• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Kategoride Yazılmış Güncel Mevzuat

2019 Yılı Kira Artış Oranı

Kas13
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

              Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan Orta Vadeli Ekonomi Programı (2019-2021) geçtiğimiz Eylül ayında açıklandı. Yeni Ekonomi Paketi kapsamında kira zamları artık üretici fiyat endeksi oranlarına göre değil, kira artış oranına dair üst sınır tüketici fiyat endeksi (TÜFE) oranlarına göre belirleniyor. Ekim ayının başında Eylül ayı enflasyon oranı açıklandı. Aylık tüketici enflasyonu yüzde 0,99 olurken yıllık enflasyon ise 9,26 olarak tek haneye indi.

            Kira artış oranı Ekim 2019 açıklandı. Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %0,99 arttı. TÜFE’de (2003=100) 2019 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %0,99, bir önceki yılın Aralık ayına göre %8,42, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,26 ve on iki aylık ortalamalara göre %18,27 artış gerçekleşti. Açıklanan oranlara göre kiracılara Ekim ayında yüzde 18,27 lira zam yapılacaktır.

Tecil Faizi Değişikliği

Kas13
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                25 Ekim 2019 CUMA gün ve 30929  sayılı Resmî Gazetede TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ (SERİ: C SIRA NO: 4) yayımlandı.

            Tecil Faizi

            MADDE 1 – 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden, halen yıllık %22 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %19 olarak belirlenmiştir.

              Bundan böyle, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık  %19 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önceki müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacaklarına, müracaat tarihlerinden bu Tebliğin yayımı tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için geçerli olan oranda, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren de yıllık %19 oranında tecil faizi uygulanması gerekmektedir.

             Aynı şekilde, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarının bu Tebliğin yayımı tarihinden sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına, bu Tebliğin yayımı tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için geçerli olan oranlarda, bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren de yıllık %19 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

             Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizinin belirli yüzdesi esas alınarak anılan Kanunun 48/A maddesine göre tecil edilen alacaklar için hesaplanan tecil faizi oranı da bu Tebliğle belirlenen oran ve uygulama esasları dikkate alınarak tespit edilecektir.

            Tecil faizi, Seri: A Sıra No: 1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

           Yürürlük

           MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

           Yürütme

           MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliği

Kas13
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

              19 Ekim 2019 CUMARTESİ günlü ve  30923 sayılı Resmî Gazetede; “6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” yayımlandı.

             MADDE 1 – 15/12/2012 tarihli ve 28498 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin yedinci fıkrası, dokuzuncu fıkrasının (b) bendi ve onuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

             “(7) Uygulama alanında yürütülecek projelerin yapım işinde, 2/3/2019 tarihli ve 30702 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde sayılan yetki belgesi gruplarına göre bir üst belge grubunda olan müteahhitler görev alabilir. Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlarının Tutulması Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi uyarınca geçici grup yetki belgesi numarası verilenler Kanun kapsamında da kendilerine ait yapıları yapabilirler.”

           “b) Riskli yapının/yapıların bulunduğu parsellerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunuluyor ise, yapım işini üstlenen yapı müteahhidince yapı ruhsatı alınmadan önce yapı yaklaşık maliyet bedelinin % 10’u kadar teminatın İdareye verilmesi mecburidir.”

           “(10) Uygulama alanında ilgili kurum tarafından değil de gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması durumunda, hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine göre yapım işini üstlenen müteahhitlerin payına düşen bağımsız birimlerin satışı, inşaatın ilerleme seviyesine göre ve İdarenin iznine istinaden yapılabilir. Müteahhit, kendi payına düşen bağımsız birimlerin satışına izin verilmesi için İdareye müracaat eder. İdare, yerinde tespit yaparak veya yapı denetimi sisteminden kontrol ederek inşaatın tamamlanma oranını belirler ve bu oranın % 10’u altındaki oranda müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin satışının yapılabileceğini ilgili tapu müdürlüğüne bildirir. İdare yazısı olmadan müteahhite ait bağımsız birimlerin satışı yapılamaz. Yeni yapıya ilişkin kat irtifakı kurulmuş ise müteahhit payına düşen bağımsız birimlere isabet eden arsa payı üzerinden, kat irtifakı kurulmamış ve paylı mülkiyet söz konusu ise müteahhit payı üzerinden oranlama yapılarak satış yapılır. Müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin, inşaatın tamamlanma oranında veya bu oranın üstündeki bir oranda satışı için bütün maliklerin muvafakati gerekir. İdareden inşaatın tamamlandığına dair yazı alınması veya yapı kullanma izin belgesi sunulması durumunda müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin tamamının satışı yapılabilir.”

“       (11) Uygulama alanında hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, hak sahiplerince aşağıda belirtilen şartlar dâhilinde talep edilebilir.

               a) Fesih hakkının kullanılabilmesi için;

               1) Bütün maliklerle anlaşma sağlanmasından veya hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınıp bu karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra müteahhitten kaynaklanan sebeplerle bir yıl içinde yeni yapının yapım işine başlanılmamış olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile fesih edilebilmesi için, sözleşme hükümlerine göre yapım işinin başlanılmasından önce hak sahiplerince yerine getirilmesi gereken edimler var ise bunların yerine getirilmiş olması, yapım işine başlanılmasına engel teşkil edecek bir yargı kararı, idare kararı, idare uygulaması veya benzeri geçerli bir gerekçe olmaması ve yapım işine müteahhitten kaynaklanan sebeplerle başlanılmamış olması gerekir.

                2) Yapım işinin belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmiyor olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile feshedilebilmesi için, yapım işinin durdurulduğunun ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin, ilgili idarenin tespit, tutanak ve kayıtları, yapı denetimi sistemindeki kayıtlar, fotoğraflar, uydu görüntüleri vb. bilgi ve belgeler ile ortaya konulması gerekir.

                b) Yapım işine başlanılmayan bir yıllık sürenin başlangıcı, bütün maliklerle anlaşma sağlanan hallerde en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihinin, riskli yapılarda riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden, riskli ve rezerv yapı alanlarında ise alan belirleme işleminden önce mi yoksa sonra mı olduğuna bakılarak belirlenir. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi, riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden önceki bir tarih ise bir yıllık sürenin başlangıcında riskli yapı tespitinin kesinleştiği/riskli ve rezerv yapı alanının belirlendiği tarih esas alınır. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden sonraki bir tarih ise, en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşme tarihi esas alınarak hesaplama yapılır. Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınan hallerde ise bir yıllık sürenin başlangıcı, en az üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra tapuda yeni malik adına devir işleminin yapıldığı tarih esas alınarak hesap edilir.

              c) (a) bendinde belirtilen durumlardan birinin gerçekleşmesi halinde, sözleşmelerin feshi için hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınması gerekir. Fesih kararı alınması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Fesih iradesi, fesih konusunda maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı, maliklerin en az üçte iki çoğunluğu tarafından verilen fesih talebine ilişkin dilekçe, maliklerin en az üçte iki çoğunluğunun başka bir müteahhitle anlaştıklarına dair sözleşme veya vekaletname örnekleri gibi sair belgeler ile ispatlanabilir.

             ç) Fesih müracaatı, alınan fesih kararı ve fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamış olmasının müteahhitten kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belgeler veya en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmediğine dair bilgi ve belgeler ile birlikte yazılı olarak Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye yapılır. Müdürlük veya İdare, fesih müracaatını görevlendireceği eleman/elemanlar veya teşkil edeceği bir komisyon marifetiyle inceler.

              d) Fesih müracaatı üzerine, öncelikle müracaatın yukarıda (a), (b) ve (c) bendlerinde belirtilen hususlara uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelenir. Müracaat bu bendlere uygun olarak yapılmış ise, fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamasının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmemesinin sebeplerine ilişkin yazılı olarak müteahhite onbeş gün süre verilerek müteahhitten bilgi ve belge istenilir. Belirtilen sürenin sonunda fesih şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair, yapı mahallinde inceleme yapmak ve belediye, sosyal güvenlik kurumları gibi konu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla yazışma yapmak da dahil olmak üzere, her türlü inceleme ve araştırma yapılır.

             e) Yapılan inceleme ve araştırma neticesinde fesih şartlarının gerçekleşmediğinin tespit edilmesi durumunda bu konuda fesih müracaatında bulunan maliklere bilgi verilir. Fesih şartlarının gerçekleştiğinin tespit edilmesi durumunda ise, müteahhide otuz gün süre verilerek fesih gerekçesine göre, yapım işine başlaması/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam etmesi gerektiği, aksi takdirde bu sürenin bitim tarihi itibarıyla sözleşmelerin resen feshedileceği ihtar edilir. Otuz günlük sürenin sonunda müteahhitin işe başlayıp başlamadığı/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam edip etmediği mahallinde kontrol edilir. Yapım işinin projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edip etmediğinin takdir hakkı incelemeyi yapan Müdürlük veya İdareye aittir. Kendisine yapılan ihtara rağmen müteahhitin işe başlamadığının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin tespit edilmesi durumunda, otuz günlük sürenin bittiği tarih itibarıyla hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgililerinin muvafakati aranmaksızın resen feshedilmiş sayılır. Sözleşmelerin feshedilmiş sayıldığı, maliklere ve müteahhite bildirilir.

            f) Fesih sonrasında, maliklerin veya Müdürlüğün veya İdarenin talebi üzerine, taşınmazların tapu kaydına şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgili tapu müdürlüğünce terkin edilir.

           g) Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine yapılan kira yardımı ödemeleri hak sahiplerinden geri talep edilemez.”

             MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 15/A maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

             “(4) Müdürlük veya İdare, satışın yapılacağı yeri ve zamanı, üçte iki çoğunlukla anlaşan maliklere veya üçte iki çoğunlukla anlaşan maliklere bildirilmek üzere, kendisinin de malik olması şartıyla üçte iki çoğunluğa sahip maliklerin anlaştıkları yükleniciye elden veya maliklerin adreslerine taahhütlü posta yoluyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ eder. Satışın yapılacağı yer ve zaman satışı izlemek üzere arsa payı satılacak maliklere de bildirilir. Ancak, arsa payı satılacak maliklere tebligat yapılamamış olması veya bu maliklerin satışa izleyici olarak katılmaması satışın geçerliliğine etki etmez ve gıyaplarında yapılan satış işlemi geçerli olur.”

            MADDE 3 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

            MADDE 4 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

YERELYÖNETİMLER YASA TASLAĞI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Kas13
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                     İmar planları yapımına ilişkin özel kriterler getirilerek, şahsa özel parsel bazlı değişiklikler yapılmayacak. Plan tadilatlarının aleniyetle yapılması yönünde çalışma yapılarak, plan tadilatı yapıldıysa buna ilişkin düzenleme mahalle muhtarlıklarında asılacak. Ayrıca, elektronik ortamda ve diğer yayın organlarında yayınlanacak. Yapılan plan tadilatı nedeniyle belde halkı bu değişikliği yargıya taşıyabilecek. Yargının plan değişikliğini halihazırda olduğu gibi bilirkişiye havale edebilecek, bilirkişinin bu konuyu inceleyerek uygun görmediği taktirde plan tadilatını iptal edebilecek. Bu düzenleme yeni olma özelliği taşımadığı gibi yıllardan bu yana uygulanmaktadır. Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinde, İmar planı değişikliklerinin kriterleri çok açık ve net şekilde belirtilmektedir.  34.maddesinde Planların aleniyeti ve dağıtımı, Planların izlenmesi ve incelenmesi başlıklı 35.maddesinde ise;  “Mekânsal planlar ile bu planlara ilişkin revizyon, ilave ve değişiklikleri, plan notları, plan raporu, onaya esas ilgili idare meclisi kararı ile diğer bilgi ve belgelerle birlikte Bakanlıkça belirlenen formatta ve sayısal ortamda iletilir. İletilen mekânsal planlar incelenerek gerekli değerlendirmeler yapılır. Bakanlıkça, planlarda; usul, şekil, üst ölçekli planlar ve Bakanlıkça yayımlanan yönetmeliklere aykırılık tespit edilmesi halinde, gerekli düzeltmelerin yapılması ve aykırılığın giderilmesi amacıyla ilgili idare bilgilendirilir. Bakanlık, planların incelenmesini resen veya İl Müdürlükleri aracılığı ile yapabilir.” Düzenlemesi yer almaktadır.

             Plan değişikliğinde İmar mevzuatına aykırılık (şehircilik ilkelerine, imar planına ve yapılan notlarına aykırılık) varsa ve kimse bu değişikliği yargıya taşımazsa ne olacağı hakkında bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Her ne kadar denetimin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ait olduğu vurgulanmaktaysa da bu yetki yeni bir düzenleme olmamakla birlikte bu konuda, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin Bakanlığın denetim yetkisi 67.maddesinde, Bakanlık denetçilerinin yetkilendirilmesi ve özelliklerini düzenleyen Geçici 1.Maddesinde “   67 nci maddede sayılan yapı tatil tutanağı tanzim etme, mühürleme ve yıkım kararına ilişkin rapor düzenleme işi ile imar denetimine ilişkin diğer görevler, yeni bir düzenleme ile yetkilendirme yapılıncaya kadar, Bakanlık Oluru ile “Bakanlık Denetçisi” olarak yetkilendirilip belge verilen ve en az 3 yıl mesleki deneyimi olan Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında görevli yeterli sayıda; mimar, mühendis, şehir plancısı unvanlı ve hukuk fakültelerinden mezun personel tarafından Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda yerine getirilir.” Hükmü zaten yer almaktadır. Yönetmelikte yer alan bu denetim yetkisinin kullanılıp kullanılmadığı veya hangi usul ve esaslar çerçevesinde kullanıldığı  bilinmemektedir. Bu Konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sitesinde herhangi bir açıklamaya rastlanamamıştır.

                Diğer bir değişiklik, plan tadilatı sonrasında eğer arsanın değerinde artış olması halinde buradan kamu pay alacak ve alınan pay kentsel dönüşümde kullanacak olmasıdır.

                Her şehir için ayrı ayrı kentsel tasarım rehberi çıkarılarak, inşa edilecek yapılar bu rehberdeki kriterlere uygun olacak.

                  Kentsel dönüşüm için parsel bazlı yoğunluk artışlarını yasaklanarak, ada bazlı daha büyük alanlarda yeniden planlama yapılması ve özellikle rezerv yapı alanları oluşturulmasının sağlanacağı hususları yer almaktadır.

                  Belediyelerin ve özellikle büyükşehir ilçe belediyelerinin gelirlerinde artış sağlanması, belediye başkanlarının ikinci dereceye kadar akrabalarını işe almalarının engelleneceği şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

Amme Alacaklarında Gecikme Zammı Oranı Değiştirildi..

Kas13
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

             

             RESMİ GAZETEDEN..  02.10.2019 gün ve 30906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’nda (Karar No:1593): “6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesinin birinci fıkrasında yer alan gecikme zammı oranının, her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere yüzde 2.0 olarak belirlenmesine, 6183 sayılı Kanun’un mezkür maddesi gereğince karar verilmiştir” denilmektedir.

Kurumlar Arası Geçici Görevlendirme

Eyl27
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU

Kurumlar arası geçici süreli görevlendirme:

Ek Madde 8 – (31/7/1970 – 1327/74 md. ile gelen Ek 1. md. hükmü olup madde numarası teselsül ettirilmiştir. Değişik: 13/2/2011 – 6111/115 md.)

Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında aşağıda belirtilen şartlarla geçici süreli olarak görevlendirilebilir:

a) Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, memurun görevlendirileceği kurumda göreve ilişkin 4.ve daha yukarı bir dereceden boş bir kadronun bulunması şarttır.

b) Geçici süreli görevlendirilen memurlar, geçici süreli olarak görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür.

c) Geçici süreli olarak görevlendirilen memurlar, yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri hariç olmak üzere, aylıkları ile diğer malî ve sosyal haklarını kurumlarından alır. Bu memurların kadroları ile ilişkileri, kendi sınıf ve derecelerindeki terfi ve emeklilik hakları devam eder.

d) Geçici süreli görevlendirme süresi bir yılda altı ayı geçemez. Yurtdışında görevlendirilen güvenlik görevlileri için geçici görevlendirme süresi en çok iki yıldır; gerekli görülmesi hâlinde bu süre bir katına kadar uzatılabilir.

e) Geçici süreli görevlendirmenin, memurların göreviyle ilgili olması şarttır.

f) Geçici süreli görevlendirmede memurun muvafakati aranır.

Birinci fıkrada belirtilen hâller dışında memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması hâlinde kurumlarınca, Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında altı aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilir.

375 sayılı KANUN HÜKMÜNDE KARARNEME

Kurumlar arası geçici görevlendirme

Ek Madde 25- (Ek: 2/7/2018 – KHK-703/178 md.)

Hâkim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar hariç olmak üzere, statülerine bakılmaksızın bir kadro veya pozisyona dayalı olarak kamu kurum veya kuruluşlarında istihdam edilenler, kurumlarının muvafakatiyle bir yılı geçmemek üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevlendirilebilir. Bu süre birer yıl olarak uzatılabilir.

Kamu kurum veya kuruluşlarının emrine geçici görevlendirilenler mali ve sosyal hak ve yardımlarını kurumlarından alırlar. Bunlar bu şekilde görevlendirildikleri süre boyunca kurumlarından aylıklı izinli sayılırlar.

Kurum veya kuruluşların kadro veya pozisyonlarına geçici görevlendirmenin yapılabilmesi için, görevlendirileceklerin ilgili mevzuat uyarınca kadro veya pozisyona asaleten atanmada aranan, asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dahil, tüm şartları bir arada taşımaları gerekir. Bu şekilde görevlendirilenler görevlendirildikleri kadro veya pozisyon için öngörülen mali ve sosyal hak ve yardımlardan emsali personel gibi faydalandırılır. Bunlar geçici görevlendirildikleri süre boyunca kurumlarından aylıksız izinli sayılırlar. Bunların Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilişkileri kendi kurumlarındaki statüleri dikkate alınarak devam ettirilir.

Geçici görevlendirilenlerin özlük hakları devam eder ve bu süreler terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır. Terfileri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın süresinde yapılır. Bunların geçici görevlendirildikleri kurumda geçirdikleri süreler kendi kurumlarında geçirilmiş sayılır. Akademik unvanların kazanılması için gerekli şartlar saklıdır.

Bu maddeye göre görevlendirilenler, görevlendirildikleri kurumların mevzuatına uymakla yükümlüdür.

Toplamda altı ayı geçen görevlendirmelerde personelin muvafakatinin de alınması şarttır.

Kanunlarda yer alan geçici görevlendirme hükümleri saklıdır.

Bu madde kapsamında görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanarak Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.

Kurumlar Arası Geçici Görevlendirme Yönetmeliği (03/05/2019/30763) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. Yönetmelik ekinde Formu bulunmaktadır.

         Yönetmelikte yer alan temel hususlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

          1- Yönetmelik, kurumlarda statülerine bakılmaksızın bir kadro veya pozisyona dayalı olarak çalışan personeli kapsamakta olup, hâkim ve savcılar ile bu meslekten sayılanlar hakkında uygulanmayacaktır.

          2- Geçici görevlendirmeler; kurumların emrine veya kurumların kadro veya pozisyonlarına olmak üzere iki şekilde yapılabilecektir.

          3- Kurum emrine geçici görevlendirilen personel kurumlarından aylıklı/ücretli izinli sayılacak, mali ve sosyal hak ve yardımlarını kurumlarından almaya devam edecektir.

          4- Kurumların kadro veya pozisyonlarına geçici görevlendirilecek personelin, ilgili mevzuat uyarınca kadro veya pozisyona asaleten atanmada aranan, asaleten atanmada sınav şartı aranılan kadro veya görevler için bu sınavlara girebilme hakkının elde edilmiş olması dâhil, tüm şartları bir arada taşıması gerekecektir. Bu şekilde görevlendirilen personel, geçici görevlendirildikleri süre boyunca kurumlarından aylıksız/ücretsiz izinli sayılacak, geçici görevlendirildikleri kadro veya pozisyon için öngörülen mali ve sosyal hak ve yardımlardan emsali personel gibi faydalandırılacaktır.

           5- Görevlendirme usulü, kurumlar arası uygulama birlikteliğini sağlayacak şekilde standardize edilmiş ve bu amaçla kullanılmak üzere Yönetmelik ekinde yer alan form geliştirilmiştir.

           6- Geçici görevlendirme en fazla bir yıl olarak yapılabilecek ve her defasında bir yılı geçmemek üzere uzatılabilecektir.

          7-Kesintili ya da kesintisiz olarak toplamda altı ayı geçen geçici görevlendirmelerde personelin muvafakati alınacaktır.

           8- Adaylık veya deneme süresinde olan personel söz konusu dönemler boyunca, Sözleşmeli sağlık personeli (663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/A maddesi), sözleşmeli din görevlileri (633 sayılı Kanunun 10/A maddesi) ve sözleşmeli öğretmenler (652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 4 üncü maddesi) memur kadrolarına atamaları yapılana kadar,  bu Yönetmeliğe göre geçici görevlendirilemeyecektir.

           9- Adaylık veya stajyerlik ya da yardımcılık gibi yetişme ve yeterlik döneminde olan kariyer meslek personeli, ancak geçici görevlendirme süresi dönem boyunca 6 ayı geçmemek ve görevlendirildikleri kurumda kendi uzmanlık alanıyla ilgili görevde çalıştırılmak üzere görevlendirilebilecektir. Bunların geçici görevli oldukları süre, yetişme sürecindeki çalışma süresi şartından sayılacaktır.

           10- Zorunlu yer değiştirme suretiyle atamaya tabi personelin, geçici görevlendirildiği sürelerin tamamı görevlendirildiği yerin bölge hizmetinden sayılacaktır. (Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik ile özel mevzuat hükümleri saklıdır).

           11- Her durumda, geçici görevlendirilen personelin özlük hakları kurumunda devam edecek ve geçici görevlendirme süreleri terfi ve emekliliklerinde hesaba katılacaktır. Terfileri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın süresinde yapılacaktır.

            12- Kanunlarda yer alan geçici görevlendirme hükümleri (657 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesi gibi) ayrıca geçerliliği korumaktadır.

            13- Geçici görevlendirilecek personelin seçimi için kurumlarca sınav, kura, kriter belirleme gibi özel usuller öngörülebilecektir.

            14- Geçici görevlendirilen personelin göreve başlama ve görevlendirme bitiminde            kurumlarına dönüş süreleri belirlenmiştir.

            15-Uygulamanın sağlıklı şekilde izlenebilmesi ve istatistiki veri oluşturulabilmesini teminen, yapılan/yapılacak görevlendirmelere ilişkin bilgi ve belgelerin, personelin kadro veya pozisyonunun bulunduğu kurum tarafından “DPB E-Uygulama” üzerinden, aylıklı/ücretli ya da aylıksız/ücretsiz izne ilişkin işlemlerin tamamlanmasını müteakip bir ay içerisinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesine yönelik hükme yer verilmiştir.

            16-Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında oluşacak tereddütlerin giderilmesinde ve kurumlar arasında uygulama birliğinin sağlanmasında, Yönetmeliğe ilişkin iş ve işlemlerin elektronik ortama aktarılmasında Devlet Personel Başkanlığı görevli ve yetkilidir.

            17- Hizmette aksama yaşanmamasını teminen, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 25 inci maddesine göre yapılmış olan geçici görevlendirmeler, görevlendirme süreleri bitene kadar geçerliliğini koruyacaktır.

Kentsel Dönüşüm Uygulamasında Yeni Dönem

Eyl27
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                  Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan çalışmalar ertesinde yapılan 2019 yılı Eylül ayı içindeki açıklamaya göre; Kentsel dönüşümün 4 ana başlıkta gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. Bunlar;

                   1- Deprem riski altındaki yapıların ve alanların dönüşümü,

                   2- Sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü,

                   3- Tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü,

                   4- Sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümüdür.

                   4 ana başlıkta özetlenen kentsel dönüşümü hayata geçirmek amacaıyla,8 maddelik Kentsel Dönüşüm Eylem Planını ise şu başlıklar altında değerlendirmek mümkündür.

                    1- Kentsel dönüşüm strateji belgesi ile kentlerin dönüşüm anayasası oluşturulacaktır.

                  19 Şubat 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, valiliklere ve belediyelere gönderilen genelge ertesinde, belediyelerin kentlerine özgü hazırladıkları Strateji Belgelerine göre “Kentsel Dönüşümün İlke ve Esasları” belirlenmiştir. Bu sayede, her bir şehrin “Kendine Özgü bir Dönüşüm Anayasası” nın sahibi olacaktır. Buna göre her kentin kendi dönüşüm alanları o kentin bir bölümüne değil, bütününe yönelik yapılan analizlerle belirlenecektir. O şehirde belirlenecek dönüşüm alanı, şehrin kültürel ve geleneksel dokusuna uygun şekilde imar edilecektir. O kente ait risk durumu, halkın beklentisi, finansal analizler, konut ve işyeri ihtiyacı ve çevresel etkiler göz önünde bulundurulacaktır. İlaveten, kentsel dönüşüm alanlarında Çevre ve şehircilik Bakanlığı, TOKİ, İlbank, Emlak Katılım Bankası, yerel idareler, vatandaşlar ve yatırımcıların sorumluluklarını içeren “Kentsel Dönüşüm Rehberi ”   hazırlanmıştır. Bu rehber doğrultusunda kentsel dönüşüm sürecini hızlandırılması beklenmektedir.

                 2- İstanbul’da yaklaşık yüz bin olmak üzere, her yıl 300 bin konut dönüştürülecektir.

               Belirlenen bu eylemle hâlihazırda acil dönüştürülmesi gereken 1 milyon 500 bin konutu 5 yıl içerisinde dönüştürülmesi beklenmektedir. Bakanlıkça yapılan tespitlere göre; dönüştürülmesi gereken konut sayısı 6.7 milyondur. Dönüşüm için belirlenen ortalama süre 20 yıl olarak öngörülmektedir.  2023’e kadar TOKİ Başkanlığı eliyle yılda en az 30 bin olmak üzere 5 yılda toplam 150 bin konutu dönüştürülmesi beklenmektedir.

              3- Taşkın, heyelan ve sel riski taşıyan alanlardaki yapılar taşınacaktır.

             1923-2016 yılları arasında ülkemizde meydana gelen afetler incelendiğinde, yaşanan can kayıplarının yüzde 90’ının depremlerden kaynaklandığını görülmektedir. Kalan yüzde 10’u ise heyelanlar, seller, taşkınlar nedeniyle oluşmuştur. Bilhassa 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan seller ve heyelanlar maalesef bu oranı artırmıştır. Bunun başlıca sebebi iklim değişikliğine bağlı yağış artışı ve dere yataklarındaki sağlıksız yapılaşmalardır.12 Temmuz 2019 tarihinde Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planını açıklanmıştır. Bu çerçevede öncelikle dere güzergâhı içerisinde kalan taşkın ve sel riski altındaki yapılar belirlenmiş ve yeni yerleşim alanları tespit edilmektedir. Bu amaçla, ülkemizdeki 7 bölgenin tamamını kapsayan İklim Değişikliği Eylem Planlarının hazırlanması öngörülmektedir.

                4- Tarihi kent merkezleri ve meydanlar, ihya ve sağlıklaştırma çalışmalarıyla yenilenecek, tarihi hüviyetlerine kavuşturulacağı, doğal alanlarda, yaylalarda, koy ve kıyılarda yapılaşmaya müsaade edilmeyeceği, koruma amaçlı plan ve projeler tamamlanacaktır.

                Tarihi kent merkezlerinin sahip oldukları geleneksel yapılarıyla, kültürel dokularıyla, medeniyet yansımalarıyla doludur. Bu bölgeler şehre ait hatıraların ve anlam dünyamızın en fazla hissedildiği yerlerdir. Tarihi kent merkezlerin korunmasıyla tarihin, ulusal kültürün ve kimliğimizin geleceğe en güzel şekilde taşınması arzulanmaktadır. Bu bölgelerdeki ticareti artırmak, turizmini geliştirmek, bu yerleri cazibe merkezleri haline getirmek için çalışmalar yapılmaktadır. Ülkemizdeki yüzlerce tarihi kent merkezindeki alanlarda Bakanlığın belediyelerle iş birliği yaparak, sokak sağlıklaştırma, cephe yenileme, çevre düzenlemesi gibi faaliyetlerin hayata geçirilmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, öncelikli olarak; Ankara Hergelen Meydanı, Konya Mevlana Meydanı,  Niğde Kaleiçi, Erzurum Hacı Cuma, Kastamonu Nasrullah Cami ve çevresi, Afyon Mısri Çarşı, Kayseri Kaleiçi gibi son derece önemli projelerle çalışmalara başlanılmıştır. Diyarbakır, Tokat, Amasya ve Giresun illerde de çalışmalar devam etmektedir. Bu bölgelerde bulunan yapıların yenilenmesi de hedeflenmiştir. Uzun arada amaçlanan, tüm tarihi kent merkezlerinde yer alan sağlıksız yapıların tamamının yenilenmesi, tarihi hüviyetlerine kavuşturulmasıdır.  Dönüşüm çalışmalarında tarihi merkezlerini canlandırmanın yanında, tabiat varlıkları da korunacak, oralarda da kaçak yapılaşmayla mücadele edilecek, dönüşüm çalışmaları gerçekleştirilecektir.

                 5- Şehir merkezlerindeki köhneleşmiş, çöküntü alanı haline gelen sanayi bölgeleri dönüştürülecektir.

              Günümüzde, nüfus artış hızına paralel olarak tüm ülkelerde şehir merkezlerinde kalan eski sanayi alanlarının dönüştürülmesi en güncel konulardan biri haline gelmiştir. İnşa edildiği yıllarda, şehrin dışında yer alan sanayi alanları, şehirlerin genişlemesiyle beraber merkezde kalmıştır. Bu durum trafik yoğunluğundan sağlık sorunlarına, görüntü kirliliğinden fiziksel kirliliğine kadar çok çeşitli sorunlara neden olduğu da bir gerçektir. Bu durumdaki sanayi alanlarının,  kentlerin dışına çıkarılması sayesinde, hem bu alanların vatandaşların kullanımına açılacak, hem de yeni sanayi alanları oluşturarak sanayicilere, esnafa yeni iş alanları yaratılmış olacaktır.

              6- Yeni hibe, teşvik ve kredi imkânlarıyla kentsel dönüşümde finansman desteği sağlanacaktır.

               İller Bankasının altyapı hizmetlerinin sağlanması amacıyla gerek teknik gerekse kaynak desteğini daha da artırması yanı sıra, İller Bankası kanalıyla belediyelere 4 milyar liralık dönüşüm kredisi sağlanması, kredi finansmanında da,  yüzde 50’ye kadar olan kısmının hibe olarak gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Emlak Katılım Bankası aracılığıyla, konut alım sürecinde, taraflara finans sağlayarak, konut alımının kolaylaştırılması öngörülmektedir. Ayrıca, dönüşüm alanlarında üretilecek yapılarda enerji verimliliği ne kadar fazla ise belirli bir oranda hibe verilecek veya kredi sağlanacaktır. Bu husus yanında, dönüşüme giren yapıların sıfır atık projesine uygun şekilde inşa edilmesini sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Yeterli alana sahip kentsel dönüşüm projelerinde sosyal ve kültürel donatı alanlarını, açık ve yeşil alanları dönüşüm alanlarının en az yüzde 50’si olacak şekilde belirlenmesi hedeflenmektedir.

                7- Dönüşüme tabi tutulacak alanlarda imar planları yapılarak mülkiyet problemleri çözülecektir.

                Şehirlerde çarpık yapılaşmanın ve mülkiyet probleminin yaşandığı alanlarda, yatay mimari ve modern şehircilik ilkelerine uygun imar planları yapılması, önceliği hak sahiplerine vererek dönüşümün gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir.

                8-İmar barışından faydalanan vatandaşların yapılarını güçlendirebilmeleri için mevzuat çalışması yapılacaktır.

             Vatandaşların oturdukları yapılarını deprem riskine karşı güçlendirebilmeleri sağlanacak, bu amaçla Güçlendirilebileceği teknik bilgiler ışığında tespit edilen yapıların, Yapı Kayıt Belgesi almak koşulu ile imar kanunundaki kısıtlamalara tabi olmaksızın mevcut yapı alanlarında herhangi ilave artış ve kullanım kararı değişikliği meydana getirmeden güçlendirme ruhsatı alabileceklerdir.

İhale Kanunu Uygulama Yönetmelikleri Değişiklikleri

Eyl27
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

13 Eylül 2019 gün ve 30887 Sayılı Resmi Gazetede;

“ 1— Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

2— Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

3— Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

4— Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,

5—Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikleri,yayımlanmıştır

Kamu Hakem Kurulu Kararı

Eyl27
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

01 Eylül 2019 Tarihli ve 30875 Sayılı Resmi Gazetede; “Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun 28/8/2019 Tarihli ve 2019/1 Sayılı Kararı” yayımlanmıştır. Kararda; 4688 sayılı Kanun kapsamına giren ilgili hizmet dalındaki kamu görevlilerine 2020 ve 2011 yıllarında uygulanacak mali ve sosyal haklar belirlenmiştir.

Kentsel Dönüşüm Hazırlıkları

Eyl27
2019
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                  Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılan çalışmalar ertesinde yapılan 2019 yılı Eylül ayı içindeki açıklamaya göre; Kentsel dönüşümün 4 ana başlıkta gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. Bunlar;

                   1- Deprem riski altındaki yapıların ve alanların dönüşümü,

                   2- Sel ve heyelan riski altındaki alanların dönüşümü,

                   3- Tarihi kent merkezleri ve meydanların dönüşümü,

                   4- Sanayi alanlarının taşınması ve dönüşümüdür.

                   4 ana başlıkta özetlenen kentsel dönüşümü hayata geçirmek amacaıyla,8 maddelik Kentsel Dönüşüm Eylem Planını ise şu başlıklar altında değerlendirmek mümkündür.

                    1- Kentsel dönüşüm strateji belgesi ile kentlerin dönüşüm anayasası oluşturulacaktır.

                  19 Şubat 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, valiliklere ve belediyelere gönderilen genelge ertesinde, belediyelerin kentlerine özgü hazırladıkları Strateji Belgelerine göre “Kentsel Dönüşümün İlke ve Esasları” belirlenmiştir. Bu sayede, her bir şehrin “Kendine Özgü bir Dönüşüm Anayasası” nın sahibi olacaktır. Buna göre her kentin kendi dönüşüm alanları o kentin bir bölümüne değil, bütününe yönelik yapılan analizlerle belirlenecektir. O şehirde belirlenecek dönüşüm alanı, şehrin kültürel ve geleneksel dokusuna uygun şekilde imar edilecektir. O kente ait risk durumu, halkın beklentisi, finansal analizler, konut ve işyeri ihtiyacı ve çevresel etkiler göz önünde bulundurulacaktır. İlaveten, kentsel dönüşüm alanlarında Çevre ve şehircilik Bakanlığı, TOKİ, İlbank, Emlak Katılım Bankası, yerel idareler, vatandaşlar ve yatırımcıların sorumluluklarını içeren “Kentsel Dönüşüm Rehberi ”   hazırlanmıştır. Bu rehber doğrultusunda kentsel dönüşüm sürecini hızlandırılması beklenmektedir.

                 2- İstanbul’da yaklaşık yüz bin olmak üzere, her yıl 300 bin konut dönüştürülecektir.

               Belirlenen bu eylemle hâlihazırda acil dönüştürülmesi gereken 1 milyon 500 bin konutu 5 yıl içerisinde dönüştürülmesi beklenmektedir. Bakanlıkça yapılan tespitlere göre; dönüştürülmesi gereken konut sayısı 6.7 milyondur. Dönüşüm için belirlenen ortalama süre 20 yıl olarak öngörülmektedir.  2023’e kadar TOKİ Başkanlığı eliyle yılda en az 30 bin olmak üzere 5 yılda toplam 150 bin konutu dönüştürülmesi beklenmektedir.

              3- Taşkın, heyelan ve sel riski taşıyan alanlardaki yapılar taşınacaktır.

             1923-2016 yılları arasında ülkemizde meydana gelen afetler incelendiğinde, yaşanan can kayıplarının yüzde 90’ının depremlerden kaynaklandığını görülmektedir. Kalan yüzde 10’u ise heyelanlar, seller, taşkınlar nedeniyle oluşmuştur. Bilhassa 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan seller ve heyelanlar maalesef bu oranı artırmıştır. Bunun başlıca sebebi iklim değişikliğine bağlı yağış artışı ve dere yataklarındaki sağlıksız yapılaşmalardır.12 Temmuz 2019 tarihinde Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planını açıklanmıştır. Bu çerçevede öncelikle dere güzergâhı içerisinde kalan taşkın ve sel riski altındaki yapılar belirlenmiş ve yeni yerleşim alanları tespit edilmektedir. Bu amaçla, ülkemizdeki 7 bölgenin tamamını kapsayan İklim Değişikliği Eylem Planlarının hazırlanması öngörülmektedir.

                4- Tarihi kent merkezleri ve meydanlar, ihya ve sağlıklaştırma çalışmalarıyla yenilenecek, tarihi hüviyetlerine kavuşturulacağı, doğal alanlarda, yaylalarda, koy ve kıyılarda yapılaşmaya müsaade edilmeyeceği, koruma amaçlı plan ve projeler tamamlanacaktır.

                Tarihi kent merkezlerinin sahip oldukları geleneksel yapılarıyla, kültürel dokularıyla, medeniyet yansımalarıyla doludur. Bu bölgeler şehre ait hatıraların ve anlam dünyamızın en fazla hissedildiği yerlerdir. Tarihi kent merkezlerin korunmasıyla tarihin, ulusal kültürün ve kimliğimizin geleceğe en güzel şekilde taşınması arzulanmaktadır. Bu bölgelerdeki ticareti artırmak, turizmini geliştirmek, bu yerleri cazibe merkezleri haline getirmek için çalışmalar yapılmaktadır. Ülkemizdeki yüzlerce tarihi kent merkezindeki alanlarda Bakanlığın belediyelerle iş birliği yaparak, sokak sağlıklaştırma, cephe yenileme, çevre düzenlemesi gibi faaliyetlerin hayata geçirilmesi öngörülmektedir. Bu kapsamda, öncelikli olarak; Ankara Hergelen Meydanı, Konya Mevlana Meydanı,  Niğde Kaleiçi, Erzurum Hacı Cuma, Kastamonu Nasrullah Cami ve çevresi, Afyon Mısri Çarşı, Kayseri Kaleiçi gibi son derece önemli projelerle çalışmalara başlanılmıştır. Diyarbakır, Tokat, Amasya ve Giresun illerde de çalışmalar devam etmektedir. Bu bölgelerde bulunan yapıların yenilenmesi de hedeflenmiştir. Uzun arada amaçlanan, tüm tarihi kent merkezlerinde yer alan sağlıksız yapıların tamamının yenilenmesi, tarihi hüviyetlerine kavuşturulmasıdır.  Dönüşüm çalışmalarında tarihi merkezlerini canlandırmanın yanında, tabiat varlıkları da korunacak, oralarda da kaçak yapılaşmayla mücadele edilecek, dönüşüm çalışmaları gerçekleştirilecektir.

                 5- Şehir merkezlerindeki köhneleşmiş, çöküntü alanı haline gelen sanayi bölgeleri dönüştürülecektir.

              Günümüzde, nüfus artış hızına paralel olarak tüm ülkelerde şehir merkezlerinde kalan eski sanayi alanlarının dönüştürülmesi en güncel konulardan biri haline gelmiştir. İnşa edildiği yıllarda, şehrin dışında yer alan sanayi alanları, şehirlerin genişlemesiyle beraber merkezde kalmıştır. Bu durum trafik yoğunluğundan sağlık sorunlarına, görüntü kirliliğinden fiziksel kirliliğine kadar çok çeşitli sorunlara neden olduğu da bir gerçektir. Bu durumdaki sanayi alanlarının,  kentlerin dışına çıkarılması sayesinde, hem bu alanların vatandaşların kullanımına açılacak, hem de yeni sanayi alanları oluşturarak sanayicilere, esnafa yeni iş alanları yaratılmış olacaktır.

              6- Yeni hibe, teşvik ve kredi imkânlarıyla kentsel dönüşümde finansman desteği sağlanacaktır.

               İller Bankasının altyapı hizmetlerinin sağlanması amacıyla gerek teknik gerekse kaynak desteğini daha da artırması yanı sıra, İller Bankası kanalıyla belediyelere 4 milyar liralık dönüşüm kredisi sağlanması, kredi finansmanında da,  yüzde 50’ye kadar olan kısmının hibe olarak gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir. Emlak Katılım Bankası aracılığıyla, konut alım sürecinde, taraflara finans sağlayarak, konut alımının kolaylaştırılması öngörülmektedir. Ayrıca, dönüşüm alanlarında üretilecek yapılarda enerji verimliliği ne kadar fazla ise belirli bir oranda hibe verilecek veya kredi sağlanacaktır. Bu husus yanında, dönüşüme giren yapıların sıfır atık projesine uygun şekilde inşa edilmesini sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Yeterli alana sahip kentsel dönüşüm projelerinde sosyal ve kültürel donatı alanlarını, açık ve yeşil alanları dönüşüm alanlarının en az yüzde 50’si olacak şekilde belirlenmesi hedeflenmektedir.

                7- Dönüşüme tabi tutulacak alanlarda imar planları yapılarak mülkiyet problemleri çözülecektir.

                Şehirlerde çarpık yapılaşmanın ve mülkiyet probleminin yaşandığı alanlarda, yatay mimari ve modern şehircilik ilkelerine uygun imar planları yapılması, önceliği hak sahiplerine vererek dönüşümün gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir.

                8-İmar barışından faydalanan vatandaşların yapılarını güçlendirebilmeleri için mevzuat çalışması yapılacaktır.

             Vatandaşların oturdukları yapılarını deprem riskine karşı güçlendirebilmelerini sağlanacak, bu amaçla Güçlendirilebileceği teknik bilgiler ışığında tespit edilen yapıların, Yapı Kayıt Belgesi almak koşulu ile imar kanunundaki kısıtlamalara tabi olmaksızın mevcut yapı alanlarında herhangi ilave artış ve kullanım kararı değişikliği meydana getirmeden güçlendirme ruhsatı alabileceklerdir.

Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız