• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Kategoride Yazılmış Güncel Mevzuat

Vergi Affı TBMM’den Geçti

Ağu05
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

Milyonların beklediği yasa TBMM’den geçti ve alacaklar yeniden yapılandırıldı. Yasa Cumhurbaşkanının onayından sonra yürürlüğe girecek. Vergi cezaları, askerlik, seçim, nüfus, trafik karayolu geçiş ücreti ve RTÜK idari para cezaları, gümrük vergileri, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, genel sağlık sigortası prim alacakları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz ve gecikme cezaları yeniden yapılandırıldı. Kesinleşmiş kamu alacakların asıl tutarları tahsil edilecek. Asıl tutara uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine yurt içi ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar ödenecek.

TARİH 30 HAZİRAN

Ayrıca belediyelerin idari para cezaları, su, atık su ve katı atık ücreti alacakları, belediyelere ödenmesi gereken paylar hariç, beyana dayanan vergilerde ve 2016’ya ilişkin 30 Haziran’dan önce tahakkuk eden vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları da yeniden yapılandırma kapsamında yer alacak. Yapılandırmalar, 30 Haziran da dahil, bu tarihten önceki dönemi kapsayacak. Kesinleşmiş kamu alacakların asıl tutarlarının tahsilinden vazgeçilmeyecek. Bu asıllara uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine yurt içi ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar ödenecek. Bu yıla ilişkin tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksidi kapsam dışı kalacak.

 

DEĞİŞİM ORANI

Maliye Bakanlığı, il özel idareleri ve belediyelere bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan, vergilerin ödenmemiş kısmı ile bunların gecikme faizi ve gecikme zammı yerine, Yİ-ÜFE aylık değişim oranı esas alınacak. Sadece gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacağın ödenmemesi halinde Yİ-ÜFE oranında hesaplanan tutarın belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, vergilere bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı gibi alacaklar, ödenmiş olanlar dahil olmak üzere asla bağlı kesilen vergi cezaları ve bunların gecikme zamlarından vazgeçilecek.

Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş vergi cezaları ile iştirak nedeniyle kesilen vergi cezalarının yüzde 50’si ve bu tutara gecikme zammı yerine, Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplanacak tutarın; ödenmeyen alacağın sadece gecikme zammından ibaret olması halinde gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplama yapılacak. Bu tutarın belirtilen şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan yüzde 50’si ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı tahsil edilmeyecek.

 

Askerlik, seçim, nüfus, trafik, karayolu taşıma, RTÜK idari para cezalarının tamamı ile bunların dışında kalan asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı, bunlara bağlı fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE esas alınarak hesaplama yapılacak. Alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde hesaplanan bu tutarın ödenmesiyle, faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammından vazgeçilecek.

GÜMRÜK VERGİLERİ

Vergi veya gümrük vergilerinin ödenmemiş kısımlarının tamamı ile bu asıllara bağlı faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi kamu alacaklarında da aynı hüküm uygulanacak. Ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen tutarlar bu hüküm çerçevesinde ödenirse, binde 2 faiz alacağından vazgeçilecek.

Gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilen idari para cezaları ile Kabahatler Kanunu’nun iştirak hükümleri nedeniyle kesilen idari para cezalarının yüzde 50’sinin, belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan yüzde 50’si tahsil edilmeyecek.

İdari para cezalarının tamamı ile bunların dışında kalan asli amme alacaklarının ödenmemiş kısmının tamamı, Belediye Gelirleri Kanunu’na göre tahsili gereken ücretler ile su, atık su ve katı atık ücreti alacaklarından vadesi 30 Haziran’dan önce ödenmemiş olanlar, ilgili kanun kapsamında büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacak asılları, bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE hesaplanacak. Bu tutarın belirtilen şartlarda ve sürede ödenmesi şartıyla faiz, cezai faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı gibi fer’ilerden vazgeçilecek.

Kanuna göre, kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak inceleme ve tarhiyat aşamasında bulunan alacaklara yönelik başlayan vergi incelemeleriyle, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin yüzde 50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine Yİ­-ÜFE oranı esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın yüzde 25’inin; vergi aslının yüzde 50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın yüzde 75’inin, vergilere düzenlemenin yayımlandığı tarihe kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecek. Ancak bunun için ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte ödenmesi gerekecek.

EMLAK VERGİSİ

2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu halde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının ödenmesi şartıyla bu alacaklara bağlı gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsili yapılmayacak.

Eczaneler, stoklarında kaydi olarak yer aldığı halde fiilen bulunmayan ilaçları, maliyet bedeli üzerinden fatura düzenleyerek kayıtlarından çıkarabilecek. Kayıtlardan çıkarılan ilaçların maliyet bedeli üzerinden yüzde 4 oranında hesaplanan KDV, ayrı bir beyanname ile beyan edilerek beyanname verme süresi içinde 3 taksitle ödenecek.

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarını, 31 Aralık 2016’ya kadar Türkiye’ye getirenler, bu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecek. Mükellefler, Türkiye’ye getirilen varlıklarını işletmelerine dahil edebilecek veya işletmelerinden çekebilecek.

 

 

Yazıldı Duyurular

BELEDİYELERDE DANIŞMANLIK HİZMET ALIMI HAKKINDA

Haz30
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                 

24 Aralık 2007 PAZARTESİ gün ve 26736 sayılı Resmi  Gazetede yayınlanan, 22.11.2007 gün ve Esas : 2004/114, 2007/85 sayılı kararında özetle;

“24.7.2003 günlü, dolaylı bir özelleştirme yöntemini benimsediği ve Anayasa’nın 128. maddesinde öngörülmeyen bir istihdam şeklinin düzenlendiği, bu nedenle kuralın Anayasa’nın 2. ve 128. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür” Anayasa’nın 47. maddesi ile 128. 25172 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4924 sayılı “Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 11 inci maddesiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin “III-SAĞLIK HİZMETLERİ VE YARDIMCI SAĞLIK HİZMETLERİ SINIFI” başlıklı bendine eklenen paragrafta: “Bu sınıfa dahil personel tarafından yerine getirilmesi gereken hizmetler, lüzumu halinde bedeli döner sermaye gelirlerinden ödenmek kaydıyla, Bakanlıkça tespit edilecek esas ve usullere göre hizmet satın alınması yoluyla gördürülebilir.” hükmü yer almıştır. Bu düzenlemenin, idarenin maddesi birlikte değerlendirildiğinde, sağlık hizmetlerinin bütünüyle devletin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü olduğu bir kamu hizmeti şeklinde nitelendirilmesi olanaklı değildir. Dolayısıyla sağlık hizmetinin  tamamının salt memur ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesi gerektiğinden söz edilemeyeceği gibi, 47. maddesinde öngörülen hizmet kapsamında bunun özel hukuk sözleşmeleri ile üçüncü kişilere yaptırılabileceği  olanaklıdır.” Danışmanlık hizmet alımının 5393 sayılı Kanunun 49,657 sayılı Kanunun 4 ve 5.maddeleri ile, Anayasanın 128.maddesine aykırılığı değerlendirilse bile, yukarıda yer alan Anayasa Mahkemesi Kararı ve 5393 sayılı Kanunun Belediyenin giderleri başlıklı 60.maddesinin (l) bendinde; Avukatlık, danışmanlık ve denetim hizmetleri karşılığı yapılacak ödemelerin, belediyenin harcama yapabileceği giderler arasında yer alması nedenleriyle; Danışmanlık hizmetinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde karşılanması mümkündür.

 

Yönetmelik Değişikliği Hakkında

Haz30
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

30 Haziran 2016 PERŞEMBE günlü ve 29758 sayılı Resmi Gazetede “İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİNDEDEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” yayınlandı. Bu Yönetmelikle yapılan ek ve değişiklikler;

MADDE 1 – 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliğinin 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Birden fazla iş güvenliği uzmanı görevlendirilen kamu, maden, inşaat, metal, tekstil, sağlık, ulaşım, taşımacılık, ticaret, imalat, bakım, onarım, kurulum, enerji, kimya, tarım, ziraat, hayvancılık, mobilya, ormancılık, gıda, matbaa, atık yönetimi, su temini, temizlik, ilaçlama sektörlerine ait işyerlerinde, tam süreli iş güvenliği uzmanlarından sadece birisinde uygun belge sınıfı aranır.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(7) 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde; işveren ve hizmet sunanlar arasında mutabık kalınarak aynı sözleşme yılı içerisinde, aylık hizmet süreleri birleştirilebilir veya hizmet sunum aralıkları belirlenebilir.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi ve dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki beşinci ve altıncı fıkralar eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

“c) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde çalışanlar arasından görevlendirme yapılması durumunda en geç beş gün içerisinde İSG-KATİP’teki örneğine uygun görevlendirme belgesi düzenlenir ve sistem üzerinden ilgili kişiler tarafından onaylanır. Görevlendirmenin farklı bir kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerine yapılması halinde düzenlenen görevlendirme belgesinin görevlendirilen kişiler tarafından da sistem üzerinden onaylanması gerekmektedir. İSG-KATİP üzerinden onaylanan görevlendirme belgesinin bir nüshası kurum tarafından, bir nüshası da görevlendirme yapılan kişiler tarafından saklanır.

(4) İş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi veya diğer sağlık personeli belgesi olan işverenin; işyerindeki işyeri hekimliği, iş güvenliği uzmanlığı veya diğer sağlık personeli görevini kendisinin üstlenmesi durumunda, İSG-KATİP’teki örneğine uygun taahhütname işveren tarafından en geç beş gün içinde düzenlenerek onaylanır.

(5) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde OSGB’lerden hizmet alınması halinde; İSG-KATİP’teki örneğine uygun sözleşme düzenlenir ve karşılıklı olarak en geç beş gün içerisinde sistem üzerinden onaylanır. İSG-KATİP üzerinden onaylanan sözleşme nüshalarından biri kurum tarafından, biri OSGB’ler tarafından saklanır. OSGB’den hizmet alınması durumunda görevlendirilecek işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli bu konuda ayrıca bilgilendirilir.

BELEDİYELERİMİZE HATIRLATMA!

Haz29
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 7.maddesinde yer alan    “Dönüşüm gelirleri”  başlıklı düzenlemenin 10.fıkrasında 6704 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile 26/4/2016 tarihinden itibaren;

“(10) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması hâlinde, yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır.” Uygulamasına dikkat edilmelidir.

Yazıldı Duyurular

İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında

Haz23
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

BELEDİYELERİMİZİN DİKKATİNE!

1 Temmuz 2016 tarihinden itibaren az tehlikeli ve 50’den az çalışanı olan kamu, özel tüm işyerlerine iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu geliyor. Manavından fırınına, pastanecisinden, taksicisine, mobilyacısından giyim eşyası satanlara kadar bir kişi bile çalıştırsa binlerce işyeri için yeni dönem başlıyor.1 Temmuz’da, on binlerce işletmeyi ilgilendiren önemli bir uygulama başlıyor. Bu tarihten itibaren, bir kişi bile çalıştıran işyerlerine, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu geliyor. İş kazalarını önlemek amacıyla 2012 yılında, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkartıldı. Her iş yerinde bir iş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi bulundurma zorunluluğu getiren kanun kapsamında da işyerleri; az tehlikeli, tehlikeli, çok tehlikeli olmak üzere üç gruba ayrılarak işletmelere, zorunlu uygulama için geçiş süresi tanındı. 50 kişinin altında çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerleri için hekim ve iş güvenliği uzmanı istihdam etme zorunluluğu, 2014’ün Ocak ayında başladı.

KAMU VE ÖZEL SEKTÖR

Kanunda öngörülen geçiş sürecinin son aşaması da 1 Temmuz’da tamamlanıyor ve bu tarihten itibaren ister kamu olsun ister özel, az tehlikeli ve 50’den az çalışanı olan tüm işyerleri için zorunluluk başlıyor. Böylece, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da resmen uygulama girmiş oluyor. Yeni uygulama kaç işletmeyi ilgilendiriyor diye baktım. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerine göre, bu yılın Mart ayında toplam işyeri sayısı 1,7 milyonun biraz üzerinde. 50’den az çalışanı olan işletme sayısı ise, 1 milyon 654 bin. Bunların yarısı az tehlikeli işlerde faaliyet gösterse, kabaca, hekim ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu 500 bin işletmeyi yakından ilgilendiriyor diyebiliriz.

CEZASI 13 BİN LİRA

Yeni düzenlemede, 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli işyerlerine bazı esneklik de tanınıyor. İşverenin kendisi ya da görevlendireceği bir kişi, gerekli eğitimleri almak kaydıyla; işe giriş ve periyodik muayeneler, tetkikler hariç, iş sağlığı ve güvenliği hizmetini kendi yürütebilecek. Peki, kanunda belirtilen kurallara uymamanın cezası nedir? 5 bin lira ila 10 bin lira arasında değişiyor, ancak hem iş güvenliği uzmanı hem de hekim için ayrı ayrı ve istihdam edilmeyen her ay için ceza katlanarak artıyor; aylık 13 bin liraya kadar çıkabiliyor.

 YÜZLERCE MESLEK VE BİNLERCE İŞYERİ

1 Temmuz’da zorunlu olarak iş güvenliği uzmanı ve hekim istihdam edecek az tehlikeli işyerleri; tarımdan gıdaya, mobilyadan otomotive, elektronikten taşımacılığa kadar yüzlerce mesleği kapsıyor. Belli başlıları ise şöyle: Meyve-sebze yetiştiriciliği-depolanması-satılması, tohumculuk, ormancılık, tahıl ürünleri ile ilgili tüm işyerleri, dondurulmuş gıda üretimi, ekmek fırınları, pastaneler, manavlar, makarna üreticileri, çikolata-kakao ve şekerleme ürünleri imalatı-depolanması-satışı, çay ve kahve üretimi, tüm içecek ürünlerinin üretimi-satışı, halıcılar, mobilyacılar, tüm tekstil-konfeksiyon üretimi ve satışı yapan işyerleri, ayakkabıcılar, müzik aleti üreticileri, elektrikçiler, oto bayileri, oto yedek parçacıları, nalburlar, bilgisayar ile ilgili tüm işler, oyuncak üretici ve satıcıları, müzayede şirketleri, su ticareti yapan şirketler, eczaneler, taksiler, araç kiralama şirketleri, her türlü nakliye işi yapan şirketler Kanun kapsamına  girmektedir.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ RESMEN BAŞLADI

* Kamu, özel tüm işyerleri, iş güvenliği uzmanı ve hekim çalıştırmak zorunda.

* İşyerleri faaliyetlerine göre; tehlikeli, çok tehlikeli, az tehlikeli olmak üzere üç gruba ayrılıyor.

* Tüm işyerleri iş kazası ve meslek hastalığına karşı risk değerlendirmesi yapacak.

* 10’dan az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinin iş güvenliği konusundaki giderlerini devlet destekleyecek.

* İşverenler Ortak Sağlı ve Güvenlik Birimlerinden (OSGB) hizmet alabilecek.

* Tüm işyerleri acil eylem planı hazırlayacak.

* Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitim verilmesi zorunlu. Çok tehlikeli işlerde çalışanlar mesleki eğitim ve belge alacak.

Yazıldı Duyurular

Kamu İhale Kurulu Kararları

Haz13
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Kamu İhale Kurulunun 31.01.2013 Gün ve 2013/UH.II-658  Sayılı Kararı,

ÖZÜ: Belediyenin kurucusu ve ortağı olduğu şirket, Belediyenin  4734 sayılı Kanuna göre  yaptığı ihaleye katılabilir.

“29.11.2012 tarihli ihale komisyonu kararı ile ihalenin Ye-Pa Yenimahalle Gıda Yay. Tem. Çev. Düz. İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. üzerinde bırakıldığı, başvuru sahibi Dorate Grup Bilişim Eğitim Sağ. Nak. Tem. Tic. Ltd. Şti.nin ise ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi istekli olarak belirlendiği görülmektedir.İhale üzerinde bırakılan isteklinin ortaklık yapısına ilişkin olarak Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi nezdinde yapılan inceleme neticesinde; 20 Temmuz 1990 tarihli ve 2570 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde anılan şirketin Yenimahalle Gıda Maddeleri Tanzim Satış San. ve Tic. Ltd. Şti. ticaret unvanı ile kurulduğuna ilişkin tescilin ilan olunduğu, adı geçen şirketin kurucularının Yenimahalle Belediyesi ile Keçiören Belediyesi olduğu, şirketin kuruluş sermayesinin %99’unun Yenimahalle Belediyesine, %1’inin Keçiören Belediyesine ait olduğu; şirketin son ortaklık durumunu gösteren 04.06.2012 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ise ortaklık yapısının korunduğu görülmektedir.Konuyla ilgili olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “İhaleye katılamayacak olanlar” başlıklı 11’inci maddesinde “Aşağıda sayılanlar doğrudan veya dolaylı veya alt yüklenici olarak, kendileri veya başkaları adına hiçbir şekilde ihalelere katılamazlar: a) (Değişik: 20/11/2008-5812/4 md.) Bu Kanun ve diğer kanunlardaki hükümler gereğince geçici veya sürekli olarak idarelerce veya mahkeme kararıyla kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olanlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan veya örgütlü suçlardan veyahut kendi ülkesinde ya da yabancı bir ülkede kamu görevlilerine rüşvet verme suçundan dolayı hükümlü bulunanlar.           

b) İlgili mercilerce hileli iflas ettiğine karar verilenler.          

c) İhaleyi yapan idarenin ihale yetkilisi kişileri ile bu yetkiye sahip kurullarda görevli kişiler.           

d) İhaleyi yapan idarenin ihale konusu işle ilgili her türlü ihale işlemlerini hazırlamak, yürütmek, sonuçlandırmak ve onaylamakla görevli olanlar.          

e) (c) ve (d) bentlerinde belirtilen şahısların eşleri ve üçüncü dereceye kadar kan ve ikinci dereceye kadar kayın  hısımları ile evlatlıkları ve evlat edinenleri.          

f) (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilenlerin ortakları ile şirketleri (bu kişilerin yönetim kurullarında görevli bulunmadıkları veya sermayesinin % 10’undan fazlasına sahip olmadıkları anonim şirketler hariç).           

…

(Değişik üçüncü fıkra: 30/7/2003-4964/8 md.) İhaleyi yapan idare bünyesinde bulunan veya idare ile ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsunvakıf, dernek, birlik, sandık gibi kuruluşlar ile bu kuruluşların ortak oldukları şirketler bu idarelerin ihalelerine katılamazlar.Bu yasaklara rağmen ihaleye katılan istekliler ihale dışı bırakılarak geçici teminatları gelir kaydedilir. Ayrıca, bu durumun tekliflerin değerlendirmesi aşamasında tespit edilememesi nedeniyle bunlardan biri üzerine ihale yapılmışsa, teminatı gelir kaydedilerek ihale iptal edilir.” hükmü,Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İsteklilerden 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasına göre istenecek belgeler” başlıklı 17’inci maddesinin “İhaleye katılamayacak olanlar” başlıklı 7’nci fıkrasında “17.7.1. İdarenin ortağı olduğu şirketler:17.7.1.1. 4964 sayılı Kanunla değişik 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, ihaleyi yapan idare bünyesinde bulunan veya idare ile ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf, dernek, birlik, sandık gibi kuruluşlar ile bu kuruluşların ortak oldukları şirketlerin, bu idarelerin ihalelerine katılamayacakları hüküm altına alınmıştır. Ancak uygulamada anılan maddenin uygulanmasında tereddütler oluştuğu anlaşıldığından idarelerin kurucusu ve ortağı olduğu şirketlerin o idarelerin yapacakları ihalelere katılıp katılamayacakları hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmiştir.  17.7.1.1.1. 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “İhaleyi yapan idare bünyesinde bulunan veya idare ile ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf, dernek, birlik, sandık gibi kuruluşlar ile bu kuruluşların ortak oldukları şirketler bu idarelerin ihalelerine katılamazlar.” hükmü yer almaktadır. 4964 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasına getirilen değişikliğin gerekçesinde; bazı şirketlerin salt kurucusunun statüsünden dolayı sonsuza kadar sürecek bir yasaklama ile karşı karşıya kalmalarının doğuracağı haksızlığın giderilmesi açısından “vakıf, dernek, birlik, sandık gibi” kuruluşlar tarafından kurulduğu halde daha sonra bu kuruluşların bünyesinde bulundukları veya ilgili oldukları idarelerin ihalelerine katılabilmelerine imkan tanındığı, katılma yasağının yalnız “ortaklık ilişkisinin” varlığı ile sınırlandığı, “bunların” sözcüğü yerine “bu kuruluşların” ifadesi konularak, söz konusu yasaklamanın “vakıf, dernek, birlik ve sandık gibi kuruluşlar” tarafından ortak olunan şirketleri kapsadığı hususunun açıklığa kavuşturulduğu belirtilmiştir.17.7.1.1.2. 4964 sayılı Kanunla getirilen hüküm, idarelerin kurdukları şirketlerin o idarelerin ihalelerine girebileceği biçimde açık düzenleme içermemekle birlikte; bu değişiklik daha önceki yasağın kaldırılmasını amaçlamaktadır. 17.7.1.1.3. 4734 sayılı Kanunda yapılan söz konusu değişikliğe paralel olarak İhale Uygulama Yönetmeliklerinin ilgili maddeleri, “İhaleyi yapan idare bünyesinde bulunan veya idare ile ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf, dernek, birlik, sandık gibi kuruluşlar ile bu kuruluşların ortak oldukları şirketler bu idarelerin ihalelerine katılamazlar” şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre, 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idarelerin ortak oldukları şirketlerin, sermaye paylarına bakılmaksızın idarelerin ihalelerine katılması mümkündür. Ancak, 4734 sayılı Kanun kapsamındaki idarelerin bünyelerinde bulunan veya idare ile ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf, dernek, birlik ve sandık gibi kuruluşlar, bünyelerinde bulundukları veya her ne amaçla kurulmuş olursa olsun ilgili oldukları idarelerin ihalelerine katılamayacakları gibi, bu statüdeki vakıf, dernek, birlik ve sandık gibi kuruluşların ortak oldukları şirketler de söz konusu idarelerin ihalelerine katılamayacaktır.17.7.1.1.4. Sonuç itibarıyla, 4734 sayılı Kanunun 4964 sayılı Kanunla değişik 11 inci maddesinin (c), (d), (e), (f) bentlerinde belirtilen haller dışında, idarelerin kurdukları veya ortak oldukları şirketler o idarelerin ihalelerine katılabilecektir. Ancak, bu durumda, idareler ihale konusu işin niteliğini dikkate alarak ihaleyi kısmi teklife açmak, yeterlik kriterlerini ihaleye katılımı artıracak şekilde belirlemek ve rekabeti artırıcı düzenlemeler yapmak zorundadır.…”açıklaması yer almaktadır. Yukarıda aktarılan mevzuat hüküm ve açıklamaları gereği, idarelerin kurdukları veya ortak oldukları şirketlerin, söz konusu idare tarafından gerçekleştirilen ihalelere katılabileceği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, başvuru konusu ihalede, idarenin kurucusu ve ortağı olduğu şirketin ekonomik açıdan en avantajlı teklif olarak belirlenerek ihalenin söz konusu şirket üzerinde bırakılmasında kamu ihale mevzuatına aykırılık bulunmadığı tespit edilmiştir.”

 Kamu İhale Kurulunun 07.01.2015 Gün ve 2015/UH.III-56 Sayılı Kararı,

ÖZÜ:…………..Büyükşehir Belediyesince gerçekleştirilen  katı atık aktarma istasyonlarının işletilmesi ve atıkların aktarma  sahasına  nakliyesi ihalesinde, ihale  üzerinde bırakılan şirketin ,İdarenin, İ…… İ……..Çevre Yönetimi San. ve Tic. A.Ş. nin %96 hissesine sahip en büyük ortağı olduğu, ayrıca …..Büyükşehir  Çevre Koruma ve Kontrol daire başkanının etkili ve yetkili bir yönetim kurulu üyesi olduğu dikkate alındığında, eşit muamele ilkesi ve fırsat eşitliğinin anılan istekli lehine bozulduğu, iddia edilmişse de, ………Çevre Koruma ve Kontrol daire başkanının ……İ……..Çevre Yönetimi San. ve Tic. A.Ş.nin yönetim kurulu üyesi olmadığı gibi ihale yetkilisi de olmadığı, ayrıca ihale yetkilisi ile ihale komisyonu üyelerinin ve yaklaşık maliyet cetvelinin üzerinde imzası bulunan kişilerin de anılan şirkette yönetim kurulu üyesi olmadıkları tespit edildiğinden, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

…………………………………………………………………………………………………

Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 4734 sayılı Kanun kapsamındaki ihaleyi yapan idare bünyesinde bulunan veya idare ile ilgili her ne amaçla kurulmuş olursa olsun vakıf, dernek, birlik ve sandık gibi kuruluşların ve bu kuruluşların ortak oldukları şirketlerin söz konusu idarelerin ihalelerine katılamayacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan anılan Kanun’un 11’inci maddesinin (c), (d), (e), (f) bentlerinde belirtilen haller dışında, Kanun kapsamındaki idarelerin ortak oldukları şirketlerin, sermaye paylarına bakılmaksızın idarelerin ihalelerine katılmasının ise mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır.Yapılan incelemede, İ……… Büyükşehir Belediyesi’nin İ….İ…….. Çevre Yönetimi San. ve Tic. A.Ş.’nin % 96,98 hissesine sahip olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre bu durumun anılan isteklinin İ……… Büyükşehir Belediyesi’nin ihalesine katılmasına engel teşkil etmeyeceği sonucuna varılmıştır.  Ayrıca başvuru sahibi tarafından …. Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Koruma ve Daire başkanının İ…. İ…….. Çevre Yönetimi San. ve Tic. A.Ş.de etkili ve yetkili bir yönetim kurulu üyesi olduğu iddia edilmiş olmakla birlikte, …. Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Koruma ve Kontrol daire başkanının İ….. İ…….. Çevre Yönetimi San. ve Tic. A.Ş.nin yönetim kurulu üyesi olmadığı gibi ihale yetkilisi de olmadığı, ayrıca ihale yetkilisi ile ihale komisyonu üyelerinin ve yaklaşık maliyet cetvelinin üzerinde imzası bulunan kişilerin de anılan şirkette yönetim kurulu üyesi olmadıkları tespit edildiğinden, başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

Mevzuat Değişiklikleri Hakkında

May30
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

27 Mayıs 2016 Tarihli ve 29724 Sayılı Resmî Gazetede (Mükerrer) Yönetmelik değişiklikleri ve İhale Genel Tebliğ değişikliği yayınlanmıştır.

 

YÖNETMELİKLER

— Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği

— Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

— Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

— Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

TEBLİĞ

— Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ

6704 Sayılı Kanunla 6306 Sayılı Kanunda Yapılan Değişiklikler

May16
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

Uygulama işlemleri” başlıklı 6 ncı maddesinde;

6704 sayılı Kanunla 6306 sayılı Kanunda Yapılan Değişiklikler

 (1) (Değişik: 14/4/2016 – 6704/23 md.) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edileceği, taşınmazların niteliği resen mevcut duruma göre tescil edileceği, bu taşınmazların sicilinde bulunan ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam edeceği, belirtilen haklar ve şerhlerin, tapuda; tevhit, ifraz, terk, tescil, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmeyeceği ve bu işlemlerde muvafakat aranmayacağı, bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit, ifraz, terk, ihdas ve tescil işlemleri muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılacağı veya yaptırılacağı, bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas olduğu, bu çerçevede riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde, yapıların yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verileceği, bu karara katılmayanların arsa paylarının, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılacağı veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredileceği, bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılacağı, açık artırma ile satışı yapılacak payların üzerindeki ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hakların, satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam edeceği, satış işlemi sonrasında tapu kaydındaki haklar ve şerhler Bakanlığın talebi üzerine tapu müdürlüğünce resen terkin edileceği,

6704 Sayılı Kanunla 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nunda Yapılan Değişiklikler

May16
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun Ek 1 inci maddesine (Ek: 13/11/1995 – 4131/3 md.; Değişik: 12/7/2013-6495/86 md.) göre; (Değişik birinci fıkra: 14/4/2016-6704/12 md.) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları, özel kanunla kurulan diğer her türlü kamu kurum ve kuruluşları; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına ve sürekli işçi kadrolarına bu madde hükümleri çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hak sahibi olduğu belirlenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve Başkanlıkça kura sonucu atama teklifi yapılanları atamak zorundadır.

Bu madde kapsamında hak sahipliği sonucunu doğuran durumlar aşağıda belirtilmiştir:

a) 5434 sayılı Kanunun mülga 64 üncü maddesi, 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrası, bu Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamına girenler hariç olmak üzere 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre harp veya vazife malulü sayılanlar,

b) 5434 sayılı Kanunun mülga 45 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen haller kapsamında vazife malulü sayılan; Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının erbaş ve erler dahil askeri personeli ile Emniyet Teşkilatından Emniyet Hizmetleri Sınıfına mensup personeli,

c) (b) bendi kapsamına girenler hariç olmak üzere 5434 sayılı Kanunun mülga 45 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında olanlardan vazife malulü sayılanlar,

ç) 21 inci maddenin birinci fıkrasının (j) bendi kapsamında vazife malulü sayılanlar, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında aylık bağlananlardan terör eylemleri nedeniyle hayatını kaybetmiş veya engelli hale gelmiş olanlar ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna ait fabrika, işletme, müessese veya bağlı ortaklıklarda görevli olanlardan patlayıcı maddelerin üretimi, incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız hale getirilmesi sırasında oluşacak patlamalardan dolayı hayatını kaybedenler.

İstihdam hakkından;

a) İkinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında hayatını kaybedenlerin eş veya çocuklarından birisi ile ana, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi; ana, baba ve kardeşi yoksa eş veya çocuklarından toplam iki kişi; eş veya çocuğu yoksa ana veya babası ile kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam iki kişi, ana veya babanın bu hakkı kullanmaması durumunda ise bir diğer kardeşi olmak üzere toplam iki kişi,

b) İkinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde sayılan malullerin kendileri veya eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendisi veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi,

c) İkinci fıkranın (c) bendine göre malul sayılanların kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendileri veya kardeşlerinden birisi; hayatını kaybedenlerin ise eş veya çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi,

ç) İkinci fıkranın (ç) bendine göre engelli hale gelenlerin kendileri veya eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa kendileri veya kardeşlerinden birisi; hayatını kaybedenlerin ise eş ve çocuklarından birisi, eşi veya çocuğu yoksa anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi, yararlanır.

Bu madde kapsamında atanacakların, atamalarının yapılacağı kadro veya pozisyonlar için sınavlara ilişkin hükümler hariç olmak üzere ilgili mevzuatında öngörülen nitelik ve şartları taşımaları zorunludur.

Bir başkasının bakımına muhtaç olacak derecede engelli olanlar, birinci fıkrada sayılan kurumlarda görev yapanlar, istihdam hakkını sağlayan olayın meydana geldiği tarihten sonra söz konusu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta iken bu görevinden ayrılmış olanlar ile kırk beş yaşını bitirmiş olanlar istihdam hakkından faydalanamazlar ve bu durumda olanlar yukarıdaki fıkraların uygulanmasında dikkate alınmaz. (Ek cümle: 14/4/2016-6704/12 md.) Ancak üçüncü fıkranın (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde sayılan kişi veya kişilerden istihdam hakkını kullanacak 45 yaşından küçük herhangi bir kişinin bulunmaması durumunda 45 yaşından büyük hak sahipleri istihdam hakkından faydalanabilirler.

Hak sahiplerinden ilköğretim, ortaokul, ilkokul mezunu olanların hizmetli unvanlı kadrolara; ortaöğretim ve yükseköğretim mezunu olanların ise memur unvanlı kadrolara atama teklifleri Devlet Personel Başkanlığınca yapılır. Sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadrolarına yapılacak atama tekliflerinde ise hak sahiplerinin bu fıkra uyarınca öğrenim durumları itibarıyla atanabilecekleri kadro unvanları dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen aynı veya eşdeğer unvanlı pozisyon ve kadrolar esas alınır.

(Değişik yedinci fıkra: 14/4/2016-6704/12 md.) Bu madde kapsamında göreve başlayan personel, Devlet Personel Başkanlığı tarafından atama teklifinin yapıldığı tarihte öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanlara ilişkin kadro veya pozisyonlara, kamu kurum ve kuruluşlarınca sınava tabi olmaksızın atanabilirler.

Bu madde kapsamında başvuranlardan hak sahibi olanlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca tespit edilerek, liste hâlinde her yılın mart ve eylül aylarının son gününe kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. (Değişik ikinci ve üçüncü cümle: 14/4/2016-6704/12 md.) Hak sahiplerinin kamu kurum ve kuruluşlarına atama teklifleri, Devlet Personel Başkanlığınca kırk beş gün içinde kura usulü ile yapılır. Kura sonucu yapılacak atamalarda atama teklifinin yapılması ile birlikte diğer kanunlardaki hükümlere bakılmaksızın ve başka bir işleme gerek kalmaksızın atama teklifi yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına kadro ve pozisyonlar ihdas, tahsis ve vize edilmiş ve mevzuatı uyarınca düzenlenen ilgili cetvel ve bölümlere eklenmiş sayılır. Bu şekilde ihdas edilen kadro ve pozisyonlar, herhangi bir şekilde boşalması hâlinde başka bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Atama işlemlerinin, atama teklifinin kamu kurum ve kuruluşuna intikalinden itibaren otuz gün içinde yapılması zorunludur. Atama emri ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebliğ edilir. İlgililerin işe başlama sürelerine ve işe başlamama hâlinde yapılacak işlemlere ilişkin olarak 657 sayılı Kanunun 62 nci ve 63 üncü maddeleri hükümleri uygulanır. Atama onayı alınmasına rağmen görevine başlamayanlar ile başladıktan sonra herhangi bir sebeple görevden ayrılanlar bu madde kapsamında yeniden istihdam edilemezler. Kamu kurum ve kuruluşları atama ve göreve başlatma işlemlerinin sonucunu, işlemlerin tamamlanmasını takip eden on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirecekleri belirtilmektedir.

BELEDİYELERİMİZİN DİKKATİNE !

Nis22
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

22 Nisan 2016 Tarihli ve 29692 Sayılı Resmî Gazetede 2016/8646  sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla  “Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayımlanmıştır. Yönetmelikle 20.madde   ile ekleri değiştirilmiştir.

Yazıldı Duyurular
Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız