksatmayacak, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek, bekleme yeri ve durak alanını taşmayacak şekilde nizami yanaşmamak,

– Toplu taşıma araçları ile, taşımacılık hizmeti esnasında belediye meclisi/UKOME kararıyla belirlenmiş trafik düzenlemelerinde ya da mücbir sebeplerle oluşacak hallerde, trafik zabıtası veya belediye zabıtasınca yönlendirilecekleri geçici güzergâhlara uymamak,

– Engellilerin kullanımına ayrılmış park yerlerine uygulanan park yasaklarına uymamak,

– Yayaların gelip geçtiği kaldırımlara park etmek,

– Duraklama ve park etme yasağı trafik levhaları ve işaretlerinin olduğu yerlere park etmek,

Şeklinde zuhur eden ihlallerin önlenmesi, trafik akışının engellenmemesi ve trafik güvenliğinin tehlikeye sokulmaması bakımından, jandarma ve emniyet trafik zabıta birimleriyle işbirliği yapılmak suretiyle, belediyeler ve büyükşehir belediyelerinin toplu taşıma ve trafik mevzuatının kendilerine verdiği yetki doğrultusunda gerekli önlemleri alması hususunda;

Bilgi ve gereğini rica ederim.

 

T.C.

GIDA TARIM VEHAYVANCILIK BAKANLIĞI

Tarım Reformu Genel Müdürlüğü

 

  Sayı     : 58776518-600-E.2730406

Konu   : Tarım Arazilerinde İfraz ve

 

Mülkiyet Devri İşlemleri hk.

 

 

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

 

                   Bilindiği üzere tarım arazilerinin bölünmesinin önlenmesi amacıyla hazırlanan ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda değişiklik yapan 6537 sayılı Kanun

                  15.05.2014   tarih ve 29001 sayılı Resmi Gazetede, Kanun kapsamında hazırlanan “Tarımsal  Arazilerin Mülkiyetinin Devrine İlişkin Yönetmelik” 31.12.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Adı geçen Kanun ve Yönetmelik gereğince, tarım arazileri ile ilgili ifraz, satış, hisseli satış ve miras yolu ile intikal işlemleri Bakanlığımız taşra birimlerince verilen görüşler doğrultusunda yapılabilmektedir.

Ancak, tarım arazilerinde yukarıda belirtilen taleplerle ilgili olarak, Belediye Başkanlıkları tarafından çevre düzeni planları veya onaylanmamış imar planları gerekçe gösterilerek tarım arazilerinin ifrazı veya hisseli satışları ile ilgili konularda uygun görüş verildiği tespit edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunun 8. Maddesinin b bendinde; İmar Planları; Nazım imar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir.” aynı maddenin c bendinde ise ’Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere planlanamaz.” hükmü yer almaktadır. Bununla birlikte, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 25.5.2017 tarihli genelgesinde“ taşınmazın uygulama imar planı ve nazım imar planı (mevzi imar planı ve revizyon imar planı dahil) içerisinde olup olmadığının soru konusu edilmesi gerekmekte olup, “çevre düzeni planı” ile ilgili bir değerlendirme s konusu edilmeyecektir” ifadesi bulunmaktadır.

Bu kapsamda; tarım arazileri ile ilgili ifraz, satış, hisseli satış ve miras yolu ile intikal işlemlerine ilişkin konularda, çevre düzeni planları veya onaylanmamış imar planlarının gerekçe gösterilerek görüş oluşturulmaması konusunda Belediye Başkanlıklarının talimatlandırılması hususunda;

Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

 

 

T.C.

MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU

MKE Hurda İşletmesi Müdürlüğü

 

Sayı     : 33518537-120.03-E.160846                                                                 23/10/2017

Konu   :Kamu Hurdaları

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

(MAHALLİ İDARELERGENEL MÜDÜRLÜĞÜ)

           Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin silah ve mühimmat ihtiyaçlarını azami yerli katkı ile düşük maliyetle ve kaliteli ürünlerle karşılamayı kendine misyon edinen Kurumumuz, üretim için gerekli olan hammadde ihtiyacını, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Mahalli İdareler ile Askeri Birliklerin sahip olduğu hurda nitelikli malzemelerini, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı`nca her altı ayda bir belirlenen fiyatlar üzerinden satın alarak karşılaması, Ülkemiz savunması açısından önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere, Kamu Kurum ve Kuruluşları, Mahalli İdareler ile Askeri birlikler, sahip olduğu hurda nitelikli malzemeleri ile ihtiyaç fazlası malzemelerini, Kurumumuza satış suretiyle devretmek zorundadır.

Konu ile ilgili mevzuat ve bazı mahkeme kararlarına özetle aşağıda yer verilmiştir.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarında bulunan hurdaların değerlendirilmesi amacıyla, 25.12.1937 tarih ve 3792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3284 sayılı “Bazı Maden Hurdalarının Dışarı Çıkarılmasının Yasak Edilmesi ve Satın Alınması Hakkında Kanun” çıkarılarak maden hurdalarının askeri fabrikalara devri kararlaştırılmıştır. Kurum Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğünün külli halefi olup buna ilişkin 15.03.1950 tarih ve 7457 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5591 sayılı Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu Kanunu`nun ilgili 18 inci maddesinde “Aşağıda yazılı fabrika ve tesislerle Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü ve Grup Müdürlüklerinin bütün menkul ve gayrimenkul mevcutları alacak ve borçlar ve çeşitli kanun ve tüzüklerle Askeri Fabrikalara tanınmış olan bütün hakları ve yetkileri bu Kuruma (MKE Kurumu) intikal eder.” denilmektedir.

233 sayılı KHK`ye dayanılarak çıkarılan, 28.10.1984 tarih ve 18559 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan MKE Kurumu Ana Statüsünün, Teşekkül ‘ün Amaç ve Faaliyet Konuları başlıklı 4 üncü maddesinin 7. fıkrasında; “Resmi daire ve idareler, iktisadi devlet teşebbüsleri, müesseseler ve bağlı ortaklıklar, uluslararası ikili anlaşmalara giren kuruluş ve teşekkürlerin hurdaya ayırdıkları her türlü maden, malzeme, araç ve gereçleri toplamak, değerlendirmek ve kullanmak” ibaresi yer almaktadır.

20.03.1971 tarihinde çıkarılan 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile “Resmi Daire ve İdareler ve İktisadi Devlet Teşekkülleri ile bunlara ait müessese ve iştiraklerinin malik oldukları he çeşit maden hurdaları ile bunların hurda halindeki halitalarının ve kullanılmayacak bir hale gelmiş bulunan muharrik ve müteharrik araçlarının kendi ihtiyaçlarından fazlalarının, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından altı ayda bir piyasa etütlerine dayanılarak yapacağı tespit ve teklif ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca kabul edilecek fiyatlarla Kuruma satış suretiyle devirleri” kararlaştırılmıştır.

19.03.2001 tarih ve 2001/15 sayılı BaşbakanlıkGenelgesinde,7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı hükümleri çerçevesinde “her türlü hurda malzemenin kamu kurum ve kuruluşlarınca Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Hurda Sanayi İşletmeleri (Hurdasan) A.Ş.`ye satış suretiyle devri” öngörülmüştür.22.02.2010 tarih 2010/1 sayılı Milli Savunma Bakanlığı Genelgesinde 3824 sayılı Kanun, 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 2001/15sayılı Başbakanlık Genelgesi hükümleri çerçevesinde “İl Özel İdarelerinde bulunan ve oluşacak olan her türlü malzemenin MKE Kurumu Hurda İşletmesi Müdürlüğüne satış suretiyle devrinin temini hususunda gereği” öngörülmüştür.

04.01.2005   tarih ve 25690 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özelleştirme programında bulunan kuruluşların. Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Maden Hurdalarının Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna Satış Yoluyla Devri Hakkındaki 7/2156 sayılı Kararname kapsamı dışına çıkarılmasına ilişkin” 14 Aralık 2004 tarih ve 2004/8256 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı aleyhine 2006/385 Esasına kayden MKE Kurumu tarafından açılan davanın Danıştay 1O. Hukuk Dairesi tarafından kabulüne karar verilerek, Kararname iptal edilmiştir.

06.08.2006   tarih ve 26251 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2006/10783 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün sahip olduğu hurda ray, travers ve diğer metal hurdalarının satışının, kamu kurum ve kuruluşlarının her türlü hurda malzemelerini Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun bağlı ortaklığı olan Hurdasan A.Ş.`ye satış suretiyle devri hakkındaki 7/2156 sayılı Kararname kapsamı dışına çıkarılmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararının İptali için açılan 2006/5526 Esaslı davada Danıştay 1O.Hukuk Dairesi tarafından davanın kabulüne karar verilerek Kararname iptal edilmiştir.

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünüzün; İl Özel İdarelerinin 5535 sayılı kanunun İl Özel İdarelerine bedelsiz teslimini öngördüğü araçları doğrudan ihale yoluyla satabileceğine ilişkin 06.11.2006tarihli görüşünün iptaline ilişkin Kurum tarafından açılan dava Ankara13.İdare Mahkemesinin 2006/540 Esas ve 31.01.2008 tarihli Kararı ile kabul edilerek işlem iptal edilmiş olup, karar Danıştay 1O. Dairesi tarafından onanmıştır.

7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 2001/15 sayılı Başbakanlık Genelgesine istinaden Türkiye Elektrik İletim A.Ş. ile Kurum arasında 01.03.2004 tarihinde imzalanan hurda malzeme devir protokolünün tek taraflı olarak adı geçen kurum tarafından yürürlükten kaldırılmasına ilişkin 21.04.2011 tarih ve 1301 sayılı işlem hukuka aykırı bulunarak Ankara 1.İdareMahkemesinin 2011/1329 Esas ve 15.02.2013 tarihli Kararı ile iptal edilmiştir.

Akhisar Kaymakamlığının Akhisar Köylere Hizmet Götürme Birliğine ait demirbaş eşya ve malzemelerin satışının MKE Kurumuna yapılması isteminin reddine ilişkin Akhisar Köylere Hizmet Götürme Birliğinin 01.06.2010 tarih ve 2010/175 sayılı işleminin iptaline ilişkin Kurum tarafından açılan dava kabul edilerek Manisa l. İdare Mahkemesinin 2016/364 Esas ve 2016/1429 Kararı ile bahse konu karar iptal edilmiştir. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı`nın “Karayolu taşımalarının ekonomik, seri, elverişli, güvenli, verimli, kaliteli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek şekilde düzenlenmesi çerçevesinde, ekonomik ve teknik ömrünü tamamlamış ticari motorlu karayolu taşıtlarının bir kısmının piyasadan çekilerek can ve mal güvenliğinin artırılması ve mevcut atıl kapasitenin azaltılarak sağlıklı bir taşımacılık piyasasının oluşturulabilmesine destek sağlamak” amaçlı Tebliğleri gereği teslim edilen ÖTA (ömrünü tamamlamış araçlar) ile, Tarımsal Desteklemelere İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı gereği, stokların korunması, av baskısının azaltılması ve sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması için, on iki metre ve üzerindeki balıkçı gemilerini kendi isteği ile avcılıktan çıkaran gemi sahiplerine yapılacak desteklemeye ilişkin iş ve işlemlerle ilgili usul ve esasları belirlemek amaçlı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nın Tebliği; gereği kullanım dışı bırakılacak gemilerin işlemlerini yapmak hususlarında tarafımıza sorumluluk yüklenmiştir.

Mer`i mevzuat ve mahkeme kararlarına rağmen, bazı Mahalli İdarelerin (özellikle belediyeler),hurdalarını Kurumumuza satış suretiyle devretmek yerine hukuka aykırı olarak, çeşitli şekillerde kendilerince, değerlendirme yoluna gitmesi nedeniyle, haklarında hukuki süreç başlatılmaktadır. Bu bağlamda Mahalli İdarelerle yaşanan hukuki süreçler, iş ilişkimizi zedelemekte, aynı zamanda hukuk mercilerinin zaten ağır olan iş yükünü de artırmaktadır. Bu durum, ülke güvenliği ve savunmasında yer alan Kurumumuza finansman sağlayan, Hurda İşletmesi Müdürlüğünün tedarik kaynaklarını azaltması nedeniyle, Savunma Sanayine ilişkin faaliyetlerimizi olumsuz yönde etkilemektedir.

Yukarıda belirtilen Kanun, Kararname ve Genelgelerin vermiş olduğu görev ve yetkiler çerçevesinde, tüm Kamu Kurum ve Kuruluşları, Mahalli İdareler ile Askeri Birliklerin sahip olduğu hurda nitelikli malzemelerini, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı`nca her altı ayda bir belirlenen fiyatlar üzerinden satın alarak savunma ihtiyaçlarına yönelik hammadde ihtiyacının karşılanması, bu kapsamdaki Kuruluşların hurda malzemelerinin tümünü Kurumumuza devretmesi ile mümkün olabilmektedir. Özellikle Genel Müdürlüğünüz Mahalli İdareler Kontrolörlerince, Mahalli idareleri denetimleri esnasında, yukarıda arz edilen açıklamalar ışığında, denetim elamanlarınızın hurda malzemelerin Kuruluşumuza devredilmesi hususunda gerekli hassasiyeti göstermeleri hususunu arz ederiz.

 

T.C.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI

Sanayi Genel Müdürlüğü

 Sayı     : 60716828-010.99E.1705                                                       17/07/2017

               Konu   : Diğer Mevzuat İşleri

 

 

İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA

(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)

                  6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu gereği Bakanlığımızca sanayi işletmelerinin kayıtları tutulmaktadır. Kanunun 2 nci maddesi gereğince sanayi işletmeleri Üretime başladıktan tarihten itibaren iki ay içinde sanayi siciline kayıt olmak zorundadırlar. Süresinde kayıt olmayanlara idari para cezası uygulanmaktadır. Sanayi sicil kayıt işlemleri üretim yerinin bulunduğu İlin Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

“7033 sayılı Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 01 Temmuz 2017 tarihli ve 30111 sayılı Resmi Gazete `de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanunun 4 üncü maddesi ile 6948 sayılı Kanunun 2 nci maddesinde değişiklik yapılarak, sanayi işletmelerine İşyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlemesi için sanayi siciline kaydolduğuna dair yazının işyeri açma ve çalışma ruhsatı veren idareler tarafından aranması şartı getirilmiştir. Bu bağlamda, Belediyeler ve İl özel İdareleri tarafından yürütülen işyeri açma ve çalışma ruhsatı uygulamalarında 7033 sayılı Kanuna uygun işlem tesis edilmesinin sağlanması hususunda bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.

Yüz Kızartıcı Suç-İftira Suçunun Unsurları

Mar19
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Yüz Kızartıcı Suç-İftira Suçunun Unsurları

     657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-g maddesinde; Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiili Devlet memurluğundan çıkarma cezası uygulanacak disiplin suçları arasında sayılmıştır.Diğer yandan; İftira suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267 inci maddesinde; “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden  kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır.Yapılan soruşturma sonucunda şüpheli açısından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar sonrası çoğu zaman iftira suçundan şikayet dilekçesi verildiğine çoğumuz şahit olmaktayız. Anayasamızın 74. maddesi “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla  Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir.

İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette  bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma  başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. Somut olayda,  sanığın müştekilere yönelik iddiaları nedeniyle yürütülen soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığına” dair verilen kararın, iftira suçunun  işlendiğinin kesin kanıtı olamayacağı ve sanığın Anayasa’nın 74. Maddesi ile teminat altına alınan “Anayasal dilekçe-şikayet hakkı” nı  kullandığı gözetilmeden ve iftira suçunun öğeleri ile suçsuz olduğunu  bildiği bir kişiye karşı suç yükleme özel kastının nasıl oluştuğu da  açıklanıp tartışılmadan, kanuni temelden yoksun gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi,” Yargıtay 4. Ceza Dairesi,2013/26612E., 2014/1652K., 22.01.2014 Tarihli Kararı.

 Görüldüğü üzere bu suçun özel kastla işlenmesinin sonucu olarak yalnızca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin bu suçu oluşturmadığı, Anayasal bir hak olan şikayet hakkı kapsamında kaldığı konusunda içtihat birliği vardır. Somut olayda iftira suçunun tüm koşulları titizlikle değerlendirilip buna göre bir sonuca varılmalıdır. Bununla birlikte burada söylemek istediğim bir başka husus ise verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın sonrasında aynı konuda yeni bir şikayet gerçekleştirilmesi ve bundan da ilkine dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi durumunda kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun oluşacağıdır. Nitekim Yargıtay “Sanık B. P.nin, Y. Belediye Başkanı olan katılan İ. S. hakkında aynı mahiyetlerdeki benzer iddialarla ilgili olarak defalarca şikayet dilekçesi vermek suretiyle gerçekleşen eylemlerinde anayasal şikayet hakkını kullandığı, bu şikayetleri nedeniyle katılan hakkında iki kez dava açılıp bir kez beraatine, bir kez de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu, diğer şikayetleri nedeniyle de yapılan ön incelemeler sonrasında soruşturma izni verilmemesi ve raporlar yeterli görülerek Cumhuriyet Savcılığınca takipsizlik kararları verilmiş olması karşısında; sanığın aynı mahiyetlerdeki benzer iddialarla ilgili olarak takipsizlik kararları verilmesine karşın defalarca yeniden şikayet dilekçesi vermek suretiyle gerçekleşen eyleminin kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçunu oluşturup oluşturmadığı kararda açıklanıp tartışılmadan iftira suçundan hüküm kurulması”4.Ceza Dairesi.,2012/2516E., 2013/969K., 22.1.2013 Tarihli Kararı

 

 

Yazıldı Yargı Kararları

7099 Sayılı Kanun

Mar19
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

10 Mart 2018 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 7099 sayılı Kanunla;

1-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda,

2-2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda (79.maddesine yapılan ilaveyle “ Altyapı Kazı İzni” düzenlemesinde bulunulmuştur.)

3-5393 sayılı Belediye Kanununa eklenen hükümlerle belediyelerin e-devlet uygulamasına geçiş ve uygulanmasıyla ilgili düzenlemelerde bulunulmuştur.

Norm Kadro Değişikliği

Mar02
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

2 Mart 2018 CUMA gün ve 30348 sayılı Resmî Gazetede Norm Kadro Değişikliği yayımlandı.

BELEDİYE VE BAĞLI KURULUŞLARI İLE MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİ NORM KADRO İLKE VE STANDARTLARINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

MADDE 1 – 22/02/2007 tarihli ve 26442 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin Ek 4 üncü maddesi  (Koordinasyon birimleri başlıklı)  yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini İçişleri Bakanı ve Devlet Personel Başkanlığının bağlı olduğu Bakan birlikte yürütür.

Kamu Haznedarlığı Tebliği Değişikliği Yayınlandı..

Mar02
2018
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

KAMU HAZNEDARLIĞI GENEL TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ  28 Şubat 2018 ÇARŞAMBA gün ve 30346 sayılı Resmi  Gazetede yayınlandı.

 

MADDE 1 – 08/12/2016 tarihli ve 29912 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (d) bendi eklenmiş diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir.

“d) Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları: 20/06/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında faaliyetine izin verilen ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarını,’’

MADDE 2 – Aynı Tebliğin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki beşinci fıkra eklenmiştir.

“(3) 18/06/2011 tarihli ve 27968 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Ödeme ve Tahsilat İşlemlerinin Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesine İlişkin Usul ve Esaslar hükümleri saklı kalmak kaydı ile kurumlar; faaliyetleri kapsamında yaptıracakları tahsilat ve ödeme işlemleri için yurt içinde yerleşik diğer bankaları, Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’yi ve yurtiçinde yerleşik bankalar aracılığıyla olmak koşuluyla ödeme kuruluşlarını ve elektronik para kuruluşlarını da kullanabilir. Ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları, kamu kurumları adına tahsil ettikleri tutarları anlaşma yaptıkları yurt içinde yerleşik bankalarda ilgili kamu kurumu adına açılacak hesaplara işlem yapılan gün içerisinde aktarmak zorundadır. Gerçekleştirilen tahsilat tutarlarının, özel kanunların verdiği yetki kapsamında yapılan düzenlemelerde yer alan hükümler saklı kalmak kaydı ile takip eden işgünü içinde; yurt içinde yerleşik tüm bankalar aracılığıyla kredi kartları ile yapılan tahsilatın ise azami 20 gün içerisinde ilgili kurumun kamu sermayeli bankadaki hesabına aktarılması zorunludur.’’

“(5) İller Bankası A.Ş. ortakları olan belediyeler ve il özel idareleri mali kaynaklarını bu Tebliğin 6 ncı maddesinde belirlenen oranlara ilişkin koşullar çerçevesinde İller Bankası A.Ş.’de değerlendirebilir.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) Kamu bankaları,’’

MADDE 4 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan ve Maliye Bakanı birlikte yürütür.

Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız