• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

Kamu Hazinedarlığı Genel Tebliği Hakkında

Kas19
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

İşsizlik Sigortası Fonu, SGK, KİT’ler ve üniversiteler başta olmak üzere bakanlıklar hariç tüm kamu kurum ve kuruluşlarının nakit varlıkları artık faiz getiren mevduatın yanı sıra, İslami bankacılık sisteminin “kar payı” hesaplarında da değerlendirilecek. Yeni düzenleme kamu kurumlarının elindeki yüz milyarlarca lira tutarındaki varlıklarının yönünü değiştirecek.

İSTER FAİZ, İSTER KÂR PAYI

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile Maliye Bakanlığı “Kamu Hazinedarlığı Genel Tebliği”nde önemli bir değişiklik yaptı. Resmi Gazetenin 18 Kasım 2015 ÇARŞAMBA günlü ve  29536 sayıyla yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tebliğe göre, kamu kurum ve kuruluşları ellerindeki nakit varlıklarını artık kamu sermayeli bankalara ait katılım hesaplarında da değerlendirebilecekler. Mevcut sistemde kamu nakit varlıkları sadece vadeli ve vadesiz mevduat hesaplarında değerlendirilebiliyordu. Kapsama giren kurumlar TL ve döviz varlıklarının mevduat hesaplarında mı yoksa faiz yerine ‘kâr payı’ veren katılım hesaplarında mı değerlendirileceğine kamu kurumları karar verecek.

YÜZLERCE MİLYAR LİRA

Nakit varlıklarını mevduat ya da faizsiz katılım hesaplarında değerlendirmekle zorunlu tutulan kamu kurumları ve fonlar arasında her ay onlarca milyar liralık hesap işlemi yapan ve toplamda yüzlerce milyarlık para hareketini gerçekleştiren kamu kurumları yer alıyor. Bu kurumlar arasında özellikle nakit akışı yüksek SGK, İşsizlik Sigortası Fonu, döner sermayeler, belediyeler, il özel idareleri, üniversiteler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve üst kurullar gibi kurumlar dikkat çekiyor.

ZİRAAT, HALKBANK VE VAKIFBANK

Tebliğe göre, genel bütçe kapsamındaki bakanlıklar ile genel müdürlükler bütçe gelirleri dahil tüm nakit varlıklarını Ziraat Bankası’nda vadesiz hesaplara yatıracaklar. SGK ve işsizlik fonu dahil diğer tüm kamu kurumları ise Ziraat Bankası, Halkbank ya da Vakıfbank’ın mevduat hesapları ya da onların katılım hesaplarında varlıklarını değerlendirebilecekler. Ziraat Bankası ‘Ziraat Katılım Bankası’ adıyla, Vakıflar Genel Müdürlüğü de Vakıfbank’tan ayrı olarak “Vakıf Katılım Bankası” adıyla faizsiz bankacılık sistemini başlattı. Halkbank ise bu alana girmeyeceğini bildirdi. Dolayısıyla yüzlerce milyar liralık kamu nakit varlıklarının Ziraat Katılım ya da Vakıf Katılım’a akmasının önü açıldı.

ORTAKLIKLARI DA KAPSIYOR

Tebliğde yapılan değişikle, kamu kurum ve kuruluşlarının sermayesinin yarısından fazlasına doğrudan veya dolaylı olarak sahip oldukları şirketler de bu kapsama alındı. Dolayısıyla devletin yüzde 50’den fazlasına sahip olduğu özel ortaklı şirketlerin varlıkları da artık kamu bankaları ile kamu katılım bankalarına akacak.

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Hesap Açılması Hakkında

Kas05
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

07.09.2015

           

 

            Sayı: 30546965-000- E.18588

            Konu: Hesap Açılması

İlgi: Maliye Bakanlığının 28/08/2015 tarihli ve 28165485-210.16.05-8326 sayılı yazısı.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği ve Detaylı Hesap Planlarının, Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğine uyarlama çalışmalarının devam etmesi nedeniyle bu çalışmalar bitirilip, yürürlüğe girinceye kadar Kamu Özel İş Birliği uygulamalarına ait işlemlerin muhasebe kayıtlarına alınabilmesi için açılan hesaplar hakkında Maliye Bakanlığından alınan ilgi yazı ilişikte gönderilmiştir.

Konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulması hususunda;

Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.

 Ömer DOĞANAY

Bakan a.

Genel Müdür

   

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

 28.08.2015

Sayı: 28165485-210.16.05-8326

Bilindiği üzere, 3.12.2014 tarihli ve 2014/7052 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden 23.12.2014 tarihli ve 29214 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 1.1.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin geçici 1 inci maddesinde; “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan ya da yapımı süren kamu özel iş birliği modeli çerçevesindeki sözleşmelere konu varlıklar ile bunlara ilişkin yükümlülük, garanti ve taahhütlerin envanteri 15/9/2015 tarihine kadar yapılır. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Bakanlık yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme istinaden muhasebeleştirme işlemlerinin yerine getirilmesinde oluşabilecek tereddütlerin giderilmesine yönelik olarak Bakanlığımızca hazırlanarak 8.7.2015 tarihli ve 29410 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 45 Sıra No.lu Kamu Özel İş Birliği Uygulamalarının Muhasebe işlemleri Genel Tebliğinin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan ya da yapımı süren kamu özel iş birliği modeli çerçevesindeki sözleşmelere konu varlıklar ile bunlara ilişkin yükümlülük, garanti ve taahhütlerin envanteri, muhasebeleştirme işlemleri de dikkate alınarak Yönetmeliğin geçici 1 inci maddesine göre 31/8/2015 tarihine kadar yapılacaktır.”, ikinci fıkrasında da “1/9/2015 tarihine kadar envanteri yapılan varlıklara ilişkin Kamu Özel İş Birliği Projeleri Bildirim Formu doldurularak muhasebe birimlerine gönderilecektir. Muhasebe birimlerince, gerekli kontroller yapıldıktan sonra varsa eksikliklerin tamamlanması sağlanarak muhasebe kayıtları bu Tebliğ hükümlerine göre en geç 15/9/2015 tarihine kadar yapılacaktır.” hükümlerine yer verilmiştir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği ve Detaylı Hesap Planlarının, Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğine uyarlama çalışmalarının devam etmesi nedeniyle muhasebe işlemlerinin kaydedileceği hesaplara söz konusu Yönetmelik ve Detaylı Hesap Planlarında yer verilmemiştir.

Bu çerçevede Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği ve Detaylı Hesap Planları yürürlüğe girinceye kadar Kamu Özel İş Birliği uygulamalarına ait işlemlerin muhasebe kayıtlarına alınabilmesi için Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 45 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Yönetmelik hesap planında yer almamakla birlikte, Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği hesap planında yer alan herhangi bir hesabın kullanılması gerekliliği ortaya çıkarsa Yönetmelikteki hesap planına ilave hesap eklemeye veya çıkarmaya, ihtiyaç duyulduğunda Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği çerçeve hesap planında belirlenen hesaplar dışında yeni hesaplar açmaya, Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Bakanlık yetkilidir.” Hükmüne istinaden Yönetmelikte yer alan hesap planına ekte yer alan hesaplar ilave edilerek; Belediye Bağlı İdare ve Birlik Detaylı Hesap Planı ile İl Özel İdare Detaylı Hesap Planı tanımlanmıştır.

Söz konusu envanter işlemlerinin 15.9.2015 tarihine kadar muhasebe kayıtlarına alınmasının sağlanması için mahalli idarelere ivedilikle duyuru yapılarak gerekli tedbirlerin alınması da önem arz etmektedir.

Bilgilerini ve gereğini arz ederim.

 Mustafa İLHAN

Bakan A.

Genel Müdür V.

Yazıldı Güncel Mevzuat

Engelli İstihdamı Hakkında

Kas05
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

08.09.2015

            Sayı: 53773008-000- E.18623

            Konu: Engelli istihdamı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığından alınan engelli personel istihdamına ilişkin 28/08/2015 tarihli ve 5618 sayılı yazı ilişikte gönderilmiştir.

Bilgi ve gereğini rica ederim.

 Ömer DOĞANAY

Bakan a.

Genel Müdür

    

T.C.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI

 

28.08.2015

 Sayı: 5618

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 53 üncü maddesinde; “Kurum ve kuruluşlar bu Kanuna göre çalıştırdıkları personele ait kadrolarda % 3 oranında engelli çalıştırmak zorundadır. % 3’ün hesaplanmasında ilgili kurum veya kuruluşu (yurtdışı teşkilat hariç) toplam dolu kadro sayısı dikkate alınır.

Engelliler için sınavlar, ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar için açılan sınavlardan ayrı zamanlı olarak, engelli kontenjanı açığı bulunduğu sürece engel grupları ve eğitim durumları itibarıyla sınav sorusu hazırlanmak ve ulaşılabilirliklerini sağlamak suretiyle merkezi olarak yapılır veya yaptırılır.

Engelli personel çalıştırma yükümlüğünün yerine getirilmesinin takip ve denetimi ile engellilerin Devlet memurluğuna yerleştirilmesinden Devlet Personel Başkanlığı sorumludur. Engelli açığı bulunan kamu kurum ve kuruluşları bir sonraki yıl için alım yapacakları engellilere ilişkin taleplerini her yılın Ekim ayının sonuna kadar Devlet Personel Başkanlığına bildirmek zorundadır. Devlet Personel Başkanlığı kurum ve kuruluşların bildirimi üzerine, engelli kontenjanlarına yerleştirme yapabilir veya yaptırabilir.

Engellilerin memurluğa alınma şartlarına, merkezi sınav ve yerleştirmenin yapılmasına, eğitim durumu ve engel grupları dikkate alınarak kura usulü ile yapılacak yerleştirmelere, engellilerin görevlerini yürütmelerinde hangi yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca temin edileceğine, kamu kurum ve kuruluşlarınca engelli personel istihdamı ile ilgili istatistiksel verilerin bildirilmesine ilişkin usul ve esaslar ile diğer hususlar Özürlüler idaresi Başkanlığının görüşü alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 07/02/2014 tarihli ve 27314 saydı Resmi Gazetede yayımlanan Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 1 inci maddesinde; “Bu Yönetmeliğin amacı, merkezi olarak yapılacak engelli kamu personel seçme sınavına, kuraya, yerleştirme işlemlerine, engelli memur istihdamının takip ve denetimine, istatistiki bilgilerin temini ve engelli memur istihdamı ile ilgili diğer hususlara ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.” hükmüne, 2 nci maddesinde; “Bu Yönetmelik; a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (Il), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kurumlar ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıklarına, b) İl özel idareleri ve belediyeler il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı müessese, işletme ve döner sermayeli kuruluşlara, c) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre Devlet memuru istihdam eden diğer kamu kuruluşlarına, Devlet memuru olarak atanacak engelliler hakkında uygulanır.” hükmüne, 10 uncu maddesinde; “(1) Engellilerin atanmasına tahsis edilecek kadro sayısının tespitinde, ilgili kamu kurum veya kuruluşunun, yurtdışı teşkilatı hariç, toplam dolu memur kadro sayısının %3’ü dikkate alınır.” hükmüne, 11 inci maddesinde; “Kamu kurum ve kuruluşları bir sonraki yıl için engelli memur alımı yapacakları münhal kadrolarını; Başkanlığın internet sitesindeki “DPB E-Uygulama” kısmında yer alan bilgi alanlarını, Nitelik Kod Kılavuzu ile Başkanlığın öngördüğü koşullara göre tam ve eksiksiz olarak doldurmak suretiyle, ilgili yılın Ekim ayı sonuna kadar elektronik ortamda Başkanlığa bildirir. Bildirimi yapılan ve Başkanlıkça da uygun görülen kadrolara ilişkin cetveller ayrıca yazılı olarak Başkanlığa gönderilir.” hükmüne 17 nci maddesinde de “Kamu kurum ve kuruluşlarında engelli memur çalıştırma yükümlülüğünün yerine getirilmesinin takip ve denetimi Başkanlıkça yapılır. Bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşları; istihdam ettikleri engelli personele ilişkin olarak Başkanlığın internet sitesindeki “DPB E-Uygulama” kısmında yer alan bilgi alanlarını tam ve eksiksiz olarak doldurur. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları söz konusu personele ilişkin bilgilerde meydana gelecek değişiklikleri değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde Başkanlığın internet sitesindeki “DPB E-Uygulama” kısmına işleyerek güncelleştirir. Kamu kurum ve kuruluşları, yerleştirmesi yapılan kadrolardan atama sonucu göreve başlatılanları, ataması yapıldığı halde göreve başlamayanları, niteliği uymadığı gerekçesi ile ataması yapılamayan veya ataması iptal edilen adaylara ilişkin bilgileri, Başkanlığın internet sitesindeki “DPB E-Uygulama” kısmında yer alan ilgili formlardaki bilgi alanlarını tam ve eksiksiz olarak doldurmak suretiyle, söz konusu atamayla ilgili işlemlerin sonuçlandığı tarihten itibaren onbeş gün içinde Başkanlığa bildirir. Engelli memur istihdam yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasında ortaya çıkan tereddütlerin giderilmesinde ve kamu kurum ve kuruluşları arasında uygulama birliğinin sağlanmasında Başkanlık yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 53 üncü maddesi hükmü ile bu maddeye istinaden çıkarılan mezkur Yönetmelik hükümleri gereğince engelli memur istihdam etme yükümlülüğü kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarında engelli memur istihdamının belirlenen kontenjan dahilinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin takip ve denetiminin yapılabilmesi amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca;

1- Devlet Personel Başkanlığının www.dpb.gov.tr internet adresi üzerinden “DPB E-Uygulama” başlığına giriş yapılarak “Kadro Uygulaması” başlığı altında yer alan bilgilerin güncelleştirilmesi,

2- Devlet Personel Başkanlığının www.dpb.gov.tr internet adresi üzerinden “DPB E-Uygulama” başlığına giriş yaparak “Engelli Personel İşlemleri” başlığı altındaki istihdam edilen engelli memurların bilgilerinin güncelleştirilmesi,

3- Devlet Personel Başkanlığının www.dpb.gov.tr internet adresi üzerinden “DPB E-Uygulama” başlığına giriş yaparak daha önceki merkezi engelli memur alımlarıyla yerleştirilenlerin atanma veya atanamama durumlarının “Engelli Personel İşlemleri” başlığı altında yer alan bilgilerin doldurularak güncelleştirilmesi,

4- Engelli memur kontenjan açığının bulunması halinde, bu açığın giderilmesi amacıyla merkezi olarak yapılacak olan engelli memur alımına ilişkin münhal kadro bildirimlerinin 31/10/2015 tarihine kadar Devlet Personel Başkanlığının www.dpb.gov.tr internet adresi üzerinden “DPB E-Uygulama” linki içerisinde yer alan “Talep Giriş” kısmına yapılması, ayrıca bildirimi yapılan ve Devlet Personel Başkanlığınca da elektronik ortamda uygun görülen kadrolara ilişkin sistem üzerinden alınacak cetvellerin üst yazı ekinde Devlet Personel Başkanlığına gönderilmesi,

5- Daha önce elektronik ortamda Başkanlığımıza hiç veri girişi yapmamış olan kurumların Devlet Personel Başkanlığı Web Uygulama sorumlularını belirleyerek alacakları şifre ile veri girişlerinin yapılması, (DPB E-Uygulama” şifresi, http://euygulama.dpb.gov.tr/DPB_yetki/DPB_Kullanici_Basvuru.aspx adresindeki bilgi alanlarını doldurulması suretiyle alınacak çıktının resmi yazı ekinde gönderilmesine müteakip, kurum web sorumlusunun elektronik posta adresine gönderilecektir.) gerekmektedir.

Gereğini bilgilerinize arz ve rica ederim.

   Faruk ÇELİK

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Gayrısıhhi Müesseseler Hakkında

Kas05
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

11.09.2015

            Sayı: 71188846-250-E.18923

            Konu: Gayrısıhhi Müesseseler

İlgi: Sağlık Bakanlığının 03/09/2015 tarih ve 6871-13186272 sayılı yazısı.

İlgi yazıyla, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğin Ek-2 Gayrısıhhi Müesseseler Listesinde yer almayan faaliyetlerin sınıf tespitinin yapılabilmesi ile halihazırda Yönetmelikte sınıfı belirlenen faaliyetlere ilişkin yetkili idarelere yapılan ruhsat başvurularının sonuçlandırılması noktasında bazı sıkıntılar yaşandığı ifade edilerek uygulamada birliğin sağlanması amacıyla konu ile ilgili mahalli idarelerin bilgilendirilmesi talep edilmektedir.

Bilindiği üzere 10/08/2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Gayrisıhhi müesseseler için sınıf tayini, tesise ait kapasite raporu, tesisten kaynaklanacak atıklar ve müessesenin diğer özellikleri dikkate alınarak Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin görüşü alınarak İçişleri Bakanlığı tarafından yeni sınıf tayini yapılır.” hükmünün yürürlüğü, bu yetkinin Sağlık Bakanlığı tarafından kullanılması lazım geldiği gerekçesiyle Danıştay idari Dava Daireleri Kurulunun 14/06/2007 tarih ve 2007/369 sayılı kararıyla durdurulmuş, Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/02/2008 tarih ve E:2006/1248, K:2008/667 sayılı kararıyla da iptal edilmiştir.

Bu çerçevede;

1) işyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına ilişkin Yönetmeliğin Ek-2 Gayrisıhhi Müesseseler Listesinde yer almayan faaliyetlerin yapılabilmesi için tesisin açıklamalı proses akım şeması, tesisin neden olabileceği kirleticilerin nitelik ve niceliği ile izalesi konusundaki proje ve açıklama raporu, tesisin neden olabileceği kirleticilerin nitelik ve niceliği ile izalesi konusundaki proje ve açıklama raporu, tesisin neden olabileceği risk değeri, toplam motor gücü, toplam personel sayısı ve tesisin diğer özelliklerine ilişkin bilgiler Sağlık Bakanlığına (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu) gönderilecektir.

2) Halihazırda Yönetmelikte sınıfı belirlenen faaliyetlere ilişkin yapılan başvurularda tereddüt yaşanması durumunda anılan Bakanlıktan görüş alınması suretiyle işlem tesis edilecektir.

Uygulamada birliğin sağlanması bakımından konunun iliniz dahilindeki mahalli idarelere duyurulması hususunda

Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.

  Ömer DOĞANAY

Bakan a.

Genel Müdür

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

Eki28
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Yazıldı Duyurular

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,E. 1999/1-282,K. 1999/302,T. 12.5.1999

Eki22
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

ÖZÜ: Belediye meclislerinin “Belediyenin taşınmazlarının satışına ya da “belediye başkanınca veya belediye encümenince uygun görülen taşınmazların satışına şeklindeki genel nitelikte olan ve yetki devri anlamına gelen kararları, hukuki sonuç doğurmaz ve geçerli kabul edilemez. Öyle ise, belediye meclis kararlarına satılacak taşınmazların ada ve parsel numaraları, mevki ve yüzölçümleri raice uygun tahmini bedelleri yazılmalıdır.

Yazıldı Yargı Kararları

Yönetmelik Değişikliği Hakkında

Eki16
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

12.08.2015

 

Sayı: 71188846-010.07.02- E.16801

Konu: Yönetmelik Değişikliği

İlgi: a) 08.07.2014 tarihli ve 71188846-010.07.02-14304 sayılı yazımız,

b) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (Spektrum Yönetimi Dairesi Başkanlığı) 04/06/2015 tarih ve 3694 sayılı yazısı,

c) 26.06.2015 tarihli ve 71188846-250-13880 sayılı yazımız,

ç) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (Spektrum Yönetimi Dairesi Başkanlığı) 03.07.2015 ta-rihli ve 40484 sayılı yazısı.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan alınan ” Kamu kurum ve kuruluşlarının ortak kullanımlı tel-siz hizmet işlemleri” konulu ilgi (ç) yazı ekte gönderilmiştir.

Konunun iliniz dâhilindeki mahalli idarelere duyulması hususunda;

Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.

Ömer DOĞANAY

Bakan a.

Genel Müdür

 T.C.

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU

(Spektrum Yönetimi Dairesi Başkanlığı)

03.07.2015

 Sayı: 40484

Bilindiği üzere, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu (EHK)’nun 8/2/b maddesi, 37/2’nci madde-si ve ilgi (a) Yönetmeliğin 6’ncı maddesi ile ilgi (b) Yönetmeliğin 6’ncı ve Geçici 1/3″üncü maddesi çerçevesinde ve 17/11/2009 tarihli ve 2009/DK-11/598 sayılı ile 29/12/2009 tarihi ve 2009/DK/700 sayılı Kurul Kararları uyarınca; özel kanunlarının verdiği yetkiye göre telsiz cihaz ve sistemleri kullanan kamu kurum ve kuruluşları haricindeki kamu kurum ve kuruluşlarının Kurumumuza yaptığı başvurulara istinaden; mevcut telsiz sistemlerine ilişkin telsiz cihaz ve sistemi kurma ve kullanma izinleri, söz konusu kurum ve kuruluşlarca yürütülen faaliyetlerinin yerine getirilmesinde zafiyet oluşmaması amacıyla en fazla 5 (beş) yıl süre ile olmak üzere yenilenmiş olup, anılan izinler 31/12/2014 tarihi itibariyle sona ermiştir.

İlgi (b) Yönetmeliğin yayımı akabinde, mevcut telsiz sistemlerinin kurma ve kullanma izinleri yenilenen ve 31/12/2014 tarihi itibariyle süreleri dolan bazı kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuatlarında; kurumlarının lüzum göreceği telli ve telsiz alıcı ve verici cihazları ile her türlü haberleşme araçlarını ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak kurma, kurdurma ve işletme yetkisinin verildiği tespit edilmiş olup, bahsi geçen kuruluşların 2014 yılı sonunda dolan telsiz sistemlerine ilişkin kurma ve kullanma izin sürelerinin uzatımı hususu EHK’nın 8’inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında değerlendirilmiştir.

Ancak, bazı kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuatlarında; münhasıran verdikleri hizmetler ile ilgili olarak elektronik haberleşme hizmeti sunma ve/veya şebekesi veya altyapısı kurma yetkisi veren herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen, söz konusu kuruluşların izin sürelerinin bitmesini müteakip Kurumumuza başvuruda bulunmamaları veya gerekli hizmetlerin işletmecilerden temin edilmesinde sıkıntı yaşamaları durumu olabileceği dikkate alınarak, konuya ilişkin yönetmelik değişikliği çalışması yapılmıştır.

İlgi (b) Yönetmeliğin Geçici 1’inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında izin almış kurum ve kuruluşların durumuna yönelik olarak, ilgi (c) Yönetmelik değişikliği yayımlanmış olup,

“GEÇİCİ MADDE 1-(1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (Il) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idareler ile düzenleyici ve denetleyici kurumlar, köy tüzel kişilikleri, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Kızılay, belediyeler ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi telsiz ücretinden muaf kullanıcılar tarafından yürütülen faaliyetlerin yerine getirilmesinde zafiyet oluşturulmaması amacıyla talebi halinde, söz konusu kuruluşlara bir defaya mahsus olmak üzere 31/12/2015 tarihine kadar telsiz kurma ve kullanma izni verilir, bu tarihten itibaren telsiz kurma ve kullanma izinlerine ilişkin iş ve işlemler, ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yürütülür.

MADDE 2- Bu Yönetmelik 1/1/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer…” hükümlerine istinaden anılan kamu kurum ve kuruluşların talepleri halinde bir defaya mahsus olmak üzere 31/12/2015 tarihine kadar telsiz kurma ve kullanma izni verilmektedir.

Bu kapsamda, 31/12/2015 tarihi itibariyle telsiz kurma ve kullanma izni sona erecek olan söz konusu kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin, ilgili mevzuatlarında herhangi bir değişiklik olmaması halinde, anılan tarihten sonra ihtiyaç duyacakları elektronik haberleşme hizmetlerinin,

• İlgi (a) Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca söz konusu hizmetlerin Kurumumuzca yetkilendirilmiş işletmecilerden alınması gerektiği,

• İlgi (a) Yönetmeliğin ve ilgi (b) Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde; söz konusu telsiz haberleşme ihtiyacı talep edilen alanda işletmeci yok ise veya işletmeciler olmakla birlikte bu ihtiyacın işletmeciler tarafından karşılanamayacağının Kurumumuzca tespit edilmesi halinde, talep sahibine talebe göre en fazla iki yıl süreli telsiz cihaz ve sistemi kurma ve kullanma izni verilebileceği,

• İlgi (a) Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca; Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre, yalnızca yetkilendirmeye tabi faaliyetleri veya bununla birlikte yetkilendirme konusu hizmeti yerine getirirken gerekli ve/veya ilgili olan cihaz satış, kurulum, bakım-onarım ve danışmanlık gibi faaliyetleri yürütmek üzere anonim veya limited şirket statüsünde ilgili kurumların kuracağı ve Kurumumuzdan ilgili yetkilendirmeyi alacak şirketlerden de anılan hizmetlerin karşılanabileceği,

• Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun 07/12/2012 tarihli ve 2012/DK-08/610 sayılı Kararında yer alan “5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3’üncü ve 8’inci maddesi ve ilgili diğer mevzuata istinaden; kamu kurum ve kuruluşlarının ve bu kuruluşların ortağı bulunduğu sermaye şirketlerinin mülkiyetinde bulunan telsiz altyapı cihazlarının; söz konusu kurum, kuruluş, şirketlerinin tamamen kendi ihtiyaçları için kullanılması kaydıyla kendilerine sunulacak hizmet süresi boyunca, hizmeti sunacak Ortak Kullanımlı Telsiz Hizmeti (OKTH) işletmecileri tarafından kullanılabileceği” hükmü kapsamında, kurumlara ait mevcut telsiz altyapılarının yetkili işletmeciden hizmet alınması halinde kullanılabileceği değerlendirilmektedir.

Kurum ve kuruluşunuzca sunulan hizmetlerde afiyet oluşmamasını teminen, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Bilgilerinizi ve gereğini arz ve rica ederim

N.Deniz YANIK

Kurum Başkan Yrd.

 

Yazıldı Yargı Kararları

Hayvanları Koruma Konulu Genelge

Eki16
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

31.08.2015

 

Sayı: 30546965-349-E.17893

Konu: Hayvanları Koruma

İlgi: Orman ve Su İşleri Bakanlığının 13.08.2015 tarihli ve 169324 sayılı yazısı.

Sahipsiz hayvanların alınmaları, alındıkları ortama geri bırakılmaları esnasında tür ve özelliklerine uygun ortam ve şartlarda taşınmaları, ormanlık alanlar veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına kesinlikle bırakılmamaları hususunda Orman ve Su İşleri Bakanlığından alınan ilgi yazı ilişikte gönderilmiştir.

Konunun iliniz dahilindeki belediyelere duyurulması hususunda;

Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.

 Ömer DOĞANAY

Bakan a.

Genel Müdür

                                                       

T.C.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI

13.08.2015

Sayı: 169324

Bilindiği özere 5199 sayılı Hayvanları Korama Kanunu 4 üncü maddesi (j) bendi gereğince “Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esastır.” Yine söz konusu Kanunun 6 ncı maddesi “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” şeklindedir.

Basımda yer alan haberler, BİMER ve şikayet dilekçeleri doğrultusunda Bakanlığımız İl Şube Müdürlüklerince yapılan denetimlerde, sokak hayvanlarının toplanması, rehabilite edilen hayvanların geri bırakılmaları esnasında gerekli özenin gösterilmediği, hayvanların uygun olmayan koşullarda taşındıkları, ormanlık arazilere bırakıldıkları, hayvanların bırakıldıkları yerde besin bulamadıkları ve bu sebeplerle hayvan ölümlerinin gerçekleştiği tespit edilmiştir. Söz konusu Kanunda “hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar”, Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nde ise “Hayvanlar, hiçbir suretle ilgili belediye sınırları dışındaki bir ortama, ormanlık alana veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına bırakılmaz.” ifadeleri yer almaktadır.

Ayrıca, 5199 sayılı Kanunun 28 inci maddesi gereği hayvanların kanuni istisnalar ile tıbbı ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında ve yavrulama, gebelik ve sütanneliği dönemlerinde öldürülmeleri halinde hayvan başına 1002 TL idari para cezası verilir ve bu fiillerin, veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni, hayvan koruma gönüllüsü, hayvan koruma derneği üyeleri, hayvan koruma vakfı üyeleri, hayvan toplama, gözetim altına alma, bakma, koruma ile görevlendirilmiş olan kişilerce işlenmesi halinde verilecek ceza iki kat artırılarak uygulanır.

Bu kapsamda sahipsiz hayvanların alınmaları, alındıkları ortama geri bırakılmaları esnasında tür ve özelliklerine uygun ortam ve şartlarda taşınmaları, ormanlık alanlar veya diğer yaban hayatı yaşam alanlarına kesinlikle bırakılmamaları konusunda Yerel Yönetimlerin uyarılması hususunda;

Gereğini arz ve rica ederim.

 Nurettin TAŞ

Bakan a.

Genel Müdür

Yazıldı Yargı Kararları

Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması Ait Katkı Payı ile İlgili Genelge

Eki16
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

İller İdaresi Genel Müdürlüğü

28.08.2015

 

Sayı: 50327860- 150-E.4522

Konu: Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması Ait Katkı Payı

İlgi: a) Maliye Bakanlığının 26.06.2015 tarihli ve 61911 sayılı yazısı.

b) Kocaeli Valiliğinin 29.06.2015 tarihli ve 8157 sayılı yazısı.

c) Maliye Bakanlığının 14.08.2015 tarihli ve 79183 sayılı yazısı.

6552 sayılı Kanuna göre yapılandırılan belediye alacaklarından, 30.03.2014 tarihinden sonraki döneme ait ilgili belediye tarafından vadesinde ödenmeyen taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı alacaklarının, takip ve tahsilinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanuna göre, 26.06.2015 tarihli ve 2015/4 Seri No’lu Tahsilat İç Genelgesine göre işlem tesis edilmesi hususunda;

Bilgi ve gereğini rica ederim.

 Hamza ERKAL

Bakan a.

Genel Müdür V.

  T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir idaresi Başkanlığı

26.06.2015

Seri No: 2015/4 (Tahsilat İç Genelgesi)

Bilindiği üzere, 30/03/2014 tarihinde bir bütün olarak yürürlüğe giren 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi ilçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1 inci maddesiyle büyükşehir belediyesi olan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmıştır.

6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin bu maddenin birinci fıkrasına göre kurulan komisyon kararıyla her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçlarının maddede belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarına devredileceği düzenlenmiştir.

Diğer taraftan, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin sahip oldukları bazı gelirlerin hangi bütçeye gelir kaydedileceği ile takibinin ne şekilde yapılacağının düzenlendiği 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin;

1) Üçüncü fıkrasında, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı,

2) Sekizinci fıkrasında,

a) 3213 sayılı Maden Kanununa göre verilen maden ruhsatları için il özel idarelerine ve köylere hizmet götürme birliklerine verilen Devlet hakkı, I (a) grubu madenler için alınan harçlar ile aynı Kanuna göre valiliklerce yapılan I (a) grubu maden ihalelerinden elde edilen gelirler,

b) 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanununa göre verilen idare payına ilişkin gelirler ve harçlar ile aynı Kanun gereğince valiliklerce yapılan ihalelerden elde edilen gelirler,

c) 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezaları,

ç) 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar gereğince yapılan ihaleler nedeniyle alınan teminatlardan elde edilen gelirler, hakkında düzenleme yapılmıştır.

Bu itibarla, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde yer verilen gelirleri ile geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre devredilen gelirlerine ilişkin yapılması gereken işlemler aşağıda açıklanmıştır.

I- TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ KORUNMASINA KATKI PAYI

Bilindiği gibi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “Taşınmaz kültür varlıklarının onarımına yardım sağlanması ve katkı payı” başlıklı 12 nci maddesinde “…Belediyelerin ve il özel idarelerinin görev alanlarında kalan kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla kullanılmak üzere 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci ve 18 inci maddeleri uyarınca mükellef hakkında tahakkuk eden emlak vergisinin %10’u nispetinde Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı tahakkuk ettirilir ve ilgili belediyesince emlak vergisi ile birlikte tahsil edilir.

Tahsil edilen miktar, il özel idaresi tarafından açılacak özel hesapta toplanır. Bu miktar; il özel idaresince ve belediyelerce kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan projeler kapsamında kamulaştırma, projelendirme, plânlama ve uygulama konularında kullanılmak üzere il özel idaresine ve il sınırları içindeki belediyelere vali tarafından aktarılır ve bu pay valinin denetiminde kullanılır. İl özel idarelerince yapılan projeler için kullanılan miktar özel hesabın % 30’unu geçemez…

Yukarıdaki hükümlere göre, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı olarak tahsil olunan miktarlar tahsil edildiği ayı takip eden ayın onuncu günü akşamına kadar il özel idarelerine bir bildirim ile beyan edilerek aynı süre içinde ödenir. Tahsil ettikleri katkı payını yukarıda belirtilen süre içinde il özel idarelerine yatırmayan belediyelerden, bu katkı payları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil edilir…” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin;

– ikinci fıkrasında “(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir…” hükmüne,

– üçüncü fıkrasında “(3) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 12 nci maddesi kapsamında il özel idarelerince kullanılan haklar ve yetkiler ile yürütülen görevler, il özel idaresi bulunmayan illerde Yatırım izleme ve Koordinasyon Başkanlığınca kullanılır ve yürütülür. Bahsedilen kanun hükmü uyarınca toplanan taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı tutarları, defterdarlıklar bünyesinde açılan emanet hesaplarına aktarılır. Toplanan paraların yüzde yirmilik kısmı Kültür ve Turizm Bakanlığının öncelik vereceği projelerde kullanılır. Yıl içinde proje karşılığı tahsis edilmeyen miktar aynı amaçla kullanılmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesine aktarılır. Aktarılan bu miktarları aynı amaçla kullanmak üzere gelecek yıl bütçesine aktarmaya Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilidir.” hükmüne, yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde emlak vergisi üzerinden tahakkuk ettirilen ve emlak vergisi ile birlikte tahsil edilen taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı paylarının 2863 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen süre içerisinde 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince belediyeler tarafından Yatırım izleme ve Koordinasyon Başkanlığına (YİKOB) beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, süresi içerisinde YİKOB’a ödenmeyen söz konusu katkı paylarının, YİKOB tarafından belediyenin bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirilmesi üzerine, bu payların 9208 Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı vergi türü ile kayıt yapılarak takibine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emri tebliği ile başlanılması ve vade tarihinden tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 51 inci maddesine göre gecikme zammı tatbik edilmesi gerekmektedir.

Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı paylarına ilişkin vergi dairesince tahsil edilen tutarlar ertesi ayın sonuna kadar YİKOB’un kullanımında olan ve defterdarlık bünyesinde açılan emanet hesaba muhasebe işlem fişi ile aktarılacaktır.

Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan katkı paylarının anılan Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası gereğince aynı maddenin birinci fıkrası kapsamında kurulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun kararına göre YİKOB’a veya genel bütçeli başka kamu idarelerine devredilmesi durumunda bu alacakların 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairesince takip ve tahsili gerekmektedir. Ancak, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uygulamasının Kanunun yayımlandığı tarihten sonrası için mümkün olduğu ve Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan katkı paylarının YİKOB’a devredileceğine ilişkin 6360 sayılı Kanunda açık bir hüküm bulunmadığı dikkate alındığında, devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonunun kararına göre YİKOB’un dışında genel bütçeli başka kamu idarelerine devredilen katkı paylarının, vergi dairelerince tahsil edilerek emanet hesaplarına alınan tutarların bu hesaplardan çıkarılarak genel bütçeye çeşitli gelir olarak kaydedilmesi, dolayısıyla bu katkı paylarının YİKOB’un kullanımında olan defterdarlık bünyesindeki emanet hesaba aktarılmaması gerekmektedir.

II- 3213 SAYILI MADEN KANUNUNA GÖRE İL ÖZEL İDARELERİ VE KÖYLERE HİZMET GÖTÜRME BİRLİKLERİNE VERİLEN DEVLET HAKKI

Bilindiği üzere, 3213 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde Devlet hakkı, maden istihracı ile sağlanacak gelirden Devlet payına düşen kısım olarak tanımlanmış, Kanunun 14 üncü maddesinde de “…Ruhsat sahilibi tarafından yatırılan Devlet hakkının %25’i il özel idare payı olarak ruhsatın bulunduğu ilin özel idaresine, %25’i ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere, doğrudan ilgili ilçe veya ilçelerin Köylere Hizmet Götürme Birlikleri hesabına, %50’si de Hazine hesabına yatırılır…

Devlet hakkı ve özel idare payı, her yıl haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılır…” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanuna göre verilen maden ruhsatları için il özel idareleri ve köylere hizmet götürme birliklerine verilmesi gereken Devlet hakkı paylarının genel bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.

Bu itibarla, 6360 sayılı Kanunun bir bütün olarak yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden sonra il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanuna göre tahsil edilen Devlet hakkının tamamının genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin bulunduğu illerdeki maden üretiminden kaynaklı olarak 3213 sayılı Kanun kapsamında hesaplanan Devlet hakkının tamamı genel bütçeye gelir kaydedileceğinden, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmesi için vergi dairesine gönderilen bu devlet haklarından yapılacak tahsilat tutarlarından herhangi bir kamu idaresine pay aktarılmayacaktır.

Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nezdinde tahakkuk ettiği halde 30/03/2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş veya bu tarih itibarıyla tahsil edildiği halde vergi dairesi emanet hesabında olan Devlet haklarından il özel idarelerine ve köylere hizmet götürme birliklerine verilmesi gereken paylara ilişkin olarak devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından bir karar verilip verilmediğinin araştırılması; karar verilmiş olması halinde karara göre işlem yapılması, bu konuda bir karar verilmemiş olması durumunda ise bu payların da genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

III- 3213 SAYILI KANUNDA YER ALAN I (A) GRUBU MADENLER İÇİN ALINAN HARÇLAR

Bilindiği gibi, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde, I (a) grubu madenler için alınan harçların genel bütçeye gelir kaydedileceği hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 18/02/2015 tarihli ve 29271 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6592 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesiyle değişmesinden önce 3213 sayılı Kanunun “Harç, teminat, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü madde-sinde “Ruhsatların verilmesi için harç ve teminatın yatırılması zorunludur…

Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idari para cezaları 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre tahsil edilir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları ile ruhsat harçları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir.” hükmü yer almaktaydı.

Diğer taraftan, 6592 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin “III-Maden arama ruhsatnameleri, işletme ruhsatnameleri, işletme imtiyazları” başlıklı bölümünün yürürlükten kaldırılmasından önce söz konusu ruhsatnamelerden alınacak harç tutarları düzenlenmişti.

Buna göre, 6360 sayılı Kanuna istinaden il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanunda belirtilen I (a) grubu madenler için alınan harçların tamamının 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden sonra da ilgili vergi dairelerine yatırılarak genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 6592 sayılı Kanunun;

– 9 uncu maddesiyle başlığı ve içeriği değiştirilen 3213 sayılı Kanunun “Ruhsat bedeli, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü maddesinde “Yürürlükteki ruhsatlar için her yıl ocak ayının sonuna kadar ruhsat bedelinin tamamının yatırılması zorunludur. İşletme ruhsat bedelinin %70’i genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere ilgili muhasebe birimi hesabına, %30’u çevre ile uyum planı çalışmalarını gerçekleştirmek üzere ruhsatı veren idarenin muhasebe birimi hesabına aktarılmak üzere Bakanlığın belirlediği bankada açılacak teminat hesabına yatırılır. I. Grup (a) bendi madenlerin ruhsat bedelleri ise, büyükşehir belediyesi dışındaki illerde il özel idaresi hesabına yatırılır. Ruhsat bedelinin yatırılmaması veya eksik yatırılması hâlinde 20.000 TL idari para cezası verilir ve ruhsat bedelinin üç ay içinde tamamlanması istenir. Bu süre içinde ruhsat bedelinin yatırılmaması durumunda ruhsat iptal edilir. Verilen sürede yatırılmayan ruhsat bedelinin %70’ine tekabül eden tutar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir…

Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idari para cezaları hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Tahakkuk eden ve ödenmeyen Devlet hakları 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere ilgili tahsil dairesine bildirilir…” hükmü,

– 26 ncı maddesinde “2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin “III- Maden arama ruhsatnameleri, işletme ruhsatnameleri, işletme imtiyazları” başlıklı bölümü yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü,

yer almaktadır.

Buna göre, 6592 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda, maden ruhsatlarının verilebilmesi için harç ve teminat yatırılması zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır. Bu itibarla, 6592 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 18/02/2015 tarihinden sonra vergi dairelerince maden ruhsatlarına ilişkin herhangi bir harç tahsilatı yapılmayacak ancak, anılan Kanunun yayımlandığı tarihten önceki dönemlere ilişkin olarak tahakkuk edecek harçlar ile bu tarihten önce tahakkuk ettiği halde süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen ruhsat harçlarından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca ve/veya il özel idarelerinin tüzel kişiliklerinin kaldırıldığı illerde I (a) grubu madenlere ilişkin olarak valiliklerce 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsil edilmek üzere ilgili vergi dairelerine bildirilen/bildirilecek olanların takip ve tahsiline ise devam edilecektir.

IV- 5686 SAYILI KANUNA GÖRE ALINAN HARÇLAR

Bilindiği gibi, 5686 sayılı Kanunun “Devir, sicil, ihale, harç, teminat ve idare payı” başlıklı 10 uncu maddesinde, jeotermal kaynaklar için 1.000 Türk Lirası, doğal mineralli sular için 500 Türk Lirası arama ruhsat harcı alınacağı, işletme ruhsatları için bu harç miktarlarının dört kat olarak uygulanacağı ve harçların her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen yeniden değerleme oranlarına göre artırılacağı hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 5686 sayılı Kanun gereğince ödenmesi gereken harçların genel bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.

Buna göre, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 5686 sayılı Kanun gereğince ödenmesi gereken harçların, genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere defterdarlık muhasebe birimlerine veya vergi dairelerine ödenmesi gerekmektedir.

V- 3213 VE 5686 SAYILI KANUNLAR GEREĞİNCE VALİLİK VE KAYMAKAMLIKLARCA UYGULANAN İDARİ PARA CEZALARI

Bilindiği üzere, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin;

– üçüncü fıkrasında “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (Il) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idari para cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen idari para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir…” hükmü,

– dördüncü fıkrasında “Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderilir…” hükmü,

yer almaktadır.

Buna göre, genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarından, ödeme süresi içerisinde ödenmeyen ve kesinleşenlerin, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre vergi dairelerince takip ve tahsil edilmesi gerekmektedir.

Bilindiği gibi, 3213 sayılı Kanunun “Ruhsat bedeli, cezalar ve diğer yaptırımlar” başlıklı 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında “Bakanlık, mülki idare amirlikleri ve il özel idareleri tarafından bu Kanuna göre verilen idari para cezaları hakkında 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır…” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 5686 sayılı Kanunun “İdari yaptırımlar” başlıklı 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasında “(4) Ruhsat olmadan faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde, faaliyetler idarece durdurulur. 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanununa göre 50.000 Türk Lirası idare tarafından idari para cezası tahakkuk ettirilir.” hükmüne yer verilmiştir.

5326, 3213 ve 5686 sayılı Kanunların yukarıda yer verilen madde hükümlerine göre;

– 3213 sayılı Kanun kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile mülki idare amirlikleri tarafından verilen idari para cezalarının genel bütçeye,

– 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar kapsamında il özel idaresince verilen idari para cezalarının il özel idaresi bütçesine, gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezalarının genel bütçeye gelir kaydedileceği düzenlenmiştir.

Bu itibarla, 6360 sayılı Kanuna istinaden il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 sayılı Kanun gereğince valilik ve kaymakamlıklarca uygulanan idari para cezalarının 6360 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/03/2014 tarihinden sonra da genel bütçeye gelir kaydedilmesi ve kesinleştiği halde süresinde ödenmemiş olan bu idari para cezalarının vergi dairesine bildirilmesi üzerine 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının (c) bendi gereğince valilik ve kaymakamlıklarca 5686 sayılı Kanun kapsamında uygulanacak idari para cezaları hakkında da yukarıda yer verilen açıklamalara göre işlem yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar kapsamında il özel idareleri tarafından verildiği halde 30/03/2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezalarına ilişkin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından bir karar verilip verilmediğinin araştırılması;

– karar verilmiş olması halinde karara göre işlem yapılması,

– bu konuda bir karar verilmemiş olması durumunda ise bu idari para cezalarının da genel bütçeye gelir kaydedilmesi,

gerekmekte olup, genel bütçeye gelir kaydı gereken idari para cezalarının vergi dairesine bildirilmesi üzerine 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi icap etmektedir.

VI- TÜZEL KIŞILIĞI KALDİRİLAN İL ÖZEL İDARELERİNİN DİĞER KANUNLARA GÖRE VERİLMİŞ OLAN İDARİ PARA CEZASİ ALACAKLARI

Bilindiği üzere, 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre kurulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin alacaklarını bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, YİKOB’a, büyükşehir belediyesine ve bağlı kuruluşuna veya ilçe belediyesine devredilmesine karar verebilmektedir.

Buna göre, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde il özel idareleri tarafından 30/03/2014 tarihinden önce verildiği halde ödenmemiş olan idari para cezalarına ilişkin devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu tarafından bir karar verilip verilmediğinin araştırılması;

– karar verilmiş olması halinde karara göre işlem yapılması,

– bu konuda bir karar verilmemiş olması durumunda ise bu idari para cezalarının genel bütçeye gelir kaydedilmesi,

gerekmekte olup, genel bütçeye gelir kaydı gereken bu idari para cezalarının vergi dairesine bildirilmesi üzerine 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilmesi icap etmektedir. Ancak, 3213 ve 5686 sayılı Kanunlar kapsamında verilen idari para cezaları hakkında bu iç genelgenin “V- 3213 VE 5686 SAYILI KA-NUNLAR GEREĞINCE VALİLİK VE KAYMAKAMLIKLARCA UYGULANAN İDARİ PARA CEZALARI” bölümündeki açıklamalar dikkate alınacaktır.

VII- DİĞER HUSUSLAR

1) 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin kamu ve özel hukuktan kaynaklı alacaklarından bazılarının anılan Kanunun;

– 3 üncü maddesi gereğince,

– geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca bu madde kapsamında oluşturulan devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararlarına istinaden (genel bütçe kapsamında olan bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, YİKOB’a devredilen alacaklar),

genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmektedir.

Bilindiği üzere, 6183 sayılı Kanunun “Kanunun şümulü” başlıklı 1 inci maddesinde “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur…” hükmü yer almaktadır.

Anılan madde hükmü ile 6183 sayılı Kanunu uygulayacak alacaklı amme idareleri (kamu tüzel kişileri) ismen belirtilmiş ve bu idarelerin hangi alacaklarına bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı sayılmak suretiyle kapsama giren alacaklar açıklanmıştır.

Ayrıca, 6183 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde sayılan amme alacakları içinde yer almamakla birlikte, özel kanunlarında 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edileceği belirtilen alacaklar da mahiyetine bakılmaksızın anılan Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmektedir.

Öte yandan, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda genel bütçe, Devlet tüzel kişiliğine dahil olan ve 5018 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerinin bütçesi olarak tanımlanmıştır.

Dolayısıyla, genel bütçeye gelir kaydedilecek olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamında bulunan veya özel kanunları gereğince bu Kanun kapsamında takibi gereken alacakların takip işlemlerinin Bakanlığımıza bağlı vergi dairelerince yerine getirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği sona eren il özel idarelerinin genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken alacaklarından;

– 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi gerekenlerin vergi dairelerince,

– 6183 sayılı Kanun kapsamında takibi mümkün olmayanların ise genel hükümlere göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 2004 sayılı icra ve iflas Kanunu kapsamında ilgili idarelerce,

takip ve tahsilinin sürdürülmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi gereğince genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak 6183 sayılı Kanuna göre takibi mümkün olmayan; 5686 sayılı Kanun kapsamındaki idare payı, 5686 sayılı Kanun kapsamında ve I (a) grubu madenler için 3213 sayılı Kanun kapsamında valiliklerce yapılan ihaleler nedeniyle sürecinde ödenmeyen ihale bedelleri ve bu ihalelere ilişkin olarak alınan teminatlarla ilgili alacaklar Bakanlığımıza bağlı vergi dairelerince takip edilmeyecektir.

Diğer taraftan, 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararıyla genel bütçe kapsamında olan bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, valiliklere, YİKOB’a devredilen dolayısıyla genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken alacaklardan 6183 sayılı Kanuna göre takibi mümkün olmayan; kira gelirleri (iş yeri ve konut, dere suyu, su ürünleri, deniz yüzeyi kullanımı, kaynak suyu), süt dağıtım ünitesi geri ödemeleri, vekalet ücreti alacakları, mahkeme ilamlarına bağlı alacaklar, tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmadan önce mülkiyetinde bulunan menkul ve gayrimenkul malların satışı nedeniyle henüz tahsil edilmemiş satış bedelleri, vb. alacakların da takibi Bakanlığımıza bağlı vergi dairelerince yapılmayacaktır.

Öte yandan, 6360 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, devir, tasfiye ve paylaştırma komisyonu kararıyla genel bütçe kapsamı dışında olan kurum ve kuruluşlara devredilen dolayısıyla genel bütçeye gelir kaydedilmeyecek olan alacaklar hakkında vergi dairesince herhangi bir işlem tesis edilmeyeceği tabiidir.

Buna göre, 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerinin genel bütçeye gelir kaydı gereken alacaklarının takibi için vergi dairesine bildirilmesi üzerine, bu alacakların takibine başlanılmasından önce yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak, 6183 sayılı Kanuna göre takibi gerekenlerin takibinin yapılması, 6183 sayılı Kanun kapsamında olmayanların ise ilgili idarelere açıklama da yapılmak suretiyle iade edilmesi gerekmektedir.

2) 6360 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında “(2) Mevzuatla il özel idarelerine yapılan atıflar bu Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri için ilgisine göre bakanlıklara, bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına, Hazineye, valiliklere, büyükşehir belediyelerine ve bağlı kuruluşlarına veya ilçe belediyelerine yapılmış sayılır. Tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 22/2/2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir…” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, 6360 sayılı Kanun kapsamında tüzel kişiliği kaldırılan il özel idarelerine 5302 sayılı İl Özel idaresi Kanunu ve diğer mevzuatla verilmiş olan yetki, görev ve sorumluluklar ilgisine göre bu kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılır ve yerine getirilir hükmü nedeniyle genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ve takibi 6183 sayılı Kanun kapsamında vergi dairelerince sürdürülecek olan alacaklarla ilgili tüzel kişiliği kaldırılan il özel idareleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında yapılmış olan takip işlemleri geçerli sayılacak ve takipler vergi daireleri tarafından kaldığı yerden devam ettirilecektir.

Bu kapsamda, vergi dairelerine takip için bildirilmiş olan alacaklarla ilgili olarak devredilmiş olan alacak dosyalarının tetkik edilmesi ve daha önce yapılmış takip işlemlerinin bulunması durumunda kaldığı yerden takibin sürdürülmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

 Adnan ERTÜRK

Gelir idaresi Başkanı

Yazıldı Yargı Kararları

Asansörlerin Yıllık Periyodik Muayeneleri Konulu Genelge

Eki16
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

 İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

 Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 

10.08.2015

 Sayı: 30546965-000- E.16601

Konu: Asansörlerin yıllık periyodik muayeneleri

İlgi: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 23/07/2015 tarihli ve 1214 sayılı yazısı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan ilgi yazıda özetle; “Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği” ile “Asansör Periyodik Kontrolleri İçin Yetkilendirilecek A Tipi Muayene Kuruluşlarına Dair Tebliğ (SGM: 2015/24)” kapsamında sorumluluk bölgesindeki asansörlerin yıllık periyodik muayenesi için henüz bir A tipi muayene kuruluşu ile protokol imzalamamış olan belediye ve il özel idarelerinin, bölgelerindeki asansörlerinin tamamının yıllık kontrollerini yaptırmalarının sağlanması, ayrıca protokol imzalamış olan idarelerin de sorumluluk bölgesindeki asansörlerin tamamının periyodik kontrolünü yapmaları/yaptırmaları yönünde talimatlandırılması istenilmektedir.

İlgi yazı ve ekleri ilişikte gönderilmiş olup, konunun iliniz özel idaresi ile iliniz dahilindeki belediyelere duyurularak, gereğinin yapılmasının takip edilmesi hususunda;

Bilgi ve gereğini arz ve rica ederim.

 Ömer DOĞANAY

 Bakan a.

  Genel Müdür

 

 

Yazıldı Güncel Mevzuat
Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız