• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Avukat Vekalet Ücreti

Ara19
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                     

  Avukat Vekalet Ücretine İlişkin Sayıştay Kararı

 Sayıştay 5.Daire,Yılı 2012,Karar No 5, İlam No 427, Tutanak Tarihi 12.5.2016

            ….. tarih ve …… sayılı İlamın ..1/A maddesinde Hukuk İşleri Müdürlüğünde görevli avukatlara avukat vekalet ücreti ödemesi yapılırken, 02.11.2011 Tarih ve 28103 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanarak yürürlüğe giren 659 Sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 14 üncü maddesinde ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi göre ödenecek vekalet ücretlerinin dağıtımına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen limitlere uyulmadan ödemede bulunulması sonucunda ……-TL tutarında kamu zararına neden olunduğu konusuyla ilgili olarak;

“5393 sayılı Kanunun “Avukat ücretlerinin dağıtımı” başlıklı 82 inci maddesinde; Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49 uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile uygulanacağı,

02.11.2011 tarih ve 28103 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan 659 Sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin Yürürlükten kaldırılan ve uygulanmayacak hükümler ile atıflar” başlıklı 18 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun yürürlükten kaldırıldığı, diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış olarak sayılacağı,

hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu 82 inci maddesi kapsamında avukat vekâlet ücretlerin dağıtımı, 659 Sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde yapılması gerekmektedir.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14 üncü maddesinde avukat vekalet ücretlerinin dağıtımı hususu düzenlenmiştir. 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesi göre ödenecek vekalet ücretlerinin dağıtımına ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Vekalet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 07.08.2012 tarih ve 28347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin “Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” başlıklı 14 üncü maddesinde; “(1) Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.

(2) İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.

a) Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, dağıtımın yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.

b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.

c) Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir.

(3) Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı dışındadır.” hükmü bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nın 1 inci maddesiyle, 659 sayılı KHK’nin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “, diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, daha sonra 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK ile bu maddede yapılan düzenlemeler; 10/10/2013 tarihli ve 28791 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin …..tarihli ve E.:……, K.: …… sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.

Vekâlet Ücretlerinin Dağıtımına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Ödenecek vekalet ücretinin limiti ve dağıtım şekli başlıklı”6 ıncı maddesinde ise;

Emanet hesaplarında toplanan vekalet ücretleri, vekalet ücretlerinden yararlanacak kişilere yıllık tutarı; (10000) gösterge rakamın memur aylıklarına uygulanan katsayı çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçmemek üzere, aşağıdaki şekilde dağıtılır;

a-) Dava veya icra dosyasını takip eden hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55, vekâlet ücreti dağılımının yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birim amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ı eşit olarak ödenir.

b-) Davanın takibi ve sonuçlandırılmasında birbiri ardına veya birlikte hizmeti geçenlere (a) bendine göre ayrılan hisseler bu kişilerin hizmet ve karara tesir derecesine göre hukuk birim amiri tarafından paylaştırılır.

c-) Dağıtımı yapılmayan % 5’lik kısım muhasebe birimince Hazineye gelir kaydedilir.” Denilmektedir.

Yönetmeliğin belirtilen düzenlemesinde, emanet hesaplarında toplanan vekalet ücretlerinin, vekalet ücretlerinden yararlanacak kişilere, yıllık tutarı; (10000) gösterge rakamın memur aylıklarına uygulanan katsayı çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçmemek üzere, anılan maddenin (a),(b),(c) bentlerinde belirtildiği şekilde, dağıtılacağı belirtilmiştir. Uygulamada ise, Başakşehir Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğünde görevli avukatlara yapılan avukat vekalet ücreti ödemelerinde, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesinde ve anılan Yönetmeliğin 6 ıncı maddesinde belirtilen ve “(10000) gösterge rakamın memur aylıklarına uygulanan katsayı çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçmemek üzere” şeklinde ifade edilen yıllık avukatlık vekalet ücreti limitine uyulmadan, bu limitin üzerinde, ödeme yapılmak suretiyle kamu zararına neden olunmuştur. Ancak, Denetçi tarafından tespit edilen kamu zararı tutarı, ……-TL olmakla birlikte, gerçek kamu zararı tutarı …….TL’dir. 659 sayılı KHK düzenlemesinin 14 üncü maddesinde “vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı” düzenlenmiş ve hemen ardından gelen 15 inci maddesinde ise “parasal sınırlar” düzenlenmiştir. 659 sayılı KHK’nin “Parasal sınırlar” başlıklı 15 inci maddesinde “ (1) Bu Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Bakanlar Kurulunca daha yüksek tutarlar belirlenmedikçe, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Uygulanacak tutarlar her yıl Ocak ayı içerisinde Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanır.” hükmünü taşımaktadır.659 sayılı KHK’nin 15 inci maddesinde kullanılan “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan parasal sınırlar” ibaresi, 14 üncü maddenin b) fıkrasında geçen “…sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.” şeklinde tanımlanan parasal sınırı, diğer bir ifade ile, vekalet ücreti limitini işaret etmektedir. KHK’nin 14/b maddesindeki bu parasal sınır; “vekalet ücreti limiti”, “alınabilecek vekalet ücretinin parasal üst sınırı” olarak yıllardır bilinmektedir. Kaldı ki, 20 maddeden ibaret KHK’nin başka hiçbir maddesinde bu anlamda bir parasal sınır bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu anlamda olmak üzere, “yeniden değerlendirme oranı” olarak, 17.11.2011 tarih ve 28115 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 410 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “…Bu hüküm uyarınca yeniden değerleme oranı 2011 yılı için % 10,26 (on virgül yirmi altı) olarak tespit edilmiştir…” hükmü ile belirlenen %10,26 oranının esas alınarak ……. TL şeklinde bir hesaplama yapılmak suretiyle, ……..TL olan vekalet ücretinin parasal üst sınırının %10,26 oranında artırılarak ……..TL uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, gerçek kamu zararı tutarının, Denetçi tarafından hesaplanmış olan ……-TL değil, vekalet ücreti yıllık limitinin 15 inci madde gereğince yeniden değerleme oranına göre tespitinden sonra yapılacak hesaplama sonucunda belirlenen ……-TL olduğu anlaşılmaktadır.

……………….

Bu itibarla, vekalet ücreti ödenmesine ilişkin olarak belirlenmiş yıllık limite uymadan vekalet ücreti ödemesi yapılması sonucu neden olunan ………TL tutarındaki kamu zararının, Muhasebe Yetkilisi ……. ile Gerçekleştirme Görevlileri ……’a müştereken ve müteselsilen,…………………oyçokluğuyla,” karar verilmiş idi.

Bu defa, ……nolu ilamın 1/A maddesi ile verilmiş olan ……TL tutarındaki tazmin hükmü, tazmin hükmüne Sayıştay Savcısı sıfatı ile iştiraki bulunan ……..’un başvurusu üzerine düzenlenen …….gün ve …… tutanak sayılı Temyiz Kurulu Karan ile bozulmuş ve yeniden hüküm verilmesini sağlamak üzere ….. sayılı dosya Dairemize gönderilmiştir. Akabinde ise, Temyiz Kurulunun bozma kararına uygun olarak yeniden Ek Rapor düzenlenmesi amacıyla söz konusu dosya Hesabı inceleyen Gruba havale edilmiştir. İlgili Denetçi tarafından da, …. tarihli Ek Rapor düzenlenmiştir. Temyiz Kurulunun ……nolu ilamın 1/A maddesi ile verilmiş olan …….-TL tutarında tazmin hükmü hakkındaki bozma kararı üzerine Denetçisi tarafından ….. tarihli Ek Rapor düzenlenmiş olduğundan, konunun 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 56 ncı maddesinin (2) nci fıkrasının (d) bendi gereğince yeniden hüküm tesisini teminen yargılamanın iadesi suretiyle görüşülmesine karar verildi.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14 üncü maddesinde: “İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri, hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve sınırlar dahilinde ödenir.

a) ….

b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (i0.000) gösterge, (…) rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez.

……….”

15. maddesinde; “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan parasal sınırlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Bakanlar Kurulunca daha yüksek tutarlar belirlenmedikçe, o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Uygulanacak tutarlar her yıl Ocak ayı içerisinde Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanır.” Hükümleri yer almaktadır.

KHK’nin 15 inci maddesinde, KHK’de yer alan parasal sınırların her takvim yılının başında yeniden değerleme oranı uygulanarak belirleneceği ifade edilmektedir. KHK’de belirtilen 10.000 rakamı, sabit bir rakam olup, gösterge rakamını ifade eder. Parasal bir anlamı yoktur ve “parasal bir sınırı” ifade etmemektedir. Bu limit zaten yılda iki kez memur aylıklarına uygulanan katsayının arttırılması sebebiyle değişmekte, diğer bir ifade ile güncellenmektedir. Bu gösterge rakamına yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunacak rakam esas alınarak vekalet ücretinin hesaplanması halinde mükerrerlik olacaktır. Zira, memur aylıklarına uygulanan katsayı her yılın başında yeniden değerlendirme oranı da dikkate alınarak belirlenmektedir.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde ve özel bütçeli idarelerde hukuk hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin esasların belirlenmesine ilişkin olup, “Amaç ve kapsam” başlıklı 1 inci maddesinde: “Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerin hukuk hizmetlerinin etkili, verimli ve usul ekonomisine uygun şekilde yerine getirilmesine ve bu hizmetlerin yürütülmesinde uygulama birliğinin sağlanmasına yönelik usul ve esasların belirlenmesidir.” denilmektedir.Bu meyanda, KHK’nin 9,10 ve 11 inci maddelerinde, adli uyuşmazlıkların sulh yoluyla halli, sulhun usul ve esasları, uzlaşma ve vazgeçme yetkilerine dair hükümler getirilmiştir.

Söz konusu KHK’nin 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında;“Birinci fıkrada belirtilenler dışında, idarelerin, herhangi bir sözleşmeye dayanıp dayanmadığına, yargıya intikal edip etmediğine bakılmaksızın gerçek veya tüzel kişilerle aralarında çıkan her türlü hukuki uyuşmazlığın sulh yoluyla halline, her türlü dava açılmasından veya icra takibine başlanılmasından, bunlardan yargı veya icra mercilerine intikal etmiş olanların takiplerinden veya verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi dışındaki kanun yollarına gidilmesinden vazgeçmeye, davaları kabule, ceza uyuşmazlıklarında şikayetten vazgeçmeye veya uzlaşmaya, davadan feragat etmeye, sözleşmede belirtilmeyen sebeplerle sözleşme/erin değiştirilmesinde veya sona erdirilmesinde maddi ve hukuki sebepler/e kamu menfaati görülmesi halinde, buna dair onay veya anlaşmaları imzalamaya, vazgeçilen veya tanınan ya da terkin edilen hak ve menfaatin değeri dikkate alınmak sureliyle:

a-) Tutara ilişkin olmayanlar ile 1.000.000 Türk Lirasına kadar olanlarda (1.000.000 Türk Lirası dahil) hukuk biriminin görüşü alınarak, ilgili harcama yetkilisinin teklifi üzerine üst yönetici.

b-) 1.000.000 Türk Lirasından fazla olanlardan 10.000.000 Türk Lirasına kadar olanlarda (10.000.000 Türk Lirası dahil), hukuki uyuşmazlık değerlendirme komisyonunun görüşü alınarak, üst yöneticinin teklif üzerine ilgili bakan, Milli Savunma Bakanlığında Müsteşarın teklifi üzerine Bakan,

c-) 10.000.000 Türk Lirasından fazla olanlarda, ilgili bakanlık hukuki uyuşmazlık değerlendirme komisyonunun ve Maliye Bakanlığının görüşü alınarak, ilgili Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir “Denilmektedir.

659 sayılı KHK’nin 15 inci maddesinde yer alan: “KHK’de yer alan parasal sınırların her takvim yılının başında yeniden değerleme oranı uygulanarak belirleneceğine” dair hüküm, bu fıkrada öngörülen parasal sınırlar için geçerlidir.Dolayısıyla, …….-TL tutarındaki parasal üst sınırdan daha fazla avukatlara vekalet ücreti ödenmesi mümkün değildir. Bu meyanda, Daire ilamında yer alan ……..TL’ye ilişkin tazmin hükmünün …….TL olması gerektiği anlaşılmıştır.Bu itibarla, ….. nolu ilamın 1/A maddesi ile verilmiş olan, vekalet ücreti ödenmesine ilişkin olarak belirlenmiş yıllık limite uymadan vekalet ücreti ödemesi yapılması sonucu neden olunan ……-TL tutarındaki kamu zararına ilişkin tazmin hükmünün kaldırılmasına ve …….-TL tutarındaki kamu zararının Muhasebe Yetkilisi …….ile Gerçekleştirme Görevlileri ………, …….. ve………..’a müştereken ve müteselsilen,

6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereğince işleyecek faizleri ile birlikte ödettirilmesine,

Üye ………’ın ; “Kamu zararı tutarı ……-TL olduğundan, ……tarih ve …… sayılı İlamın .. 1/A maddesi ile verilmiş olan tazmin kararının isabetli olduğuna karar verilmesi gerekir.” şeklindeki ayrışık görüşlerine karşı,İş bu ilamın tebliğ tarihinden itibaren 6085 sayılı Kanunun 55 inci maddesi gereğince altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu ve 56 ncı maddesi gereğince beş yıl içinde Sayıştay Daireleri nezdinde yargılamanın iadesi yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.

Yazıldı Yargı Kararları

652 Sayılı KHK Değişiklik

Ara14
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

         

 652 SAYILI MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDAKİ KANUN HÜKMÜNDEKİ KARARNAMENİN 13.MADDESİNDE 6764 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLE, “özel barınma hizmeti veren kurumlara iş yeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça verilmesi” öngörülmüştür.

                Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü

              MADDE 13– (1) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır:

              ………………………………………………………………………………………….

             (2) (Ek: 2/12/2016-6764/5 md.) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen izin veya ruhsatlara ilişkin hükümler, öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlar hakkında uygulanmaz. Öğrencilere özel barınma hizmeti veren kurumlara iş yeri açma ve çalışma ruhsatı Bakanlıkça verilir. Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

Yazıldı Güncel Mevzuat

İşçi Alımlarına İlişkin DİDDK Kararı

Ara14
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

            İşçi alımlarında, ikametgah zorunluluğu getiren düzenleme, çalışma özgürlüğünü sınırlayıcı nitelikte olduğu için Danıştay İ.D.D. Kurulunca,   iptal edildi.

                  Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, E.2013/4868, K. 2015/3642,T. 21.10.2015

                Özeti: Anayasa’nın 13.maddesi uyarınca, çalışma özgürlüğüne yönelik sınırlamanın ancak yasayla yapılabileceği dikkate alındığında; kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli ve geçici işçi ihtiyaçlarının öncelikle yerel düzeyde karşılanmasına ilişkin dava konusu yönetmelikte yer alan düzenlemeler ile bu düzenlemeler uyarınca davacının ikamet ettiği il haricinde başka bir il kapsamında verilen işçi alımı ilanına yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin, ikamet edilen ilin sınırları dışında başka il ve ilçeler düzeyinde verilen iş ilanlarına başvuruya engel oluşturması nedeniyle, çalışma özgürlüğünü sınırlayıcı nitelikte olduğu hakkında.

                                                    TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava; Konya Bölge İdare Mahkemesinde 657 sayılı Kanun’un 4/C maddesi kapsamında geçici personel olarak görev yapan davacının, Muğla YEAŞ Yeniköy Elektrik Üretim Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğüne elektrik teknisyeni olarak dört kişilik işçi alımına ilişkin duyuru üzerine Türkiye İş Kurumu Muğla İl Müdürlüğüne yaptığı başvurunun, ikamet adresinin bu ilan için uygun bulunmaması nedeniyle kabul edilmemesine ilişkin 01.10.2009 günlü, 730642 sayılı işlem ile bu işlemin dayanağı olan 09.08.2009 günlü, 27314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.09.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in “Kurumdan İşçi Talebinde Bulunma” başlıklı 6. maddesi ile “İşçi Talebinin İlanı ve İş Başvurusu” başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasının iptali istemiyle açılmıştır. Danıştay Onikinci Dairesi’nin 12.06.2013 günlü, E:2009/8346, K:2013/5103 sayılı kararıyla; kamu kurum ve kuruluşlarının işçi ihtiyaçlarının yerel düzeyde karşılanmasına öncelik verilmesinin, o bölgede yaşayan kişilerin öncelikle işe yerleştirilmesini ve işçinin yakın çevresinde bulunan bir işe yerleşme imkan bulunmakta iken, daha uzak yerlerde istihdam edilmesinin yaratacağı sıkıntıların önüne geçilmesini sağlayacak nitelikte olduğu, aksi uygulama yapılması halinde ikamet ettiği ilden ve ilçeden uzakta istihdam edilecek işçilerin, ilerleyen süreçte naklen atama, geçici görevlendirme gibi taleplerde bulunabileceği, bu durumun da hizmetin etkin ve verimli bir şekilde yerine getirilmesini engelleyebileceği, yerel düzeyde taleplerin karşılanamaması halinde ulusal düzeyde ilana çıkılabileceği, davacınn ulusal düzeyde verilen ilana veya ikamet ettiği ilde verilen işçi alımı ilanlarına başvuruda bulunabileceği de dikkate alındığında, söz konusu düzenlemelerin eşitlik ilkesini ihlal edici bir yönünün de bulunmadığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve bu hükümler dayanak alınarak davacının ikamet ettiği il haricinde başka bir il kapsamında verilen işçi alımı ilanına yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Dava konusu 09.08.2009 günlü, 27314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.09.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” in 6’ncı maddesinde;

“(1) Kamu kurum ve kuruluşları işçi ihtiyaçlarım, iş kolu, meslek pozisyonu, öğrenim, iş tecrübesi, ücret, sosyal yardımlar gibi ayrıntılarla yazılı veya elektronik ortamda işçinin çalıştırılacağı işyerinin bulunduğu yerdeki Kurum il veya şube müdürlüğünden talep etmek ve 8’inci madde hükümleri saklı kalmak üzere Kurum il veya şube müdürlüğü tarafından gönderilenler arasından karşılamak zorundadır.

(2) Kurum il veya şube müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucunda uygun olmadığına karar verilen talepler, noksanlıkları giderilmek veya düzeltilmek üzere iade edilir.

(3) Kamu kurum ve kuruluşları sürekli işçi taleplerini il düzeyinde, geçici işçi taleplerini ise il veya ilçe düzeyinde verirler.

(4) Ancak, 2’nci maddenin ikinci fıkrasının (d) bendi saklı kalmak kaydıyla, sürekli işçi olarak istihdam edilecek müfettiş, kontrolör, denetmen, denetçi ve uzmanların yardımcı ve stajyerleri ile mühendis, aktüer ve hukuk müşaviri talepleri, işçinin istihdam edileceği ilin potansiyeli göz önünde bulundurularak, ulusal düzeyde de verilebilir.

(5) Kamu kurum ve kuruluşlarının il düzeyinde verilen sürekli veya geçici işçi taleplerinin karşılanamaması halinde ulusal düzeyde; ilçe düzeyinde verilen geçici işçi taleplerinin karşılanamaması halinde, önce il düzeyinde sonra ulusal düzeyde karşılanması yoluna gidilir” kuralına, 9. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Talebin ilanından itibaren, adaylara en az on günlük başvuru süresi tanınır. Kamu kurum ve kuruluşlarının işgücü taleplerine yapılan başvurularda kişilerin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminde kayıtlı olan adresleri dikkate alınır” kuralına yer verilerek; kamu kurum ve kuruluşlarının sürekli ve geçici işçi ihtiyaçlarının öncelikle yerel düzeyde karşılanması yolunda düzenleme yapılmıştır. Anayasa’nın “Çalışma ve sözleşme hürriyeti” başlıklı 48. maddesinde, “Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir…” denilmek suretiyle çalışma özgürlüğü güvenceye bağlanmıştır. Çalışma özgürlüğü, kişinin çalışıp çalışmama, çalışacağı işi ve yeri seçme ve çalıştığı işten ayrılma özgürlüğünü kapsamaktadır. Anayasa’nın 48’inci maddesinde, çalışma özgürlüğü için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiş olmakla birlikte, bunun hiçbir şekilde sınırlandırılması mümkün olmayan mutlak bir hak olduğu söylenemez. Anayasa Mahkemesi kararlarında, özel sınırlama nedeni öngörülmemiş özgürlüklerin de o özgürlüğün doğasından kaynaklanan bazı sınırlarının bulunduğu; ayrıca, Anayasa’nın başka maddelerinde yer alan hak ve özgürlükler ile Devlete yüklenen ödevlerin özel sınırlama sebebi gösterilmemiş hak ve özgürlüklere sınır teşkil edebileceği kabul edilmektedir. Bu bağlamda, bu hakkın Anayasa’da düzenlenen diğer hak ve özgürlükler veya Devlete yüklenen ödevlerle çatışması durumunda da sınırlandırılabilmesi mümkündür. Bununla birlikte Anayasa’nın 13’üncü maddesi uyarınca çalışma hakkına yönelik sınırlamalar ancak yasayla yapılabilir. Olayda ise, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin, davacının ikamet ettiği ilin sınırları dışında başka il ve ilçeler düzeyinde verilen iş ilanlarına başvurusuna engel teşkil ettiği, bu kapsamda anılan hükümlerin davacının çalışma özgürlüğünü sınırlayıcı nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, dava konusu Yönetmelik hükümlerinde ve bu hükümlere dayanılarak tesis edilen dava konusu idare işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Onikinci Dairesi’nin 12.06.2013 günlü, E:2009/8346, K:2013/5103 sayılı kararının bozulmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onikinci Dairesince verilen 12.06.2013 günlü, E:2009/8346, K2013/5103 sayılı kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Yazıldı Yargı Kararları

Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde Değişiklik

Ara08
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

          

 8 Aralık 2016 PERŞEMBE gün ve 29912 sayılı Resmî Gazete “PLANLI ALANLAR TİP İMAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK”  değişikliği yayımlandı.

             MADDE 1 – 02/11/1985 tarihli ve 18916 mükerrer sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin geçici 10 uncu maddesinde yer alan “1/1/2017” ibaresi “30/6/2017” olarak değiştirilmiştir.

            MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

            MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

            Bu değişiklik sonrasında;

           Geçici Madde 10 – (Ek:RG-5/2/2016-29615)

22/5/2014 tarihinden önce yapı ruhsatı almaya yönelik olarak işlemlere başlanılmış olan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce veya sonra yapılan yapı ruhsatı başvuruları, (Değişik ibare:RG-8/12/2016-29912) 30/6/2017 tarihine kadar sonuçlandırılmak kaydıyla, başvuru sahibinin talebine bağlı olarak, ilgili işlem tarihinde yürürlükte olan Yönetmeliğin 30/5/2013 tarihi ve sonrasında yürürlükte olan hükümlerine göre neticelendirilir. Ancak, bu madde hiçbir şekilde bu Yönetmelik hükümlerinin karma kullanımı ve yapının planla belirlenen kat adedini artırmak amacıyla uygulanamaz ve bu amaçla yapı ruhsatı düzenlenemez.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

4 No’lu Tebliğ

Ara05
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

2 Aralık 2016 CUMA günlü  ve 29906 sayılı  Resmi Gazetede Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından : “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA  İLİŞKİN 6736 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ  (SERİ NO: 4)”  yayımlanmıştır.

Yazıldı Duyurular, Güncel Mevzuat

Kanun ve Yönetmelik Değişiklikleri

Kas29
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

24 KASIM 2016 PERŞEMBE GÜN VE 29898 SAYILI RESMİ  GAZETEDE YAYINLANAN DEĞİŞİKLİKLER

1- 6758 SAYILI OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA BAZI DÜZENLEMELER YAPILMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABUL EDİLMESİNE DAİR KANUN

MADDE 34– 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 45 inci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Ancak, belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesinin terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları sebebiyle görevden uzaklaştırılması veya tutuklanması ya da kamu hizmetinden yasaklanması veya başkanlık sıfatı veya meclis üyeliğinin sona ermesi hallerinde 46 ncı maddedeki makamlarca belediye başkanı veya başkan vekili ya da meclis üyesi görevlendirilir. Görevlendirilecek kişinin seçilme yeterliğine sahip olması şarttır. Görevden uzaklaştırılan veya tutuklanan belediye meclisi üyesinin istifa etmesi halinde de bu fıkra hükümleri uygulanır. Bu fıkra gereğince belediye başkanı veya başkan vekili görevlendirilen belediyelerde bütçe ve muhasebe iş ve işlemleri valilik onayı ile defterdarlığa veya mal müdürlüğüne gördürülebilir. Bu belediyelerde belediye meclisi, başkanın çağrısı olmadıkça toplanamaz. Meclisin, encümenin ve komisyonların görev ve yetkileri 31 inci maddede belirtilen encümen üyeleri tarafından yürütülür.”

MADDE 35- 5393 sayılı Kanunun 57 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Ancak belediye veya bağlı idarelerde; hizmetlerin aksatılmasının terör veya şiddet olaylarıyla mücadeleyi olumsuz etkilediğinin veya etkileyeceğinin valilik tarafından belirlenmesi halinde, valilik söz konusu hizmeti Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, il özel idaresi veya kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla yapar veya yaptırır. Valiliğin talebi üzerine, yapılan veya yapılacak harcamalar karşılığı tutarlar, Maliye Bakanlığı veya İller Bankası Anonim Şirketince ilgili idare payından kesilerek ilgili kurum ve kuruluşa gönderilir. Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idarelerine aktarılan tutarlar bu idarelerin bütçeleriyle ilişkilendirilir. Bu fıkra kapsamındaki ihtiyaçlar; parasal ve bütçe sınırlamasına tabi olmaksızın 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesinde belirtilen usule göre temin edilir.

Belediye ve bağlı idare imkânlarının terör veya şiddet olaylarına dolaylı ya da doğrudan destek sağlamak amacıyla kullanıldığının valilik tarafından belirlenmesi durumunda, terör ve şiddet olaylarına destek olmak amacıyla kullanılan belediye veya bağlı idare taşınırlarına mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından el konulur. Bu fıkra kapsamında sorumluluğu tespit edilen belediye veya bağlı idare personelinin vali veya kaymakam tarafından görevden uzaklaştırılması halinde göreve iade işlemi ancak uzaklaştırma işlemini yapan makam tarafından yapılır.”

MADDE 36- 5393 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 9– Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce terör veya terör örgütlerine yardım ve yataklık suçları kapsamında haklarında yürütülen soruşturma veya kovuşturma nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanı, başkan vekili ve meclis üyelerinin yerine 45 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre işlem yapılmış olsa bile onbeş gün içerisinde 46 ncı maddedeki yetkili makamlarca 45 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen usule göre görevlendirme yapılır.”

2- 6761 SAYILI KAMU MALÎ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

MADDE 1- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 21- Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmaları kanunla yapılır. Ancak, harcamalarda tasarrufu sağlamak, dengeli ve etkili bir bütçe politikasını gerçekleştirmek üzere genel bütçe ödeneklerinin yüzde onunu geçmemek kaydıyla, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmalarına ilişkin yetki ve işlemler ile usul ve esaslar merkezî yönetim bütçe kanununda belirlenir.

Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idareleri, aktarma yapılacak tertipteki ödeneğin yüzde yirmisine kadar kendi bütçeleri içinde ödenek aktarması yapabilirler. Ancak, ihtiyaç halinde yüzde yirmiyi aşan ödenek aktarma işlemlerini kurum bütçesinin başlangıç ödenekleri toplamının yüzde yirmisini geçmemek üzere yapmaya Maliye Bakanlığı, yılı yatırım programına ek yatırım cetvellerinde yer alan projelerde değişiklik yapılması halinde değişikliğin gerektirdiği tertipler arası ödenek aktarması işlemlerinin tamamını yapmaya ise ilgili idareler yetkilidir.

Kamu idarelerinin bütçeleri içinde; personel giderleri tertiplerinden, aktarma yapılmış tertiplerden ve yedek ödenekten aktarma yapılmış tertiplerden diğer tertiplere ödenek aktarılamaz. Ancak, yılı yatırım programına ek yatırım cetvellerinde yer alan projelerde değişiklik yapılması halinde, aktarma yapılan tertiplerden diğer tertiplere ödenek aktarılabilir.”

MADDE 4- 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “(Sanayici lehine tapudaki tescilin yapılacağı tarihe kadar)” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Bakanlar Kurulunca serbest bölge ilan edilen arazi (Kullanıcı lehine tapuda tescilin yapılacağı tarihe kadar)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 6- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine “İlk yıl için öngörülen ödenek” ibaresinden sonra gelmek üzere “, yılı merkezî yönetim bütçe kanununda belirlenen stratejik öneme sahip yatırımlar veya projeler hariç olmak üzere,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 12- 3/8/2016 tarihli 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 1- (1) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamında olan ve Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden gün ile 31/10/2016 tarihi (bu tarih dâhil) arasında tebliğ edilen ihbarnamelere konu alacaklar için süresinde başvuruda bulunamayan mükellefler, anılan fıkralardan yararlanmak üzere bu maddenin yürürlüğe girdiği ayın sonuna kadar başvuruda bulunabilir ve bu başvurular üzerine yapılandırılan alacakların ilk taksiti aynı sürede ödenir.

(2) Birinci fıkrada belirtilen sürede tebliğ edilen ihbarnameler üzerine Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre süresinde başvuruda bulunduğu halde ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek yapılandırmayı ihlal edenler, ihlale konu olan tutarları birinci fıkrada belirtilen sürede ödemeleri koşuluyla, Kanun hükümlerinden yararlandırılır. Bu fıkra kapsamında yapılacak ödemelere Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında yer alan geç ödeme zammı uygulanmaz. Şu kadar ki, bu fıkra hükmünden yararlanılması durumunda Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi hükmünden yararlanılmaz.”

MADDE 13- Bu Kanunun;

a) 1 inci, 6 ncı ve 8 inci maddeleri 01/01/2017 tarihinde,

b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.

MADDE 14– Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

3-2016/9491 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI İLE ; “Büyükşehir Belediyeleri, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bunların Bağlı Kuruluşlarının Borçlarına Karşılık Genel Bütçe Vergi Gelirleri Tahsilat Toplamı Üzerinden Ayrılacak Paylardan Yapılacak Kesintilere İlişkin Esaslarda Değişiklik Yapılmasına Dair Esaslar” DEĞİŞTİRİLMİŞTİR.

 

4- 25 Kasım 2016 CUMA GÜN VE 29899 SAYILI RESMİ GAZETEDE “BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 6736 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 3)” YAYIMLANDI.

T   E  B  L  İ  Ğ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğde, 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamında başvuru yapabilecek mükelleflerden; süresinde başvuruda bulunamayanlar ile başvuruyu süresinde yapmasına rağmen ödeme süresini geçirmesi nedeniyle Kanundan yararlanma hakkını kaybedenlere, anılan fıkra hükümlerinden yeniden yararlanma hakkı veren ve 24/11/2016 tarihli ve 29898 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 16/11/2016 tarihli ve 6761 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 12 nci maddesiyle 6736 sayılı Kanuna eklenen geçici 1 inci maddenin uygulamasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden hazırlanmıştır.

Başvuru ve ödeme sürelerinin yeniden belirlenmesi

MADDE 3 – (1) 6736 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamında olan ve Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden 20/8/2016 tarihi ile 31/10/2016 tarihi (bu tarihler dâhil) arasında tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine konu alacaklar için süresinde başvuruda bulunamayan mükellefler, anılan fıkralardan yararlanmak üzere geçici 1 inci maddenin yürürlüğe girdiği Kasım/2016 ayının sonuna kadar başvuruda bulunabilecek ve bu başvurular üzerine yapılandırılan alacakların ilk taksiti yine Kasım/2016 ayı sonuna kadar ödenecektir.

(2) Geçici 1 inci madde kapsamına giren ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar 23/8/2016 tarihli ve 29810 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 Sayılı Kanun Genel Tebliği ekinde yer alan dilekçe (Ek:4/A) ile yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.

(3) Anılan fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuran mükelleflerin, yapılandırılan borçlarına ilişkin ilk taksiti 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemeleri gerekmekte olup, yapılandırılan borçların tamamının bu tarihe kadar ödenmesi durumunda, Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan hüküm kapsamında, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından %50 oranında indirim yapılacaktır.

Örnek 1 – Mükellefe, 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamına giren alacaklara ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 31 Ağustos 2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mükellef, 26/10/2016 tarihli ve 29869 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 25/10/2016 tarihli ve 2016/9385 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında uzatılan süre dâhil olmak üzere Kanundan yararlanmak için 30 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunması gerektiği halde bu sürede başvuruda bulunmamıştır.

Bu durumda, Kanunun geçici 1 inci maddesiyle yapılmış olan düzenleme kapsamında mükellefin Kanun hükümlerinden yararlanmak istemesi halinde, 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairesine başvurması ve yapılandırılan alacağa ilişkin peşin veya ilk taksit tutarını da 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemesi gerekmektedir. Yapılandırılan borçların tamamının 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi durumunda hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından %50 oranında indirim yapılacaktır.

Örnek 2 – Mükellefe, 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamına giren alacaklara ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 19 Eylül 2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Mükellef 2016/9385 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında uzatılan süre dâhil olmak üzere Kanundan yararlanmak için 19 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunması gerektiği halde bu sürede başvuruda bulunmamıştır.

Bu durumda, Kanunun geçici 1 inci maddesiyle yapılmış olan düzenleme kapsamında mükellefin Kanun hükümlerinden yararlanmak istemesi halinde, 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar vergi dairesine başvurması ve yapılandırılan alacağa ilişkin peşin veya ilk taksit tutarını da 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemesi gerekmektedir. Mükellefin taksitle ödemeyi tercih etmesi halinde anılan madde kapsamında 6 taksitte ödemede bulunabileceğinden, izleyen taksitler Ocak/2017, Mart/2017, Mayıs/2017, Temmuz/2017 ve Eylül/2017 aylarında ödenecektir.

(4) 6736 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamında olan ve Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden 20/8/2016 tarihi ile 31/10/2016 tarihi (bu tarihler dâhil) arasında tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnameleri üzerine süresinde Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunduğu halde ödemesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek yapılandırmayı ihlal edenler, ihlale konu tutarları 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemeleri şartıyla, anılan fıkra hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

(5) Anılan fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere süresinde başvuruda bulunduğu halde ödenmesi gereken tutarları süresinde ödemeyerek Kanun hükümlerini ihlal eden mükelleflerin, ihlale konu tutarları 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemeleri durumunda bu tutarlara Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrasında yer alan geç ödeme zammı hesaplanmayacak ancak yapılacak ödemelere, Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan hüküm kapsamında, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından %50 oranında indirim yapılmayacaktır.

Örnek 3 – Mükellefe, 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamına giren alacaklara ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 22 Ağustos 2016 tarihinde tebliğ edilmiş ve mükellef anılan fıkra hükümlerinden yararlanmak üzere taksitli ödeme seçeneğini tercih ederek 19 Eylül 2016 tarihinde vergi dairesine başvurmuştur.

Yapılandırılan borca ilişkin vadesi 30 Eylül 2016 tarihi olan ilk taksit ödeme süresi, 2016/9385 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar uzamıştır. Ancak, mükellef uzayan süre de dâhil olmak üzere ilk taksiti süresinde ödemediğinden yapılandırma ihlal olmuştur.

Mükellef, yapılandırılmış borçlarına ilişkin ihlale neden olan ilk taksit tutarını, 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemesi durumunda Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir. Bu durumda, ödeyeceği tutar için geç ödeme zammı hesaplanmayacaktır.

Geçici 1 inci maddenin ikinci fıkrasıyla yapılan düzenlemede ödenmeyen tutarlar nedeniyle yapılandırması ihlal olmuş mükelleflere ihlale konu tutarları 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi şartına bağlı olarak Kanundan yeniden yararlanma imkânı sağlandığından, mükellefin ödeme süresi gelmemiş diğer taksitlerinin ödeme süreleri uzamamaktadır. Dolayısıyla, mükellefin yapılandırılan borcuna ilişkin ikinci taksitin ödeme süresinin Kasım/2016 ayı olduğu dikkate alındığında bu taksitin de 30 Kasım 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi gerekmektedir.

Örnek 4 – Örnek 3’teki mükellefin yapılandırılan borçlarını peşin ödeme seçeneğini tercih ederek ödemek istemesi ve yapılandırılan borcu 31 Ekim 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödememiş olması halinde, 6736 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin altıncı fıkrası gereğince, ödenmeyen tutarı Ekim/2016 ayını izleyen Kasım/2016 ayı sonuna kadar hesaplanacak bir aylık geç ödeme zammı ile birlikte ödeme imkânı bulunmaktadır. Dolayısıyla, 6761 sayılı Kanunun yayımlandığı 24 Kasım 2016 tarihi itibarıyla yapılandırma ihlal olmadığından, mükellefin 6736 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünden yararlanması mümkün değildir.

Diğer hususlar

MADDE 4 – (1) 2016/9385 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 1 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkralarına göre yapılandırılacak borçlara ilişkin olarak birinci fıkrada yer alan başvuru ve ilk taksit ödeme süresi; Kanunun yayımlandığı 19/8/2016 tarihinden (bu tarih hariç) 31/10/2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar yapılan tebligatlara münhasır olmak üzere Kanunda belirtilen sürelerin bitiminden itibaren bir ay uzatıldığı dikkate alındığında, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararı ile ödeme süresi uzatılan borçların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde ödenmesi durumunda Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde yer alan hüküm kapsamında, hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından %50 oranında indirim yapılacaktır.

Örnek 5 – Mükellefe, 6736 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamına giren alacaklara ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 7 Ekim 2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, 2016/9385 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında Kanundan yararlanmak için mükellef 6 Aralık 2016 tarihine (bu tarih dâhil) kadar başvuruda bulunabilecektir.

Mükellefin 5 Aralık 2016 tarihinde peşin ödeme seçeneğini tercih ederek Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunduğu varsayıldığında, yapılandırılan borçları 2 Ocak 2017 tarihine kadar ödemesi durumunda Yİ-ÜFE tutarından %50 oranında indirim yapılacaktır.

Ancak, 2 Ocak 2017 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödemenin yapılmaması halinde, mükellef Yİ-ÜFE tutarından indirim imkânını kaybedecek, Kanundan yararlanabilmek için yapılandırılan tutarı hesaplanacak bir aylık geç ödeme zammı ile birlikte 31 Ocak 2017 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödeyebilecektir.

(2) Geçici 1 inci madde kapsamına giren mükellefler tarafından, 20/8/2016 tarihi ile 31/10/2016 tarihi (bu tarihler dâhil) arasında tebliğ edilen ve Kanunun 4 üncü maddesinin birinci ila sekizinci fıkraları kapsamına giren vergi/ceza ihbarnamelerine konu alacaklar için dava açılmış olması halinde bu davalardan da 30 Kasım 2016 tarihine kadar vazgeçilmesi gerektiği tabiidir.

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

5-  29 KASIM 2016 TARİHLİ VE 29903 SAYILI RESMÎ GAZETEDE 4734 SAYILI KAMUİHALEKANUNU UYGULAMA YÖNETMELİKLERİ İLE KAMU İHALE GENEL TEBLİĞ DEĞİŞİKLİKLERİ YAYIMLANDI

– Çerçeve Anlaşma İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

– Danışmanlık Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

–  Elektronik İhale Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

–  Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

–  Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

– Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile

–  Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ yayımlandı.

Yazıldı Güncel Mevzuat

5018 ve Diğer Kanunlarda Değişiklik

Kas17
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

                

                BASINDAN  

                Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Yasalaşan tasarıyla alacakların yeniden yapılandırılmasında vergi incelemesi ve tarhiyat aşamasında bulunanlardan, gerek 30 günlük yasal süre içinde başvuruda bulunmayan gerekse ödeme sürelerini karıştıran mükelleflere, kanunun yürürlüğe girdiği ayın sonuna kadar yeniden başvuruda bulunabilme imkanı getirildi

Kanunla, Anayasa Mahkemesinin, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun, kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarımını düzenleyen 6. maddesindeki iptal gerekçeleri doğrultusunda düzenleme yapılıyor.Buna göre, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmaları kanunla yapılacak. Ancak harcamalarda tasarrufu sağlamak, dengeli ve etkili bütçe politikasını gerçekleştirmek üzere genel bütçe ödeneklerinin yüzde 10’unu geçmemek kaydıyla, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmalarına ilişkin yetki ve işlemler ile usul ve esaslar, Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda belirlenecek.

Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, aktarma yapılacak tertipteki ödeneğin yüzde 20’sine kadar kendi bütçeleri içinde ödenek aktarması yapabilecek. Ancak ihtiyaç halinde yüzde 20’yi aşan ödenek aktarma işlemlerini, kurum bütçesinin başlangıç ödenekleri toplamının yüzde 20’sini geçmemek üzere yapmaya Maliye Bakanlığı, yılı yatırım programına ek yatırım cetvellerinde yer alan projelerde değişiklik yapılması halinde, değişikliğin gerektirdiği tertipler arası ödenek aktarması işlemlerinin tamamını yapmaya ise ilgili idareler yetkili olacak.

Kamu idarelerinin bütçeleri içinde; personel giderleri tertiplerinden, aktarma yapılmış tertiplerden ve yedek ödenekten aktarma yapılmış tertiplerden diğer tertiplere ödenek aktarılamayacak. Ancak yılı yatırım programına ek yatırım cetvellerinde yer alan projelerde değişiklik yapılması halinde, aktarma yapılan tertiplerden diğer tertiplere ödenek aktarılabilecek.

Böylece, kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmaları ile kamu idarelerinin kendi bütçeleri içinde yapacakları aktarma işlemlerinin sınırlarının belirlenmesi, kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki aktarma işlemlerine ilişkin yetkinin TBMM’nin onayıyla kullanılması, aktarmalara ilişkin temel kuralların Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda belirlenmesi suretiyle, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri yerine getiriliyor.

                    DEV PROJELERDE YÜZDE 10 ÖDENEK ŞARTI KALKIYOR

Anayasa Mahkemesi; 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, “kurulu gücü 500 mw üzerinde olan baraj ve HES projeleri, Gebze­-Haydarpaşa, Sirkeci-Halkalı Banliyö Hattı’nın İyileştirilmesi, Demiryolu Boğaz Tüp Geçişi İnşaatı Projesi, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca gerçekleştirilecek şehir içi raylı ulaşım sistemleri ve metro yapım projeleri ile diğer demiryolu yapımı ve çeken araç projeleri” için, Kamu İhale Kanununun, “idarelerin mal ve hizmet alımı ile yapım işleri için ihaleye çıkmadan önce uyması gereken hususları” düzenleyen 62. maddesinde yer alan sınırlamaların uygulanmayacağı şeklindeki düzenlemeyi, “bütçe kanununa bütçe dışı hükümler konulamayacağı gerekçesiyle” iptal etmişti.Kanunla, bu iptal gerekçesi doğrultusunda da düzenleme yapılıyor. Kamu İhale Kanununun 62. maddesinde, “yılı merkezi yönetim bütçe kanununda belirlenen stratejik öneme sahip yatırımlar veya projelerin ihale edilebilmesi için, ilk yıl için gerekli olan yüzde 10 ödenek şartının aranmamasına” yönelik düzenleme yapılarak, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesi karşılanıyor.

         ARAÇLAR SADECE MOTOR HACMİNE GÖRE VERGİLENDİRİLMEYECEK

Kanunla, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (Il) sayılı listede yer alan mallar için; mevcut oran değişikliklerine ilişkin yetki sınırları içinde kalmak şartıyla, özel tüketim vergisi matrahını esas alarak fiyat grupları oluşturmaya, bu fiyat grupları ve malların cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, emisyon türü ve değeri istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi itibarıyla farklı oranlar belirleyebilme; uygulanmakta olan oranları EURO normlarını sağlayan katalitik konvertör sistemi ile teçhiz edilmiş taşıtlarda yarısına kadar indirme ve kanuni oranına kadar çıkarma hususunda Bakanlar Kuruluna yetki veriliyor.Böylece, bir aracın vergilendirilmesinde sistem değişikliğine gidilerek, vergileme ölçütleri genişletiliyor. Otomobillerin ÖTV oranları, sadece motor silindir hacmine ve yaşına göre değil; satış fiyatına, tipine, sınıfına, taşıma kapasitesine, cinsine, emisyonuna, kasa yapısına göre ayrı ayrı belirlenebilecek. Düzenlemeyle, bu konuları belirlemede Bakanlar Kuruluna yetki verilecek.

                       YENİDEN YAPILANDIRMADA YENİ İMKAN

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanuna da geçici madde eklendi.

Alacakların yeniden yapılandırılmasında vergi incelemesi ve tarhiyat aşamasında bulunanlardan, gerek 30 günlük yasal süre içinde başvuruda bulunmayan gerekse ödeme sürelerini karıştıran mükelleflere, kanunun yürürlüğe girdiği ayın sonuna kadar yeniden başvuruda bulunabilme imkanı getirildi.Bu başvurular üzerine yapılandırılan alacakların ilk taksiti, ihbarnamenin tebliğini izleyen ayda ödenecek.

                         SGK’NİN PRİM GELİRİ ARTIYOR

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yapılan değişiklikle, günlük brüt asgari ücretin 6,5 katı olan sigorta primine esas günlük kazanç üst sınırı, günlük brüt asgari ücretin 7,5 katına yükseltiliyor.Bu düzenlemeyle, sigortalılar için belirlenen günlük brüt asgari ücretin 7,5 katından fazla aylık kazancı olan sigortalılardan daha fazla prim tahsil edilecek. Böylece, bu sigortalıların aylık net maaşında düşüş meydana gelecek, ancak emekli aylıklarında artış yaşanacak; SGK’NIN da prim gelirleri artacak. Düzenlemeyle, 2017 yılında SGK’NIN prim gelirlerinde yaklaşık 1,6 milyar lira artış meydana gelecek.

Maaşı tavandan bildirilen 4A kapsamında çalışan işçi sayısı 295 bin, 4B kapsamında ise 55 bin. Tavanın 6,5 kattan 7,5 kata çıkarılmasıyla, 4 bin 282 lira emekli aylığı alan işçinin maaşı 659 lira artışla (yüzde 15) 4 bin 941 liraya çıkacak.

 

 

Yazıldı Duyurular, Güncel Mevzuat

Belediyelerimize Hatırlatma !

Kas15
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

6745 Sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 73. Maddesiyle  6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1.maddesinin 28 bendine eklenen fıkra ile ;

                 (Ek fıkra: 20/8/2016-6745/73 md.) “Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılarak tek mahalleye dönüştürülen beldelerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük tarifenin %50’sini geçmeyecek şekilde belirlenir.” Düzenlemesi uyarınca Büyükşehir Belediyeleri Su ve Kanalizasyon İdarelerinin Su ücreti tarife değişikliği yapması gerekmektedir.

Yazıldı Duyurular, Güncel Mevzuat

Uzman Kadrosuna Atanma

Kas15
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

      

SORU:  Toplam hizmet yılı 16 ve 4 yıllık üniversite mezununun  atandığı  Belediye Özel Kalem Müdürlüğü görevinden, uzman kadrosuna atama yapılır mı?

Özel kalem müdürlüğü kadroları, müdürlüğe denk ve istisnai kadro durumundadır.Belediye personelinin tabi olduğu, Mahalli İdareler Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmeliğin 7. maddesinde, uzman kadrosuna atanabilmek için en az 4 yıllık yükseköğrenim mezunu olma ve bazı görevlerde (VHKİ dahil) 2 yıl süreyle çalışma şartı aranmaktadır.

Aynı Yönetmeliğin 20. maddesinde, “Mahalli idarelerde ve diğer kamu/kurum ve kuruluşlarında, daha önce bulunulan görevler ile … alt görevlere, görevde yükselme sınavına tabi tutulmadan atama yapılabilir.” denilmektedir. Bu hükümlere göre, özel kalem müdürlüğü görevinden sonra uzman kadrosuna sınavsız atanabileceği düşünülmektedir.

Yazıldı Soru / Cevap

2016 Yılı Yeniden Değerleme Oranı

Kas15
2016
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

11 Kasım 2016 CUMA günlü ve 29885 sayılı Resmi Gazetede;  “VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 474)” yayımlandı. Bu Tebliğle “2016 yılı yeniden değerleme” oranı belirlendi.

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasında “Yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dâhil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumunun Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır. Bu oran Maliye Bakanlığınca Resmî Gazete ile ilan edilir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca, yeniden değerleme oranı 2016 yılı için % 3,83 (üç virgül seksenüç) olarak tespit edilmiştir.

Bu oran, aynı zamanda 2016 yılına ait son geçici vergi dönemi için de uygulanacaktır.

Öte yandan, bu konuda daha önce yayımlanmış olan tebliğler de yürürlükte bulunmaktadır.

Tebliğ olunur.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat
Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız