• ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • HİZMETLERİMİZ
  • SEMİNERLER
  • Mevzuat Takip Programı
  • YAYINLARIMIZ
  • Soru / Cevap
  • İLETİŞİM
Follow

BELEDİYELERİMİZE DUYURU

Nis29
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

BELEDİYELERİMİZE DUYURU

             23 Nisan 2015 gün ve 29335 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 6645 sayılı Kanunla yapılan ek ve  değişiklikler aşağıda açıklanmıştır.

1- 4708 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre; Yapı denetim kuruluşları görevleri ne  ilişkin düzenlemenin (f) bendi değiştirilmiş ve aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

f) (Değişik:23.04.2015 gün ve 29335 sayılı R.G.6645/31 maddesi) İşyerinde, çalışmaların, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre düzenlenmesi gereken sağlık güvenlik planına uygun olarak yapıldığını kontrol etmek ve gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bildirmek.

2- – 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun (Değişik:23.04.2015 gün ve 29335 sayılı R.G.6645/32. maddesi) 8. maddesinde; Yapı denetim kuruluşlarından bu Kanunda ve ilgili mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmedikleri tespit edilenlere, tespit edilen fiil ve hâllerin durumuna göre, uygulanacak idari yaptırımların özelliklerine göre, cezaların hangi mercilerce verileceği ve parasal miktarları  düzenlenmiştir.

3- Ek:23.04.2015 gün ve 29335 sayılı R. Gazetede yayınlanan  6645 sayılı Kanunun 84,85 maddeleri ile getirilen düzenleme ile;

3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent ve maddeye birinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen (s) bendinde; Belediye sınırları içerisinde, yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni hangi idare tarafından verilmiş olursa olsun, hizmete sunulacak olan asansörlerin tescilini yapmak, ilgili teknik mevzuat çerçevesinde yıllık periyodik kontrollerini yapmak ya da yetkilendirilmiş muayene kuruluşları aracılığıyla yaptırmak, gerekli hâllerde asansörleri hizmet dışı bırakmak.”

“(s) bendi uyarınca asansörlerin yıllık periyodik kontrolünü yapacak belediyeler ile yetkilendirilmiş muayene kuruluşlarının sahip olması gereken şartlar, yıllık periyodik kontrol esasları ile yıllık periyodik kontrol ücretleri Türkiye Belediyeler Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Türk Standardları Enstitüsü temsilcilerinin de yer alacağı bir komisyon tarafından belirlenir. Konuya ilişkin düzenlemeler, komisyon kararları doğrultusunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılır.” Hususlarının yer aldığı, 5393 sayılı Kanuna eklenen madde ile de;“Asansör yıllık kontrol faaliyetlerine ilişkin sorumluluğun düzenlendiği”  anılan maddede; “Bu Kanunun 15. maddesinin birinci fıkrasının (s) bendinde düzenlenen yetkinin usulüne uygun kullanılmaması sonucu oluşacak yaralanma ve ölüm olaylarından dolayı, ilgili belediye yetkilileri 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre sorumludur.”

4- 3572 Sayılı İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 2. maddesinde sayılı  işyerlerinin istisna kapsamında olduğu ve  6445  sayılı kanunla yapılan eklemelere göre de ; Bu Kanun hükümleri;

ı) (Ek:23/04/2015-6645/78 md) 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca mühendis ve mimar meslek mensuplarınca açılan bürolara,

i) (Ek:23/04/2015-6645/78 md) 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna göre açılan muayenehane ve müşterek muayenehanelere” de uygulanmayacaktır.

5- 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 7. maddesinde; sözleşmelerde yer alacak zorunlu hususların belirlendiği ve 6645 sayılı Kanunla madde hükmüne eklenen (z) fıkrası;

…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

“z) (Ek:6645/33 md.23/04.2015 gün ve 29335 R.G.) İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülükler.” Şeklindedir.

6- 4857 Sayılı İş Kanunu’nda yapılan değişikliğin dünkü Resmi Gazetede yayımlanmasıyla yeni baba olan işçiye 5 gün ücretli izin hakkı hayata geçirimiştir.

4857 Sayılı İşçi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile işçiye, eşinin doğum yapması halinde, beş gün ücretli izin hakkı getirildi.

Yasaya, “işçiye, evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde üç gün, eşinin doğum yapması halinde ise beş gün ücretli izin verilir” ibaresi eklendi.

Doğum izni 7 güne çıkarıldı;Düzenlemeye göre, cumartesi ve pazar günleri ile resmi tatiller, 5 günlük izne dahil edilmeyecek. Dolayısıyla doğum izni 7 güne hatta bazen bayramların da ilave edilmesiyle daha da uzayabilecektir.

“İşçilerin “en az yüzde 70 engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde on güne kadar ücretli izin verilir” ibaresi de düzenlemede yer aldı.

MADDE 35 – 4857 sayılı Kanunun 46 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi ile 55 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi “Ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri,” şeklinde değiştirilmiş, 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ve 65 inci” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Mazeret izni

EK MADDE 2 – İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir.

İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.”

 

Yazıldı Duyurular, Güncel Mevzuat

Danıştay Ondördüncü Daire Esas Kararı

Nis28
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

Danıştay Ondördüncü Daire, Esas : 2013/3172 Karar : 2014/8280 , Tarih: 14.10.2014

         ÖZÜ: Baz istasyonu kurulması için taşınmaz sahibi davacı ile Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. arasında kira sözleşmesi düzenlenmiş ise de; ruhsat alma mükellefiyetinin taşınmaz malikinde olduğu ve kiracının taşınmaz malikinin muvafakati olmadan ruhsat alamayacağı göz önüne alındığında; taşınmaz malikinin kendi taşınmazında ruhsatsız yapı yapması ile rıza ve muvafakati ile başkası tarafından yapılmasına izin vermesi arasında bir fark gözetilmesi olanaklı değildir. Bu durumda, ruhsatsız baz istasyonu yapılmasına rıza gösteren davacıya para cezası verilmesine ilişkin işlemde “Cezaların şahsiliği” ilkesi açısından hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin diğer unsurları yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmekte iken, anılan gerekçeyle para cezasının iptali yolunda verilen temyize konu Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.

İzmir İli, Konak ilçesi, 6551 ada, 14 sayılı parselinde kayıtlı olan taşınmazdaki ruhsatlı binanın çatı arasına Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından ruhsatsız baz istasyonu yapıldığından bahisle, davacıya 3194 sayılı imar Kanununun 42. maddesi uyarınca 22.848,00 TL para cezası verilmesine ve aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca yapının yıkımına ilişkin 17.05.2012 günlü, 689 sayılı Konak Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dava konusu Konak Belediye Encümeni kararının para cezası verilmesine ilişkin olduğu, imalatların yıkımı yolunda herhangi bir karar alınmadığı gerekçesiyle yıkıma ilişkin kısmı yönünden incelenmeksizin reddine, baz istasyonunun üzerine kurulu yapının elektronik haberleşme sistemleri kurulmak üzere davacı tarafından Avea İletişim Hizmetleri A.Ş ye kiraya verildiği, yapı tatil tutanağında da ruhsatsız imalatların Avea A.Ş ye ait olduğunun davalı idarece tespit edildiği anlaşıldığından, cezaların şahsiliği ilkesi gereğince ruhsatsız baz istasyonu sahibi olmayan davacıya para cezası verilmesinde hukuka uygunluk olmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden dava konusu kararın iptaline karar vermiş bu karar taraflarca temyiz edilmiştir.

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının; yıkıma ilişkin kısmında; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.

Kararın; davacı, Osman Mehmet Galip’e para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince; 3194 sayılı imar Kanunu’nun 5940 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede belirtilen şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı düzenlenmiştir. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 14. maddesinde; “Kabahatin işlenişine birden fazla kişinin iştirak etmesi halinde bu kişilerin her biri hakkında, fail olarak idari para cezası verilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinden; davacı ile Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. arasında, davacıya ait taşınmaz üzerinde baz istasyonu yapılması amacıyla kira sözleşmesi imzalandığı, davalı idare görevlilerince 09.05.2012 günlü yapı tatil tutanağı ile ruhsatsız baz istasyonu yapıldığının tespit edilmesi üzerine, 3194 sayılı imar Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca davacıya para cezası verilmesine ilişkin 17.05.2012 günlü, 689 sayılı Konak Belediye Encümeni kararının tesis edildiği, bu kararın iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu olayda; baz istasyonu kurulması için taşınmaz sahibi davacı ile Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. arasında kira sözleşmesi düzenlenmiş ise de; ruhsat alma mükellefiyetinin taşınmaz malikinde olduğu ve kiracının taşınmaz malikinin muvafakatı olmadan ruhsat alamayacağı göz önüne alındığında; taşınmaz malikinin kendi taşınmazında ruhsatsız yapı yapması ile rıza ve muvafakatı ile başkası tarafından yapılmasına izin vermesi arasında bir fark gözetilmesi olanaklı değildir.

Bu durumda, yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, ruhsatsız baz istasyonu yapılmasına rıza gösteren davacıya para cezası verilmesine ilişkin işlemde “Cezaların şahsiliği” ilkesi açısından hukuka aykırılık bulunmadığından, işlemin diğer unsurları yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmekte iken, anılan gerekçeyle para cezasının iptali yolunda verilen temyize konu Mahkeme kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin 26.12.2012 günlü, E:2012/1370, K:2012/2329 sayılı kararın yıkıma ilişkin kısmının ONANMASINA, para cezasına ilişkin kısmının BOZULMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 14.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yazıldı Yargı Kararları

Soru-Cevap

Nis15
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

SORU:

İLÇEMİZİN 6360 SAYILI KANUNDAN ÖNCE MÜCAVİR ALANI
İÇERİSİNDE KALAN KÖYLERDEN (MAHALLELERDEN) EMLAK VERGİSİ
ALINMAYA DEVAM EDİLECEK Mİ? YOKSA MAHALLE OLAN KÖYLER GİBİ
5 YIL MUAFİYET İÇERİSİNE DAHİL Mİ EDİLECEK ? AYRICA MAHALLE OLAN
KÖYLERDEKİ İŞYERLERİNDEN Ç.T.V. ALINACAK MI? TEŞEKKÜRLER

KÖYCEĞİZ BELEDİYESİ- ÖZAY ORHAN

CEVAP :

6360 sayılı Kanunun Geçici 1.maddesinin 15. Bendinde;  “Bu Kanuna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları beş yıl süreyle alınmaz ve …………………………………………………. Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret beş yıl süreyle en düşük tarifenin % 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2 nci maddesi ile köy tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleye dönüştürülen yerlerde de bu fıkra hükmü uygulanır.” Hükmü yer  almaktadır.Anılan Kanunun Yürürlük başlıklı 36/1 maddesinde  ise; “Bu Kanunun;

a) ………………………………………………. geçici 1 inci maddesinin …………………………., onbeşinci, …………………….. fıkraları; mahalli idareler genel seçiminde,yürürlüğe girer.” Düzenlemesiteralmaktadır.Bu düzenleme uyarınca 2014yılında yapılan mahalli seçimlerden başlayarak,bu yerlerde 5 yıl boyunca emlak ve çevre temizlik vergisi  alınmayacaktır.

 

 

Yazıldı Soru / Cevap

Sayıştay Temyiz Kurulu Kararları

Nis09
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

SAYIŞTAY TEMYİZ KURULU KARARLARI

Karar No: 37595, Karar Tarihi: 10/09/2013

Konusu: Bazı vatandaşların çeşitli illerin tarihi, turistik yerlerini ziyaret ya da bu illerde düzenlenen şenliklere katılmaları amacını taşıyan faaliyet kapsamında otobüs kiralamaları bedelinin belediye bütçesinden ödenmesinin mümkün olmadığı .

KARAR: ……………ilçesi içinde yaşayan emekli vatandaşların çeşitli illerin tarihi turistik yerlerini gezdirerek konaklamalı lüks otel tatil bedellerinin bütçeden ödenmesi nedeniyle ….TL.ye tazmin hükmü verilmiştir. İlamın 30. maddesinde … ilçesi içerisinde yaşayan emekli vatandaşlara yönelik olarak gerçekleştirilen ve çeşitli illerin tarihi, turistik yerlerini ziyaret ya da bu illerde düzenlenen şenliklere katılmaları amacını taşıyan faaliyet kapsamında otobüs kiralamaları bedelinin bütçeden ödendiği; bu gezilere belediye personelinin de dahil edildiği tespitine yer verilerek, bu organizasyon kapsamında yapılan harcama mevzuata aykırı bulunarak tazmine hükmedilmiştir, demiştir.

Savcılık; Daire kararının onanması yönünde görüş bildirmiştir. Belediyelerin “Görev Yetki ve Sorumlulukları” 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun üçüncü bölümünde yer alan 14. ve 15. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan madde hükümlerinde, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla, belediyelerce yerine getirilmesi öngörülen görevler ve sorumluluklar ile belediyelerin yetkileri sayılmıştır. Yine ilgili Kanun’un 14. maddesinde, belediye hizmetlerinin yerine getirilmesinde öncelik sırasının, belediyenin mali durumu ve hizmetin ivediliği dikkate alınarak belirleneceği ve Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanının belediye sınırlarını kapsadığı ifade edilmiştir.

Yine aynı Kanun’un 60. maddesinde ise belediyenin giderleri tek tek sayılmıştır.

Belediye Bütçesinden Yapılacak Temsil Ağırlama ve Tören Giderleri Yönergesi’nin 3. maddesinde; Temsil-ağırlama ve tören giderlerinin konu, kapsam ve miktarının tayini Belediye Başkanının takdirine tabi olduğu belirtildikten sonra bu takdir yetkisinin sınırları aynı yönergenin 4. maddesinde “Temsil Giderleri”, 5’inci maddesinde “Tören Giderleri” ve 9. maddesinde ise “Ağırlama Giderleri” başlıkları altında sayma yöntemiyle belirtilmiştir.

Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin “Temsil, ağırlama, tören, fuar ve tanıtma giderleri” başlıklı 37. maddesinde; Temsil, ağırlama, tören, fuar, tanıtma ve benzeri faaliyetlerle ilgili olarak yapılacak her türlü mal ve hizmet alımı ile yapım işlerine ilişkin giderlerin ödenmesinde, bu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde belirtilen belgelerin aranacağı ifade edilmiştir. Yine aynı Yönetmeliğin 5, 22 ve 36. maddelerine göre; ihale veya doğrudan temin usulüyle yapılacak her türlü mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemelerde; onay belgesi, ihale komisyonu kararı, 4734 sayılı Kamu ihale Kanunu’nun 22. maddesine göre doğrudan temin usulüyle yapılan alımlarda piyasa fiyat araştırması tutanağı, kamu idareleri için belirlenen diğer belgeler ödeme emri belgesine eklenecektir.

Emekliler için düzenlenen gezilere ilişkin ihale ve onay yazılarında ya emekliler için ya da ihtiyaç sahibi emekli vatandaşlar için bu hizmetin yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu kişilerin kim oldukları, emekli ya da ihtiyaç sahibi olup olmadıkları konusunda herhangi bir bilgi ya da belge eklenmemiştir.İsim listelerinin incelenmesinde, aynı soy isimli birden çok kişi olduğu, hatta farkı zamanlarda gidilen tatillerdeki listelerde aynı kişilerin tekrar tekrar yer aldığı ve bazı kişilerin ailecek 5-6 kişilik gruplar halinde listelerde yer aldığı görülmüştür.Öte yandan her listede mutlaka az da olsa belediye personeli ve eşleri yer almaktadır. 15904 no.lu ödeme emrinde bu durum daha bariz hale gelmekte ve 100 kişiye yakın kişinin memur, memur çocuğu ya da yakını ile belediye ve … işçisi olduğu anlaşılmaktadır.Belirtilen mevzuat hükümleri tatil amaçlı böyle bir gidere izin verecek nitelikte değildir. Belediyeler mahalli müşterek ihtiyaçların görülmesi amacıyla kurulmuş idarelerdir. Vatandaşlardan toplanan geliri, ihtiyaç sahibi olup olmadığı belli olmayan emekli kişilerle memur işçi ya da bunların yakınlarının lüks tatil giderleri için kullanmak mümkün değildir.Bu nedenle 1466 sayılı ilamın 30.maddesi ile …TL.ye ilişkin olarak verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE Karar verildi.

Karar No: 39865, Karar Tarihi: 06/01/2015

Konusu: Eğitim Yardımı

KARAR: 829 sayılı İlam’ın 9. maddesi ile yükseköğrenim öğrencilerine belediye bütçesinden eğitim yardımı verilmesi nedeniyle 458.000,00-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi taleplerinin kabul edilerek 829 sayılı İlam’ın 9. maddesi ile verilen tazmin hükmünün KALDIRILMASINA karar verilmiştir.

Karar No: 39877, Karar Tarihi: 06/01/2015

Konusu: Temsil ve ağırlama gideri

KARAR: 1156 sayılı İlam’ın 1. maddesi ile, … Spor Kulübü Tesislerinde amaç, kapsam ve içeriği belirtilmeden temsil ağırlama kapsamında yemek bedeli ödenmesi nedeniyle 23.000,00-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi iddialarının reddedilerek 1156 sayılı İlam’ın 1. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE karar verildi.

Karar No: 39879, Karar Tarihi: 06/01/2015

Konusu: Hizmet aracının kaza tamir gideri

KARAR: 939 sayılı İlam’ın 1. maddesi ile, … Belediyesine ait 06 BF 5292 plakalı hizmet aracının kaza yapması sebebiyle yapılan tamir ve bakım masraflarının belediye bütçesinden ödendiği halde sorumluluğu bulunan kişiye rücu edilmemesi nedeniyle 9.565,87-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir. Dilekçi, tazminine hükmolunan 9.565,87-TL’nin tahsil edilmeye başlandığını ve 1.133,00-TL’nin tahsil edildiğini bildirmekte ise de, hükümden sonra yapılan bu kısmi tahsilat ilam hükmünün infazı mahiyetinde olup ilam hükmüne karşı da herhangi bir itirazda bulunulmadığından Kurulumuzca YAPILACAK İŞLEM OLMADIĞINA, karar verildi.

Karar No: 40032 Karar Tarihi: 17/02/2015

Konusu: Yemek Yardımı ve Eğitim Gideri

KARAR: 1) 1107 sayılı ilamın 1’inci maddesinde, …. Belediye Başkanlığı’nda görevli memur personele yapılan yemek yardımının tamamının belediye bütçesinden ödendiği gerekçesiyle toplam 193.305,12 TL.’ye tazmin hükmolunmuştur. SONUÇ: 1107 sayılı ilamın 1’inci maddesiyle toplam 193.305,12 TL.’ye verilen tazmin hükmünün TAS-DİKİNE,

2) 1107 sayılı ilamın 2’nci maddesinde,   Belediyesinde görevli bazı personele yönelik olarak ……. ili dışında mevzuata aykırı bir biçimde eğitim programı düzenlenerek bedelinin belediye bütçesinden ödendiği gerekçesiyle toplam 24.780,00 TL.’ye tazmin hükmolunmuştur. SONUÇ: 1107 sayılı ilamın 2’nci maddesiyle toplam 24.780,00 TL.’ye tazmin hükmünün KALDIRILMASINA, Karar verilmiştir.

Yazıldı Yargı Kararları

6367 Sayılı Kanun ile ilgili Değişiklik

Nis08
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

7 Nisan 2015 gün ve 29319 sayılı Resmi Gazetede “6367  SAYILI BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN” yayınlanmıştır. Buna göre;657 sayılı Kanunun 207 maddesinde yer alan Doğum Yardımı düzenlemesi kaldırılmış, 633 sayılı KHK’ye eklenen  maddeyle yeni düzenlemede bulunulmuştur.

MADDE 16 – 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Doğum yardımı

EK MADDE 4 – (1) Türk vatandaşlarına, canlı doğan birinci çocuğu için 300 TL, ikinci çocuğu için 400 TL, üçüncü ve sonraki çocukları için 600 TL doğum yardımı yapılır. Bu yardım Türk vatandaşı olan anne veya babaya, her ikisi de Türk vatandaşı ise anneye yapılır. Doğum yardımı, Bakanlıkça belirlenen zorunlu hâllerde babaya ödenebilir. Doğum yardımı ödenmesinde Kimlik Paylaşımı Sisteminde yer alan nüfus kayıtları esas alınır. Bu kapsamda yapılan ödemeler, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu fıkrada belirtilen tutarları artırmaya Bakanlık ile Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.

(2) Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen işçilerden, kapsamında bulundukları bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre işçinin kendisi veya eşinin doğum yapması nedeniyle işçiye bir ödeme yapılması kararlaştırılmış olanlara, kararlaştırılan tutarın bu madde uyarınca yapılacak ödeme tutarından daha az olması hâlinde sadece aradaki fark ödenir. Kararlaştırılan tutarın bu maddeye göre yapılacak ödeme tutarından daha fazla olması hâlinde ise bu maddeye göre ödeme yapılmaz.

(3) Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personele, doğum yardımı ödeneği veya başka bir ad altında aynı amaçla ilgili mevzuatta öngörülen ödemeler yapılmaz.

(4) 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamına girenler bu madde hükümlerinden aynen yararlandırılır.

(5) Doğum yardımı, hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ödenir ve haczedilemez. Doğum yardımından yararlananların gerçek dışı beyanda bulunmaları nedeniyle yersiz ödemeye sebebiyet verilmesi hâlinde, bu ödemelerin, bir ay içinde ödemenin yapıldığı tarihten tahsil edildiği tarihe kadar geçen süreye 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranında hesaplanacak faiz ile birlikte iade edilmesi, haksız yararlanana ödeme yapan kurum tarafından bir yazı ile bildirilir. Bu süre içinde ödeme yapılmaması hâlinde bu alacakların ilgili vergi dairesine bildirilmesi üzerine anılan Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.

(6) Doğum yardımının ödenme esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar, altı ay içinde İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı görüşleri alınarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”

Kanunun 17.maddesindeki  düzenlemeye göre;

MADDE 17 – 8/1/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1.maddesine sekizinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamında, belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracı ile özel deniz ulaşımı aracı için bunların işletmecilerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesine bu amaçla konulan ödenekten ilgili belediyeler aracılığıyla her ay gelir desteği ödemesi yapılır. Yapılacak aylık gelir desteği ödemesini yıllık olarak belirlemeye, bu tutarı faaliyette bulunulan yere ve/veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehiriçi toplu taşıma hizmeti veren her bir ulaşım aracını taşıma kapasitesine göre farklılaştırmaya ve yapılacak ödemeye ilişkin diğer esas ve usuller Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından müştereken altı ay içinde belirlenir.”

Yazıldı Güncel Mevzuat

Danıştay Ondördüncü Daire, Esas:2014/7423, Karar:2015/500, Tarih:28.01.2015

Nis08
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

Danıştay Ondördüncü Daire, Esas:2014/7423, Karar:2015/500, Tarih:28.01.2015

                ÖZÜ: Para cezasına konu imalatın binanın statiğini etkileyip etkilemediğinin idarece yapılacak inceleme sonucu somut olarak ortaya konulduktan sonra; yapılan imalat binanın statiğini etkilemiyor ise para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. – maddesinin 2. fıkrasının b) bendi uyarınca yapı maliyet birim fiyatları üzerinden, statiğini etkilemesi halinde ise aynı fıkranın a) bendi uyarınca yapı inşa alanı üzerinden hesaplanması gerekir.

3194 sayılı imar Kanunu’nun 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede öngörülen şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş, a) bendinde; Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için para cezası uygulanacağı, b) bendinde ise; mevzuata aykırılığı yapı inşaat alanı üzerinden hesaplanması mümkün almayan, yapının cephelerini ve diğer yapı elemanlarını değiştiren veya yapı malzemesi için öngörülen gereklere aykırı bulunan uygulamalar için, Bakanlıkça yayımlanan ve aykırılığa konu imalatın tespiti tarihinde yürürlükte bulunan birim fiyat listesine göre ilgili idarece belirlenen bedelin % 20si kadar idari para cezası verileceği hükme bağlanmış, c) bendinde ise (a) ve (b) bentlerine göre cezalandırmayı gerektiren aykırılığa konu yapı için hesaplanan para cezasına uygulanacak arttırım sebepleri sayılmış, son fıkrasında da “para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alan dikkate alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinden; İzmir İli, Konak ilçesi, 7776 ada, 25 sayılı parselde; eski 7776 ada, 15 parselde bulunan zemin + 4 katlı ruhsatlı binada; 1, 2, 3 katlardaki bağımsız bölümlerin ara duvarları kaldırılmak suretiyle birleştirilerek tek kullanışlı hale getirildiği, eski 7776 ada, 14 parseldeki binanın yan bahçe mesafesinin 1,2,3,4 katlarda kapatılarak her iki bina arasında kapı açılmak suretiyle geçiş sağlandığı, ayrıca eski 15 parseldeki binanın oturtma çatısı yükseltilerek ilave çatı arası katı oluşturulduğunun 14.10.2010 günlü yapı tatil tutanağı ile tespiti üzerine, 3194 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca para cezası verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca; bağımsız alanların birleştirilmesine yönelik olarak yapılan imalatlarda; (örneğin; iki bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması, iki bağımsız bölüm arasında kapı yada pencere açılması yada balkon ile bağımsız bölüm arasındaki duvarın kaldırılması gibi), aykırılıktan etkilenen alanın tespitinin, yapılan imalatın binanın statiğini etkileyip etkilemediğinin idarece yapılacak inceleme sonucu somut olarak ortaya konulduktan sonra; yapılan imalat binanın statiğini etkilemiyor ise para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. – maddesinin 2. fıkrasının b) bendi uyarınca yapı maliyet birim fiyatları üzerinden, statiğini etkilemesi halinde ise aynı fıkranın a) bendi uyarınca yapı inşa alanı üzerinden hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; İdare Mahkemesince, dava konusu par cezasının, yukarıda yer alan hususlar çerçevesinde, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması suretiyle uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Yazıldı Yargı Kararları

İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatıyla ilgili Genelge

Nis06
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 

Sayı   :B050MAH.0.07.01.00/ 3467                                                                                                       02.02.2010

Konu :İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı

 

( GENELGE 2010/7 )

…..……………………..VALİLİĞİNE

                 Bakanlığımıza intikal eden bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, özel öğretim kurumlarının ruhsatlandırması sırasında, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununda öngörülen vergi ve harçların dışında ek mali kaynaklar talep edildiği, bürokrasi ve kırtasiyeciliği artıracak mahiyette bilgi ve belge istenerek mevzuatta öngörülmeyen uygulamaların yapıldığı anlaşılmıştır.

Uygulamada birliğin sağlanması ve işyerlerinin ruhsatlandırılmasını kolaylaştırmak amacıyla, aşağıda belirtilen usul ve esaslara göre hareket edilmesi uygun bulunmuştur.

1- Sıhhi işyerlerinden olan özel öğretim kurumlarının ruhsatlandırılması sırasında, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 12 nci maddesinde öngörülen bilgi ve belgeler dışında bilgi ve belge istenmemesi ve başvuru beyan formundaki beyana göre ruhsatın aynı gün içinde verilmesi,

2- Yetkili idarelerin, aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesindeki hükme göre başvuru beyan formundaki bilgilerin doğruluğunu bir ay içinde yapacakları denetimle tespit etmeleri,

3- Anagayrimenkulün, kütükte mesken olarak gösterilen bağımsız bir bölümünde işyeri açılması için kat malikleri kurulunun oybirliği ile vereceği kararın yeterli olduğu, ayrıca, imar planlarında konut alanı olarak düzenlenen bu yerlerin ticari alana dönüştürülmesine gerek bulunmadığı,

4- 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa  göre, özel öğretim kurumlarının mevcut binalarında yapılacak tadilat sonucu, ilave olarak verilen inşaat miktarı kadar İşyeri Açma İzni Harcı alınacağı, binanın eski kısımları için mükerrer harç alınamayacağı, anılan Kanunun 84. maddesinde yazılı tarifeye göre alınacak İşyeri Açma İzni Harcının hiçbir suretle beşbin metrekareyi aşamayacağı,

5- İşyerine yeni ortak alınması veya ortaklardan birinin ayrılması durumunda yeni ruhsat düzenlenmesine gerek bulunmadığı,

6- İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik çerçevesinde verilecek ruhsatlarla ilgili olarak eski dosyasında mevcut olan evrakın temin edilmesi halinde, itfaiye raporu, karayolu güvenlik belgesi gibi eksikliği tespit olunan belgelerin tamamlatılması suretiyle ruhsat düzenlenmesi gerektiği,

7- Daha önce mevzuatına uygun olarak ruhsatlandırılan, ancak, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin Geçici 6 ncı maddesi uyarınca ruhsatları iptal edilen ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğe göre ruhsatlandırılmasına da yasal olarak imkan bulunmadığı anlaşılan özel öğretim kurumlarının, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği çerçevesinde eğitim yılı sonunda kapatılması, eğitim yılı sonunu beklemeden kapatılmasının zorunlu olması durumunda eğitimin aksamaması için gerekli tedbirlerin alınmasından sonra kapatma işleminin yapılması hususunda,

Bilgi ve gereğini rica ederim.

Beşir ATALAY

        Bakan

 

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Belediyelerimize Duyuru

Nis02
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

 

BELEDİYELERİMİZE DUYURU

 

2 Nisan 2015 gün ve 29314 sayılı  Resmi  Gazetede;

1- Atık Yönetimi Yönetmeliği,

2-  Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik,

Yayınlanmıştır.

Yazıldı Duyurular

Sosyal Denge Sözleşmesine İlişkin Genelge

Mar30
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü

 

Sayı    : B.07.0.BMK.0.22-115908                                                                                  06.01.2015

 Konu  : Sosyal denge sözleşmesi

 

İÇİŞLERİ  BAKANLIĞINA

İlgi      : …./…./2004 tarihli ve ………… sayılı yazınız.

 

İlgi yazınızla, …………….. Belediye Başkanlığı ile …………………. Sendikası arasında “sosyal denge sözleşmesi” adı altında bir sözleşme yapılıp yapılamayacağı hususunda Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır.

…………….. Belediye Başkanlığı dışındaki bazı belediyelerin de kamu görevlileri sendikalarıyla çeşitli adlar altında sözleşme imzalamaları hususunun basında da yer almasıyla, 22/12/2004 tarihinde Bakanlığımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinin katıldığı toplantıda konu ele alınmış ve üç kurumun ortak görüşü tutanak altına alınmıştır.

Bilindiği üzere, Anayasanın 51. maddesinde çalışanlar ve işverenlerin sendika kurma, sendikalara üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme hakkına sahip olduğu; 53 üncü maddesinde de işçiler ve işverenlerin toplu sözleşme hakkına sahip olduğu, 128 inci maddenin ilk fıkrası kapsamına giren kamu görevlilerinin ise toplu görüşme yapabilecekleri hüküm altına alınmıştır.

Anayasanın 128 inci maddesinin ikinci fıkrasında da, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev ve yetkilerinin, hakları ve yükümlülüklerinin, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı; 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, Bu Kanunun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenlediği; 146 ncı maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurların aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere tabi olduğu; aynı maddenin ikinci fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, 12/7/2001 tarihli ve 24460 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 13/8/2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanunun 2. maddesinde, bu Kanunun, Devletin veya diğer kamu tüzel kişilerinin yürütmekle görevli oldukları kamu hizmetlerinin görüldüğü genel, katma ve özel bütçeli idarelerde, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı kuruluşlarda kamu iktisadi teşebbüslerinde, özel kanunlarla veya özel kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan banka ve teşekküller ile bunlara bağlı kuruluşlarda ve diğer kamu kurum veya kuruluşlarında işçi statüsü dışında çalışan kamu görevlileri hakkında uygulanacağı; 28 inci maddesinde, toplu görüşmenin, kamu görevlileri için uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, fazla çalışma ücretleri, harcırah, ikramiye, lojman tazminatı, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, tedavi yardımı ve cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ile bu mahiyette etkinlik ve verimlilik artırıcı diğer yardımlarını kapsadığı; 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında da, toplu görüşmenin taraflarının, kamu işverenleri adına Kamu İşveren Kurulu, kamu görevlileri adına her hizmet kolunda kurulu yetkili kamu görevlileri sendikaları ile bunların bağlı bulundukları konfederasyonlar olduğu hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda belirtilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, il özel idareleri ve belediyelerde çalışan memurların 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununa tabi oldukları ve söz konusu memurlarla ilgili olarak, anılan Kanunlarla öngörülen düzenlemelerin dışına çıkılması ve “sosyal denge sözleşmesi” veya başka adlar altında toplu iş sözleşmeleri akdetmek suretiyle ya da mevzuatta öngörülmeyen diğer yollarla herhangi bir hak veya menfaat sağlanması mümkün bulunmamaktadır.

Bu itibarla, mevzuatta yeni bir düzenleme yapılmadığı sürece il özel idareleri ve belediyelerin, memurlar için anayasada ve kanunlarda öngörülen hak ve statülerin dışına çıkılmasına yol açacak bir uygulamaya gitmelerinin önlenmesi amacıyla, konunun Bakanlığınızca İl Valiliklerine bildirilmesi hususunda gereğini arz ederim.

 

 

Yazıldı Güncel Mevzuat

Karayolları Trafik Kanununa Ek Genelge

Mar23
2015
Yorum Yazın Tarafından Yazıldı admin

T.C

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü

 

 

Sayı ; 30546965-349-1957 sayılı Genelgesi                                                 Tarih:27.01.2015

Konu: Karayolları Trafik Kanunu Ek Madde-2

İlgi : Emniyet Genel Müdürlüğünün 14/01/2015 tarihli ve 15420 sayılı yazısı.

Emniyet Genel Müdürlüğünün ilgi yazısında özetle; belediyelerce hazırlanan ve uygulanan Servis Araçları Yönergelerinin, Karayolları Trafik Kanununun Ek 2 nci maddesine uygun olmaması nedeniyle bu madde kapsamında düzenlenen trafik idari para cezalarının iptallere konu olduğundan bahisle, yönergelerin Kanunun ilgili maddesine uygun hale getirilmesi istenilmektedir.

İlgi yazı ve eki yargı kararları ilişikte gönderilmiş olup, konunun iliniz dahilindeki belediyelere duyurulması hususunda;

Bilgi ve gereğini rica ederim

Ömer DOĞANAY

Bakan a.

Genel Müdür

 

Emniyet Genel Müdürlüğünün 14/01/2015 tarihli ve 15420 sayılı yazısı

 

İlgi: 01/04/2010 tarihli ve B.05.1.EGM. 0 85.0402. 64025-8/10-863/4155 sayılı (Bakanlık Genelge No:2010/22) Genelge.

 

İlgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dahilinde ticari amaçla yolcu taşıdığı tespit edilenler hakkında, trafik zabıtasınca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek -2’nci maddesinden trafik idari para cezası karar tutanağı düzenlenmekte ve yolcu taşımacılığında kullanılan araç 60 gün süreyle trafikten men edilmektedir.

İşlemlerin iptali için muhatapları tarafından zaman zaman mahkemelere itirazda bulunulmaktadır. Bu kapsamda İstanbul 4’üncü idare Mahkemesince verilen ve birer örneği ekte gönderilen kararlarda, “…davacının ilgili belediyeden izin ve ruhsatı bulunmakla birlikte, yıllık harç yada ruhsat ücretini ödemek suretiyle güzerğah kullanımı izin belgesini tespit anı itibariyle almadığı, fakat daha sonra aynı günde aldığı görülmektedir. Bu duruma ilişkin uygulanacak müeyyide, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Servis Araçları Yönergesinde belirlenmiş olup, davacı hakkında anılan Yönerge hükümleri uyarınca işlem yapılması gerekmekledir…”,Davacının ilgili Belediyeden güzergah kullanımı izini almadığı görülmektedir. Bu duruma ilişkin uygulanacak müeyyide, İstanbul Büyükşehir Belediyesi  Servis Araçları Yönergesinde belirlenmiş olup, davacı hakkında alınan Yönerge hükümleri uyarınca işlem yapılması gerekmektedir…”  şeklinde gerekçelere yer verilerek trafik idari para cezalarının iptal edildiği görülmüştür.

Bu çerçevede bahse konu kararlarda yer verilen İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Ticari Taksi ve Taksi Dolmuş Yönergesinin 9 ve 38’inci maddeleri, Servis Araçları Yönergesinin 9 ve 29’uncu maddeleri  ile Servis Taşımacılığı Yaptırım Cetveli incelenmiş olup, bu maddeler içeriğinde yer verilen yaptırımların 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek-2/3 maddesi ile çeliştiği görülmüştür.

Bu bağlamda, normlar hiyerarşisinde üst normda bulunan kanun hükümlerine alt normların uygun olması gerektiğinden, söz konusu yönergelerdeki hükümlerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan Genel Müdürlüğünüzle koordineli olarak yayımlanan ilgi Bakanlık Genelgesi ile idari yaptırımlar ve araçların trafikten men işlemlerinde uyulacak hususlar açıklanmıştır. Genelgenin 6’ncı maddesinde;

“5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamındaki ceza uygulamalarının  trafik zabıtasınca yapılacağı”

Belirtilmiştir.

Anayasanın 38., 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 4 üncü maddelerinde yer alan hükümler bağlamında, kanunsuz suç ve ceza olamayacağından, kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının ancak kanunlarla belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır.

Yukarıda yer verilen açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda, trafik görevlilerimizce düzenlenen trafik idari para cezası karar tutanaklarının mahkemelerce iptalinin önlenebilmesi için ekte gönderilen, mahkeme kararları, ilgi Genelge ve ilgili mevzuat çerçevesinde mahkeme kararlarında atıfta bulunan Yönergelerin tekrar gözden geçirilmesini arz ederim

                                                                                       Necat ÖZDEMİROĞLU

                                                                                     Emniyet Genel Müdürü a.

                                                                                     Emniyet Genel Müdür Yrd.

                                                                                        1.Sınıf Emniyet Müdürü

Yazıldı Güncel Mevzuat
Onceki Sayfa ← Sonraki Sayfa →

Son Yazılar

  • Sayıştay Daire Kararları
  • İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmelik Değişikliği
  • İmar Kanunu Değişiklik Taslağı (TBMM Komisyonlarında Görüşülen..)
  • 2020 Yiyecek Yardımı Tebliği
  • Tahsilat Genel Tebliği

Son yorumlar

Görüntülenecek bir yorum yok.

Arşivler

  • Şubat 2020
  • Aralık 2019
  • Kasım 2019
  • Eylül 2019
  • Temmuz 2019
  • Haziran 2019
  • Mayıs 2019
  • Nisan 2019
  • Mart 2019
  • Ocak 2019
  • Aralık 2018
  • Kasım 2018
  • Ekim 2018
  • Eylül 2018
  • Ağustos 2018
  • Temmuz 2018
  • Haziran 2018
  • Mayıs 2018
  • Nisan 2018
  • Mart 2018
  • Şubat 2018
  • Ocak 2018
  • Aralık 2017
  • Kasım 2017
  • Ekim 2017
  • Eylül 2017
  • Ağustos 2017
  • Temmuz 2017
  • Haziran 2017
  • Mayıs 2017
  • Nisan 2017
  • Mart 2017
  • Şubat 2017
  • Ocak 2017
  • Aralık 2016
  • Kasım 2016
  • Ekim 2016
  • Ağustos 2016
  • Temmuz 2016
  • Haziran 2016
  • Mayıs 2016
  • Nisan 2016
  • Mart 2016
  • Şubat 2016
  • Ocak 2016
  • Aralık 2015
  • Kasım 2015
  • Ekim 2015
  • Eylül 2015
  • Ağustos 2015
  • Temmuz 2015
  • Haziran 2015
  • Mayıs 2015
  • Nisan 2015
  • Mart 2015
  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2014
  • Kasım 2014
  • Ekim 2014
  • Eylül 2014
  • Ağustos 2014
  • Temmuz 2014
  • Haziran 2014
  • Mayıs 2014
  • Nisan 2014
  • Mart 2014
  • Şubat 2014
  • Ocak 2014
  • Aralık 2013
  • Kasım 2013
  • Ekim 2013
  • Eylül 2013
  • Ağustos 2013
  • Temmuz 2013
  • Haziran 2013
  • Mayıs 2013
  • Nisan 2013
  • Mart 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Ekim 2012
  • Eylül 2012
  • Ağustos 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012

Kategoriler

  • Duyurular
  • Güncel Mevzuat
  • Kategori Dışı
  • Makale ve Görüşler
  • Pratik Bilgiler
  • Seminerler
  • Soru / Cevap
  • Sunumlar
  • Yargı Kararları
  • Yayınlarımız