23 Mart 2017 Perşembe günlü ve 30016 Resmî Gazetede, “ATIK YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” yayımlandı.
MALİ HİZMETLER MÜDÜRLERİ İLE HARCAMA YETKİLİLERİNİN DİKKATİNE!
ÖN ÖDEME TEBLİĞİ
25 Şubat 2017 CUMARTESİ gün ve 29990 sayılı Resmi Gazetede; “MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 55) (ÖN ÖDEME USUL VE ESASLARI)” yayınlanmıştır. Bu Tebliğin 3.maddesinin 3.fıkrasındaki düzenleme;
“Ön ödemenin niteliği
MADDE 3 – ………………………………….
…………………………………………………….
(3) Ön ödeme uygulamasının bir alım usulü olmaması sebebiyle ön ödeme yapılacak mal veya hizmet alımlarında, alımların idarelerin tabi oldukları ihale mevzuatı hükümlerine göre yapılması, mal alındığının veya hizmetin gerçekleştirildiğinin ihale mevzuatına uygun olarak görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması gerekir.” Şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre yılı avans limiti içinde kalınmak suretiyle verilecek ön ödeme konusu mal ve hizmet alımları 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.
5018 sayılı Kanunun 35.maddesi ile Ön Ödeme usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelikte’ de Tebliğdeki bu düzenlemeye imkan veren, dayanak olan bir madde hükmü yer almamaktadır. Diğer taraftan, Kamu İhale Genel Tebliğinde de ön ödeme usulüyle gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımlarına ilişkin bir düzenlemede bulunmamaktadır. Diğer taraftan ön ödeme konusunda mal alımı veya hizmetin gerçekleştirildiğine ilişkin onayı ihale yetkilisi mi? Yoksa ihale komisyonu mu karar vermelidir? Harcama Belgeleri Yönetmeliği uyarınca düzenlenen Mal alımına ilişkin taşınır işlem fişinin, hizmet alımlarında da düzenlenen tutanağın harcama belgesine eklendiğine göre, hangi belge onaya tabi olacaktır? Bu vb. soruların cevaplandırılması ve uygulama birliği sağlanması için bu madde hükmünün uygulanmasının açıklanmaya muhtaç olduğu değerlendirilmektedir.
Kamu İhale Mevzuatı Değişiklikleri
4 Mart 2017 CUMARTESİ gün ve 29997 sayılı Resmî Gazetede ;
1- “KAMU İHALE GENEL TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ” ,
2- İHALELERE YÖNELİK BAŞVURULAR HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ,
3- Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
Yayımlandı.
ÖN ÖDEME TEBLİĞİ İLE NÜFUS HİZMETLERİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİKLİĞİ
1-) Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 151.maddesine eklenen 4.fıkra ile (24.02.2017 gün ve 29089 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır);
Nüfus kayıt örneği isteme ve alma yetkisi
MADDE 151 –
………………………………………………..
(4) (Ek: 6/2/2017-2017/9895 K.) Kişiler; kendilerine ve alt ya da üst soylarına ait nüfus kayıt örnekleri ile kendilerine ve velayeti altında bulunan ergin olmayan çocuklarına ait yerleşim yeri belgelerini, güvenli kimlik doğrulama araçlarını kullanarak e-Devlet kapısı üzerinden sorgulayabilir, sonucu fiziki veya elektronik ortamda merciine verebilirler. E-Devlet kapısı üzerinden alınan belgeler, nüfus idarelerinden alınmış resmi belgeler ile aynı hukuki değere sahiptir.
2-) 25.02.2017 gün ve 29990 sayılı Resmi Gazetede “Ön Ödeme Usul ve Esaslarına İlişkin MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL TEBLİĞİ yayımlanmıştır.
MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 55)
(ÖN ÖDEME USUL VE ESASLARI)
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, düzenleyici ve denetleyici kurumlar hariç olmak üzere; merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerindeki ön ödeme uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 30/12/2005 tarihli ve 2005/9913 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ön Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 15 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Ön ödemenin niteliği
MADDE 3 – (1) Ön ödeme, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde kesin ödeme öncesi avans veya kredi şeklinde yapılan ödemedir.
(2) Ön ödeme yapılabilmesi için;
a) İlgili kanununda öngörülmüş olması,
b) Ön ödeme yapılacak giderin, gerçekleştirme işlemlerinin tamamlanması beklenilemeyecek ivedi veya zorunlu giderlerden olması,
c) İlgili bütçe tertibinde ön ödeme karşılığı yeterli ödeneğin harcama biriminde mevcut olması ve bu ödeneğin, ön ödemenin mahsubu yapılana kadar saklı tutulması,
ç) Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve ilgili bakanlıklarca yayımlanan tasarruf tedbirleri ve uygulama talimatlarında belirtilen hususlara uyulması,
gerekir.
(3) Ön ödeme uygulamasının bir alım usulü olmaması sebebiyle ön ödeme yapılacak mal veya hizmet alımlarında, alımların idarelerin tabi oldukları ihale mevzuatı hükümlerine göre yapılması, mal alındığının veya hizmetin gerçekleştirildiğinin ihale mevzuatına uygun olarak görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması gerekir.
Mutemet görevlendirilmesi
MADDE 4 – (1) Mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde kesin ödeme öncesi avans veya kredi olarak ön ödeme yapılabilmesi için, harcama yetkililerinin harcama yetkilisi mutemedi görevlendirmeleri gerekir. Harcama yetkilisi mutemedi görevlendirilmesinde aşağıda yer alan hususlar dikkate alınır.
a) Her harcama birimi için bir mutemet görevlendirilmesi asıldır.
b) Aynı harcama birimine bağlı olmakla birlikte, ayrı ayrı hizmet yürütmekte olan veya ayrı ayrı yerlerde bulunan askerî birlik ve askerî kurumlar ile okul, yurt, enstitü, hastane, dispanser ve benzeri birim ve ünitenin her biri için ayrı mutemet görevlendirilebilir.
c) Zorunluluk bulunması halinde harcama yetkilileri; taşıtların akaryakıt, yağ, bakım, onarım ve işletme giderlerinde; bir bütün oluşturmakla birlikte alınacak mal veya yapılacak işle ilgili olarak ayrı yerlerde sonuçlandırılması gereken vergi ve benzeri ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde; alınan mala ilişkin yükleme, boşaltma ve gümrük işlemleri gibi özellik arz eden işlere ilişkin giderlerde ayrı mutemet görevlendirebilir.
ç) Verilen avansa ilişkin iş bitirilmeden bir başka iş için kredi açmak suretiyle ön ödeme yapılması gereken hallerde, ayrı mutemet görevlendirilebilir.
Ön ödeme uygulaması
MADDE 5 – (1) Ön ödeme, harcama yetkilisi mutemetlerine avans verilmesi ile 8/12/2016 tarihli ve 29912 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliğinde belirtilen kamu sermayeli banka, Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) veya muhasebe birimi nezdinde kredi açılması suretiyle yapılabilir.
(2) Harcama yetkilisi mutemetlerine verilecek avans sınırları, gider türleri ve idareler itibarıyla her yıl Maliye Bakanlığınca yayımlanan Parasal Sınırlar ve Oranlar Hakkında Genel Tebliği ile belirlenir.
(3) Avans nakit olarak doğrudan harcama yetkilisi mutemedine verilebileceği gibi mutemedin veya kamu idaresinin bu iş için açmış olduğu ve yetkilendirdiği mutemedin kullanabileceği banka hesabına da aktarılabilir. İdarelerin yurt dışı teşkilatının ihtiyaçları için verilen avanslar mutemetler adına mahallindeki banka hesaplarına transfer edilir.
(4) Harcama yetkilisi tarafından kredi şeklinde ön ödeme yapılması uygun görülen giderler ile avans sınırlarını aşan giderler için banka, PTT veya muhasebe birimi nezdinde kredi açılabilir. Kredi mutemede nakden verilmez veya mutemedin şahsi hesabına aktarılmaz.
(5) Harcama yetkilisi mutemedince, mal veya hizmet satın alınan kişi veya kuruluşa ödeme yapılmak üzere, adına kredi açılan banka, PTT veya muhasebe birimine hitaben Kredi Ödeme Talimatı (EK-1) düzenlenir. Banka, PTT veya muhasebe birimince, kredi ödeme talimatında belirtilen tutar hak sahibine ödenir.
(6) Mal ve hizmet alımı gerçekleştirilecek kamu idarelerinden EK-2’de yer alan kuruluşlara yapılacak ön ödemelerde ise kredi tutarı doğrudan ilgili kuruluşun banka hesabına aktarılır. EK-2’de yer almamakla birlikte, ilgili kurum ve kuruluşun mevzuatında ödemenin peşin yapılacağına dair hüküm bulunması halinde kredi tutarının doğrudan ilgili kuruluşun banka hesabına aktarılması hususunda Maliye Bakanlığı yetkilidir.
(7) Mahkeme harç ve giderleri ile askerlik hizmetini yerine getirmesi gereken yükümlülerin sevki sırasındaki iaşe bedeli ve taşıma giderlerinin ödenmesi için kredi açılabilir. Açılan krediden kamu idaresi ile banka veya PTT arasında yapılan protokol hükümlerine göre hak sahiplerine yapılacak ödemelerde kredi ödeme talimatı düzenlenmez.
Bütçe dışı avans
MADDE 6 – (1) Ön Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre; sözleşmelerinde belirtilmek ve karşılığında aynı tutarda teminat alınmak koşuluyla yüklenicilere; mal ve hizmet alımlarında yüklenme tutarının yüzde 10’una, yapım işlerinde ise yüklenme tutarının yüzde 15’ine kadar bütçe dışı avans verilebilir. Ayrıca, belirtilen oranların üzerinde avans verilmesini zorunlu kılan durumlarda; genel bütçeli idareler için Maliye Bakanlığının uygun görüşü, kapsamdaki diğer idareler için ise üst yöneticinin kararı ile ve aşan kısım için T.C. Merkez Bankasının avans işlemleri için belirlediği oranda faiz alınmak kaydıyla, yüklenme tutarının yüzde 30’unu aşmamak üzere belirlenecek oranda bütçe dışı avans verilebilir.
(2) Mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde yüklenicilere bütçe dışı avans ödemesi yapılabilmesi için bu hususun 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 27 nci maddesi gereğince idari şartnamede belirtilmesi zorunludur. Bu nedenle Ön Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirlenen oranların üzerinde avans verilmesi düşünülen hallerde, ilgisine göre Maliye Bakanlığının uygun görüşünün veya üst yönetici kararının ihaleye çıkılmadan önce, idari şartnamenin hazırlanması aşamasında alınması gerekir. Genel bütçeli idarelerce ilan yapıldıktan sonra sözleşme aşamasında veya sözleşme yapıldıktan sonra istenecek uygun görüş talepleri Maliye Bakanlığınca işleme konulmaz.
Mahsup işlemleri
MADDE 7 – (1) Mahsup süresi avanslarda bir ay kredilerde ise üç aydır. 31/12/2005 tarihli ve 26040 üçüncü mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği ile belirlenen kanıtlayıcı belgeler mahsup süresi içinde ödeme emri belgesi ekinde muhasebe yetkilisine verilir. Avansın verildiği tarihten önceki bir tarihi taşıyan kanıtlayıcı belgeler avansın mahsubunda kabul edilmez. Ancak, yolluk ödemeleri ile kurs ve eğitim amaçlı görevlendirmelerdeki kurs, eğitim ücreti gibi harcamalara ilişkin olan ve harcama talimatından veya görevlendirme yazısından sonraki bir tarihi taşıyan belgeler, avansın mahsubunda kabul edilir. Mahsup dönemi içinde verilen kanıtlayıcı belgelerin ise en geç ilgili olduğu mali yılın son gününün tarihini taşıması gerekir.
(2) Mahsup süresi, avansın verildiği güne, son ayda tekabül eden günün mesai saati bitiminde, sürenin bittiği ayda avansın verildiği güne tekabül eden bir gün yok ise, süre o ayın son gününün mesai saati bitiminde sona erer. Örneğin; 26/1/2017 tarihinde alınan avansın en geç 26/2/2017 tarihinin mesai saati sonuna kadar mahsup edilmesi gerekir. Ancak, bu günün tatil gününe (Pazar) rastlaması halinde takip eden ilk iş günü olan 27/2/2017 Pazartesi günü mesai saati sonuna kadar mahsubu gerekir. 30/1/2017 tarihinde alınan avansın ise en geç 28/2/2017 günü mesai saati bitimine kadar mahsup edilmesi gerekir. Belirtilen sürede mahsup edilmeyen avanslar, mahsup edilmesi gereken tarihten itibaren, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesi hükmüne göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte, anılan Kanun hükümlerine göre ilgili mutemetten tahsil edilir.
(3) Kamu idarelerinin yurt dışı teşkilatlarının ihtiyaçları için gönderilen avansların mahsup süresi üç aydır. Ancak bu durumda da Ön Ödeme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Ön ödemelerin yıl sonunda mahsubu” başlıklı 13 üncü maddesi hükümlerine uyulması zorunludur.
Elektronik sayaç/kartlara yükletilen doğalgaz, su, ulaşım ve benzeri giderler
MADDE 8 – (1) Kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurum ve kuruluşlarının denetim ve gözetimi altında özel hukuk tüzel kişilerince sunulan ve bedeli peşin ödenerek elektronik sayaç/kartlara yükletilen kredi tutarında tüketimi sağlanan doğalgaz, su, ulaşım ve benzeri giderler için ilgili kamu ya da özel kuruluşa kredi şeklinde ön ödeme yapılabilir. Bu amaçla harcama yetkilisi mutemedi adına açılan kredi tutarı, muhasebe birimince doğrudan kuruluşun banka hesabına aktarılır.
(2) Harcama yetkilisi mutemedi, kredi tutarının ilgili kuruluşun banka hesabına intikal ettirildiğine ilişkin bankadan alacağı dekontun bir örneği ile varsa krediden kesilen damga vergisi karşılığında düzenlenen muhasebeleştirme belgesinin onaylı bir örneğini, adlarına düzenlenmiş yetki belgesiyle birlikte ilgili kuruluşa verir.
(3) İlgili kuruluşça, banka dekontunda gösterilen nakit ile kesilmiş ise onaylı muhasebe işlem fişinde gösterilen damga vergisi toplamı kadar doğalgaz, su, ulaşım ve benzeri giderler karşılığı tutar kuruma ait elektronik karta yüklenir ve düzenlenen fatura ile birlikte mutemede teslim edilir.
Diğer hususlar
MADDE 9 – (1) Harcama yetkilisi mutemedine verilecek avans veya adına açılacak krediler için harcama yetkilisinden alınacak harcama talimatlarında; verilecek avans veya açılacak kredi tutarı ile harcama yetkilisi mutemedinin adı belirtilir. Harcama yetkilileri, harcama yetkilisi mutemetlerine verilecek avanslarda;
a) Belirlenen sınırlar dahilinde olmak şartıyla, ihtiyaç tutarında avans verilmesine,
b) Avansın ivedi ihtiyaçlar için verildiği göz önünde bulundurularak, olağanüstü durumlar dışında alım işine, avansın verildiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde başlanılmasına, ve varsa avans artığının son harcama tarihini takip eden üç iş günü içerisinde iade edilmesine,
c) Avans verilmesini gerektiren ihtiyaçların ortadan kalkması halinde avansın, bekletilmeden muhasebe birimi vezne veya banka hesaplarına iade edilmesine,
ç) Avansın verilmesinde ve kullanılmasında kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak kullanılması ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasına,
özen gösterir, kamu idaresine ait paranın gereksiz yere mutemetler üzerinde kalmasına izin vermez.
Yürürlükten kaldırılan tebliğ
MADDE 10 – (1) 8/3/2007 tarihli ve 26456 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 25) Ön Ödeme Usul ve Esasları yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Kamu İhale Tebliği
21 Ocak 2017 CUMARTESİ | Resmî Gazete | Sayı : 29955 |
TEBLİĞ | ||
Kamu İhale Kurumundan:
KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2017/1) Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda belirtilen eşik değerlerin ve parasal limitlerin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan 2016 yılı Aralık ayı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık değişim oranında (%9,94) arttırılarak güncellenmesidir. Dayanak MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 67 nci maddesi ile 10/11/2005 tarihli ve 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanununun 58 inci maddesinin son fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır. Güncellenen hususlar MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ ile 1/2/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 4734 sayılı Kanunun; a) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen 8.168.201,-TL (Sekizmilyonyüzaltmışsekizbinikiyüzbir Türk Lirası) 8.980.120,-TL (Sekizmilyondokuzyüzseksenbinyüzyirmi Türk Lirası), b) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının; 1) (a) bendinde belirtilen 976.465,-TL (Dokuzyüzyetmişaltıbindörtyüzaltmışbeş Türk Lirası) 1.073.525,-TL (Birmilyonyetmişüçbinbeşyüzyirmibeş Türk Lirası), 2) (b) bendinde belirtilen 1.627.445,-TL (Birmilyonaltıyüzyirmiyedibindörtyüzkırkbeş Türk Lirası) 1.789.213,-TL (Birmilyonyediyüzseksendokuzbinikiyüzonüç Türk Lirası), 3) (c) bendinde belirtilen 35.804.003,-TL (Otuzbeşmilyonsekizyüzdörtbinüç Türk Lirası) 39.362.920,-TL (Otuzdokuzmilyonüçyüzaltmışikibindokuzyüzyirmi Türk Lirası), c) 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin; 1) (1) numaralı alt bendinde belirtilen 106.531,-TL (Yüzaltıbinbeşyüzotuzbir Türk Lirası) 117.120,-TL (Yüzonyedibinyüzyirmi Türk Lirası), 213.072,-TL (İkiyüzonüçbinyetmişiki Türk Lirası) 234.251,-TL (İkiyüzotuzdörtbinikiyüzellibir Türk Lirası), 2) (2) numaralı alt bendinde belirtilen 106.531,-TL (Yüzaltıbinbeşyüzotuzbir Türk Lirası) 117.120,-TL (Yüzonyedibinyüzyirmi Türk Lirası), 213.072,-TL (İkiyüzonüçbinyetmişiki Türk Lirası) 234.251,-TL (İkiyüzotuzdörtbinikiyüzellibir Türk Lirası), 1.775.686,-TL (Birmilyonyediyüzyetmişbeşbinaltıyüzseksenaltı Türk Lirası) 1.952.189,-TL (Birmilyondokuzyüzelliikibinyüzseksendokuz Türk Lirası), 3) (3) numaralı alt bendinde belirtilen 213.072,-TL (İkiyüzonüçbinyetmişiki Türk Lirası) 234.251,-TL (İkiyüzotuzdörtbinikiyüzellibir Türk Lirası), 1.775.686,-TL (Birmilyonyediyüzyetmişbeşbinaltıyüzseksenaltı Türk Lirası) 1.952.189,-TL (Birmilyondokuzyüzelliikibinyüzseksendokuz Türk Lirası), ç) 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde belirtilen 177.556,-TL (Yüzyetmişyedibinbeşyüzellialtı Türk Lirası) 195.205,-TL (Yüzdoksanbeşbinikiyüzbeş Türk Lirası), d) 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen 53.261,-TL (Elliüçbinikiyüzaltmışbir Türk Lirası) 58.555,-TL (Ellisekizbinbeşyüzellibeş Türk Lirası), 17.744,-TL (Onyedibinyediyüzkırkdört Türk Lirası) 19.507,-TL (Ondokuzbinbeşyüzyedi Türk Lirası), e) 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının (j) bendinin; 1) (1) numaralı alt bendinde belirtilen 355.126,-TL (Üçyüzellibeşbinyüzyirmialtı Türk Lirası) 390.425,-TL (Üçyüzdoksanbindörtyüzyirmibeş Türk Lirası), 2) (2) numaralı alt bendinde belirtilen 562.165,-TL (Beşyüzaltmışikibinyüzaltmışbeş Türk Lirası) 618.044,-TL (Altıyüzonsekizbinkırkdört Türk Lirası), 3.372,-TL (Üçbinüçyüzyetmişiki Türk Lirası) 3.707,-TL (Üçbinyediyüzyedi Türk Lirası), 2.248.663,-TL (İkimilyonikiyüzkırksekizbinaltıyüzaltmışüç Türk Lirası) 2.472.180,-TL (İkimilyondörtyüzyetmişikibinyüzseksen Türk Lirası), 6.745,-TL (Altıbinyediyüzkırkbeş Türk Lirası) 7.415,-TL (Yedibindörtyüzonbeş Türk Lirası), 16.864.973,-TL (Onaltımilyonsekizyüzaltmışdörtbindokuzyüzyetmişüç Türk Lirası) 18.541.351,-TL (Onsekizmilyonbeşyüzkırkbirbinüçyüzellibir Türk Lirası), 10.118,-TL (Onbinyüzonsekiz Türk Lirası) 11.123,-TL (Onbirbinyüzyirmiüç Türk Lirası), 13.491,-TL (Onüçbindörtyüzdoksanbir Türk Lirası) 14.832,-TL (Ondörtbinsekizyüzotuziki Türk Lirası), f) 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde belirtilen 197.091,-TL (Yüzdoksanyedibindoksanbir Türk Lirası) 216.681,-TL (İkiyüzonaltıbinaltıyüzseksenbir Türk Lirası), olarak güncellenmiştir. (2) Yukarıda belirtilen eşik değerler ve parasal limitlere ilişkin olarak, bir önceki dönem ile karşılaştırmalı değerler, ayrıca tablo halinde ekte yer almaktadır. Önceki bütçe statüleri MADDE 4 – (1) İdarelerin tabi oldukları eşik değerler ve parasal limitlerin belirlenmesinde 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun yürürlüğe girmesinden önceki bütçe statüleri göz önünde bulundurulur. Yürürlük MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/2/2017 tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Kamu İhale Kurumu Başkanı yürütür. |
||
687 SAYILI KHK VE 1774 SAYILI KANUN
1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun 2.maddesine; 31/10/2016 tarihli ve 678 sayılı KHK’nin 2 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına “bekar odaları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “günübirlik kiralanan evler,” ibaresi eklenmiştir. Bilindiği gibi; Kanunun 10.maddesinde “ Kahvehane, oyun salonu, kulüp, lokal ve benzeri yerlerde ve bu Kanunun kapsamına giren diğer yatısız iş yerlerinde, özel kanunları müsaade ettiği takdirde, ancak sahipleri ve çalıştırdıkları kimseler yatabilir, başkaları kalamazlar.
İskele, istasyon, hava meydanı terminal, garaj, benzin istasyonu ve benzeri kara, deniz ve hava ulaşım merkezleri ile fuar, panayır, sergi ve pazar kurulması gibi zorunluluk olan zaman ve yerlerde, sabahçı kahvesi ve benzeri diğer tesislere, bağlı olduğu kolluk kuvvetinin görüşü alınmak şartıyla belediye veya il özel idaresi tarafından geçici veya, sürekli olarak izin verilebilir.” Düzenlemesi yer almaktadır. Anılan Kanunda, gerek “bekar odaları” ile “İskele, istasyon, hava meydanı terminal, garaj, benzin istasyonu ve benzeri kara, deniz ve hava ulaşım merkezleri ile fuar, panayır, sergi ve pazar yerleri için” işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenip düzenlenmeyeceği, sayılan yerleri işletenlerin, kullananlara, belediyelerce bu yerler için geçici veya sürekli izin verilmesi bir izin yazısıyla mı gerçekleşecektir? Yoksa bu yerler için işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmeyecek midir? Kişisel değerlendirmemize göre,bu yerlere kolluk kuvvetinin görüşü alınmak kaydıyla işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmelidir. Çünkü, sayılan işyerleri bir faaliyette bulunulmakta olup, ticari bir nitelik taşımaktadır. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6.maddesinde; “Yetkili idarelerden usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamaz ve çalıştırılamaz. İşyerlerine bu Yönetmelikte belirtilen yetkili idareler dışında diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek kuruluşları tarafından özel mevzuatına göre verilen izinler ile tescil ve benzeri işlemler bu Yönetmelik hükümlerine göre ruhsat alma mükellefiyetini ortadan kaldırmaz.” Hükmünün yer aldığı dikkate alınmalıdır.
Danıştay Kararı-Yıkım Masrafı
Danıştay 14. Daire, E. 2014/5232,K. 2015/8318,T. 5.11.2015 ; “Ruhsatsız yapının belediyece yıkılması durumunda sadece belediyece yapılan masraf yapı sahibinden tahsil edilir. Dava; tapuda “bahçe” vasıflı olan taşınmaz üzerinde inşaa edilen 60 m²’lik yapının ruhsatsız yapıldığından bahisle bir ay içerisinde kaldırılması, kaldırılmaması halinde belediye tarafından yıktırılarak masrafların %20 fazlasıyla tahsil edileceğine dair 6.10.2009 tarih ve 599/2009 Sayılı davalı idare Yapı Kontrol Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davaya konu işlemin davacının hukukunu etkilemeyen, icrailik vasfı bulunmayan bir işlem olduğundan bahisle davanın incelenmeksizin reddine yolundaki kararını bozan Danıştay Altıncı Dairesinin 20.9.2010 tarih ve E:2010/4728, K:2010/8112 Sayılı kararına uyulmayarak ısrar edilmesi ve bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 5.12.2012 günlü, E:2011/1161 K:2012/2499 Sayılı kararıyla bozulması üzerine , bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda Gaziantep 2. İdare Mahkemesince verilen 31.12.2013 günlü, E:2013/1198, K:2013/2000 Sayılı kararın, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir. Temyize konu Mahkeme kararının, ruhsatsız inşaa edilen yapının bir ay içerisinde kaldırılması, kaldırılmaması halinde belediye tarafından yıktırılmasına dair kısmında, 2577 Sayılı Kanun’un 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır. Kararın; yıkımın belediyece gerçekleştirilmesi halinde yıkım masraflarının % 20 fazlasıyla yapı sahibinden tahsiline dair kısmına gelince; 3194 Sayılı İmar Kanununun 32.maddesinde; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında uygulanacak işlemler sayılmış aynı Kanunun 42.maddesinde de ceza hükümleri düzenlenmiştir. Ancak bu maddede ruhsatsız yapıların idare tarafından yıkılması durumunda yapılan masrafın %20 fazlasıyla ilgilisinden isteneceğine dair bir hükme yer verilmediği gibi bu Kanunun 32.maddesinin son fıkrasında da ruhsatsız yapının belediyece yıkılması durumunda sadece belediyece yapılan masrafın yapı sahibinden tahsil edileceği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; … sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının ruhsatsız yapıldığından bahisle bir ay içerisinde kaldırılması, kaldırılmaması halinde belediye tarafından yıktırılarak masrafların %20 fazlasıyla tahsil edileceğine dair 6.10.2009 tarih ve 599/2009 Sayılı davalı idare Yapı Kontrol Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, İdare Mahkemesince; yıkımın belediyece yapılması halinde, yıkım masraflarının % 20 fazlasıyla tahsiline dair kısmı yönünde inceleme yapılmadığı ve bu kısma yönelik olarak hüküm kurulmadığı anlaşılmış olup; yukarda aktarılan mevcut hükümleri dikkate almak suretiyle anılan kısım hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu kısım yönünden hüküm kurulmamasında hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nin 31.12.2013 günlü; E:2013/1198, K:2013/2000 Sayılı kararının ruhsatsız inşaa edilen yapının bir ay içerisinde kaldırılması, kaldırılmaması halinde belediye tarafından yıktırılmasına dair kısmının ONANMASINA, yıkımın belediyece gerçekleştirilmesi halinde yıkım masraflarının % 20 fazlasıyla yapı sahibinden tahsiline dair kısmının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 5.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KDV Genel Tebliğ Değişikliği
3 Şubat 2017 CUMA gün ve 29968 sayılı Resmî Gazetede “KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 10) yayımlanmıştır.
26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-4.15.) bölümünün başlığı “4.15. Hazinenin Taşınmaz Teslimi ve Kiralamaları, İrtifak Hakkı Tesisi, Kullanma İzni ve Ön İzin Verilmesi İşlemleri, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının Arsa ve Arazi Teslimleri ile Belediye ve İl Özel İdarelerinin Taşınmaz Satışları” olarak değiştirilmiş, aynı bölümün ikinci paragrafının birinci cümlesinde yer alan “ve Belediyeler” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir:
“6770 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanunun (17/4-p) maddesine “belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler” ibaresi eklenmiştir.
3065 sayılı Kanunun (17/4-p) maddesine göre, belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı (belediye ve il özel idarelerinin bünyelerinde oluşan iktisadi işletmelerin taşınmaz satışları hariç) KDV’den istisnadır.
Diğer taraftan, bölge sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan belediyelerin bu amaçları kapsamında yapmış oldukları işlemler KDV’nin konusuna girmemekle birlikte, belediyelerin ticari, sınai, zirai veya mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri 3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesi uyarınca KDV’ye tabidir.
Belediyelerin veya il özel idarelerinin bünyesinde bir iktisadi işletme oluşması halinde KDV mükellefiyetinin, belediye veya il özel idarelerinin adına değil, bunların bünyesinde oluşan iktisadi işletme adına tesis edilmesi gerekmektedir. Belediye veya il özel idarelerine ilişkin mükellefiyet tesisinde, söz konusu iktisadi işletmelerin faaliyet konuları dikkate alınacak ve unvanında faaliyet konusuna yer verilecektir.
Buna göre, belediye ve il özel idarelerinin bünyelerinde oluşan iktisadi işletmelerin taşınmaz satışları, 3065 sayılı Kanunun (17/4-p) maddesindeki istisna kapsamında değerlendirilmeyeceğinden, söz konusu iktisadi işletmelerin taşınmaz satışlarında genel hükümlere göre KDV uygulanacaktır.”
MADDE 6 – Aynı Tebliğin (II/F-4.16.) bölümünün birinci paragrafındaki “veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde,” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 7 – Aynı Tebliğin (II/F-4.16.1.) bölümünün birinci paragrafındaki “, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı bölümdeki Örnek 4’te yer alan “kurumlar, belediyeler ve il özel idarelerine” ibaresi “kurumlara” olarak değiştirilmiş ve aynı bölümün son dört paragrafı yürürlükten kaldırılmış ve aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Belediyeler ve il özel idarelerinin bünyesinde bulunan iktisadi işletmelerin aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan ve bu iktisadi işletmeler tarafından ticareti yapılmayan taşınmazların satışı, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre KDV’den istisna olacaktır.”
MADDE 8 – Aynı Tebliğin (II/F-4.16.2.) bölümünün birinci paragrafındaki “, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde” ibaresi, ikinci paragrafındaki “(söz konusu satışlar nedeniyle belediyeler ve il özel idareleri bünyesinde oluşan iktisadi işletmeler dahil)” ibaresi yürürlükten kaldırılmış, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Belediyeler ve il özel idarelerinin bünyesinde bulunan iktisadi işletmelerin aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan ve bu iktisadi işletmeler tarafından ticareti yapılmayan iştirak hissesi satışları, 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesine göre KDV’den istisna olacaktır.”
MADDE 9 – Aynı Tebliğin (II/G) bölümünün sonuna başlığı ile birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.
“8. Belediye ve İl Özel İdarelerinin 27/1/2017 Tarihinden Önce Yaptıkları Taşınmaz Satışları
3065 sayılı Kanuna 6770 sayılı Kanunla eklenen geçici 36 ncı maddede;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce belediyeler ve il özel idareleri tarafından iktisadi işletme oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde katma değer vergisi aranmaz, bu nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmaz, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilir, tahakkuk eden tutarlar terkin edilir, tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
hükmü yer almaktadır.
Belediyeler ve il özel idarelerinin taşınmaz satışları nedeniyle bünyelerinde iktisadi işletme oluşması halinde, iktisadi işletmenin taşınmaz satışları genel hükümlere göre KDV’ye tabi olup, bu iktisadi işletmelerin taşınmaz satışlarına 3065 sayılı Kanunun geçici 36 ncı maddesi hükmünün uygulanması mümkün değildir.
Buna göre, belediye ve il özel idarelerinin 27/1/2017 tarihinden önce yapmış oldukları ve iktisadi işletme oluşturmamakla birlikte müzayede mahallinde yapılması nedeniyle KDV hesaplanması gereken taşınmaz satışları üzerinden KDV hesaplanmamış ve beyan edilmemiş olması durumunda, hesaplanmayan KDV, bu madde kapsamında belediye ve il özel idarelerinden aranmayacaktır.
Diğer taraftan, belediye ve il özel idarelerinin 27/1/2017 tarihinden önceki iktisadi işletme oluşturmayan taşınmaz satışlarına ilişkin olarak vergi dairelerince geçmişe dönük herhangi bir KDV tarhiyatı yapılmayacaktır. Ayrıca, 27/1/2017 tarihinden önce bu kapsamda vergi dairelerince tarhiyat yapılmış olması ve bu tarhiyatlara karşı belediyeler veya il özel idareleri tarafından dava açılmış olması halinde açılan davalardan feragat edilmesi şartıyla tarhiyatlardan vazgeçilerek tahakkuk eden tutarlar terkin edilecektir. Ancak, bu şekilde tahakkuk eden tutarların tahsil edilmesi halinde tahsil edilen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.”
MADDE 10 – Aynı Tebliğin (III/B-2.1.1.) bölümünün üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ancak, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinin altıncı fıkrasına göre, (I) sayılı listenin 11 inci sırasında yer alan net alanı 150 m2’ye kadar konutlardan; 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu51 kapsamındaki büyükşehirlerde (16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun52 kapsamında rezerv yapı alanı ve riskli alan olarak belirlenen yerler ile riskli yapıların bulunduğu yerler hariç), lüks veya birinci sınıf inşaat olarak yapılan ve ruhsatın sonradan revize edilip inşaat kalitesinin yükseltilmesi hali de dahil olmak üzere, yapı ruhsatının alındığı tarihte, üzerine yapıldığı arsanın 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun53 29 uncu maddesine istinaden tespit edilen arsa birim m2 vergi değeri;
(i) Yapı ruhsatı 1/1/2013 ila 31/12/2016 tarihleri arasında alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi 1/1/2013 tarihinden itibaren yapılacak konut inşaatı projelerinde;
a) Beşyüz Türk Lirası ile bin Türk Lirası (bin Türk Lirası hariç) arasında olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen vergi oranı,
b) Bin Türk Lirası ve üzerinde olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır.
(ii) Yapı ruhsatı 1/1/2017 tarihinden (bu tarih dahil) sonra alınan konut inşaatı projeleri ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi 1/1/2017 tarihinden itibaren yapılacak konut inşaatı projelerinde;
a) Bin Türk Lirası ile iki bin Türk Lirası (iki bin Türk Lirası dahil) arasında olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen vergi oranı,
b) İki bin Türk Lirasının üzerinde olan konutların tesliminde bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır.”
Genelgeler
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : 91810902-250-222
03/01/2017
Konu : Kent İçi Yollar (2016 Verileri)
…………………. VALİLİĞİNE
Birleşmiş Milletler (BM) 02 Mart 2010 tarihinde, önümüzdeki on yıl içinde yol güvenliği krizinin çözümünü harekete geçirecek, dünya çapındaki yol, trafik kazası ölümleri ve yaralanmalarındaki artan eğilimleri durdurmayı hedefleyen bir karar almıştır. Ülkemiz tarafından da desteklenen BM Genel Asamblesi`nin 2010-2020 Karayolu Güvenliği için On Yıllık Eylem Planı (A/64/L.44/Rev.1) Uygulama Talimatının 15`inci maddesinde belirtildiği üzere; Genel Müdürlüğümüzce de şehir içi yollarda altyapı eksikliklerinin giderilerek, güvenli şehir içi yollar oluşturulması, belediye sınırları içerisindeki bütün yolların düşey ve yatay işaretlemelerinin teknolojik gelişmeler esas alınarak yapılması, yollardaki trafik işaret ve levhalarının sürekliliğinin sağlanması, belediye sınırları içerisindeki sinyalizasyon sistemlerinin etkin ve güvenli çalışmasını sağlayacak Trafik Kontrol Merkezlerinin kurulabilmesi için gerekli tedbirlerin alınacağı konusunda karar alınmıştır.
TÜİK tarafından yürütülen Resmi İstatistik Programının üçüncü dönemi olan 2017-2021 yılları arasında ulaştırma istatistikleri başlığı altında kent içi yol uzunluklarına ait istatistiki bilgiler Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü (MİGM) tarafından toplanarak 2018 yılından itibaren yıllık tablolar halinde MİGM web sayfasında (http://www.migm.gov.tr) yayımlanacaktır. Belediyelerin sorumlu oldukları kent içi yolların, kaplama cinsi ve uzunluklarının tespit edilmesi, bisiklet yolu ve raylı sistem hat uzunluklarına ait verilerin derlenmesi amacıyla ekte gönderilen “Kentsel Yol Ağı İstatistikleri Soru Kağıdı” hazırlanmıştır. Belediyelerce; 31/12/2016 tarihi itibariyle kent içi yolların ekte yer alan “Kentsel Yol Ağı İstatistikleri Soru Kâğıdının doldurulması, üretilen sayısal kent içi yol verilerinin öz nitelikleri ile birlikte (tercihen .shp formatında, dönüştürülememesi halinde dxf, dwg formatlarında) hazırlanarak 20/02/2017 tarihine kadar mail ortamında yerelidare@icisleri.gov.tr adresine, cd ortamında Bakanlığımıza gönderilmesi hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : 93127266-900-403 06/01/2017
Konu : Kamu İstihdamı
…………………. VALİLİĞİNE
Kamu istihdamına ilişkin sağlıklı ve güncel istatistiklerin üretilmesi çalışmalarına esas teşkil edecek il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üye oldukları mahalli idare birlikleri ve belediye iktisadi teşekküllerinde (BİT) istihdam edilen personele ilişkin bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır.
Konu hakkında iliniz dâhilindeki mahalli idarelerden temin edilecek bilgilerin, Valiliğinizce icmal edilerek ekteki formlara doldurularak en geç 20/01/2017 tarihine kadar (yerelbilgi@icisleri.gov.tr) internet adresine Excel formatında iletilmesi hususunda;
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : 30546965-250-150 02/01/2017
Konu : Kira Rayiç Bedeli Belirlenmesi
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği bu kanun kapsamındaki şehitlerin hak sahipleri (aylığa müstahak dul ve yetimleri) ile vazife malulü olanların ikametgâh olarak kullanacakları yurtiçindeki taşınmazın, bütün hak sahipleri adına bir konut için kira bedeli on yıl süre ile devlet tarafından karşılanmaktadır.
3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21. maddesinin uygulanmasına ilişkin 2006/8 sayılı Başbakanlık Genelgesinin 4 üncü maddesinde ” 3`üncü maddede belirlenen kriterlere göre hak sahiplerine ödenecek kira bedeli, kiralamanın yapıldığı yerdeki belediye rayiçlerini geçmeyecektir.” hükmü yer almaktadır.
Son dönemlerde bazı belediyelerce görev alanına girmediği gerekçesiyle kira rayiç bedelini belirtir yazının düzenlenmediği, bu durumun da hak sahiplerinin mağduriyetine neden olduğuna dair duyumlar alınmaktadır. Hak sahiplerinin mağduriyetine mahal vermemek için 2006/8 sayılı Başbakanlık Genelgesi doğrultusunda işlem yapılmasının iliniz dâhilindeki belediyelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini önemle rica ederim.
Bakan a.
Vali
Müsteşar Yardımcısı
T.C.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı : 32678573/604.02.99/
Konu : Gerçek (True) Ortofoto ve
Coğrafi Veri Üretim İşi
Doğal Afet Sigortalan Kurumu (DASK) tarafından ihalesi yapılan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü (CBSGM) tarafından Teknik Koordinatörlüğü yürütülen “Gerçek (True) Ortofoto ve Coğrafî Veri Üretim İşi” projesi kapsamında 2014, 2015 ve 2016 yıllarında havadan görüntü alımı tamamlanan bölgelere ait bilgiler yazımız eki (Ek-2) ile gönderilmektedir.
Proje il ve İlçelerde kentsel ve gelişme alanlarım kapsamaktadır. Proje ile ÇŞB ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının coğrafi veri üretimi gerçekleştiren tüm birimlerinin temel görüntü altlığı oluşturulmakta, yer örnekleme Aralığı 10 cm olan ortofotoların üretimi gerçekleştirilmekte ve ülkemizin güncel bina envanteri oluşturulmaktadır. Projenin çıktıları tüm kurum ve kuruluşlar ile Büyükşehir Belediyeleri, il ve ilçe belediyeleri tarafından ücretsiz olarak paylaşılmaktadır.
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim.
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
MALÎYE BAKANLIĞI
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü
Sayı : 77078042-125.07-[48~629]-10566 23/12/2016
Konu: Seyahat Kartı
……….VALİLİĞİNE
6245 sayılı Harcırah Kanununun 48 inci maddesinde, memuriyet mahalli dahilinde seyyar olarak vazife gören memur ve hizmetlilere, bu Kanun kapsamına giren kurumlar tarafından işletilen taşıtlarda seyahat için fotoğraflı birer kart verileceği ve bu kartların kimlere, hangi taşıtlar için ve hangi şartlarla verileceğinin İçişleri, Maliye ve Ulaştırma Bakanlıklarınca müştereken tespit edileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükme uygun olarak seyahat kartlarının kimlere, hangi şartlarda verileceği ve uygulamaya ilişkin esaslar; 16, 23 ve 30 Seri No`Iu Harcırah Kanunu Genel Tebliğleri ve 8/12/1995 tarihli Ve B.O7.0.BMK.0.17-27-48-629/32571 sayılı Genel Yazımızla belirlenmiş, İçişleri ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlıkları ile Bakanlığımız tarafından müştereken imzalanan ve 1/1/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren protokol kapsamında. 30 Seri No`lu Tebliğde belirlenen illere (Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Konya ve Gaziantep) diğer büyükşehirler de eklenmiş ve uyulması gereken hususlar yeniden belirlenerek söz konusu protokol kapsamında bu esasların uygulanmasına devam edilmiştir.
Diğer taraftan, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca 31/12/2005 tarihli ve 26040 3. Mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İç Kontrol ve Ön Malî Kontrole İlişkin Usul ve Esaslar`ın 21 inci maddesinde de, “6245 sayılı Harcırah Kanununun 48 inci maddesi uyarınca İçişleri, Maliye ve Ulaştırma Bakanlıkları tarafından müştereken belirlenen esaslar çerçevesinde, seyahat kartı verilecek personel listesi, birimlerin teklifleri değerlendirilerek malî hizmetler birimi tarafından kontrol edilir. Buna ilişkin talepler yukarıda belirtilen esaslar ile Bakanlık tarafından yapılan düzenlemelere uygunluk ve bütçe ödeneğinin yeterliliği yönünden en geç üç işgünü içinde kontrol edilir. Uygun görülmeyen talepler gerekçeli bir yazıyla ilgili birime gönderilir.” hükmü yer almıştır.
Bu kapsamda, 2006 yılından itibaren seyahat kartlarına ilişkin teklifler, ilgili düzenlemeler çerçevesinde kurumların malî hizmetler birimi tarafından değerlendirilmeye başlanmış ve uygulama bu şekilde yürütülmüştür.
Buna göre, yukarıda belirtilen uygulamanın aynı şekilde devam ettirilebilmesi için seyahat kartı talebiyle ilgili tekliflerin hazırlanması ile hazırlanan tekliflerin değerlendirilmesi ve kontrol sürecine ilişkin olarak 2017 yılında uyulması gereken hususlar aşağıda belirtilmiştir.
-Seyahat kartı verilmesine ilişkin taleplere, 2016 yılına ilişkin uygun görüş yazısı ve eki onaylı seyahat kartı formunun örneği eklenecektir.
-Taleplerin hazırlanmasında, 2016 yılında uygun görülen sayılar aşılmayacaktır. Ancak, isim ve unvan değişikliği yapılabilecektir.
-Malî hizmet birimleri, seyahat kartı taleplerini, 6245 sayılı Kanun ile bu Kanuna dayanılarak Bakanlığımız tarafından yapılan düzenlemelere uygunluk ve bütçe ödeneğinin yeterliliği ile hizmetin gerekliliği yönlerinden değerlendirip kontrol edeceklerdir.
-Uygun görülen taleplere ilişkin seyahat kartı formu onaylanacak, uygun görülmeyen talepler ise gerekçeli bir yazıyla ilgili birime gönderilecektir.
-2016 yılındaki sayının anılmasını gerektiren zorunlu durumlarda ise, kurumun 2017 yılı bütçesinin mevcut ödeneklerinin yeterli olması ve ilave ödenek talep edilmemesi kaydıyla, malî hizmetler biriminden ek taleple bulunulabilecektir.
-Seyahat kartlarından, hafta tatili ile resmi tatil günleri hariç iş günlerinde 07.00-19.00 saatleri arasında; su, doğalgaz ve elektrik »rızalarında fiilen çalışanlar ise tatil günleri dâhil günün her saatinde yararlanabileceklerdir.
-İlgili mevzuatı uyarınca seyahat ücretinden muaf tutulanlara seyahat karlı verilmeyecektir.
-Seyahat kartlarına, kart sahibinin fotoğrafı yapıştırılacak; kurum adı, görev unvanı ve fiilen yapılan görev açıkça yazılacak, kartların şekli ve rengi ile diğer özellikleri taşıtı işleten ilgili kuruluşça tespit edilecektir.
-Kartların herhangi bir nedenle (emeklilik, istifa vb.) iade edilmesinin gerekli olduğu hallerde, geri kalan süreye ilişkin ücret iade edilecek veya seyahat kartı koşullan taşıyan başka bir personel adına düzenlenmek suretiyle değiştirilebilecektir.
-Birimlerce, 6245 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında yürütülecek hizmetlerin, söz konusu maddede sayılan unvanlara sahip memur ve hizmetliler tarafından gördürül meşine azami gayret sarf edilecektir.
-Aşağıda belirlenen bedellerden ayrı olarak, gerek kurum bütçesinden gerekse karı verilen kişiler tarafından vize, kart basım bedeli gibi adlar altında herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.
Diğer taraftan., 2017 yılı için geçerli olmak üzere seyahat kartları KDV hariç;
-Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye sınırları içerisinde aylık 79,75 TL,
-Diğer büyükşehir belediye sınırları içerisinde aylık 59,45 TL,
-Büyükşehir olmayan diğer illerde ise aylık 44,55 TL, Karşılığında verilecektir.
Bilgilerini ve gereğini‘ arz/rica ederim.
Bakan a.
Müsteşar
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : 30546965-250-28120 27/12/2016
Konu : Trafik İşaret Levhaları
Emniyet Genel Müdürlüğünün “Trafik İşaret Levhaları” konulu 16/12/2016 tarihli ve 186460 sayılı yazı ilişikte gönderilmiştir.
Konunun iliniz dahilindeki belediyelere duyurulması hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Emniyet Genel Müdürlüğü
Sayı :11088401.68386.64035/2999/186460 16/12/2016
Konu :Trafik işaret levhaları
MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi : 15/07/2014 tarihli ve 11088401.68386-64035/1294-1748/95264 sayılı yazımız.
Belediye sınırları içerisinde yapılan trafik işaretlemelerinin, gerek meydana gelen trafik kazaları sonrası açılan davalarda, gerekse trafik birimlerimizce yapılan tespitlerde yetersiz ve ilgili mevzuatlara uygun olmadığı gözlemlenmiş olup, konuya ilişkin tespitlere yönelik rapor ilgi sayılı yazı ekinde gönderilmişti.
Belediyelerin sorumluluk bölgelerindeki yolların yapım, bakım ve onarımları kurum görevlilerince yerine getirilmeden önce, karayolunun trafik düzenlemelerinden ve denetiminden sorumlu trafik birimine bilgi vermemesi, yine çalışma alanındaki işaretlemelerin standartlara uygun olmaması, standartlara uygun işaretlemelerin ise sürdürülebilir olmaması, çalışma süresince uygunluğunun denetlenmemesi, yol yapım ve bakım çalışmalarında kullanılan iş makinesi ve kamyonların yükleme kurallarına uymaması ve çalışma bölgelerinde karayoluna kontrolsüz çıkması nedenleriyle trafikte aksamalar, hatta trafik kazaları ve sonucunda ölüm, yaralanma ve maddi hasar meydana gelmeye devam etmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu`nun “Karayolu trafik güvenliği” kenar başlıklı 13`üncü maddesinde; “Karayolunun yapımı, bakımı, işletilmesi ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşlar, karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlüdür. Çeşitli kişi, kurum ve kuruluşlar, karayolu yapısında yapacakları ve esasları yönetmelikte belirtilen çalışmalarda;
a) Yolun yapım ve bakımı ile görevli kuruluştan izin almak ” denilmektedir.
Kanun`un 5`inci maddesi ile trafik düzenlemelerinin bu Kanun hükümlerine uygun olup olmadığını denetleme görev ve yetkisi Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra trafik kuruluşlarına verilmiştir.
Aynı Kanun‘un “Belediye trafik birimleri, görev ve yetkileri” kenar başlıklı 10` uncu maddesi birinci fıkrası (b) bendinin 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı alt bendinde;
“Görev ve yetkiler
1) Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak,
2) Gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmak,
3) Karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek,
4) Karayolunda trafik için tehlike teşkil eden engelleri gece veya gündüze göre kolayca görülebilecek şekilde işaretlemek veya ortadan kaldırmak,
5) Yol yapısı veya işaretleme yetersizliği yüzünden trafik kazalarının vuku bulduğu yerlerde, yetkililerce teklif edilen tedbirleri almak” görev ve yetkisi belediyelere verilmiştir.
2918 sayılı Kanun`un “Trafik işaretleri” kenar başlıklı 15`inci maddesinde; “Trafik işaretlerinin standart, anlam, nicelik ve nitelikleri ile diğer esasları İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Bayındırlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir” denilmektedir. Anılan madde gereğince çıkarılan Trafik İşaretleri Hakkında Yönetmeliğin 3`üncü maddesinde; “Trafik işaretlerinin standartları, anlam, nicelik ve nitelikleri ile karayoluna uygulama tekniğinin esasları Karayolları Genel Müdürlüğünce tespit edilerek ayrıca bir el kitabı haline getirilir ” denilmektedir.
Yukarıda belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, Birleşmiş Milletler Karayolu Trafik Sözleşmesi ile Karayolu İşaretleri ve Sinyalleri Sözleşmesi kapsamında “Trafik İşaretleri Elkitabı”, ayrıca şehir içi karayolları üzerinde ve yol kenarında yapılan bakım ve yenileme işleminde alınacak trafik tedbirlerinin standart ve koşullarım belirlemek amacıyla “Şehir içi Yolların Yapım Bakım ve Onarımlarında Trafik İşaretleme Standartları” oluşturulmuştur.
Bu kapsamda, şehir içi karayollarında karayolu üzerinde ve kenarında yapılacak çalışmalarda trafik düzeni ve güvenliği ile can ve mal emniyetinin sağlanabilmesi amacıyla, Karayolları Genel Müdürlüğünce belirlenen “şehir içi Yolların Yapım Bakım ve Onarımlarında Trafik İşaretleme Standartlarına” uygun işaretleme yapmadan ve trafik güvenliği yönünden gerekli diğer tedbirleri almadan çalışmalara başlanılmaması, trafikte aksamalar yaşanmaması için çalışma öncesinde trafik zabıtasına haber verilmesi ve çalışmalar tamamlanıncaya kadar işaretlemelerin projesine uygunluğu ile gece ve gündüz görülebilirlikleri bakımından sürekli kontrol edilmesi önem taşımaktadır.
Yol yapım ve bakım çalışmalarında gerekli tedbirlerin alınması amacıyla konunun belediyelerimize duyurulmasını arz ederim.
T.C.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
İller İdaresi Genel Müdürlüğü
Sayı: 94548938-165.09-E.9139 13/12/2016
Konu : Şehitlik Yönetmeliği
İlgi: 12/11/2016 tarihli ve 29886 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Şehitlik Yönetmeliği.
12/11/2016 tarihli ve 29886 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Şehitlik Yönetmeliği ile şehitliklere defnedilecek kişiler ve şehitliğe defin kararını verecek makamlar belirlenmiş, kamu kurum ve kuruluşlarının şehitlikleri tek elde toplanarak yurt içindeki şehitlik ve şehit mezarlarının yapım, bakım-onarım işleri ve şehitliklerin yönetimi valiliklere verilmiştir. Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında şehitliklere defnedilecekler ile defin yapılacak haller belirtilmiş, 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (f) bendinde yer alanlar için de şehitliğe defin kararının olayın meydana geldiği il valiliğince verileceği düzenlenmiştir. Bu çerçevede Şehitlik Yönetmeliği`nin yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulamada sorun yaşanmaması için, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir:
1. Defin kararı alınmasından defnin tamamlanmasına kadar geçen süreçte yapılacak İş ve işlemlerin koordine edilmesi ve takibi için vali veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında; büyükşehir statüsündeki illerde büyükşehir belediyesi genel sekreteri, diğer illerde belediye başkan yardımcısı; yatırım izleme koordinasyon başkanlığından sorumlu vali yardımcısı/il özel idaresi genel sekreteri, il emniyet müdürü, il jandarma komutanı, aile ve sosyal politikalar il müdürü ile sahil güvenlik bölge komutanlığı olan illerde bölge komutanının katılımıyla bir komisyon oluşturulacaktır. Komisyonun sekretarya hizmetleri valiliklerce yerine getirilecektir.
2. Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (I) inci fıkrasının (c) ve (I) bendi kapsamında olan kişiler ile kurumların personelinden vefat durumunun 3 üncü maddenin (1) inci fıkrasındaki ilgili olduğu bent ve alt bendi, olayla ilgili ilk bilgi ve belgelere göre tespit edilerek şehitliğe defin kararı;
a. Jandarma Genel Komutanlığı mensupları ile güvenlik korucuları ve gönüllü güvenlik korucuları için il jandarma komutanlığınca,
b. Emniyet Genel Müdürlüğü mensupları için il emniyet müdürlüğünce,
c. Sahil Güvenlik Komutanlığı mensupları için ilgili bölge komutanlığınca,
ç. Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin (0 bendi kapsamında olanlar için olay, polis sorumluluk bölgesinde meydana gelmiş ise il emniyet müdürlüğü, jandarma sorumluluk bölgesinde meydana gelmiş ise il jandarma komutanlığınca,
Ek-1 de yer alan formata uygun şekilde tanzim edilerek, komisyonun onayına sunulacaktır.
3. Şehidin ailesine (şehit evli ve eş ile baba/anne ayrı illerde ikamet ediyor ise her iki aileye de), şehadet olayının bildirilmesi maksadıyla, olay yeri valiliğince ailenin ikamet yerindeki il valiliğine durum öncelikle telefonla, bilahare yazıyla bildirilecektir. Şehidin ailesine şehadet haberi vali veya görevlendireceği vali yardımcısı/kaymakamın başkanlığında teşkil edilecek heyet tarafından yazılı ve görsel basın olmaksızın usulüne göre ve zaman mefhumu gözetilmeksizin ivedilikle yapılacaktır. Birden fazla yerde şehadet haberi verilecekse eş zamanlı yapılmasına dikkat edilecektir.
4. Şehitliğe defin kararı alındıktan sonra bu kararın bir örneği, ivedilikle defin yeri valiliğine ve kişinin ilgili olduğu birime gönderilecek, bir örneği ise olay yeri valiliğinde muhafaza edilecektir.
5. Defin yeri valiliğince, hakkında defin kararı verilen kişinin, yönetmeliğin 5 inci maddesinde sayılan yakınlarından, hangi şehitliğe ya da mezarlığa defin yapılmasının talep edildiğine dair yazılı beyan Ek-2 deki formata uygun olarak alınacak ve olay yeri valiliğine bildirilecektir. Yazılı beyanda belirtilen şehitlik/mezarlıkta gerekli çalışmalar ivedilikle yerine getirilecektir,
6.Şehitliğe defnedilecek kişinin yakınlarının tören alanına ve defnin yapılacağı şehitliğe/mezarlığa ulaşımları, defin giderleri, definden sonra taziye yeri tahsisi, dini vecibeler ve yöresel geleneklere göre yapılacak taziye giderleri, defin yeri valiliğince koordine edilecek ve vali tarafından uygun görülen birim tarafından karşılanacaktır.
7. Definden sonra şehitliğe defnedilen veya beyan üzerine mezarlığa defnedilen kişinin mezar yapımı, Yönetmeliğe uygun olarak en kısa zamanda yerine getirilerek şehidin ilgili olduğu kuruma bilgi verilecektir.
8. Şehitliklerin ve mezarların yönetim, inşa, bakım, onarım ve koruma işlemleri valiliklerce sürekli takip edilecek ve çalışmalar ivedilikle yerine getirilecektir.
Konunun hassasiyetle takip edilerek uygulamada herhangi bir aksaklığa sebebiyet verilmemesini önemle arz ve rica ederim.
Bakan a.
Vali
T.C
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü
Sayı : 71188846-010.06.99-27411 21/12/2016
Konu : Sayıştay 2015 Yılı Dış Denetim
Genel Değerlendirme Raporu
İlgi : Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün 17/10/2016 tarih ve 21583 sayılı yazısı.
Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünün “Sayıştay 2015 Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu” konulu ilgi yazısı ilişikte gönderilmiştir.Konunun iliniz dâhilindeki mahalli idarelere duyurulması ve raporda belirtilen hatalı ve eksik uygulamaların giderilmesi hususunda;
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Muhasebat Genel Müdürlüğü
Sayı : 28165485-845.03.02-21583 17/10/2016
Konu : Sayıştay 2015 Yılı Dış Denetim
GENEL DEĞERLENDİRME RAPORU
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘nun 68 ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu‘nun 38‘inci maddeleri gereği Sayıştay tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan 2015 Yılı Dış Denetim Genel Değerlendirme Raporu‘nun mahalli idareler ile ilgili hususları ilişikte gönderilmiştir. Bilgilerini ve Raporda belirtilen hususların iyileştirilmesi, hatalı ve eksik uygulamaların giderilmesi hususunda yapılan/yapılacak çalışmalar hakkında Bakanlığımıza ivedilikle bilgi verilmesini arz ederim.
H. Abdullah KAYA
Bakan a.
Müsteşar
5. MAHALLİ İDARELERE İLİŞKİN KONULAR
5.1. BELEDİYE GELİRLERİNE İLİŞKİN TESPİTLER
Belediye gelirlerinin takip ve tahsiline ilişkin tespit edilen hatalı uygulamalara aşağıda yer verilmiştir.
5.1.1. 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu`nda Yer Alan Bazı Belediye Gelirlerinin Tahakkuk ve Tahsil Edilmemesi
Belediye Gelirleri Kanunu`na göre belediyeler tarafından tahakkuk ve tahsili yapılması gereken gelirlerle ilgili olarak;
• Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam üzerinden ilan ve reklam vergisi alınması gerekirken, bazı belediyelerde kiraya verilen reklam panolarında yapılan reklamlar üzerinden ilan ve reklam vergisi alınmadığı,
• Özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularının (işlenmiş sular dâhil) belediyelerce denetlenerek hangi kaynaklara ait olduklarını gösterecek şekilde bu kaplara özel işaret konulması kaynak suları harcına tabi iken bazı belediyelerde kaynak suları harcının tahakkuk ve tahsilinin yapılmadığı,
• Yeni kanalizasyon yapılması veya mevcut olanın ıslah edilmesi durumunda bunlardan faydalanan gayrimenkul sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınması gerekirken, bazı belediyelerde kanalizasyon harcamalarına katılma payının tahakkuk ve tahsilinin yapılmadığı,
• Yeni içme suyu şebekesi yapılması, mevcut olanın ıslah edilmesi veya genişletilmesi durumunda dağıtımın yapıldığı saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden su tesisi harcamalarına katılma payı alınması gerekirken bazı belediyelerde su tesisi harcamalarına katılma payının tahakkuk ve tahsilinin yapılmadığı,
• Belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde bulunan eğlence işletmelerinin faaliyetleri eğlence vergisine tabi iken bazı belediyelerde eğlence vergisinin mükellefi olan işletmelerden (sinema salonu işletmeleri, oteller, oyun salonları ve diğer eğlence mekânları) eğlence vergisi alınmadığı,
• Belediye sınırları ile mücavir alanları içerisinde İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinin açılıp faaliyet gösterebilmesi işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmasına tabi iken, bazı belediyelerde söz konusu Yönetmelik kapsamındaki işyerlerine, işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilmediği ve bu işyerlerinden işyeri açma ve çalışma ruhsat harcı alınmadığı, tespit edilmiştir.
5.1.2. Belediyelerde Kamulaştırma İşlemlerinden Kaynaklanan Emlak Vergisi Tarh, Tahakkuk ve Tahsiline İlişkin Tespitler
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu, belediyeler tarafından tahsil edilen ve önemli bir gelir kaynağı olan emlak vergisini güvence altına almak amacıyla tapu idaresine kamulaştırma ve devir gibi mülkiyet değişimlerini ilgili belediyeye bildirme zorunluluğu getirmiştir. Emlak vergisinin beyana dayalı bir vergi olması nedeniyle bu zorunluluk bir vergi güvenlik önlemidir.
Bazı belediyelerde belediye sınırları içerisinde yapılmış olan kamulaştırma işlemlerinin tapu idaresi tarafından ilgili belediyelere bildirilmemesi sonucunda;
• Kamulaştırılarak kamu tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan gayrimenkule ilişkin daha önceden beyanname verilmediği, emlak vergisi ödenmediği ve bildirim yapılmamış olduğundan bu hatanın düzeltilmeden devam ettiği,
• Kamulaştırarak kamu tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan gayrimenkule ilişkin daha önceden gelen emlak vergisi borçlarının bulunduğu ve bildirim yapılmamış olduğundan bu hatanın düzeltilmeden devam ettiği,
• Kamulaştırarak kamu tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan gayrimenkule ilişkin Kamulaştırma Kanunu`ndan kaynaklanan ek emlak vergisinin beyan edilmediği ve bildirim yapılmamış olduğundan bu hatanın düzeltilmeden devam ettiği,
• Bildirim yapılmamış olması nedeniyle beyanname verilmiş olan gayrimenkullerde kamu adına tescil tarihinden sonra tahakkuk yapılmaması gerekirken, eski malik adına tahakkuk yapılmaya devam edildiği, tespit edilmiştir. Bu itibarla, 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun gereğince tapu idarelerinin Özellikle Kamulaştırma Kanunu ve Emlak Vergisi Kanunu kapsamındaki işlemler konusunda belediyeleri bilgilendirmesi, sistemli ve zamanlı veri paylaşımı sağlanması, belediyeler tarafından bilgilendirme ve paylaşımların takibinin yapılarak emlak vergisinin mevzuat doğrultusunda tarh, tahakkuk ve tahsilinin yapılması gerekmektedir
5.1.3.Telekomünikasyon Altyapı ve Şebekelerinden Alınması Gereken Geçiş Hakkı Bedellerinin, Takip ve Tahsil Edilmemesi
Sabit ve Mobil Haberleşme Altyapısı veya Şebekelerinde Kullanılan Her Türlü Kablo ve Benzeri Gerecin Taşınmazlardan Geçirilmesine İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında, sabit ve mobil haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan her türlü kablo ve benzeri gerece ilişkin geçiş hakkına ait ücretlerin ödeme şeklinin sözleşmede belirleneceği hüküm altına alınmış ve 01.01.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere geçiş hakkı ücretleri tarifesi Yönetmelik`e eklenmiştir. Denetimler sonucunda bazı belediyelerin mücavir alanları içerisinde kalan sabit ve mobil haberleşme altyapısı veya şebekelerinde kullanılan her türlü kablo ve benzeri gerece ilişkin geçiş hakkı ücretlerinin belediyelerce takip ve tahsil edilmediği tespit edilmiştir
5.1.4. Gecekondu Fonu Gelirlerinin Bütçe Dışında Tutulması
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği`nin “Belli bir amaca tahsisli gelirler ve alınan paylar” başlıklı 18`inci maddesinin ikinci fıkrasında; “20.07.1966 tarihli ve 775 Sayılı Gecekondu Kanununun 12 *inci maddesi gereği kurulan fonda toplanacak paralar gelir bütçesinin ilgili bölümüne gelir kaydedilir” denilmek suretiyle fon gelirlerinin gelir bütçesinin ilgili bölümüne kaydedileceği düzenlenmiştir. Diğer taraftan 775 sayılı Gecekondu Kanununun 12`nci maddesinde, belirtilen kaynaklardan sağlanacak gelirlerin, ilgili belediyelerce açılacak özel hesaplarda toplanarak birer fon teşkil edeceği, 13`üncü maddesinde de toplanan bu kaynakların hangi amaçlar için kullanılacağı açık bir şekilde belirtilmiştir. Denetimler sonucunda, bazı belediyelerde gecekondu fonu gelirlerinin bütçe gelirlerine kaydedilmediği ve bankalarda bu amaçla açılması gereken özel hesap yerine başka banka hesaplarında takip edildiği tespit edilmiştir.
5.2.AMBALAJ ATIKLARININ TOPLANMASI İÇİN İMTİYAZ HAKKI VERİLEN ŞİRKETLERDEN BEDEL ALINMAMASI
5393 sayılı Belediye Kanunu, belediyelere çevrenin korunması amacıyla yapılması gereken görevler yüklemiştir. Bu kapsamda ambalaj atıklarının toplanması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak belediyelerin temel bir görevi ve imtiyaz hakkıdır. Belediyeler, Kanunla verilen bu görevi kendileri gerçekleştirebileceği gibi sözleşme imzaladıkları çevre lisanslı veya geçici faaliyet belgeli toplama ve ayırma tesisleri aracılığıyla da yerine getirebilir. Bu durumda sözleşme imzalanan tesisler katı atıkların toplanmasını, ayrıştırılmasını sağlarken geri kazanım yolu ile gelir elde etmiş olmaktadırlar. Dolayısıyla ilgili imtiyazın şirketlere sözleşme karşılığında devredilmesi durumunda belediyeler mevcut imtiyazlarından vazgeçmiş olmaktadırlar. Denetimler sonucunda bazı belediyeler tarafından söz konusu şirketlere ihale yapılmadan ve imtiyaz hakkı karşılığında gelir elde edilmeden ambalaj atığı toplama imtiyazı verildiği tespit edilmiştir. Ambalaj atıklarının toplanması işi aynı zamanda gelir getirici bir faaliyet olduğundan, bu konudaki imtiyaz devrinin, belediyelerce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde ihale yoluyla yapılması gerekmektedir.
5.3. DEVLET MEMURLARINA YİYECEK YARDIMI YAPILMASI KONUSUNDA MEVZUATA AYKIRI UYGULAMALARIN BULUNMASI
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun “Yiyecek yardımı” başlıklı 212`nci maddesi ile devlet memurlarının yiyecek yardımından hangi hallerde ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esasların Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığının birlikte hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunacağı hüküm altına alınmıştır. Mezkûr Kanun hükmüne dayanılarak 1986 yılında yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği ile devlet memurlarının yiyecek yardımından hangi hallerde, ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar belirlenmiştir. Yönetmelik`in 2`nci maddesinde Yönetmelik hükümlerinin 657 sayılı Kanun`a tabi memurlar hakkında uygulanacağı, 3 `ünü maddesinde yiyecek yardımının yemek verme şeklinde yapılacağı, bu yardım karşılığında memurlara nakden bir ödemede bulunulmayacağı, yiyecek yardımının haftalık çalışma süresi 40 saati aşmayan yerlerde öğle yemeği olarak verileceği, 4`üncü maddesinde yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin yemek maliyetlerinin yarısını aşmamak üzere kurum bütçelerine bu amaçla konulan ödeneklerle karşılanacağı, yemek bedelinin bütçeden karşılanmayan kısmının yemek yiyenlerden alınacağı, 5`inci maddesinde kurum bütçesine bu amaçla konulan ödeneğin memurlara yemek vermek üzere kurulan yemek servisi, yardım sandığı, demek veya bu mahiyetteki kuruluşa ödeneceği, yemek servisinin yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması şartıyla atamaya yetkili amirin onayı ile kurulabileceği, 9`uncu maddesi ile yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin hesaplanmasında kurum kadrolarında olup yemek servisinde görevlendirilen personel giderleri, kira, amortisman, su, elektrik ve havagazı giderlerinin yemek maliyetine dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine ilave olarak öğle yemeği servisinden faydalanacak olan memurlardan ve sözleşmeli personelden alınacak asgari yemek bedellerine ilişkin esaslar, her yıl Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan merkezi yönetim bütçe uygulama tebliğleri ile belirlenmekte, alınacak en az yemek bedeli tutarları Tebliğ`e ek cetvelde gösterilmektedir. Ayrıca tebliğlerde kuruluşların personel kadro ve pozisyon unvanı, hizmetin özelliği, yemek maliyetlerinin ve yemek servisinin farklı mahallerde daha iyi şartlarda sunulması gibi hususları dikkate alarak ek cetvellerde belirtilen miktarların üzerinde yemek bedeli tespit edebileceği de belirtilmektedir.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca kamu idarelerinde 657 sayılı Kanun`a tabi olarak çalışan memur personele yapılacak yiyecek yardımının; haftalık çalışma süresinin 40 saati aşmaması durumunda öğle yemeği olarak verilmesi gerektiği, yiyecek yardımı kapsamında nakden bir ödemenin yapılamayacağı, kamu idarelerinde yiyecek yardımından faydalanabilecek personel sayısının asgari 50 olması ve yemekhane için elverişli yer bulunması durumunda öğle yemeğinin kurulacak söz konusu yemekhanede verileceği, yiyecek yardımının gerektirdiği giderlerin yarısının kurum bütçelerine bu amaçla konulacak ödenekten karşılanacağı, kalan kısmın yemek yiyenlerden alınacağı, ancak herhalde yemek yiyenlerden alınacak öğle yemeği başına birim tutarın yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliği`ne ek cetvelde yer alan ve memur personelin ek göstergelerine göre ayrı ayrı belirlenmiş olan asgari tutardan düşük olamayacağı açıktır.
Bununla birlikte kamu idarelerinin çeşitli nedenlerle öğle yemeklerini bünyelerinde kuracakları yemek servisinde hazırlayamamaları halinde yemek hazırlama ve dağıtım hizmeti, kurum bütçelerine bu amaçla konulan ödenekten yapılacak harcamanın yemek maliyetinin yarısını aşamayacağı hususu göz önünde bulundurularak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında ihale yoluyla temin edilebilmektedir. Ancak böyle bir durumda da öğle yemeğinin yüklenici firma tarafından memur personele ilgili kamu idaresinin oluşturduğu yemek servisi olarak kullanılan yerde verilmesi gerekmektedir.
Denetimler sonucunda, bazı mahalli idarelerde Yönetmelik`te öngörülen usul ve esaslar ile örtüşmeyen ve aşağıda belirtilen uygulamalarla karşılaşılmıştır:
• 4734 sayılı Kanun kapsamında yemek hazırlama ve dağıtım hizmeti ihale edilmekte ancak ihale sonrasında yüklenici firma tarafından memur personele yemek dağıtım hizmeti yerine birçok lokanta, restoran, perakende satış noktasında alışveriş yapmaya imkân veren alışveriş çeki ve elektronik kart gibi ödeme araçları sağlanmaktadır.
• Memur personelden yemek giderlerinin yarısının değil yılı Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Tebliğ`inde belirtilen asgari tutarlar tahsil edilmektedir.
• Memur personelden yemek giderlerinin yarısı değil idare tarafından belirlenen maktu bir tutar tahsil edilmektedir.
• Yemek giderinin tamamı kamu idaresi bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanmakta ve personelden hiçbir tahsilat yapılmamaktadır.
Kamu idarelerince memur olarak görev yapan personele yiyecek yardımı yapılırken yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin belirlediği usul ve esaslara uyulması gerekmektedir. Bununla birlikte 1986 yılında yürürlüğe giren Yönetmelik hükümlerinin günümüz koşullarında ihtiyaçlara ne ölçüde cevap verebildiği göz önünde bulundurularak, Yönetmelik`te belirlenen usul ve esasların yeniden ele alınmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
5.4.SAYIŞTAY DENETİM RAPORLARININ BELEDİYE MECLİSİNDE GÖRÜŞÜLMEMESİ
5393 sayılı Belediye Kanunu‘nun 55‘inci maddesi; belediyelerde iç ve dış denetimin 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılacağını, denetime ilişkin sonuçların kamuoyuna açıklanacağını ve belediye meclisinin bilgisine sunulacağını hükme bağlamıştır. Sayıştay Denetim Yönetmeliği`nin “Denetim Raporları” başlıklı 35‘inci maddesinde de Sayıştay Rapor Değerlendirme Kurulunca görüş verilen mahalli idarelere ait denetim raporlarının, ilgili mahalli idarelerin meclislerine bilgi ve gereği için gönderileceği belirtilmiştir. Denetimler sonucunda, Sayıştay denetim raporlarının bazı belediyelerce görüşülmek üzere belediye meclislerine sunulmadığı, 5018 sayılı Kanunun temel ilkeleri olan hesap verilebilirlik ve şeffaflık ilkelerine uygun hareket edilmediği tespit edilmiştir.
5.5. SOSYAL DENGE TAVANINI AŞAN ÖDEMELER
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu`nun “Toplu Sözleşmenin Kapsamı” başlıklı 28`inci ve “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32`nci maddelerine dayanılarak hazırlanan “Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali Ve Sosyal Haklara İlişkin 2014 ve 2015 Yıllar mı Kapsayan 2. Dönem Toplu Sözleşme`nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı bölümünün “Sosyal Denge Tazminatı” başlıklı 1 ` inci maddesinde, yapılacak sözleşmelerle verilebilecek sosyal denge tazminatının tutarının en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %100`ü olduğu hüküm altına alınmış olup kamu görevlilerine toplu sözleşmeyle bu tutarın üzerinde bir menfaat sağlanması başka bir ifadeyle bu tazminat dışında ödeme yapılması mümkün değildir.
Denetimler sonucunda, bazı belediyelerde sosyal denge tazminatının ödenmesine ilişkin imzalanan sözleşmelerde, her ay en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil) %100`ü oranında sosyal denge tazminatı ve ayrıca Ramazan ve Kurban Bayramlarında bayram ikramiyesi, yakacak yardımı, yazlık ve kışlık giyim yardımı gibi toplu sözleşmelerde yer verilmemesi gereken ödemeler yapıldığı tespit edilmiştir.
5.6. BELEDİYE TAŞINMAZLARINA İLİŞKİN TESPİTLER
5.6.1. Belediye Taşınmazlarının Tahsis İşlemlerine İlişkin Hatalı Uygulamalar
5393 sayılı Belediye Kanunu`na göre belediyeler, belediye meclisinin kararı ile mülkiyetlerindeki taşınmazları, sadece asli görev ve hizmetlerinde kullanmak üzere, 25 yılı geçmemek koşulu ile mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilirler.
Denetimler sonucunda bazı belediyelerde belediyeye ait taşınmazların belediye meclisi kararı olmaksızın ya da belediye encümeni kararıyla tahsis edildiği, mülkiyeti başkasında olan taşınmazların tahsisinin yapıldığı ve tahsis yapılabilecek kamu idareleri arasında sayılmayan demekler ile şirketlere tahsis işleminin yapıldığı tespit edilmiştir.
5.6.2.Belediye Taşınmazlarının Kiralanmasında 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu Hükümlerine Uyulmaması
5.6.2.I.Belediyeler Tarafından Kiraya Verilen Taşınmazların Kira Süresi Sonunda Yeniden İhale Düzenlenmeden Aynı Kişilere Kiraya Verilmesi
Belediyelerin mülkiyetinde veya kullanımında bulunan gayrimenkullerin kiraya verilmesi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu`nda 3 yıla kadar kiralamalarda belediye encümeni, 3 yıldan fazla kiralamalarda belediye meclisi yetkili kılınmıştır. 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre kiralamanın azami süresi (turizm amaçlı olanlar hariç) 10 yıldır. Kiraya verilen gayrimenkullerin kira süresi sonunda tekrar kiraya verilebilmeleri, ancak yeniden ihale çıkılmasıyla mümkündür. Denetimler sonucunda, bazı belediyelerde belediyenin mülkiyetinde bulunan ve 2886 sayılı Kanun`a göre ihaleye çıkılarak kiralanan taşınmaz malların, kira süresi sonunda yeniden ihale düzenlenmeden süre uzatımı yoluyla aynı kişilere kiraya verildiği tespit edilmiştir.
5.6.2.2. Belediye Taşınmazlarının İhalesiz Kiraya Verilmesi
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu‘nun 26`ncı maddesine göre; büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye veya bağlı kuruluşlarının %50`sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50`sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere devredebilir. Ancak bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişi ve şirketlere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.
Denetimler sonucunda;
•Söz konusu hüküm sadece büyükşehir belediyeleri için öngörülmüş iken büyükşehir sınırlarındaki ilçe belediyelerinin de bu maddeye dayanarak mülkiyetlerindeki gayrimenkulleri ihale yapmaksızın kendi şirketlerine kiraladığı,
• Bazı büyükşehir belediyelerinin şirketlerine kiraladığı gayrimenkullerin, bu şirketler tarafından 2886 sayılı Kanun hükümleri uygulanmadan üçüncü kişi ve şirketlere kiralandığı,
tespit edilmiştir.
5.6.2.3. Belediye Gayrimenkulleri İçin Ecri misil Uygulamasının Bir Kiralama Usulüne Dönüştürülmesi
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu`nda Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişiler tarafından işgali üzerine, fuzuli şagilden tespit ve takdir edilecek ecri misil bedelinin isteneceği, ecri misil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmadığı, işgal edilen taşınmaz malın idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülki amiri tarafımdan tahliye ettirilerek idareye teslim edileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre fuzuli şagilin tahliyesi ve kamu malını haksız olarak işgal etmesi nedeniyle işgal süresince ecri misil alınması mevzuat gereğidir. Ancak bu durum, kamu mallarının sürekli ecri misil alınarak idare edilebileceği, ecrimi silin kira niteliğine dönüştürülebileceği şeklinde yorumlanmamalıdır. Ecri misil hukuka aykırı bir yararlanmadan dolayı ilgili kişiden alınan bir tazminattır. Kamu idaresinin mülkiyet veya kullanımında bulunan taşınmaza yönelik olarak ecri misil alarak işgalin devamına müsaade edilmemeli, kamu malının boşaltılmasına yönelik mevzuat uygulanmalıdır.
Denetimler sonucunda, bazı belediyelerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile kendisi adına kayıtlı olmayıp usulüne uygun olarak tasarrufuna verilmemiş taşınmazların işgali üzerine, 2886 sayılı Kanun hükümlerine uygun hareket edilmediği, ecrimi silin kira niteliğine dönüştürülmesi suretiyle taşınmazların işgaline süreklilik kazandırıldığı tespit edilmiştir.
5.7. BELEDİYELER TARAFINDAN KULLANILAN MUHASEBE PROGRAMLARINA İLİŞKİN TESPİTLER
Belediyelerin muhasebe işlemlerini yürütmek ve muhasebe raporlarını oluşturmak üzere kullandıkları muhasebe programlarının, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak işlem tesis edilebilmesine imkân veren riskler barındırdığı tespit edilmiş olup bu riskler aşağıda sıralanmıştır:
• Belediyeler tarafından veri güvenilirliğini tehlikeye atacak şekilde muhasebe programlarına müdahale edilebilmektedir.
• Verilerin programlara tam, zamanında, olması gereken sıra ve düzen içerisinde ve sadece bir kere girilmesi gerekirken bazı programlarda; yevmiye kayıtlarında boş yevmiye numaralan bırakılabilmekte, boş yevmiye numaralarına sonradan geriye dönük olarak kayıt yapılabilmekte, kaydedilen veriler ve uygulamalar sonradan değiştirilebilmekte ve hatalı yevmiye numaraları verilebilmektedir. Belediyelerin muhasebe işlemlerini yürütmek ve muhasebe raporlarını oluşturmak amacıyla kullandıkları muhasebe programlarının, Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine aykırılık içerecek işlemlere müsaade etmeyecek özelliklere sahip olması hususunda belediyelerin gerekli özeni göstermeleri gerektiği düşünülmektedir.
5.8.İNDİRİLECEK KATMA DEĞER VERGİSİ HESABININ KULLANIMININ HATALI OLMASI
Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği hükümleri uyarınca belediyelerce kendilerine yapılan teslim ve hizmetler için ödenen katma değer vergisi tutarlarının 191- İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabına kaydedilmesi, ancak söz konusu işlemin belediye açısından indirim hakkı doğuran bir işlem olması durumunda mümkündür.
Ayrıca 3065 sayılı Kanunu uyarınca belediyelerce yürütülen ticari, sınaî, zirai ve mesleki nitelikte olmayan kamu hizmetleri için belediyelere yapılan teslim ve hizmetler karşılığında ödedikleri katma değer vergisi indirim konusu yapılamayacaktır.Denetimler sonucunda, bazı belediyeler tarafından 191 -İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabının hatalı kullanıldığı, belediyelerce yürütülen ticari, sınaî, zirai ve mesleki nitelikte olmayan kamu hizmetleri için belediyelerce ödenen katma değer vergisinin de indirim konusu yapıldığı tespit edilmiştir. İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabının hatalı kullanımı sonucunda belediyeler tarafından ödenmesi gereken katma değer vergisi az ödenmekte ya da hiç ödenmemektedir.
5.9. OTOPARK YÖNETMELİĞİNE AYKIRI UYGULAMALAR
5.9.1. Otopark Hesabında Toplanan Bedellerin Amacı Dışında Kullanılması ve Büyükşehir Belediyelerinin Otopark Hesabına Aktarılmaması
3194 sayılı İmar Kanunu`na dayanılarak yürürlüğe konulan Otopark Yönetmeliği`nde; otopark ihtiyacının parselinde karşılanmasının esas olduğu, parselinde otopark ihtiyacı karşılanamayan durumlarda bu Yönetmelik hükümlerine göre belirlenecek otopark bedelinin alınacağı, bu bedellerin ayrı bir banka hesabında tutulacağı, bu hesapta toplanan meblağın sadece otopark tesisi için gerekli arsa alımları ile bölge veya genel otoparklar için kullanılacağı, otopark hesabında toplanan meblağın otopark tesisi yapımı dışında başka bir amaçla kullanılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Yönetmelik`te ayrıca, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalan belediyelerde, büyükşehir belediyesince ilçe belediyeleri adına otopark hesabı açtırılacağı ve ilçe belediyeleri hesabında toplanan otopark meblağının, büyükşehir belediyelerince o ilçe sınırları içerisinde yapılacak veya yaptırılacak bölge veya genel otoparklar için kullanılacağı ifade edilmiştir. Denetimler sonucunda bazı belediyelerde, Otopark Yönetmeliği hükümlerine aykırı olarak otopark hesabında toplanan bedellerin, otopark tesisi dışında başka amaçlarla kullanıldığı, diğer bazı belediyelerde ise ilçe belediyeleri tarafından tahsil edilen otopark bedellerinin Büyükşehir Belediyesi otopark hesabına gönderilmediği tespit edilmiştir.
5.9.2. Otopark Yerlerinin İşletilmesinden Dolayı Aktarılması Gereken Payların
Aktarılmaması
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu`nun “Büyükşehir belediyesinin gelirleri” başlıklı 23`üncü maddesi gereğince, büyükşehir belediyelerinin elde ettikleri otopark gelirlerinin %50`sini ilçe belediyelerine nüfuslarına göre dağıtmaları gerektiği hüküm altına alınmıştır. Denetimler sonucunda bazı belediyelerde, Büyükşehir Belediyeleri tarafından ilçe belediyelerine otopark yerlerinin işletilmesinden dolayı aktarılması gereken payların aktarılmadığı bu nedenle ilçe belediyelerinin gelirlerinin gerçeği yansıtmadığı tespit edilmiştir.
5.10. BELEDİYELER TARAFINDAN HİBE YOLUYLA DEVİR ALINAN ŞİRKETLER İÇİN BAKANLAR KURULUNDAN İZİN ALINMAMASI
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu`na göre belediyelerin bağış kabul etme hak ve yetkisi bulunmakta olup, kabul edilecek bağış konusunda herhangi bir sınırlama söz konusu olmadığından kişilerin kurdukları şirketleri belediyeye bağışlamasında yasal bir engel bulunmamaktadır.
Ancak 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun`un “Mahalli İdarelerde Özelleştirme Uygulamaları” başlıklı 26`ncı maddesi gereğince, belediyeler ve diğer mahalli idareler ile bunların kurdukları birlikler tarafından ticari amaçla faaliyette bulunmak üzere ticari kuruluşlar kurulması, mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunması Bakanlar Kurulunun iznine tabidir. Bu madde hükmü ile mahalli idarelerce ticari işletme ve şirket kurulmasında ve bu şirketlere sermaye katılımında bulunulmasında keyfiliğin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Denetimler sonucunda, bazı belediyelerin kişiler tarafından kurulan şirketleri hibe yoluyla devir aldıkları ve akabinde sermaye artırımında bulundukları tespit edilmiştir. Yeni şirket kurulması yerine kurulmuş olan şirketin hibe yoluyla devir alınması sonucu Bakanlar Kurulundan izin alınması hükmünün uygulanması imkânının kalmadığı değerlendirilmektedir.
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Milli Emlak Genel Müdürlüğü
Sayı : 66844966-310.90-(3121-0)-32812 24/11/2016
Konu : Sayıştay Başkanlığı 2015 Yılı DENETİM RAPORU
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
(Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü)
Sayıştay Başkanlığınca düzenlenen Bakanlığımız 2015 yılı Denetim Raporunun 25 no.lu Bulgusunda; Tahsis amacına aykırı kullanılan taşınmazlara ilişkin mevzuatta öngörülen yaptırımların uygulanmaması rapor edilmiştir.
Anılan Bulguda özetle;
-Tahsisli taşınmazların kamu hizmetini aşan kullanımlara konu edildiği,
-Eğitim ve öğretim hizmetlerinde kullanılmak üzere tahsis edilen taşınmazların açık alanlarının otopark olarak işlettirildiği,
-Dini hizmet alanı olarak kullanılmak üzere tahsis edilen taşınmazın açık alanın bir kısmının taksi durağı olarak işlettirildiği,
-Kamu hizmet binası yapılmak üzere tahsis edilen taşınmazın, halka açık satış mağazası ve otopark olarak işletildiği,
-Spor alanı olarak kullanılmak üzere belediyeye tahsis edilen taşınmazın, yüzme havuzu ve fıtness salonu olarak piyasa rayicindeki ücretler mukabilinde sadece üyelerine kullandırılmak suretiyle işletildiği,
-Belediye hizmet alanı olarak tahsis edilen taşınmazın nikâh salonu, konferans salonu, sahne ve kreş olarak işletildiği,
-Pazar alanı olarak tahsis edilen taşınmazın, üzerinde bina inşa edilerek belediye tarafından ücretli düğün salonu olarak işletildiği,
-Kültürel ve sosyal amaçlı kullanılmak üzere belediyeye tahsis edilen taşınmazın bir kısmının komşu işletme tarafından otopark olarak kullanıldığı, kalan kısmın ise belediye tarafından İdarenin izni dışında kiraya verildiği, Spor amaçlı kullanılmak üzere tahsis edilen taşınmazların üzerinde bulunan ünitelerin kira sözleşmelerinin Defterdarlıkça yürütülmesi ve gelirin Hazineye aktarılması gerektiği,
Belirtilerek, mevzuata aykırı kullanımların önlenmesi adına rutin tespit çalışmalarının icra edilmesi; mevzuata aykırı olduğu tespit edilen kiralama işlemlerine ilişkin sözleşmelerin feshedilerek milli emlak birimleri tarafından kiralanması için yeniden ihale edilmesi; uygun görülenlerin sözleşme devirlerinin yapılması; sözleşmesiz kullanımlar için ecri misil tahakkuk ettirilmesi, tahsis amacına aykırı kullanımların devamı halinde ise tahsis işleminin kaldırılması gerektiği bildirilmiştir.
Bilindiği üzere, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin (d) bendi hükmü doğrultusunda “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden kamu hizmeti için kullanılması gerekli olanları; genel, katma ve özel bütçeli idarelere tahsis etmek ve tahsis amacının ortadan kalkması veya amaç dışı kullanılması halinde tahsisi kaldırmak (…)“ görevi Maliye Bakanlığına (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) verilmiştir. Diğer taraftan, 24/12/2003 tarihli ve 25326 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5018 numaralı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu`nun
-‘Taşınır ve taşınmaz edinme” başlıklı 45. maddesinde; ” Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri, kamu hizmetlerinin zorunlu kıldığı durumlarda gereken nicelikte ve nitelikte taşınır ve taşınmazları, yurt içinde veya yurt dışında, bedellerini peşin veya taksitle ödeyerek veya fınansal kiralama suretiyle edinebilirler. Kamu idareleri, taşınmaz satın alma veya kamulaştırma işlemlerini yetki devri yoluyla bir başka kamu idaresi eliyle yürütebilir. Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin edindiği taşınmazlar Hazine adına, diğer kamu idarelerine ait taşınmazlar ise tüzel kişilikleri adına tapu sicilinde tescil olunur. Hazine adına tescil edilen taşınmazlar Maliye Bakanlığı tarafından yönetilir. Bu tescil işlemleri, adına tescil yapılan idarenin taşınmazın bulunduğu yerdeki ilgili birimine bildirilir…`,‘Taşınmaz tahsisi” başlıklı 47. maddesinde; “Kamu idareleri, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler. Tahsis edilen taşınmaz, amaç dışı kullanamaz.
Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri tahsis etmeye, kama ihtiyaçları için gerekli olmayanların tahsisini kaldırmaya Maliye Bakanlığı; diğer taşınmazları tahsis etmeye ve tahsisini kaldırmaya ise maliki kamu idaresi yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Kanunlardaki özel hükümler saklıdır, Hükümleri yer almaktadır.
Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Tahsis ve Devri Hakkında Yönetmelik`in “Tanımlar” başlıklı 3/(ğ) maddesinde “Tahsis: Mülkiyeti kendilerinde kalması koşuluyla kamu idarelerince, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla mülkiyetlerindeki taşınmazların, birbirlerine veya köy tüzel kişiliklerine; Hazineye ait taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin ise, Maliye Bakanlığınca hizmetin devamı süresince kamu idarelerinin veya köy tüzel kişiliklerinin bedelsiz olarak kullanımına bırakılmasını, … ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin “Tahsisli ve kiralanmış yerlerdeki işlemler” başlıklı 70. maddesinin;
-1. fıkrasında; “Tahsisli taşınmazlar ile kamu hizmeti görülmek üzere genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince kiralanmış olan taşınmazların ticari amaçla kullanılması mümkün olan yerler, tasarruf eden kuruluş amirinin görüşü alınmak suretiyle, ilde defterdarın, ilçede kaymakamın onayı ile İdarece kiraya verilebilir .”,
-5. fıkrasında ise; “Bakanlık, bu taşınmazların üçüncü kişilere kiraya verilmesine ilişkin olarak adına tahsis yapılan İdarelerle protokol yapmaya yetkilidir” ,
Hükümleri bulunmaktadır.
Buna göre; Kurumlarınca gerekli incelemenin yapılarak Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup, Kurumlarının merkez ve taşra teşkilatına tahsis edilen taşınmazlardan ilgili mevzuat ve protokol hükümlerine göre kiraya verilenler hariç olmak üzere, varsa tahsis amacı dışında gelir getirici faaliyetlerde kullanılanların en geç üç ay içinde sözleşmelerinin feshedilerek, gereği yapılmak üzere ve işlemlerin yürütülmesi için ilgili Defterdarlığa/Mal müdürlüğüne intikalinin sağlanması ve yapılan işlemler hakkında Bakanlığımıza bilgi verilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini ve gereğini arz/rica ederim.
H. Abdullah KAYA
Bakan a.
Müsteşar
T.C.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü
Sayı : 15520822/405.99/14006810
Konu : Özel Öğrenci Yurtlarının Güvenliği 21/12/2016
İlgi : a) 3/12/2004 Tarihli ve 25659 Sayılı Resmî Gazetede Yayımlanan Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği,
b) 06/03/2007 tarihli ve 26454 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik.
Bilindiği üzere Adana ili Aladağ ilçesinde bulunan özel öğrenci yurdunda meydana gelen yangında on iki vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Bu tür elim olayların bir daha yaşanmaması için aşağıda belirtilen işlemler ivedilikle yapılacaktır.
İlgi (a) Yönetmeliğin 6. maddesi ile yurt binasında aranacak şartlar belirlenmiştir. Aynı maddenin (c) bendinin 16.alt bendinde “İlgili mevzuata uygun yangın merdiveni, yangına karşı söndürme malzemesi ve tesisatı” şartı yer almaktadır. Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesinin (j) bendinde “Yetkili kuruluştan alınan, binanın depreme dayanıklılığını gösteren belge” ile (m) bendinde “Yetkili kuruluştan alınan, binanın yangına karşı yeterli güvenliğe sahip olduğuna dair rapor” un kuruluş esnasında kurucudan isteneceği hükümleri bulunmaktadır.
Buna göre:
1- Bakanlığımıza bağlı olarak faaliyet gösteren özel öğrenci yurtlan binalarının yangına karşı yeterli güvenliğe sahip olup olmadığı ve varsa eksiklikleri, ilgili belediyelerin yetkili teknik personeli tarafından, belediye mücavir alan dışında bulunan yurtların bu durumlarının tespiti ise Valiliğinizce görevlendirilecek teknik personel tarafından ivedilikle yapılacaktır.
2- İlgi (b) Yönetmeliğin yayımlanmasından Önce yapılan binalarda faaliyet gösteren yurtlar ile ilgi (b) Yönetmeliğin yayımlanmasından sonra yapı kullanma izin belgesi yurt olmayan binalarda faaliyet gösteren yurtlardan, ilgi (a) Yönetmeliğin 7 nci maddesinin (j) bendinde belirtilen belge yeniden istenecektir. Bu belge son bir yıl içinde alınmış ise mevcut belgenin ibrazı yeterli olacaktır.
3- İkinci maddede belirtilen belgeyi verilen süre içinde ibraz edemeyen yurtlar ile yangına karşı yeterli güvenliğe sahip olmadığı tespit edilen yurtların şartlarının uygun hale getirilmesi ile ilgili tedbirler valiliğinizce ivedilikle alınacaktır. Bina şartlarını uygun hale getirmeyen veya istenen belgeyi ibraz etmeyen yurtlarla ilgili olarak ilgi Yönetmeliğin 45 inci maddesi hükümleri doğrultusunda işlem yapılacaktır.
4-Valiliğinizce yapılan işlemlere ilişkin, ekli form doldurularak (Excel formatında) en geç 30/12/2016 tarihinde Bakanlığımızda olacak şekilde gönderilecektir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim.
İsmet YILMAZ
Bakan
ŞEHİTLERİMİZİN İSİMLERİ VE YAKINLARINA YAPILAN YARDIMLAR HAKKINDA
BAŞBAKANLIK GENELGESİ NO: 2016/29
15 Temmuz 2016 tarihinde Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini ve temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik hain darbe teşebbüsünde, terörle mücadele ve ülke savunmasında canlarını feda eden aziz şehitlerimizin kederlerini paylaşma ve destek olma amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarımız ile gönüllü kuruluşlar tarafından konut, arsa, kooperatif hissesi, devre mülk ve otomobil gibi ayni ve nakdi yardımlar yapılmaktadır. Ayrıca mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak, okul, havalimanı, park, askeri birlik, karakol ve benzeri yerlere aziz şehitlerimizin isimlerinin verildiği müşahede edilmiştir.
633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile şehitlerimizin hatıralarının yaşatılması, şehit yakınlarının her türlü mağduriyet ve mahrumiyetten korunması amacıyla politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etme, şehit yakınlarına yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyeti yürütme, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlama görevi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına verilmiştir.
Bu itibarla; sosyal yardımlar ile isim verme işlemlerinin kayıt altına alınarak bir bütünlük içinde yürütülmesi amacıyla; kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar şehit yakınlarına yapacakları ayni ve nakdi yardımlar ile şehit isimlerinin verilmesi işlemlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile koordinasyon sağladıktan sonra yapacaklardır.
Bilgilerinizi ve gereğini önemle rica ederim.
Binali YILDIRIM
Başbakan
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü,
Sayı : 71188846-010.06.99-27434 20/12/2016
Konu : Taşkın Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması,
İzlenmesi Hakkında Yönetmelik
…………………. VALİLİĞİNE
İlgi : a) Orman ve Su İşleri Bakanlığının 09/11/2016 tarih ve 224515 sayılı yazısı.
b) Strateji Geliştirme Başkanlığının 18/11/2016 tarih ve 3760 sayılı yazısı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığının “Taşkın Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması, İzlenmesi Hakkında Yönetmelik” konulu ilgi (a) yazısı ilişikte gönderilmiştir.
Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.
Bakan a.
Genel Müdür V.
T.C.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
Sayı: 51965678-010.03-224515 09.11.2016
Konu: Taşkın Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması,
İzlenmesi Hakkında Yönetmelik
İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA
Taşkın; insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerinde olumsuz etkileri olan bir doğal afet olup günümüzün en ciddi problemlerinden biridir. Ülkemizde depremlerden sonra en çok can ve mal kaybına sebep olan afetlerin başında meteorolojik karakterli olan taşkınlar gelmektedir.
Taşkınlardan kaynaklı tahribatın en aza indirilmesi için taşkınların entegre olarak yönetilmesi ve bütün paydaş kurum ve kuruluşların koordinasyon ve işbirliği içerisinde, kısa, orta ve uzun vadede hukuki, idari ve teknik alanlarda belirlenen ortak bir plan çerçevesinde hareket etmeleri gerekmektedir. Bu kapsamda hazırlanmakta olan Taşkın Yönetim Planları ilgili kurumlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlama yönünde önemli bir adım olup taşkınların etkisini azaltmaya yönelik taşkın öncesi, esnası ve sonrasında alınması gereken ve farklı kurumların sorumluluk alanında yer alan yapısal ve yapısal olmayan tedbirleri içermektedir.
645 sayılı Orman ve Su İşleri Bakanlığı`nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname`nin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (e) bentleri kapsamında Taşkın Yönetim Planlarına ilişkin usul ve esasların belirlenmesini teminen “Taşkın Yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik” hazırlanmıştır. Bahse konu yönetmelik 12.05.2016 tarihli ve 29710 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bahse konu Yönetmelik ile ülkemizdeki en önemli tabii afetlerden olan taşkınların başta insan hayatı olmak üzere, sanayi, alt yapı tesisleri, ekonomik faaliyetler, çevre, kültürel miras gibi birçok unsura etkisinin en aza indirilmesi hedeflenmektedir.
Bu minvalde, Taşkın Yönetim Planlarından beklenen yararın sağlanabilmesi maksadıyla “Taşkın yönetim Planlarının Hazırlanması, Uygulanması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik” kapsamında;
. Planların hazırlanması aşamasında gereken desteğin sağlanması,
. Belirlenen tedbirlerin sorumlu kurumlar tarafından titizlikle uygulanması,
. Tedbirlerin uygulanmasının izlenmesi ve denetlenmesi,
. İzleme ve denetlenme sonuçlarının düzenli olarak Bakanlığımıza raporlanması,
.Yapılacak planlama ve yatırımlarda taşkın yönetim planlarının dikkate alınması gerekmektedir.
Bilgilerinizi ve gereğini arz/rica ederim.
Bakan a
Genel Müdür
TÜTÜN VE ALKOL PİYASASI DÜZENLEME KURUMU
Sektörel Rekabet ve Tüketici Hakları Daire Başkanlığı
Sayı : 82868625/355.99 12.12.2016
Konu : Denetim
………… VALİLİĞİNE
Bilindiği üzere, tütün mamulü satıcılarının Kurumumuzdan yetki alınası zorunlu olup, Kurumumuz bu yetkiyi ilgili mevzuatında aranan şartları taşıyan başvuru sahibi gerçek veya tüzel kişiler adına “Satış Belgesi” düzenlemek suretiyle vermektedir. Tütün mamulü satışına ilişkin ayrıntılı düzenlemelerin yer aldığı Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik`in; ‘Tanımlar` başlıklı 4 üncü maddesi birinci fıkrası (ğ) bendinde; “Münhasır satıcı: Sadece tütün mamulleri ve/veya alkollü içkilerin, nihai tüketiciye piyasaya arz ambalajında satışını yapan, münhasır tütün mamulü perakende satış belgesini ve/veya münhasır alkollü içki perakende satış belgesini haiz gerçek veya tüzel kişiyi,” (h) bendinde; “Perakende satıcı: Tütün mamulleri ve/veya alkollü içkilerin, nihai tüketiciye piyasaya arz ambalajında satışını yapan, perakende satış belgesini haiz gerçek veya tüzel kişiyi” (i) bendinde; Satış belgesi: İşyerlerinde tütün mamulleri satışı (Ek ibare:RG-27/1/2013-28541), nargilelik tütün mamulü sunumu ile alkollü içkilerin satışı ve/veya sunumunun yapılabilmesi için Kurum veya yetkilendirilmiş merci tarafından verilecek izin belgesini” ifade eder” “İşyerlerine ve ürünlere ilişkin ortak hükümler” başlıklı 6 inci maddesi (f) bendinde; (Değişik: RG- 18/9/2013-28769) İşyerinde; tütün mamulleri ve alkollü içkiler tüketilmek veya beraberinde götürülmek üzere onsekiz yaşını doldurmamış kişilere satılamaz veya sunulamaz. Yaş konusunda tereddüde düşülmesi halinde satıcı, talepte bulunan tüketiciden kimlik belgesi talep eder. ” (ğ) bendinde; Satıcılar, ambalajlarında mevzuat uyarınca kullanılması zorunlu olan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretledi taşımayan ürünleri ya da taklit veya niteliğine uygun olmayan işaretleri taşıyan ürünleri, ticari amaçla işyerlerinde bulunduramazlar, nakledemezler, satışa arz edemezler…….”
“Perakende satış faaliyetine ilişkin esaslar” başlıklı 8 inci maddesi birinci fıkrası (b) bendinde; 8/6/1942 tarihli ve 4250 sayılı Kanun ile 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Kanunda satış yapılamayacağı belirtilen yerler hariç olmak üzere, işyeri açma ve çalışma ruhsatında belirtilen faaliyet konusu; bakkal, market, süpermarket, hipermarket, kuruyemişçi. büfe olanlar ile münhasıran tütün mamulü ve/veya alkollü içki satışı yapan kişiler, perakende satış belgesi talebinde bulunabilirler.” hükümlerine yer verilmiştir.
Diğer taraftan. Tütün Mamullerinin Üretim ve Ticaretine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik`in Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesi birinci fıkrası (d) bendinde; “Diğer tütün mamulleri: Puro, sigarillo, nargilelik tütün mamulü, sarmalık kıyılmış tütün, enliye, çiğneme tütünü ve pipo tütünü gibi sigara dışındaki tütün mamullerini” (n) bendinde; “Tütün mamulü: Tütün yaprağının ve/veya tütün bitkisi parçalarının tamamen veya kısmen hammadde olarak kullanılması ile üretilen, tüttürme, burna çekme, emme ya da çiğneme amaçlı tüm ürünleri” olarak tanımlanmış aynı Yönetmelik‘in “Bandrol uygulaması ve satış hizmet bedeli” başlıklı 16 inci maddesi birinci fıkrasında; “Üretilen ve ithal edilen tütün mamulleri Bandrollü Ürün İzleme Sistemi genel tebliğleri çerçevesinde tanımı yapılmış olan bandrolleri ihtiva edecek şekilde piyasaya arz edilir.” hükümleri yer almakladır.
Bahsi geçen mevzuat hükümlerine aykırılık hallerinde uygulanacak idari yaptırımlar ise 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun‘un Cezai Hükümler başlıklı 8 inci maddesinde düzenleme altına alınmış olup söz konusu Kanunun 8 inci maddesinin beşinci fıkrası;(g) bendinde; “Kurumdan satış belgesi almadan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin toptan satışını yapanlara ellibin Yeni Türk Lirası (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 88.517,00 Türk Lirası) perakende satışını yapanlara ise beşbin Yeni Türk Lirası (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 8.848,00 Türk Lirası) idari para cezası verilir.”
(ı) bendinde; “Kurumdan uygunluk belgesi almadan enfiye, çiğneme, nargile tütünü veya yaprak sigara kâğıdı ya da makaron üretenler ile satan veya satışa arz edenlere, beşbin (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 8.848.00 Türk Lirası) Yeni Türk Lirası İdarî para cezası verilir.”
(o) bendinde; “Ticari amaçla sarmalık kıyılmış tütün üretenler ile satan veya satışa arz edenlere ürettikleri, sattıkları veya satışa arz ettikleri tütünün:
50 kilograma kadar (50 kilogram dâhil) olması halinde 250 TL. (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 356,00 Türk Lirası)
50 kilogramdan 100 kilograma kadar (100 kilogram dâhil) olması halinde 500 TL. (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 715 T ürk Lirası)
100 kilogramdan 250 kilograma kadar (250 kilogram dâhil) olması halinde 1.500 TL. (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 2.150 Türk Lirası)
250 kilogramdan 500 kilograma kadar (500 kilogram dâhil) olması halinde 3.000 TL. (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 4.305 T ürk Lirası)
500 kilogramdan fazla olması halinde 5.000 TL. (01.01.2016 tarihinden itibaren tespit edilen fiiller için 7.179 Türk Lirası) idari para cezası verilir.” hükümlerine yer verilmiş olup aynı maddenin dokuzuncu fıkrasında yer alan; “Beşinci fıkranın (I), (g), (h), (ı) ve (j) (Ek İbare: 6111 sy. Kanun md.I75) ile (o) bentlerinde yazılı fiiller hakkında İdarî yaptırım uygulamaya ve bu fiillerin konusunu oluşturan her türlü eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi kararını vermeye mahalli mülkî amirler, diğer bentlerde yazılı fiiller hakkında idari para cezası vermeye Kurum yetkilidir. Mahalli mülkî amirlerce uygulanan İdarî yaptırımlar onbeş gün içinde Kuruma iletilir.” şeklindeki hüküm ile yukarıda yer verilen aykırıkların tespiti halinde idari yaptırım uygulama yetkisi mahalli mülki amirliklere verilmiştir.
Ayrıca, 5607 sayılı Kanunun ” Kaçakçılık Suçları” başlıklı 3 üncü maddesi on sekizinci fıkrasında;(Değişik: 18/6/2014-6545/89 md.) Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya yanıltıcı bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri taşıyan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri;
a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,
b) Satışa arz eden veya satan,
c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
Kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, tütün mamullerinin etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere Kurumumuzdan alınmış Perakende Tütün Mamulü Satış Belgesine haiz işyerleri dışında tütün mamulü satışı yapılması yasak olup belgeli satıcılar tarafından satışa sunulan tütün mamullerinin de ambalajlı ve bandrollü olması gerekmektedir.
Ancak ilgili meslek kuruluşları, birimler ve vatandaşlar tarafından Kurumumuza yapılan başvurulardan son dönemde ülke genelinde faaliyet gösteren bakkal, market, kuruyemişçi, büfe gibi satış noktalarında sarmalık kıyılmış tütün ve gümrük kaçağı tütün mamulü satışının arttığı, ayrıca tütün mamulü satış yetkisi bulunmayan hediyelik eşya, nargile malzemeleri, tavlacı, pipo tütüncüsü, vs. gibi işyerleri ile seyyar satıcılar tarafından 18 yaşını doldurmamış kişilere açık tütün, kaçak tütün mamulleri ve tütün ürünü ihtiva eden-etmeyen nargile vb. ürünlerin satışında da artış görüldüğü anlaşılmaktadır.
Açık/sarmalık kıyılmış tütün ve kaçak tütün mamulü tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbi nitelikteki her türlü zararlı etkiler gözönünde bulundurulmak suretiyle yukarıda yer verilen uygulamaların önüne geçilmesini teminen iliniz genelindeki denetimlerin artırılması ve aykırılıkların tespiti halinde sorumlular hakkında 4207, 4733. ve 5607 sayılı Kanunların ilgili hükümlerine göre işlem tesis edilmesi hususlarında gereğini arz ederim.
Başkan
6770 Sayılı Kanunla 3065 Sayılı Kanunda Yapılan Değişiklik
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17.maddesininin 4. Diğer İstisnalar bölümünün 4.maddesinin (p) ve (r) bentlerinde değişiklik yapılmıştır.
18/1/2017 tarihli ve 6770 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle bu bentte yer alan “arsa ve arazi teslimleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler,” ibaresi eklenmiştir.
18/1/2017 tarihli ve 6770 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle bu bendin birinci paragrafında yer alan “veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
(1) p) (Ek: 16/7/2004-5228/15 md.; Değişik: 24/7/2008-5793/13 md.) Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimleri, belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler,
(2) r) (Ek: 30/12/2004-5281/33 md.; Değişik: 28/3/2007-5615/13 md.) Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri.