13 Nisan 2013 Tarihli ve 28617 Sayılı Resmî Gazete’de; Çerçeve Anlaşma İhaleleri, Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri, Hizmet Alımı İhaleleri, Mal Alımı İhaleleri ile Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikler ile ihale yönetmeliklerinde ve Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile de Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklikler yayınlanmıştır.
Kategoride Yazılmış Güncel Mevzuat
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği
Danıştay 6.Dairesinin aşağıda yayınlanan Yürütmeyi Durdurma Kararına göre, “Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrasının; “Elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin yapı ruhsatı verilmesi aşamasında idareye sunulması zorunlu değildir. Ancak bu projeler yapı denetim kuruluşu veya projelerin uygulanmasının denetimine yönelik fenni mesuliyet üstlenen mühendisler tarafından ilgili kurumlara onaylatılarak yapı ruhsatının verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde ruhsat vermeye yetkili idareye verilir.” şeklindeki düzenlemenin yürütmesini durdurarak,İmar Kanununun 22.maddesinde istenilen “, yapı ruhsatı almak için dilekçe ekinde davalı idareye sunulması gereken belgelerden biri elektrik ve tesisat projeleri olup, bu doğrultuda, söz konusu projelerin ruhsat alınmadan önce onaylanması “ uygulaması devam ettirilecektir.
Danıştay Altıncı Daire, Esas No: 2012/3577, Karar Tarihi: 29.11.2012
Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞI
Vekili :Av. CENGİZ ALİCAN
Cumhuriyet Bulvarı, No:1-Konak / İZMİR
Davalı : ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI-ANKARA
İstemin Özeti : 14/04/2012 tarihli , 28264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrasında yapılan değişikliğin iptali ve yürütmenin durdurulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yönetmelik ile getirilen düzenlemeyle, ruhsat düzenlemesi aşamasında elektrik telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin yapı ruhsatı verilmesi aşamasında idareye sunulmasının zorunlu olmamasının, bu projelerin tanzim edilmeyeceği ve idareye belirli süre dahilinde verilmeyeceği anlamına gelmediği, elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin ilgili kurumlarca kendi mevzuatına ve teknik gereklere göre incelenmesi ve onaylanmasının ve daha sonra yetkili idareye verilmesinin kamu yararı ve hizmet gereklerine daha uygun olduğu, davacının haksız isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : HALİL KAMİL YÜKSEL
Düşüncesi : İmar Kanununun 22. maddesine aykırı olarak, elektrik ve tesisat projelerinin ruhsatın alındığı tarihi izleyen otuz gün içinde onaylanmasının düzenlenmesi suretiyle Yasanın amacına aykırı olarak tesis edilen dava konusu Yönetmelik maddesinde hukuka uyarlık bulunmadığı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü.
Dava, 14/04/2012 tarihli, 28264 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrasında yapılan değişikliğin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
İmar Kanununun 22. maddesinde; “Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik (….) bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir.
Belediyeler veya valiliklerce (….) ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.
Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç on beş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 57. maddesinin 11. fıkrasının; “Elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin yapı ruhsatı verilmesi aşamasında idareye sunulması zorunlu değildir. Ancak bu projeler yapı denetim kuruluşu veya projelerin uygulanmasının denetimine yönelik fenni mesuliyet üstlenen mühendisler tarafından ilgili kurumlara onaylatılarak yapı ruhsatının verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde ruhsat vermeye yetkili idareye verilir.” şeklindeki düzenlemesinin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen Yasa hükmü uyarınca, yapı ruhsatı almak için dilekçe ekinde davalı idareye sunulması gereken belgelerden biri elektrik ve tesisat projeleri olup, bu doğrultuda, söz konusu projelerin ruhsat alınmadan önce onaylanması gerektiği açıktır.
Bu durumda, anılan Yasa hükmüne aykırı olarak, elektrik ve tesisat projelerinin ruhsatın alındığı tarihi izleyen otuz gün içinde onaylanmasına yönelik düzenleme getirmek suretiyle Yasanın amacına aykırı olarak tesis edilen dava konusu yönetmelik maddesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiği sonucuna varıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebileceğinin duyurulmasına, 29.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Habibe Suna Ünal İlhan Ertuğrul
ÜNAL TÜRKOĞLU DEMİRCİ HANAĞASI ARSLANOĞLU
Parasal Sınırlar ve Oranlar Hakkında Genel Tebliğ
5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve diğer mevzuat kapsamında uygulanacak olan parasal sınırları, faiz oranlarını ve alındı birim fiyatlarını belirleyen PARASAL SINIRLAR VE ORANLAR HAKKINDA GENEL TEBLİĞ (SAYI: 2013/1) 23 Mart 2013 gün ve 28596 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı.
Bu Tebliğ’e göre;
1-28/12/2006 tarihli ve 2006/11545 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Taşınır Mal Yönetmeliği hükümlerine göre, taşınırların devir, imha, hurdaya ayırma, satış ve terkini suretiyle kayıtlardan çıkarılmasında Tablo I’in D bölümünde gösterilen parasal sınırlar dikkate alınacaktır. Taşınırların kayıtlardan çıkarılması, belirlenen limitler dahilinde harcama yetkilisinin, limit üzerinde olanlar ise ilgili üst yöneticinin onayı ile yapılacaktır.
Bu Tebliğ’de;
Devir, satış, imha, hurdaya ayırma ve terkin işlemlerinin birden fazla taşınırı ihtiva etmesi halinde söz konusu limitler taşınır bazında değil, işlem bazında uygulanacaktır
2-Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerince harcama yetkilisi mutemetlerine verilebilecek avans sınırı Tablo II’nin A bölümünde gösterilmiştir.
3-21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesi gereğince, yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacakları ile diğer amme alacaklarından, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilecek miktarlar Tablo IV’de gösterilmiştir.
4-Genel hükümlere göre takip edilerek tahsil olunacak kişilerden alacaklara 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranları ile temerrüt faizi oranları, yıllar itibarıyla Tablo V’de gösterilmiştir.
Mevzuat Değişikliği DUYURUSU
Mevzuat Değişikliği DUYURUSU
İnsani tüketim amaçlı suların teknik ve hijyenik şartlara uygunluğu ile suların kalite standartlarının sağlanması, kaynak suları ve içme sularının istihsali, ambalajlanması, etiketlenmesi, satışı, denetlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenleyen İNSANİ TÜKETİM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELİĞİN Denetim ve İzleme başlıklı 46.maddesinin 7 Şubat 2013 gün ve 28580 sayılı Resmi Gazete ile yapılan değişiklikle, “Suyun naklinde kullanılacak araçlar ve su satış yerleri için belediye sınırları ve mücavir alanları içinde ilgili belediyeden, belediye mücavir alanları dışında ise il özel idaresinden izin alınır. Piyasaya arz edilen suların, İşyeri Açma ve Çalışma İzin Belgesi bulunmayan yerler ile tüpgaz, otogaz, petrol ve petrol ürünleri depolama ve dağıtımı yapılan yerlerde; suyun fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özelliğini olumsuz yönde değiştirebilecek ısı, ışık, toz, duman, yağış gibi olumsuz şartlara açık ortamlarda satışı ve depolanması yapılamaz.” Şeklinde düzenlenmiştir.Bu değişik madde hükmüyle,belediye sınırları içinde kaynak ve içme suyu satışı yapan işletmelerin belediyelerden İşyeri Açma ve Çalışma İzin Belgesi alınması zorunluluğu getirilmiştir.
YAPI DENETİMİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
Belediyelerimizi İlgilendiren Haberler
Belediyelerimizi İlgilendiren Haberler
*31 Aralık 2012 Tarihli ve 28514 4. Mükerrer Sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 1- Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ve Sebze ve Meyve Ticareti Ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile ilgili Yönetmeliklerde değişiklikler yapılmıştır.
*Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün 04/01/2013 tarihli Genelgesi ile Mahalli İdarelerin Sözleşmeli Personeli Ücret Tavanları yayınlanmıştır.
*4 Ocak 2013 Tarihli ve 28518 Sayı Resmî Gazetede yayımlanan 350 Sıra Nolu Milli Emlak Genel Tebliği ile; 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu kapsamındaki konutların aylık kira bedelleri belirlenmiştir.
5 Ocak 2013 tarihli ve 28519 sayılı Resmi Gazetede; Kadın Konukevlerinin Açılması ve İşletilmesi Hakkında Yönetmelik yayınlanmıştır.
BÜTÇE UYGULAMA TEBLİĞİ
15 Ocak 2013 gün ve 28529 sayılı Resmi Gazete’de 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE UYGULAMA TEBLİĞİ (SIRA NO: 2) yayınlandı.
1- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 212 nci maddesine dayanılarak hazırlanan ve 19/11/1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde, yemek bedelinin bütçeden karşılanmayan kısmının yemek yiyenlerden alınacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Bu çerçevede, öğle yemeği servisinden faydalanan memurlardan 15/1/2012-14/1/2013 tarihleri arasında alınacak yemek bedelleri 13/1/2012 tarihli ve 28172 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (2) Sıra No’lu 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliğiyle belirlenmişti. Bu bedellerin yerine 2013 yılında öğle yemeği servisinden faydalanacak olanlardan en az aşağıda belirlenen tutarlar üzerinden günlük yemek bedeli alınması uygun görülmüştür.
Memurlardan; |
15/1/2013 tarihinden 14/1/2014 tarihine kadar |
|
1) | Ek göstergesiz görevlerde bulunanlardan | 0,95 TL |
2) | 1100’e kadar (1100 dahil) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan |
1,58 TL |
3) | 2200’e kadar (2200 dahil) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan |
1,92 TL |
4) | 3600’e kadar (3600 dahil) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan |
2,47 TL |
5) | 4800’e kadar (4800 dahil) ek göstergeli görevlerde bulunanlardan |
3,25 TL |
6) | 4800’den daha yüksek ek göstergeli görevlerde bulunanlardan |
3,60 TL |
Sözleşmeli personelden; |
15/1/2013 tarihinden 14/1/2014 tarihine kadar |
|
1) | Aylık brüt sözleşme ücretleri 1.925 TL kadar (1.925 TL dahil) olanlardan |
1,13 TL |
2) | Aylık brüt sözleşme ücretleri 3.360 TL kadar (3.360 TL dahil) olanlardan |
1,92 TL |
3) | Aylık brüt sözleşme ücretleri 4.700 TL kadar (4.700 TL dahil) olanlardan |
3,43 TL |
4) | Aylık brüt sözleşme ücretleri 4.700 TL üzerinde olanlardan |
4,32 TL |
2- Bu uygulamaya 15/1/2013 tarihinde başlanacaktır.
3- Kuruluşlar hizmetlerinin özelliği, yemek maliyetleri ve yemek servisinin farklı mahallerde daha iyi şartlarda sunulması gibi hususları dikkate alarak belirtilen miktarların üzerinde yemek bedeli tespit edebileceklerdir.
4- Bu Tebliğe, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, özel bütçeli idareler, kamu iktisadi teşebbüsleri, döner sermayeli kuruluşlar ve fonlar ile diğer kamu idareleri uyacaklardır.
Tebliğ olunur.
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İLE İŞVERENLERE GETİRİLEN YÜKÜMLÜLÜKLER
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU İLE İŞVERENLERE GETİRİLEN YÜKÜMLÜLÜKLER
I. GENEL DEĞERLENDİRME
Bilindiği üzere 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6331 Sayılı “İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu” ile iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı tek bir kanun çatısı altında birleştirilmiş ve bu kapsamda işverenlere ilave bazı yükümlülükler getirilmiştir.
Esasen iş sağlığı ve güvenliği konuları 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 5’nci bölümünde düzenlenmiş olup, söz konusu kanunun 77, 78, 79, 80, 81 ve 88’nci maddelerine göre yürürlüğe konulan yönetmeliklerin bu kanuna aykırı olmayan hükümleri, bu kanunda öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar uygulanmaya devam olunacaktır (Geç.Madde 2).
4857 sayılı İş Kanunu kapsamında hali hazırda yürürlükte bulunan konumuzla ilgili yönetmelikler şöyledir;
– Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik,
– Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği
– İşyerlerinde İşin Durdurulmasına veya İşyerlerinin Kapatılmasına Dair Yönetmelik
– İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik
– İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
– İşyeri Hekimlerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik
– İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği
Yeni düzenlemeyle iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili hususlar daha kapsamlı şekilde ayrı bir yasal çerçeveye kavuşturulmuş ve işverenlere ilave bazı yükümlülükler getirilmiştir.
Önümüzdeki günlerde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak yayımlanacak yönetmeliklerin dikkatlice izlenmesi gerekmekte olup, aşağıda 6331 sayılı Kanun kapsamında yapılan bazı düzenlemelere ana başlıklar itibariyle kısaca yer verilmiştir.
II.YENİ KANUN KAPSAMINDA YAPILAN YENİLİK VE DEĞİŞİKLİKLER
1. Kanunun Kapsamı:
6331 sayılı Kanunun kapsamı “Kapsam ve İstisnalar” başlığı altında Kanunun 2’nci maddesinde aşağıdaki şekilde tanımlanmış olup, eskisine göre oldukça genişletilmiştir.
“bu kanun, kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır”
Anlaşılacağı üzere, Kanun’un getirdiği yükümlülük ve sorumluluklardan muafiyet sağlamak için tayin edilmiş bir asgari işçi sayısı yoktur. Öte yandan ev hizmetlerinde çalışanlar, her hangi bir personel çalıştırmayıp kendi nam ve hesabına mal veya hizmet üretimi yapanlar ile genel olarak askeri ve istihbarat birimleri Kanun kapsamına dahil edilmemiştir.
2. İşverenlere Getirilen İlave Yükümlülükler:
Mevcut İş Kanunu ve yönetmeliklere ek olarak İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile
– İş sağlığı ve güvenliği konusunda her türlü tedbirin alınması,
– Risk değerlemesi yapılması veya yaptırılması,
– Çalışanlara görev verilirken iş sağlığı ve güvenliğinin göz önünde bulundurulması,
– İş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitilmesi
hususlarında işverenlerin mevcut sorumlulukları artırılmış ve ilave yükümlülükler getirilmiştir.
Kanunun 4’ncü maddesinin (2). bendinde açıkça belirtildiği gibi işyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır.
3. İşverenlerin Risk Değerlendirmesi Yapma veya Yaptırma Yükümlülüğü:
Kanuna göre işveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risklerin değerlendirilmesini yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Bu noktada, risklerden etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanlarının belirlenmesi, işyerinin tertip ve düzeni gibi hususlar işverence dikkate alınmalıdır. İşveren bu konuda gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlar.
Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulabilecektir (Madde 25 (1)).
4. İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı Çalıştırma Yükümlülüğü:
Mevcut İş Kanununda işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü ile ilgili olarak;
– Elli işçi çalıştırma şartı ve
– İş güvenliği uzmanı için işin sanayiden sayılan işlerden olması şartı
6331 sayılı Kanun ile ortadan kaldırılmıştır.
Kanunun 6’ncı maddesi ile her işverenin iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmek durumunda olduğu belirtmiştir. Bu kişiler iş yerinde istihdam edilebileceği gibi, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet satın almak suretiyle de temin edilebilecektir.
Ayrıca Kanunun 7’nci maddesi ile de on işçiden az işçinin çalıştırıldığı işyerlerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca destek sağlanabileceğini belirtilmektedir.
5. Tehlike Sınıfının Belirlenmesi:
İşyerleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kısa vadeli sigorta kolları prim oranları da dikkate alınmak suretiyle “az tehlikeli”, “tehlikeli” ve “çok tehlikeli” olarak sınıflandırılacak, söz konusu sınıflandırma yayımlanacak bir Tebliğle belirlenecektir (Madde 9).
İşyeri için belirlenmiş olan tehlike sınıfı, aynı zamanda çalıştırılacak iş güvenliği uzmanının yetki belgesi ve Kanunun ilgili maddelerinin yürürlüğe girişi açısından da etkili olacaktır.
“Çok tehlikeli” sınıfta yer alan işyerleri (A) sınıfı, “Tehlikeli” sınıfta yer alan işyerleri en az (B) sınıfı, “Az Tehlikeli” sınıfta yer alan işyerleri ise en az (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip kişileri çalıştıracaktır.
Ancak bu konuda Kanunun Geçici 4’ncü maddesinde geçiş hükümlerine yer verilmiş olup bu kapsamda;
“ çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört yıl süreyle (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi; tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise (B) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirme yükümlülüğü, bu işyerlerinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle (C) sınıfı belgeye sahip iş güvenliği uzmanı görevlendirilmesi kaydıyla yerine getirilmiş sayılır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6. İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Bildirimi:
İşveren bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak ve bu konularda rapor düzenlemek zorundadır.
İşveren bildirimleri Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapacaktır. Kanunun 14’ncü maddesinde belirtilen bu yükümlülüğün uygulanmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı’nın görüşünü almak sureti ile bir yönetmelik çıkaracaktır.
7. Sağlık Gözetimi ve Çalışanların Sağlık Muayenesi:
İşverenler;
– İşe girişlerde,
– İş değişikliklerinde,
-İş kazası, meslek hastalığı, sağlık gibi sebeplerle işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde çalışanın talep etmesi halinde,
– İşyerinin tehlike sınıfına göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen aralıklarda çalışanlarının sağlık muayenelerini yaptırmak zorundadır.
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz (Madde 15/(2)).
Çalışanlar için daha önce alınmış olan periyodik sağlık raporları, bu raporların süresi bitinceye kadar geçerli olacaktır (Geç.Madde 3).
8. Çalışan Temsilcisi:
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun getirdiği en önemli yeniliklerden biri, işyerlerinde “Çalışan Temsilcisi” seçilmesi veya seçimle belirlenemediği takdirde işveren tarafından atanmasıdır.
Bir işyerinde kaç çalışan temsilcisinin görevlendirileceği, kanunun 20’nci maddesinde belirlenmiş olup şöyledir;
– 2 – 50 çalışanı bulunan işyerlerinde bir,
– 51 – 100 çalışanı bulunan işyerlerinde iki,
– 101 – 500 çalışanı bulunan işyerlerinde üç,
– 501 – 1000 çalışanı bulunan işyerlerinde dört,
– 1001 – 2000 çalışanı bulunan işyerlerinde beş,
– 2001 ve üzerinde çalışanı bulunan işyerlerinde altı
çalışan temsilcisi belirlenmek zorundadır. Temsilci sayısının birden fazla olması halinde, temsilciler arasından yapılacak seçimle bir “Baş Temsilci” belirlenecektir.
Çalışan temsilcileri, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini tehdit eden tehlikelerin kaynağının bertaraf edilmesini veya tehlikenin bertaraf edilmesi işin özelliği gereği mümkün değil ise riskin azaltılmasını, işverene öneride bulunma yoluyla isteme ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep etme hakkına sahiptirler.
9. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu:
4857 sayılı İş Kanunu 80’nci maddesi ile sanayiden sayılan, en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu kurulmasını öngörmekteydi.
6331 sayılı Kanun’un 22’nci maddesi ile, sanayiden sayılan ibaresine yer vermemek suretiyle, elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı, özel veya kamu sektöründe faaliyet gösteren her işyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu oluşturulması zorunluluğunu hükme bağlamıştır.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu haller ile ilgili düzenlemeler de yine Kanun’un 22’nci maddesinde yer almaktadır.
10. İdari Para Cezaları:
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hükümlerine aykırı hareketlerin müeyyidesi idari para cezaları şeklinde Kanunun 26’ncı maddesinde düzenlenmiştir.
Söz konusu Kanun ile idari para cezalarının kapsamı genişletilmiş, ceza miktarlarında ise artış yapılmıştır.İdari para cezalarıyla ilgili detaylı bir tablo Duyuru ekine konulmuştur (Ek 1).
11. Güvenlik Raporu veya Büyük Kaza Önleme Politikası Belgesi:
İşletmeye başlanmadan önce, büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerleri için, işyerlerinin büyüklüğüne göre büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu işveren tarafından hazırlanır.
Güvenlik raporu hazırlamak zorunda olan işverenler, ancak hazırladıkları raporlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca içerik ve yeterlilik olarak incelenmesinden sonra işyerlerini açabilirler (Madde 30).
12. Kanunla İlgili İkincil Mevzuat Düzenlemeleri:
Yukarıda bazı başlıklar itibariyle değinilen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun işleyişiyle ilgili;
– İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının nitelikleri,
– Çalışma temsilcisi,
– Tehlike derecesinin hangi esaslara göre belirleneceği,
– Güvenlik raporunda yer alması gereken esaslar ile diğer pek çok husus hakkında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle detaylı şekilde düzenlemeler yapılacaktır.
III.YÜRÜRLÜK
6331 sayılı kanunun yürürlüğüyle ilgili 38’nci maddesi özetle şöyledir;
· Kanun’un “iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri” ile ilgili 6’ncı maddesi, “iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi” ile ilgili 7’nci maddesi ve “işyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları” ile ilgili 8’nci maddesine ilişkin hükümleri;
– Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için Kanun’un yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra (01.07.2014),
– 50’den az çalışanı olup tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra (01.07.2013),
– Diğer işyerleri için yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra (01.01.2013) yürürlüğe girecektir.
· Kanun’un tehlike sınıflarının belirlenmesi hakkındaki 9’ncu maddesi, belgelendirmeye dair 31’nci maddesi, diğer kanunlarda değişiklik yapan 32, 33, 34, 35 ve 36’ncı maddeleri yayım tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir (30.06.2012).
· Kanun’un diğer maddeleri ise yayım tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girecektir (01.01.2013).
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa Göre Uygulanacak İdari Para Cezaları
Madde Başlığı |
Madde |
Cezanın Konusu |
Cezanın Miktarı |
|
MADDE 4 – İşverenin genel yükümlülükleri |
4/1-a |
İşverenin tedbir alma yükümlülüğünü yerine getirmemesi (Her türlü tedbir: Organizasyon, araç-gereç, eğitim, bilgi, mesleki riskleri önleme, iyileştirme) | 2.000 TL | Her yükümlülük için ayrı ayrı |
4/1-b |
Tedbirlerin izlenmemesi, denetlenmemesi ve uygunsuzlukların giderilmemesi | 2.000 TL | Her yükümlülük için ayrı ayrı | |
MADDE 6 – İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri |
6/1-a |
İş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirilmemesi | 5.000 TL | Her bir kişi için ve aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar |
Diğer sağlık personeli çalıştırılmaması | 2.500 TL | Her bir kişi için ve aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar | ||
6/1-b |
İSG hizmetleri için araç-gereç-mekan ve zaman sağlanmaması | 1.500 TL | Her bir ihlal için ayrı ayrı | |
6/1-c |
İSG hizmetlerini yürütenler arasında koordinasyonun sağlanmaması | 1.500 TL | Her bir ihlal için ayrı ayrı | |
6/1-ç |
İşverene yazılı olarak bildirilen tedbirlerin yerine getirilmemesi | 1.000 TL | Her tedbir için | |
6/1-d |
Görevlendirilen kişilerin, hizmet alınan kuruluşların, başka işyerlerinden gelen çalışanların ve bunların işverenlerinin İSG riskleri konusunda bilgilendirilmemesi | 1.500 TL | Her bir ihlal için ayrı ayrı | |
MADDE 8 – İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları |
8/1 |
İşgüvenliği uzmanı ve işyeri hekimlerinin hak ve yetkilerinin kısıtlanması | 1.500 TL | Her bir ihlal için ayrı ayrı |
8/6 |
İşyeri sağlık ve güvenlik biriminin kurulması | 1.500 TL | Her bir ihlal için ayrı ayrı | |
MADDE 10 – Risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm ve araştırma |
10/1 |
Risk değerlendirmesi yapılmaması veya yaptırılmaması | 3.000 TL | |
4.500 TL | Aykırılığın devam ettiği her ay için | |||
10/4 |
Risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmaması | 1.500 TL |
MADDE 11 – Acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardım |
11 |
Acil durumların belirlenmemesi, acil durumlar için tedbir alınmaması, acil durum planlarının hazırlanmaması, destek elemanı görevlendirilmemesi, araç-gereç sağlanmaması, eğitim ve tatbikatların yapılmaması, acil durumlarda işyeri dışındaki kuruluşla irtibatı sağlayacak düzenlemenin yapılmaması | 1.000 TL | Her yükümlülük için ayrı ayrı |
1.000 TL | Aykırılığın devam ettiği her ay için | |||
MADDE 12 – Tahliye |
12 |
Ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlike durumunda; çalışanların işi bırakarak güvenli yere gidebilmesinin, özel olarak görevlendirilenler dışındaki çalışanların işe devam etmelerini istemek | 1.000 TL | Her yükümlülük için ayrı ayrı |
1.000 TL | Aykırılığın devam ettiği her ay için | |||
MADDE 14 – İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi |
14/1 |
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydının tutulmaması, bunlar hakkında incelemeler yapılarak ilgili raporların düzenlenmemesi, ramak kala olayların incelenerek raporların düzenlenmemesi | 1.500 TL | Her yükümlülük için ayrı ayrı |
14/2 |
İşverenin, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını 3 iş günü içinde SGK’ya bildirmemesi | 2.000 TL | ||
14/4 |
Sağlık hizmeti sunucularının, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını en geç 10 gün içinde SGK’ya bildirmemesi | 2.000 TL | ||
MADDE 15 – Sağlık gözetimi |
15/1 |
Sağlık gözetiminin yapılmaması | 1.000 TL | Her çalışan için ayrı ayrı |
15/2 |
Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar için sağlık raporu alınmadan işe başlatma | 1.000 TL | Her çalışan için ayrı ayrı | |
MADDE 16 –Çalışanların bilgilendirimesi |
16 |
Çalışanların ve temsilcilerin bilgilendirilmemesi (riskler, tedbirler, yasal hak ve sorumluluklar, ilk yardım, yangın, tahliye) | 1.000 TL | Her çalışan için ayrı ayrı |
MADDE 17 –Çalışanların eğitimi |
17/1-7 |
Çalışanlara eğitim verilmemesi | 1.000 TL | Her çalışan için ayrı ayrı |
MADDE 18 –Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması |
18 |
Çalışanların görüşlerinin alınmaması ve katılımlarının sağlanmaması (İSG konularına teklif getirme, seçilecek iş ekipmanı, yeni teknoloji, hekim, uzman, hemşire seçimi, il yardım, yangın, tahliye için görevlendirilecek kişilerin belirlenmesi) | 1.000 TL | Her aykırılık için ayrı ayrı |
MADDE 20 – Çalışan temsilcisi |
20/1 |
Çalışan temsilcilerinin görevlendirilmemesi veya seçilmemesi | 1.000 TL | |
20/3 |
Çalışan temsilcilerinin işverene öneride bulunma ve tedbir alınmasını isteme hakkının verilmemesi | 1.500 TL | ||
20/4 |
Çalışan temsilcilerinin ve destek elemanlarının haklarının kısıtlanması, imkan sağlanmaması | 1.000 TL | ||
MADDE 22 – İş sağlığı ve güvenliği kurulu |
22 |
50 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulunun oluşturulmaması, alt işverenin bulunduğu hallerde uygun kurulun oluşturulmaması, kurullar arası koordinasyonun sağlanmaması | 2.000 TL | Her aykırılık için ayrı ayrı |
MADDE 23 – İş sağlığı ve güvenliğinin koordinasyonu |
23/2 |
Birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanları, sanayi bölgeleri veya siteleri gibi yerlerde İSG konusundaki uyarılara uymayan işverenlerin, yönetim tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilmesi | 5.000 TL | |
MADDE 24 – Teftiş, inceleme, araştırma, müfettişin yetki, yükümlülük ve sorumluluğu |
24/2 |
Ölçüm, inceleme ve araştırma yapılmasına, numune alınmasına veya eğitim kurumları ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kontrol ve denetiminin yapılmasına engel olunması | 5.000 TL | |
MADDE 25 – İşin durdurulması |
25 |
İşyerinin bir bölümünde veya tamamında verilen durdurma kararına uymayarak durdurulan işe devam ettirilmesi | 10.000 TL | |
25/6 |
İşin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerinin ödenmemesi, az ödenmesi veya uygun başka iş verilmemesi | 1.000 TL | İhlale uğrayan her çalışan için ayrı ayrı | |
1.000 TL | Aykırılığın devam ettiği her ay için |
MADDE 29 – Güvenlik raporu veya büyük kaza önleme politika belgesi |
29 |
Büyük kaza önleme politika belgesinin hazırlanmaması | 50.000 TL | |
Belgeyi Bakanlığa sunmadan işyerinin faaliyete geçirilmesi | 80.000 TL | |||
İşletilmesine izin verilmeyen işyerinin faaliyete geçirilmesi | 80.000 TL | |||
Durdurulan işyerinde faaliyete devam edilmesi | 80.000 TL | |||
MADDE 30 – İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler |
30 |
30’ncu maddede öngörülen yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmemesi | 1.000 TL | Her hüküm için ayrı ayrı |
1.000 TL | Aykırılığın devam ettiği her ay için |
(Bu Yazı “BDO Yayıncılık A.Ş.” Tarafından 19.12.2012 Tarih ve 2012/107 Sayılı Sirkülerden özetlenerek alıntılanmıştır)
2013 Yılına ait Emlak Vergi Değerleri
2013 yılına ait emlak (bina, arsa ve arazi) vergi değerleri ile 2013 yılında mükellef olacakların emlak vergi değerlerinin hesabında dikkate alınacak asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin tespiti hususunda EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (Seri No: 61) 1 Ocak 2013 gün ve 28515 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.Tebliğ’de emlak vergisi uygulamasında 2012 yılına ait uygulanacak yeniden değerleme oranının, 419 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile %7,80 (yedi virgül seksen) olarak tespit ve ilan edildiği açıklanarak,2013 yılı uygulamasında bu oranın dikkate alınacağı belirtilmektedir.